Değerli müvekkillerimiz,
Dünya genelinde yaşanan Koronovirüs (Covid-19) salgını riski nedeniyle, hukuki soru ve sorunlarınız için mobil ve online iletişim kanallarımızı kullanmanızı öneririz.
Anlaşmalı Boşanma Davası
Hukukumuzda evlilik birliğinin korunması amaç edinilmiş olup, tarafların boşanmalarına karar verilmesi sıkı koşullara ve birtakım olguların varlığına bağlanmıştır. İçinde bulunduğumuz zaman itibariyle gerek ekonomik koşullarda meydana gelen devinimin özel hayata olan etkisinin artması, gerekse de bir takım sosyal ve kişisel nedenlerle eşlerin evlilik birliğinin devamında bir yarar görmemeleri ve boşanma kararı almaları oldukça yaygın bir durum haline gelmiştir. Boşanma sürecinin eşler bakımından sancılı bir dönem olması ise kişileri maddi ve manevi olarak yıpratmakta; yaşanan çekişmeler kişiler arasındaki huzur ortamının mahvına neden olmaktadır.
Hukukumuzda; eşlerin içinde bulundukları evlilik birliğinin devamında yarar görmemeleri halinde çeşitli sebeplere dayalı olarak evlilik birliğini sona erdirmeleri yani boşanmaları mümkün olup; bu hususlar ilgili yasalarımızda çeşitli başlıklar altında ele alınmıştır. Zira TMK ilgili hükmünde “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.” denmek suretiyle işbu husus açıkça hükme bağlanmıştır.
Yasa gereği tarafların belirli noktalarda mutabakata varmaları halinde boşanma sürecinin daha sancısız ve çabuk bir şekilde sonuçlandırılmasını sağlayan “Anlaşmalı Boşanma” seçeneğinin uygulanması mümkün olup, aşağıda yer alan koşulların mevcut olması halinde hâkim TMK m 166/3’ e göre boşanmaya karar verebilmektedir:
İlgili yasa hükümleri gereğince, tarafların anlaşmalı boşanma hükümlerinden yararlanabilmeleri için belirli koşulları sağlamış olmaları gerekmektedir. İlk koşul ise tarafların en az bir yıldır evli olmaları hususudur. Zira yasa ile bir takım kamusal ve sosyal yararlar göz önüne alınarak bir yıldan kısa evlilikler için anlaşmalı boşanmaya ilişkin süreç işler kılınmamıştır.
Eşler boşanma iradelerini mahkemeye birlikte açıklayarak evlilik birliğinin sona erdirilmesi talebinde bulunabilmektedirler. Uygulamada en yaygın şekilde kullanılan yönteme, eşlerden birinin mahkemeye başvurarak boşanma talebinde bulunması ve diğer eşin de bu davayı kabul etmesidir. İşbu durumlardan herhangi birinin mevcut olması halinde anlaşmalı boşanma hükümlerinin işlerlik kazanması söz konusu olabilecektir.
İşbu Hususa İlişkin Olarak Da Hâkimin Tarafları Dinleyerek Söz Konusu Boşanmaya Dair İradelerin Serbestçe Açıklandığına Kanaat Getirmesi Gerekmektedir.
Taraflarca açıklanmış boşanma iradesinin hiçbir baskı ve şiddet altında kalmaksızın, tarafların hür iradesinin ürünü olması gerekmekte olup; hâkim tarafları dinleyerek söz konusu boşanmaya dair iradeleri inceleyecek ve bu iradelerin serbest bir kanaate dayanıp dayanmadığını tespit edecektir. Tarafların söz konusu davada vekille temsil edilmeleri söz konusu olsa dahi, tarafların boşanma iradelerini, ayrıca mahkeme huzurunda da bizzat ifade etmeleri gerekmektedir. Hâkimin bu kanaate ulaşması halinde, anlaşmalı boşanmaya ilişkin diğer şartların mevcudiyeti dahilinde boşanmaya karar verebilecektir.
İlgili yasa hükmü gereğince anlaşmalı boşanmaya dair varlığı zorunlu bir diğer şart da, tarafların yasa hükmünde belirtilmiş hususlara ilişkin olarak mutabakata varmaları ve hâkim tarafından bu mutabakatın uygun bulunmasıdır.
Anlaşmalı olarak boşanma iradesini açıklayan eşlerin; evliliğe ilişkin mali konuları ve şayet evlilik birliği içerisinde çocuk doğmuşsa bu çocukların maddi ve manevi durumlarına yönelik hususları içeren bir düzenleme yapmaları gerekmektedir. Kural olarak bu düzenlemeye ilişkin herhangi bir şekil şartı öngörülmemiş olmasına rağmen, uygulamaya baktığımızda, artık bu konuların “protokol” adı altında yazılı anlaşmalara dökülmesi suretiyle düzenlendiği görülmektedir. Kaldı ki mahkemeler tarafından yürütülen prosedürler de söz konusu düzenlemelerin yazılı olarak gerçekleştirilmesini öngörmektedir.
Taraflarca hazırlanacak olan protokol; mali konuları ve çocukların durumunu yasanın amacına ve ruhuna uygun olarak ele almış olmalıdır. Zira her ne kadar anlaşmalı boşanma hükümlerinin uygulanması söz konusu olsa da, hâkim sahip olduğu takdir yetkisi nezdinde tarafların anlaşmalı olarak boşanmaları için gerekli ve yeterli şartların mevcut olmadığına kanaat getirebilmektedir. Bu nedenlerle, yapılacak olan düzenlemenin içerik ve mahiyet itibariyle yasanın gerektirdiği şekil ve hassasiyetle oluşturulması gerekmektedir.
Yasa gereğince hâkimin işbu protokol üzerinde birtakım değişiklikler yapması mümkündür. Uygulamadan örnek vermek gerekir ise; çocukların velayetinin bir tarafa bırakıldığı hallerde diğer tarafın çocukla olan münasebeti sahip olduğu önem ve çocuğun üstün menfaati nedeni ile çok hassas bir şekilde değerlendirilmekte, bu konuda mahkeme tarafından belirlenen esaslara ilişkin olarak düzenleme yapılabilmektedir.
Tüm diğer şartların mevcudiyetinin yanında, taraflarca hazırlanmış protokolün hâkim tarafından uygun bulunması durumunda ya da hâkimin gerekli gördüğü hususlarda değişiklik yapmasının, taraflarca kabul edilmesi halinde, hâkim tarafların boşanmalarına karar vermektedir.
Anlaşmalı Boşanma Protokolü ve Niteliği “Boşanma Sözleşmesi”
Değerli müvekkillerimiz,
Dünya genelinde yaşanan Koronovirüs (Covid-19) salgını riski nedeniyle, hukuki soru ve sorunlarınız için mobil ve online iletişim kanallarımızı kullanmanızı öneririz.
KİŞİSEL VERİLERİN İŞLENMESİ HAKKINDA
“AYDINLATMA METNİ”
İnternet sitemizi kullanmanız dolayısıyla, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında birtakım verilerinizin toplanması, saklanması, işlenmesi, aktarılması ve KVKK kapsamına dahil başkaca işlemlerin detayı ve amacı hakkında, veri sorumlusu olarak sizleri bilgilendirmek isteriz.
Genel Bilgiler
İlgili mevzuata göre, “kişisel veri” kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgidir. “Özel nitelikli kişisel veri” ise kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileridir. İşbu Aydınlatma Metninde, özel ve/veya genel nitelikli olma ayrımı yapılmaksızın, her neviden veri için “Kişisel Veri” ifadesi kullanılacak olup durumun gereğine göre özel nitelikli kişisel verilerin de bu ifade kapsamına dahil edilebileceğini belirtmek isteriz. Keza, internet sitemizi kullanırken size daha efektif hizmet sağlayabilmek adına çerezler, web işaretçileri ve benzeri uygulamaları da kullanabilmekteyiz. Çerez kullanımının durdurulmasını tarayıcı ayarlarınızı değiştirerek her zaman sağlayabilirsiniz. Çerez kullanımının durdurulması, internet sitemizdeki bazı fonksiyonların kullanımını sınırlandırabilecektir.
Kişisel veriler toplandıktan sonra silme, yok etme ya da anonim hale getirme işlemlerine kadar olan süreçte gerçekleştirilen elde etme, kaydetme, depolama, muhafaza etme, değiştirme, yeniden düzenleme, açıklama, aktarılma, sınıflandırılma ya da kullanılmasını engelleme ve sair kapsamda veriler üzerinden gerçekleştirilen her türlü işlem ise KVKK kapsamında “kişisel verilerin işlenmesi“ olarak değerlendirilmektedir.
Kişisel veri veya özel nitelikli kişisel veri tanımına uygun bilgilerinizi Kulaçoğlu Hukuk Bürosu (Veri Sorumlusu) olarak bizimle paylaşmanız durumunda, onay kutucuğunu işaretleyerek bu verilerinizin işlenmesi için açık rıza verdiğinizi belirtmek isteriz.
Kişisel Verilerin Toplanması ve Hukuki Sebepleri
İnternet sitemizi kullanırken birtakım kişisel verilerinizi, Veri Sorumlusu sıfatımız ile bizimle paylaşmanızı talep edebilmekteyiz. İşbu kişisel verileriniz fiziksel olarak sözlü veya yazılı şekilde toplanabileceği gibi, elektronik ortamda da toplanabilir. Keza, kişisel verileriniz, Veri Sorumlusu sıfatıyla doğrudan tarafımızca toplanabileceği gibi, Veri Sorumlusu adına veri işleyen gerçek veya tüzel kişiler tarafından veya ifa ettiğimiz iş ve hizmetin bir gereği olarak destek aldığımız ulusal/uluslararası kişi ve kuruluşlar ile diğer 3.kişiler tarafından, sayılanlarla sınırlı olmamak üzere, internet sitemiz, blog mesajları, iletişim formları, iş/staj ve sair başvuru formları, bilgi formları, video konferans ve/veya online hukuki danışmanlık hizmeti esnasında kaydedilebilen ses ve/veya video kayıtları, telefon görüşmesi ve/veya telekonferans esnasında kaydedilebilen ses kayıtları, kısa mesajlar, WhatsApp, sosyal medya vs kanallarıyla gerçekleştirilenler başta olmak üzere her türlü iletişim kanalları aracılığı ile toplanabilmektedir. Bu verileriniz elektronik ya da internet tabanlı araçlar ve sair vasıtalar kullanılarak otomatik yöntemlerle elde edilebildiği gibi, tarafımıza sunduğunuz formlar, sözleşmeler, bildirimler, adli veya idari merci kararları gibi yöntemlerle de elde edilebilmektedir.
Kişisel Verilerin İşlenme Amacı ve Aktarımı
Kişisel verileriniz, yürürlükteki ilgili mevzuat uyarınca, hukuka, iyi niyet ve dürüstlük kurallarına uygun, doğru ve güncel olarak, belirli, açık ve meşru amaçlarla ve bu amaçlarla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olarak işlenmekte olup ilgili mevzuatta öngörülen ve işlendikleri amaç için gerekli olan süre kadar muhafaza edilmektedir.
KVKK uyarınca, Veri Sorumlusu olarak bizimle paylaşmış olduğunuz kişisel verileriniz, yerine getirmekte olduğumuz her türlü hizmet ve faaliyet amaçlarımız ile gerektiğinde işe/staja alım süreçleriyle bağlantılı ve ölçülü olarak söz konusu hizmetlerden faydalanmanız, hak ve menfaatlerinizin korunması ve sair amaçlar ile KVKK ve yasal düzenlemelere uygun olarak işlenebilecek, hizmetlerimiz kapsamında ve ilgili mevzuata uygun olarak UYAP sistemi başta olmak üzere, adli, idari vb. kurumlara ve/veya yetkili kıldıkları kişi ya da merciler ile somut olayın şartlarına göre yurtdışında olup olmamasından bağımsız olarak ilgili üçüncü kişi ve kurumlara aktarılabilecek ve ilgili mevzuatta belirlenen süreler boyunca saklanıp gerekli işlemlere tabi tutulabilecektir.
Ağ Sunucusu Veri Günlüğü
İnternet sitemize giriş yapmanızın kaçınılmaz bir sonucu olarak, veri günlüğü olarak tanımlanan ve aşağıda listelenmiş olan verileriniz, ağ tarayıcınız tarafından internet sunucumuza otomatik olarak aktarılmakta ve onayınız aranmaksızın veri günlüğü kayıtlarına kaydedilmektedir:
Veri günlüğü internet sitemizin sizin için daha kullanışlı hale getirilebilmesi amacıyla istatistiki bilgi sağlamak için kullanılmakta olup, takiben derhal silinir.
Kişisel Verilerin Güvenliğinin Sağlanması İçin Alınan Tedbirler
6698 Sayılı Kişisel Verileri Koruma Kanun’un ilgili maddesine uygun olarak, kişisel veri güvenliğinizin sağlanması için hukuka aykırı olarak işlenmelerini ve erişilmelerini önlemek ve muhafazalarının sağlamak amacıyla gerekli teknik ve idari tedbirler Veri Sorumlusu olarak tarafımızca alınmaktadır.
Veri Sahibinin Hakları
Kişisel veri sahipleri KVKK uyarınca aşağıda yer alan haklara sahiptir:
Yukarıda belirtilen hakların kullanımıyla veya genel olarak Aydınlatma Metnimizle alakalı daha detaylı bilgi talepleriniz için “İletişim” sayfamızdan ulaşılabileceğiniz “İletişim Formu” aracılığıyla veya ıslak imzalı olarak “Esentepe Mah. Eser İş Merkezi B Blok Kat:8 No:63 Şişli/İstanbul/Türkiye” adresine ulaştırmanız ya da info@kulacoglu.av.tr e-posta adresine konu kısmında “Kişisel Veri Bilgi Talebi” ifadesi ile iletebilirsiniz.
Kişisel veri sahipleri olarak, haklarınıza ilişkin taleplerinizi Kulaçoğlu Hukuk Bürosu’na yukarıdaki şekillerde iletmeniz durumunda talebiniz, niteliğine göre en kısa sürede sonuçlandıracaktır. İlgili işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi durumunda, Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nca belirlenen tarifedeki ücret, Kulaçoğlu Hukuk Bürosu olarak tarafınızdan tahsil edilecektir.
Evlilik birliği, ulusal ve uluslararası düzenlemelerle korunmakta olup, bu koruma evlilik sona erdikten sonra da devam eder. Nitekim Türk Medeni Kanunu’nda da evlilik sona ermesine rağmen eşi ve çocukları koruyan düzenlemeler mevcuttur. Aile, modern toplumun temeli olduğu için, evlilik devam ederken korunmanın yanı sıra, evlilik birliği sona erdikten sonra da korunmalıdır. Boşanmadan sonraki evrede bu korumanın en önemli tezahürü nafakadır. Nafakanın farklı çeşitleri mevcuttur. Boşandıktan sonra velayeti kendinde olmayan eş aleyhine, çocuğun giderlerine katılmasını sağlamak amacıyla ‘iştirak nafakasına’ hükmedilebilir. Ya da boşanma sonucu eş, yoksulluğa düşecekse, bu eş lehine bir ‘yoksulluk nafakasına’ hükmedilebilir. Bu nafaka da evlilik birliğine duyulan güven neticesinde ortaya çıkan bir nafaka türüdür.