
Değerli müvekkillerimiz,
Dünya genelinde yaşanan Koronovirüs (Covid-19) salgını riski nedeniyle, hukuki soru ve sorunlarınız için mobil ve online iletişim kanallarımızı kullanmanızı öneririz.
Türk Medeni Kanunu’nun 335. maddesine göre ergin olmayan çocuk, anne ve babasının velayeti altındadır. Bu hak kapsamında anne ve baba, çocuğun bakımı, gelişimi, eğitimi ve temsili gibi konularda çocuk adına karar alabilmektedir. TMK m. 336’ya göre evlilik devam ettiği sürece anne ve baba velâyeti birlikte kullanırlar. Ancak boşanma durumunda çocuğun velayetinin kim tarafından kullanılacağının kararlaştırılması gerekmektedir. Hukukumuzdaki yaygın uygulama boşanma sonucunda velayetin eşlerden birine bırakılması yönünde olmasına rağmen son yıllarda anne ve babanın velayeti ortak olarak kullanacağına hükmedildiği de görülmektedir. Ortak velayet çocuğun anne ve babasının, velayet hakkının kapsamına giren hak, yetki ve yükümlülüklerde ‘’müşterek’’ karar alması ve sorumluluğu da ortak paylaşmalarıdır.
Yazı İçeriği
1. Velayet Hakkı ve Kapsamı
2. Ortak Velayet Nedir?
3. Yabancı Ülke Hukuklarında Ortak Velayet
4. Türk Hukukunda Ortak Velayet
Ortak velayet uygulaması birçok yabancı ülke hukukunda uzun yıllardır kabul edilmektedir. Bununla birlikte hukukumuzda ilk olarak İzmir 4. Aile Mahkemesi’nin 27.05.2009 tarihli kararı ile uygulama alanı bulmuştur. Daha sonraları ise Yargıtay tarafından da kabul edilen bir uygulama halini almıştır.
Türk Medeni Kanunu’nun 335. maddesine göre ergin olmayan çocuk, anne ve babasının velayeti altındadır. Bu hak kapsamında anne ve baba, çocuğun bakımı, gelişimi, eğitimi ve temsili gibi konularda çocuk adına karar alabilmektedir. TMK m. 336’ya göre evlilik devam ettiği sürece anne ve baba velâyeti birlikte kullanırlar. Ancak boşanma davasında eşler arasında velayet konusunda bir anlaşmaya varılamadığı takdirde, velayetin kime bırakılacağı mahkeme tarafından belirlenmektedir.
Mahkeme çocuğun velayetinin kime verileceğine karar verirken çocuğun menfaati göz önünde bulundurulmalıdır. Buna göre hangi ebeveynin çocuğa daha iyi bir gelecek sağlayacağı, çocuğun ihtiyaçları veya tercihi gibi hususlar dikkate alınmaktadır.
Velayetin kime verileceğine karar verilirken dikkate alınacak hususlardan bir diğeri ise çocuğun yaşıdır. Zira, henüz anne bakımına muhtaç olan bir çocuğun anneden alınarak babaya verilmesi, çocuğun sağlığı ve kişisel gelişimi açısından sorun yaratabilecektir. Dolayısıyla, küçük çocuğun velayetinin kime verileceği konusunda toplumdaki genel kanı, çocuğun bu dönemde anne şefkatine daha fazla ihtiyaç duyduğu yönündedir. Ancak bu durum küçük çocuğun velayetinin her koşulda mutlaka anneye verileceği anlamına gelmemektedir.
Velayet bir hak olduğu kadar aynı zamanda bir yükümlülüktür. Buna göre velayetin kapsamının belirlenmesi gerekmektedir.
Velayetin Hak Boyutu
Anne ve baba aynı zamanda çocuğun yasal temsilcisi olup hukuki işlemlerinde çocuğu temsil eder. Örneğin çocuk kendini borç altına sokan bir işlem yaptığında, bu işleme velayet hakkı sahibi anne ve baba önceden izin veya sonradan icazet vermelidir.
Velayetin Yükümlülük Boyutu
Ebeveynler, velayet hakkının kendilerine sağladığı yetkileri çocuğun ruhsal, fiziksel, zihinsel gelişimine uygun kullanmalıdır. Her hak gibi velayet hakkı da kötüye kullanılamaz.
Ortak velayet, çocuğun anne ve babasının, velayet hakkının kapsamına giren hak, yetki ve yükümlülüklerde ‘’müşterek’’ karar alması ve sorumluluğu da ortak paylaşmalarıdır. Mevcut yasal düzenlemelerimize göre boşanma sonucunda çocuğun velayetinin eşlerden birine verilmesi gerekecektir. Ancak uygulamada kabul edilen belirli şartların gerçekleşmesi halinde mahkemenin ortak velayete karar vermesi de mümkündür. Bu şartlar şunlardır:
Ortak velayetin olumlu yönleri olduğu kadar olumsuz yönleri de vardır.
Ortak Velayetin Olumlu Yönleri
Ortak Velayetin Olumsuz Yönleri
Ortak velayet, yabancı ülke hukuklarında kabul edilmektedir.
İsviçre
01.07.2014 tarihinde İsviçre Medeni Kanunu’nda yapılan değişiklikle birlikte çocukların ergin olana kadar anne ve babanın medeni durumundan bağımsız olarak ortak velayet altında oldukları kabul edilmiştir. Yani İsviçre’de ortak velayet artık kural olarak benimsenmiş durumdadır.
Almanya
Alman Medeni Kanunu’na göre boşanmada ortak velayet kuraldır. Anne veya babadan birinin velayeti tek başına kullanması ise istisnadır ve bu yalnızca mahkeme kararıyla mümkündür.
Hollanda
1998 yılında yapılan değişiklikle birlikte ortak velayet kural haline gelmiştir. Boşanma davasından önce anne ve babanın onaylayacağı bir ebeveynlik planının hazırlanması gerekmektedir.
Avustralya
Avustralya hukukunda anne ve babanın, çocuk için eşit ve ortak ebeveyn sorumluluğu alması gerektiği öngörülmektedir. Bu kapsamda ebeveynlerin çocukla önemli ve anlamlı eşit zaman geçirmesi istenmektedir. Karar almada her iki ebeveynin sürekli katılımı teşvik edilmektedir. Ortak velayetin gerektirdiği sorumluluğu ihlal eden ebeveyne para cezası verilmektedir. Ayrıca çocuk, bir ebeveyn tarafından istismar ediliyor veya aile içi şiddet durumu varsa ortak velayet geçerli değildir.
ABD
1970’lerde kural olarak velayetin anneye ait olduğu kabul edilmekteydi. 1980’e gelindiğinde ise elli eyaletin kırk yedisinde çocuğun yüksek menfaati kriterini kabul edildi. Bu kapsamda çocuğun yüksek menfaati neyi gerektiriyorsa velayet o kişiye veya ortak velayet olarak her iki ebeveyne verilmekteydi. Günümüzde ABD’de birçok velayet tipi vardır. Bunlar; alternatif, paylaşılan, kuş yuvası, tekli, bölünmüş, 3. taraf velayeti ve ortak velayettir.
Türk hukukunda kural olarak ortak velayet kabul edilmemektedir. Anne ve baba, evlilikleri devam ettiği sürece velayeti birlikte kullanır. Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir. Medeni Kanunumuzdaki velayet düzenlemesi velayetin ana veya babadan yalnızca birine verilmesi üzerine kuruludur. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen taraf da çocukla, hâkimin belirlediği günlerde uygun kişisel ilişki kurar. Velayet hakkının eşlerden hangisine verileceğini hâkim belirler. Bu noktada çeşitli kıstaslar kabul edilmiş olup, her bir somut olayda hâkim bu kıstaslara göre velayetin eşlerden hangisine verileceğini belirleyecektir. Ancak uygulamada gelişen bazı koşulların sağlanması durumunda mahkemeler ortak velayete karar verebilmektedirler. Yazımızın bu bölümünde ortak velayetin Türkiye’deki gelişim sürecinden bahsedeceğiz.
TMK m. 336/2’deki “Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hâli gerçekleşmişse hâkim, velâyeti eşlerden birine verebilir.” ifadesinden hareketle ortak velayet tartışma konusu olmaya başlamıştır.
Bu süreçte ‘’ortak velayet’’ kararı çıkan ilk dava İzmir 4. Aile Mahkemesi’nin 27.05.2009 Tarih ve 448 E. 470 K. numaralı kararı olmuştur. Bu kararda tarafların ortak çocuklarının velayet hakkının birlikte kullanılmasına karar verilmiştir. Taraflar, müşterek çocuğun velayetinin birlikte kullanılacağı hususunda anlaşmışlardır. Uzman raporunda çocuk için ideal olanın her iki ebeveynin de çocukla ilgili kararlara aktif katılması ve çocuğun her iki ebeveynini de görebilmesi olduğu söylenmiştir. Yani uzman görüşü anne ve babanın velayeti ortak olarak kullanmasının çocuğun yararına olacağı yönündedir. Mahkeme de bu rapor doğrultusunda ortak velayete karar vermiştir.
Ancak benzer tarihlerde yabancı mahkeme kararlarının tenfizi ile gündeme gelen ortak velayet, Yargıtay tarafından Türk kamu düzenine aykırı olarak kabul edilmiştir. Bu dönemde verilen Yargıtay kararlarına göre boşanma veya ayrılığa karar verilmesi halinde hâkim velayeti eşlerden birine vermelidir. Yabancı mahkemenin müşterek çocukların velayetini anne ve babaya bırakması Türk Medeni Kanunu’na aykırıdır. Bu gerekçelerle yabancı mahkeme ilamının velayete ait kısmı hakkındaki tenfizi istemleri reddedilmiştir.
Bununla birlikte Yargıtay, 20.02.2017 tarihinde verdiği kararında köklü içtihadından dönmüş ve “ortak velayetin Türk kamu düzenine açıkça aykırı olmadığına” karar vermiştir. Bu davada ilk derece mahkemesi, Yargıtay’ın önceki içtihatlarında olduğu gibi ortak velayetin Türk kamu düzenine aykırı olduğuna karar vermiş ve tenfiz talebini reddetmiştir. Yargıtay ise bu kararı oy birliğiyle bozmuş ve ortak velayet düzenlemesinin Türk kamu düzenine aykırı olmadığına karar vermiştir.
Bu değişimin nedeninin anlaşılabilmesi için Türkiye’nin de taraf olduğu uluslararası antlaşmaların değerlendirilmesi gerekmektedir. Öyle ki, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi, ‘’çocuğun yüksek menfaati’’ kriterini ortaya çıkarmıştır. Sözleşmenin 3. maddesine göre çocukları ilgilendiren bütün faaliyetlerde, çocuğun yararı temel düşüncedir. Türkiye de bu sözleşmeye taraftır.
Ayrıca 1 Ağustos 2016 tarihinde Türkiye’de yürürlüğe giren Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Ek 7 Numaralı Protokolün Türkiye’de ortak velayet yolunu açtığı kabul edilmektedir. Zira protokolün 5. maddesine göre evlilik boşanmayla sona erse dahi, eşler çocuklarıyla ilişkilerinde haklar ve sorumluluklar açısından eşittir.
Anayasa m. 90’a göre ise usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası anlaşmalar kanun hükmündedir. Temel hak ve özgürlüklere ilişkin konularda anlaşma hükümleriyle kanun maddelerinin farklı hükümler içermesi halinde milletlerarası anlaşma hükümleri esas alınır. Dolayısıyla, her ne kadar yasalarımız, velayetin tek tarafa verilmesini öngörmüşse de protokol hükümleri gereğince “ortak velayet” kararı verilebilecektir.
Değerli müvekkillerimiz,
Dünya genelinde yaşanan Koronovirüs (Covid-19) salgını riski nedeniyle, hukuki soru ve sorunlarınız için mobil ve online iletişim kanallarımızı kullanmanızı öneririz.
KİŞİSEL VERİLERİN İŞLENMESİ HAKKINDA
“AYDINLATMA METNİ”
İnternet sitemizi kullanmanız dolayısıyla, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında birtakım verilerinizin toplanması, saklanması, işlenmesi, aktarılması ve KVKK kapsamına dahil başkaca işlemlerin detayı ve amacı hakkında, veri sorumlusu olarak sizleri bilgilendirmek isteriz.
Genel Bilgiler
İlgili mevzuata göre, “kişisel veri” kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgidir. “Özel nitelikli kişisel veri” ise kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileridir. İşbu Aydınlatma Metninde, özel ve/veya genel nitelikli olma ayrımı yapılmaksızın, her neviden veri için “Kişisel Veri” ifadesi kullanılacak olup durumun gereğine göre özel nitelikli kişisel verilerin de bu ifade kapsamına dahil edilebileceğini belirtmek isteriz. Keza, internet sitemizi kullanırken size daha efektif hizmet sağlayabilmek adına çerezler, web işaretçileri ve benzeri uygulamaları da kullanabilmekteyiz. Çerez kullanımının durdurulmasını tarayıcı ayarlarınızı değiştirerek her zaman sağlayabilirsiniz. Çerez kullanımının durdurulması, internet sitemizdeki bazı fonksiyonların kullanımını sınırlandırabilecektir.
Kişisel veriler toplandıktan sonra silme, yok etme ya da anonim hale getirme işlemlerine kadar olan süreçte gerçekleştirilen elde etme, kaydetme, depolama, muhafaza etme, değiştirme, yeniden düzenleme, açıklama, aktarılma, sınıflandırılma ya da kullanılmasını engelleme ve sair kapsamda veriler üzerinden gerçekleştirilen her türlü işlem ise KVKK kapsamında “kişisel verilerin işlenmesi“ olarak değerlendirilmektedir.
Kişisel veri veya özel nitelikli kişisel veri tanımına uygun bilgilerinizi Kulaçoğlu Hukuk Bürosu (Veri Sorumlusu) olarak bizimle paylaşmanız durumunda, onay kutucuğunu işaretleyerek bu verilerinizin işlenmesi için açık rıza verdiğinizi belirtmek isteriz.
Kişisel Verilerin Toplanması ve Hukuki Sebepleri
İnternet sitemizi kullanırken birtakım kişisel verilerinizi, Veri Sorumlusu sıfatımız ile bizimle paylaşmanızı talep edebilmekteyiz. İşbu kişisel verileriniz fiziksel olarak sözlü veya yazılı şekilde toplanabileceği gibi, elektronik ortamda da toplanabilir. Keza, kişisel verileriniz, Veri Sorumlusu sıfatıyla doğrudan tarafımızca toplanabileceği gibi, Veri Sorumlusu adına veri işleyen gerçek veya tüzel kişiler tarafından veya ifa ettiğimiz iş ve hizmetin bir gereği olarak destek aldığımız ulusal/uluslararası kişi ve kuruluşlar ile diğer 3.kişiler tarafından, sayılanlarla sınırlı olmamak üzere, internet sitemiz, blog mesajları, iletişim formları, iş/staj ve sair başvuru formları, bilgi formları, video konferans ve/veya online hukuki danışmanlık hizmeti esnasında kaydedilebilen ses ve/veya video kayıtları, telefon görüşmesi ve/veya telekonferans esnasında kaydedilebilen ses kayıtları, kısa mesajlar, WhatsApp, sosyal medya vs kanallarıyla gerçekleştirilenler başta olmak üzere her türlü iletişim kanalları aracılığı ile toplanabilmektedir. Bu verileriniz elektronik ya da internet tabanlı araçlar ve sair vasıtalar kullanılarak otomatik yöntemlerle elde edilebildiği gibi, tarafımıza sunduğunuz formlar, sözleşmeler, bildirimler, adli veya idari merci kararları gibi yöntemlerle de elde edilebilmektedir.
Kişisel Verilerin İşlenme Amacı ve Aktarımı
Kişisel verileriniz, yürürlükteki ilgili mevzuat uyarınca, hukuka, iyi niyet ve dürüstlük kurallarına uygun, doğru ve güncel olarak, belirli, açık ve meşru amaçlarla ve bu amaçlarla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olarak işlenmekte olup ilgili mevzuatta öngörülen ve işlendikleri amaç için gerekli olan süre kadar muhafaza edilmektedir.
KVKK uyarınca, Veri Sorumlusu olarak bizimle paylaşmış olduğunuz kişisel verileriniz, yerine getirmekte olduğumuz her türlü hizmet ve faaliyet amaçlarımız ile gerektiğinde işe/staja alım süreçleriyle bağlantılı ve ölçülü olarak söz konusu hizmetlerden faydalanmanız, hak ve menfaatlerinizin korunması ve sair amaçlar ile KVKK ve yasal düzenlemelere uygun olarak işlenebilecek, hizmetlerimiz kapsamında ve ilgili mevzuata uygun olarak UYAP sistemi başta olmak üzere, adli, idari vb. kurumlara ve/veya yetkili kıldıkları kişi ya da merciler ile somut olayın şartlarına göre yurtdışında olup olmamasından bağımsız olarak ilgili üçüncü kişi ve kurumlara aktarılabilecek ve ilgili mevzuatta belirlenen süreler boyunca saklanıp gerekli işlemlere tabi tutulabilecektir.
Ağ Sunucusu Veri Günlüğü
İnternet sitemize giriş yapmanızın kaçınılmaz bir sonucu olarak, veri günlüğü olarak tanımlanan ve aşağıda listelenmiş olan verileriniz, ağ tarayıcınız tarafından internet sunucumuza otomatik olarak aktarılmakta ve onayınız aranmaksızın veri günlüğü kayıtlarına kaydedilmektedir:
Veri günlüğü internet sitemizin sizin için daha kullanışlı hale getirilebilmesi amacıyla istatistiki bilgi sağlamak için kullanılmakta olup, takiben derhal silinir.
Kişisel Verilerin Güvenliğinin Sağlanması İçin Alınan Tedbirler
6698 Sayılı Kişisel Verileri Koruma Kanun’un ilgili maddesine uygun olarak, kişisel veri güvenliğinizin sağlanması için hukuka aykırı olarak işlenmelerini ve erişilmelerini önlemek ve muhafazalarının sağlamak amacıyla gerekli teknik ve idari tedbirler Veri Sorumlusu olarak tarafımızca alınmaktadır.
Veri Sahibinin Hakları
Kişisel veri sahipleri KVKK uyarınca aşağıda yer alan haklara sahiptir:
Yukarıda belirtilen hakların kullanımıyla veya genel olarak Aydınlatma Metnimizle alakalı daha detaylı bilgi talepleriniz için “İletişim” sayfamızdan ulaşılabileceğiniz “İletişim Formu” aracılığıyla veya ıslak imzalı olarak “Esentepe Mah. Eser İş Merkezi B Blok Kat:8 No:63 Şişli/İstanbul/Türkiye” adresine ulaştırmanız ya da info@kulacoglu.av.tr e-posta adresine konu kısmında “Kişisel Veri Bilgi Talebi” ifadesi ile iletebilirsiniz.
Kişisel veri sahipleri olarak, haklarınıza ilişkin taleplerinizi Kulaçoğlu Hukuk Bürosu’na yukarıdaki şekillerde iletmeniz durumunda talebiniz, niteliğine göre en kısa sürede sonuçlandıracaktır. İlgili işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi durumunda, Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nca belirlenen tarifedeki ücret, Kulaçoğlu Hukuk Bürosu olarak tarafınızdan tahsil edilecektir.
Merhabalar.
Ben yurt dışında ikamet edip Türkiye de yaşayan eşimden boşandım.
Bu sene (2 yıl oluyor Türkiye ye dönelim eski eşim).
Şu an Türkiye de hala boşanma davası ile bir şeyler koparmak adına boşanma davası açtı ve devam ediyor.
Bende Yenice tanıma ve tenfiz davası açtım.
Velayet hakkı bana verildi ve gıyabında (çünkü tebliğ edildiği halde Türkiye ye gelip kendini savunmadı).
Soru : çocuklarımla Türkiye ye özgürce girip çıkabilir miyim?
Mahkeme tanıma ve tenfiz davasını kabul ettikten sonra yoksa gümrükte yine engel olunur mu?
Türkiye de velayet hakkı benden olmasına rağmen?
Geri yurt dışında evime dönmek için ondan izin almam gerekecek mi?
Çocuklarım (2) benimle yaşıyor.
Eski eşim çocuklarını sormadığı halde(ne mesaj ne arama) utanmadan maddi manevi 250bin TL talep ediyor.
Benim yurt dışında terk edip darp raporumu da sundum Türkiye deki mahkemeye, bunu kazanma ihtimali nedir?
(kişisel yorum: yurt dışında böyle tazminatlar da yoktur, tanıma ve tenfiz kararında da bağlamamıştır.
Mahkeme karara rağmen yine de bağlayabilir mi? Emsali var mı?).
Cevabınız için teşekkür ederim.
Merhaba
Biz esimle boşanma kararı aldık ve ortak velayet almak istiyoruz.
Ama duyduk ki ortak velayet olması durumunda çocuğun okul kaydı, hastane vs. durumlarında hem anne hem babanın beraber gidip işlemleri yaptırması gerekiyormuş.
Ben farklı bir ülkede yaşıyorum. Bu bilgi doğru mudur?
Ortak velayet aldığımızda sadece anne veya baba çocuğu tek başına okula kaydettiremez mi?
Teşekkür ederim.
Merhaba ben eşimden 27/09/2019 tarihinde anlaşmalı boşandım. Ve ortak velayet ile 4 yaşındaki oğlumuzun ayın ilk 15 günü bende sonraki 15 gün babada kalmasına birlikte karar verdik. Ben Kıbrıs’ta ikamet ediyorum ve her 15 günde bir gidiş geliş yapıyoruz. Eski eşim evlendi ve karısı hamile. Şu an velayet davası açmak istesem bu bana bir fayda sağlar mı? Ve bir de ayın 1 inde eski eşim çocuğu vermeyeceğini söylüyor bu konuda izlemem gereken yol nedir?
Merhaba eşimden ayrılalı 2 yıl oldu bu iki yıl dan önce bir iki yılda bana sebebsoz yere uzaklaştırma kararı verdıgı için aramıyor soramıyorum dum cocugumu ve bosanma gercekleştıkten sonra cocugumu aradığım da bana çocugum tarafından tabiki ayrıldığım bayan tarafından cocugum tarafından agır hakaretlere ugramaktayım vuie cocugumu bir kaç defa aradım hep aynı seye maruz kaldım suan aramak istiyorum ama arayamıyorum cunku çocugum tarafından agır kelimelere maruz kalmak beni çok uzuyor velayet annede anneye degıl ama kızıma nafaka ödüyorum. Tekrar dan velayet davası acıp ortak velayet alma hakkım varmı acaba
Ben 2 sene once anlasmali bosandim Ben izmirde cocugun velayetini Alan Anne antalyada oturuyor Yaz tatilerinde 1 ay cocugu gore biliyorum cocugu antalyadan Ben alip izmire getiriyorum 1 aylik sure doldumu tekrar Ben antalya goturup anneye teslim ediyorum bu ne kadar dogru cocugu benim alip izin bittiginde onun almasi gerekmiyormu
Merhaba 2015subat ayında anlaşmalı boşandımvelayeti anneye verdim fakat bakamadıgından dolayı gönülşü olarak cocugumu bana geri gönderdi okul kaydı ve resmi işlemlerde zorluk yasıyorum ortak velayet almak için ne yapmalıyım nereye başvurmalıyım
Ben 13 yıllık evliyim 3çocuğum var 4,8,12,yaşlarında ve karım benimle boşanmak için elinden geleni yapıyor.beni bıçakladı ve elimde darp raporum var.kapıları camları kırıyor.elimde görüntüler var.ve çocuklarıma şuan 2ay uzaklaştırma aldı.ve bana dava açtı anlaşmalı boşanalım diyor.bir evimiz var.evin yarısını veriyor.ve 3çocuğuma sadece 500 TL nafaka istiyor.eşim ilerde bu nafaka konusunda bana sıkıntı yaratırmı daha başka şeyler yaparmı ne yamam gerek
Ben 26 yillik evliyim.3 kizim var.12 yasindalar.
Bosandigimda Velayetini hakim kime verir.Nafaka alinir mi.Ortak velayet olur mu.
Merhaba ben 10 yıllık evliyim ve yıllar sonra bir bebeğim oldu suan 9aylık oğlum var ve eşimle sorunlarımız bitmior.ben ayrılmak istiorum çünkü aldatildim elimde uygunsuz resimler var ama yüzü yok ilerde bosanirsam o uygunsuz resimler ise yararmı çünkü çocuğu almassin diye beni tehtid edior vekalet bana mı verilir yoksa onami…Bu yüzden çok korkuorum çocuğu benden
alır diye.bi evladım daha var oda yurt dışında vekalet eski eşimde bu benim için sorun olurmu vekâlettë ve ben işveren olduğum için kiralık dukkanim var ondan nafaka çocuk nafaka si talep edebilirmiyim kazanma şansım ne kadar acaba lütfen yardımcı olun tskr ederim simdideb