
Değerli müvekkillerimiz,
Dünya genelinde yaşanan Koronovirüs (Covid-19) salgını riski nedeniyle, hukuki soru ve sorunlarınız için mobil ve online iletişim kanallarımızı kullanmanızı öneririz.
Dini nikâh, yaygın söyleyişiyle imam nikahı, eş adaylarının dini inanışları uyarınca evli sayılabilmeleri inancıyla yapılan ve 2’şer şahitle birlikte din adamı huzurunda gerçekleştirilen nikâh törenidir. Hukukumuza göre Türk Medeni Kanunu (TMK) uyarınca ve yetkili kişilerce gerçekleştirilen resmi nikâh esas olup, dini nikâhın varlığı evliliğin geçerliliği için aranan bir şart değildir. Dahası, Türk Medeni Kanunu madde 143’te yer alan “Aile cüzdanı gösterilmeden evlenmenin dinî töreni yapılamaz.” hükmü dolayısıyla, resmi nikâh kıyılmaksızın dini nikâhın kıyılmasının önüne geçilmiştir.
Yazı İçeriği
1. Dini Nikâh (Dini Tören) Nedir?
2. Türk Medeni Kanunu’ndaki Düzenlemeler Doğrultusunda Dini Nikâh
3. Resmi Nikâh
4. Dini Nikâh Ne Zaman Gerçekleştirilebilir?
5. Resmi Nikâh Gerçekleştirilmeksizin Dini Nikâh Yapılmasını Sonuçları
Gündelik hayatımızda dini nikâh, diğer bir deyişle imam nikâhı sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Pek çok kişi dini nikâha ilişkin hukuken geçerli olmayan doğrulara inanmakta olup, bu makalemizde dini nikâh konusuna ışık tutulacaktır.
Toplum nezdinde imam nikâhı olarak da bilinen dini nikâh; eş adayları ve 2 erkek veya 1 erkek 2 kadın şahit ile birlikte din adamı huzurunda gerçekleştirilen dini ritüeldir. Halk arasında yaygın bir uygulama olması nedeni ile bu durum kendisine evlilikle ilgili düzenlemelerin yer aldığı Türk Medeni Kanunu’nda, dini tören başlığı altında yer bulmuştur.
Dini nikâh veya imam nikâhı olarak bilinen dini tören TMK’ nın 143. maddesinde “Aile Cüzdanı ve Dini Tören” başlığı altında düzenlenmiştir. Öncelikle belirtmek gerekir ki dini tören, TMK’da evlenmenin gerçekleşebilmesi için zorunlu olan unsurlardan biri olarak düzenlenmemiştir.
TMK madde 143/3:
“Evlenmenin geçerli olması dinî törenin yapılmasına bağlı değildir.”
TMK’da dini tören yapılmasının isteğe bağlı bir durum olduğu ve evliliğin geçerliliği üzerinde herhangi bir etkisi bulunmadığı açıkça düzenlemiştir. Evlenmenin geçerli olması için aranan şart TMK’da öngörülen şekilde resmi nikâhın gerçekleştirilmiş olmasıdır. Bu sebeple Türk Hukuku’nda dini nikâh veya imam nikâhı olarak bilinen dini törenin yerini anlayabilmek için resmi nikâhı incelememiz gerekmektedir.
Resmi nikâh olarak bilinen evlenme töreni, kanunda öngörülen birtakım şekil şartlarına uyularak gerçekleştirilen ve akabinde evliliğin ispatına yarayacak belge olan aile cüzdanının düzenlendiği törendir. Evlenme töreninin nerede, kimler huzurunda ve ne şekilde yapılacağı TMK’da açıkça belirlenmiştir.
TMK Madde 141:
“Evlenme töreni, evlendirme dairesinde evlendirme memurunun ve ayırt etme gücüne sahip ergin iki tanığın önünde açık olarak yapılır. Ancak, tören evleneceklerin istemi üzerine evlendirme memurunun uygun bulacağı diğer yerlerde de yapılabilir.”
Bu hüküm uyarınca, evlenme töreni evlendirme dairesinde ve ayırt etme gücüne sahip iki ergin tanığın önünde açık bir şekilde gerçekleştirilir.
TMK Madde 142:
“Evlendirme memuru, evleneceklerden her birine birbiriyle evlenmek isteyip istemediklerini sorar. Evlenme, tarafların olumlu sözlü cevaplarını verdikleri anda oluşur. Memur, evlenmenin tarafların karşılıklı rızası ile kanuna uygun olarak yapılmış olduğunu açıklar.”
Yukarıda alıntılanan kanun maddelerinde, resmi evlendirme töreninin ne şekilde gerçekleştirileceği düzenlenmiştir. Evlenme töreni ile ilgili TMK’da düzenlenmiş olan bu hususlar, resmi nikah olarak da bilinen evlenme töreninin geçerli olabilmesi için uyulması gereken şekil şartlarıdır. Kanunda gösterilen şartların sağlanarak gerçekleştirilen evlenme töreninin akabinde evlendirme memuru tarafından eşlere, evliliğin gerçekleştiğini gösteren ve ispatlayan aile cüzdanı verilir.
Türk Medeni Kanunu madde 143/2:
“Evlenme töreni biter bitmez evlendirme memuru eşlere bir aile cüzdanı verir.”
Dini törenle evlenmek, Türk toplumu için yaygın bir durum olduğundan, mevzuatımızda da konuyla ilgili yasal düzenlemeler yapılarak evlilik durumlarının kayıt ve kontrol altında tutulması amaçlanmıştır. Zira dini tören ile gerçekleştirilen evliliklerin hiçbir delili ve bağlayıcılığı yok iken evlenme töreniyle yani resmi nikâhla gerçekleştirilen evliliklerde kayıt ve ispat araçları mevcuttur. Kanun koyucu kayıt dışılığın önüne geçerek evliliğin eşlere sağladığı hakların korunabilmesi için ve yüklediği yükümlülüklerin yerine getirilmesinin sağlanabilmesi için dini tören düzenlenmesini bir şarta bağlamıştır.
Türk Medeni Kanunu madde 143/2:
“Aile cüzdanı gösterilmeden evlenmenin dinî töreni yapılamaz.”
Kanun koyucu tarafından dini törenin (dini nikâh) yapılabilmesi, evlenme töreninin (resmi nikâh) gerçekleştirilmesi üzerine verilen aile cüzdanının ibraz edilmesi şartına bağlamıştır. Böylelikle hem toplumun inanç ve yaşayışına saygı gösterilerek dini tören yapılması yasal zemine oturtulmuş hem de evliliklerin kayıt dışı kalması önlenerek resmi nikâh zorunlu kılınmıştır.
Evlenme töreninin gerçekleştirilmesi, törenin taraflarının eş statüsünü kazanmaları için kanuni olarak öngörülmüş bir şarttır. Evlenme töreni gerçekleştirilmeksizin yalnızca dini tören yapılarak evlenilmesi durumunda taraflar kanunen tanınan eş statüsünü kazanamayacaklar ve eşlere tanınmış olan yasal haklardan yararlanamayacaklardır. Haklardan yaralanamamanın yanı sıra, eş statüsünün taraflara yüklemiş olduğu yükümlülüklerin yerine getirilmesi de yalnızca dini tören gerçekleştiren taraflardan talep edilemeyecektir. Keza, resmi nikah olmayan eşler açısından boşanma süreçlerindeki hak ve yükümlülüklere ilişkin kanuni düzenlemelerin uygulanması da mümkün olamamaktadır.
Anayasa Mahkemesi İptal Kararı
Günümüzdeki mevcut düzenlemeler uyarınca resmi nikâh gerçekleştirilmeksizin dini nikâh gerçekleştirilmesi halinde herhangi bir yaptırım öngörülmemiştir. Ancak 27.05.2015 tarihine kadar resmi nikâh olmaksızın dini nikâh kıyılması Türk Ceza Kanunu’nda suç olarak düzenlenmiştir. Anayasa Mahkemesi tarafından 27.05.2015 tarihinde Türk Ceza Kanunu’nun 230. maddesinin 5. ve 6. fıkraları iptal edilmiştir.
TCK madde 230/5-6:
“Aralarında evlenme olmaksızın, evlenmenin dinsel törenini yaptıranlar hakkında iki aydan altı aya kadar hapis cezası verilir. Ancak, medeni nikâh yapıldığında kamu davası ve hükmedilen ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar.
Evlenme akdinin kanuna göre yapılmış olduğunu gösteren belgeyi görmeden bir evlenme için dinsel tören yapan kimse hakkında iki aydan altı aya kadar hapis cezası verilir.”
Söz konusu fıkraların iptalini içeren Anayasa Mahkemesi kararının gerekçesi şu şekildedir:
“İtiraz konusu kurallarda, evlenmenin dinsel törenini yaptıranlar ile evlenme akdinin kanuna göre yapılmış olduğunu gösteren belgeyi görmeden evlenme için dinsel tören yapanların cezalandırılması öngörülerek, kişilerin özel hayatlarına ve aile hayatlarına saygı gösterilmesi hakkı ile din ve vicdan özgürlüğüne bir sınırlama getirildiği açıktır. Zira kişiler arasında evlilik bağının nasıl kurulacağına ilişkin tercihte bulunulmasının ve bu bağın dinsel ritüel ve uygulamalara göre yapılabilmesinin kişilerin özel hayatlarına ve aile hayatlarına saygı gösterilmesini isteme hakkı kapsamında kaldığı tartışmasızdır… Esasen, kişilerin herhangi bir dini tören veya nikâh olmaksızın fiilen birlikte yaşamaları ve çocuk sahibi olmaları, özel hayata saygı gösterilmesi bağlamında hukuk düzenince suç olarak nitelendirilip cezalandırılmazken, kişilerin özel hayatlarına ilişkin tercihleri ve dini inançları gereği evlenmenin dinsel törenini yaptırmalarının suç olarak düzenlenmesi, anılan ölçüsüzlüğü açıkça ortaya koymaktadır.”
Türk Ceza Kanunu Madde 233/2 Uyarınca Ceza Sorumluluğu
Türk Medeni Kanunu ve Türk Ceza Kanunu’nda dini nikâh kıyılmasına ilişkin açıkça bir yaptırım öngörülmemiştir. Ancak bazı durumlarda TCK madde 233/2 uyarınca kişilerin ceza sorumluluğu doğabilir.
TCK madde 233/2:
“Hamile olduğunu bildiği eşini veya sürekli birlikte yaşadığı ve kendisinden gebe kalmış bulunduğunu bildiği evli olmayan bir kadını çaresiz durumda terk eden kimseye, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.”
Örneğin taraflar arasında resmi nikâh bulunmaksızın dini nikâh bulunmaktaysa ve erkek gebe olduğunu bildiği dini nikâhlı eşini terk ederse bu hüküm uygulama alanı bulur. Ceza sorumluluğunun yanı sıra imam nikâhlı eşin tazminat hakkı da gündeme gelebilir. Bu husus “İmam Nikahlı Eşin Tazminat Hakkı” isimli makalemizde detaylı bir şekilde kaleme alınmıştır.
Değerli müvekkillerimiz,
Dünya genelinde yaşanan Koronovirüs (Covid-19) salgını riski nedeniyle, hukuki soru ve sorunlarınız için mobil ve online iletişim kanallarımızı kullanmanızı öneririz.
KİŞİSEL VERİLERİN İŞLENMESİ HAKKINDA
“AYDINLATMA METNİ”
İnternet sitemizi kullanmanız dolayısıyla, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında birtakım verilerinizin toplanması, saklanması, işlenmesi, aktarılması ve KVKK kapsamına dahil başkaca işlemlerin detayı ve amacı hakkında, veri sorumlusu olarak sizleri bilgilendirmek isteriz.
Genel Bilgiler
İlgili mevzuata göre, “kişisel veri” kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgidir. “Özel nitelikli kişisel veri” ise kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileridir. İşbu Aydınlatma Metninde, özel ve/veya genel nitelikli olma ayrımı yapılmaksızın, her neviden veri için “Kişisel Veri” ifadesi kullanılacak olup durumun gereğine göre özel nitelikli kişisel verilerin de bu ifade kapsamına dahil edilebileceğini belirtmek isteriz. Keza, internet sitemizi kullanırken size daha efektif hizmet sağlayabilmek adına çerezler, web işaretçileri ve benzeri uygulamaları da kullanabilmekteyiz. Çerez kullanımının durdurulmasını tarayıcı ayarlarınızı değiştirerek her zaman sağlayabilirsiniz. Çerez kullanımının durdurulması, internet sitemizdeki bazı fonksiyonların kullanımını sınırlandırabilecektir.
Kişisel veriler toplandıktan sonra silme, yok etme ya da anonim hale getirme işlemlerine kadar olan süreçte gerçekleştirilen elde etme, kaydetme, depolama, muhafaza etme, değiştirme, yeniden düzenleme, açıklama, aktarılma, sınıflandırılma ya da kullanılmasını engelleme ve sair kapsamda veriler üzerinden gerçekleştirilen her türlü işlem ise KVKK kapsamında “kişisel verilerin işlenmesi“ olarak değerlendirilmektedir.
Kişisel veri veya özel nitelikli kişisel veri tanımına uygun bilgilerinizi Kulaçoğlu Hukuk Bürosu (Veri Sorumlusu) olarak bizimle paylaşmanız durumunda, onay kutucuğunu işaretleyerek bu verilerinizin işlenmesi için açık rıza verdiğinizi belirtmek isteriz.
Kişisel Verilerin Toplanması ve Hukuki Sebepleri
İnternet sitemizi kullanırken birtakım kişisel verilerinizi, Veri Sorumlusu sıfatımız ile bizimle paylaşmanızı talep edebilmekteyiz. İşbu kişisel verileriniz fiziksel olarak sözlü veya yazılı şekilde toplanabileceği gibi, elektronik ortamda da toplanabilir. Keza, kişisel verileriniz, Veri Sorumlusu sıfatıyla doğrudan tarafımızca toplanabileceği gibi, Veri Sorumlusu adına veri işleyen gerçek veya tüzel kişiler tarafından veya ifa ettiğimiz iş ve hizmetin bir gereği olarak destek aldığımız ulusal/uluslararası kişi ve kuruluşlar ile diğer 3.kişiler tarafından, sayılanlarla sınırlı olmamak üzere, internet sitemiz, blog mesajları, iletişim formları, iş/staj ve sair başvuru formları, bilgi formları, video konferans ve/veya online hukuki danışmanlık hizmeti esnasında kaydedilebilen ses ve/veya video kayıtları, telefon görüşmesi ve/veya telekonferans esnasında kaydedilebilen ses kayıtları, kısa mesajlar, WhatsApp, sosyal medya vs kanallarıyla gerçekleştirilenler başta olmak üzere her türlü iletişim kanalları aracılığı ile toplanabilmektedir. Bu verileriniz elektronik ya da internet tabanlı araçlar ve sair vasıtalar kullanılarak otomatik yöntemlerle elde edilebildiği gibi, tarafımıza sunduğunuz formlar, sözleşmeler, bildirimler, adli veya idari merci kararları gibi yöntemlerle de elde edilebilmektedir.
Kişisel Verilerin İşlenme Amacı ve Aktarımı
Kişisel verileriniz, yürürlükteki ilgili mevzuat uyarınca, hukuka, iyi niyet ve dürüstlük kurallarına uygun, doğru ve güncel olarak, belirli, açık ve meşru amaçlarla ve bu amaçlarla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olarak işlenmekte olup ilgili mevzuatta öngörülen ve işlendikleri amaç için gerekli olan süre kadar muhafaza edilmektedir.
KVKK uyarınca, Veri Sorumlusu olarak bizimle paylaşmış olduğunuz kişisel verileriniz, yerine getirmekte olduğumuz her türlü hizmet ve faaliyet amaçlarımız ile gerektiğinde işe/staja alım süreçleriyle bağlantılı ve ölçülü olarak söz konusu hizmetlerden faydalanmanız, hak ve menfaatlerinizin korunması ve sair amaçlar ile KVKK ve yasal düzenlemelere uygun olarak işlenebilecek, hizmetlerimiz kapsamında ve ilgili mevzuata uygun olarak UYAP sistemi başta olmak üzere, adli, idari vb. kurumlara ve/veya yetkili kıldıkları kişi ya da merciler ile somut olayın şartlarına göre yurtdışında olup olmamasından bağımsız olarak ilgili üçüncü kişi ve kurumlara aktarılabilecek ve ilgili mevzuatta belirlenen süreler boyunca saklanıp gerekli işlemlere tabi tutulabilecektir.
Ağ Sunucusu Veri Günlüğü
İnternet sitemize giriş yapmanızın kaçınılmaz bir sonucu olarak, veri günlüğü olarak tanımlanan ve aşağıda listelenmiş olan verileriniz, ağ tarayıcınız tarafından internet sunucumuza otomatik olarak aktarılmakta ve onayınız aranmaksızın veri günlüğü kayıtlarına kaydedilmektedir:
Veri günlüğü internet sitemizin sizin için daha kullanışlı hale getirilebilmesi amacıyla istatistiki bilgi sağlamak için kullanılmakta olup, takiben derhal silinir.
Kişisel Verilerin Güvenliğinin Sağlanması İçin Alınan Tedbirler
6698 Sayılı Kişisel Verileri Koruma Kanun’un ilgili maddesine uygun olarak, kişisel veri güvenliğinizin sağlanması için hukuka aykırı olarak işlenmelerini ve erişilmelerini önlemek ve muhafazalarının sağlamak amacıyla gerekli teknik ve idari tedbirler Veri Sorumlusu olarak tarafımızca alınmaktadır.
Veri Sahibinin Hakları
Kişisel veri sahipleri KVKK uyarınca aşağıda yer alan haklara sahiptir:
Yukarıda belirtilen hakların kullanımıyla veya genel olarak Aydınlatma Metnimizle alakalı daha detaylı bilgi talepleriniz için “İletişim” sayfamızdan ulaşılabileceğiniz “İletişim Formu” aracılığıyla veya ıslak imzalı olarak “Esentepe Mah. Eser İş Merkezi B Blok Kat:8 No:63 Şişli/İstanbul/Türkiye” adresine ulaştırmanız ya da info@kulacoglu.av.tr e-posta adresine konu kısmında “Kişisel Veri Bilgi Talebi” ifadesi ile iletebilirsiniz.
Kişisel veri sahipleri olarak, haklarınıza ilişkin taleplerinizi Kulaçoğlu Hukuk Bürosu’na yukarıdaki şekillerde iletmeniz durumunda talebiniz, niteliğine göre en kısa sürede sonuçlandıracaktır. İlgili işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi durumunda, Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nca belirlenen tarifedeki ücret, Kulaçoğlu Hukuk Bürosu olarak tarafınızdan tahsil edilecektir.