
Değerli müvekkillerimiz,
Dünya genelinde yaşanan Koronovirüs (Covid-19) salgını riski nedeniyle, hukuki soru ve sorunlarınız için mobil ve online iletişim kanallarımızı kullanmanızı öneririz.
Mülkiyet, bir eşya veya mal üzerindeki en geniş hakkı tanımlamaktadır. Bu kapsamda müdahalenin men’i, bir başka ifade ile el atmanın önlenmesi davası da mülkiyet hakkının hukuka aykırı şekilde ihlal edildiği durumda malike bu müdahaleyi sonlandırma hakkı tanıyan bir davadır. Dava sonunda verilen karar ile malik icra yolu ile söz konusu haksız müdahalenin sona erdirilmesini sağlayabilmektedir. Mülkiyet, bir eşya üzerindeki en temel hak olup gerek kanunlarla gerekse de uluslararası anlaşmalarla koruma altına alınmıştır. Mülkiyet hakkına yönelik saldırıların önlenmesine ilişkin davaların büyük çoğunluğu dayanağını 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu madde 683’den almakta olup taşınır ve taşınmaz mallara yönelik müdahalenin engellenmesi de bu düzenleme ile sağlanmaktadır.
Yazı İçeriği
1. Müdahalenin Men’i Davası Nedir?
2. Müdahalenin Men’i Davasının Şartları Nelerdir?
2.1. Malik Olma Şartı
2.2. Haksız Bir Müdahalenin Varlığı
3. Müdahalenin Men’i Davasının Tarafları
4. Paydaşlar Arasındaki Müdahalenin Men’i Davası
5. Kesinleşme ve Kararın İcrası
6. Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Süre
7. Görevli ve Yetkili Mahkeme
Müdahalenin men’i davası, taşınır veya taşınmaz bir malın maliki tarafından bu mal üzerindeki haksız müdahalenin sona erdirilmesine yönelik açılan davadır. Burada bahsedilen haksız müdahale bir taşınmazın hukuka aykırı şekilde kullanılması, işgal edilmesi, kiraya verilmesi şeklinde gerçekleşebileceği gibi taşınır bir malın fiilen kullanılması da olabilir. Malikin; işbu mülkiyet hakkından doğan yetkilerini kullanmasını ve/veya işbu yetkiden dilediği şekilde (sınırları içerisinde kalmak şartıyla) yararlanmasını engelleyen, hiçbir haklı ve yerinde gerekçeye dayanmayan ve hali hazırda devam eden müdahalelere/saldırılara karşı, işbu saldırıları önlemek adına açabileceği davaya; el atmanın önlenmesi ya da müdahalenin men’i davası denilmektedir.
Müdahalenin men’i davasının konusunu taşınır ve taşınmaz her türlü mal oluşturmaktadır. Türk Medeni Kanunu madde 683’e göre bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Bununla birlikte malik malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı türlü haksız el atmanın önlenmesini de dava edebilir.
Müdahalenin men’i davası açılabilmesi için bir takım şartların bulunması gerekmektedir. Bu şartların yokluğu halinde, duruma göre dava usulden veya esastan reddedilebilecektir.
El atmanın önlenmesi davasının başlıca şartı, işbu davayı açacak olan kişinin mülkiyet hak ve yetkilerine sahip olması hususudur. Bu nedenlerle bu dava malik ya da malikin mirasçıları tarafından açılabilecektir. Burada önemli olan malik olunan şey değil kişinin sahip olduğu mülkiyet hakkıdır. Zira mülkiyet hakkı, sahibine yasal sınırlar içerisinde o şeyden dilediğince yararlanmak hak ve yetkisi tanımaktadır.
Taşınmazlar bakımından mülkiyet tapuda gerçekleştirilecek tescil işlemi ile kazanılacağından tapuda malik olarak görünmeyen bir kimsenin taşınmazlar bakımından müdahalenin men’i davası açabilmesi mümkün değildir.
Taşınırlar bakımından ise zilyetlik mülkiyete karine olduğundan davayı açan kişinin öncelikle söz konusu eşyada kendisinin malik olduğunu ispatlaması gerekmektedir.
Müdahalenin men’i davası bakımından ikinci şart ortada haksız bir müdahalenin bulunmasıdır. İşbu davanın açılabilmesi için, kişinin maliki olduğu mal üzerinde hiçbir haklı ve yerinde gerekçeye dayanmaksızın gerçekleştirilmiş bir saldırı olmalı ve bu saldırı devam etmelidir. Saldırının hangi şekillerde yapıldığının bir önemi olmayıp, herhangi bir hakka dayanmaması yeterlidir. Zira buradaki temel amaç mülkiyet hakkının korunmasını sağlamaktır.
El atmanın önlenmesine yönelik olarak açılmış işbu davalarda, mülkiyet hakkına saldırıda bulunan kişinin kusurlu olmasına da gerek yoktur. Zira işbu dava kusurdan bağımsız ve salt olarak mülkiyet hakkının korunmasına yönelik olarak açılmaktadır.
Husumet, bir davanın taraflarının belirlenmesine ilişkin bir müessesedir. Buna göre açılacak bir davanın hukuka uygun olması için davanın aktif husumet ve pasif husumet yönünden hukuka uygun olması gerekir. Bir başka ifade ile her dava gibi müdahalenin men’i davası da doğru kişi tarafından doğru kişilere karşı açılmalıdır.
Aktif husumet bir davada davacı olma sıfatına sahip olan kişiyi ifade etmektedir. Müdahalenin men’i davalarında davacı taraf, haksız olarak el atılan malın malikidir.
Pasif husumet ise bir davada davalı tarafı ifade etmektedir. Müdahalenin men’i davalarının davalı ise hukuka aykırı şekilde taşınmaza müdahale eden, herhangi bir haklı nedene dayanmayarak işgalde bulunan kişidir.
Paylı mülkiyete tabi bir taşınmaz üzerinde hak sahibi olan paydaşlardan birinin ya da birkaçının, kendisinin payına yapılan haksız saldırıları önlenmesini talep imkânı bulunmaktadır. Ancak yerleşik hale gelmiş Yargıtay içtihat ve uygulamaları gereğince, ortaklar arasındaki haksız saldırılar ve bunların önlenmesi hususu ayrı bir inceleme konusu yapılmıştır.
Buna göre paylı mal üzerindeki bir paydaş tarafından gerçekleştirilen müdahalenin men’i için açılan davada öncelikle paydaşlar arasında ilgili malın kullanımına veya paylaşımına ilişkin bir anlaşma olup olmadığı incelenecektir. Buna göre yapılacak değerlendirmeye göre malın kimin kullanımına bırakıldığına olduğuna göre de el atma hususunu tespit edecektir.
Ancak paydaşlar arasında herhangi bir harici taksim ve sair belirleyici anlaşmama olmaması halinde, Yargıtay el atmanın önlenmesi davası yerine, ortaklığın giderilmesine yönelik olarak açılacak davanın hukuki yarar ve hukuk mantığı açışından daha doğru olduğunu kabul etmekte ve bu şekilde uygulaması gerektiği belirtmektedir. Konuya ilişkin detaylı bilgi için “Ortaklığın Giderilmesi Davası” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Önemle belirtmek gerekir ki; müşterek mülkiyete tabi bir taşınmaza haksız müdahalede bulunan üçüncü bir kişi ise, paydaşlardan biri bile tek başına el atmanın önlenmesi davası açabilecektir. Müdahalenin Meni davası tek başına açılabileceği gibi haksız el atmadan kaynaklanan zararların tazmini talepli Ecrimisil Davası ile birlikte de açılabilmektedir. Mahkemece müdahalenin yani haksız işgalin varlığının tespiti halinde kullanma ve yararlanma hakkı olmayan kişi aleyhine haksız işgal tazminatına hükmolunacaktır. Konuyla ilgili detaylı bilgi almak için “Ecrimisil (Haksız İşgal) Tazminatı Davası” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Malik tarafından açılan davada, müdahalenin men’ine karar verilmesi halinde, işbu kararın icrası açısından ikili bir ayrım yapılmaktadır.
İlgili yasa hükümleri ve yerleşik Yargıtay kararları gereğince, dava konusu haksız müdahale edilen şeyin aynına ilişkin olarak, taraflar arasında herhangi bir ihtilaf bulunmuyorsa, el atmanın önlenmesine yönelik verilen kararın icrası için kesinleşmesine gerek yoktur.
Örneğin; söz konusu davada davalı olarak yer alan tarafın, dava konusu taşınmaz üzerinde mülkiyet iddiası bulunmaması halinde, müdahalenin kaldırılmasına dair kararın icrası için kesinleşmesi gerekmemektedir.
Bununla birlikte haksız işgalcinin söz konusu mal üzerinde mülkiyet iddiası bulunuyorsa bu durumda mahkeme kararı kesinleşmeden icra edilemeyecektir.
Kesinleşmeden icra edilemeyen mahkeme kararları hakkında daha detaylı bilgi için “Kesinleşmeden İcraya Konulamayacak Mahkeme Kararları” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Müdahalenin men’i davası, devam eden bir müdahalenin varlığı halinde açılabilecek bir davadır. Bu nedenle hali hazırda devam eden bir müdahale bulunduğu sürece herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süre gündeme gelmeyecektir.
Müdahalenin men’i davalarında görevli mahkeme ilgili kanun hükümleri gereği genel görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemesidir.
Yetkili mahkeme ise 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca genel yetki kurallarına göre belirlenecektir. El atmanın konusu bir taşınmaz ise, genel yetki kuralları uygulanmayacak ve yetkili mahkeme dava konusu taşınmazın bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemeleri olacaktır.
Değerli müvekkillerimiz,
Dünya genelinde yaşanan Koronovirüs (Covid-19) salgını riski nedeniyle, hukuki soru ve sorunlarınız için mobil ve online iletişim kanallarımızı kullanmanızı öneririz.
KİŞİSEL VERİLERİN İŞLENMESİ HAKKINDA
“AYDINLATMA METNİ”
İnternet sitemizi kullanmanız dolayısıyla, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında birtakım verilerinizin toplanması, saklanması, işlenmesi, aktarılması ve KVKK kapsamına dahil başkaca işlemlerin detayı ve amacı hakkında, veri sorumlusu olarak sizleri bilgilendirmek isteriz.
Genel Bilgiler
İlgili mevzuata göre, “kişisel veri” kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgidir. “Özel nitelikli kişisel veri” ise kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileridir. İşbu Aydınlatma Metninde, özel ve/veya genel nitelikli olma ayrımı yapılmaksızın, her neviden veri için “Kişisel Veri” ifadesi kullanılacak olup durumun gereğine göre özel nitelikli kişisel verilerin de bu ifade kapsamına dahil edilebileceğini belirtmek isteriz. Keza, internet sitemizi kullanırken size daha efektif hizmet sağlayabilmek adına çerezler, web işaretçileri ve benzeri uygulamaları da kullanabilmekteyiz. Çerez kullanımının durdurulmasını tarayıcı ayarlarınızı değiştirerek her zaman sağlayabilirsiniz. Çerez kullanımının durdurulması, internet sitemizdeki bazı fonksiyonların kullanımını sınırlandırabilecektir.
Kişisel veriler toplandıktan sonra silme, yok etme ya da anonim hale getirme işlemlerine kadar olan süreçte gerçekleştirilen elde etme, kaydetme, depolama, muhafaza etme, değiştirme, yeniden düzenleme, açıklama, aktarılma, sınıflandırılma ya da kullanılmasını engelleme ve sair kapsamda veriler üzerinden gerçekleştirilen her türlü işlem ise KVKK kapsamında “kişisel verilerin işlenmesi“ olarak değerlendirilmektedir.
Kişisel veri veya özel nitelikli kişisel veri tanımına uygun bilgilerinizi Kulaçoğlu Hukuk Bürosu (Veri Sorumlusu) olarak bizimle paylaşmanız durumunda, onay kutucuğunu işaretleyerek bu verilerinizin işlenmesi için açık rıza verdiğinizi belirtmek isteriz.
Kişisel Verilerin Toplanması ve Hukuki Sebepleri
İnternet sitemizi kullanırken birtakım kişisel verilerinizi, Veri Sorumlusu sıfatımız ile bizimle paylaşmanızı talep edebilmekteyiz. İşbu kişisel verileriniz fiziksel olarak sözlü veya yazılı şekilde toplanabileceği gibi, elektronik ortamda da toplanabilir. Keza, kişisel verileriniz, Veri Sorumlusu sıfatıyla doğrudan tarafımızca toplanabileceği gibi, Veri Sorumlusu adına veri işleyen gerçek veya tüzel kişiler tarafından veya ifa ettiğimiz iş ve hizmetin bir gereği olarak destek aldığımız ulusal/uluslararası kişi ve kuruluşlar ile diğer 3.kişiler tarafından, sayılanlarla sınırlı olmamak üzere, internet sitemiz, blog mesajları, iletişim formları, iş/staj ve sair başvuru formları, bilgi formları, video konferans ve/veya online hukuki danışmanlık hizmeti esnasında kaydedilebilen ses ve/veya video kayıtları, telefon görüşmesi ve/veya telekonferans esnasında kaydedilebilen ses kayıtları, kısa mesajlar, WhatsApp, sosyal medya vs kanallarıyla gerçekleştirilenler başta olmak üzere her türlü iletişim kanalları aracılığı ile toplanabilmektedir. Bu verileriniz elektronik ya da internet tabanlı araçlar ve sair vasıtalar kullanılarak otomatik yöntemlerle elde edilebildiği gibi, tarafımıza sunduğunuz formlar, sözleşmeler, bildirimler, adli veya idari merci kararları gibi yöntemlerle de elde edilebilmektedir.
Kişisel Verilerin İşlenme Amacı ve Aktarımı
Kişisel verileriniz, yürürlükteki ilgili mevzuat uyarınca, hukuka, iyi niyet ve dürüstlük kurallarına uygun, doğru ve güncel olarak, belirli, açık ve meşru amaçlarla ve bu amaçlarla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olarak işlenmekte olup ilgili mevzuatta öngörülen ve işlendikleri amaç için gerekli olan süre kadar muhafaza edilmektedir.
KVKK uyarınca, Veri Sorumlusu olarak bizimle paylaşmış olduğunuz kişisel verileriniz, yerine getirmekte olduğumuz her türlü hizmet ve faaliyet amaçlarımız ile gerektiğinde işe/staja alım süreçleriyle bağlantılı ve ölçülü olarak söz konusu hizmetlerden faydalanmanız, hak ve menfaatlerinizin korunması ve sair amaçlar ile KVKK ve yasal düzenlemelere uygun olarak işlenebilecek, hizmetlerimiz kapsamında ve ilgili mevzuata uygun olarak UYAP sistemi başta olmak üzere, adli, idari vb. kurumlara ve/veya yetkili kıldıkları kişi ya da merciler ile somut olayın şartlarına göre yurtdışında olup olmamasından bağımsız olarak ilgili üçüncü kişi ve kurumlara aktarılabilecek ve ilgili mevzuatta belirlenen süreler boyunca saklanıp gerekli işlemlere tabi tutulabilecektir.
Ağ Sunucusu Veri Günlüğü
İnternet sitemize giriş yapmanızın kaçınılmaz bir sonucu olarak, veri günlüğü olarak tanımlanan ve aşağıda listelenmiş olan verileriniz, ağ tarayıcınız tarafından internet sunucumuza otomatik olarak aktarılmakta ve onayınız aranmaksızın veri günlüğü kayıtlarına kaydedilmektedir:
Veri günlüğü internet sitemizin sizin için daha kullanışlı hale getirilebilmesi amacıyla istatistiki bilgi sağlamak için kullanılmakta olup, takiben derhal silinir.
Kişisel Verilerin Güvenliğinin Sağlanması İçin Alınan Tedbirler
6698 Sayılı Kişisel Verileri Koruma Kanun’un ilgili maddesine uygun olarak, kişisel veri güvenliğinizin sağlanması için hukuka aykırı olarak işlenmelerini ve erişilmelerini önlemek ve muhafazalarının sağlamak amacıyla gerekli teknik ve idari tedbirler Veri Sorumlusu olarak tarafımızca alınmaktadır.
Veri Sahibinin Hakları
Kişisel veri sahipleri KVKK uyarınca aşağıda yer alan haklara sahiptir:
Yukarıda belirtilen hakların kullanımıyla veya genel olarak Aydınlatma Metnimizle alakalı daha detaylı bilgi talepleriniz için “İletişim” sayfamızdan ulaşılabileceğiniz “İletişim Formu” aracılığıyla veya ıslak imzalı olarak “Esentepe Mah. Eser İş Merkezi B Blok Kat:8 No:63 Şişli/İstanbul/Türkiye” adresine ulaştırmanız ya da info@kulacoglu.av.tr e-posta adresine konu kısmında “Kişisel Veri Bilgi Talebi” ifadesi ile iletebilirsiniz.
Kişisel veri sahipleri olarak, haklarınıza ilişkin taleplerinizi Kulaçoğlu Hukuk Bürosu’na yukarıdaki şekillerde iletmeniz durumunda talebiniz, niteliğine göre en kısa sürede sonuçlandıracaktır. İlgili işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi durumunda, Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nca belirlenen tarifedeki ücret, Kulaçoğlu Hukuk Bürosu olarak tarafınızdan tahsil edilecektir.
Elbirliği mülkiyeti ile sahip olduğumuz (8 mirasçı) arsanın üzerine 2 mirasçı bina yaptılar ve 12 yıldır kullanıyorlar ve kira gelirlerini alıyorlar.İzalei şüyu açtığımız takdirde bu taşınmazdan yararlanabilir miyiz yoksa bu süre içerisindeki sessizliğimiz bir kabul olarak değerlendirilip hak talep etmemiz mümkün değil mi?
1/7 hissesine sahip olduğumuz miras kalan bir evde diğer kardeş oturmakta ve hiçbir kira vermemektedir. Ev tapuda 7 hisse olarak tüm karşelerin üzerinedir. Bu konuda bizde aynı paya sahip olduğumuz için ve o kardeşin o evde oturmasını istemediğimiz için ne yapabiliriz? Daireyi boşaltma şansımız var mı?
2. sorum. kendi arsamıza bir ev yaptık ve yanında bulunan 81 m2’lik 1/7 hisseli olan arsaya binamız 10 mt2 geçiş yaptı. Bu arsanın 1/7 olarak mirasçısıyız. Tapuda 7 kişiye hisseli olarak gözükmektedir. Bu konuda yapılan şikayette bizim evimiz yıkılır mı? Geçiş yaptığımız yer zaten bizim hakkımıza düşen yer. Bu konuda napabiliriz ya da bize napabilirler?
Annem , babalarından 5 kız kardeşe kalan 30 dönüm tarla için elatmanın önlenmesi davası açmak istiyor. 5 kardeş tarladan hisse sahibi. Duyduğumuz kadarıyla yıllardır yakın bir akrabası tarlayı kiraya vererek gelir elde ediyormuş. Kişiyi telefonla uyardık. En son kişiye tarladan çıkması için taahhütlü mektup yazıldı (ihtarname ifadeleriyle). Annem hissesi olan tarla için elatmanın önlenmesi davası açabilir mi? Bu hususta, 5 kızkardeşin de vekaletname ile onayı şart mı?, Mahkemeye sunmak için illa ki noter tastikli ihtarname şartı mıdır ? (ihtarname için tüm kardeşlerin vekaletnamesi istendi, kardeşler farklı yerlerde oturuyor, bizim açımızdan sıkıntılı bir durum) Sadece müdahalenin men’i davası açmak istiyoruz. Ecrimisil (tazminat) davası açmayacağız. Tavsiye ve yorumlarınız şimdiden teşekkürler.
5 paydaşın olduğu paylı mülkiyette olan bir arsa üzerinde 2 paydaş izinsiz olarak arsanın yoldan olan cepheyi çevirmiş ve ağaç dikmiştir.el atmanın önlenmesi davası açılabilir mi yok sa paydaşlar arasında ortaklığın giderilmesi davası açmak mı daha uygun olacaktır. şimdiden teşekkürler.
1940 yılından veri maliki olduğumuz 5donumu bize ait hazineyle hisseli (hazine hissesi 7.5 dönüm ) 2013 yılında tamamı imar planında 5000 ve 1000 lik dahil oyun alanı olarak gösterilmiş olmakla beraber 18 uygulaması yoktur ayrıca kamulaştırmaya dayalı bir işlem olmamıştır. Müdahalenin meni davasi açılabilir mi tarlanın bizde kalması adina yoksa tazminat talep mi edilmeli ayrıca belediye ile önce uzlaşma yapmak mı gerekiyor bunun için ne yapılmalı teşekkürler
Teşekkürler güzel bilgileriniz için, peki inine ortak alanından depolu dükkanına ekleme yapan işgal eden kişi yurtdışında yaşıyor o zaman süreç nasıl işliyor , davaya nasıl katılır tebligat ve savunma süreçleri nasıl olur? Şimdiden teşekkürler iyi günler diliyorum .🙏🏽