Evlilik birliği kurulurken, yasada öngörülen koşulların sağlanmaması halinde, evlilik geçersiz hale gelmekte olup, iptali talep edilebilmektedir. Evliliğin iptali davası Türk Medeni Kanunu’nun 145 ve 160. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Evliliğin iptali davası, sıklıkla boşanma davası ile karıştırılmaktadır. Ancak her iki dava hukuki nitelikleri açısından birbirlerinden tamamen farklıdır. Evliliğin iptali davasında, usulüne uygun yapılmayan evliliğin geçersiz sayılması talep edilmektedir. Boşanma davasında ise, eşlerden birinin kusuru nedeniyle yahut eşit kusur sebebiyle evlilik birliğinin sona erdirilmesi talep edilmektedir.
Yazı İçeriği
1. Evliliğin Geçersiz Olması Sebebiyle İptal Davası
2. Evliliğin İptali Davası Şartları
3. Evliliğin İptali Davasını Kimler Açabilir?
4. Evliliğin İptali Davası Sonucunda Tazminat Alınabilir mi?
5. İptal Olunan Evlilik İçerisinde Edinilen Malların Durumu
6. Evliliğin İptalini Gerektirmeyen Haller
7. Aynı Davada Evliliğin İptali Kabul Edilmezse; Boşanma Talep Edilebilir mi?
8. Evliliğin İptalinin Sonuçları
9. Evliliğin İptali Davası Açma Süresi Ve Yetkili Mahkeme
Evliliğin İptali Türk Medeni Kanunu’nda “Mutlak Butlan”, “Nisbi Butlan”, “Butlanı gerektirmeyen Sebepler”, “Butlan Kararı”, “Mirasçıların Dava Hakkı”, “Yetki ve Yargılama Usulü” başlıkları altında hüküm altına alınmıştır.
1. Evliliğin Geçersiz Olması Sebebiyle İptal Davası
Evliliğin iptali davası ile kanunda sayılan durumlardan birinin var olması sebebiyle söz konusu evliliğin geçersiz olduğu iddia edilir. Evliliğin, mahkeme tarafından iptaline karar verilmesi halinde evlilik son bulur. Başka bir ifade ile evlenme işlemleri ve nikah esnasında, nispi yada mutlak butlan sebeplerinden birinin varlığı ile evliliğin sakat olması ve evlilik birliğinin geçersiz sayılması anlamına gelmektedir.
2. Evliliğin İptali Davası Şartları
Evliliğin iptali davası nikah memuru ve şahitler huzurunda yapılan ve geçerli gözüken bir evliliğin, kanunda yer alan sayılı geçersizlik hallerinden birinin varlığı halinde açılabilir. Yani şeklen doğru yapılmış ancak sonradan ortadan kaldırılmasını gerektiren birtakım eksiklikler veya yanlışlıklar barındıran bir evlilik söz konusu olmalıdır. Türk Medeni Kanunu’nda evliliğin geçersizliği sebepleri yer almaktadır. Bu sebeplerden birinin varlığı halinde evliliğin iptali davası açılabilir.
Türk Medeni Kanunu madde 145’te yer alan evliliğin mutlak butlanla geçersiz sayıldığı durumlar:
- Eşlerden birinin evlenme sırasında bir başkasıyla evli bulunması,
- Eşlerden birinin evlenme sırasında sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunması,
- Eşlerden birinde evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığı bulunması,
- Eşler arasında evlenmeye engel olacak derecede hısımlığın (akrabalık) bulunması.
Türk Medeni Kanunu madde 148 ila madde 151’de yer alan evliliğin nispi butlanla geçersiz sayıldığı durumlar:
- Eşlerden birinin evlenme sırasında ayırt etme gücünü geçici olarak bulunmaması,
- Yanılma (Hata) sonucu evlilik,
- Evlenmeyi hiç istemediği bir kişiyle veya evlendiği kişiyle evlenmeyi düşünmediği hâlde yanılarak evlenme halinde,
- Eşinde bulunmaması onunla birlikte yaşamayı kendisi için çekilmez bir duruma sokacak derecede önemli bir hususa ilişkin yanılarak evlenme halinde,
- Aldatma (Hile) sonucu evlilik,
- Eşinin namus ve onuru hakkında doğrudan doğruya onun tarafından veya onun bilgisi altında bir başkası tarafından aldatılarak evlenmeye razı olunmuşsa,
- Kişinin kendisi veya altsoyunun sağlığı için ağır tehlike oluşturan bir hastalık eşi tarafından kendisinden gizlenmişse.
- Korkutma (İkrah) sonucu evlilik.
- Kişinin kendisinin veya yakınlarından birinin hayatı, sağlığı veya namus ve onuruna yönelik bir korkutma sonucu evlenme halinde.
Evliliğin iptali davasının açılabilmesi için yukarıda yer alan sebeplerden en az birinin varlığı aranmaktadır. Sair sebeplerden hiçbirini taşımaması halinde açılacak olan evliliğin iptali davası reddedilir.
3. Evliliğin İptali Davasını Kimler Açabilir?
Evliliğin iptalini açabilecek kişiler Türk Medeni Kanununda sayılan mutlak ve nispi butlan sebeplerine göre değişiklik arz etmektedir;
- Mutlak butlan durumlarında iptal davasını; cumhuriyet savcıları, eşlerin anne babaları gibi vb. tüm ilgililer veya eşlerin kendisi;
- Nispi butlan durumlarında ise iptal davasını; sadece eşlerin kendisi veya bazı durumda yasal temsilcileri açabilir.
- Ayrıca küçük veya kısıtlı, yasal temsilcisinin izni olmadan evlenirse, izni alınmayan yasal temsilci evlenmenin iptalini dava edebilir.
4. Evliliğin İptali Davası Sonucunda Tazminat Alınabilir mi?
Evliliğin iptali davası, normal boşanma prosedüründen farklı olmasına rağmen nafaka ve tazminat alacakları yönünden aynı şekilde işlemektedir. Türk Medeni Kanunu’nda, evliliğin kesim hükümsüzlük ile sona ermiş olması halinde dahi; evliliğin, hukuken geçerli bir evliliğin tüm sonuçlarını doğuracağı ifade edilmiştir. Evliliğin iptali davasının sonucunda ve dava sürerken tıpkı boşanma davasında olduğu gibi hakim nafaka ve tazminata hükmedebilir. Hal böyle iken dava sürecinde eş ve çocuğun maddi olarak zorluğa düşmemesi adına eş ve çocuk için tedbir nafakası, davanın sonuçlanmasının ardından ise yine çocukların genel ihtiyaçları ve boşanma sonrasında yaşam standartlarının düşmemesi için iştirak nafakası, eşin yoksulluğa düşmemesi için ise yoksulluk nafakası talep edilebilir. Bununla birlikte evlilik birliği içerisinde yaşananlardan dolayı eğer talep edilir ise maddi ve manevi tazminat da talep edilebilir. Görüleceği üzere nafaka ve tazminat yalnızca boşanma davalarında değil, evliliğin iptali davasında da talep edilebilir.
5. İptal Olunan Evlilik İçerisinde Edinilen Malların Durumu
Taraflar arasında hukuken geçersiz bir evlilik mevcut olduğu mahkemece tespit edildiğinde evlilik iptal edilecektir. Bu durumda dahi eşlerin, mahkeme kararıyla iptal olunan bu geçersiz evlilik süresi içerisinde edinmiş oldukları mallar adına mal rejiminin tasfiyesine yönelik ayrı bir dava açılması mümkündür. Dolayısıyla eşler arasında ayrı bir düzenleme söz konusu değilse Medeni Kanunun edinilmiş mallara katılma rejimine ilişkin hükümleri, evliliğin iptali davalarında da uygulanacaktır.
6. Evliliğin İptalini Gerektirmeyen Haller
Türk Medeni Kanununda evliliğin iptali sebepleri hüküm altına alındığı gibi evliliğin iptaline sebebiyet vermeyecek durumlar da sayılmıştır. Boşanan kadının tekrar evlenebilmesi için 300 günlük bekleme süresi kanun tarafından hüküm altına alınmış bir durumdur. Bunun hükmün sebebi kadının eski evlilikten doğması muhtemel çocuğun evlilik birliği içinde olduğu kabul edilip soy bağı konusunda problem yaşanmasının önüne geçmektir. Fakat bazı durumlarda bu süre beklenmeksizin evlilik yapıldığı görülmektedir. Söz konusu bekleme süresi dikkate alınmadan evlenilmesi geçersizlik sebebi değildir. Yine Türk Medeni Kanunu’nun 155. maddesinde; “Evlendirmeye yetkili memur önünde yapılmış olan bir evliliğin kanunun diğer şekil kurallarına uyulmaması sebebiyle butlanına karar verilemez.” denmiştir.
7. Aynı Davada Evliliğin İptali Kabul Edilmezse; Boşanma Talep Edilebilir mi?
Söz konusu hal Türk hukukunda terditli dava olarak nitelendirilmektedir. Terditli dava; kademeli dava olarak nitelendirilmektedir. Davacının aynı dava içerisinden birden fazla talebini aynı dava dilekçesi içerisinde sunabilmesi halinde söz konusu olur. Evliliğin iptali ve boşanma davasının birlikte açılması halinde asli talebin kabul edilmemesi halinde tali talebin kabulü istenmektedir. İşbu davada hakim öncelikle evliliğin iptaline ilişkin yukarıda saydığımız durumlardan birinin mevcut olup olmadığını inceler ve şartlarda herhangi bir eksiklik saptamaz ise evliliğin iptaline karar verir. Bu durumda mahkeme asli talebi kabul etmiş olacağında tali talebe geçilmesine gerek kalmayacaktır. Fakat hakim, kanunda sayılı olarak hüküm altına alınmış olan geçersizlik sebeplerinin var olmadığına karar verirse evliliğin iptali talebi reddedilir böylece hakim davacının tali talebi olan boşanma değerlendirilecektir.
8. Evliliğin İptalinin Sonuçları
Evliliğin iptalinin sonuçlarını iki şekilde inceleyebiliriz. Bunlar; evlilik birliği içerisinde doğan çocuk ve evlilik birliği içerisindeki kadın-erkektir. Evlilik birliği kurulurken geçersizliğin farkında olmayan ve iyi niyetli olan eş, geçerli bir evlilik varmış gibi kazanmış olduğu kişisel durumu korur, mal rejiminin tasfiyesi, tazminat, nafaka ve soyadı işlemler için boşanmaya dair hükümler uygulanır.
Diğer bir konu ise, evlilik birliğinden doğan çocuğun akıbetidir. Mahkeme kararı ile evlilik birliğinin iptaline karar verilmesi halinde anne ve babanın kötü niyetli olmasına bakılmaksızın çocuk evlilik birliği içinde doğmuş olarak kabul edilir. Müşterek çocuğun hukuki akıbeti ise TMK’da boşanma, velayet ve nafaka hükümleri çerçevesinde değerlendirilir.
9. Evliliğin İptali Davası Açma Süresi Ve Yetkili Mahkeme
Mutlak butlanın varlığı sebebi ile evliliğin iptali söz konusu olduğunda evliliğin iptali için herhangi bir zaman sınırlaması söz konusu değildir. Evliliğin her aşamasında evliliğin iptali davası açılması mümkündür. Cumhuriyet savcısı, eşlerin evliliği devam ettiği sürece evliliğin iptal davası açabilir.
Nispi butlan durumlarında evliliğin iptaline ilişkin dava; nispi butlan durumun mevcut olduğunun öğrenildiği veya korku üzerine evlilik söz konusu ise korkunun etkisinin ortadan kalktığı tarihten başlayarak altı ay içinde ve en geç evlenmenin üzerinden beş yıl içinde açılması gerekir. Bu sürelerden sonra nispi butlan durumlarında evliliğin iptali davası açmak mümkün değildir.
Evliliğin iptali davasında görevli mahkeme ise aile mahkemesidir. Aile mahkemesinin bulunmadığı yerlerde görevli mahkeme ise asliye hukuk mahkemeleridir. Asliye hukuk mahkemesi, aile mahkemesi sıfatı ile evliliğin iptali davasına bakabilir.
İşbu davada yetkili mahkeme ise tarafların son altı aydır birlikte oturdukları yerdeki ya da eşlerden birinin yerleşim yerindeki aile mahkemesinde açılabilir. Ayrıca Cumhuriyet savcısı, yasal temsilci ya da ilgililerin açacağı mutlak butlan durumlarındaki iptal davaları ise, davalının yerleşim yerinde bulunan aile mahkemesinde açılacaktır.