Taraflar arasındaki uyuşmazlıklar yargısal yolla çözülebileceği gibi barışçıl yollarla, başka bir ifadeyle “idari çözüm yolları” ile çözülmesi de mümkündür. Uyuşmazlıkların idari çözüm yolları ile çözülmesinin, yargısal yolla çözülmesine nazaran daha kısa sürmesi, maliyeti azaltması, vergiye uyumu artırması gibi nedenlerle günümüzde daha çok tercih edilmektedir. Bu yollardan biri olan izaha davet, henüz mükellef hakkında vergi incelemesine başlanmadan, takdir komisyonlarına sevk edilmeden veya üçüncü kişilerce ihbar yapılmadan önce mükellefin durum hakkında açıklama yapmaya davet edilmesidir.
Yazı İçeriği
1. İzaha Davet Nedir?
2. İzaha Davetin Şartları Nelerdir?
3. İzaha Davette Ön Tespit Nedir? Nasıl Yapılır?
4. İzaha Davet Yazısında Bulunması Gereken Unsurlar Nelerdir?
5. İzaha Cevap ve İzahın Değerlendirilmesi
6. İzahın Reddi Üzerine Açılabilecek Davalar
7. Görevli ve Yetkili Mahkeme
8. Dava Açma Süresi
9. Sıkça Sorulan Sorular
Henüz mükellef hakkında vergi incelemesine başlanmadan, takdir komisyonlarına sevk edilmeden veya üçüncü kişilerce ihbar yapılmadan önce mükellefin durum hakkında açıklama yapmaya davet edilmesine izaha davet adı verilmektedir. İzaha davet başvurusunda bulunabilmesi için Kanun’da sayılan şartların bulunması gerekmektedir. Kendisine izaha davet yazısı tebliğ edilen mükellefin ilgili yazıya otuz gün içinde cevap vermesi gerekmektedir. Süresi içinde yapılan izahatlar Komisyon tarafından kırk beş gün içinde değerlendirilip sonuca bağlanır. İzaha davet hazırlayıcı işlem olduğundan izaha davete karşı dava açılması mümkün değildir. Ancak mükellefin yaptığı izahın idarece reddi bir idari işlemdir ve ilgili işleme karşı vergi mahkemelerinde iptal davası açılabilir.
Vergi Uyuşmazlığı ve Vergi Uyuşmazlıklarının İdari Çözüm Yolları ile ilgili “Vergi Uyuşmazlığı Nedir?” ve “Vergi Uyuşmazlıklarının İdari Çözümü” başlıklı makalelerimizi inceleyebilirsiniz.
1. İzaha Davet Nedir?
İzaha davet, yetkili merciler tarafından harici yollarla edinilen bilgilere göre, vergi zıyaı meydana geldiği şüphesi yaratan bir durumun tespit edilmesi halinde gündeme gelir.
İzaha davet henüz mükellef hakkında vergi incelemesine başlanmadan, takdir komisyonlarına sevk edilmeden veya üçüncü kişilerce ihbar yapılmadan önce mükellefin durum hakkında açıklama yapmaya davet edilmesidir.
Tanımdan da anlaşılacağı üzere izaha davet, cezalı vergi tarhiyatı yapılmadan önce mükellefe açıklama imkânı vermektedir. Mükellef açıklamalarını usulüne uygun yapar ise, açıklamanın içeriğine göre hiçbir yaptırım ile karşılaşmaz, karşılaşsa bile yaptırımda indirim yapılır.
2. İzaha Davetin Şartları
İzaha davet başvurusunda bulunabilmek için 212 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 370 maddesinde düzenlenen dört şartın birlikte gerçekleşmesi gerekir:
- Vergi ziyaına dair delalet ve emare bulunmalıdır.
- Yetkili mercilerce bir ön tespit yapılmalıdır. Ön tespitin amacı ilgili vergi ziyaına yol açan belirtilerin saptanmasıdır.
- Mükellef aleyhine, yukarıdaki kapsamda ihbar ve şikayet bulunmamalıdır.
- İzaha davet başvurusu zamanında yapılmalıdır. Mevzuata göre, vergi incelemesi başlatılmadan ya da takdir komisyonuna sevk edilmeden önce başvurunun tamamlanması gerekir.
3. İzaha Davette Ön Tespit Nedir ? Nasıl Yapılır ?
İzaha davette ön tespit, bilgi toplamaya ve/veya vergi incelemesi yapmaya yetkili kişiler tarafından yapılabilir. Bu bağlamda, doğrudan ya da dolaylı olmasına bakılmaksızın, bir şekilde elde edilen veri, bulgu ve bilgilere dayanılarak, Ön Tespit ve İzah Değerlendirme Komisyonu tarafından inceleme yapılır. Yapılan inceleme nihayetinde, verginin ziyaa uğramış olabileceği yönünde bir kanaate varılırsa bunun hukuki karşılığı “izaha davette ön tespit” olarak tanımlanmaktadır.
4. İzaha Davet Yazısında Bulunması Gereken Unsurlar
Ön Tespit ve İzah Değerlendirme Komisyonunca tamamlanan ön tespit incelemeleri sonucunda, “İzaha Davet Yazısı” düzenlenerek ilgilisi olan mükelleflere tebliğ edilerek mükelleflere ilgili davetin tebliğinden itibaren otuz günlük süre tanınır. Bu süre içinde, izaha davet teklifine olumlu karşılık verilir ve gerekli izah yapılırsa, komisyon mükellefin bu izahı uyarınca yeniden inceleme ve değerlendirme yapar. Değerlendirme nihayetinde, mükellefin vergi ziyaına neden olmadığı ve beyanname vermesinin gerekmediği kanaatine varılır ise, vergi incelemesine ve takdir komisyonuna sevk işlemleri yapılmaz. Bu bilgilendirmeler, izaha davet yazısının usule uygun ve geçerli olması için yer verilmesi gereken bilgi ve açıklamalardan bazılarıdır. İzaha davet yazısının usule uygun olması için taşıması gereken tüm unsurlara, 519 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nden ulaşabilirsiniz.
5. İzaha Cevap ve İzahın Değerlendirilmesi
Yukarıda belirtildiği üzere, izaha davet yazısını tebliğ alan mükellefe, komisyona gerekli izahta bulunması için, tebliğden itibaren otuz günlük süre tanınmıştır. Süresi içinde yapılan izahın değerlendirilmesi için komisyona tanınan süre ise, en fazla kırk beş gün olarak sınırlandırılmıştır.
Buna göre;
1. Komisyon, inceleme ve değerlendirmeleri nihayetinde mükellefin izahını yeterli görüp vergi ziyaı oluşmadığını tespit edebilir. Bu durumda mükellefe, hakkında vergi incelemesi ve takdir komisyonuna sevk işlemi yapılmayacağı hususunda bir yazı gönderilir.
2. İzaha ilişkin inceleme ve değerlendirmelerin nihayetinde;
- Komisyon, mükellefçe yapılan izahı yeterli görmeyerek, beyanname verilmesinin gerekli olduğuna kanaat getirir ise, mükellefe, bu hususa ilişkin açıklamaları içeren bir yazı gönderir. Bahse konu yazıyı tebliğ alan mükellef, devam eden otuz günlük süre içinde aşağıdaki adımları tamamlar ise, kesilecek vergi ziyaı cezasında indirim yapılarak, bahse konu ziyaa uğratılan verginin %20’si ile sınırlı tutulur. Bunun için, mükellef;
- Daha önce vermediği vergi beyannamelerini komisyona sunmalıdır.
- Vergi beyanındaki eksiklik veya hataları tamamlayıp düzeltmelidir.
- Ödeme süresini kaçırdığı vergiler için, ödemesini geciktirdiği her ay ve kesri için gecikme zammı uygulayarak ödeme yapmalıdır. Gecikme zammının hesabında 6183 sayılı Kanunun 51. maddesinde belirtilen oranlar dikkate alınmalıdır.
- İzahı yeterli bulunmayan mükellef tarafından beyanname verilmemişse veya komisyonun önceden belirlediği vergi ziyaına konu tutarın doğru olabileceği kanaatine varılırsa, vergi incelemesine veya takdir komisyonuna sevk işlemleri yapılır.
- Benzer şekilde, mükellefin beyannamesinde bildirdiği vergi miktarı, komisyonun tespit sonucunu içeren yazısında belirtilen miktardan düşük ise, vergi incelemesine veya takdir komisyonuna sevk işlemleri yapılır.
3. Mükellef, komisyonca kendisine tebliğ edilen davete rağmen izahta bulunmaz ise, davette belirtilen ziyaa uğramış olabilecek vergi bedelini beyan etmesine karar verilir.
6. İzahın Reddi Üzerine Açılabilecek Davalar
İdari işlemin özellikleri açısından “hazırlayıcı işlem” niteliğindeki izaha davetin, idari yargıda dava konusu edilmesi mümkün değildir. Ancak, mükellefin yaptığı izahın vergi idaresi tarafından reddedilmesi işlemi; mükellef açısından uygulanabilir ve mükellef aleyhine hukuki sonuç doğurabilir nitelikte icrai bir idari işlemdir. Dolayısıyla bu işlemin dava konusu edilmesi mümkündür. İzahın reddi işlemine karşı açılacak dava, iptal davası niteliğinde bir vergi davasıdır.
Vergi davalarında yürütme kendiliğinden duracağı için, izahın reddi sonrasında cezalı vergi tarhı yapılması mümkün değildir. Ancak bu davanın sonucu beklenilmeksizin tarhiyat yapılırsa tarhiyat aleyhine açılacak iptal davasında, izahın reddi işlemi aleyhine açılmış dava bekletici sorun yapılabilecektir.
7. Görevli ve Yetkili Mahkeme
Mükellefin izahının reddi işlemi üzerine açılacak iptal davasında görevli mahkeme vergi mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise izahın reddi kararını veren izaha davet komisyonunun oluşturulduğu Vergi Dairesi veya Vergi Denetleme Kurulu’nun bulunduğu yer vergi mahkemesidir.
8. Dava Açma Süresi
Vergi işlemleri hakkında vergi davası açılması 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu madde 7’ye göre otuz günlük süreye tabidir. Vergi Usul Kanunu madde 370’de aksine bir hüküm düzenlenmemiş olması nedeniyle izaha davetin reddine karşı açılacak davalarda da genel dava açma süresi olan otuz günlük süre geçerli olacaktır. Süre izahın reddine dair kararın tebliğ edildiği tarihi izleyen günden itibaren başlayacaktır.
9. Sıkça Sorulan Sorular
İdare çeşitli bilgi, belge ve verileri dikkate alarak mükellefin vergi kaybına neden olma ihtimali olduğunu tespit edebilir. Böyle bir durumda mükelleften yapılan bu tespitler hakkında açıklamada bulunması talep edilebilir. Bu nedenle yetkili merciler tarafından mükellefe izaha davet yazısı gönderilebilir.
Kendisine izaha davet yazısı tebliğ edilen mükellef bu yazıya otuz gün içinde cevap vermelidir. Yapılan izah Komisyon tarafından kırk beş gün içerisinde değerlendirilip sonuca bağlanır.
Kendisine izaha davet yazısı tebliğ edilen mükellef, ilgili yazının tebliğinden itibaren otuz gün içinde izahta bulunabilir. Bununla beraber mükellef izahta bulunmak yerine beyanname de verebilir.
İzahat doğrudan bağlı olunan vergi dairesine yazılı şekilde yapılabileceği gibi vergi dairesinin internet sitesi üzerinden de yapılabilir.
Komisyon, mükellefçe yapılan izahı yeterli görmeyerek, beyanname verilmesinin gerekli olduğuna kanaat getirir ise, mükellefe, bu hususa ilişkin açıklamaları içeren bir yazı gönderir. Bahse konu yazıyı tebliğ alan mükellef, devam eden otuz günlük süre içinde Kanun’da belirtilen adımları tamamlar ise, kesilecek vergi ziyaı cezasında indirim yapılarak, bahse konu ziyaa uğratılan verginin %20’si ile sınırlı tutulur. Mükellefin belirtilen adımları tamamlamaması halinde ise vergi incelemesine veya takdir komisyonuna sevk işlemleri yapılır.
Bu yazı yalnızca bilgilendirme amaçlı yayımlanmış olup, tüm hakları Kulaçoğlu Hukuk Bürosu’na aittir. Vergi Hukuku mevzuatı ve özellikle de İdari Yargılama Usul Kanunu, diğer hukuk alanlarına nazaran daha ayrıntılı sayılabilecek kurallar içermekte olup, hak kaybına uğranılmaması açısından, herhangi bir işlem yapılmadan önce “Vergi Hukuku” alanında hizmet veren avukatlardan hukuki destek alınmasını tavsiye ederiz.