Değerli müvekkillerimiz,
Dünya genelinde yaşanan Koronovirüs (Covid-19) salgını riski nedeniyle, hukuki soru ve sorunlarınız için mobil ve online iletişim kanallarımızı kullanmanızı öneririz.
Kamulaştırma kararlarının iptali davası, idarenin kamu gücünü kullanmak suretiyle haksız ve hukuka aykırı kamulaştırma yapması halinde başvurulacak en önemli hukuki yol olarak kabul edilmektedir. İdarenin her türlü idari işleminin yetki, şekil, sebep, konu ve amaç yönünden hukuka uygun olması gerekmektedir. Eğer idare tarafından gerçekleştirilen bir idari işlemde yetki, şekil, sebep ve amaç yönünden herhangi bir sakatlık mevcut ise, “iptal edilebilir” bir idari işlem söz konusudur. Örneğin, kamulaştırmayı yapan idarenin kamulaştırma yetkisi yok ise veya kamulaştırma yapılmasında hiçbir şekilde kamu yararı ise ortada sakat bir idari işlem vardır ve bu işlem iptal yaptırımına konu olabilir.
1- Kamulaştırma Nedir?
Kamulaştırma, özel mülkiyete konu olan bir taşınmaza, devlete ait kurum ve kuruluşlarca kamu yararı ilkesi çerçevesinde el konulması işlemi olarak tanımlanmaktadır.
Kamulaştırma işlemi, özel mülkiyete konu olan taşınmazın bir kısmı üzerinde gerçekleştirilebileceği gibi tamamı üzerinde de gerçekleştirilebilmektedir. Özel mülkiyete konu bir taşınmazın kamulaştırılması söz konusu olduğunda, devletin, kamulaştırılan taşınmazın bedelini ilgili kişiye ödemesi gerekmektedir.
2- Taşınmazı Kamulaştırılan Kişiler Kamulaştırma İşlemi Karşı Hangi Davaları Açabilirler?
Kamulaştırma ile ilgili olarak bir yanda kamulaştırmayı yapan idarenin açabileceği davalar, diğer yanda ise taşınmaz malları kamulaştırılan maliklerin açabileceği davalar bulunmaktadır.
Buna göre, taşınmaz mal sahiplerinin kamulaştırma işlemine karşı açabilecekleri davalar,
A- Kamulaştırma İşleminin İptali Davaları
Özel mülkiyetinde bulunan arsa-konut vs. nitelikteki taşınmazı kamulaştırılan kişiler (malikler), idare tarafından yapılan bu kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda “iptal davası” açabilmektedir. Taşınmazı kamulaştırılan kişiler tarafından açılabilecek olan bu dava, kamulaştırma işleminin iptaline yönelik olup, kişi (malik) açtığı bu dava ile kamulaştırmayı tamamen reddetmektedir.
Kamulaştırma işlemi bir “idari işlem” niteliğindedir. Anayasanın 125. Maddesine göre, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır. Dolayısıyla, idari işlem niteliğinde olan kamulaştırma işleminin iptali için de yargı yolu açık olup, bu işlemlere karşı dava açılabilmektedir.
İdarenin her türlü idari işleminin yetki, şekil, sebep, konu ve amaç yönünden hukuka uygun olması gerekmektedir. Eğer idare tarafından gerçekleştirilen bir idari işlemde yetki, şekil, sebep ve amaç yönünden herhangi bir sakatlık mevcut ise, “iptal edilebilir” bir idari işlem söz konusudur. Örneğin, kamulaştırmayı yapan idarenin kamulaştırma yetkisi yok ise veya kamulaştırma yapılmasında hiçbir şekilde kamu yararı ise ortada sakat bir idari işlem vardır ve bu işlem iptal yaptırımına konu olabilir.
Kamulaştırma işlemine karşı açılan iptal davasında görevli ve yetkili mahkeme ise, kamulaştırma kararı Bakanlar Kurulunca alınmış ise, iptal davası Danıştay’da açılacaktır. Diğer idarelerin aldığı kamulaştırma kararlarına karşı ise, taşınmazın bulunduğu yer idare mahkemesi yetkilidir.
Kamulaştırma işlemine karşı açılacak davalarda dava süresi özel olarak Kamulaştırma Kanunu’nun 14. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, kamulaştırmaya konu taşınmaz malın maliki, kamulaştırma işleminin kendisine idare tarafından tebliğ ettirilmesinden itibaren, başka bir deyişle, idare tarafından açılacak olan “kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası” kapsamında Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından kendisine yapılacak olan tebligat tarihinden itibaren otuz gün içerisinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açılabilir. Otuz günlük süre hak düşürücü süre niteliğindedir, dolayısıyla, taşınmaz mal sahibi tarafından bu süre geçtikten sonra iptal davası açılabilmesi söz konusu olmayacaktır.
Malik tarafından idari yargıda iptal davası açılması, mahkemece yürütmenin durdurulması kararı verilmesi ve bunun Asliye Hukuk Mahkemesine bildirilmesi durumunda, bu husus bekletici mesele yapılacak, İdare Mahkemesince verilecek kararın sonucuna göre işlem yapılacaktır. Buna göre, bedel tespiti ve tescil davasındaki hâkim, iptal davası hakkında idare mahkemesince bir karar verilene kadar dava kapsamında herhangi bir işlem yapamayacaktır. Bedel tespit ve tescil davasındaki hâkim, aynı kamulaştırma işleminin kendisine karşı açılan iptal davasının sonucunu bekleyecek ve ona göre hareket edecektir.
B- Maddi Düzeltim Davaları
Yukarıda da bahsedilmiş olduğu üzere, kamulaştırmayı gerçekleştiren idare tarafından taşınmaz malın malikine karşı Asliye Hukuk Mahkemesinde “Kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davası” adı verilen dava açılmaktadır. Kamulaştırma Kanunun 10. Maddesi uyarınca, idare tarafından kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davası açıldığında, kamulaştırılacak taşınmaz ile ilgili olarak idarece önceden hazırlanmış kıymet takdir tutanakları gibi kamulaştırma işlemine ilişkin belgeler davalı konumunda bulunan taşınmaz mal malikine tebliğ edilmektedir. Söz konusu kamulaştırma belgeleri kendisine tebliğ edilen taşınmaz mal sahibi ise, kamulaştırma belgelerinde herhangi bir eksiklik veya gerçeğe aykırı unsurların bulunduğunu tespit edebilir. Bu durumda, taşınmaz mal sahibi, “maddi düzeltim davası” adı verilen dava ile, kendisine tebliğ edilen kamulaştırma belgelerindeki eksikliklerin tamamlanmasını veya gerçeğe aykırı unsurları düzeltilmesini Asliye Hukuk Mahkemesinden talep edebilir.
Maddi düzeltim davaları da, iptal davalarında olduğu gibi 30 günlük hak düşürücü süreye tabidir. Dolayısıyla, taşınmaz mal sahibinin düzeltim talebini 30 gün içerisinde açacağı maddi düzeltim talebi ile ileri sürmesi gerekmektedir.
C- Geri Alım Davaları
Kamulaştırma işlemi ile birlikte, özel mülkiyete konu taşınmazların mülkiyeti kamu yararı amacıyla idareye geçmektedir. Ancak, ilgili mevzuat hükümleri ile kamulaştırılan yer idare tarafından “amacına uygun kullanılmaz” başka bir ifade ile, olduğu gibi bırakılırsa ve kamu yararı için de kullanılamazsa mülk sahibinin geri alma hakkı doğmaktadır.
Buna göre, kamulaştırma bedelinin kesinleşmesi tarihinden itibaren beş yıl içinde, kamulaştırmayı yapan idarece veya 22.maddenin ikinci fıkrası uyarınca devir veya tahsis yapılan idarece; kamulaştırma ve devir amacına uygun hiçbir işlem veya tesisat yapılmaz veya kamu yararına yönelik bir ihtiyaca tahsis edilmeyerek taşınmaz mal olduğu gibi bırakılırsa, taşınmaz mal sahibi veya mirasçıları kamulaştırma bedelini, aldıkları günden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte ödeyerek taşınmaz malını geri alabilirler.
Kamulaştırma Kanunu 23. maddeye göre taşınmaz mal sahibinin taşınmazı geri alım davası açabilmesi için şu şartlarının hepsinin birlikte bulunması gerekmektedir:
a) Kamulaştırma Bedeli Kesinleşmiş olmalıdır,
b) Beş yıllık olan bekleme süresi dolmuş olmalıdır,
c) Dava 1 yıl içinde açılmış olmalıdır,
d) Taşınmaz mal olduğu gibi bırakılmalıdır,
e) Ödenen kamulaştırma bedelinin faizi ile iade edilmesi gerekmektedir.
D- Artan Kısmın Kamulaştırılması Davaları
Kamulaştırma kanunun kısmen kamulaştırma madde başlığıyla düzenleyen 12. Maddesi idare tarafından taşınmazın bir bölümünün kamulaştırılması sonrasında oluşabilecek hukuki sonuçları göstermektedir.
İlgili mevzuat hükümleri ile düzenlenen bu hukuki sonuçlar arasında kamulaştırma sonrası arta kalan bölümün yararlanmaya elverişli olmaması durumu da yer almaktadır. Buna göre, “Bir kısmı kamulaştırılan taşınmaz maldan artan kısmı yararlanmaya elverişli bir durumda değil ise, kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda dava açılmayan hallerde mal sahibinin en geç kamulaştırma kararının tebliğinden itibaren otuz gün içinde yazılı başvurusu üzerine, bu kısmın da kamulaştırılması zorunludur.”
Otuz günlük süre, idare tarafından açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili dava dilekçesinin tebliğinden itibaren başlayacaktır. Taşınmaz malın maliki, idareden doğrudan kalan kısmında kamulaştırılmasını isteyebileceği gibi görülmekte olan davada geri kalan bölümün kullanılmaya veya yararlanmaya elverişli olmadığını ileri sürerek bedelin tespitini de isteyebilecektir.
Bu konuda dikkat edilmesi gereken en önemli nokta ise, mal sahibi dava dilekçesinin tebliğinden itibaren 30 günlük sürede idareye başvurmuşsa, durum tespit davasında incelenmese dahi, taşınmaz mal sahibi sonradan süreye bağlı olmaksızın adli yargıda ayrı bir dava açarak geri kalan bölümün yararlanmaya elverişli olmadığını ileri sürerek dava açabilmektedir.
Değerli müvekkillerimiz,
Dünya genelinde yaşanan Koronovirüs (Covid-19) salgını riski nedeniyle, hukuki soru ve sorunlarınız için mobil ve online iletişim kanallarımızı kullanmanızı öneririz.
KİŞİSEL VERİLERİN İŞLENMESİ HAKKINDA
“AYDINLATMA METNİ”
İnternet sitemizi kullanmanız dolayısıyla, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında birtakım verilerinizin toplanması, saklanması, işlenmesi, aktarılması ve KVKK kapsamına dahil başkaca işlemlerin detayı ve amacı hakkında, veri sorumlusu olarak sizleri bilgilendirmek isteriz.
Genel Bilgiler
İlgili mevzuata göre, “kişisel veri” kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgidir. “Özel nitelikli kişisel veri” ise kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileridir. İşbu Aydınlatma Metninde, özel ve/veya genel nitelikli olma ayrımı yapılmaksızın, her neviden veri için “Kişisel Veri” ifadesi kullanılacak olup durumun gereğine göre özel nitelikli kişisel verilerin de bu ifade kapsamına dahil edilebileceğini belirtmek isteriz. Keza, internet sitemizi kullanırken size daha efektif hizmet sağlayabilmek adına çerezler, web işaretçileri ve benzeri uygulamaları da kullanabilmekteyiz. Çerez kullanımının durdurulmasını tarayıcı ayarlarınızı değiştirerek her zaman sağlayabilirsiniz. Çerez kullanımının durdurulması, internet sitemizdeki bazı fonksiyonların kullanımını sınırlandırabilecektir.
Kişisel veriler toplandıktan sonra silme, yok etme ya da anonim hale getirme işlemlerine kadar olan süreçte gerçekleştirilen elde etme, kaydetme, depolama, muhafaza etme, değiştirme, yeniden düzenleme, açıklama, aktarılma, sınıflandırılma ya da kullanılmasını engelleme ve sair kapsamda veriler üzerinden gerçekleştirilen her türlü işlem ise KVKK kapsamında “kişisel verilerin işlenmesi“ olarak değerlendirilmektedir.
Kişisel veri veya özel nitelikli kişisel veri tanımına uygun bilgilerinizi Kulaçoğlu Hukuk Bürosu (Veri Sorumlusu) olarak bizimle paylaşmanız durumunda, onay kutucuğunu işaretleyerek bu verilerinizin işlenmesi için açık rıza verdiğinizi belirtmek isteriz.
Kişisel Verilerin Toplanması ve Hukuki Sebepleri
İnternet sitemizi kullanırken birtakım kişisel verilerinizi, Veri Sorumlusu sıfatımız ile bizimle paylaşmanızı talep edebilmekteyiz. İşbu kişisel verileriniz fiziksel olarak sözlü veya yazılı şekilde toplanabileceği gibi, elektronik ortamda da toplanabilir. Keza, kişisel verileriniz, Veri Sorumlusu sıfatıyla doğrudan tarafımızca toplanabileceği gibi, Veri Sorumlusu adına veri işleyen gerçek veya tüzel kişiler tarafından veya ifa ettiğimiz iş ve hizmetin bir gereği olarak destek aldığımız ulusal/uluslararası kişi ve kuruluşlar ile diğer 3.kişiler tarafından, sayılanlarla sınırlı olmamak üzere, internet sitemiz, blog mesajları, iletişim formları, iş/staj ve sair başvuru formları, bilgi formları, video konferans ve/veya online hukuki danışmanlık hizmeti esnasında kaydedilebilen ses ve/veya video kayıtları, telefon görüşmesi ve/veya telekonferans esnasında kaydedilebilen ses kayıtları, kısa mesajlar, WhatsApp, sosyal medya vs kanallarıyla gerçekleştirilenler başta olmak üzere her türlü iletişim kanalları aracılığı ile toplanabilmektedir. Bu verileriniz elektronik ya da internet tabanlı araçlar ve sair vasıtalar kullanılarak otomatik yöntemlerle elde edilebildiği gibi, tarafımıza sunduğunuz formlar, sözleşmeler, bildirimler, adli veya idari merci kararları gibi yöntemlerle de elde edilebilmektedir.
Kişisel Verilerin İşlenme Amacı ve Aktarımı
Kişisel verileriniz, yürürlükteki ilgili mevzuat uyarınca, hukuka, iyi niyet ve dürüstlük kurallarına uygun, doğru ve güncel olarak, belirli, açık ve meşru amaçlarla ve bu amaçlarla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olarak işlenmekte olup ilgili mevzuatta öngörülen ve işlendikleri amaç için gerekli olan süre kadar muhafaza edilmektedir.
KVKK uyarınca, Veri Sorumlusu olarak bizimle paylaşmış olduğunuz kişisel verileriniz, yerine getirmekte olduğumuz her türlü hizmet ve faaliyet amaçlarımız ile gerektiğinde işe/staja alım süreçleriyle bağlantılı ve ölçülü olarak söz konusu hizmetlerden faydalanmanız, hak ve menfaatlerinizin korunması ve sair amaçlar ile KVKK ve yasal düzenlemelere uygun olarak işlenebilecek, hizmetlerimiz kapsamında ve ilgili mevzuata uygun olarak UYAP sistemi başta olmak üzere, adli, idari vb. kurumlara ve/veya yetkili kıldıkları kişi ya da merciler ile somut olayın şartlarına göre yurtdışında olup olmamasından bağımsız olarak ilgili üçüncü kişi ve kurumlara aktarılabilecek ve ilgili mevzuatta belirlenen süreler boyunca saklanıp gerekli işlemlere tabi tutulabilecektir.
Ağ Sunucusu Veri Günlüğü
İnternet sitemize giriş yapmanızın kaçınılmaz bir sonucu olarak, veri günlüğü olarak tanımlanan ve aşağıda listelenmiş olan verileriniz, ağ tarayıcınız tarafından internet sunucumuza otomatik olarak aktarılmakta ve onayınız aranmaksızın veri günlüğü kayıtlarına kaydedilmektedir:
Veri günlüğü internet sitemizin sizin için daha kullanışlı hale getirilebilmesi amacıyla istatistiki bilgi sağlamak için kullanılmakta olup, takiben derhal silinir.
Kişisel Verilerin Güvenliğinin Sağlanması İçin Alınan Tedbirler
6698 Sayılı Kişisel Verileri Koruma Kanun’un ilgili maddesine uygun olarak, kişisel veri güvenliğinizin sağlanması için hukuka aykırı olarak işlenmelerini ve erişilmelerini önlemek ve muhafazalarının sağlamak amacıyla gerekli teknik ve idari tedbirler Veri Sorumlusu olarak tarafımızca alınmaktadır.
Veri Sahibinin Hakları
Kişisel veri sahipleri KVKK uyarınca aşağıda yer alan haklara sahiptir:
Yukarıda belirtilen hakların kullanımıyla veya genel olarak Aydınlatma Metnimizle alakalı daha detaylı bilgi talepleriniz için “İletişim” sayfamızdan ulaşılabileceğiniz “İletişim Formu” aracılığıyla veya ıslak imzalı olarak “Esentepe Mah. Eser İş Merkezi B Blok Kat:8 No:63 Şişli/İstanbul/Türkiye” adresine ulaştırmanız ya da info@kulacoglu.av.tr e-posta adresine konu kısmında “Kişisel Veri Bilgi Talebi” ifadesi ile iletebilirsiniz.
Kişisel veri sahipleri olarak, haklarınıza ilişkin taleplerinizi Kulaçoğlu Hukuk Bürosu’na yukarıdaki şekillerde iletmeniz durumunda talebiniz, niteliğine göre en kısa sürede sonuçlandıracaktır. İlgili işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi durumunda, Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nca belirlenen tarifedeki ücret, Kulaçoğlu Hukuk Bürosu olarak tarafınızdan tahsil edilecektir.
Merhaba..Belediyenin ywpmiş oldugu kamulaştırma da bedel ücretini düşük buldum.Hangi yargiya gitmem lazim (adli/idari) ?
Komulaştırmanın iptali davasını kazandık ve suan belediye arsamızı yeşil alan olarak gosteriyor arsamızda onceden iş yerimiz vardı dava esnasında istimlak olarak yıkıldı ve bizim 6 senelık bir maduriyetimiz var nasıl bi yol izlemeliz
Binamızın yarısınfan iki yakayı birleştirecek bağlantı yolu geçiyor. Belediye 30 yıldır bu projeyi yapamadı. Herkesin kendi payını yola terk etmesini bekliyor, bunu resmen söylüyorlar. Bina çok, böyle giderse 100 yıl daha geçer. Yan komşumuzla tevhid işlemi yapıldığı için birlikte inşa etmemiz halinde hak kaybımız oluyor. 4 kat imarlı Bir parsele iki kişi oturmuş olacak. Bu projenin hayata geçirilmesi için kanunlarda belli bir yılla sınırlı olma kaydı var mı? Kendimiz yola terk edip bina yaparsak hak kaybı için fava açabilir miyiz? Teşekkürler
Belediye tarafından kamulaştırılan yolun ücreti ile ilgili hangi yargı koluna başvurulur birde red olursa tekrar hangi mahkemeye başvurur
Merhaba, kamulaştırılan mal bir süre sonra idare tarafından üçüncü kişiye satılırsa taşınmazı kamulaştırılan kişi kamu yararı amacı kalmadığı için dava açabilir mi? Açabilirse süresi nedir? Teşekkür ederim.
Kamulaştirmasi iptal edilen arsa sahibi yeşil alan dan cikarmak icin nereyebasvurur