
Değerli müvekkillerimiz,
Dünya genelinde yaşanan Koronovirüs (Covid-19) salgını riski nedeniyle, hukuki soru ve sorunlarınız için mobil ve online iletişim kanallarımızı kullanmanızı öneririz.
Grev, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası tarafından işçilere bir hak olarak tanınmıştır. Buna göre toplu iş sözleşmesi yapılırken uyuşmazlık çıkar ise, işçilerin kanuni grev yoluna başvurmaları yasal olarak mümkündür. Bu açıdan grev, esasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde sözleşmenin zayıf tarafından konumlanan işçilere verilmiş bir müessese olup grevin işveren tarafındaki görünümü ise lokavttır. Bir işyerinde grev uygulanabilmesi kanunen birtakım şartlara bağlanmış olup, kanuni grevin hem işçi hem de işveren açısından birtakım sonuçları bulunmaktadır. Mevzuatımızda Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu ile düzenlenen grevin, kanuni grev ve kanun dışı grev olmak üzere iki türü bulunmaktadır. Bu yazımızda genel itibariyle kanuni grevin üzerinde durularak, kanuni grevin sonuçları ile işçi ve işverenin hak ve yükümlülüklerine değinilecektir.
Yazı İçeriği
1. Grev Nedir?
2. Kanuni Grev ve Kanun Dışı Grev Arasındaki Farklar
3. Kanuni Grevin Unsurları
4. Kanuni Grevin İşçi ve İşveren Açısından Hukuki Sonuçları
Özellikle sanayi devrimi ve devamında oluşan yoğun üretim ihtiyacı sonrası işçiler, işyerlerinde uzun çalışma saatlerinde ve düşük ücretlerde çalışma baskısına maruz kalmışlardır. Bu dönemde yaşanan işçi ve işveren çekişmesi, beraberinde taraflar arasındaki güç dengesini düzenleyen ve her iki tarafın da menfaatlerini korumaya çalışan bir mevzuat düzenlemesini getirmiştir. Öyle ki günümüzde işçilere tanınan haftalık çalışma süreleri, ara dinlenme süreleri, kıdem ve ihbar tazminatı, zorunlu hafta tatili gibi birçok imkân geçmiş dönemlerde yaşananların ürünüdür. İşçilerin uzun mücadeleler nihayetinde elde ettikleri bir hak niteliğindeki grev ile mevzuatımızda işçi ve işveren arasında bir denge kurulması amaçlanmaktadır.
Grev, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile tanınmış ve koruma altına alınmış bir hak olup temel olarak Anayasamızın 54. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre toplu iş sözleşmesi yapılırken taraflar arasında uyuşmazlık çıkması ihtimaline özgü olarak, bizzat Anayasamız ile işçilere grev yapma hak ve imkanı tanınmıştır. Grevin, mevzuatımızdaki diğer düzenlemelerine ise, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmeleri Kanunu m.58 ve devamında yer verilmiştir.
Kanuni tanımlamasına göre grev; işçilerin, topluca çalışmamak suretiyle işyerindeki faaliyeti durdurmak veya işin niteliğine göre önemli ölçüde aksatmak amacıyla başvurdukları bir haktır. İşçilerin bu amaçla aralarında anlaşmaları veya bir kuruluşun aynı amaçla kendilerine topluca çalışmamaları için verdiği direktife riayet ederek işi bırakmaları hali, grev olarak adlandırılır.
Yukarıda genel tanımına yer verilen grev, esasen, kanuni grev ve kanun dışı grev olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
Yukarıda yer verilen grev tanımı, esasen kanuni grev için geçerli olup kanuni grevin unsurlarını taşımayan her türlü grev kanun dışı grev olarak nitelendirilecektir.
Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmeleri Kanunu’na göre kanuni grev; toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde, işçilerin birtakım amaçlarla başvurdukları bir haktır. Yasanın çizdiği sınırlamalara uygun olarak yapılan kanuni grevde, işçiler ekonomik ve sosyal durumları ile çalışma şartlarını korumayı veya geliştirmeyi amaçlamaktadırlar.
Bu tanımlamadan da anlaşılacağı üzere kanuni grev ancak toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde çıkan uyuşmazlık sebebiyle işçilerin çalışma şartlarını korumak amacıyla yapılabilmektedir. Şu durumda işçilerin çalışma şartlarını korumak amacıyla gerçekleşse de toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde gerçekleşmeyen grev kanuni grev olarak tanımlanamayacak ve kanuni grevin hukuki sonuçları doğmayacaktır.
Bir grevin kanuni grev olarak nitelendirilebilmesi için bir kısım unsurları taşıması gerekmektedir. Bu unsurlar kısaca;
şeklinde sıralanmaktadır.
Önemle belirtmek gerekir ki kanuni grev kararı sadece işçi sendikası tarafından alınabilmekte olup işçilerin anlaşarak grev yapması durumunda kanun dışı grev meydana gelecektir.
Bir grevin kanuni grev olarak tanımlanmasının en büyük sonucu, kanunun bu greve tanıdığı sonuçların doğmasıdır. Kanun dışı grevde bu sonuçlar doğmayacak ve işçiler tarafından meydana getirilen davranışlar hukuka aykırı olarak nitelendirilerek işveren için haklı nedenle fesih imkânı dahi gündeme gelebilecektir.
İşbu yazının da temelini oluşturan kanuni grevin hukuki sonuçları şu şekildedir:
Aşağıda kanuni grevin hukuki sonuçları ayrı başlıklar halinde açıklanmıştır.
İş Yerinden Ayrılma Zorunluluğu
İşçi sendikası tarafından toplu iş sözleşmesi görüşmeleri sırasında grev kararı almış olması tüm işçilerin greve katılmasını gerektirmez. Gerçekten de bir işyerindeki bazı işçiler alınan grev kararına katılmayabilir ve çalışmaya devam edebilirler. Bu durumun aksinin düşünülmesi ise Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile korunan çalışma hak ve özgürlüğünün ihlaline sebebiyet verecektir.
Başka bir deyişle, işçiler, iş yerinde başlatılan greve katılıp katılmamakta serbesttir. Bunun bir sonucu olarak da greve katılan işçilerin, greve katılmayan işçilerin çalışmalarını engellememesi için bu işçilerin işyerinden ayrılması zorunlu tutulmuştur. Yine kanun gereği, greve katılmayan veya katılmaktan vazgeçen işçilerin iş yerinde çalışmalarının engellenmesi asla söz konusu olamaz.
İş Sözleşmelerine Etkisi
Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu m.67 uyarınca aşağıdaki listede yer verilen tanıma uygun olan işçilerin iş sözleşmelerinin askıda kaldığı kabul edilir.
Sözleşmesi askıda kalan işçi, bu süre boyunca herhangi bir ücret ödemesi alamaz. Keza, iş sözleşmesinin askıda kaldığı süre zarfı, işçinin kıdem tazminatı hesabına dahil edilemez. Buradan hareketle, kıdem tazminatı hakkında daha fazla bilgi edinmek için “Kıdem Tazminatı” başlıklı makalemizden faydalanabilirsiniz.
Kanunda, grev süresince sosyal güvenlik hakkının devam edeceği öngörülmektedir. Ancak grev süresince sözleşme askıda olduğu için işveren sigorta primlerini de ödemez. Kanun, oluşan bu olumsuz durumun telafisi için işçiye borçlanma imkânı getirmiştir. Yani ilgili işçi greve katıldığı için sigorta süresine dâhil olmayan o süreyi hizmet borçlanması yoluyla borçlanabilecektir.
İşçi Alma ve Başka İşe Girme Yasağı
Kanuni grev yüzünden iş sözleşmesi askıda olan işçinin, sözleşmesinin askıda kaldığı süre boyunca başka bir işverenin yanında çalışması yasal olarak mümkün değildir. İş sözleşmesi kanuni grev dolayısıyla askıda olduğu halde bir başka işveren nezdinde çalıştığı tespit edilen işçinin iş akdi, işverence kıdem tazminatı ödenmeksizin haklı nedenle feshedilebilir. Bu yasaklama ile işçilerin kötü niyetli olarak işvereni toplu iş sözleşmesi yapmaya zorlamasının önüne geçilmeye çalışılmıştır. Bu gerekçeyle iş akdini fesheden işverenin, kanunen haklı nedene dayandığı kabul edildiğinden kıdem veya ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü yoktur. İşverenini iş sözleşmesini haklı nedenle fesih konusunda daha fazla bilgi için “İşveren Hangi Hallerde Sözleşmeyi Haklı Olarak Feshedebilir?” başlıklı makalemizden faydalanabilirsiniz.
Ancak yarı zamanlı bir işçinin, o haftalık kanuni çalışma süresini tamamlayacak şekilde bir başka işverenin yanında çalışabilmesi istisnai olarak kabul edilmiştir.
Yasa koyucu, sözleşmesi askında kalan işçinin yerine sürekli ya da geçici olması fark etmeksizin bir başka işçinin alınmasını engelleyebilmek adına, işverene de kanuni kısıtlama getirmiştir.
Diğer taraftan, işçilerin greve katılmaları dolayısıyla aksayan işlerinin, greve katılmayan ya da katılmaktan vazgeçen işçilere yüklenmesi de yasa koyucu tarafından yasaklanmıştır. Başka bir deyişle, greve katılmayan veya katılmaktan vazgeçen işçiler ancak ve ancak sözleşmeleri gereği üstlendikleri kendi işlerinde çalıştırılabilir.
Zararlardan Sorumluluk
Grev, sadece işçi sendikasının toplu iş sözleşmeleri aşamasında alacağı karar ile mümkün olacaktır. Grev kararı veren işçi sendikası, kusurlu eylem ve/veya işlemleri ile grev uygulanan iş yerinde maddi bir zarara yol açmışsa, bu zarardan bizzat sorumludur.
Ancak bir kısım işçilerin amacın dışına çıkarak zararda bulunması durumunda, söz konusu zararlardan sendika değil, bu eylemi gerçekleştiren ve zarara yol açan işçi sorumlu olacaktır.
Grev Gözcülüğü
Grev gözcüsü, işyerinde grev ilan etmiş olan işçi sendikasının, işyerinde kanuni bir grev kararına uyulmasını sağlamak için işyerinde bulundurduğu kişidir.
Grev gözcüsünün görevi, gerek işçilerin gerekse işverenin kanuni grev kararına uyup uymadığını denetlemektir. Bu noktada grev gözcüsü güç kullanmaksızın ve tehditte bulunmaksızın sadece denetleme yetkisine sahiptir. Uygulamada aksi davranışlar görülebilmekteyse de, grev gözcülerinin işyerine giriş ve çıkışlara engel olması ve hatta kontrol amacıyla olsa dahi kişileri durdurmaları kesinlikle yasaktır.
Değerli müvekkillerimiz,
Dünya genelinde yaşanan Koronovirüs (Covid-19) salgını riski nedeniyle, hukuki soru ve sorunlarınız için mobil ve online iletişim kanallarımızı kullanmanızı öneririz.
KİŞİSEL VERİLERİN İŞLENMESİ HAKKINDA
“AYDINLATMA METNİ”
İnternet sitemizi kullanmanız dolayısıyla, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında birtakım verilerinizin toplanması, saklanması, işlenmesi, aktarılması ve KVKK kapsamına dahil başkaca işlemlerin detayı ve amacı hakkında, veri sorumlusu olarak sizleri bilgilendirmek isteriz.
Genel Bilgiler
İlgili mevzuata göre, “kişisel veri” kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgidir. “Özel nitelikli kişisel veri” ise kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileridir. İşbu Aydınlatma Metninde, özel ve/veya genel nitelikli olma ayrımı yapılmaksızın, her neviden veri için “Kişisel Veri” ifadesi kullanılacak olup durumun gereğine göre özel nitelikli kişisel verilerin de bu ifade kapsamına dahil edilebileceğini belirtmek isteriz. Keza, internet sitemizi kullanırken size daha efektif hizmet sağlayabilmek adına çerezler, web işaretçileri ve benzeri uygulamaları da kullanabilmekteyiz. Çerez kullanımının durdurulmasını tarayıcı ayarlarınızı değiştirerek her zaman sağlayabilirsiniz. Çerez kullanımının durdurulması, internet sitemizdeki bazı fonksiyonların kullanımını sınırlandırabilecektir.
Kişisel veriler toplandıktan sonra silme, yok etme ya da anonim hale getirme işlemlerine kadar olan süreçte gerçekleştirilen elde etme, kaydetme, depolama, muhafaza etme, değiştirme, yeniden düzenleme, açıklama, aktarılma, sınıflandırılma ya da kullanılmasını engelleme ve sair kapsamda veriler üzerinden gerçekleştirilen her türlü işlem ise KVKK kapsamında “kişisel verilerin işlenmesi“ olarak değerlendirilmektedir.
Kişisel veri veya özel nitelikli kişisel veri tanımına uygun bilgilerinizi Kulaçoğlu Hukuk Bürosu (Veri Sorumlusu) olarak bizimle paylaşmanız durumunda, onay kutucuğunu işaretleyerek bu verilerinizin işlenmesi için açık rıza verdiğinizi belirtmek isteriz.
Kişisel Verilerin Toplanması ve Hukuki Sebepleri
İnternet sitemizi kullanırken birtakım kişisel verilerinizi, Veri Sorumlusu sıfatımız ile bizimle paylaşmanızı talep edebilmekteyiz. İşbu kişisel verileriniz fiziksel olarak sözlü veya yazılı şekilde toplanabileceği gibi, elektronik ortamda da toplanabilir. Keza, kişisel verileriniz, Veri Sorumlusu sıfatıyla doğrudan tarafımızca toplanabileceği gibi, Veri Sorumlusu adına veri işleyen gerçek veya tüzel kişiler tarafından veya ifa ettiğimiz iş ve hizmetin bir gereği olarak destek aldığımız ulusal/uluslararası kişi ve kuruluşlar ile diğer 3.kişiler tarafından, sayılanlarla sınırlı olmamak üzere, internet sitemiz, blog mesajları, iletişim formları, iş/staj ve sair başvuru formları, bilgi formları, video konferans ve/veya online hukuki danışmanlık hizmeti esnasında kaydedilebilen ses ve/veya video kayıtları, telefon görüşmesi ve/veya telekonferans esnasında kaydedilebilen ses kayıtları, kısa mesajlar, WhatsApp, sosyal medya vs kanallarıyla gerçekleştirilenler başta olmak üzere her türlü iletişim kanalları aracılığı ile toplanabilmektedir. Bu verileriniz elektronik ya da internet tabanlı araçlar ve sair vasıtalar kullanılarak otomatik yöntemlerle elde edilebildiği gibi, tarafımıza sunduğunuz formlar, sözleşmeler, bildirimler, adli veya idari merci kararları gibi yöntemlerle de elde edilebilmektedir.
Kişisel Verilerin İşlenme Amacı ve Aktarımı
Kişisel verileriniz, yürürlükteki ilgili mevzuat uyarınca, hukuka, iyi niyet ve dürüstlük kurallarına uygun, doğru ve güncel olarak, belirli, açık ve meşru amaçlarla ve bu amaçlarla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olarak işlenmekte olup ilgili mevzuatta öngörülen ve işlendikleri amaç için gerekli olan süre kadar muhafaza edilmektedir.
KVKK uyarınca, Veri Sorumlusu olarak bizimle paylaşmış olduğunuz kişisel verileriniz, yerine getirmekte olduğumuz her türlü hizmet ve faaliyet amaçlarımız ile gerektiğinde işe/staja alım süreçleriyle bağlantılı ve ölçülü olarak söz konusu hizmetlerden faydalanmanız, hak ve menfaatlerinizin korunması ve sair amaçlar ile KVKK ve yasal düzenlemelere uygun olarak işlenebilecek, hizmetlerimiz kapsamında ve ilgili mevzuata uygun olarak UYAP sistemi başta olmak üzere, adli, idari vb. kurumlara ve/veya yetkili kıldıkları kişi ya da merciler ile somut olayın şartlarına göre yurtdışında olup olmamasından bağımsız olarak ilgili üçüncü kişi ve kurumlara aktarılabilecek ve ilgili mevzuatta belirlenen süreler boyunca saklanıp gerekli işlemlere tabi tutulabilecektir.
Ağ Sunucusu Veri Günlüğü
İnternet sitemize giriş yapmanızın kaçınılmaz bir sonucu olarak, veri günlüğü olarak tanımlanan ve aşağıda listelenmiş olan verileriniz, ağ tarayıcınız tarafından internet sunucumuza otomatik olarak aktarılmakta ve onayınız aranmaksızın veri günlüğü kayıtlarına kaydedilmektedir:
Veri günlüğü internet sitemizin sizin için daha kullanışlı hale getirilebilmesi amacıyla istatistiki bilgi sağlamak için kullanılmakta olup, takiben derhal silinir.
Kişisel Verilerin Güvenliğinin Sağlanması İçin Alınan Tedbirler
6698 Sayılı Kişisel Verileri Koruma Kanun’un ilgili maddesine uygun olarak, kişisel veri güvenliğinizin sağlanması için hukuka aykırı olarak işlenmelerini ve erişilmelerini önlemek ve muhafazalarının sağlamak amacıyla gerekli teknik ve idari tedbirler Veri Sorumlusu olarak tarafımızca alınmaktadır.
Veri Sahibinin Hakları
Kişisel veri sahipleri KVKK uyarınca aşağıda yer alan haklara sahiptir:
Yukarıda belirtilen hakların kullanımıyla veya genel olarak Aydınlatma Metnimizle alakalı daha detaylı bilgi talepleriniz için “İletişim” sayfamızdan ulaşılabileceğiniz “İletişim Formu” aracılığıyla veya ıslak imzalı olarak “Esentepe Mah. Eser İş Merkezi B Blok Kat:8 No:63 Şişli/İstanbul/Türkiye” adresine ulaştırmanız ya da info@kulacoglu.av.tr e-posta adresine konu kısmında “Kişisel Veri Bilgi Talebi” ifadesi ile iletebilirsiniz.
Kişisel veri sahipleri olarak, haklarınıza ilişkin taleplerinizi Kulaçoğlu Hukuk Bürosu’na yukarıdaki şekillerde iletmeniz durumunda talebiniz, niteliğine göre en kısa sürede sonuçlandıracaktır. İlgili işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi durumunda, Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nca belirlenen tarifedeki ücret, Kulaçoğlu Hukuk Bürosu olarak tarafınızdan tahsil edilecektir.