
Değerli müvekkillerimiz,
Dünya genelinde yaşanan Koronovirüs (Covid-19) salgını riski nedeniyle, hukuki soru ve sorunlarınız için mobil ve online iletişim kanallarımızı kullanmanızı öneririz.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 795. Maddesi çeklerin ibrazı halinde ödeneceği, buna aykırı durumların geçersiz sayılacağı düzenlenmiştir. Söz konusu maddeye göre çekin üzerinde yazılı keşide tarihine öre kanuni ibraz süresi içerisinde çekin muhatap bankaya ibraz edilmesi gerekmektedir. Bu düzenleme ile çekin kredi aracı değil ödeme aracı olarak kullanılması sağlanmaktadır. 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 3. Maddesinde; “31/12/2020 tarihine kadar, üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir” Denmiş ve artık düzenleme tarihinin ileri tarihli yazılıp düzenleme tarihinden önce muhatap bankaya ibraz edilen çeklerin ibrazının geçersiz olduğu hüküm altına alınmıştır. Söz konusu düzenleme çekin mahiyetine aykırı bir düzenleme olsa da Türkiye’deki ticari alışkanlıklara daha uygun hale gelip bir kredi aracı olarak kullanılması sağlanmıştır.
Yazı İçeriği
1. Konkordato Süreci
2. Çek Kanununda İlgili Düzenlemeler
3. Karşılıksız Çek ve Konkordato Sürecinin Çakışması Halinde
4. Konkordatodan Önce Karşılıksızdır İşlemi Yapılmış Çekler
5. Konkordato Sürecinin Karşılıksız Çek Keşide Etme Suçuna Etkisi
Konkordato; mahkeme tarafından borçluya geçici mühlet kararı verilmesi sonucu alacaklılar ve borçlu arasında, borcun vadesine, yapılacak tenzilat miktarına göre içeriği ve yöntemi belirlenecek bir anlaşma ile sonuçlanan, mahkemece verilen “konkordatonun tasdiki” veya “konkordatonun reddi” kararıyla sona eren, netice itibariyle, mahkemenin vereceği kararın borçlu ve tüm alacaklılar için hüküm ve sonuçlar doğurduğu bir süreçtir.
Yargıtay 19. Ceza Dairesi, Bölge Adliye Mahkemelerinin farklı sonuçlar içeren kararlarını değerlendirmiş ve 19.06.2019 tarihli kararı ile;
“Konkordato sürecinin başlangıcından önce keşide edilip verilen ancak, konkordato süreci içinde (geçici mühlet kararının verilmesinden sonraki evrede) ibraz edilerek karşılığı bulunmayan çek hakkında, şirketi yönetmeye yetkili kişilerin ‘’karşılıksızdır işlemi yapmaya sebebiyet verme suçundan’’ sorumlu olup olmayacakları konusuna ilişkin olarak vermiş olduğu kararda; öncelikle hukuk mahkemesinde devam eden ‘’Konkordato Sürecinin’’ bekletici mesele yapılması gerektiğine karar vermiştir. Konkordato süreci sonlandığında, konkordatonun tasdiki kararı verilmesi halinde ise cezai sorumluluğun doğmayacağı ifade edilmiştir. Konkordato talebinin reddi halinde ise, konkordato süreci içinde çek hesabını yönetme, bu hesaba para aktarma, çek hesabı üzerinde tasarruf etme yetkilerinin kime ait olduğunun tespitinin yapılması gerektiği ifade edilmiştir. Bu yetkiler konusunda, konkordato sürecini yürüten mahkemece komisere ‘’yetki’’ verilmediği sürece bu yetkilerin şirket yönetim organında olduğu ve Çek Kanunu madde 5 gereği cezaya hükmedileceğine karar verilmiştir.”
Konkordato ile ilgili daha detaylı bilgi edinmek için “Konkordato Nedir? Nasıl İlan Edilir?” başlıklı makalemizi inceleyebilirsiniz.
Konkordato prosedüründe çeke “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet verme suçundan kaynaklanan ceza sorumluğuna etkisini açıklarken çekle ilgili “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet verme suçunu daha detaylı incelemenizde fayda olduğu kanaatindeyiz. Bu sebeple konuyla ilgili detaylı bilgi için sitemizde yayınlanan “Karşılıksız Çek Düzenleme Suçu” başlıklı makalemizi inceleyebilirsiniz.
5491 Sayılı Çek Kanunu’nun 5. maddesi;
“Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, bin beş yüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adli para cezası; çek bedelinin karşılıksız kalan miktarı, (…) az olamaz.”
şeklinde belirtilerek karşılıksız çek düzenleme suçunun yaptırımları hüküm altına alınmıştır.
Yargıtay 19. Ceza Dairesi kararı gereğince; İcra Ceza Mahkemesince, özel hukuk alanında devam eden yargılama CMK 218/1 gereği, “bekletici mesele” yapılmalıdır. Özel Hukuk yargılaması neticesinde:
Kesinleşen konkordato anlaşmasına göre suça konu çekin hüküm ve sonuçları yeniden belirleneceğinden ve suçun konusunu oluşturan zorunlu unsurları haiz bir çek olmaktan çıkacağından, sanıkların cezai sorumluluğu da olmaz.
Bekletici sorun kaldırılır ve ceza yargılamasına devam edilir. Konkordato komiseri atanma kararı ile şirket yöneticilerinin şirketi yönetim ve temsil yetkisi kendiliğinden ortadan kalkmaz. Konkordato sürecini yürüten mahkemenin kararı incelenmelidir:
Redde Kadarki Süreçte; çek hesabını yönetme, bu hesaba para aktarma, çek hesabı üzerinde tasarruf etme yetkilerinin şirket yönetim organından alınıp komisere verilmesi şeklinde açık karar varsa ve bankaya ibraz edilen çek komiserin yetkili olduğu dönemde karşılıksız çıkmışsa, şirket yetkililerinin Çek Kanunu 5 gereği cezai sorumluluğu yoktur.
Redde Kadarki Süreçte; Çek hesabını yönetme, bu hesaba para aktarma, çek hesabı üzerinde tasarruf etme yetkilerinin şirket yönetim organından alınıp komisere verilmesi şeklinde açık karar yoksa, tüm yetkiler şirket yöneticilerinde olur ve Çek Kanunu 5. maddesi gereği cezai sorumluluk devam eder.
Konkordato ilanından önce karşılıksızdır işlemi yapılmış ancak karşılıksızdır işlemi nedeniyle şikâyeti yapılmamış olan çekler söz konusu olabilir. Konkordato ilanından önce şikâyet edilmiş olsaydı konkordato ilanı ceza yargılaması için bekletici mesele yapılacak ve bu durum yargılama sürecinde bekletici mesele olarak yer alacaktı. Önemli husus şikâyet süresidir. Karşılıksız çek düzenleme suçunun gerçekleşme tarihi çekin muhatap bankaya ibraz edildiği tarihtir. Söz konusu suç nedeniyle yargılama yapılması için, çekin alacaklısının, suçun öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halükârda bir yıl içerisinde şikâyette bulunması gereklidir.
Karşılıksız çek miktarının onaylanmış konkordato projesi içerisinde yer alması olumsuz bir muhakeme şartı olduğundan dava açılmış olsaydı konkordato süreci bekletici mesele yapılacaktı. Dava açılmadığı hal için şikâyet süresi ibraz tarihinden itibaren değil konkordatonun reddine dair kararın yetkili hamile tebliğ edildiği tarihten itibaren başlayacaktır. Burada dikkat edilmesi gereken konu konkordatonun ilan tarihinde şikâyet süresi dolmuş karşılıksız çekler bu durumdan faydalandırılıp şikayet süreleri uzatılmayacaktır.
Çek keşide tarihini ve karşılıksız işlemi tarihinin konkordato sürecinden önce olması halinde ise karşılıksız işleminin yapıldığı anda konkordato süreci başlamadığının varsayılması halinde; suçun borçlunun banka hesaplarını tamamen kontrol etme yetkisi altında işlendiği görülecektir. Bu durumda çeke konu borç daha sonrasında konkordato süreci dahilinde olsa dahi suçun sanığa isnat edilip edilmeyeceğinin tahlilinde konkordato süreci sonucunda verilecek kararın ehemmiyeti olmayacaktır. Çünkü söz konusu suç ani hareketli bir suçtur. Oluşması için gerekli şartların sağlanması halinde borçlunun cezai sorumluluğu söz konusu olmalı ve bekletici mesele kararı verilmemelidir.
Nitekim Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 15.06.2020 tarihli 2020/2053 esas ve 2828/6650 karar sayılı ilamında;
“ hesabı sahibi tüzel kişi hakkında, henüz Ticaret Mahkemesinde açılmış bir konkordato davası (konkordato yargılama süreci) yokken tüzel kişi adına keşide edilmiş çek üzerinde “karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme” suçunun işlenmesi halinde; suçun işlenmesinden sonra açılacak konkordato davasının, İcra Ceza Mahkemesinde açılan ve görülmeye devam edilen ceza davasında “bekletici sorun” yapılması İçin maddi veya hukuki bir sebep bulunmadığı değerlendirilmekle; açılan ceza yargılamasına devamla şartları bulunması halinde mahkumiyet hükmü verilmesinin mümkün olduğuna, 15.06.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.”
Şeklinde hüküm kurulmuştur.
Bu durum birden fazla şekilde karşımıza çıkabilmektedir. Öncelikle konkordatonun tasdiki halinde; kesinleşmiş olan konkordato anlaşmasının hüküm ve sonuçları doğrultusunda yeniden belirlenmiş olan suça konu çekin ibraz tarihi sonrasında suçun konusunu oluşturan zorunlu unsurlarına sahip çek olmaktan çıkması dolayısıyla tüzel kişi yetkilisi olan sanıkların cezai sorumluluğundan söz edilemeyecektir.
Diğer bir husus ise konkordatonun reddi kararı verilmesi halinde akıbetin ne olacağı konusudur. 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 297. maddesine gereğince; konkordato komiseri atanmasıyla birlikte tüzel kişinin yetkili temsilcilerinin şirketi yönetim ve temsil yetkisinin kendiliğinden ortadan kalkmayacaktır. Bununla birlikte mahkemenin hangi işlerin şirket yöneticileri tarafından hangi işlerin komiser tarafından yapılacağına dair karar verme yetkisi sabit olacaktır. Mahkemenin “çek hesabının yönetimi, bu hesaba para aktarma, çek hesabı üzerinde tasarruf etme” gibi yetkilerin şirket yönetim organından alınıp komisere verilmesine karar vermişse; bu durumda şirket yetkilisi gerçek kişilerin cezai sorumluluğundan söz edilemeyecektir. Fakat mahkeme bu yönde açıkça bir karar vermemiş ise; bu konudaki tüm yetkiler şirket yetkililerinde olacağından söz konusu kişilerin Çek Kanunu gereği cezai sorumluluklarının devam edecektir.
Değerli müvekkillerimiz,
Dünya genelinde yaşanan Koronovirüs (Covid-19) salgını riski nedeniyle, hukuki soru ve sorunlarınız için mobil ve online iletişim kanallarımızı kullanmanızı öneririz.
KİŞİSEL VERİLERİN İŞLENMESİ HAKKINDA
“AYDINLATMA METNİ”
İnternet sitemizi kullanmanız dolayısıyla, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında birtakım verilerinizin toplanması, saklanması, işlenmesi, aktarılması ve KVKK kapsamına dahil başkaca işlemlerin detayı ve amacı hakkında, veri sorumlusu olarak sizleri bilgilendirmek isteriz.
Genel Bilgiler
İlgili mevzuata göre, “kişisel veri” kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgidir. “Özel nitelikli kişisel veri” ise kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileridir. İşbu Aydınlatma Metninde, özel ve/veya genel nitelikli olma ayrımı yapılmaksızın, her neviden veri için “Kişisel Veri” ifadesi kullanılacak olup durumun gereğine göre özel nitelikli kişisel verilerin de bu ifade kapsamına dahil edilebileceğini belirtmek isteriz. Keza, internet sitemizi kullanırken size daha efektif hizmet sağlayabilmek adına çerezler, web işaretçileri ve benzeri uygulamaları da kullanabilmekteyiz. Çerez kullanımının durdurulmasını tarayıcı ayarlarınızı değiştirerek her zaman sağlayabilirsiniz. Çerez kullanımının durdurulması, internet sitemizdeki bazı fonksiyonların kullanımını sınırlandırabilecektir.
Kişisel veriler toplandıktan sonra silme, yok etme ya da anonim hale getirme işlemlerine kadar olan süreçte gerçekleştirilen elde etme, kaydetme, depolama, muhafaza etme, değiştirme, yeniden düzenleme, açıklama, aktarılma, sınıflandırılma ya da kullanılmasını engelleme ve sair kapsamda veriler üzerinden gerçekleştirilen her türlü işlem ise KVKK kapsamında “kişisel verilerin işlenmesi“ olarak değerlendirilmektedir.
Kişisel veri veya özel nitelikli kişisel veri tanımına uygun bilgilerinizi Kulaçoğlu Hukuk Bürosu (Veri Sorumlusu) olarak bizimle paylaşmanız durumunda, onay kutucuğunu işaretleyerek bu verilerinizin işlenmesi için açık rıza verdiğinizi belirtmek isteriz.
Kişisel Verilerin Toplanması ve Hukuki Sebepleri
İnternet sitemizi kullanırken birtakım kişisel verilerinizi, Veri Sorumlusu sıfatımız ile bizimle paylaşmanızı talep edebilmekteyiz. İşbu kişisel verileriniz fiziksel olarak sözlü veya yazılı şekilde toplanabileceği gibi, elektronik ortamda da toplanabilir. Keza, kişisel verileriniz, Veri Sorumlusu sıfatıyla doğrudan tarafımızca toplanabileceği gibi, Veri Sorumlusu adına veri işleyen gerçek veya tüzel kişiler tarafından veya ifa ettiğimiz iş ve hizmetin bir gereği olarak destek aldığımız ulusal/uluslararası kişi ve kuruluşlar ile diğer 3.kişiler tarafından, sayılanlarla sınırlı olmamak üzere, internet sitemiz, blog mesajları, iletişim formları, iş/staj ve sair başvuru formları, bilgi formları, video konferans ve/veya online hukuki danışmanlık hizmeti esnasında kaydedilebilen ses ve/veya video kayıtları, telefon görüşmesi ve/veya telekonferans esnasında kaydedilebilen ses kayıtları, kısa mesajlar, WhatsApp, sosyal medya vs kanallarıyla gerçekleştirilenler başta olmak üzere her türlü iletişim kanalları aracılığı ile toplanabilmektedir. Bu verileriniz elektronik ya da internet tabanlı araçlar ve sair vasıtalar kullanılarak otomatik yöntemlerle elde edilebildiği gibi, tarafımıza sunduğunuz formlar, sözleşmeler, bildirimler, adli veya idari merci kararları gibi yöntemlerle de elde edilebilmektedir.
Kişisel Verilerin İşlenme Amacı ve Aktarımı
Kişisel verileriniz, yürürlükteki ilgili mevzuat uyarınca, hukuka, iyi niyet ve dürüstlük kurallarına uygun, doğru ve güncel olarak, belirli, açık ve meşru amaçlarla ve bu amaçlarla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olarak işlenmekte olup ilgili mevzuatta öngörülen ve işlendikleri amaç için gerekli olan süre kadar muhafaza edilmektedir.
KVKK uyarınca, Veri Sorumlusu olarak bizimle paylaşmış olduğunuz kişisel verileriniz, yerine getirmekte olduğumuz her türlü hizmet ve faaliyet amaçlarımız ile gerektiğinde işe/staja alım süreçleriyle bağlantılı ve ölçülü olarak söz konusu hizmetlerden faydalanmanız, hak ve menfaatlerinizin korunması ve sair amaçlar ile KVKK ve yasal düzenlemelere uygun olarak işlenebilecek, hizmetlerimiz kapsamında ve ilgili mevzuata uygun olarak UYAP sistemi başta olmak üzere, adli, idari vb. kurumlara ve/veya yetkili kıldıkları kişi ya da merciler ile somut olayın şartlarına göre yurtdışında olup olmamasından bağımsız olarak ilgili üçüncü kişi ve kurumlara aktarılabilecek ve ilgili mevzuatta belirlenen süreler boyunca saklanıp gerekli işlemlere tabi tutulabilecektir.
Ağ Sunucusu Veri Günlüğü
İnternet sitemize giriş yapmanızın kaçınılmaz bir sonucu olarak, veri günlüğü olarak tanımlanan ve aşağıda listelenmiş olan verileriniz, ağ tarayıcınız tarafından internet sunucumuza otomatik olarak aktarılmakta ve onayınız aranmaksızın veri günlüğü kayıtlarına kaydedilmektedir:
Veri günlüğü internet sitemizin sizin için daha kullanışlı hale getirilebilmesi amacıyla istatistiki bilgi sağlamak için kullanılmakta olup, takiben derhal silinir.
Kişisel Verilerin Güvenliğinin Sağlanması İçin Alınan Tedbirler
6698 Sayılı Kişisel Verileri Koruma Kanun’un ilgili maddesine uygun olarak, kişisel veri güvenliğinizin sağlanması için hukuka aykırı olarak işlenmelerini ve erişilmelerini önlemek ve muhafazalarının sağlamak amacıyla gerekli teknik ve idari tedbirler Veri Sorumlusu olarak tarafımızca alınmaktadır.
Veri Sahibinin Hakları
Kişisel veri sahipleri KVKK uyarınca aşağıda yer alan haklara sahiptir:
Yukarıda belirtilen hakların kullanımıyla veya genel olarak Aydınlatma Metnimizle alakalı daha detaylı bilgi talepleriniz için “İletişim” sayfamızdan ulaşılabileceğiniz “İletişim Formu” aracılığıyla veya ıslak imzalı olarak “Esentepe Mah. Eser İş Merkezi B Blok Kat:8 No:63 Şişli/İstanbul/Türkiye” adresine ulaştırmanız ya da info@kulacoglu.av.tr e-posta adresine konu kısmında “Kişisel Veri Bilgi Talebi” ifadesi ile iletebilirsiniz.
Kişisel veri sahipleri olarak, haklarınıza ilişkin taleplerinizi Kulaçoğlu Hukuk Bürosu’na yukarıdaki şekillerde iletmeniz durumunda talebiniz, niteliğine göre en kısa sürede sonuçlandıracaktır. İlgili işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi durumunda, Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nca belirlenen tarifedeki ücret, Kulaçoğlu Hukuk Bürosu olarak tarafınızdan tahsil edilecektir.