
Değerli müvekkillerimiz,
Dünya genelinde yaşanan Koronovirüs (Covid-19) salgını riski nedeniyle, hukuki soru ve sorunlarınız için mobil ve online iletişim kanallarımızı kullanmanızı öneririz.
Eş tarafından pek kötü davranış sergilenmesi, Türk Medeni Kanunu (TMK) m.162’de düzenlenen kusura dayalı özel boşanma sebeplerindendir. Eşlerden birinin diğer eşin beden ve ruh sağlığına ilişkin acı ve eziyet veren nitelikteki davranışları, pek kötü muamele olarak nitelendirilir. Bu davranışların ispatlanması durumunda, mahkeme tarafından evlilik birliğinin derinden sarsılıp sarsılmadığına bakılmaksızın boşanma gerçekleştirilecektir. Kötü muameleye maruz kalan eşin diğer eşi affetmesi halinde ise, bu sebeple dava açma hakkı ortadan kalkacaktır. Burada önemle ifade edilmesi gereken bir diğer husus da pek kötü muamele kapsamında değerlendirilen fiillerin aynı zamanda Türk Ceza Kanunu kapsamında suç teşkil ettiğidir. O halde, bu fiilleri sergileyen eş bakımından cezai sorumluluk da gündeme gelecektir.
Yazı İçeriği
1. Pek Kötü Davranış Nedir?
2. Pek Kötü Davranış Nedeniyle Boşanmanın Şartları
3. Pek Kötü Davranış Nedeniyle Boşanma Davasında İspat Yükü
4. Görevli ve Yetkili Mahkeme
5. Dava Açma Süresi
6. Pek Kötü Davranış Sergileyen Eşin Affedilmesi
7. Konunun Ceza Kanunu Kapsamında Değerlendirilmesi
Eşin, diğer eşe hakaret etmesi, fiziki veya ruh sağlığına karşı şiddet uygulaması halinde sağlıklı bir ilişkiden bahsedilemez. Bu davranışlar evlilik birliğinin temelden sarsılmasına neden olabilecek nitelikteki mutlak boşanma sebebidir. Şiddeti kanıtlaması halinde başkaca hiçbir gerekçeye bakılmaksızın boşanmaya karar verilecektir.
Özel boşanma sebepleri arasında yer alan pek fena muamele nedeniyle boşanma davası Türk Medeni Kanunu (TMK) madde 162’de düzeleme alanı bulmuştur.
II. Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış
Madde 162-
“Pek kötü davranış” kavramıyla anlatılmak istenen, diğer eşin vücut bütünlüğü ve ruh sağlığına yönelik her türlü saldırıdır. Başka bir deyişle, pek kötü davranış, cana kast dışında kalan her türlü baskı ve zulüm gibi etkili filleri kapsamaktadır. Keza ağır hakaretler ve haysiyete tecavüz niteliğindeki fiiller de bu kapsamda değerlendirilir.
Burada önemle belirtilmesi gereken husus; pek kötü muamelenin belirlenmesi noktasında hâkimin oldukça geniş bir takdir yetkisinin olduğudur. Zira kanunda bu hale örnek oluşturabilecek davranışlar belirtilmemiştir. Bu nedenle eşlerin ve içerinde bulundukları toplumun sosyal ve kültürel alt yapısı da dikkate alınarak içtihatlar ışığında bir değerlendirme yapılmaktadır.
Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına bakıldığında, eşe karşı sürekli ve ağır fiziki şiddet uygulanması, eşe sinirlenildiğinde eşyaların fırlatılması, arabasına zarar verilmesi halleri pek kötü muamele kapsamında değerlendirilmiştir.
Eşlerden birinin diğerini dövmesi, eve kapatması, aç bırakması, normal olmayan cinsi münasebete zorlaması, pek fena muameleye örnek olarak gösterilebilir. Bu noktada pek kötü muamele kapasımda değerlendirilen şiddete maruz kalan eşin başvurabileceği başkaca merciiler de vardır.
Konuya ilişkin detaylı bilgi için “Kadına Karşı Şiddeti Önleyici Tedbirler” başlık makalemizi inceleyebilirsiniz.
Pek fena muamele nedeniyle boşanma, kusura dayanan bir boşanma nedeni olduğundan, fiilin bilinçli başka bir deyişle kasten işlenmiş olması gerekmektedir. Bu nedenle, akıl hastası olan eşin diğerine pek kötü davranışta bulunması halinde açılacak davalarda bu gerekçeye dayanılamaz.
Ayrıca pek fena muamelenin varsayılması için devamlılık aranmamaktadır. Bazen tek bir davranış da örneğin, kocanın, karısını bir defa dövmesi de pek fena muamelenin var sayılması için yeterlidir. Dolayısıyla, bir kez bile olsa pek fena muameleye maruz kalan eşin TMK m. 162 uyarınca pek kötü davranış nedeniyle boşanma davası açma hakkı bulunmaktadır.
Pek kötü davranış sebebiyle açılan boşanma davalarında ispat yükü davacının üzerindedir. Bu nedenle, pek kötü davranış nedeniyle boşanma davası açan eşin davasını tam olarak ispat etmesi gerekmektedir. Burada delil serbestisi ilkesi geçerlidir. Buna göre söz konusu davranışlara maruz kalan eş, davasını her türlü delille ispat edebilir. Tanık anlatımları, eylemin konu olduğu ceza mahkemesi dosyası, tıbbi belgeler ispat araçlarına örnek olarak gösterilebilir.
Boşanma davasında görevli ve yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer aile mahkemesidir. Aile mahkemesinin bulunmadığı yerlerde asliye hukuk mahkemesi, aile mahkemesi sıfatıyla davaya bakmakla görevlidir.
Pek kötü davranış nedeniyle boşanma davası açma hakkı olan koca veya kadın, boşanma nedenini öğrendikten itibaren altı ay geçtikten sonra dava açarsa davası hak düşürücü süre geçirildiği için reddedilecektir. Pek kötü davranış sebebiyle boşanma davası açmak isteyen eşin, boşanma nedenini öğrenmesinden itibaren altı ay ve nedenin oluşmasından itibaren beş yıl içerisinde davasını açması gerekmektedir. Hâkim, altı aylık ve beş yıllık bu hak düşürücü süreleri eşler ileri sürmese bile kendiliğinden dikkate almak durumundadır. Dolayısıyla, sürelerin eşler tarafından takip edilmesi, dava hakkının kaybedilmemesi açısından önem taşımaktadır.
Af ile eş evliliği devam ettirmek isteğini ve yaşanan olayların üstesinden geldiğini ortaya koymuş olmaktadır. Affeden eşin bu isteğine ve evlilik birliğine saygı gösteren kanun koyucu, TMK’nın 162.maddesinin son fıkrasında “Affeden tarafın dava hakkı yoktur.” şeklinde düzenlemeye yer vermiştir. Metinden anlaşılacağı üzere, kendisine pek kötü davranışta bulunan eşini açıkça affeden, affettiğini gösteren davranışlar sergileyen kişi, bu sebeplerden birine dayalı olarak dava açma hakkını kaybedecektir.
Af örtülü, açık, yazılı veya sözlü olabilir. Af kişiye sıkı sıkıya bağlı hak olduğundan yalnızca eşin kendisi tarafından kullanılabilmesi gerektiğinden, temsilci aracılığı ile af söz konusu olmamaktadır. Ayrıca af bir irade beyanı olduğundan kişinin iradesini sakatlayan nedenler varsa af gerçekleşmiş olmayacaktır. Örneğin, eş korkutulmuş ise aftan söz edilemez.
Pek kötü muamele kapsamında değerlendirilen bazı davranışlar, aynı zamanda Türk Ceza Kanunu kapsamında suç teşkil etmektedir. BU itibarla pek kötü davranışta bulunan eşin cezai sorumluluğu da gündeme gelecek hatta eş bakımından hapis cezası yaptırımı da uygulanabilecektir. Örneğin Türk Ceza Kanunu m. 232’de “Kötü Muamele”, m. 96’da “Eziyet”, m. 102’de “Cinsel Saldırı”, suçları düzenlenmiştir.
Kötü muamele – Madde 232
Görüldüğü üzere, aynı konutta birlikte yaşadığı eşine karşı kötü muamelede bulunan kişi bakımından iki yıldan bir yıla kadar hapis cezasına hükmedilebilecektir.
Eziyet – Madde 96
Keza eşlerden birinin diğerine karşı eziyet ve işkencede bulunması halinde de TCK m. 96’da düzenlenen eziyet suçu gündeme gelecektir. Bu halde de eziyet eden eş bakımından üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası verilebilecektir.
Cinsel saldırı – Madde 102
Değerli müvekkillerimiz,
Dünya genelinde yaşanan Koronovirüs (Covid-19) salgını riski nedeniyle, hukuki soru ve sorunlarınız için mobil ve online iletişim kanallarımızı kullanmanızı öneririz.
KİŞİSEL VERİLERİN İŞLENMESİ HAKKINDA
“AYDINLATMA METNİ”
İnternet sitemizi kullanmanız dolayısıyla, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında birtakım verilerinizin toplanması, saklanması, işlenmesi, aktarılması ve KVKK kapsamına dahil başkaca işlemlerin detayı ve amacı hakkında, veri sorumlusu olarak sizleri bilgilendirmek isteriz.
Genel Bilgiler
İlgili mevzuata göre, “kişisel veri” kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgidir. “Özel nitelikli kişisel veri” ise kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileridir. İşbu Aydınlatma Metninde, özel ve/veya genel nitelikli olma ayrımı yapılmaksızın, her neviden veri için “Kişisel Veri” ifadesi kullanılacak olup durumun gereğine göre özel nitelikli kişisel verilerin de bu ifade kapsamına dahil edilebileceğini belirtmek isteriz. Keza, internet sitemizi kullanırken size daha efektif hizmet sağlayabilmek adına çerezler, web işaretçileri ve benzeri uygulamaları da kullanabilmekteyiz. Çerez kullanımının durdurulmasını tarayıcı ayarlarınızı değiştirerek her zaman sağlayabilirsiniz. Çerez kullanımının durdurulması, internet sitemizdeki bazı fonksiyonların kullanımını sınırlandırabilecektir.
Kişisel veriler toplandıktan sonra silme, yok etme ya da anonim hale getirme işlemlerine kadar olan süreçte gerçekleştirilen elde etme, kaydetme, depolama, muhafaza etme, değiştirme, yeniden düzenleme, açıklama, aktarılma, sınıflandırılma ya da kullanılmasını engelleme ve sair kapsamda veriler üzerinden gerçekleştirilen her türlü işlem ise KVKK kapsamında “kişisel verilerin işlenmesi“ olarak değerlendirilmektedir.
Kişisel veri veya özel nitelikli kişisel veri tanımına uygun bilgilerinizi Kulaçoğlu Hukuk Bürosu (Veri Sorumlusu) olarak bizimle paylaşmanız durumunda, onay kutucuğunu işaretleyerek bu verilerinizin işlenmesi için açık rıza verdiğinizi belirtmek isteriz.
Kişisel Verilerin Toplanması ve Hukuki Sebepleri
İnternet sitemizi kullanırken birtakım kişisel verilerinizi, Veri Sorumlusu sıfatımız ile bizimle paylaşmanızı talep edebilmekteyiz. İşbu kişisel verileriniz fiziksel olarak sözlü veya yazılı şekilde toplanabileceği gibi, elektronik ortamda da toplanabilir. Keza, kişisel verileriniz, Veri Sorumlusu sıfatıyla doğrudan tarafımızca toplanabileceği gibi, Veri Sorumlusu adına veri işleyen gerçek veya tüzel kişiler tarafından veya ifa ettiğimiz iş ve hizmetin bir gereği olarak destek aldığımız ulusal/uluslararası kişi ve kuruluşlar ile diğer 3.kişiler tarafından, sayılanlarla sınırlı olmamak üzere, internet sitemiz, blog mesajları, iletişim formları, iş/staj ve sair başvuru formları, bilgi formları, video konferans ve/veya online hukuki danışmanlık hizmeti esnasında kaydedilebilen ses ve/veya video kayıtları, telefon görüşmesi ve/veya telekonferans esnasında kaydedilebilen ses kayıtları, kısa mesajlar, WhatsApp, sosyal medya vs kanallarıyla gerçekleştirilenler başta olmak üzere her türlü iletişim kanalları aracılığı ile toplanabilmektedir. Bu verileriniz elektronik ya da internet tabanlı araçlar ve sair vasıtalar kullanılarak otomatik yöntemlerle elde edilebildiği gibi, tarafımıza sunduğunuz formlar, sözleşmeler, bildirimler, adli veya idari merci kararları gibi yöntemlerle de elde edilebilmektedir.
Kişisel Verilerin İşlenme Amacı ve Aktarımı
Kişisel verileriniz, yürürlükteki ilgili mevzuat uyarınca, hukuka, iyi niyet ve dürüstlük kurallarına uygun, doğru ve güncel olarak, belirli, açık ve meşru amaçlarla ve bu amaçlarla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olarak işlenmekte olup ilgili mevzuatta öngörülen ve işlendikleri amaç için gerekli olan süre kadar muhafaza edilmektedir.
KVKK uyarınca, Veri Sorumlusu olarak bizimle paylaşmış olduğunuz kişisel verileriniz, yerine getirmekte olduğumuz her türlü hizmet ve faaliyet amaçlarımız ile gerektiğinde işe/staja alım süreçleriyle bağlantılı ve ölçülü olarak söz konusu hizmetlerden faydalanmanız, hak ve menfaatlerinizin korunması ve sair amaçlar ile KVKK ve yasal düzenlemelere uygun olarak işlenebilecek, hizmetlerimiz kapsamında ve ilgili mevzuata uygun olarak UYAP sistemi başta olmak üzere, adli, idari vb. kurumlara ve/veya yetkili kıldıkları kişi ya da merciler ile somut olayın şartlarına göre yurtdışında olup olmamasından bağımsız olarak ilgili üçüncü kişi ve kurumlara aktarılabilecek ve ilgili mevzuatta belirlenen süreler boyunca saklanıp gerekli işlemlere tabi tutulabilecektir.
Ağ Sunucusu Veri Günlüğü
İnternet sitemize giriş yapmanızın kaçınılmaz bir sonucu olarak, veri günlüğü olarak tanımlanan ve aşağıda listelenmiş olan verileriniz, ağ tarayıcınız tarafından internet sunucumuza otomatik olarak aktarılmakta ve onayınız aranmaksızın veri günlüğü kayıtlarına kaydedilmektedir:
Veri günlüğü internet sitemizin sizin için daha kullanışlı hale getirilebilmesi amacıyla istatistiki bilgi sağlamak için kullanılmakta olup, takiben derhal silinir.
Kişisel Verilerin Güvenliğinin Sağlanması İçin Alınan Tedbirler
6698 Sayılı Kişisel Verileri Koruma Kanun’un ilgili maddesine uygun olarak, kişisel veri güvenliğinizin sağlanması için hukuka aykırı olarak işlenmelerini ve erişilmelerini önlemek ve muhafazalarının sağlamak amacıyla gerekli teknik ve idari tedbirler Veri Sorumlusu olarak tarafımızca alınmaktadır.
Veri Sahibinin Hakları
Kişisel veri sahipleri KVKK uyarınca aşağıda yer alan haklara sahiptir:
Yukarıda belirtilen hakların kullanımıyla veya genel olarak Aydınlatma Metnimizle alakalı daha detaylı bilgi talepleriniz için “İletişim” sayfamızdan ulaşılabileceğiniz “İletişim Formu” aracılığıyla veya ıslak imzalı olarak “Esentepe Mah. Eser İş Merkezi B Blok Kat:8 No:63 Şişli/İstanbul/Türkiye” adresine ulaştırmanız ya da info@kulacoglu.av.tr e-posta adresine konu kısmında “Kişisel Veri Bilgi Talebi” ifadesi ile iletebilirsiniz.
Kişisel veri sahipleri olarak, haklarınıza ilişkin taleplerinizi Kulaçoğlu Hukuk Bürosu’na yukarıdaki şekillerde iletmeniz durumunda talebiniz, niteliğine göre en kısa sürede sonuçlandıracaktır. İlgili işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi durumunda, Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nca belirlenen tarifedeki ücret, Kulaçoğlu Hukuk Bürosu olarak tarafınızdan tahsil edilecektir.