
Değerli müvekkillerimiz,
Dünya genelinde yaşanan Koronovirüs (Covid-19) salgını riski nedeniyle, hukuki soru ve sorunlarınız için mobil ve online iletişim kanallarımızı kullanmanızı öneririz.
Marka, bir teşebbüsün ürün ve hizmetlerini başka bir teşebbüsün ürün ve hizmetlerinden ayırt etmek için kullanılan her türlü işarettir. Marka sahibinin, izni olmaksızın markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak, taklit edilen markayı içeren ürünleri satmak ve benzer nitelikteki eylemler, marka hakkına tecavüz sayılır. Marka hakkına tecavüz edilmesi durumunda, marka sahibi, tecavüz fiilinin tespitini, önlenmesini, durdurulmasını veya kaldırılmasını talep edebilir. Marka hakkına tecavüz nedeniyle, hakkı ihlal edilen ve zarara uğrayan hak sahibi, tazminat davası açabileceği gibi, tecavüz fiilini işleyen kişiye karşı ceza davası da açabilir.
Yazı İçeriği
1. Marka Nedir?
2. Marka Hakkına Tecavüz Sayılan Filler
3. Marka Hakkına Tecavüz Halinde İzlenebilecek Hukuki Yollar ve Açılabilecek Davalar
4. Tecavüzün Tespiti Davası
5. Muhtemel Tecavüzün Önlenmesi Davası
6. Tecavüz Fiilinin Durdurulması Davası
7. Tecavüz Fiilinin Kaldırılması ve Tazminat Davaları
8. Marka Hakkına Tecavüz Halinde Açılabilecek Ceza Davaları
9. Marka Hakkına Tecavüz Davalarında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Marka hakkına tecavüz davalarında görevli mahkeme, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi ve Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesidir. Marka hakkına tecavüz nedeniyle açılabilecek hukuk davalarında yetkili mahkeme; hak sahibinin yerleşim yeri veya hukuka aykırı fiilin gerçekleştiği yahut bu fiilin etkilerinin görüldüğü yer mahkemesidir. Marka hakkına tecavüz nedeniyle açılabilecek ceza davalarında yetkili mahkeme ise, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu‘nda açıkça belirtilmemiştir. Bu nedenle, yetkili mahkeme 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’ndaki genel ve özel yetki kurallarına göre belirlenecektir.
Marka kavramı, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 4. maddesinde tanımlanmıştır. Buna göre; Marka, bir teşebbüsün ürün ve hizmetlerini başka bir teşebbüsün ürün ve hizmetlerinden ayırt etmek için kullanılan her türlü işareti ifade eder. Sınai Mülkiyet Hukukunda oldukça önemli bir uygulama alanı bulan marka kavramı ve marka tesciliyle ilgili açıklamalarımıza “Marka Seçimi ve Marka Tescili” başlıklı yazımızdan ulaşabilirsiniz.
Sınai Mülkiyet Kanununda, marka hakkına tecavüz sayılan filler örnekleme yoluyla sayılmış, bu fiillerin gerçekleştirilmesi durumunda birtakım yaptırımlara hükmedilmiştir. Marka hakkına tecavüz sayılan filler:
“Markanın Tescili ve Markanın Sağladığı Haklar” başlıklı yazımızda detaylarına yer verdiğimiz üzere, tescil edilmiş markanın sahibine birtakım hak ve yetkiler tanınmaktadır. Bunların içinde en yaygın olarak görülen örnek, marka hakkına tecavüz edildiğini düşünen marka sahibinin, işlenen fiilin kapsamının belirlenebilmesi için tespit davası açabilmesidir. Marka hakkı sahibi, marka hakkına tecavüz fiilinin tespiti için dava açabileceği gibi, tecavüz fiilinin önlenmesini, durulmasını yahut tecavüz fiilinin kaldırılmasını da mahkemeden talep edebilir. Aynı şekilde, hakkı ihlal edilen marka sahibinin maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilir.
Marka hakkı tecavüze uğrayan kimse tecavüzlü ürün veya üretim araçlarına el konulmasını ve bu araçların mülkiyet hakkının tesisini ve tecavüzlü ürünlerin imhasını isteyebilmektedir. Bunlara ek olarak marka hakkı tecavüze uğrayan kişi, tecavüzün devamını önlemek üzere tedbir kararı isteminde de bulunabilir.
Marka hakkına tecavüz fiili aynı zamanda suç da teşkil etmektedir. Bu nedenle hakkına tecavüz edilen kimse, tecavüz fiilini işleyen kimseye karşı ceza davası da açabilir.
Tespit davası, bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının tespiti amacıyla açılmaktadır. Marka hakkına karşı işlenebilecek tecavüz fiili hakkında, hak sahibi kişi bu fiilin tecavüz fiiline vücut verip vermediğinin tespitini mahkemeden talep edebilir. Marka hakkına tecavüz durumunda, marka hakkı sahibinin ya da lisans sahibinin haklarının zedelendiği veya risk altına girdiği hallerde, bu konuyu tespit ettirmekte hukuki yararları vardır. Ancak tespit davası icrai bir nitelik arz etmediğinden, uygulamada tecavüzün tespiti davası, tecavüzün önlenmesi, durdurulması veya tazminat davaları gibi eda davaları ile birlikte açılmaktadır.
Muhtemel tecavüzün önlenmesi davası, henüz gerçeklememiş, ancak gerçekleşmesi beklenen tecavüz fiilinin önlenmesi için açılabilecek dava türüdür. Tecavüz fiili için elverişli araçların temin edilmesi gibi tecavüz fiili hazırlıklarının gerçekleştirildiği durumlarda, bu davanın açılabilmesi mümkündür.
Tecavüz fiillerinin durdurulması davasının, muhtemel tecavüzün önlenmesi davasından farkı; hali hazırda devam etmekte olan tecavüz fiillerinin durdurulmasının amaçlanmasıdır. Burada bir tecavüz fiili işlenmeye başlanmış ve etkileri görülmeye devam etmektedir. Marka hakkı tecavüze uğrayan hak sahibinin tecavüze neden olan fiillerin durdurulması için işbu davayı açabilmesi mümkündür.
Tecavüz fiilinin durdurulması davası açılabilmesi için mütecavizin kusurlu olması veya davacının zarara uğramış olması şartı aranmaz. Ancak kusur unsurunun mevcudiyeti halinde hakkı ihlal edilen kimse, tecavüz fiilinin durdurulması talebinin yanı sıra tazminat talebinde de bulunabilir.
Son bulan tecavüz fiilinin etkileri devam etmekteyse, tecavüz fiilinin kaldırılması davası açılabilir. Bu davanın açılabilmesi için söz gelimi haksız işaretli ürünlerin üretilmiş olması, sergide gösterilmiş olması, satışa sunulmuş olması gibi hukuka aykırı sonuçların doğmuş olması gerekir.
Sınai mülkiyet hakkına tecavüz fiili aynı zamanda haksız fiil mahiyetinde olduğundan, işlenen tecavüz fiili neticesinde zarara uğrayan hak sahibi, maddi, manevi ve itibar tazminatı talebinde bulunabilir.
Marka hakkına tecavüz fiilini gerçekleştiren kimsenin hukuki sorumluluğu ile birlikte cezai sorumluluğu da vardır. Bu bağlamda marka hakkı ihlal edilen hak sahibinin , tecavüz fiilini gerçekleştirenlere karşı suç duyurusunda bulunabilmesi ve bu kimselerin cezalandırılmasını talep edebilmesi mümkündür. Sınai Mülkiyet Kanununda, tecavüz fiilini işleyen kimselerin hapis cezası ile cezalandırılabileceği ve bu kimselere karşı adli para cezasına hükmedilebileceği belirtilmiştir.
Manevi, mali veya bağlantılı haklara tecavüz
FSEK Madde 71
Bu Kanunda koruma altına alınan fikir ve sanat eserleriyle ilgili manevi, mali veya bağlantılı hakları ihlal ederek:
Koruyucu programları etkisiz kılmaya yönelik hazırlık hareketleri
FSEK Madde 72
“Bir bilgisayar programının hukuka aykırı olarak çoğaltılmasının önüne geçmek amacıyla oluşturulmuş ilave programları etkisiz kılmaya yönelik program veya teknik donanımları üreten, satışa arz eden, satan veya kişisel kullanım amacı dışında elinde bulunduran kişi altı aydan iki yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.“
Ayrıca FSEK kapsamındaki fikri ve sınai eserlerdeki hak tecavüzlerinde de, eser sahiplerinin savcılığa suç duyurusunda bulunarak ilgilileri hakkında ceza yargılaması başlatılmasını sağlama imkanı vardır. Konuyla ilişkili olarak detaylı bilgi için “Fikir ve Sanat Eserlerinde Hak İhlaline Karşı Açılabilecek Ceza Davaları” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Marka hakkına tecavüz nedeniyle açılabilecek hukuk davalarında görevli mahkeme Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesidir. Eğer o yerde Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi yok ise görevli mahkeme, Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise, marka hakkı sahibinin yerleşim yeri veya hukuka aykırı fiilin gerçekleştiği yahut bu fiilin etkilerinin görüldüğü yer mahkemesidir.
Marka hakkına tecavüz nedeniyle açılabilecek ceza davalarında görevli mahkeme Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesidir. Eğer ki bahse konu yargı yerinde Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi yok ise görevli mahkeme, Asliye Ceza Mahkemesidir. Yetkili mahkeme hususunda ise, Sınai Mülkiyet Kanunu’nda açık bir düzenleme bulunmadığından, Ceza Muhakemesi Kanunu’ndaki genel ve özel yetki kuralları göz önünde bulundurulmaktadır.
Değerli müvekkillerimiz,
Dünya genelinde yaşanan Koronovirüs (Covid-19) salgını riski nedeniyle, hukuki soru ve sorunlarınız için mobil ve online iletişim kanallarımızı kullanmanızı öneririz.
KİŞİSEL VERİLERİN İŞLENMESİ HAKKINDA
“AYDINLATMA METNİ”
İnternet sitemizi kullanmanız dolayısıyla, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında birtakım verilerinizin toplanması, saklanması, işlenmesi, aktarılması ve KVKK kapsamına dahil başkaca işlemlerin detayı ve amacı hakkında, veri sorumlusu olarak sizleri bilgilendirmek isteriz.
Genel Bilgiler
İlgili mevzuata göre, “kişisel veri” kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgidir. “Özel nitelikli kişisel veri” ise kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileridir. İşbu Aydınlatma Metninde, özel ve/veya genel nitelikli olma ayrımı yapılmaksızın, her neviden veri için “Kişisel Veri” ifadesi kullanılacak olup durumun gereğine göre özel nitelikli kişisel verilerin de bu ifade kapsamına dahil edilebileceğini belirtmek isteriz. Keza, internet sitemizi kullanırken size daha efektif hizmet sağlayabilmek adına çerezler, web işaretçileri ve benzeri uygulamaları da kullanabilmekteyiz. Çerez kullanımının durdurulmasını tarayıcı ayarlarınızı değiştirerek her zaman sağlayabilirsiniz. Çerez kullanımının durdurulması, internet sitemizdeki bazı fonksiyonların kullanımını sınırlandırabilecektir.
Kişisel veriler toplandıktan sonra silme, yok etme ya da anonim hale getirme işlemlerine kadar olan süreçte gerçekleştirilen elde etme, kaydetme, depolama, muhafaza etme, değiştirme, yeniden düzenleme, açıklama, aktarılma, sınıflandırılma ya da kullanılmasını engelleme ve sair kapsamda veriler üzerinden gerçekleştirilen her türlü işlem ise KVKK kapsamında “kişisel verilerin işlenmesi“ olarak değerlendirilmektedir.
Kişisel veri veya özel nitelikli kişisel veri tanımına uygun bilgilerinizi Kulaçoğlu Hukuk Bürosu (Veri Sorumlusu) olarak bizimle paylaşmanız durumunda, onay kutucuğunu işaretleyerek bu verilerinizin işlenmesi için açık rıza verdiğinizi belirtmek isteriz.
Kişisel Verilerin Toplanması ve Hukuki Sebepleri
İnternet sitemizi kullanırken birtakım kişisel verilerinizi, Veri Sorumlusu sıfatımız ile bizimle paylaşmanızı talep edebilmekteyiz. İşbu kişisel verileriniz fiziksel olarak sözlü veya yazılı şekilde toplanabileceği gibi, elektronik ortamda da toplanabilir. Keza, kişisel verileriniz, Veri Sorumlusu sıfatıyla doğrudan tarafımızca toplanabileceği gibi, Veri Sorumlusu adına veri işleyen gerçek veya tüzel kişiler tarafından veya ifa ettiğimiz iş ve hizmetin bir gereği olarak destek aldığımız ulusal/uluslararası kişi ve kuruluşlar ile diğer 3.kişiler tarafından, sayılanlarla sınırlı olmamak üzere, internet sitemiz, blog mesajları, iletişim formları, iş/staj ve sair başvuru formları, bilgi formları, video konferans ve/veya online hukuki danışmanlık hizmeti esnasında kaydedilebilen ses ve/veya video kayıtları, telefon görüşmesi ve/veya telekonferans esnasında kaydedilebilen ses kayıtları, kısa mesajlar, WhatsApp, sosyal medya vs kanallarıyla gerçekleştirilenler başta olmak üzere her türlü iletişim kanalları aracılığı ile toplanabilmektedir. Bu verileriniz elektronik ya da internet tabanlı araçlar ve sair vasıtalar kullanılarak otomatik yöntemlerle elde edilebildiği gibi, tarafımıza sunduğunuz formlar, sözleşmeler, bildirimler, adli veya idari merci kararları gibi yöntemlerle de elde edilebilmektedir.
Kişisel Verilerin İşlenme Amacı ve Aktarımı
Kişisel verileriniz, yürürlükteki ilgili mevzuat uyarınca, hukuka, iyi niyet ve dürüstlük kurallarına uygun, doğru ve güncel olarak, belirli, açık ve meşru amaçlarla ve bu amaçlarla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olarak işlenmekte olup ilgili mevzuatta öngörülen ve işlendikleri amaç için gerekli olan süre kadar muhafaza edilmektedir.
KVKK uyarınca, Veri Sorumlusu olarak bizimle paylaşmış olduğunuz kişisel verileriniz, yerine getirmekte olduğumuz her türlü hizmet ve faaliyet amaçlarımız ile gerektiğinde işe/staja alım süreçleriyle bağlantılı ve ölçülü olarak söz konusu hizmetlerden faydalanmanız, hak ve menfaatlerinizin korunması ve sair amaçlar ile KVKK ve yasal düzenlemelere uygun olarak işlenebilecek, hizmetlerimiz kapsamında ve ilgili mevzuata uygun olarak UYAP sistemi başta olmak üzere, adli, idari vb. kurumlara ve/veya yetkili kıldıkları kişi ya da merciler ile somut olayın şartlarına göre yurtdışında olup olmamasından bağımsız olarak ilgili üçüncü kişi ve kurumlara aktarılabilecek ve ilgili mevzuatta belirlenen süreler boyunca saklanıp gerekli işlemlere tabi tutulabilecektir.
Ağ Sunucusu Veri Günlüğü
İnternet sitemize giriş yapmanızın kaçınılmaz bir sonucu olarak, veri günlüğü olarak tanımlanan ve aşağıda listelenmiş olan verileriniz, ağ tarayıcınız tarafından internet sunucumuza otomatik olarak aktarılmakta ve onayınız aranmaksızın veri günlüğü kayıtlarına kaydedilmektedir:
Veri günlüğü internet sitemizin sizin için daha kullanışlı hale getirilebilmesi amacıyla istatistiki bilgi sağlamak için kullanılmakta olup, takiben derhal silinir.
Kişisel Verilerin Güvenliğinin Sağlanması İçin Alınan Tedbirler
6698 Sayılı Kişisel Verileri Koruma Kanun’un ilgili maddesine uygun olarak, kişisel veri güvenliğinizin sağlanması için hukuka aykırı olarak işlenmelerini ve erişilmelerini önlemek ve muhafazalarının sağlamak amacıyla gerekli teknik ve idari tedbirler Veri Sorumlusu olarak tarafımızca alınmaktadır.
Veri Sahibinin Hakları
Kişisel veri sahipleri KVKK uyarınca aşağıda yer alan haklara sahiptir:
Yukarıda belirtilen hakların kullanımıyla veya genel olarak Aydınlatma Metnimizle alakalı daha detaylı bilgi talepleriniz için “İletişim” sayfamızdan ulaşılabileceğiniz “İletişim Formu” aracılığıyla veya ıslak imzalı olarak “Esentepe Mah. Eser İş Merkezi B Blok Kat:8 No:63 Şişli/İstanbul/Türkiye” adresine ulaştırmanız ya da info@kulacoglu.av.tr e-posta adresine konu kısmında “Kişisel Veri Bilgi Talebi” ifadesi ile iletebilirsiniz.
Kişisel veri sahipleri olarak, haklarınıza ilişkin taleplerinizi Kulaçoğlu Hukuk Bürosu’na yukarıdaki şekillerde iletmeniz durumunda talebiniz, niteliğine göre en kısa sürede sonuçlandıracaktır. İlgili işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi durumunda, Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nca belirlenen tarifedeki ücret, Kulaçoğlu Hukuk Bürosu olarak tarafınızdan tahsil edilecektir.
Merhaba hocam. İthalatcı bir firmadan faturalı kozmetik bir ürün alıp internetten satışa sundum.Marka sahibi yetkilileri bilirkişi ile birlikte ve sivil ekiplerle birlikte dükkanımda arama yaptılar ve ürünlere tutanak tuttular.Tespit davası açıldığını ve bana dava açacaklarını ilettiler.İzlemem gereken yol nedir hocam yardımcı olurmusunuz
Merhaba, “Marka hakkının tükenmesi” ilkesini ve bunun SMK md.152’deki yansımasını gözönünde bulundurmak lazım.. Bu kapsamda marka koruması kalkmıştır denebilir (piyasaya araz olduğunu varsayıyorum, ki artık uluslararası arz ilkesi benimsenmiş durumda, herhangi bir ülkede arz dahi yeterli). Biliyorsunuz paralel ithalata bile bu çerçevede izin verilmekte.
MADDE 152 – (1) Sınai mülkiyet hakkı korumasına konu ürünlerin, hak sahibi veya onun izni ile üçüncü kişiler tarafından piyasaya sunulmasından sonra bu ürünlerle ilgili fiiller hakkın kapsamı dışında kalır.
(2) Marka sahibi, birinci fıkra hükmü kapsamına giren ürünlerin üçüncü kişiler tarafından değiştirilerek veya kötüleştirilerek ticari amaçlı kullanılmasını önleme hakkına sahiptir.
Merhaba;
Bir markaya ait logosunu sitemizde kullandık lakin kulandığımız markanın ürünlerini sadece satışa sunduk ve ürünleri faturalı olarak gene markanın sahibinden tedariğini faturalı olarak sağladık.
Firma ile ters düşme durumumuzda bize Patentli markalarının logolarını kullandığımıza dair sattığımız dönemde ekran görüntüsü alıp ters düştüğümüzde logosu mutlaka kalkacaktır lakin önceden alınmış ekran görüntüsünü sunarak tarafımıza şikayette bulunması halinde bir sıkıntı yaşarmıyız.