
Değerli müvekkillerimiz,
Dünya genelinde yaşanan Koronovirüs (Covid-19) salgını riski nedeniyle, hukuki soru ve sorunlarınız için mobil ve online iletişim kanallarımızı kullanmanızı öneririz.
Memurluktan çıkarılma cezası alanların geçmişte yaptıkları memurluk görevlerine dönmek veya kendi isteğiyle ayrılanların tekrar devlet memuru olmak için yaptıkları başvuru, memurluğa dönme (göreve dönme) talebidir. Keza, T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emekli olan kişilerin de herhangi bir kurumda memur olmak için yaptıkları başvurular, göreve dönme talebi olarak değerlendirilir. Geçmiş zamanda memur olup başvuru tarihi itibariyle memuriyeti bulunmayan kişilerin, devlet memurluğuna tekrar alınması, “açıktan atama” işlemi ile gerçekleştirilir. Açıktan atama işleminde, merkezi sınavla yapılan bir merkezi atama yerine idarenin ilanında belirlediği vasıflara sahip kişilerin yaptıkları başvuru neticesinde bir atama yapılır. Bu atamada merkezi atamadan farklı olarak idarenin takdir yetkisi ön plandadır.
Yazı İçeriği
1. Devlet Memurluğundan Kendi İsteği İle Ayrılanların Memurluğa Dönme Talebi
2. Devlet Memurluğundan Emekli Olanların Tekrar Memurluğa (Göreve) Dönme Talebi
3. Memurluktan Çıkarma Cezası Alan Kişilerin Mahkeme Kararı ile Memurluğa (Göreve) Dönmesi
4. Memurluğa (Göreve) Dönme Talebinin Reddi Kararının İptali Davası
5. Memurluğa (Göreve) Dönme Talebinin Reddi Kararının İptali Davasında Zamanaşımı
6. Memurluğa (Göreve) Dönme Talebinin Reddi Kararının İptali Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Memurların yeniden devlet memurluğuna dönme talebi başta 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu olmak üzere mevzuattaki hükümler değerlendirilerek kabul veya reddedilir. Bahse konu kabul veya ret kararı, esasen idari işlem niteliğinde olduğundan, talebi usulsüz olarak reddedilen memurlar Memurluk Görevine Dönme Talebinin Reddi Kararının İptali Davası açabilirler.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 92. maddesinde yer alan “İki defadan fazla olmamak üzere memurluktan kendi istekleriyle çekilenlerden veya bu Kanun hükümlerine göre çekilmiş sayılanlardan tekrar memurluğa dönmek isteyenler, ayrıldıkları sınıfta boş kadro bulunmak ve bu sınıfın niteliklerini taşımak şartıyla ayrıldıkları tarihte almakta oldukları aylık derecesine eşit bir derecenin aynı kademesine veya 71 inci madde hükümlerine uyulmak suretiyle diğer bir sınıfta eşit derecedeki kadrolara atanabilirler.” hükmü uyarınca devlet memurluğundan kendi isteği ve iradesi doğrultusunda ayrılan memurların, tekrar başvurarak devlet memurluğuna atabilmesi mümkündür. Ancak yukarıda alıntılanan kanun maddesinde açıkça düzenlendiği üzere bu atamanın yapılması belli şartlara tabidir. Bunlar;
Bu kişilerden, aday memur iken görevinden ayrılanlar kendi kurumlarına, asil memurluğa atanarak memuriyetten ayrılanlar ise istedikleri takdirde kendi kurumlarına veya başka bir kuruma dilekçeyle başvurabilirler. Çekilen veya çekilmiş sayılan memur açısından bu şartlar sağlanmadığı takdirde yeniden atanma başvuruları reddedilecektir. Şartların sağlaması halinde ise idaren takdir yetkisi olup bu takdir yetkisinin kamu yararına ve hukuka uygun olması gerekmektedir. Takdir yetkisinin hukuka aykırı kullanılarak göreve dönme talebinin reddi halinde bu karara karşı iptal davası açılabilecektir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 94. maddesinde yer alan “ T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emekli olanlardan (5434 sayılı Kanunun 104 üncü maddesine göre emeklilikle ilgili görevlere yeniden atanamayacaklar hariç) sınıfında yazılı nitelikleri taşımakta bulunanlar kanunun 92 nci maddesi hükümlerine göre kurumlarda boş kadro bulunmak şartıyla yeniden memurluğa alınabilirler.” hükmü uyarınca devlet memurluğundan emekli olan memurların başvuru ile devlet memurluğuna atabilmesi mümkündür. Ancak Kanun maddesinde açıkça düzenlendiği üzere bu atamanın yapılması belli şartlara tabidir. Bunlar;
Bu şartları taşıyan memurların başvurusu idare tarafından atamaları gerçekleştirilebilecektir. Ancak 5335 sayılı Kanun’un 30. maddesi uyarınca herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik veya yaşlılık aylığı alanlar bu aylıkları kesilmeksizin; genel bütçeye dahil daireler, katma bütçeli idareler, döner sermayeler, fonlar, belediyeler, il özel idareleri, belediyeler ve il özel idareleri tarafından kurulan birlik ve işletmeler, sosyal güvenlik kurumları, bütçeden yardım alan kuruluşlar ile özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum, kurul, üst kurul ve kuruluşları, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunların bağlı ortaklıkları ile müessese ve işletmelerinde ve sermayesinin %50’sinden fazlası kamuya ait olan diğer ortaklıklarda herhangi bir kadro, pozisyon veya görevde çalıştırılamaz ve görev yapamazlar. Yine aynı maddede emekli aylığı kesilmeden yeniden ataması yapılabilecek meslek gruplarına yer verilmiştir.
Görüleceği üzere memurluktan emekli olanların tekrar memurluğu atanması için talep ettikleri memurluğun 5335 Sayılı Kanunun 30 maddesinde düzenlenen istisnai memurluklardan olması veya emekli aylığının kesilmesi gerekmektedir.
Memurluktan çıkarılan, memurluğa alınma şartlarından herhangi birini taşımadığı sonradan anlaşılan veya memurluk sırasında bu şartlardan herhangi birini kaybeden kişinin memurluğu sona erer. Her üç durumda da memurluk idare tarafından gerçekleştirilen bir işlemle sona erdiğinden bu işlemlerin davaya konu edilmesi ve hukuka aykırı olmaları durumunda iptali mümkündür.
Devlet memurluğundan çıkarma cezasının tanımı ve hangi hallerde verileceği 657 Sayılı kanunun 125. maddesinin E bendinde düzenlenmiştir.
“Memurlar Hakkında Verilebilecek Disiplin Cezaları ve İlgili Suçlar” yazımızda detaylandırıldığı üzere, en ağır disiplin cezası, bir daha atanmamak üzere devlet memurluğundan çıkarılma cezasıdır. Ancak memurluktan çıkarma cezasının da dahil olduğu disiplin cezalarının iptal davasına konu edilmesi mümkündür. Yargılama sonucunda disiplin cezasının iptaline karar verilmesi halinde, çıkarma cezasını veren kuruma başvuru yapılarak memuriyete tekrar atama yapılması talep edilebilir.
Konu ile ilgili detaylı bilgi için “Memura Verilen Disiplin Cezasına İtiraz ve İptal Davası” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Memurluğa alınma şartlarından herhangi birini taşımadığı sonradan anlaşılan veya memurluk sırasında bu şartlardan herhangi birini kaybeden kişinin memurluğunun sona erdirilmesi de birer idari işlemdir. Bu işlemlere karşı da, kişinin, memurluk için gereken vasıfları taşıdığı iddiasıyla iptal davası açması mümkündür. Yapılacak yargılama nihayetinde de gerçekten de ilgili idari işlemler hukuka aykırı bulunurlarsa iptal edilirler. Bu durumda memurluğa alınma şartlarından herhangi birini taşımadığı veya memurluk sırasında bu şartlardan herhangi birini kaybettiği iddia edilen kişi memurluğa dönecektir.
Uygulamada en sık karşılaşılan durum, memurun güvenlik soruşturması sebebiyle memuriyetine son verilmesi olup, konuyla ilgili “Memurun Olumsuz Güvenlik Soruşturmasına İtirazı ve İptal Davası” yazımızı inceleyebilirsiniz.
Göreve dönme talebine muhatap olan idare, işbu talep karşısında kadro, ihtiyaç ve hizmet gereklerini göz önünde bulundurup, takdir yetkisine dayanarak karar vermektedir. Ancak idarenin bu takdir yetkisi mutlak olmayıp, kamu yararı ve hizmet gerekleri ile sınırlandırılmaktadır. Bu nedenle idarenin, memurluğa dönme talebi sonrasında tasarruflarının, yargı denetimine tabi olduğu kabul edilmektedir.
Takdire dayalı işlemlerin sebep ve amaç yönünden yargı denetimine tabi olduğu hususu idare hukukunun bilinen ilkelerindendir. İdarenin açıktan atamaya ilişkin takdir yetkisini kadro, ihtiyaç, hizmet gerekleri ve atanma isteyen kişinin kişisel konumu gibi durumlar dikkate alınarak kullanılıp kullanılmadığı yargı mercilerince incelenmelidir. Bu durumda memurluğa dönme talebi karşısında verilen ve talep sahibinin menfaatinin ihlal edilmesine sebep olan ret kararının, hukuka uygunluğunun denetlenmesi açısından, idare mahkemelerinde dava açılabilir. İşbu dava iptal davası olup, idare tarafından gerçekleştirilen idari işlemin özellikle sebep ve amaç bakımından hukuka aykırılığının denetlenmesi sağlanabilir.
Konuya ilişkin detaylı bilgi için “İdari İşlemlere İtiraz ve İptal Davası” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Memurluğa dönme talebinin reddi kararına karşı, ilgilisinin, talebin reddine ilişkin kararın kendisine tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde iptal davası açması gerekmektedir.
Talebi reddedilen şahıslar aynı zamanda, haklarının ihlal edilmesi dolayısıyla oluşan zararın tazmini için idareye karşı tam yargı davasını açabilirler. Tam yargı davasının tek başına açılması mümkün olduğu gibi iptal davasıyla birlikte veyahut iptal davasının karara bağlanması üzerine açılması da mümkündür. Bu koşulda, tam yargı davası, iptal davası kararının tebliği veya memurluğa dönme kararının reddinin icrasından itibaren 60 gün içinde açılabilir.
Tam yargı davasına ilişkin detaylı bilgi için “İdareye Karşı Açılacak Tazminat (Tam Yargı) Davası” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
İptal ve tam yargı davalarında görevli mahkeme idare mahkemeleri olup, yetkili mahkeme ise, özel bir düzenleme olmamakla birlikte, idari işlemi yapan idari merciin bulunduğu yer mahkemesidir.
Değerli müvekkillerimiz,
Dünya genelinde yaşanan Koronovirüs (Covid-19) salgını riski nedeniyle, hukuki soru ve sorunlarınız için mobil ve online iletişim kanallarımızı kullanmanızı öneririz.
KİŞİSEL VERİLERİN İŞLENMESİ HAKKINDA
“AYDINLATMA METNİ”
İnternet sitemizi kullanmanız dolayısıyla, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında birtakım verilerinizin toplanması, saklanması, işlenmesi, aktarılması ve KVKK kapsamına dahil başkaca işlemlerin detayı ve amacı hakkında, veri sorumlusu olarak sizleri bilgilendirmek isteriz.
Genel Bilgiler
İlgili mevzuata göre, “kişisel veri” kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgidir. “Özel nitelikli kişisel veri” ise kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileridir. İşbu Aydınlatma Metninde, özel ve/veya genel nitelikli olma ayrımı yapılmaksızın, her neviden veri için “Kişisel Veri” ifadesi kullanılacak olup durumun gereğine göre özel nitelikli kişisel verilerin de bu ifade kapsamına dahil edilebileceğini belirtmek isteriz. Keza, internet sitemizi kullanırken size daha efektif hizmet sağlayabilmek adına çerezler, web işaretçileri ve benzeri uygulamaları da kullanabilmekteyiz. Çerez kullanımının durdurulmasını tarayıcı ayarlarınızı değiştirerek her zaman sağlayabilirsiniz. Çerez kullanımının durdurulması, internet sitemizdeki bazı fonksiyonların kullanımını sınırlandırabilecektir.
Kişisel veriler toplandıktan sonra silme, yok etme ya da anonim hale getirme işlemlerine kadar olan süreçte gerçekleştirilen elde etme, kaydetme, depolama, muhafaza etme, değiştirme, yeniden düzenleme, açıklama, aktarılma, sınıflandırılma ya da kullanılmasını engelleme ve sair kapsamda veriler üzerinden gerçekleştirilen her türlü işlem ise KVKK kapsamında “kişisel verilerin işlenmesi“ olarak değerlendirilmektedir.
Kişisel veri veya özel nitelikli kişisel veri tanımına uygun bilgilerinizi Kulaçoğlu Hukuk Bürosu (Veri Sorumlusu) olarak bizimle paylaşmanız durumunda, onay kutucuğunu işaretleyerek bu verilerinizin işlenmesi için açık rıza verdiğinizi belirtmek isteriz.
Kişisel Verilerin Toplanması ve Hukuki Sebepleri
İnternet sitemizi kullanırken birtakım kişisel verilerinizi, Veri Sorumlusu sıfatımız ile bizimle paylaşmanızı talep edebilmekteyiz. İşbu kişisel verileriniz fiziksel olarak sözlü veya yazılı şekilde toplanabileceği gibi, elektronik ortamda da toplanabilir. Keza, kişisel verileriniz, Veri Sorumlusu sıfatıyla doğrudan tarafımızca toplanabileceği gibi, Veri Sorumlusu adına veri işleyen gerçek veya tüzel kişiler tarafından veya ifa ettiğimiz iş ve hizmetin bir gereği olarak destek aldığımız ulusal/uluslararası kişi ve kuruluşlar ile diğer 3.kişiler tarafından, sayılanlarla sınırlı olmamak üzere, internet sitemiz, blog mesajları, iletişim formları, iş/staj ve sair başvuru formları, bilgi formları, video konferans ve/veya online hukuki danışmanlık hizmeti esnasında kaydedilebilen ses ve/veya video kayıtları, telefon görüşmesi ve/veya telekonferans esnasında kaydedilebilen ses kayıtları, kısa mesajlar, WhatsApp, sosyal medya vs kanallarıyla gerçekleştirilenler başta olmak üzere her türlü iletişim kanalları aracılığı ile toplanabilmektedir. Bu verileriniz elektronik ya da internet tabanlı araçlar ve sair vasıtalar kullanılarak otomatik yöntemlerle elde edilebildiği gibi, tarafımıza sunduğunuz formlar, sözleşmeler, bildirimler, adli veya idari merci kararları gibi yöntemlerle de elde edilebilmektedir.
Kişisel Verilerin İşlenme Amacı ve Aktarımı
Kişisel verileriniz, yürürlükteki ilgili mevzuat uyarınca, hukuka, iyi niyet ve dürüstlük kurallarına uygun, doğru ve güncel olarak, belirli, açık ve meşru amaçlarla ve bu amaçlarla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olarak işlenmekte olup ilgili mevzuatta öngörülen ve işlendikleri amaç için gerekli olan süre kadar muhafaza edilmektedir.
KVKK uyarınca, Veri Sorumlusu olarak bizimle paylaşmış olduğunuz kişisel verileriniz, yerine getirmekte olduğumuz her türlü hizmet ve faaliyet amaçlarımız ile gerektiğinde işe/staja alım süreçleriyle bağlantılı ve ölçülü olarak söz konusu hizmetlerden faydalanmanız, hak ve menfaatlerinizin korunması ve sair amaçlar ile KVKK ve yasal düzenlemelere uygun olarak işlenebilecek, hizmetlerimiz kapsamında ve ilgili mevzuata uygun olarak UYAP sistemi başta olmak üzere, adli, idari vb. kurumlara ve/veya yetkili kıldıkları kişi ya da merciler ile somut olayın şartlarına göre yurtdışında olup olmamasından bağımsız olarak ilgili üçüncü kişi ve kurumlara aktarılabilecek ve ilgili mevzuatta belirlenen süreler boyunca saklanıp gerekli işlemlere tabi tutulabilecektir.
Ağ Sunucusu Veri Günlüğü
İnternet sitemize giriş yapmanızın kaçınılmaz bir sonucu olarak, veri günlüğü olarak tanımlanan ve aşağıda listelenmiş olan verileriniz, ağ tarayıcınız tarafından internet sunucumuza otomatik olarak aktarılmakta ve onayınız aranmaksızın veri günlüğü kayıtlarına kaydedilmektedir:
Veri günlüğü internet sitemizin sizin için daha kullanışlı hale getirilebilmesi amacıyla istatistiki bilgi sağlamak için kullanılmakta olup, takiben derhal silinir.
Kişisel Verilerin Güvenliğinin Sağlanması İçin Alınan Tedbirler
6698 Sayılı Kişisel Verileri Koruma Kanun’un ilgili maddesine uygun olarak, kişisel veri güvenliğinizin sağlanması için hukuka aykırı olarak işlenmelerini ve erişilmelerini önlemek ve muhafazalarının sağlamak amacıyla gerekli teknik ve idari tedbirler Veri Sorumlusu olarak tarafımızca alınmaktadır.
Veri Sahibinin Hakları
Kişisel veri sahipleri KVKK uyarınca aşağıda yer alan haklara sahiptir:
Yukarıda belirtilen hakların kullanımıyla veya genel olarak Aydınlatma Metnimizle alakalı daha detaylı bilgi talepleriniz için “İletişim” sayfamızdan ulaşılabileceğiniz “İletişim Formu” aracılığıyla veya ıslak imzalı olarak “Esentepe Mah. Eser İş Merkezi B Blok Kat:8 No:63 Şişli/İstanbul/Türkiye” adresine ulaştırmanız ya da info@kulacoglu.av.tr e-posta adresine konu kısmında “Kişisel Veri Bilgi Talebi” ifadesi ile iletebilirsiniz.
Kişisel veri sahipleri olarak, haklarınıza ilişkin taleplerinizi Kulaçoğlu Hukuk Bürosu’na yukarıdaki şekillerde iletmeniz durumunda talebiniz, niteliğine göre en kısa sürede sonuçlandıracaktır. İlgili işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi durumunda, Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nca belirlenen tarifedeki ücret, Kulaçoğlu Hukuk Bürosu olarak tarafınızdan tahsil edilecektir.