
Değerli müvekkillerimiz,
Dünya genelinde yaşanan Koronovirüs (Covid-19) salgını riski nedeniyle, hukuki soru ve sorunlarınız için mobil ve online iletişim kanallarımızı kullanmanızı öneririz.
İşçi ile işveren arasındaki rekabet yasağının kaynağı sadakat borcuna dayanmaktadır. İşçi, çalıştığı süre boyunca işverene karşı sadakat borcu gereği, işveren ve işyeri aleyhine davranışlarda bulunmamalı ve rekabet yasağına aykırı hareket etmemelidir. Fakat rekabet yasağı sözleşmesi işçinin çalışma dönemi için değil, işçinin işten ayrıldığı dönem için önem arz eder. Rekabet yasağı iş akdinin kurulasıyla başlasa da, iş akdinin bitimi ile sona ermemektedir. İşçinin işten ayrılmasından itibaren belli süre için eski işvereni ile hukuk çerçevesi içinde rekabet yasağı sözleşmesi yapması mümkündür. Rekabet yasağı sözleşmesi kapsamında, işçinin, işverenin müşterilerine etki etmeme ve iş sırlarının açığa çıkarmama taahhüdü de mevcuttur.
Yazı İçeriği
1. Rekabet Yasağı Sözleşmesi Koşulları
2. Rekabet Yasağının Sınırlandırılması
3. Rekabet Yasağına Aykırı Davranışların Sonuçları
4. Rekabet Yasağının Sona Ermesi
5. Rekabet Yasağına Aykırılık Sonucu Açılacak Dava
Rekabet yasağı, işçinin işverene karşı sadakat borcu olması sebebiyle iş sözleşmesinde özel bir hükümle belirlenebileceği gibi, işçi ve işveren arasında rekabet yasağına ilişkin ayrı bir sözleşme yapılması da mümkündür. Buradaki sadakat borcu kaynağı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenen dürüstlük kuralıdır.
Rekabet Yasağı Sözleşmesinin Koşulları, hangi durumda sınırlandırılacağı, rekabet yasağına aykırılık ve müeyyideleri ve rekabet yasağının sona ermesi hususlar 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 444 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
İşçi ile işveren arasındaki rekabet yasağına ilişkin sözleşmenin koşulları, 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 444. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, rekabet yasağı sözleşmesinin geçerlilik şartları;
Yazılılık şartı bir şekil şartı olup, sözlü anlaşmaların hukuki anlamda bir değeri olmayacaktır. İşçinin fiil ehliyeti denilerek kastedilen ise işçinin ayırt etme gücüne sahip, ergin ve kısıtlı olmamasıdır. Son bahsedilen şart ise kanunda şu şekilde düzenlenmektedir;
“hizmet ilişkisi işçiye müşteri çevresi veya üretim sırları ya da işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkânı sağlıyorsa ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılması, işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikteyse geçerlidir.”
Rekabet yasağı şartının geçerliliğinden söz edebilmek için yukarıda izah edilen şartlarının tamamının bir arada olması gerekmektedir. Aksi takdirde, hukuken geçerli bir rekabet yasağından söz edilemez. Örneğin, işçi ile işveren arasındaki hizmet ilişkisi işçiye müşteri portföyü konusunda fayda sağlıyor, ancak işçinin bu faydayı kendi çıkarları doğrultusunda kullanması işverenin zararına sebep olacak nitelik taşımıyorsa, rekabet yasağı kaydı olsa bile hukuken geçerli sayılmayacaktır. İşverenin otomobil lastiği firmasında uzun yıllar çalışıp müşteri portföyü ile sıkı ilişkiler kurmuş olan işçinin, bu işten ayrıldıktan sonra otomobil iç döşemesi ile ilgili başka bir işte bu müşteri profilinden yararlanması, eski işverenin herhangi bir zararına sebep olmayacaktır. Bu durumda, rekabet yasağı kaydının gerçekleştiği ve geçerli olduğu iddia edilemez.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 445. maddesi uyarınca;
“ Rekabet yasağı, işçinin ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye düşürecek biçimde yer, zaman ve işlerin türü bakımından uygun olmayan sınırlamalar içeremez ve süresi, özel durum ve koşullar dışında iki yılı aşamaz. Hâkim, aşırı nitelikteki rekabet yasağını, bütün durum ve koşulları serbestçe değerlendirmek ve işverenin üstlenmiş olabileceği karşı edimi de hakkaniyete uygun biçimde göz önünde tutmak suretiyle, kapsamı veya süresi bakımından sınırlayabilir”
demekle, Rekabet Yasağı Sözleşmeleri için genel kural olan “sözleşme serbestisi” ilkesine bir istisna getirmekte; Anayasa’nın 48. maddesi ile belirlenen ve temel haklardan olan “Çalışma ve Sözleşme Hürriyeti” ile işçinin işverene karşı sadakat borcu arasında bir denge kurmaktadır.
Bu sebeple rekabet yasağı sözleşmelerinin yer, zaman ve işin türü bakımından sınırlandırılmış olması gerekmektedir. Bu sınırların açık ve anlaşılır şekilde ilgili sözleşmede yer bulması şarttır. Aksi halde bu sınırlar işçi lehine yorumlanabilir haldedir. Fakat bu sınırların, işçinin ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye atacak biçimde belirlenmesi mümkün değildir. Yine bu sözleşme iki yılı aşan şekilde yapılamayacaktır. Sınırlamalar konusunda değinilecek son husus ise hâkimin, aşırı nitelikteki rekabet yasağını, bütün durum ve koşulları serbestçe değerlendirmek ve işverenin üstlenmiş olabileceği karşı edimi de hakkaniyete uygun biçimde göz önünde tutmak suretiyle, kapsamı veya süresi bakımından sınırlayabilmesidir. Kanun bu noktada hâkime takdir yetkisi tanımış olup aşırı nitelikteki rekabet sınırlarını bu yetki kapsamında sınırlamasına izin vermiştir.
Rekabet yasağı sözleşmesinin temel amacı, işçinin sadakat borcuna aykırı davranışları sebebiyle işverenin uğrayacağı zararların önüne geçmektir. Bu nedenle rekabet yasağına aykırı davranışlar Borçlar Kanunu gereğince yaptırım ve müeyyidelere tabidir.
İlgili Kanunun 446. maddesinde şu hüküm düzenlenmiştir:
“Rekabet yasağına aykırı davranan işçi, bunun sonucu olarak işverenin uğradığı bütün zararları gidermekle yükümlüdür.
Yasağa aykırı davranış bir ceza koşuluna bağlanmışsa ve sözleşmede aksine bir hüküm de yoksa, işçi öngörülen miktarı ödeyerek rekabet yasağına ilişkin borcundan kurtulabilir; ancak, işçi bu miktarı aşan zararı gidermek zorundadır.
İşveren, ceza koşulu ve doğabilecek ek zararlarının ödenmesi dışında, sözleşmede yazılı olarak açıkça saklı tutması koşuluyla, kendisinin ihlal veya tehdit edilen menfaatlerinin önemi ile işçinin davranışı haklı gösteriyorsa, yasağa aykırı davranışa son verilmesini de isteyebilir.”
Kanun hükmünde de açıkça belirtildiği üzere, eğer işçi rekabet yasağına aykırı davranırsa, işverenin bu sebepten uğramış olduğu bütün zararları tazmin etmek zorunda kalacaktır. Yasağın aşılması cezai şarta bağlanmışsa, işçi bu şart karşılığı belirlenen miktarı ödeyerek rekabet yasağına ilişkin borcundan kurtulacaktır. Ancak cezai şartı aşan ek zararlar da işçi tarafından karşılanacaktır. Yine sözleşmede yazılı olarak açıkça saklı tutması koşuluyla işveren, kendisinin ihlal veya tehdit edilen menfaatlerinin önemi ile işçinin davranışı haklı gösteriyorsa, yasağa aykırı davranışa son verilmesini de isteyebilecektir.
Her ne kadar işçinin sadakat borcu kapsamında rekabet etmeme yasağı bulunsa da Çalışma ve sözleşme Özgürlüğü Anayasal bir temel haktır. Bu sebeple kanun koyucu rekabet yasağını belirli bir süre ile sınırlı tutmuş; işverenin rekabet yasağına aykırılık sonucu uğrayacağı zararları gözetirken, işçinin anayasal teme haklarının ihlalinin de önüne geçmiştir.
Rekabet yasağı kural olarak, işçi ve işverenin akdettiği rekabet sözleşmesi kapsamında belirlenen sürenin dolması ile sona erer.
Ancak Borçlar Kanunu’nun 447. maddesi ile 2 istisna getirilmiştir. İlgili kanun maddesi uyarınca rekabet yasağı, sözleşmenin geçerlilik süresinin dolması dışında şu hallerde de sona erebilir;
Bu hallerde, sözleşmede öngörülen süre dolamdan, rekabet yasağı sona erecek ve işçinin işverene karşı rekabet etmeme yasağı ortadan kalkacaktır.
Yargıtay Genel Kurul’u uzun yıllar boyunca, rekabet yasağına aykırı davranış sonucu işverenin uğradığı zararı işverenden tazminine ilişkin olarak açılacak davada görevli mahkemenin belirlenmesinde, rekabet yasağına aykırı davranışın, iş sözleşmesinin devamı sırasında veya iş sözleşmesinin sonlanması sırasında ortaya çıkması bakımından ikili bir ayrıma gitmekteydi.
Ancak Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/3076 Esas, 2021/9789 Karar ve 01.06.2021 tarihli kararı ile, işçinin rekabet yasağına aykırılığı sonucu işverenin uğradığı zarar ve sözleşmede belirlenen cezai şartın tazmini için açılacak davada uzun yıllardır süregelen yerleşik içtihadından vazgeçmiş; sözleşme sırasında veya sözleşmenin sona ermesi sonrası oluşacak rekabet yasağına ilişkin davalarda görevli mahkemenin İş Mahkemeleri olacağına karar vermiştir.
Dolayısıyla, işçi ve işveren arasında akdedilen iş sözleşmesi kapsamında rekabet yasağına aykırılık sonucu açılacak davalarda İş Mahkemeleri görevlidir.
Değerli müvekkillerimiz,
Dünya genelinde yaşanan Koronovirüs (Covid-19) salgını riski nedeniyle, hukuki soru ve sorunlarınız için mobil ve online iletişim kanallarımızı kullanmanızı öneririz.
KİŞİSEL VERİLERİN İŞLENMESİ HAKKINDA
“AYDINLATMA METNİ”
İnternet sitemizi kullanmanız dolayısıyla, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında birtakım verilerinizin toplanması, saklanması, işlenmesi, aktarılması ve KVKK kapsamına dahil başkaca işlemlerin detayı ve amacı hakkında, veri sorumlusu olarak sizleri bilgilendirmek isteriz.
Genel Bilgiler
İlgili mevzuata göre, “kişisel veri” kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgidir. “Özel nitelikli kişisel veri” ise kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileridir. İşbu Aydınlatma Metninde, özel ve/veya genel nitelikli olma ayrımı yapılmaksızın, her neviden veri için “Kişisel Veri” ifadesi kullanılacak olup durumun gereğine göre özel nitelikli kişisel verilerin de bu ifade kapsamına dahil edilebileceğini belirtmek isteriz. Keza, internet sitemizi kullanırken size daha efektif hizmet sağlayabilmek adına çerezler, web işaretçileri ve benzeri uygulamaları da kullanabilmekteyiz. Çerez kullanımının durdurulmasını tarayıcı ayarlarınızı değiştirerek her zaman sağlayabilirsiniz. Çerez kullanımının durdurulması, internet sitemizdeki bazı fonksiyonların kullanımını sınırlandırabilecektir.
Kişisel veriler toplandıktan sonra silme, yok etme ya da anonim hale getirme işlemlerine kadar olan süreçte gerçekleştirilen elde etme, kaydetme, depolama, muhafaza etme, değiştirme, yeniden düzenleme, açıklama, aktarılma, sınıflandırılma ya da kullanılmasını engelleme ve sair kapsamda veriler üzerinden gerçekleştirilen her türlü işlem ise KVKK kapsamında “kişisel verilerin işlenmesi“ olarak değerlendirilmektedir.
Kişisel veri veya özel nitelikli kişisel veri tanımına uygun bilgilerinizi Kulaçoğlu Hukuk Bürosu (Veri Sorumlusu) olarak bizimle paylaşmanız durumunda, onay kutucuğunu işaretleyerek bu verilerinizin işlenmesi için açık rıza verdiğinizi belirtmek isteriz.
Kişisel Verilerin Toplanması ve Hukuki Sebepleri
İnternet sitemizi kullanırken birtakım kişisel verilerinizi, Veri Sorumlusu sıfatımız ile bizimle paylaşmanızı talep edebilmekteyiz. İşbu kişisel verileriniz fiziksel olarak sözlü veya yazılı şekilde toplanabileceği gibi, elektronik ortamda da toplanabilir. Keza, kişisel verileriniz, Veri Sorumlusu sıfatıyla doğrudan tarafımızca toplanabileceği gibi, Veri Sorumlusu adına veri işleyen gerçek veya tüzel kişiler tarafından veya ifa ettiğimiz iş ve hizmetin bir gereği olarak destek aldığımız ulusal/uluslararası kişi ve kuruluşlar ile diğer 3.kişiler tarafından, sayılanlarla sınırlı olmamak üzere, internet sitemiz, blog mesajları, iletişim formları, iş/staj ve sair başvuru formları, bilgi formları, video konferans ve/veya online hukuki danışmanlık hizmeti esnasında kaydedilebilen ses ve/veya video kayıtları, telefon görüşmesi ve/veya telekonferans esnasında kaydedilebilen ses kayıtları, kısa mesajlar, WhatsApp, sosyal medya vs kanallarıyla gerçekleştirilenler başta olmak üzere her türlü iletişim kanalları aracılığı ile toplanabilmektedir. Bu verileriniz elektronik ya da internet tabanlı araçlar ve sair vasıtalar kullanılarak otomatik yöntemlerle elde edilebildiği gibi, tarafımıza sunduğunuz formlar, sözleşmeler, bildirimler, adli veya idari merci kararları gibi yöntemlerle de elde edilebilmektedir.
Kişisel Verilerin İşlenme Amacı ve Aktarımı
Kişisel verileriniz, yürürlükteki ilgili mevzuat uyarınca, hukuka, iyi niyet ve dürüstlük kurallarına uygun, doğru ve güncel olarak, belirli, açık ve meşru amaçlarla ve bu amaçlarla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olarak işlenmekte olup ilgili mevzuatta öngörülen ve işlendikleri amaç için gerekli olan süre kadar muhafaza edilmektedir.
KVKK uyarınca, Veri Sorumlusu olarak bizimle paylaşmış olduğunuz kişisel verileriniz, yerine getirmekte olduğumuz her türlü hizmet ve faaliyet amaçlarımız ile gerektiğinde işe/staja alım süreçleriyle bağlantılı ve ölçülü olarak söz konusu hizmetlerden faydalanmanız, hak ve menfaatlerinizin korunması ve sair amaçlar ile KVKK ve yasal düzenlemelere uygun olarak işlenebilecek, hizmetlerimiz kapsamında ve ilgili mevzuata uygun olarak UYAP sistemi başta olmak üzere, adli, idari vb. kurumlara ve/veya yetkili kıldıkları kişi ya da merciler ile somut olayın şartlarına göre yurtdışında olup olmamasından bağımsız olarak ilgili üçüncü kişi ve kurumlara aktarılabilecek ve ilgili mevzuatta belirlenen süreler boyunca saklanıp gerekli işlemlere tabi tutulabilecektir.
Ağ Sunucusu Veri Günlüğü
İnternet sitemize giriş yapmanızın kaçınılmaz bir sonucu olarak, veri günlüğü olarak tanımlanan ve aşağıda listelenmiş olan verileriniz, ağ tarayıcınız tarafından internet sunucumuza otomatik olarak aktarılmakta ve onayınız aranmaksızın veri günlüğü kayıtlarına kaydedilmektedir:
Veri günlüğü internet sitemizin sizin için daha kullanışlı hale getirilebilmesi amacıyla istatistiki bilgi sağlamak için kullanılmakta olup, takiben derhal silinir.
Kişisel Verilerin Güvenliğinin Sağlanması İçin Alınan Tedbirler
6698 Sayılı Kişisel Verileri Koruma Kanun’un ilgili maddesine uygun olarak, kişisel veri güvenliğinizin sağlanması için hukuka aykırı olarak işlenmelerini ve erişilmelerini önlemek ve muhafazalarının sağlamak amacıyla gerekli teknik ve idari tedbirler Veri Sorumlusu olarak tarafımızca alınmaktadır.
Veri Sahibinin Hakları
Kişisel veri sahipleri KVKK uyarınca aşağıda yer alan haklara sahiptir:
Yukarıda belirtilen hakların kullanımıyla veya genel olarak Aydınlatma Metnimizle alakalı daha detaylı bilgi talepleriniz için “İletişim” sayfamızdan ulaşılabileceğiniz “İletişim Formu” aracılığıyla veya ıslak imzalı olarak “Esentepe Mah. Eser İş Merkezi B Blok Kat:8 No:63 Şişli/İstanbul/Türkiye” adresine ulaştırmanız ya da info@kulacoglu.av.tr e-posta adresine konu kısmında “Kişisel Veri Bilgi Talebi” ifadesi ile iletebilirsiniz.
Kişisel veri sahipleri olarak, haklarınıza ilişkin taleplerinizi Kulaçoğlu Hukuk Bürosu’na yukarıdaki şekillerde iletmeniz durumunda talebiniz, niteliğine göre en kısa sürede sonuçlandıracaktır. İlgili işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi durumunda, Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nca belirlenen tarifedeki ücret, Kulaçoğlu Hukuk Bürosu olarak tarafınızdan tahsil edilecektir.
Harika bir yazı elinize sağlık..