Günümüzde günlük hayatta gerçekleştirilen hukuki işlemlerin çoğu tüketici işlemi niteliğini taşımaktadır. İşte bu işlemlerden kaynaklanan uyuşmazlıklar bakımından mevzuatımızda ayrı düzenlemelere yer verilerek uyuşmazlıkların daha hızlı ve maliyetsiz çözümlenebilmesi amaçlanmıştır. Tüketici davalarına getirilen zorunlu arabuluculuk şartı da uyuşmazlıkların tüketicinin lehine olacak şekilde hızlı ve maliyetsiz çözümlenmesi için getirilen düzenlemelerdir.
Yazı İçeriği
1. Tüketici İşlemi Nedir?
2. Tüketici Davaları Nelerdir?
3. Tüketici Davası ile Tüketici Hakem Heyeti Başvurusunun Farkları Nelerdir?
4. Tüketici Davalarında Zorunlu Arabuluculuk Şartı
5. Tüketici Davalarında Zorunlu Arabuluculuğun İstisnaları
Hukuk kuralları, bir hukuki ilişkideki tarafların menfaat dengelerinin korunmasını amaçlamaktadır. Tüketici ilişkilerinde de zayıf konumda olan taraf tüketici olduğundan hukuk kuralları tarafından tüketicinin korunarak hakkını daha kolay elde edebilmesi sağlanmaya çalışılmıştır. Bu doğrultuda zorunlu arabuluculuk yolu ile hem yargı sistemindeki dosya sayısı azaltılmış hem de tüketicinin lehine olacak şekilde uyuşmazlıkların çözüm hızı artırılmıştır.
1. Tüketici İşlemi Nedir?
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem şeklinde tanımlanmıştır.
Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere bir işlemin tüketici işlemi olarak kabul edilebilmesi için işlemin bir tarafının tüketici olması gerekmektedir. Tüketici ise herhangi bir ticari amacı olmadan tüketim amacıyla hareket eden bireysel kullanıcıları ifade etmektedir.
2. Tüketici Davaları Nelerdir?
Tüketici davaları, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalardır.
Kural olarak bir hukuki ilişkinin tarafı tüketici olduğu müddetçe o hukuki ilişkiden kaynaklanan davalar da tüketici davaları kapsamında tüketici mahkemelerinde görülecektir. Bununla birlikte 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen mutlak ticari davalar bakımından ise her halükarda Ticaret Mahkemeleri görevli kabul edilecektir.
3. Tüketici Davası ile Tüketici Hakem Heyeti Başvurusunun Farkları Nelerdir?
Tüketici davaları ile tüketici hakem heyeti başvurusu aynı hukuki amaca hizmet etmektedir. Tüketici hakem heyeti başvurularının özelliği parasal sınırın altında kalan uyuşmazlıkları dava yoluna gitmeden hızlıca çözümlemek ve tüketicinin lehine olacak şekilde yargılamayı hızlandırmaktır.
Tüketici hakem heyeti başvuruları, tüketici davalarından çok daha hızlı sonuçlandırılmakta olup tamamen tüketicinin korunmasına yönelik bir uygulamadır.
2022 yılı için belirlenen sınırlamalara göre Tüketici Hakem Heyetine başvuru sınırları şu şekildedir;
- 10.280 Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda İlçe Tüketici Hakem Heyetleri,
- Büyükşehir statüsünde olan illerde 10.280 Türk Lirası ile 15.430 Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetleri,
- Büyükşehir statüsünde olmayan illerin merkezlerinde 15.430Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetleri,
- Büyükşehir statüsünde olmayan illere bağlı ilçelerde 10.280 Türk Lirası ile 15.430 Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetleri görevli kabul edilmiştir.
Tüketici hakem heyeti başvurusunun tüketici davalarından bir diğer farkı ise tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk şartı bulunmasına rağmen tüketici hakem heyeti başvurularında bu şekilde bir şart bulunmamasıdır. Yukarıda belirtilen parasal sınırları geçmemek şartıyla tüketiciler, dava açmadan arabuluculuk yoluna da başvurmadan doğrudan tüketici hakem heyeti başvurusu ile haklarını arayabileceklerdir. Kanun koyucu tüketici uyuşmazlıklarının, arabuluculuk yoluyla kolay, hızlı ve ekonomik şekilde çözümlenmesini amaçlamıştır. Ancak arabuluculuk aşamasında çözümlenemeyen uyuşmazlıklarda tüketicinin dava yoluyla hak aramasını da kolaylaştırmayı hedefleyen konun koyucu, tüketici davalarını harçtan muaf tutmuştur.
Konuya ilişkin detaylı bilgi almak için “Tüketici Davalarında Yargılama Giderleri ve Harçlar” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Hukukumuzda bu düzenlemeler gibi tüketicinin korunması amacını taşıyan çok sayıda düzenleme bulunmakta olup tüketiciler tarafından imzalanan sözleşmelerdeki geçersiz hükümler hakkında da bilgi edinmek için “Tüketici Aleyhine Sözleşme Genel İşlem Koşullarının Geçersizliği” başlıklı yazımızdan faydalanabilirsiniz.
4. Tüketici Davalarında Zorunlu Arabuluculuk Şartı
Uyuşmazlıkların daha hızlı çözümlenmesi, yargılama masraflarının düşürülmesi ve yargı sistemi üzerindeki iş yükünün azaltılması için tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk şartı getirilmiştir.
Zorunlu arabuluculuk kuralına göre dava açmadan önce zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulmalı ve söz konusu uyuşmazlık öncelikle her iki tarafın da katıldığı bu arabuluculuk görüşmesinde çözülmeye çalışılmalıdır.
Zorunlu arabuluculuk şartı, dava şartı niteliğinde olup dava açılmadan önce zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulmamışsa mahkeme tarafından dava doğrudan reddedilecektir.
Davanın zorunlu arabuluculuk şartı yerine getirilmediğinden reddedilmesi durumunda ise zamanaşımı süreleri geçmemişse davacı taraf zorunlu arabuluculuk şartını tamamlayarak tekrar dava açma hakkına sahip olacaktır.
5. Tüketici Davalarında Zorunlu Arabuluculuğun İstisnaları
Her hukuk kuralında olduğu gibi tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk kuralına da bir takım istisnalar getirilmiştir.
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a göre zorunlu arabuluculuk şartının istisnaları;
- Tüketici hakem heyetinin görevi kapsamında olan uyuşmazlıklar
- Tüketici hakem heyeti kararlarına yapılan itirazlar
- Tüketici örgütleri tarafından açılan davalar
- Üretimin veya satışın durdurulması ve malın toplatılması amacıyla açılan davalar
- Taşınmazın aynından doğan davalar
Şeklinde belirlenmiştir. Şu durumda tüketici davaları bakımından dava açılmadan önce zorunlu olarak arabuluculuk yoluna başvurulması gerekmekteyse de bu sayılan istisnai durumlarda arabuluculuk yoluna başvurulmadan doğrudan dava açılması mümkün olacaktır.