
Değerli müvekkillerimiz,
Dünya genelinde yaşanan Koronovirüs (Covid-19) salgını riski nedeniyle, hukuki soru ve sorunlarınız için mobil ve online iletişim kanallarımızı kullanmanızı öneririz.
Vergi Usul Kanunu’nun 116.maddesinde tanımlanan “Vergi hataları”, vergiye ilişkin hesaplarda veya vergilendirme sürecinde bazı yanlışlıklar yapılması ve bunun sonucunda haksız şekilde fazla ya da eksik vergi istenmesi ya da tahsil edilmesi durumudur. Buna göre, vergi hatası, verginin tarhı aşamasında yapılacağı gibi verginin tahsili aşamasında da söz konusu olabilmektedir. Söz konusu hataların mükellef ya da vergi idaresinin lehine veya aleyhine olması mümkündür.
Yazı İçeriği
1. Vergi Hatası Nedir?
2. Vergi Hataları Türleri
2.1. Hesap Hataları
2.1.1. Matrah Hataları
2.1.2. Vergi Miktarında Hata
2.1.3. Verginin Mükerrer Olması
2.2. Vergilendirme Hataları
2.2.1. Mükellefin Şahsında Hata
2.2.2. Mükellefiyette Hata
2.2.3. Verginin Konusunda (Mevzuda) Hata
2.2.4. Vergilendirmede Veya Muafiyette Hata
3. Vergi Hatalarının Ortaya Çıkması
4. Vergi Hatalarını Düzeltme Yolları
Diğer taraftan, ilgili kanunda vergi hatası olarak tanımlanan işlem sakatlıklarına dair ortaya çıkan vergi uyuşmazlıklarının, hiç dava yoluna gidilmeksizin, idari birtakım yollarla çözümlenebilmesi mümkündür.
Vergi hatası, Vergi Usul Kanununda “vergiye mütaallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınmasıdır” şeklinde tanımlanmıştır. Dolayısıyla bir vergi hatasından bahsedilebilmesi için,
şartlarının her ikisinin birlikte gerçekleşmesi gerekir.
Vergi hataları Vergi Usul Kanunun 116. Maddesi vd. maddelerinde düzenleme alanı bulmuş olup bu kanuna göre “hataların düzeltilmesi” şeklindeki hukuki yola başvurulabilecek vergi hataları “hesap hataları” ve “vergilendirme hataları” olmak üzere temelde iki türlüdür.
Hesap hataları ve/veya vergilendirme hataları kapsamında yer almayan diğer hukuka aykırılık hallerinin kural olarak vergi hukukunda vergi hatası olarak değerlendirilmesi mümkün olmayıp ve bu hukuka aykırılık halleri için aşağıda bahsedeceğimiz düzeltme hukuki yoluna başvurulması mümkün değildir.
2.1. Hesap Hataları
Hesaplamadaki yanlışlıklar ve genel itibariyle vergi miktarını etkileyen birtakım maddi hatalar, vergi hatası türlerinden ilki olan “hesap hatası” olarak kabul edilir. Daha ayrıntılı izah edilecek olursa, ilgilisinden alınması gereken verginin miktarını etkileyen hatalar ile miktarı yahut konusu aynı olmasına rağmen birden fazla kez vergi istenmesi şeklindeki “hesap hataları”nda, ilgilisinden, haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması gündeme gelmektedir.
Hesap hatalarına ilişkin Vergi Usul Kanununda bir tanımlama bulunmamakla beraber kanunda hangi hataların hesap hatası olarak değerlendirileceği düzenlenmiştir. Buna göre 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Hesap Hataları” başlıklı 117. maddesi gereğince;
durumları hesap hataları olarak düzenlenmiştir.
2.1.1. Matrah Hataları
Matrah, en temel tanımıyla, ödenmesi gereken vergi tutarının belirlenmesini sağlayan başka bir deyişle vergilendirmeye esas olan kazancın belirlenmesinde kullanılan değer veya miktardır. İşte bu matrah denen kısma, belirli bir vergilendirme oranının uygulanmasıyla ödenmesi gereken vergi tutarı hesap edilir. Doğaldır ki, bu matrahın belirlenmesinde yapılan hata, ödenmesi gereken vergi tutarını da doğrudan etkileyecektir.
Matrah hataları, Vergi Usul Kanunu’nun 117. Maddesine göre, vergilendirme ile ilgili beyanname, tahakkuk fişi, ihbarname, tekalif cetveli ve kararlarda matraha ait rakamların yahut indirimlerin eksik veya fazla gösterilmiş veya hesaplanmış olması şeklinde karşımıza çıkan hesap hatalarıdır. Bu bağlamda, en sık rastlanan matrah hatalarına bir örnek vermek gerekirse, kurumlar vergisi beyannamesinde gösterilen matrahtan mahsup edilmesi gereken geçmiş yıl zararlarının düşülmemesi bu hataların başında gelmektedir.
2.1.2. Vergi Miktarında Hata
Diğer taraftan, vergi oran ve tarifelerinin hatalı uygulanması, mahsupların ya hiç yapılmaması ya da hatalı yapılması veyahut ilgili belgelerde hesaplanan ya da gösterilen verginin eksik ya da fazla olması durumları, vergi miktarlarında yapılan hatalardır. (VUK m.117/2) Örneğin, vergi tarifesinin matraha yanlış uygulanması sonucunda verginin eksik veya fazla tarh edilmiş olması vergi miktarındaki hatalarındandır.
2.1.3. Verginin Mükerrer Olması
Yaygın kullanımıyla “Çifte vergi” durumu ise, aynı vergilendirme dönemi için, aynı matrah üzerinden birden çok vergi istenmesi veya alınması anlamına gelen, verginin mükerrer olması halidir. Dolayısıyla kanuna göre, mükerrer bir vergilendirmenin doğabilmesi için, bir defadan daha fazla olarak ödenmesi talep edilen verginin, aynı vergilendirme döneminde aynı matrah üzerinden ve son olarak aynı vergi türünden olması gerekmektedir.
2.2. Vergilendirme Hataları
Vergilendirme hataları, vergi mükellefiyetinin tesisini ve vergiyi doğuran olayın ortaya çıkışını etkileyebilen yanlışlıklardan oluşan ve genel itibariyle vergilendirme işleminin niteliği ve özü ile ilgili hatalardır. Bu tür vergi hataları, idari işlemin sebep unsurundaki sakatlıklara ilişkin hatalardır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 118. maddesi gereğince, vergilendirme hataları;
Olarak listelenmiştir.
2.2.1. Mükellefin Şahsında Hata
Mükellefin şahsında yapılan hata, Vergi Usul Kanunu’nun 118. Maddesinde “Bir verginin asıl borçlusu yerine başka bir kişiden istenmesi veya alınmasıdır” şeklinde tanımlanmıştır. Başka bir deyişle, bir vergi borcunun vergi idaresi tarafından istenmesi aşamasında söz konusu vergi borcunun bir hata sonucunda asıl ilgilisi yerine bir başkasından istenmesi veya alınması durumu mükellefin şahsında yapılan hatayı oluşturur.
2.2.2. Mükellefiyette Hata
Mükellefiyette hata ise, Vergi Usul Kanunu’nun 118. Maddesinde “Açık olarak vergiye tabi olmıyan veya vergiden muaf bulunan kimselerden vergi istenmesi veya alınmasıdır” şeklinde tanımlanmıştır. Daha açık bir anlatımla, vergiye tabi olmayan veya mevzuat uyarınca vergiden muaf olan kişiden vergi istenir veya alınır ise, bu sefer de mükellefiyette hata yapılmış demektir. Örneğin, gelir vergisi uygulamasında esnaf muaflığı şartlarını taşıyan kişiden vergi istenmesi mükellefiyette hata halidir. Bu noktada, kanun koyucu, mükellefiyette hata halinin, objektif bir değerlendirmeyle açıkça belirlenebilir olmasını aramıştır.
2.2.3. Verginin Konusunda (Mevzuda) Hata
Verginin konusunda (mevzuda) hata; Vergi Usul Kanunu’nun 118. Maddesinde “açık olarak vergi mevzuuna girmeyen veya vergiden müstesna bulunan gelir, servet, madde, kıymet, evrak ve işlemler üzerinden vergi istenmesi veya alınmasıdır.” olarak tanımlanmıştır. Örneğin, aile yardımı ve/veya benzer adlar altında yapılan ödemeler üzerinden vergi alınması hali mevzuda hata hallerindendir. Kanun koyucu, verginin konusunda hata halinin de, mükellefiyette hata hali gibi açık olarak ortaya çıkmasını aramıştır.
2.2.4. Vergilendirmede Veya Muafiyette Hata
Son olarak, vergilendirme hatalarının son türü vergilendirmede veya muafiyette hata hali ise, Vergi Usul Kanunu’nun 118. maddesinde “aranan verginin ilgili bulunduğu vergilendirme döneminin yanlış gösterilmiş veya süre itibariyle eksik veya fazla hesaplanmış olmasıdır” şeklinde tanımlanmıştır. Görüleceği üzere, vergilendirmede veya muafiyette hata hali aşağıdaki şekillerde ortaya çıkabilir:
Örneğin, 2020 yılına ait olup 2019 yılında peşin tahsil olunan kira bedellerinin ödemenin yapıldığı yıl olan 2019 yılında vergilendirilmesi vergilendirme döneminde hatalardandır.
Vergi Usul Kanunu madde 119’a göre, vergi hataları,
Gibi çeşitli şekillerde tespit edilebilmekte ve gerekli idari düzeltme süreci vergi idaresince gerçekleştirilebilmektedir.
Vergi hatalarının, mükellefin başvurusu üzerine tespit edilmesi mümkün olabildiği gibi, zaman zaman idare kendiliğinden de hesap hatalarını ortaya çıkarabilmektedir.
Kimi durumlarda, tereddüde yer bırakmayacak kadar açık ve mutlak vergi hataları söz konusu olabilir. Bu neviden hataların, bizzat vergi idaresi tarafından, düzeltilmesi haline “resen düzeltme” denilmektedir. Diğer taraftan, bu gibi durumlarda aleyhine re’sen düzeltme işlemi yapılan kişilerin, bu düzeltme işlemini vergi mahkemelerinde dava konusu etmeleri mümkündür.
Mükellefler de vergi işlemlerindeki hataların giderilmesini ve ilgili hatanın düzeltilmesini, vergi idaresinden düzeltme zamanaşımı içerisinde talep edebilmektedir. Vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği yılı izleyen takvim yılının başından itibaren hesap edilmesi gereken zamanaşımı süresi ise, beş yıldır.
Vergi idaresi mükellefin düzeltme talebine karşı 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu Madde 10 gereğince, 60 gün içerisinde cevap vermek durumundadır. İdarenin 60 gün içerisinde cevap vermemesi halinde istek, zımnen reddedilmiş sayılır.
Düzeltme isteğinin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde mükellef kalan süreye göre vergi mahkemesine veya şikâyet yoluyla Hazine ve Maliye Bakanlığına başvurabilmektedir. Düzeltme isteğinin kabul edilmesi halinde ise, fazla istenen vergi terkin olunur veya vergi tahsil edilmiş ise mükellefe iade olunur.
Diğer taraftan vergi uyuşmazlıklarının diğer idari çözüm yolları hakkında daha detaylı bilgiye ulaşmak için “Vergi Uyuşmazlıklarının İdari Çözüm Yolları” adresindeki yazımızı inceleyebilirsiniz.
Değerli müvekkillerimiz,
Dünya genelinde yaşanan Koronovirüs (Covid-19) salgını riski nedeniyle, hukuki soru ve sorunlarınız için mobil ve online iletişim kanallarımızı kullanmanızı öneririz.
KİŞİSEL VERİLERİN İŞLENMESİ HAKKINDA
“AYDINLATMA METNİ”
İnternet sitemizi kullanmanız dolayısıyla, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında birtakım verilerinizin toplanması, saklanması, işlenmesi, aktarılması ve KVKK kapsamına dahil başkaca işlemlerin detayı ve amacı hakkında, veri sorumlusu olarak sizleri bilgilendirmek isteriz.
Genel Bilgiler
İlgili mevzuata göre, “kişisel veri” kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgidir. “Özel nitelikli kişisel veri” ise kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileridir. İşbu Aydınlatma Metninde, özel ve/veya genel nitelikli olma ayrımı yapılmaksızın, her neviden veri için “Kişisel Veri” ifadesi kullanılacak olup durumun gereğine göre özel nitelikli kişisel verilerin de bu ifade kapsamına dahil edilebileceğini belirtmek isteriz. Keza, internet sitemizi kullanırken size daha efektif hizmet sağlayabilmek adına çerezler, web işaretçileri ve benzeri uygulamaları da kullanabilmekteyiz. Çerez kullanımının durdurulmasını tarayıcı ayarlarınızı değiştirerek her zaman sağlayabilirsiniz. Çerez kullanımının durdurulması, internet sitemizdeki bazı fonksiyonların kullanımını sınırlandırabilecektir.
Kişisel veriler toplandıktan sonra silme, yok etme ya da anonim hale getirme işlemlerine kadar olan süreçte gerçekleştirilen elde etme, kaydetme, depolama, muhafaza etme, değiştirme, yeniden düzenleme, açıklama, aktarılma, sınıflandırılma ya da kullanılmasını engelleme ve sair kapsamda veriler üzerinden gerçekleştirilen her türlü işlem ise KVKK kapsamında “kişisel verilerin işlenmesi“ olarak değerlendirilmektedir.
Kişisel veri veya özel nitelikli kişisel veri tanımına uygun bilgilerinizi Kulaçoğlu Hukuk Bürosu (Veri Sorumlusu) olarak bizimle paylaşmanız durumunda, onay kutucuğunu işaretleyerek bu verilerinizin işlenmesi için açık rıza verdiğinizi belirtmek isteriz.
Kişisel Verilerin Toplanması ve Hukuki Sebepleri
İnternet sitemizi kullanırken birtakım kişisel verilerinizi, Veri Sorumlusu sıfatımız ile bizimle paylaşmanızı talep edebilmekteyiz. İşbu kişisel verileriniz fiziksel olarak sözlü veya yazılı şekilde toplanabileceği gibi, elektronik ortamda da toplanabilir. Keza, kişisel verileriniz, Veri Sorumlusu sıfatıyla doğrudan tarafımızca toplanabileceği gibi, Veri Sorumlusu adına veri işleyen gerçek veya tüzel kişiler tarafından veya ifa ettiğimiz iş ve hizmetin bir gereği olarak destek aldığımız ulusal/uluslararası kişi ve kuruluşlar ile diğer 3.kişiler tarafından, sayılanlarla sınırlı olmamak üzere, internet sitemiz, blog mesajları, iletişim formları, iş/staj ve sair başvuru formları, bilgi formları, video konferans ve/veya online hukuki danışmanlık hizmeti esnasında kaydedilebilen ses ve/veya video kayıtları, telefon görüşmesi ve/veya telekonferans esnasında kaydedilebilen ses kayıtları, kısa mesajlar, WhatsApp, sosyal medya vs kanallarıyla gerçekleştirilenler başta olmak üzere her türlü iletişim kanalları aracılığı ile toplanabilmektedir. Bu verileriniz elektronik ya da internet tabanlı araçlar ve sair vasıtalar kullanılarak otomatik yöntemlerle elde edilebildiği gibi, tarafımıza sunduğunuz formlar, sözleşmeler, bildirimler, adli veya idari merci kararları gibi yöntemlerle de elde edilebilmektedir.
Kişisel Verilerin İşlenme Amacı ve Aktarımı
Kişisel verileriniz, yürürlükteki ilgili mevzuat uyarınca, hukuka, iyi niyet ve dürüstlük kurallarına uygun, doğru ve güncel olarak, belirli, açık ve meşru amaçlarla ve bu amaçlarla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olarak işlenmekte olup ilgili mevzuatta öngörülen ve işlendikleri amaç için gerekli olan süre kadar muhafaza edilmektedir.
KVKK uyarınca, Veri Sorumlusu olarak bizimle paylaşmış olduğunuz kişisel verileriniz, yerine getirmekte olduğumuz her türlü hizmet ve faaliyet amaçlarımız ile gerektiğinde işe/staja alım süreçleriyle bağlantılı ve ölçülü olarak söz konusu hizmetlerden faydalanmanız, hak ve menfaatlerinizin korunması ve sair amaçlar ile KVKK ve yasal düzenlemelere uygun olarak işlenebilecek, hizmetlerimiz kapsamında ve ilgili mevzuata uygun olarak UYAP sistemi başta olmak üzere, adli, idari vb. kurumlara ve/veya yetkili kıldıkları kişi ya da merciler ile somut olayın şartlarına göre yurtdışında olup olmamasından bağımsız olarak ilgili üçüncü kişi ve kurumlara aktarılabilecek ve ilgili mevzuatta belirlenen süreler boyunca saklanıp gerekli işlemlere tabi tutulabilecektir.
Ağ Sunucusu Veri Günlüğü
İnternet sitemize giriş yapmanızın kaçınılmaz bir sonucu olarak, veri günlüğü olarak tanımlanan ve aşağıda listelenmiş olan verileriniz, ağ tarayıcınız tarafından internet sunucumuza otomatik olarak aktarılmakta ve onayınız aranmaksızın veri günlüğü kayıtlarına kaydedilmektedir:
Veri günlüğü internet sitemizin sizin için daha kullanışlı hale getirilebilmesi amacıyla istatistiki bilgi sağlamak için kullanılmakta olup, takiben derhal silinir.
Kişisel Verilerin Güvenliğinin Sağlanması İçin Alınan Tedbirler
6698 Sayılı Kişisel Verileri Koruma Kanun’un ilgili maddesine uygun olarak, kişisel veri güvenliğinizin sağlanması için hukuka aykırı olarak işlenmelerini ve erişilmelerini önlemek ve muhafazalarının sağlamak amacıyla gerekli teknik ve idari tedbirler Veri Sorumlusu olarak tarafımızca alınmaktadır.
Veri Sahibinin Hakları
Kişisel veri sahipleri KVKK uyarınca aşağıda yer alan haklara sahiptir:
Yukarıda belirtilen hakların kullanımıyla veya genel olarak Aydınlatma Metnimizle alakalı daha detaylı bilgi talepleriniz için “İletişim” sayfamızdan ulaşılabileceğiniz “İletişim Formu” aracılığıyla veya ıslak imzalı olarak “Esentepe Mah. Eser İş Merkezi B Blok Kat:8 No:63 Şişli/İstanbul/Türkiye” adresine ulaştırmanız ya da info@kulacoglu.av.tr e-posta adresine konu kısmında “Kişisel Veri Bilgi Talebi” ifadesi ile iletebilirsiniz.
Kişisel veri sahipleri olarak, haklarınıza ilişkin taleplerinizi Kulaçoğlu Hukuk Bürosu’na yukarıdaki şekillerde iletmeniz durumunda talebiniz, niteliğine göre en kısa sürede sonuçlandıracaktır. İlgili işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi durumunda, Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nca belirlenen tarifedeki ücret, Kulaçoğlu Hukuk Bürosu olarak tarafınızdan tahsil edilecektir.