
Değerli müvekkillerimiz,
Dünya genelinde yaşanan Koronovirüs (Covid-19) salgını riski nedeniyle, hukuki soru ve sorunlarınız için mobil ve online iletişim kanallarımızı kullanmanızı öneririz.
Vergi davalarında yürütmenin durdurulması müessesi, idari davalardan farklılık göstermektedir. Kural olarak vergi uyuşmazlıklarından kaynaklı dava açılması halinde, dava açılması ile tahsil işlemi kendiliğinden durmakta olup bu husus İdari Yargılama Usulü Kanunu İYUK 27. maddesi 4. fıkrasında hüküm altına alınmıştır.
İdarenin yaptığı işlem ve eylemler hukuka uygunluk karinesinden yararlanmakta olup kural olarak idarenin işlemlerine karşı yargı yoluna başvurulması, işlemin icrasını durdurmamaktadır. Nitekim idarenin işlemleri, geri alınmadıkça veya bir mahkeme kararı ile iptal edilmedikçe etkili bir şekilde hüküm ve sonuçlarını doğurmaya devam etmektedir. Fakat Anayasa madde 125 hükmünde bu kurala şu şekilde istisna getirilmiştir;
“İdari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe gösterilerek yürütmenin durdurulmasına karar verilebilir.”
Yürütmenin durdurulması kararı kısaca, dava konusu işlemin uygulanmasının dava sonuçlanıncaya kadar askıya alınmasını ifade etmektedir. Böylece idari işlemin sonuç doğurması, yargılama süreci sonuna dek ertelenmiş olacaktır. Ayrıca yürütmenin durdurulması kararının etkisi davanın sonuçlanmasına müteakip ortadan kalktığı için bu kararın geçici bir hukuki koruma olarak da nitelendirilmesi mümkündür.
Yazı İçeriği
1. Genel Olarak Yürütmenin Durdurulmasının Koşulları
2. Vergi Yargılamasında Yürütmenin Durdurulması
3. Yürütmenin Durdurulması Kuralının İstisnaları
3.1. Dava Dosyasının İşlemden Kaldırılması
3.2. İhtirazi Kayıtla Verilen Beyanname ile Yapılan İşlemlere Karşı Dava Açılması
3.3. Tahsilat Aşamasına İlişkin İşlemler
3.4. Kanun Yoluna Başvurunun Yürütmenin Durdurulmasına Etkisi
4. Yürütmenin Durdurulması Kararına İtiraz Usulü
5. Yürütmenin Durdurulması Kararının Etkileri
Mahkemelerce yürütmenin durdurulması karar verilebilmesi için gereken şartlar, İdari Yargılama Usulü Kanunu madde 27 fıkra 2 hükmünde açıklanmıştır. Buna göre;
Önemli belirtmek gerekir ki, sayılan koşullardan yalnızca birisinin mevcudiyeti yürütmenin durdurulması kararı verilmesi için yeterli olmayıp her iki şartın da aynı anda sağlanmış olması gerekmektedir.
“İşlemin açıkça hukuka aykırılığı” şartından kasıt; işlemin yalnızca hukuka, yasal mevzuata ve kanunlara aykırı olması anlamına gelmemektedir. Nitekim pozitif hukuk normlarının yanı sıra hukukun temel ilkelerine aykırılık gösteren bir işlem de açıkça hukuka aykırılık kapsamında değerlendirilmektedir.
Usule ilişkin şartlar ise davacının yürütmenin durdurulması kararı talep etmiş olması, talebin yazılı ve gerekçeli olması ayrıca gerekli görülmesi halinde teminatın yatırılmasından ibarettir.
Yürütmenin durdurulması kavramına ilişkin daha detaylı bilgiye ulaşmak için “Yürütmenin Durdurulması Kararı Nedir?“ başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Vergi uyuşmazlıkları açısından yürütmenin durdurulması müessesi, idari davalardan farklılık göstermektedir. Kural olarak vergi uyuşmazlıklarından kaynaklı dava açılması halinde, dava açılması ile tahsil işlemi kendiliğinden durmakta olup bu husus İYUK 27. maddesi 4. fıkrasında hüküm altına alınmıştır;
“Vergi mahkemelerinde, vergi uyuşmazlıklarından doğan davaların açılması, tarh edilen vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümlerin ve bunların zam ve cezalarının dava konusu edilen bölümünün tahsil işlemlerini durdurur.”
Başka bir deyişle, mahkemenin ayrıca bir karar vermesine gerek olmaksızın yalnızca davanın açılmış olması, tahsilat işlemini kendiliğinden durdurmaktadır.
İşbu hükümdeki tahsilat işlemi, esasen geniş yorumlanmalıdır. Zira vergi uyuşmazlıklarının nihai amacının tahsilata yönelik olmasından dolayı madde hükmünde dava açılması ile tahsil işleminin duracağı öngörülmüştür. Ancak Anayasanın 125. maddesinde idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtilmiş olduğundan dolayı, vergi idaresi tarafından gerçekleştirilen diğer işlemler için de İYUK madde 27/4 hükmündeki yürütmenin durdurulması müessesi aynen geçerli olacaktır.
Diğer taraftan, vergi yargılaması sürecine ilişkin daha detaylı bilgiye ulaşmak için “Vergi Yargılaması Süreci” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Yukarıda açıklanan davanın açılması ile kendiliğinden yürütmenin duracağı kuralı, tüm vergi uyuşmazlıkları için geçerli değildir. Bu ana kuralın birtakım istisnaları mevcuttur:
3.1. Dava Dosyasının İşlemden Kaldırılması
Öncelikle İYUK 27. madde 4. fıkra hükmünün devamında yürütmenin durdurulması kuralının istisnalarından birine yer verilmiştir; “…Ancak, 26 ncı maddenin 3 üncü fıkrasına göre işlemden kaldırılan vergi davası dosyalarında tahsil işlemi devam eder.”
İYUK madde 26/3 hükmü ise; “Davacının gösterdiği adrese tebligat yapılamaması halinde, yeni adresin bildirilmesine kadar dava dosyası işlemden kaldırılır ve varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır.”
İYUK m. 26/3 ile m. 27/4 hükümleri birlikte değerlendirildiğinde vergi dosyalarının işlemden kaldırılması halinde yeniden dava açıldığında tahsilatın kendiliğinden durmayacağı sonucuna ulaşılmaktadır.
Dosya işlemden kaldırıldıktan sonra davacının yeni adres bildirerek dosyanın yeniden işleme konulmasını istemek için bir yıllık süresi mevcuttur. Bu süre geçtikten sonra dava açılmamış sayılacaktır. Şayet davacı, bir yıllık süre içinde yeni adres bildirir ve dosyanın yeniden işleme konulmasını talep ederse bu husus tahsil işlemini kendiliğinden durdurmayacak olup tahsilatın durması için ayrıca yürütmenin durdurulması kararı alınması gerekecektir.
Dolayısıyla dosyanın yeniden işleme konulması sureti ile açılan davalarda tahsilat işleminin durması için öncelikle bu yönde bir talep olması ve mahkemenin de yürütmenin durdurulmasına karar vermesi gerekmektedir.
3.2. İhtirazi Kayıtla Verilen Beyanname ile Yapılan İşlemlere Karşı Dava Açılması
Bir diğer istisna da yine İYUK 27. madde 4. fıkra hükmünde öngörülmüştür;
“…ihtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine yapılan işlemlerle tahsilat işlemlerinden dolayı açılan davalar, tahsil işlemini durdurmaz. Bunlar hakkında yürütmenin durdurulması istenebilir.”
Vergi tarhiyatı, beyanname usulü ile yapıldığında tarh işlemi, yükümlünün beyanına istinaden gerçekleştirildiği için, tarh-tebliğ-tahakkuk aşamalarının üçü bir arada gerçekleşmektedir.
Kural olarak beyanname usulü ile gerçekleştirilen tarh işlemine karşı dava açılamamakta olup bu kuralın istisnası, ihtirazi kayıtla beyanname verilmesi ve vergi hatalarından (VUK m. 378) ibarettir. Dolayısıyla ancak bu iki durumun mevcudiyeti halinde tarhiyat işleminin hukuka aykırılığı dava edilebilecektir.
Ancak bu şekilde ihtirazi kayıtla verilen beyannamelere dayalı işlemlere karşı dava açıldığında, genel kuraldan farklı olarak İYUK m. 27/4 hükmü gereği dava açılması ile kendiliğinden yürütmenin durması söz konusu olmayacaktır.
Bu halde, ihtirazi kayıt ile verilen beyannameye dayalı yapılan işlemlere karşı otuz günlük süre içinde dava açılması halinde tahsil işlemlerinin durdurulması da isteniyorsa davanın açılmış olması yetmeyecek olup açılan davada yukarıda açıklandığı gibi yürütmenin durdurulmasının koşullarının gerçekleşmiş olması, davacının bu yönde istemi ve mahkeme kararı gerekmektedir.
Otuz günlük sürede dava açılmaması halinde ihtirazi kayıt şerhi hükümsüz hale gelecek ve yükümlü, idarenin yaptığı işlemi kabul etmiş sayılacaktır.
3.3. Tahsilat Aşamasına İlişkin İşlemler
Ana kuralın bir diğer istisnası da İYUK m. 27/4 gereğince; “…tahsilat işlemlerinden dolayı açılan davalar, tahsil işlemini durdurmaz.” şeklindedir.
Tahsilat işlemlerinden kaynaklı uyuşmazlıklarda da dava açılması, işlemin yürütülmesinin kendiliğinden durmasına sebebiyet vermeyecektir.
İhtiyati haciz, ödeme emirlerine karşı açılan davalar, ihtiyati tahakkuka ve haciz işlemine karşı açılan davalar, tahsilat işlemlerinden kaynaklı davalara örnek olarak gösterilebilir. Vergi idaresinin işbu davalar neticesinde verilen kararlar doğrultusunda işlem yapılabilmesi, başka bir deyişle tahsilata devam edebilmesi için kararın kesinleşmiş olması gerekmektedir. Dolayısıyla vergi mahkemeleri tarafından karar verilmesi akabinde idarece herhangi bir işlem tesis edilmeyecek ve idarenin bu yönde bir işlem tesis etme zorunluluğu olmayacaktır.
3.4. Kanun Yoluna Başvurunun Yürütmenin Durdurulmasına Etkisi
İYUK madde 52 hükmü uyarınca; “Temyiz veya istinaf yoluna başvurulmuş olması, hâkim, mahkeme veya Danıştay kararlarının yürütülmesini durdurmaz.”
Başka bir deyişle, vergi mahkemelerinde verilen kararlara karşı üst derece mahkemesine itiraz yolu ile başvurulması halinde dava konusu işlemin yürütmesi durmayacaktır. Ancak talep üzerine Danıştay veya bölge idare mahkemesince teminat karşılığında yürütmenin durdurulması kararı verilebilir. Bu halde de yürütmenin durdurulması istemini incelemeye yetkili mahkemeler yürütmenin durdurulması şartlarının sağlanmış olmasını aramaktadır.
Son olarak Danıştay’da ilk derece mahkemesi sıfatı ile genel düzenleyici işlemlere karşı dava açılması halinde de işlemin yürütülmesi kendiliğinden durmayacaktır.
İtiraz usulü İYUK m.27/7 hükmünde öngörülmüştür. Buna göre yürütmenin durdurulması kararı;
İtiraz süresi, kararın tebliğini izleyen günden itibaren yedi gündür. Yürütmenin durdurulması istemi neticesinde verilen karara karşı bir defalığına mahsus itiraz edilmesi mümkündür. Bunun sebebi de itiraz üzerine verilen kararın kesin olmasından kaynaklanmaktadır.
İtiraz üzerine yetkili merci, yürütmenin durdurulması istemini yedi gün içinde karara bağlamak zorundadır.
Son olarak İYUK m. 27/10 hükmü gereği aynı sebeplere dayanılarak ikinci kez yürütmenin durdurulması isteminde bulunulması mümkün değildir.
Yürütmenin durdurulması kararı geçmişe dönük sonuç doğurur. Bunun anlamı, örneğin yargılama sonucunda iptal kararı verilmesi halinde yükümlünün vergi borcu hiç doğmamış gibi etkili olur ve fakat davanın reddi halinde yükümlü aleyhine vergi tahakkuk eder ve tahsil aşamasına geçilir. Ancak yürütmenin durdurulması kararı verilmesi ile davanın nihai olarak reddedilmesi arasında geçen sürede yürütmenin durdurulması kararı, iptal kararı gibi sonuç doğurmaktadır.
İYUK madde 28/1 gereği, yetkili merci tarafından yürütmenin durdurulması kararı verildikten sonra idare bu karar doğrultusunda gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez.
Bu doğrultuda verginin tahakkuk aşamasında açılan davalarda yürütmenin durdurulması kararı alınması, verginin tahakkuk etmesini engeller. Tahsil aşamasındaki vergisel uyuşmazlıklarda ise tahsil işlemlerini durdurur ve ayrıca tahsil zamanaşımını keser.
Değerli müvekkillerimiz,
Dünya genelinde yaşanan Koronovirüs (Covid-19) salgını riski nedeniyle, hukuki soru ve sorunlarınız için mobil ve online iletişim kanallarımızı kullanmanızı öneririz.
KİŞİSEL VERİLERİN İŞLENMESİ HAKKINDA
“AYDINLATMA METNİ”
İnternet sitemizi kullanmanız dolayısıyla, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında birtakım verilerinizin toplanması, saklanması, işlenmesi, aktarılması ve KVKK kapsamına dahil başkaca işlemlerin detayı ve amacı hakkında, veri sorumlusu olarak sizleri bilgilendirmek isteriz.
Genel Bilgiler
İlgili mevzuata göre, “kişisel veri” kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgidir. “Özel nitelikli kişisel veri” ise kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileridir. İşbu Aydınlatma Metninde, özel ve/veya genel nitelikli olma ayrımı yapılmaksızın, her neviden veri için “Kişisel Veri” ifadesi kullanılacak olup durumun gereğine göre özel nitelikli kişisel verilerin de bu ifade kapsamına dahil edilebileceğini belirtmek isteriz. Keza, internet sitemizi kullanırken size daha efektif hizmet sağlayabilmek adına çerezler, web işaretçileri ve benzeri uygulamaları da kullanabilmekteyiz. Çerez kullanımının durdurulmasını tarayıcı ayarlarınızı değiştirerek her zaman sağlayabilirsiniz. Çerez kullanımının durdurulması, internet sitemizdeki bazı fonksiyonların kullanımını sınırlandırabilecektir.
Kişisel veriler toplandıktan sonra silme, yok etme ya da anonim hale getirme işlemlerine kadar olan süreçte gerçekleştirilen elde etme, kaydetme, depolama, muhafaza etme, değiştirme, yeniden düzenleme, açıklama, aktarılma, sınıflandırılma ya da kullanılmasını engelleme ve sair kapsamda veriler üzerinden gerçekleştirilen her türlü işlem ise KVKK kapsamında “kişisel verilerin işlenmesi“ olarak değerlendirilmektedir.
Kişisel veri veya özel nitelikli kişisel veri tanımına uygun bilgilerinizi Kulaçoğlu Hukuk Bürosu (Veri Sorumlusu) olarak bizimle paylaşmanız durumunda, onay kutucuğunu işaretleyerek bu verilerinizin işlenmesi için açık rıza verdiğinizi belirtmek isteriz.
Kişisel Verilerin Toplanması ve Hukuki Sebepleri
İnternet sitemizi kullanırken birtakım kişisel verilerinizi, Veri Sorumlusu sıfatımız ile bizimle paylaşmanızı talep edebilmekteyiz. İşbu kişisel verileriniz fiziksel olarak sözlü veya yazılı şekilde toplanabileceği gibi, elektronik ortamda da toplanabilir. Keza, kişisel verileriniz, Veri Sorumlusu sıfatıyla doğrudan tarafımızca toplanabileceği gibi, Veri Sorumlusu adına veri işleyen gerçek veya tüzel kişiler tarafından veya ifa ettiğimiz iş ve hizmetin bir gereği olarak destek aldığımız ulusal/uluslararası kişi ve kuruluşlar ile diğer 3.kişiler tarafından, sayılanlarla sınırlı olmamak üzere, internet sitemiz, blog mesajları, iletişim formları, iş/staj ve sair başvuru formları, bilgi formları, video konferans ve/veya online hukuki danışmanlık hizmeti esnasında kaydedilebilen ses ve/veya video kayıtları, telefon görüşmesi ve/veya telekonferans esnasında kaydedilebilen ses kayıtları, kısa mesajlar, WhatsApp, sosyal medya vs kanallarıyla gerçekleştirilenler başta olmak üzere her türlü iletişim kanalları aracılığı ile toplanabilmektedir. Bu verileriniz elektronik ya da internet tabanlı araçlar ve sair vasıtalar kullanılarak otomatik yöntemlerle elde edilebildiği gibi, tarafımıza sunduğunuz formlar, sözleşmeler, bildirimler, adli veya idari merci kararları gibi yöntemlerle de elde edilebilmektedir.
Kişisel Verilerin İşlenme Amacı ve Aktarımı
Kişisel verileriniz, yürürlükteki ilgili mevzuat uyarınca, hukuka, iyi niyet ve dürüstlük kurallarına uygun, doğru ve güncel olarak, belirli, açık ve meşru amaçlarla ve bu amaçlarla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olarak işlenmekte olup ilgili mevzuatta öngörülen ve işlendikleri amaç için gerekli olan süre kadar muhafaza edilmektedir.
KVKK uyarınca, Veri Sorumlusu olarak bizimle paylaşmış olduğunuz kişisel verileriniz, yerine getirmekte olduğumuz her türlü hizmet ve faaliyet amaçlarımız ile gerektiğinde işe/staja alım süreçleriyle bağlantılı ve ölçülü olarak söz konusu hizmetlerden faydalanmanız, hak ve menfaatlerinizin korunması ve sair amaçlar ile KVKK ve yasal düzenlemelere uygun olarak işlenebilecek, hizmetlerimiz kapsamında ve ilgili mevzuata uygun olarak UYAP sistemi başta olmak üzere, adli, idari vb. kurumlara ve/veya yetkili kıldıkları kişi ya da merciler ile somut olayın şartlarına göre yurtdışında olup olmamasından bağımsız olarak ilgili üçüncü kişi ve kurumlara aktarılabilecek ve ilgili mevzuatta belirlenen süreler boyunca saklanıp gerekli işlemlere tabi tutulabilecektir.
Ağ Sunucusu Veri Günlüğü
İnternet sitemize giriş yapmanızın kaçınılmaz bir sonucu olarak, veri günlüğü olarak tanımlanan ve aşağıda listelenmiş olan verileriniz, ağ tarayıcınız tarafından internet sunucumuza otomatik olarak aktarılmakta ve onayınız aranmaksızın veri günlüğü kayıtlarına kaydedilmektedir:
Veri günlüğü internet sitemizin sizin için daha kullanışlı hale getirilebilmesi amacıyla istatistiki bilgi sağlamak için kullanılmakta olup, takiben derhal silinir.
Kişisel Verilerin Güvenliğinin Sağlanması İçin Alınan Tedbirler
6698 Sayılı Kişisel Verileri Koruma Kanun’un ilgili maddesine uygun olarak, kişisel veri güvenliğinizin sağlanması için hukuka aykırı olarak işlenmelerini ve erişilmelerini önlemek ve muhafazalarının sağlamak amacıyla gerekli teknik ve idari tedbirler Veri Sorumlusu olarak tarafımızca alınmaktadır.
Veri Sahibinin Hakları
Kişisel veri sahipleri KVKK uyarınca aşağıda yer alan haklara sahiptir:
Yukarıda belirtilen hakların kullanımıyla veya genel olarak Aydınlatma Metnimizle alakalı daha detaylı bilgi talepleriniz için “İletişim” sayfamızdan ulaşılabileceğiniz “İletişim Formu” aracılığıyla veya ıslak imzalı olarak “Esentepe Mah. Eser İş Merkezi B Blok Kat:8 No:63 Şişli/İstanbul/Türkiye” adresine ulaştırmanız ya da info@kulacoglu.av.tr e-posta adresine konu kısmında “Kişisel Veri Bilgi Talebi” ifadesi ile iletebilirsiniz.
Kişisel veri sahipleri olarak, haklarınıza ilişkin taleplerinizi Kulaçoğlu Hukuk Bürosu’na yukarıdaki şekillerde iletmeniz durumunda talebiniz, niteliğine göre en kısa sürede sonuçlandıracaktır. İlgili işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi durumunda, Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nca belirlenen tarifedeki ücret, Kulaçoğlu Hukuk Bürosu olarak tarafınızdan tahsil edilecektir.