Değerli müvekkillerimiz,
Dünya genelinde yaşanan Koronovirüs (Covid-19) salgını riski nedeniyle, hukuki soru ve sorunlarınız için mobil ve online iletişim kanallarımızı kullanmanızı öneririz.
Yürürlükte olan Türk Medeni Kanunu’na göre zina, evlilik birliği içerisinde, eşlerden birinin, eşi dışındaki bir karşı cinsle cinsel ilişki yaşaması olarak kabul edilmektedir. Bu tanıma göre evlilik dışı bir cinsel ilişkinin “zina” olarak kabul edilebilmesi için mutlaka karşı cinsle yaşanma şartı aranmaktadır. Kadın olan eşin bir başka kadınla ya da erkek olan eşin bir başka erkekle yaşadığı, yahut hayvanlarla girilen cinsel ilişki, hali hazırda yürürlükte bulunan Medeni Kanun uyarınca zina olarak kabul edilmemektedir. Bu tanıma uygun şekilde vuku bulan zina, mutlak ve özel boşanma sebeplerinden biri olup, Türk Medeni Kanunu madde 161 uyarınca özel boşanma sebebi olarak ya da madde 166 kapsamında evlilik birliğinin temelden sarsılması gerekçesiyle boşanma davasına konu edilebilmektedir.
Zinanın oluşabilmesi için aşağıda sıralanan 3 şartın bir arada bulunması gerekmektedir:
Yazının başında verilen tanımdan da anlaşılacağı üzere zinadan bahsedebilmek için eşlerden biri, evlilik birliğindeki sadakat yükümlülüğüne aykırı olarak eşi dışındaki bir karşı cinsle cinsel ilişki yaşamış olmalıdır. Buna göre evlilik henüz gerçekleşmeden önce ya da mahkeme kararıyla evlilik birliğinin sona ermesine karar verildikten sonra yaşanan bu neviden ilişki Türk Medeni Kanunu uyarınca zina olarak nitelendirilmemektedir. Evliliğin mutlak butlanla sakat olduğu durumlarda da evlilik birliğinin ortadan kalkması için mahkeme kararına gerek olması sebebiyle mahkeme kararından önce gerçekleşen tanıma uygun eylem, zina olarak değerlendirilir. Kısacası, eşlerden birinin karşı cinsle cinsel ilişkiye girdiği tarih evlilik birliği süresi içerisinde ise zinaya dayanarak boşanma davası açılabilmektedir.
Karşı cinsten iki insanın cinsel ilişkiyle sonuçlanmayan öpme, sarılma, okşama gibi davranışları, zinanın gerçekleşmesi için yeterli kabul edilmemektedir. Öteki taraftan, zina tanımına uygun davranışlar, kişilerin toplum içerisinde yaşayabilecekleri türden hareketler olmadığı için söz konusu ikili ilişkinin hangi kapsamda olduğunun kesin olarak bilinmesi her durumda mümkün olmayabilir. Bu sebeple Yargıtay, tam ispat aramamakta, mahkemede zina için tam olarak vicdani kanaatin oluşmasını sağlayacak emareleri, zinanın varlığı için yeterli kabul etmektedir. Örneğin, aynı yatakta beraberken çekilmiş fotoğraflar, mesajlar, zina ile itham edilen şahısların otelde beraber kaldıklarına delalet eden otel kayıtları, teşebbüs aşamasında yarı çıplak halde yakalanma, eş yurt dışında iken hamile kalma ya da eş %100 kısır olduğu halde hamile kalma zinanın oluştuğuna dair yeterli kabul edilmektedir.
Zina şartı olarak eylemde bulunan eşin ayırt etme gücüne sahip olması, eylemi bilerek ve isteyerek gerçekleştirmiş olması aranmaktadır. Fiziksel şiddet uygulanarak, bayıltılarak, kişinin isteği dışında uyuşturucu madde verilerek bilincinin kaybolmasını veya kontrol kabiliyetinin zayıflamasını sağlamak suretiyle kendisiyle cinsel ilişkiye girilmiş olması durumunda zina gerçekleşmez. Aynı şekilde, ciddi hayati tehdit altında tecavüze uğrayan eşin, olay esnasında baygın olup olmadığına bakılmaksızın zina yaptığı iddia edilemez. Ancak söz konusu tehdit, yalnızca mal varlığına yönelik ise bu neviden bir korkutmayla girilen ilişki, zina olarak değerlendirilecektir.
Zina sebebine dayanarak boşanma davası açan eş, iddiasını ispatlamak zorundadır. Yukarıda bahsedildiği üzere bu davalarda tam ispat aranmamakta olup tanık dahil her türlü delille mahkemede zinanın varlığına dair yeterli vicdani kanaatin oluşması sağlanabilir. Yalnızca yemin teklif edilemez ve aldatan eş zinayı ikrar etse dahi mahkeme ikrar ile bağlı değildir. Burada önemli olan husus, hukuka aykırı olarak elde edilen deliller, yasak delil niteliğinde olup mahkemece boşanmaya dayanak edilemezler. Ne var ki eşlerin ortak yaşam alanı olarak evlerinde ele geçirdikleri diğer eşe ait olan eşyalar, hukuka aykırı yollarla, örneğin çalma, el koyma, gasp etme vs söz konusu olmaksızın elde edilmeleri dolayısıyla yasak delil kapsamında değerlendirilmezler ve mahkemece karara dayanak edilmeleri mümkündür.
Zina konusunda bir diğer önemli mevzu, zina yoluyla aldatılan eşin bu eylemi konu ederek boşanma davası açmasının herhangi bir süre kısıtına tabi olup olmadığıdır. TMK m.161 kapsamında bu husus açıkça düzenlenmektedir. Söz konusu kanun maddesine göre zina yoluyla aldatılan eş, bu durumu öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içinde ve her koşulda zina tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde bu eylemi boşanma davasına konu etmek zorundadır. Hakimin dava açıldığı zaman re’sen gözetmek zorunda olduğu bu süreler, hak düşürücü nitelikte olup, aldatılan eşin söz konusu zina eylemini konu ederek boşanma davası açma hakkı bu süreler dolduktan sonra ortadan kalkacaktır.
Eşin dava hakkını ortadan kaldıran bir diğer unsur da zina yoluyla aldatan eşi affetmesidir. Bu af, sözlü ve yazılı olarak karşı tarafa bildirme yoluyla gerçekleşebileceği gibi, zina eylemini öğrendikten sonra uzun süre boyunca hiçbir şey olmamış gibi evlilik birliğini sürdürmesi ya da affettiği kanaatini oluşturacak davranışlar sergilemesi zımni af olarak kabul edilmektedir. Buna göre aldatılan eşin, zina eyleminde bulunan eşi bir kere affettikten sonra, aynı zina eylemine dayanarak boşanma davası açması mümkün değildir. Aynı şekilde zina sebebiyle açılan boşanma davasından feragat eden eş, aynı eyleme dayanarak bir daha boşanma davası açamaz. Aftan sonra bir başka zina vakasının vuku bulduğu ortaya çıkarsa af, bu yeni zina eylemlerini kapsamayacaktır ve aldatılan eşin zinaya dayanarak boşanma davası açmak için göz önünde bulundurması gereken hak düşürücü süreler, sonraki zina tarihi itibariyle hesaplanacaktır. Aynı şekilde, tekrarlanan zina eylemleri söz konusu ise bu süreler en son eylemden itibaren hesaplanır.
Aile Hukuku Hakkında Sıkça Sorulan Sorulara Göz At
Değerli müvekkillerimiz,
Dünya genelinde yaşanan Koronovirüs (Covid-19) salgını riski nedeniyle, hukuki soru ve sorunlarınız için mobil ve online iletişim kanallarımızı kullanmanızı öneririz.
KİŞİSEL VERİLERİN İŞLENMESİ HAKKINDA
“AYDINLATMA METNİ”
İnternet sitemizi kullanmanız dolayısıyla, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında birtakım verilerinizin toplanması, saklanması, işlenmesi, aktarılması ve KVKK kapsamına dahil başkaca işlemlerin detayı ve amacı hakkında, veri sorumlusu olarak sizleri bilgilendirmek isteriz.
Genel Bilgiler
İlgili mevzuata göre, “kişisel veri” kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgidir. “Özel nitelikli kişisel veri” ise kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileridir. İşbu Aydınlatma Metninde, özel ve/veya genel nitelikli olma ayrımı yapılmaksızın, her neviden veri için “Kişisel Veri” ifadesi kullanılacak olup durumun gereğine göre özel nitelikli kişisel verilerin de bu ifade kapsamına dahil edilebileceğini belirtmek isteriz. Keza, internet sitemizi kullanırken size daha efektif hizmet sağlayabilmek adına çerezler, web işaretçileri ve benzeri uygulamaları da kullanabilmekteyiz. Çerez kullanımının durdurulmasını tarayıcı ayarlarınızı değiştirerek her zaman sağlayabilirsiniz. Çerez kullanımının durdurulması, internet sitemizdeki bazı fonksiyonların kullanımını sınırlandırabilecektir.
Kişisel veriler toplandıktan sonra silme, yok etme ya da anonim hale getirme işlemlerine kadar olan süreçte gerçekleştirilen elde etme, kaydetme, depolama, muhafaza etme, değiştirme, yeniden düzenleme, açıklama, aktarılma, sınıflandırılma ya da kullanılmasını engelleme ve sair kapsamda veriler üzerinden gerçekleştirilen her türlü işlem ise KVKK kapsamında “kişisel verilerin işlenmesi“ olarak değerlendirilmektedir.
Kişisel veri veya özel nitelikli kişisel veri tanımına uygun bilgilerinizi Kulaçoğlu Hukuk Bürosu (Veri Sorumlusu) olarak bizimle paylaşmanız durumunda, onay kutucuğunu işaretleyerek bu verilerinizin işlenmesi için açık rıza verdiğinizi belirtmek isteriz.
Kişisel Verilerin Toplanması ve Hukuki Sebepleri
İnternet sitemizi kullanırken birtakım kişisel verilerinizi, Veri Sorumlusu sıfatımız ile bizimle paylaşmanızı talep edebilmekteyiz. İşbu kişisel verileriniz fiziksel olarak sözlü veya yazılı şekilde toplanabileceği gibi, elektronik ortamda da toplanabilir. Keza, kişisel verileriniz, Veri Sorumlusu sıfatıyla doğrudan tarafımızca toplanabileceği gibi, Veri Sorumlusu adına veri işleyen gerçek veya tüzel kişiler tarafından veya ifa ettiğimiz iş ve hizmetin bir gereği olarak destek aldığımız ulusal/uluslararası kişi ve kuruluşlar ile diğer 3.kişiler tarafından, sayılanlarla sınırlı olmamak üzere, internet sitemiz, blog mesajları, iletişim formları, iş/staj ve sair başvuru formları, bilgi formları, video konferans ve/veya online hukuki danışmanlık hizmeti esnasında kaydedilebilen ses ve/veya video kayıtları, telefon görüşmesi ve/veya telekonferans esnasında kaydedilebilen ses kayıtları, kısa mesajlar, WhatsApp, sosyal medya vs kanallarıyla gerçekleştirilenler başta olmak üzere her türlü iletişim kanalları aracılığı ile toplanabilmektedir. Bu verileriniz elektronik ya da internet tabanlı araçlar ve sair vasıtalar kullanılarak otomatik yöntemlerle elde edilebildiği gibi, tarafımıza sunduğunuz formlar, sözleşmeler, bildirimler, adli veya idari merci kararları gibi yöntemlerle de elde edilebilmektedir.
Kişisel Verilerin İşlenme Amacı ve Aktarımı
Kişisel verileriniz, yürürlükteki ilgili mevzuat uyarınca, hukuka, iyi niyet ve dürüstlük kurallarına uygun, doğru ve güncel olarak, belirli, açık ve meşru amaçlarla ve bu amaçlarla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olarak işlenmekte olup ilgili mevzuatta öngörülen ve işlendikleri amaç için gerekli olan süre kadar muhafaza edilmektedir.
KVKK uyarınca, Veri Sorumlusu olarak bizimle paylaşmış olduğunuz kişisel verileriniz, yerine getirmekte olduğumuz her türlü hizmet ve faaliyet amaçlarımız ile gerektiğinde işe/staja alım süreçleriyle bağlantılı ve ölçülü olarak söz konusu hizmetlerden faydalanmanız, hak ve menfaatlerinizin korunması ve sair amaçlar ile KVKK ve yasal düzenlemelere uygun olarak işlenebilecek, hizmetlerimiz kapsamında ve ilgili mevzuata uygun olarak UYAP sistemi başta olmak üzere, adli, idari vb. kurumlara ve/veya yetkili kıldıkları kişi ya da merciler ile somut olayın şartlarına göre yurtdışında olup olmamasından bağımsız olarak ilgili üçüncü kişi ve kurumlara aktarılabilecek ve ilgili mevzuatta belirlenen süreler boyunca saklanıp gerekli işlemlere tabi tutulabilecektir.
Ağ Sunucusu Veri Günlüğü
İnternet sitemize giriş yapmanızın kaçınılmaz bir sonucu olarak, veri günlüğü olarak tanımlanan ve aşağıda listelenmiş olan verileriniz, ağ tarayıcınız tarafından internet sunucumuza otomatik olarak aktarılmakta ve onayınız aranmaksızın veri günlüğü kayıtlarına kaydedilmektedir:
Veri günlüğü internet sitemizin sizin için daha kullanışlı hale getirilebilmesi amacıyla istatistiki bilgi sağlamak için kullanılmakta olup, takiben derhal silinir.
Kişisel Verilerin Güvenliğinin Sağlanması İçin Alınan Tedbirler
6698 Sayılı Kişisel Verileri Koruma Kanun’un ilgili maddesine uygun olarak, kişisel veri güvenliğinizin sağlanması için hukuka aykırı olarak işlenmelerini ve erişilmelerini önlemek ve muhafazalarının sağlamak amacıyla gerekli teknik ve idari tedbirler Veri Sorumlusu olarak tarafımızca alınmaktadır.
Veri Sahibinin Hakları
Kişisel veri sahipleri KVKK uyarınca aşağıda yer alan haklara sahiptir:
Yukarıda belirtilen hakların kullanımıyla veya genel olarak Aydınlatma Metnimizle alakalı daha detaylı bilgi talepleriniz için “İletişim” sayfamızdan ulaşılabileceğiniz “İletişim Formu” aracılığıyla veya ıslak imzalı olarak “Esentepe Mah. Eser İş Merkezi B Blok Kat:8 No:63 Şişli/İstanbul/Türkiye” adresine ulaştırmanız ya da info@kulacoglu.av.tr e-posta adresine konu kısmında “Kişisel Veri Bilgi Talebi” ifadesi ile iletebilirsiniz.
Kişisel veri sahipleri olarak, haklarınıza ilişkin taleplerinizi Kulaçoğlu Hukuk Bürosu’na yukarıdaki şekillerde iletmeniz durumunda talebiniz, niteliğine göre en kısa sürede sonuçlandıracaktır. İlgili işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi durumunda, Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nca belirlenen tarifedeki ücret, Kulaçoğlu Hukuk Bürosu olarak tarafınızdan tahsil edilecektir.
Yorumlar (01)