Navlun sözleşmesi, taşıyanın, deniz yolu ile eşya taşımayı, taşıtanın ise bunun karşılığında navlun bedelini ödemeyi üstlendiği her iki tarafa da borç yükleyen, ivazlı bir sözleşmedir. Günümüzde ticari hayattaki yoğunluk sebebiyle uluslararası bağlamda taşımacılık türlerinden deniz taşımacılığı büyük bir yere sahiptir. Deniz taşımacılığında en yaygın uygulanan sözleşmelerden biri de navlun sözleşmeleri olup, navlun sözleşmeleri; denizde navlun karşılığında eşya taşımak amacıyla akdedilen sözleşmelerin genel adıdır.
Yazı İçeriği
1. Navlun Sözleşmesinin Tanımı ve Unsurları
2. Navlun Sözleşmesinin Tarafları
3. Navlun Sözleşmesinin Türleri
3.1. Yolculuk Çarteri Sözleşmesi
3.2. Kırkambar Sözleşmesi
4. Navlun Sözleşmesinin Kurulması
5. Navlun Sözleşmesinin Yerine Getirilmesi
5.1. Yükleme ve Taşıma İçin Bir Geminin Kullanılması
5.2. Geminin Denize, Yola ve Yüke Hazırlanması
5.3. Geminin Kararlaştırılan Tarihte Yükleme Limanında Hazır Bulunması
5.4. Gemiye Yükleme
5.5. Geminin Yolculuğu ve Yükü Boşaltma
1. Navlun Sözleşmesinin Tanımı ve Unsurları
Navlun sözleşmeleri, denizde eşya taşımak amacıyla akdedilen sözleşmelerdir. Navlun sözleşmesi, taraflardan biri olan taşıyanın, navlun karşılığında deniz yolu ile eşya taşımayı ve diğer taraf olan taşıtanın navlun ödemeyi üstlendiği her iki tarafa borç yükleyen ivazlı bir sözleşmedir. İşbu sözleşme kapsamında ödenen ücrete navlun denir. Navlun sözleşmesinin taşıması gereken unsurlar şu şekilde sıralanabilir:
- Taşıyan tarafından eşya taşıma taahhüt edilmelidir.
- Deniz yoluyla taşıma söz konusu olmalıdır.
- Taşıma faaliyeti, gemi ile yapılmalıdır. Ayrıca taşıma yapılan geminin deniz gemisi ve ticari bir gemi olması gerekir.
- Taşıyanın, eşyanın zilyetliğini elde etmiş bulunması gerekir.
- Taşıma faaliyeti navlun bedeli karşılığında gerçekleşmelidir. Navlun bedeli, sözleşme ile serbestçe belirlenir ancak bedel belirlenmemişse, yükleme zamanında ve yerinde geçerli olan navlun bedeli ödenir.
2. Navlun Sözleşmesinin Tarafları
Taşıtan
Taşıtan; taşıyanla navlun sözleşmesi akdeden veya kendisi adına taşıyanla navlun sözleşmesi akdedilen ve taşıyanın eşya taşıma taahhüdü karşılığında taşıyana navlun ödemeyi taahhüt eden taraftır. Taşıtanın taşınacak yükün maliki olması gerekmez.
Taşıyan
Taşıyan; deniz yolu ile eşya taşımayı taahhüt eden kişidir. Taşıyanın eşya taşıma taahhüdünde bulunması yeterli olup bu kişinin donatan yahut gemi işletme müteahhidi olması gerekli değildir.
Fiili Taşıyan
Taşıyanın, taşıtan ile akdettiği navlun sözleşmesi ile üstlendiği taşıma faaliyetinin icrasını kısmen veya tamamen bir başkasına bırakması halinde, taşıyanın taşıma faaliyetini kısmen veya tamamen bıraktığı kimse fiili taşıyandır.
Gönderilen
Navlun sözleşmesiyle taşınması taahhüt edilen eşyayı eşyanın taşınacağı gemiye, taşıyana veya taşıyanın temsilcisine teslim eden kişi yükletendir. Yükleten kişi, taşıtanın kendisi olabileceği gibi herhangi bir üçüncü kişi de olabilir. Yükleten ile taşıtan arasındaki ilişki; komisyon, vekâlet ve alt taşıma gibi temellere dayanabilir. Ancak belirtmek gerekir ki üçüncü kişi yükletenin taşıtan ile arasındaki ilişki, navlun sözleşmesi açısından önem arz etmemektedir.
Gönderilen, varma limanında yükü kendi adına teslim alma yetkisine sahip olan kişidir. Gönderilenin teslim alma hakkı, navlun sözleşmesine eklenen üçüncü kişi lehine şarta dayanabileceği gibi konişmentonun varlığına da dayanabilir.
3. Navlun Sözleşmesinin Türleri
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) Navlun Sözleşmesi başlıklı Üçüncü Bölümde yer alan 1138. maddeye göre;
“Taşıyan, navlun karşılığında;
a) Yolculuk çarteri sözleşmesinde eşyayı, geminin tamamını veya bir kısmını ya da belli bir yerini taşıtana tahsis ederek;
b) Kırkambar sözleşmesinde ayırt edilmiş eşyayı, denizde taşımayı üstlenir”
şeklinde yolculuk çarteri sözleşmesi ve kırkambar sözleşmesi olmak üzere iki tür navlun sözleşmesi düzenlenmiştir.
3.1. Yolculuk Çarteri Sözleşmesi
Çarter sözleşmeleri, yer tahsis sözleşmesinin bir türü olup yolculuk çarteri sözleşmesi taşıyanın, navlun karşılığında geminin tamamını, bir kısmını veya belirli bir yerini taşıtana tahsis ederek denizde eşya taşımayı taahhüt ettiği sözleşmedir.
Geminin tamamının taşıtanın taşınacak eşyalarına tahsis edilmesi yoluyla taşıma faaliyetinin gerçekleştirileceğinin taahhüt edilmesi halinde, yapılan bu sözleşmeye “tam yolculuk çarteri sözleşmesi” adı verilir. Geminin tamamının değil de yarısının yahut belirli bir yerinin taşıtanın taşınacak eşyalarına tahsis edilmesi yoluyla yük taşıma faaliyetinin gerçekleştirileceğinin taahhüt edilmesi halinde yapılan bu navlun sözleşmesine “kısmi yolculuk çarteri sözleşmesi” adı verilir.
3.2. Kırkambar Sözleşmesi
Kırkambar sözleşmesinde taşıyan, geminin tamamını veya belirli bir yerini taşınacak eşyalara tahsis etmez; taşıyan yalnızca ayırt edilmiş eşyayı denizde taşımayı üstlenir. Kanunda yer alan ayırt edilmiş eşya ifadesi, parça mal olan muayyen eşya ifadesi yerine kullanıldığından eşyanın cins ve miktar olarak belirlenmiş olması eşyanın ayırt edilmiş sayılması için yeterlidir.
Geminin yük taşımaya tahsisi söz konusu olmaksızın sadece eşya taşımanın taahhüt edilmiş olması, kırkambar sözleşmesinin yolculuk çarteri sözleşmesinden farkını teşkil etmektedir.
4. Navlun Sözleşmesinin Kurulması
Navlun sözleşmesinin kurulmasında kanunen herhangi bir şekil şartı öngörülmemiştir fakat uygulamada navlun sözleşmelerinin neredeyse tamamı yazılı şekilde yapılmaktadır.
Ancak yolculuk çarteri sözleşmesinin varlığı halinde TTK madde 1139’a göre “Yolculuk çarteri sözleşmesi yapıldığında taraflardan her biri, giderini vererek, sözleşme şartlarını içeren bir yolculuk çarter partisi düzenlenmesini ve kendisine verilmesini isteyebilir.”. Belirtmek gerekir ki yolculuk çarter partisi, emtia senedi vasfını haiz olmayıp ispat kolaylığı sağlayan bir ispat vasıtasıdır.
Kırkambar sözleşmelerinde ise sözleşmeyi tevsik için bir belge hazırlanması tarafların iradeleriyle mümkün olsa da yolculuk çarteri sözleşmesinde mevut olduğu gibi çarter partisi düzenlenip verilmesini talep etme hakkı söz konusu değildir.
Navlun sözleşmesinin kurulmasında her ne kadar herhangi bir şekil şartı öngörülmemişse de eşyanın taşınmak üzere teslim edilmesinden sonra yükletenin talebi üzerine taşıyan bir konişmento düzenleyip teslim etmek zorundadır. Yolculuk çarter partisi düzenlenmesi dışında işbu yolla yükün taşınmak üzere teslimden sonra yükü temsil eden kıymetli evrak olarak konişmento da düzenlenebilmektedir.
5. Navlun Sözleşmesinin Yerine Getirilmesi
5.1. Yükleme ve Taşıma İçin Bir Geminin Kullanılması
Yukarıda, navlun sözleşmesinin unsuru olarak belirtildiği üzere taşıma faaliyetinin bir deniz gemisi ve ticari bir gemi ile yapılması gerekir. Geminin, navlun sözleşmesi ile belirlenmesi şart olmasa da navlun sözleşmesiyle taşıma faaliyetinin gerçekleştirileceği gemi belirlenmişse taşınacak eşyanın belirlenen gemiye yüklenmesi ve bu gemiyle taşınması şarttır. Navlun sözleşmesinde gemi belirlenirken aksi kararlaştırılmamışsa taşıyan, taşıtanın izni mevcut olmaksızın taşınan eşya yükünü başka bir gemiye yükleyemez; başka bir gemiye yüklerse bu sebeple meydana gelen zararlardan taşıyan sorumlu olur.
Navlun sözleşmesiyle taşıyanın, taşınan eşya yükünü taşıtanın izni aranmaksızın başka bir gemiye yükleyip taşıma faaliyetini gerçekleştirebileceğinin kararlaştırılmış olması halinde ise, taşımanın kararlaştırıldığı geminin zıyaı halinde taşıma başkaca uygun bir gemi ile gerçekleştirilebilir.
5.2. Geminin Denize, Yola ve Yüke Hazırlanması
TTK’nın 1141. maddesine göre; “Her türlü navlun sözleşmesinde taşıyan, geminin denize, yola ve yüke elverişli bir halde bulunmasını sağlamakla yükümlüdür.” ve taşıyanın en önemli borçlarından biri geminin denize, yola ve yüke elverişli halde bulunmasıdır.
Denize Elverişlilik
Tekne, umumi donatım, makine, kazan gibi esas kısımları bakımından yapacağı yolculuğun tamamıyla anormal tehlikeler hariç deniz tehlikelerine karşı koyabilecek durumda olan bir gemi, denize ve yola elverişli sayılır.
Yola Elverişlilik
Denize elverişli olan gemi, teşkilatı, yükleme durumu, yakıtı, kumanyası, gemi adamlarının yeterliği ve sayısı bakımından tamamıyla anormal tehlikeler hariç yapacağı yolculuğun tehlikelerine karşı koyabilmek için gerekli niteliklere sahip bulunduğu takdirde yola elverişli sayılır.
Yüke Elverişlilik
Soğutma tesisatı da dâhil olmak üzere, eşya taşımada kullanılan kısımları eşyanın kabulüne, taşınmasına ve muhafazasına elverişli olan bir gemi yüke elverişli sayılır.
5.3. Geminin Kararlaştırılan Tarihte Yükleme Limanında Hazır Bulunması
Navlun sözleşmelerinde geminin yükleme limanında hazır bulunacağı tarih, en erken ve en geç tarihler arasında belirlenen zaman olarak belirlenir. Taşıyanın, gemiyi yükleme limanında yüklemeye hazır bulundurması gereken en geç tarih “kançello günü” olarak adlandırılır. Gemi kançello gününde hazır bulundurulmazsa, taşıtan ihtara ve süre vermeye gerek olmaksızın ve taşıyanın kusuru aranmaksızın navlun sözleşmesini fesih etme yetkisine sahip olur. Bunun dışında geminin limanda hazır bulundurulması için kesin bir gün belirlenmemişse, taşıtanın sözleşmeyi feshedebilmesi için taşıyana uygun bir süre vermesi gerekir.
5.4. Gemiye Yükleme
TTK madde 1142’ye göre; kaptan, yükleme limanına ulaştığında navlun sözleşmesiyle taşınacak yükün yüklenmesi için kararlaştıran yere gemiyi demirler. Sözleşmede yalnızca geminin yükleme yapacağı liman veya bölge kararlaştırılmışsa gemi, bu liman veya bölge için tahsis edilmiş bekleme alanında yükleme yerinin belirlenmesini bekler. Yükleme aşaması; navlun sözleşmesiyle taşıyan tarafından taşınması taahhüt edilen yükün hazır bulunan gemiye yükleme zamanı içerisinde yüklenmesi ile tamamlanır.
Yükleme Giderleri
TTK’nın Yükleme Giderleri başlıklı 1143. maddesine göre;navlun sözleşmesi, yükleme limanı düzenlemeleri ve bunların bulunmaması halinde yerel teamül ile aksi öngörülmedikçe eşyanın gemiye kadar taşıma gideri taşıtana, eşyanın gemiye yüklenmesindeki yükleme gideri ise taşıyana aittir. Ancak, navlun sözleşmesine konulacak bir FIOS (free in and out, stowed) kaydıyla yükleme, istifleme ve boşaltma masraflarını taşıtanın kendi üzerine alması mümkündür.
Yüklenecek Eşya
Navlun sözleşmesiyle taşınacak eşya ferden belirlenmiş olmadığı takdirde, TTK madde 1144’e göre; taşınması kararlaştırılan eşya yerine aynı varma limanı için taşıtan, gemiye başka eşya yükletmek isterse, taşıyanın bu sebeple durumu güçleşmiyorsa başka eşyayı taşımayı kabul etme yükümlülüğü mevcuttur. Bunun yanında yüklenecek ve taşınacak eşya hakkında taşıtan ile yükletenin, taşıyana tam ve doğru bilgi vermekle yükümlülüğü TTK’nın 1145. maddesinde düzenlenmiş olup işbu maddeye göre taşıtan ile yükleten, beyanlarının doğru olmamasından doğan zarardan taşıyana karşı sorumludur; bu yüzden zarar gören diğer kişilere karşı ise ancak kusurları varsa sorumlu olurlar. Bu gibi durumlarda ortaya çıkan hukuki sorumluluk ile ilgili Gemi Kazalarında Hukuki Sorumluluk başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Ayrıca yüklenecek eşyalar ile ilgili olarak; yüklenmesi ve taşınması caiz olmayan eşya ve yükleme hali ile ilgili olarak TTK madde 1146 hükmü, gemiye kaptandan gizlice yüklenen eşya ile ilgili olarak TTK madde 1147 ve taşınacak tehlikeli eşya hakkında ise TTK madde 1148 düzenlenmiştir.
Yükün Başka Gemiye Yüklenmesi ve Aktarılması
TTK madde 1150 gereğince; kural olarak taşıyan, taşıtanın izni olmaksızın taşınacak eşyayı başka gemiye yükleyemez. Taşıtanın izni alınmadan eşyanın başka gemiye yüklenmesi halinde taşıyan, bu sebeple doğan zararlardan sorumlu olur. Ancak, taşınacak eşyanın kararlaştırılan gemiye yükletilmesi halinde de zararın meydana gelmesi kesin ise zararın taşıtana ait olması söz konusu olur.
Güvertede Eşya Taşınması
Taşıyan, eşyayı geminin güvertesinde taşıyamaz ve küpeşteye asamaz. Ancak bazı eşyaların mahiyeti dolayısıyla güvertede taşınması yönünde ticari teamül ya da bu yönde bir kanuni düzenleme mevcut olabileceği gibi, tarafların eşyanın güvertede taşınması hususunda anlaşmaları da mümkündür. Ancak taşıtan ile taşıyan eşyanın geminin kapalı kısmı olan ambarda taşınması konusunda anlaşmışlarsa, yükleten ile taşıyan eşyanın güvertede taşınması konusunda anlaşma yapamazlar. Taşıyan, eşyanın güvertede taşınması veya taşınabileceği hususunda yükleten ile anlaştığı takdirde, bu hususu belirten bir kaydı taşıma senedine yazması gerekir. Böyle bir kaydın yazılmaması halinde böyle bir anlaşmanın varlığı hususunda anlaşmanın ispat edilmesi yükü taşıyana aittir.
Yüklemeye İlişkin Süreler
Yolculuk Çarteri Sözleşmesine İlişkin Süreler
Hazırlık Bildirimi ve Yükleme Süresi
Yüklemenin başlayacağı gün belirlenmemişse TTK madde 1152’ye göre gemi yükleme ve demirleme yerine geldiğinde NOR (Notice of Readiness) adı verilen hazırlık bildiriminde bulunulur ve yükleme süresi, TTK’nın 1153. maddesince hazırlık bildiriminin muhataba ulaşmasını izleyen ilk takvim günü gece yarısından itibaren ve eğer yüklemeye fiilen başlanmışsa, o andan itibaren işlemeye başlar.
Yükleme süresi sözleşme ile belirlenmemişse TTK madde 1153’e göre; yüklemenin yirmi dört saatlik kesintisiz çalışma ile yapılması hâlinde ihtiyaç duyulacak süre, yükleme süresi olarak kabul edilir.
Sürastarya Süresi ve Parası
TTK madde 1154’e göre; yükleme süresinden fazlaca beklenen süreye “sürastarya süresi” denir ve navlun sözleşmesinde sürastarya süresi belirtilmeyen hallerde bu süre on gündür. Sürastarya süresi, yükleme süresi bittiğinde herhangi bir bildirime gerek olmaksızın işlemeye başlar.
TTK’nın 1155. maddesine göre sürastarya süresi için taşıyana sürastarya parası ödenir. Navlun sözleşmesinde sürastarya parasının miktarı kararlaştırılmamışsa, sürastarya parası olarak yükleme süresini aşan bekleme nedeniyle taşıyanın yaptığı zorunlu ve yararlı giderler taşıtandan istenebilir.
Kırkambar Sözleşmesine İlişkin Süreler
TTK madde 1163’e göre; kırkambar sözleşmelerinde kanunen bir hazırlık bildirimi zamanı yahut bekleme süresi öngörülmemiştir ve taşıtan, taşıyanın veya yetkili temsilcisinin çağrısı üzerine gecikmeksizin eşyayı gemiye yüklemek zorundadır. Taşıtan eşya yükünü gemiye yüklemekte gecikirse taşıyan, eşyanın teslimini beklemekle yükümlü değildir, yolculuğun taşınacak yük teslim alınmaksızın başlaması mümkün olup bu halde de taşıtan tam navlun ödemekle yükümlüdür.
5.5. Geminin Yolculuğu ve Yükü Boşaltma
Navlun sözleşmesiyle taşıma taahhüdünde bulunan taşıyan, gecikme olmaksızın yola çıkmak zorundadır. Ayrıca taşıyan, eşyayı varma limanında teslim edinceye dek muhafaza altında bulundurmak, haklı bir sebep olmadıkça belirlenen yoldan ayrılmamak ve taşıdığı eşya yükünü kararlaştırılan varma limanına götürmekle yükümlüdür. TTK madde 1166’ya göre; kaptan, eşyayı boşaltmak için gemiyi sözleşmede kararlaştırılan yere demirler. Sözleşmede yalnızca, geminin boşaltma yapacağı liman veya bölge kararlaştırılmamışsa, gemi, bu liman veya bölge için tahsis edilmiş bekleme alanında boşaltma yerinin belirlenmesini bekler.
Boşaltma Giderleri
TTK’nın Boşaltma giderleri yan başlıklı 1167. maddesine göre; sözleşme, boşaltma limanı düzenlemeleri ve bunlar yoksa yerel teamül ile aksi öngörülmüş olmadıkça eşyanın gemiden çıkartılması gideri taşıyana, geri kalan boşaltma giderleri ise gönderilene aittir.
Varma limanına varılıp yükün boşaltılması ve gönderilene teslim edilmesiyle navlun sözleşmesinin ifası tamamlanmış olur.
Boşaltmaya İlişkin Süreler
Yolculuk Çarteri Sözleşmesine İlişkin Süreler
Hazırlık Bildirimi ve Boşaltma Süresi
Boşaltmanın başlayacağı gün belirlenmemişse TTK madde 1168’e göre, gemi demirleme yerine varınca taşıyan veya yetkili temsilcisi gönderilene hazırlık bildiriminde bulunur. TTK’nın 1169. haddesince hazırlık bildiriminin muhatabına ulaşmasını izleyen ilk takvim günü ve eğer boşaltmaya fiilen başlanmış ise, o andan itibaren boşaltma süresi işlemeye başlar. Boşaltma süresi sözleşme ile belirlenmemişse, boşaltmanın yirmi dört saatlik kesintisiz çalışma ile yapılması hâlinde ihtiyaç duyulacak süre, boşaltma süresi olarak kabul edilir. Bu süre hesaplanırken, boşaltmanın yapılacağı liman, taşımayı yapan gemi, boşaltma tesis ve araçları ve eşyanın niteliği ile birlikte, boşaltma limanı düzenlemeleri ve yerel teamül göz önünde bulundurulur. TTK madde 1172’ye göre, boşaltma süresi takvime göre aralıksız hesaplanır.
Sürastarya Süresi ve Parası
TTK madde 1170’e göre; sözleşmede kararlaştırılmışsa taşıyan, boşaltma süresinden fazla beklemek zorundadır. Fazladan beklenilen bu süreye “sürastarya süresi” denir ve navlun sözleşmesinde sürastarya süresi belirtilmeyen hallerde bu süre on gündür. Sürastarya süresi, boşaltma süresi bitince herhangi bir bildirime gerek kalmaksızın işlemeye başlar.
TTK’nın 1171. maddesine göre sürastarya süresi için taşıyana sürastarya parası ödenir. Navlun sözleşmesinde sürastarya parasının miktarı kararlaştırılmamışsa, sürastarya parası olarak boşaltma süresini aşan bekleme nedeniyle taşıyanın yaptığı zorunlu ve yararlı giderler istenebilir.
Kırkambar Sözleşmesine İlişkin Süreler
TTK madde 1176’ya göre; kırkambar sözleşmelerinde gönderilen, kendisine yapılan bildirim üzerine gecikmeksizin eşyayı teslim almakla yükümlüdür ve gönderilen tanınmıyorsa yerel teamül üzerine ilan yoluyla bildirim yapılır.