Zimmet suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 247, 248 ve 249. maddelerinde “Kamu İdaresinin Güvenilirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar” başlığı altında düzenlenmiştir. Kamu görevlisi görevi nedeniyle zilyedliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu malı kendisinin veya başkasının zimmetine geçirirse beş yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Kamu görevlisinin suçun açığa çıkmaması için hileli davranışlar sergilemesi durumunda bu hapis cezasının miktarı artarken, kamu görevlisinin söz konusu malı bir süre kullandıktan sonra iade etmesi halinde ceza miktarı azalacaktır. Kamu görevlisinin zimmetine geçirdiği malın değerinin az olması durumunda verilecek ceza miktarı indirilecektir. Zimmet suçunun faili sadece kamu görevlileri olabilir.
Yazı İçeriği
1. Zimmet Suçu Nedir ve Cezası Nedir?
2. Zimmet Suçunun Faili Olabilecek Kişiler
3. Zimmet Suçunda Cezanın Artırılmasını Gerektiren Nitelikli Haller
4. Zimmet Suçunda Cezada İndirim Yapılmasını Gerektiren Nitelikli Haller
5. Kullanma Zimmeti Suçu Nedir ve Cezası Nedir?
6. Denetim Görevinin İhmali Suretiyle Zimmet Suçu ve Cezası
7. Zimmet Suçunda Etkin Pişmanlık
8. Zimmet Suçu Şikayete Tabi Bir Suç mudur?
9. Zimmet Suçunda Görevli Mahkeme ve Dava Zamanaşımı Süresi
10. Zimmet Suçu ile Rüşvet Suçu Arasındaki Farklar
Zimmet kavramının Türk Dil Kurumuna göre birden çok anlamı vardır. Türk Dil Kurumunda zimmet “Kurum ve kuruluşlarda çalışanlara veya para işleri ile uğraşan görevliye imza karşılığı teslim edilen para ve eşya” ve “Bir kimsenin yasal olmayan yollardan üzerine geçirip ödemeye zorunlu olduğu para” şeklinde tanımlanmıştır. Zimmet suçuyla korunmak istenen hukuki yarar kamu görevlilerinin görevinin gereklerine uygun davrandığına dair toplumdaki güvenin korunmasıdır.
1. Zimmet Suçu Nedir ve Cezası Nedir?
İlgili kanun maddesine göre kamu görevlisi görevi nedeniyle zilyetliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu malı kendisinin veya başkasının zimmetine geçirirse zimmet suçu oluşur. Bu suç tipinde kamu görevlisi, söz konusu mallar üzerinde görevine uygun olarak tasarruf etmeyerek bu malı kendisinin veya istediği bir başkasının zimmetine geçirmektedir. Zimmete geçirme, suça konu olan mal üzerinde malikmiş gibi tasarruf etmeyi ifade eder. Zimmete geçirilen mal, suçun faili olan kamu görevlisi tarafından kullanılabileceği gibi bir başkasına hediye edilebilir veya satılabilir. Bu durumlar suçun oluşması bakımından bir farklılık yaratmayacaktır.
Zimmet suçunun konusu taşınır mal olabileceği gibi taşınmaz mal da olabilir. Malın mülkiyetinin kime ait olduğu ise suç tipinin oluşması bakımından farklılık arz etmemektedir. Malın mülkiyeti devlete, kamu kurumuna ait olabileceği gibi bunlardan başka herhangi bir kişiye de ait olabilir.
Zimmet suçunun cezası kanunda 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası şeklinde düzenlenmiştir. Ancak zimmet suçunun bu cezayı artıran ve azaltılan halleri bulunmaktadır.
2. Zimmet Suçunun Faili Olabilecek Kişiler
Sadece belirli kişiler tarafından işlenebilen suçlara “özgü suç” denmektedir. Zimmet suçu, yalnızca kamu görevlileri tarafından işlenebilmesi itibariyle özgü suç niteliğindedir. Kamu görevlisi olmayan kişiler bu suçun faili olamayacaktır. Ancak bu suçun oluşumuna iştirak ederlerse yardım eden veya azmettiren olarak yargılanabileceklerdir.
TCK m.6/1-c bendinde kamu görevlisi deyiminden ne anlaşılacağı düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre:
Kamu görevlisi deyiminden; kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişi anlaşılır.
Zimmet suçunu işlediğinden şüphelenilen kamu görevlisinin bu suçu işleyip işlemediği her somut olayda ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Suçun konusu olan malın, kamu görevlisine görevi nedeniyle verilmiş olması veya kamu görevlisinin malı korumak ve gözetmekle yükümlü olması gereklidir. Bir mal kamu görevlisinin zilyedinde görevi nedeniyle bulunmuyorsa zimmet suçu oluştuğundan bahsedilemez.
3. Zimmet Suçunda Cezanın Artırılmasını Gerektiren Nitelikli Haller
Zimmet suçu, zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarla işlenirse fail hakkında verilecek ceza yarı oranında artırılır. Kamu görevlisi zimmet suçunu işlerken bu suçun açığa çıkmaması için yanıltıcı eylemlerde bulunarak işlemiş olduğu suçu gizlemeye çalışmışsa o kamu görevlisine verilecek ceza artık artırılarak verilecektir. Burada hilenin yapılma amacı, gerçekleştirilmiş olan zimmete geçirme fiilinin sonradan anlaşılmasını, suç delillerinin ele geçirilmesini engellemektir.
Burada hile kast edilen, suç konusu mal kamu görevlisinin zilyetliğinde ya da koruma veya gözetiminde bulunduğu için, bu malı zimmete geçirmek için herhangi birinin aldatılması değildir. Zimmet suçu işlendikten sonra bu suçun işlendiğinin gizlenmesi için başvurulan davranışlardır. Zira kamu görevlisinin suça konu olan malı kendisinin veya başkasının zimmetine geçirebilmek için hileli davranması gerekmez. Mal zaten onun ya zilyetliğindedir ya da onun koruma ve gözetimi altındadır.
Bu hilenin aldatacak nitelikte olması gereklidir. Sergilenen davranışların herhangi bir aldatıcılık etkisi yoksa, bu davranışlar hile olarak değerlendirilip cezayı artıran bir hal olmayacaktır. Kamu görevlisi tarafından hile amaçlı sergilenen davranışın bu amaçla sergilenmiş olduğu kolayca anlaşılabiliyorsa zimmet suçunun nitelikli hali değil, basit hali oluşur. Bu durumda faile verilecek ceza da zimmet suçu için öngörülen ceza olan 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası olur. Ceza ayrıca yarı oranında artırılmaz.
4. Zimmet Suçunda Cezada İndirim Yapılmasını Gerektiren Nitelikli Haller
Zimmet suçuna konu olan malın değerinin az olması bu suç tipinin oluşmasını engelleyen bir durum değildir. Malın değerinin az olması zimmet suçunda cezada indirim yapılmasını gerektiren bir hal olarak karşımıza çıkmaktadır. Malın değerinin az olması halinde zimmet suçunun failine verilecek ceza üçte birden yarısına kadar indirilir. Eğer malın değeri gerçekten azsa bu durumda hakim cezayı indirmek zorundadır. Bu konuda hakime bir takdir yetkisi tanınmamıştır. İlgili kanun maddesinde ceza üçte birden yarısına kadar “indirilir” denilmek suretiyle bu durum açıkça ortaya konulmuştur.
Bazı durumlarda zimmete geçirilen malın değerinin çok çok az olması halinde failin cezai sorumluluğu doğmayabilir. Suç konusu malın değerinin çok az olması elbette ki yapılan fiilin haksızlık niteliğini ortadan kaldırmamaktadır ancak bu haksızlık içeriği cezayı gerektirmeyecek derecede hafif olarak kabul edilebilir. Örneğin bir toplu iğnenin kullanılması zimmet suçuna sebebiyet vermeyebilir.
5. Kullanma Zimmeti Suçu Nedir ve Cezası Nedir?
Kullanma zimmeti kamu görevlisinin zilyetliği kendisine verilen malı geçici bir süre kullanıldıktan sonra, iade etme düşüncesi ile uhdesinde tutması hali olup bu durumda suçun konusunu oluşturan mal, kullanılan şey ya da paranın kendisi olmayıp, kullanımdan elde edilen yarardır. Kamu görevlisi, zimmetine geçirdiği malı geçici bir süre kullanıp ondan sonra iade etmek amacıyla zimmetine geçirmişse bu durumda kamu görevlisine verilecek ceza yarı oranına kadar indirilebilir. Kamu görevlisinin bu ceza indiriminden yararlanabilmesi için bu amaçla zimmetine geçirmiş olduğu malı iade etme imkan ve iktidarına sahip olması gereklidir. Ancak bu iade etme imkan ve iktidarı failin ceza indiriminden faydalanabilmesi için tek başına yeterli değildir. Aynı zamanda failde suç konusu malı geçici bir süre kullandıktan sonra iade etme amacının olduğu da gözlemlenmiş olmalıdır. Bu durumda kullanma zimmeti suçunun oluşup oluşmadığı her olay bakımından olayın özelliklerine göre ayrıca değerlendirilmesi gerekmektedir.
Kullanma zimmeti suçunda ceza indirimi bakımından hakime bir takdir yetkisi verilmiştir. Hakim, takdir yetkisini kullanarak cezada indirime gidebileceği gibi cezada indirim de yapmayabilir. Bu durum ilgili kanun maddesinden, verilecek ceza yarı oranına kadar “indirilebilir” düzenlemesinden anlaşılmaktadır. Hakim, her olayda ayrı değerlendirme yapıp failin malı geçici bir süre kullandıktan sonra iade amacı olup olmadığını doğru bir şekilde tespit etmelidir.
Zimmet suçunun daha az cezayı gerektiren nitelikli hali olan kullanma zimmeti durumunun var olabilmesi için failin zimmetine geçirdiği malvarlığı değerini herhangi bir uyarı, ihbar, denetim ve şikayet olmadan iade etmesi gerekmektedir.
Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin 24/11/2021 tarihli 2018/3549 Esas, 2021/5758 Karar sayılı ilamı:
“…Kızılcahamam PTT Merkez Müdürlüğünde tahsilat gişesi memuru olan sanığın 26/03/2014 tarihinde kasasında bulunan paradan 2.300,00 TL’yi alarak şahsi banka borcunu ödemesi, bu hususun aynı gün içinde PTT müdürü ve veznedar tarafından tespit edilip tutanak altına alınması sonrasında sanık tarafından 27/03/2014 tarihinde paranın kasaya iade edilmesi eyleminin basit temellük zimmeti niteliğinde olduğu, herhangi bir ihbar, uyarı, denetim ve şikayet olmaksızın paranın geçici süreyle kullanımı ve yatırılması halinde söz konusu olabilecek olan kullanma zimmeti suçunun unsurlarının somut olayda gerçekleşmediği gözetilmeden…”
6. Denetim Görevinin İhmali Suretiyle Zimmet Suçu ve Cezası
Bu suç tipi Türk Ceza Kanunu’nun 251. Maddesinde düzenlenmiştir.
Zimmet suçunun işlenmesine kasten göz yuman denetimle yükümlü kamu görevlisi, işlenmiş olan zimmet suçundan müşterek fail olarak sorumlu tutulur. Kullanma zimmeti, basit zimmet veya nitelikli hali gerektiren zimmet olması fark etmeksizin kamu görevlisinin kasten göz yumduğu suç hangisiyse o suçtan müşterek fail olarak sorumlu olur.
Denetimle görevli kamu görevlisinin zimmet suçunun işlenmesine göz yumma kastı olmamasına rağmen görevini ihmal etmesi durumunda zimmet suçunun işlenmesine imkan sağlamışsa da cezai sorumluluğu doğacaktır. Denetim görevini ihmal eden kamu görevlisi bu durumda üç aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacaktır.
7. Zimmet Suçunda Etkin Pişmanlık
Suç tamamlandıktan sonra zimmet suçunun faili olan kamu görevlisinin suça konu malvarlığı değerini iade etmesi hali bu suçun oluşmasını engelleyen bir durum değildir. Bu durum cezada bir indirim yapılmasını gerektiren şahsi bir sebeptir. Etkin pişmanlığın ortaya çıktığı zamana göre kanunda ayrı oranlarda ceza indirimi belirlenmiştir.
Kamu görevlisinin bu suç hakkında soruşturma başlatılmadan önce zimmetine geçirdiği malı aynen iade etmesi veya uğranılan zararı tamamen tazmin etmesi halinde kendisine verilecek cezanın üçte ikisi indirilir.
Soruşturma başlamış ancak henüz kovuşturma aşaması başlamamışsa yine aynı şartlar altında failin cezasında indirim söz konusu olacaktır. Suçun faili olan kamu görevlisi gönüllü bir şekilde, zimmetine geçirilen malı aynen iade ederse veya uğranılan zararı tamamen tazmin ederse kendisine verilecek cezanın yarısı indirilir.
Kovuşturma aşaması başlamış ancak henüz hüküm verilmemişse fail yine etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanabilir. Zimmet suçunun faili gönüllü bir şekilde, zimmetine geçirilen malı aynen iade ederse veya uğranılan zararı tamamen tazmin ederse kendisine verilecek cezanın üçte biri indirilir.
Zimmet suçu nedeniyle yapılan yargılama sonlandırılmış ve fail hakkında hüküm verilmişse fail artık etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanamaz. Yani hüküm verildikten sonra fail, zimmetine geçirilen malı aynen iade etse veya uğranılan zararı tamamen tazmin etse dahi etkin pişmanlık hükümleri sonucu cezai indirimden yararlanamayacaktır.
8. Zimmet Suçu Şikayete Tabi Bir Suç mudur?
Zimmet suçu için soruşturma ve kavuşturma yapılması şikayete bağlı değildir. Dolayısıyla bu suçun mağdurunun yetkili mercilere şikayet bildirimi yapmasına gerek yoktur. Suçun mağduru, suçtan zarar gören veya herhangi bir üçüncü kişi tarafından yetkili mercilere yapılan ihbar, savcılığın harekete geçmesi için yeterli olacaktır. Bunun dışında yetkili mercilerin zimmet suçunun varlığını herhangi bir şekilde öğrenmesi ile de maddi gerçeğe ulaşmak için savcılık harekete geçecektir. Zimmet suçunun şikayete tabi bir suç olmaması nedeniyle uzlaşma kapsamında da değildir.
Türk Ceza Kanununda yer alan tanımına göre; görevi nedeniyle zilyetliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu malı kendisinin veya başkasının zimmetine geçiren kamu görevlisi zimmet suçu ile cezalandırılır. Rüşvet suçunda ise kamu görevlisine görevi nedeniyle devredilmiş olan bir malın veya kamu görevlisinin koruma veya gözetimiyle yükümlü olduğu bir malın bulunması zorunlu bir unsur değildir. Kişinin haksız işini belli bir menfaat karşılığında yapma durumu söz konusudur.
9. Zimmet Suçunda Görevli Mahkeme ve Dava Zamanaşımı Süresi
Zimmet Suçu için kamu davası açılması hususunda görevli mahkeme Ağır Ceza Mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise suçun işlendiği yer mahkemesidir.
Zimmet suçu için 15 yıllık bir dava zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Bu sebeple zimmet suçundan ötürü 15 yıl içinde soruşturma ve kovuşturma sürecinin savcılık tarafından gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla ilgililerin her zaman ilgili mercilere ihbar yoluyla bu suçun işlendiğini bildirme hakkına sahip olsalar da bu hakkı suçun işlenmesinden itibaren 15 yıl içerisinde kullanmaları gerekmektedir.
10. Zimmet Suçu ile Rüşvet Suçu Arasındaki Farklar
Türk Ceza Kanununda yer alan tanımına göre; görevi nedeniyle zilyetliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu malı kendisinin veya başkasının zimmetine geçiren kamu görevlisi zimmet suçu ile cezalandırılır. Rüşvet suçunda ise kamu görevlisine görevi nedeniyle devredilmiş olan bir malın veya kamu görevlisinin koruma veya gözetimiyle yükümlü olduğu bir malın bulunması zorunlu bir unsur değildir. Kişinin haksız işini belli bir menfaat karşılığında yapma durumu söz konusudur. Rüşvet suçuyla ilgili detaylı bilgi almak için Rüşvet Suçu ve Cezası başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.