Bir kişinin ölüm halinde tüm hak ve borçları mirasçılarına geçer. Türk Medeni Kanunu m.599 uyarınca mirasçılar, miras bırakanın ayni haklarını, alacaklarını, diğer mal varlığı haklarını, taşınır ve taşınmaz üzerindeki zilyetliklerini doğrudan doğruya kazanırlar. Keza, mirasçılar, miras bırakanın borçlarından da kişisel olarak sorumlu olurlar. Diğer taraftan, bu genel hükümlerin adli ve idari para cezaları bakımından uygulanmasında birtakım farklılıklar vardır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 38. maddesinde “ceza sorumluluğu şahsidir” düzenlemesi yer almakta olup kimsenin işlemediği bir suçtan cezalandırılamayacağı hüküm altına alınmıştır. Diğer bir ifade ile cezaların şahsiliği ilkesi gereği, mirasçılar, mirasbırakanın (murisin) adli ve idari para cezalarından sorumlu olmayacaklardır.
Yazı İçeriği
- 1. İdari Para Cezası Nedir?
- 2. Adli Para Cezası Nedir?
- 3. Adli ve İdari Para Cezalarının “Cezaların Şahsiliği” İlkesi Kapsamında Değerlendirilmesi
- 4. Adli Para Cezalarının Mirasçılara İntikali ve Mirasçıların Adli Para Cezasından Sorumluluğu
- 5. İdari Para Cezalarının Mirasçılara İntikali ve Mirasçıların İdari Para Cezasından Sorumluluğu
- 6. Sıkça Sorulan Sorular
Cezaların şahsiliği ilkesi gereğince, kişinin ölümü halinde, daha önceden hükmedilmiş cezalar düşmekte olup, herhangi bir cezanın mirasçılara intikalinden söz edilemez. Hukuka aykırı olarak mirasçıların borçtan sorumlu tutulması ve mirasçılara ödeme emri, ihbarname gibi belgelerin gönderilmesi durumunda mirasçılar açacakları iptal davasıyla hukuka aykırı işlemi iptal ettirebileceklerdir. Konuyla ilgili detaylı bilgi almak için İdari Para Cezasının İptali başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
1. İdari Para Cezası Nedir?
İdari Para cezası, Kabahatler Kanunu’nun 17. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre idari para cezası, kabahatler karşılığında öngörülen ve kamu kurumlarınca uygulanan parasal nitelikteki bir idari yaptırım türüdür.
İdari para cezaları, kanunlarda alt ve üst sınır belirleyerek düzenlenmiş cezalar olup, ilgili cezayı ihdas eden makam tarafından failin kusuru ve ekonomik gücü göz önüne alınarak uygulanır.
2. Adli Para Cezası Nedir?
Adli para cezası, bir suçun karşılığı olarak mahkemelerce hükmedilen cezaya denmektedir. Adli para cezasını idari para cezasından ayıran temel husus, diğer devlet kurumları tarafından değil, yalnızca mahkemelerce hükmedilebilen bir para cezası türü olmasıdır. Aynı zamanda adli para cezası ödenmediği takdirde, hapis cezasına dönebilmektedir.
Hakkında adli para cezasına hükmedilen hükümlü, dilerse süresi içerisinde işbu para cezasını kamuya yararlı bir işte çalışma tedbiri ile infaz edebilir. Hükümlü tarafından hükmolunan adli para cezası ödenmez veya kamuya yararlı bir işte çalışılmazsa adli para cezası hapis cezasına çevrilir.
3. Adli ve İdari Para Cezalarının “Cezaların Şahsiliği” İlkesi Kapsamında Değerlendirilmesi
Cezaların şahsiliği ilkesi, Türk Ceza Hukukunda ve modern ceza hukuklarında uygulama alanı bulmaktadır. Bu ilke gereği, suç teşkil eden fiillerin karşılığında yaptırım olarak uygulanan cezaların şahsiliği esastır. Yani suç teşkil eden eylemde bulunan kişiden başka bir kişinin bu eylemden sorumlu tutulması ve bu eylemden dolayı cezalandırılması mümkün değildir.
Cezaların şahsiliği ilkesi Anayasamızın 38. maddesinin 7. fıkrasında; “Ceza sorumluluğu şahsidir.” şeklinde düzenlenmiş ve böylece ilke, anayasal koruma altına alınmıştır. Yine 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu m.20/1’de; “Ceza sorumluluğu şahsidir. Kimse başkasının fiilinden dolayı sorumlu tutulamaz.” denilerek “cezaların şahsiliği” ilkesinin ceza hukukunda da uygulanacağı düzenlenmektedir.
Cezaların şahsiliği ilkesinin ceza hukukunu ilgilendiren boyutunun yanı sıra, bir o kadar da miras hukukunu ilgilendiren bir boyutu bulunmaktadır. Zira miras hukukunun temel kurallarından biri, miras bırakanın terekesinin kül halinde intikal etmesi kuralıdır. Bu kural gereği, miras bırakanın terekesindeki tüm alacaklar ve borçlar bütün olarak mirasçılarına geçer. Ancak az önce bahsedilen cezaların şahsiliği ilkesi uyarınca miras bırakanın adli para cezalarının ve idari para cezalarının mirasçılara intikal etmesi yasal olarak mümkün değildir.
4. Adli Para Cezalarının Mirasçılara İntikali ve Mirasçıların Adli Para Cezasından Sorumluluğu
Türk Ceza Kanunu’nun yukarıda alıntılanan m.20/1 düzenlemesi kapsamında, adli para cezası kesilen kişinin ölümü halinde, bu ceza düşecek ve mirasçılarının bu cezayı ödeme yükümlülükleri oluşmayacaktır.
5. İdari Para Cezalarının Mirasçılara İntikali ve Mirasçıların İdari Para Cezasından Sorumluluğu
İdare hukuku mevzuatında, cezaların şahsiliği ilkesinin uygulaması veya idari para cezalarının ölüm halinde düşüp düşmeyeceği hususlarında açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak suç ve cezaların şahsiliği ilkesi Anayasamızda da düzenlenmiş, evrensel bir ilke olduğundan, idare hukukunda da uygulanması gerektiği tartışmasızdır. Bu doğrultuda, kişinin ölümü halinde, idari para cezalarının düşecek ve mirasçılarına intikal etmeyecektir.
Nitekim, 442 seri numaralı Tahsilat Genel Tebliği’nde;
“İdari para cezalarının düzenlendiği özel kanunlarda, cezaya muhatap olan kişilerin ölümü halinde idari para cezalarının mirası reddetmemiş mirasçılarından takip edilip edilmeyeceği yönünde ayrıca bir hüküm bulunmaması koşuluyla, Anayasanın 38 inci maddesinde yer verilen “Cezaların Şahsiliği” ilkesi gereğince, bu idari para cezalarının tahsilinden vazgeçilmesi icap etmektedir.”
Yine Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu’nun 31.05.2007 tarih ve 2006/2914 E. 2007/1316 K. sayılı kararında:
“Olayda, cezanın sorumlusu olan kişinin ölümü nedeniyle idari para cezasının mirası reddetmemiş mirasçılardan tahsilinin mümkün olduğu ileri sürülmekte ise de “ceza sorumluluğunun bireyselliği” ilkesi, bu idari para cezasının tahsilinden vazgeçilmesini gerektirmektedir.”
denilerek, cezaların şahsiliği ilkesinin idari para cezalarının tahsilinde de dikkate alınması gerektiği ifade edilmiştir.
6. Sıkça Sorulan Sorular
Adli para cezası yalnızca mahkemelerce hükmedilebilen bir para cezası türüdür. Buna karşın idari para cezası ise, belediyeler, kaymakamlıklar gibi diğer kamu kurumlarınca uygulanan para cezalarıdır. Aynı zamanda idari para cezası ödenmediği takdirde yalnızca faiz işlerken, adli para cezası ödenmediği takdirde hapis cezasına dönüşecektir.
Türk Ceza Kanunu’nun 64. maddesine göre hükümlünün ölümü halinde henüz infaz edilmemiş adli para cezaları mirasçılara geçmeden ortadan kalkacaktır. Ancak müsadereye ve yargılama giderlerine ilişkin olup ölümden önce kesinleşmiş bulunan hüküm mirasçılardan tahsil edilebilecek, yani infaz olacaktır.
Sosyal Güvenlik mevzuatında “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası” Kanununda belirtilen yükümlülüklere aykırı hareket sonucunda idari para cezasına hükmedilebileceği düzenlenmiştir. Bu durumda SGK tarafından tesis edilen idari para cezaları da, kişinin ölümü halinde düşecek ve mirasçılara intikal etmeyecektir.
Tüzel kişiler aleyhine tesis edilen idari para cezalarının tahsil edilememiş olması nedeniyle tüzel kişiliğin ortağı veya kanuni temsilcisine karşı takip yapılması ve ilgili kişinin ölmesi halinde, mirası reddetmemiş mirasçılardan bu alacağı tahsil etmek mümkündür.
Yukarıda detaylıca izah olunduğu üzere cezaların şahsiliği ilkesi gereği mirasbırakanın idari para cezası, mirasçılara intikal etmeyecektir. Hukuka aykırı olarak mirasçıların borçtan sorumlu tutulması ve mirasçılara ödeme emri, ihbarname gibi belgelerin gönderilmesi durumunda ise mirasçılar, İdare Mahkemesinde İptal davası açmak suretiyle hukuka aykırı işlemi iptal ettirebileceklerdir.
Bu yazı yalnızca bilgilendirme amaçlı yayımlanmış olup, tüm hakları Kulaçoğlu Hukuk Bürosu’na aittir. Hak kaybına uğranılmaması açısından, herhangi bir işlem yapılmadan önce “Miras Hukuku” alanında hizmet veren avukatlardan hukuki destek alınmasını tavsiye ederiz.