İcra hukuku, alacaklı ve borçlu menfaatleri arasında hassas bir denge kurmayı amaçlar.
Borçlunun malvarlığına haciz konulması, alacağın tahsilinde esaslı bir cebri icra yolu teşkil etmekle birlikte, bu süreç hukuk devleti ilkesinin getirdiği sınırlamalara tabidir.
Türk hukuk düzeni, borcun tahsilinin ölçüsüz ve sınırsız biçimde yapılmasına izin vermez; borçlunun Anayasal güvence altındaki insanca yaşam hakkını korumayı zorunlu kılar. Bu koruma, borçlunun asgari geçimini sağlamasına imkân tanıyan bazı mal ve hakların haciz dışında tutulması yoluyla sağlanır.
Bu yazıda, “Hangi mallar haczedilemez?” sorusunu yanıtlıyor; uygulamada en sık karşılaşılan sorunları, Yargıtay’ın güncel kararlarını ve borçlunun itiraz sürecinde izlemesi gereken adımları detaylarıyla ele alıyoruz.
Yazı İçeriği
- 1. Haczedilemezlik İlkesi
- 2.Mutlak Haczedilemezlik Halleri (İİK Madde 82)
- 2.1. Borçlunun ve Ailesinin Geçimi İçin Zorunlu Olan Eşyalar
- 2.2. Borçlunun Meslek ve Sanatı İçin Gerekli Olan Araç ve Gereçler
- 2.3. Tarım ve Hayvancılık Faaliyetleri İçin Zorunlu Olan Mallar
- 2.4. Borçlu ve Ailesine Ait İki Aylık Yiyecek ve Yakacak
- 2.5. Bedensel Zarar Tazminatları Haczedilemez (İİK m.82/11)
- 2.6. Haline Münasip Evin Haczedilmezliği (İİK m.82/12)
- 2.7. Öğrenci Burslarının Haczedilememesi (İİK m.82/13)
- 2.8. Emekli Maaşları ve İkramiyeleri Haczedilemez
- 3. Kısmen Haczedilebilen ve Belirli Oranlarla Korunan Gelirler (İİK m.83)
- 4. Hacizden Muafiyetin Tartışmalı Konuları ve Özel İstisnalar
- 5. Haczedilmezlik Şikayeti Nedir? Nasıl ve Ne Zaman Yapılır?
1. Haczedilemezlik İlkesi
Haciz, kesinleşmiş bir icra takibi sonucunda alacaklının borcunu tahsil etmek amacıyla, borçluya ait mal ve haklara devlet zoruyla el konulması işlemidir.
Kanun, alacaklının alacağına kavuşmasını sağlarken, sürecin keyfi veya sınırsız biçimde yürütülmesini önlemek için belirli sınırlamalar getirmiştir. Bu sınırlamaların en önemlisi, borçlunun asgari yaşam hakkını koruyan “haczedilemezlik” hükümleridir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 82. ve 83. maddeleri, hangi malların ve hangi ölçüde haczedilemeyeceğini açıkça belirterek, icra memurunun takdir yetkisini sınırlar ve borçlunun temel haklarını güvence altına alır.
1.1. Haczedilemezlik İlkesinin Amacı
Haczedilemezlik ilkesinin temel amacı, borçlunun ve ailesinin icra takibine rağmen asgari yaşam koşullarını sürdürebilmesini güvence altına almaktır.
Hukuk düzeni, cebri icra sürecinin borçluyu tamamen yoksullaştırmasına veya onu ekonomik ve sosyal varlığını sürdüremeyecek duruma düşürmesine izin vermez. Bu ilke, borç tahsil edilirken dahi borçlunun insanca yaşam hakkını ve onurunu korumayı hedefler.
Dolayısıyla haczedilmezlik ilkesi, yalnızca bireysel bir hak değil; aynı zamanda kamu düzenine ilişkin bir güvence niteliği taşır.
1.2. Haczedilemezlik İlkesinin Sınırları
Haczedilmezlik ilkesi, borçluya sınırsız bir koruma sağlamaz. Kanun, hacizden muaf tutulan mal ve gelirleri belirli ve sınırlı biçimde düzenlemiştir. Bu yaklaşımın temelinde, alacaklı ile borçlu menfaatleri arasında adil bir denge kurma amacı bulunmaktadır.
Bu kapsamda haczedilmezlik iki ana kategori altında incelenir:
- Mutlak Haczedilemezlik:
- Kısmi Haczedilemezlik:
Yazımızın devamında bu iki kavram, İİK hükümleri ve Yargıtay kararları ışığında ayrıntılı olarak açıklanmaktadır.
2.Mutlak Haczedilemezlik Halleri (İİK Madde 82)
İcra ve İflas Kanunu (İİK) Madde 82, borçlunun temel yaşam hakkını korumak amacıyla bazı mal ve hakların hiçbir koşulda haczedilemeyeceğini hükme bağlar. Bu haller, alacaklının alacağından bağımsız olarak kesin ve tam koruma altındadır.
2.1. Borçlunun ve Ailesinin Geçimi İçin Zorunlu Olan Eşyalar
İcra ve İflas Kanunu’nun 82/1-3. maddesi uyarınca, borçlunun ve ailesinin ortak kullanımına hizmet eden ev eşyaları haczedilemez. Bu düzenlemenin amacı, borçlunun insanca yaşamını sürdürebilmesi için gerekli asgari yaşam koşullarını korumaktır.
Kanuna göre borçlunun haline münasip, yani sosyal ve ekonomik durumuna uygun eşyaları hacizden muaftır. Buradaki ölçüt, eşyanın lüks değil, zorunlu olup olmadığıdır. Bu kapsamda;
- Yatak, yorgan, battaniye,
- Mutfak eşyaları (tencere, tabak, çatal-bıçak takımı),
- Buzdolabı, fırın, ocak, ısıtıcı,
- Çamaşır makinesi, halı, perde,
- Televizyon ve borçlunun çocuklarının eğitiminde kullanılan bilgisayar gibi temel nitelikte eşyalar haczedilemez.
Yargıtay, birden fazla aynı tür eşyadan yalnızca borçlu ve ailesinin kullanımına yeterli olan miktarın korunacağını, fazlasının haczedilebileceğini kabul etmektedir. Örneğin, iki buzdolabı veya iki televizyon bulunan bir evde, yalnızca biri haczedilmezlik korumasından yararlanır.
Sonuç: Borçlunun ve ailesinin gündelik yaşamı için vazgeçilmez olan eşyalar, İİK m.82/1-3 kapsamında mutlak şekilde haczedilemez. Bu kural, borçlunun yaşam hakkını koruyan temel güvencelerden biridir.
2.2. Borçlunun Meslek ve Sanatı İçin Gerekli Olan Araç ve Gereçler
Borçlunun geçimini sağladığı meslek veya sanat faaliyetinde kullandığı araç ve ekipmanlar da haczedilemez.
Örneğin; bir avukatın hukuk kitapları, bir terzinin dikiş makinesi, bir doktorun muayenehane araçları, bir tamircinin takım çantası haciz dışındadır.
Bu koruma, kişinin çalışma hakkı ve ekonomik varlığını sürdürme özgürlüğü ile ilgilidir. Borçlunun mesleğini sürdürebilmesi, hem kendi geçimi hem de toplum düzeni açısından zorunlu görüldüğünden, bu tür araçlar haczedilemezlik kapsamında değerlendirilir.
2.3. Tarım ve Hayvancılık Faaliyetleri İçin Zorunlu Olan Mallar
İİK m.82’ye göre, Borçlunun geçimini tarım veya hayvancılıkla sağlaması hâlinde, üretim için zorunlu olan bazı mallar hacizden muaftır. Bu kapsamda borçlunun ailesinin geçimi için gerekli olan tohum, tarım aletleri, iş hayvanları ve yem stokları haczedilemez.
Amaç, üretici konumundaki borçlunun faaliyetini tamamen durdurmak yerine, onun ekonomik hayata katılımını sürdürmesini sağlamaktır.
2.4. Borçlu ve Ailesine Ait İki Aylık Yiyecek ve Yakacak
Borçlunun ve ailesinin iki ay süreyle yaşamını sürdürebilmesi için gerekli yiyecek ve yakacak maddeleri haczedilemez. Bu düzenleme, borçlunun asgari yaşam düzeyini ve insan onuruna uygun koşullarda yaşama hakkını korur.
Bu madde kapsamında; temel gıda ürünleri, yakacak odun veya kömür gibi maddeler, hatta modern yaşam koşullarında doğal gaz veya elektrik giderleri için gerekli kaynaklar dahi yorum yoluyla bu korumaya dahil edilmektedir.
2.5. Bedensel Zarar Tazminatları Haczedilemez (İİK m.82/11)
Borçlunun uğradığı bedensel zararlar nedeniyle kendisine veya ailesine ödenen tazminatlar, ister toptan ister gelir (irat) şeklinde olsun, haczedilemez.
Bu tür tazminatlar, zarar görenin sağlık ve yaşam hakkına ilişkin olduğundan, doğrudan geçimini sağlama ve tedavi imkânlarını koruma amacı taşır. Bu nedenle, borçlunun alacaklıları tarafından bu ödemelere el konulması mümkün değildir.
2.6. Haline Münasip Evin Haczedilmezliği (İİK m.82/12)
İİK m.82/12 uyarınca, borçlunun haline münasip evi haczedilemez. Bu düzenleme, borçlunun barınma hakkını korumaya yönelik olup, asgari yaşam koşullarının teminatıdır.
Evin Değeri ve Borçlunun Aile Durumu
Yargıtay’a göre “haline münasip ev”, borçlunun sosyal statüsü, aile büyüklüğü ve yaşam tarzı dikkate alınarak belirlenir.
Eğer borçlu, kendi gelir düzeyine göre lüks sayılabilecek bir konutta oturuyorsa, bu konut haczedilebilir; ancak satıştan elde edilecek bedelin, borçluya münasip bir ev alacak kadar olan kısmı bırakılmalıdır.
Bedel Yerine Terk İlkesi
Uygulamada “bedel yerine terk ilkesi” olarak bilinen bu prensibe göre, haline münasip ev haczedilip satılsa dahi, satış bedelinden borçluya yeni bir ev alabilecek miktar bırakılır. Bu sayede borçlunun barınma hakkı korunur, alacaklının da kalan bedelden tahsil imkânı sağlanır.
2.7. Öğrenci Burslarının Haczedilememesi (İİK m.82/13)
Öğrenci bursları, öğrencinin eğitim giderlerini karşılamak ve geçimini sağlamak amacıyla verilen karşılıksız ödemelerdir. Bu nedenle, borçlu öğrencinin aldığı burslar, İİK m.82 kapsamında asgari geçim kaynağı olarak değerlendirilir ve haczedilemez.
2.8. Emekli Maaşları ve İkramiyeleri Haczedilemez
Emekli Maaşları
Emekli maaş ve aylıkları, kanunen haczedilemeyen gelirler arasındadır. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 93. Maddesi gereğince emekli maaşları haczedilemez.
Ancak borçlu, rızasıyla maaşından kesinti yapılmasına izin verirse, bu durumda haciz geçerli sayılır. Buna karşın, bu rıza beyanı açık, yazılı ve özgür iradeye dayanmalıdır; icra baskısı altında alınan rıza geçerli kabul edilmez.
Emekli İkramiyeleri
Emekli ikramiyesi, kamu personeline veya 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu kapsamındaki sigortalılara, emeklilik hakkı kazandıklarında toplu ödeme olarak yapılır. Bu ödeme, emekli aylığının devamı niteliğinde olup, borçlunun yaşlılık dönemindeki geçimini sağlamak amacıyla verilir.
Bu nedenle, 5510 sayılı Kanun’un 93. maddesi uyarınca, emekli aylıkları gibi emekli ikramiyeleri de haczedilemez.
Yargıtay, emekli ikramiyesini “borçlunun geçim kaynağıyla doğrudan bağlantılı” kabul ettiğinden, alacaklının rızası olmadan haczedilmesini hukuka aykırı bulmaktadır.
İstisnalar: Hangi Durumlarda Haciz Mümkündür?
- Kamu Alacakları (Vergi, SGK Primleri, İdari Para Cezaları): Emekli maaşları kural olarak haczedilemez; ancak kamu alacakları söz konusu olduğunda, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun (AATUHK) hükümleri gereği haciz mümkündür.
- Nafaka Alacakları: Nafaka borçları, aile yükümlülüklerinden doğan alacaklar olup, geçim hakkı ile doğrudan ilgilidir. Bu nedenle, nafaka alacağı için emekli maaşına haciz konulabilir.
3. Kısmen Haczedilebilen ve Belirli Oranlarla Korunan Gelirler (İİK m.83)
Mutlak haczedilemezlik halleri (İİK m. 82) dışında kalan ve borçlunun düzenli gelirlerinin bir kısmı, kanun koyucu tarafından borçlunun ve ailesinin geçimini sağlaması amacıyla hacizden muaf tutulmuştur. Bu kategori, uygulamada en çok karşılaşılan ve borçlular tarafından en çok merak edilen konuları içerir.
3.1. Maaş Haczi ve Koruma Sınırı: Maaşın Ne Kadarı Haczedilebilir?
Borçlunun aldığı ücret, maaş ve her türlü ödenekler, mutlak olarak değil, kısmen haczedilebilir (İİK m. 83). Bu kuralın amacı, alacaklının hakkını güvence altına alırken, borçluyu işinden soğutmamak ve temel geçimini engellememektir.
- Genel Kural: Kanuna göre, borçlunun maaşının sadece dörtte biri (1/4) haczedilebilir. Kalan dörtte üç (3/4) oranındaki kısım, borçlunun ve ailesinin geçimi için mutlak olarak korunur.
- İstisnai Durumlar: Nafaka borçları gibi öncelikli alacaklar, bu oranın tamamını veya daha fazlasını haczetme yetkisi verebilir.
3.2. İntifa Hakları ve Hasılatının Kısmen Haczi (İİK m.83)
İntifa hakkı, bir mal üzerinde kullanma ve ondan yararlanma yetkisi tanıyan, ancak mülkiyet hakkı içermeyen sınırlı bir ayni hak niteliğindedir. Bu nedenle, intifa hakkı haczedilemez ve paraya çevrilmesi mümkün değildir.
Buna karşılık, intifa hakkı sahibinin bu haktan elde ettiği gelir (hasılat), süreklilik arz eden bir gelir niteliğinde olduğundan, İİK m.83 uyarınca kısmen haczedilebilir.
Haciz Oranı ve Takdir Yetkisi
Kanunda kesin bir oran öngörülmemiştir. Bu nedenle icra müdürlüğü veya icra mahkemesi, somut olayın özelliklerine göre hakkaniyete uygun bir oran belirler. Uygulamada genellikle maaş haczi sınırına paralel olarak, gelirin dörtte birine kadar haciz uygulanmaktadır.
3.3. Borçlunun Nafaka Alacaklarının Haczi
Borçlunun ilama dayalı nafaka alacağı bulunuyorsa, bu gelir haczedilemez niteliktedir. Zira nafaka, kişinin geçimini sağlamak amacıyla verilen bir bedel olup, doğrudan yaşam hakkı ile ilgilidir. Başka bir deyişle, mahkeme kararıyla hükmedilmiş nafaka gelirine alacaklılar tarafından el konulamaz.
Ancak borçlunun ilama dayalı olmayan, yani mahkeme kararıyla hükmedilmeyen, taraflar arasında sözleşme veya gönüllü ödeme yoluyla elde ettiği nafaka ödemeleri ise kısmen haczedilebilir.
Bu durumda icra müdürlüğü, nafaka niteliğinde olsa dahi mahkeme hükmüne dayanmayan ödemeleri, borçlunun diğer gelirleri gibi değerlendirir ve hakkaniyete uygun bir oran üzerinden kısmi hacze konu edebilir.
4. Hacizden Muafiyetin Tartışmalı Konuları ve Özel İstisnalar
İcra hukukunda bazı mallar ve haklar, mutlak olarak haczedilemez; bazıları ise belirli koşullar altında koruma kapsamına girer. Bu bölümde, uygulamada en çok tereddüt yaşanan istisnai durumlar ele alınmaktadır.
Amaç, hem İİK hükümlerini hem de Yargıtay uygulamasını dikkate alarak hangi hallerde haczin mümkün olup olmadığını açıklamaktır.
4.1. Ortak Mülkiyetteki Malların Haczi ve Hisselerin Durumu
Borçlunun bir taşınmazda ortak mülkiyet (paylı veya elbirliği) hakkı varsa, bu hak hacze konu edilebilir; ancak haczin kapsamı yalnızca borçluya ait pay ile sınırlıdır.
Paylı Mülkiyet (TMK m.688 vd.)
Borçlu, paylı mülkiyette yalnızca kendi payı üzerinde tasarruf hakkına sahiptir. Bu nedenle icra müdürlüğü, taşınmazın tamamına değil, sadece borçlu payına haciz koyabilir. Alacaklı taraf, haczedilen payın satışını isteyebilir. Alacaklı, borçluya ait payın satışından elde edilecek paradan alacağını tahsil edebilecektir.
Elbirliği Mülkiyeti (İştirak Halinde Mülkiyet)
Elbirliği mülkiyetinde (örneğin miras ortaklığı), paylar belirli değildir. Bu nedenle icra müdürlüğü, miras ortaklığının çözülmesi (örneğin terekenin paylaşımı) sonrasında borçluya düşen kısım üzerinden haciz uygulayabilir. Bu yönüyle elbirliği mülkiyetinde haciz, doğrudan değil, dolaylı şekilde mümkündür.
Örnek: Miras kalan bir taşınmazda dört mirasçıdan biri borçluysa, doğrudan borçluya ait payın satışı mümkün değildir. Bu kapsamda alacaklı taraf, öncelikle taşınmaz üzerindeki ortaklığın giderilmesini talep etmelidir. Alacaklı taraf, ortaklığın giderilmesi davası neticesinde borçlunun payına düşen paradan alacağını tahsil edebilecektir.
4.2. Sigorta Tazminatlarının Haczedilmezliği İlkesi
Sigorta tazminatları, genel olarak zarar görenin uğradığı kaybı telafi etmek veya sigortalının yaşamını güvence altına almak amacıyla ödenir. Bu nedenle, doğrudan kişinin yaşam hakkı ve geçim güvenliği ile bağlantılı olan sigorta ödemeleri, haczedilemezlik ilkesinin koruması altındadır.
Zorunlu Trafik Sigortası Tazminatları
Zorunlu trafik sigortasından doğan tazminatlar, kazada zarar görenin uğradığı bedensel ya da maddi zararın giderilmesine yöneliktir.
Yargıtay’a göre, bu tazminatlar zarar telafi edici nitelikte olduğundan, icra takibi kapsamında haczedilemez.
Amaç, mağdurun uğradığı zararın giderilmesi olup, bu ödeme borçlunun malvarlığında serbestçe tasarruf edebileceği bir kazanç değildir.
Hayat Sigortası Tazminatları
Hayat sigortaları, sigortalının ölümü halinde lehdarlarına, yaşaması halinde ise kendisine ödenir. Bu ödemeler, borçlunun veya ailesinin geçimini güvence altına almak amacını taşıdığı için İİK m.82 kapsamında haczedilemez.
Yargıtay kararlarına göre,
- Ölüm nedeniyle ödenen tazminatlar, mirasçılara destek kaybı tazminatı niteliğinde olduğundan hacze konu edilemez.
- Ancak, sigorta poliçesi yatırım veya tasarruf amaçlı düzenlenmişse, yani birikim hesabı niteliği taşıyorsa, bu durumda haczedilmezlik koruması sınırlı olabilir. Bu durumda poliçenin amacına göre değerlendirme yapılır.
Sonuç olarak; Hayat sigortası, kişisel güvence niteliği taşıdığı sürece haczedilemez; ancak yatırım aracı olarak kullanılıyorsa kısmen hacze konu olabilir.
Ferdi Kaza Sigortası Ödemeleri
Ferdi kaza sigortasından yapılan tazminatlar da, sigortalının bedensel zararını veya ölüm halinde yakınlarının geçimini karşılamayı hedefler. Bu ödemeler, zarar giderici nitelikte olduğu için haczedilemez. Özellikle iş kazası, yaralanma veya sakatlık durumlarında yapılan tazminatlar, borçlunun yaşam hakkıyla doğrudan bağlantılıdır.
Yargıtay 12. HD kararlarında, bu tür tazminatların “kişisel zararların telafisi amacı taşıdığı” belirtilmiş; alacaklı lehine haczin kamu düzenine aykırı olacağı vurgulanmıştır.
Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) Ödemeleri
Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) birikimleri, emeklilik döneminde gelir sağlamak amacıyla oluşturulan fonlardır. 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu’nun 17. maddesi, katılımcının sistemdeki birikimlerinin haczedilemeyeceğini hüküm altına alır.
Ancak burada da istisnalar vardır:
- Katılımcı, sistemden erken çıkış talebinde bulunmuşsa,
- veya birikimler nakde çevrilip serbest mevduata aktarılmışsa,
bu durumda haczedilmezlik koruması ortadan kalkar. Yani, BES fonu sistemde kaldığı sürece haczedilemez; ancak çekilen tutar artık tasarruf niteliği kazandığından hacze konu olabilir.
Sonuç ve Değerlendirme
Sigorta tazminatlarında haczedilmezlik değerlendirilirken, her zaman ödemelerin amacı dikkate alınmalıdır:
- Zarar giderici veya yaşam güvencesi niteliği taşıyan sigorta ödemeleri (örneğin ölüm, sakatlık, trafik tazminatı) haczedilemez,
- Tasarruf veya yatırım amacı taşıyan ödemeler (örneğin serbest mevduata aktarılan BES birikimi) haczedilebilir.
5. Haczedilmezlik Şikayeti Nedir? Nasıl ve Ne Zaman Yapılır?
Haczedilmezlik şikayeti, İİK m.16 uyarınca, icra memurunun kanuna aykırı biçimde haczettiği mal veya haklara karşı borçlu tarafından yapılan hukuki başvurudur. Borçlu, haczedilen malın İİK m.82 veya m.83 kapsamında haczedilemeyeceğini ileri sürerek, işlemin iptalini veya haczin kaldırılmasını talep edebilir.
Bu şikayet, icra mahkemesi nezdinde yapılır ve çoğunlukla dosya üzerinden incelenir. Mahkeme, haczedilen malın gerçekten haczedilemez nitelikte olup olmadığını değerlendirir; işlem hukuka aykırı bulunursa haczin kaldırılmasına ve malın borçluya iadesine karar verir.
5.1. Şikayet Süresi
İcra ve İflas Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca, haczedilmezlik şikayeti 7 gün içinde yapılmalıdır. Bu süre, borçlunun haciz işleminden haberdar olduğu tarihten itibaren başlar. Fiili haciz işleminin gerçekleştirildiği gün veya haciz tutanağının borçluya tebliğ edildiği sürenin başlangıcı olarak kabul edilir.
Sürenin kaçırılması hâlinde şikayet kural olarak reddedilir. Ancak Yargıtay, kamu düzenine aykırı haciz işlemleri bakımından bu 7 günlük sürenin sınırlayıcı olmadığını kabul etmektedir.
- Emekli maaşına rıza olmaksızın haciz konulması,
- Haline münasip evin haczi,
- Temel yaşam eşyalarının haczi
gibi durumlarda, borçlu her zaman şikayet yoluna başvurabilir. Bu tür durumlarda süre koşulu aranmaksızın, mahkeme her aşamada kamu düzenine aykırılığı re’sen dikkate alabilir.
5.2. Yetkili İcra Mahkemesi
Haczedilmezlik şikayeti, haciz işlemini yapan icra dairesinin bulunduğu yer icra mahkemesine yapılır.
Bu kural, İİK m.16’da açıkça düzenlenmiş olup, şikayet merciinin işlemi yapan dairenin bağlı olduğu mahkeme olduğunu belirtir.