İstinaf, yerel mahkeme tarafından verilen kararların hem hukuksal hem de maddi denetimi amacıyla başvurulan bir kanun yoludur. Ceza yargılamasının hedefi, maddi gerçeği ortaya çıkarmaktır. Ancak yargılama sürecinde hukuk kurallarının uygulanmasında ve hâkimin takdir yetkisinin kullanılmasında hata ve yanılgılar meydana gelebilir. Bu tür hataların düzeltilmesi ve maddi gerçeğin bulunabilmesi için, ilk derece mahkemelerinin kararları, kararı veren merci veya daha üst bir mahkeme tarafından denetlenmelidir. Verilen yargı kararlarının, daha yüksek bir yargı yeri veya mahkeme tarafından denetlenmesi, adil yargılama kapsamına dâhildir.
Ülkemizde, adli yargı davalarının aşırı uzun süreçlere yayılması, Yargıtay’ın artan iş yükü nedeniyle etkisiz hale gelmesi ve makul sürede yargılanma hakkının ihlal edilmesi gibi sorunlar nedeniyle, toplumda adalet duygusunun zedelenmesiyle başa çıkmak amacıyla 2005 yılında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile istinaf kanun yolu düzenlenmiştir.
Yazı İçeriği
- 1. İstinaf Nedir?
- 2. İstinaf Kanun Yoluna Başvurabilecek Kişiler Kimlerdir?
- 3. İstinaf Kanun Yoluna Başvurulabilecek Kararlar Nelerdir?
- 4. İstinaf Sebepleri Nelerdir?
- 5. İstinaf Başvuru Süresi Ne Kadardır?
- 6. İstinaf İncelemesinin Aşamaları
- 7. İstinaf İncelemesi Neticesinde Verilebilecek Kararlar Nelerdir?
- 8. Hükmün Bozulmasının Diğer Sanıklara Etkisi
- 9. İstinaf Başvurusunda Vazgeçilmesi ve Etkisi Nedir?
- 10. İstinaf Mahkemesi Kararlarına Karşı Kanun Yolu
1. İstinaf Nedir?
İstinaf, yerel mahkeme tarafından verilen hükümlerin hem hukuksal denetiminin hem de maddi denetiminin yapılması amacıyla başvurulan kanun yoludur. İstinaf, olağan kanun yollarından birisi olup yerel mahkeme kararlarının hem maddi hem hukuksal açıdan yeniden değerlendirildiği özellikle de elde edilebilecek yeni delil ve ispat araçları ile neredeyse yerel mahkemede gerçekleşen yargılamanın tümüyle tekrarı ile maddi gerçekliğe ulaşılmanın amaçlandığı kanun yoludur.
2. İstinaf Kanun Yoluna Başvurabilecek Kişiler Kimlerdir?
2.1 Sanık Tarafından İstinafa Başvuru
Sanık kanun yollarına bizzat kendisi başvurabileceği gibi müdafii (avukatı) aracılığıyla da başvurabilir. Kanun yollarına kural olarak yazılı başvuru ya da zabıt kâtibine beyanda bulunmak suretiyle başvurulabilir. Ancak sanık tutuklu ise ve istinaf başvurusunu davaya bakan mahkemeye iletilmek üzere tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürüne beyanda bulunmak suretiyle ya da istinaf talebini içeren bir dilekçe vermek suretiyle yapabilir. Ceza hukukunda kullanılan sanık kavramı ile ilgili detaylı bilgi almak için Şüpheli ve Sanık Ne Demektir? Başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
2.2 Müdafi (Avukat) Tarafından İstinafa Başvuru
Avukat, müdafiliğini veya vekilliğini üstlendiği kişilerin adına kanun yollarına başvuru yapabilir.
Avukat, müdafiliğini veya vekilliğini üstlendiği kişilerin haklarını koruma amacıyla özel bir yetkilendirmeye gerek olmadan kanun yollarına başvurabilir. İstinafa başvuru konusunda avukat ve sanığın farklı düşüncelere sahip olmaları durumunda, sanığın iradesine üstünlük tanınır.
2.3 Katılan Tarafından İstinafa Başvuru
Suçun mağduru olması veya suçtan zarar görmesi nedeniyle “katılan” (müdahil) sıfatını almış olanlar ve katılma isteği henüz karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılma sıfatını alabilecek durumda olanlar, istinaf kanun yolluna başvurabilirler.
2.4 Cumhuriyet Savcısı Tarafından İstinafa Başvuru
Cumhuriyet Savcıları, mahkemelerce verilen kararlara karşı kanun yollarına başvuruda bulunabilir. Cumhuriyet savcısının öncelikli amacı maddi gerçeği ortaya çıkarmak olup, bu doğrultuda sanık lehine ya da aleyhine olacak şekilde kanun yoluna başvurabilir.
Cumhuriyet savcısı tarafından sanık aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuşsa, istinaf mahkemesi kararı Cumhuriyet Savcısının talebinin aksine olacak şekilde sanık lehine kaldırabilir ya da sanık lehine yeni bir karar verebilir. Ancak, Cumhuriyet Savcısının kanun yoluna başvurusu sanık lehine ise, karar sanığın aleyhine değiştirilemez veya bozulamaz.
2.5 Yasal Temsilci ve Eş Tarafından İstinafa Başvuru
Sanığın yasal temsilcisi ve eşi, sanık hakkında verilmiş olan kanun yolu açık kararlara süresi içinde kendi başlarına başvurabilirler. Yasal temsilci ve eşin kanun yollarına başvurusuna sanığın başvurusuna uygulanan hükümler uygulanır.
3. İstinaf Kanun Yoluna Başvurulabilecek Kararlar Nelerdir?
3.1 Hangi Kararlar İstinaf Edilemez?
- Hapis cezasından çevrilen adlî para cezaları hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen üç bin Türk Lirasına kadar (dâhil) adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerine,
- Üst sınırı beş yüz günü geçmeyen adlî para cezasını gerektiren suçlardan beraat hükümlerine,
- Kanunlarda kesin olduğu yazılı bulunan hükümlere, karşı istinaf yoluna başvurulamaz.
3.2 Hangi Kararlar İstinaf Edilebilir?
Yukarıda sayılan haller dışında kalmak kaydıyla, genel kural olarak ilk derece mahkemelerinden verilen hükümlere karşı istinaf yoluna başvurulabilir.
Bir mahkeme kararı yukarıda sayılan istinaf edilemez kararlardan bile olsa, aynı hükümdeki güvenlik tedbirlerine ilişkin hükme karşı istinaf kanun yoluna başvurulabilir.
3.3 Resen İstinaf
Kural olarak kanun yollarında daha önce verilen kararların denetiminin sağlanması için başvuru gerekmekteyse de, Ceza Muhakemesi Kanunu uyarınca on beş yıl ve daha fazla hapis cezasına ilişkin hükümler bakımından re’sen istinaf öngörülmüş olup bu kararlar herhangi bir başvuru olmasa dahi Bölge Adliye Mahkemesi’nce kendiliğinden incelenir.
4. İstinaf Sebepleri Nelerdir?
Yerel mahkemeler tarafından verilen kararlardaki tüm maddi ve hukuki hatalar için istinaf kanun yoluna başvurulabilir. Ek olarak, Bölge Adliye Mahkemesi, tarafların istinaf taleplerinde belirtilmese bile, hükümde tespit ettiği tüm maddi ve hukuki hataları istinaf incelemesi sürecinde dikkate alır.
5. İstinaf Başvuru Süresi Ne Kadardır?
Kararın duruşmada yüze karşı açıklanmasından, yani tefhiminden itibaren yedi ( 7 ) gün içerisinde istinaf başvurusunda bulunulmalıdır.
Karar tarafların yokluğunda açıklanmışsa, yedi ( 7 ) günlük istinaf başvuru süresi, kararın tebliğ tarihinde başlar.
İstinaf talebi hükmü veren mahkemeye dilekçe verilmesi veya zabıt kâtibine bir beyanda bulunulması suretiyle yapılır. Sözlü beyan ile yapılması durumunda, istinaf beyanı tutanağa geçirilir ve tutanak hâkime onaylattırılır. Tutuklu sanıklar ise istinaf başvurusunu zabıt kâtibine veya tutuklu oldukları ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürüne beyanda bulunarak veya bir dilekçe sunarak gerçekleştirebilirler.
6. İstinaf İncelemesinin Aşamaları
6.1 Ön İnceleme Aşaması
Bu aşamada, Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili ceza dairesi, istinaf başvurusu yapılan kararı ve dava dosyasını inceleyerek, istinaf başvurusunun kabul edilip edilmeyeceği konusunda karar verir.
Ön inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun süresi içinde yapılmadığı, incelenmesi talep edilen kararın istinaf için uygun bir karar olmadığı veya istinaf başvurusunda bulunan tarafın istinaf hakkının bulunmadığı belirlendiğinde, istinaf başvurusunun reddedilmesine karar verilir.
Ön inceleme aşamasında verilen istinaf başvurusunun reddine dair kararlar itiraza tabidir.
6.2 Esastan İstinaf İncelemesi Aşaması
Ön inceleme aşamasında istinaf başvurusunun reddini gerektirecek herhangi bir neden tespit edilmezse, Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili ceza dairesi istinaf başvurusunu esastan incelemeye geçer. Bu aşamada Bölge Adliye Mahkemesi,
- Dosyayı ve sunulan delilleri inceledikten sonra istinaf talebinin esastan reddine karar verebilir.
- Kararı kaldırarak davanın ilk derece mahkemesine iadesi ve yeni bir karar verebilir.
- Dava dosyasını bizzat değerlendirmek suretiyle yeni bir karar da verebilir.
6.3 İstinaf İncelemesinde Duruşma
Ceza Muhakemeleri Kanunu hangi durumlarda istinaf incelmesinin duruşmalı olarak yapılacağını belirlemiştir. Bu kapsamda yer alan istinaf başvuruları için Bölge Adliye Mahkemesi’nin istinaf incelemesine bakan ceza dairesi, Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 175. maddesine uygun olarak bir duruşma tarihi belirler ve gerekli tebligatları gerçekleştirir. Duruşma açıldığında, aşağıda belirtilen istisnalar dışında Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun duruşma hazırlığı, duruşma ve karara ilişkin hükümleri uygulanır:
- Duruşma, bu Kanunun öngördüğü genel hükümlere göre başladıktan sonra görevlendirilen üyenin inceleme raporu anlatılır.
- İlk derece mahkemesinin gerekçeli hükmü anlatılır.
- İlk derece mahkemesinde dinlenilen tanıkların ifadelerini içeren tutanaklar ile keşif tutanakları ve bilirkişi raporu anlatılır
- Bölge Adliye Mahkemesi duruşma hazırlığı aşamasında toplanan delil ve belgeler, yapılmışsa keşif ve bilirkişi açıklamalarına ilişkin tutanak ve raporlar anlatılır.
- Bölge Adliye Mahkemesi duruşmasında dinlenilmeleri gerekli görülen tanık ve bilirkişiler çağrılır.
- Sanık, müdafii, katılan ve vekilinin davetiye tebliğ edilmesine rağmen duruşmaya gelmemesi hâlinde duruşmaya devam edilerek sanığın sorgu tutanakları anlatılmak suretiyle dava yokluklarında bitirilebilir. Ancak, suç yalnız veya birlikte adlî para cezasını veya müsadereyi gerektirmekte olduğu haller dışında; sanık hakkında verilecek ceza, ilk derece mahkemesinin verdiği cezadan daha ağır olacaksa, sanığın muhakkak dinlenilmesi gerekir.
7. İstinaf İncelemesi Neticesinde Verilebilecek Kararlar Nelerdir?
7.1 İstinaf Başvurusunun Esastan Reddi Kararı
İstinaf incelemesi neticesinde, ilk derece mahkemesinin kararında usule veya esasa yönünden herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı tespit edilirse, istinaf başvurusuna ilişkin talebin esastan reddine karar verilir.
7.2 Yerel Mahkeme Kararının Kaldırılması (Bozma) Kararı ve Dosyanın Geri Gönderilmesi
Bölge Adliye Mahkemesi, ilk derece mahkemesinin kararında aşağıda belirtilen unsurlarla ilgili bir hukuka aykırılık tespit ettiğinde, kararı kaldırarak dosyanın yeniden gözden geçirilmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verir.
- Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması.
- Hâkimlik görevini yapmaktan kanun gereğince yasaklanmış hâkimin hükme katılması.
- Geçerli şüphe nedeniyle hakkında ret istemi öne sürülmüş olup da bu istem kabul olunduğu hâlde hâkimin hükme katılması veya bu istemin kanuna aykırı olarak reddedilip hâkimin hükme katılması.
- Mahkemenin kanuna aykırı olarak davaya bakmaya kendini görevli veya yetkili görmesi.
- Cumhuriyet savcısı veya duruşmada kanunen mutlaka hazır bulunması gereken diğer kişilerin yokluğunda duruşma yapılması.
- Duruşmalı olarak verilen hükümde açıklık kuralının ihlâl edilmesi.
- Hükmün hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delile dayanması.
Yukarıda belirtilen durumların yanında, Bölge Adliye Mahkemesi, bir davada soruşturma veya kovuşturma koşullarının yerine getirilmediğini veya ön ödeme ve uzlaştırma usullerinin uygulanmadığını belirlerse kararı kaldırmak suretiyle, dosyayı yeniden incelenmesi ve hüküm verilmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verir.
7.3 Yerel Mahkeme Kararının Kaldırılarak Düzeltilmesi
Aşağıda yer alan hallerde Bölge Adliye Mahkemesi, yerel mahkemenin kararının düzeltilmesine ve istinaf başvurusunun esastan reddine karar verir
- Aşağıda yer alan ihlallerin varlığı hâlinde hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine,
- Olayın daha fazla aydınlanmasına gerek duyulmadan beraate veya davanın düşmesine ya da alt ve üst sınırı olmayan sabit bir cezaya hükmolunması gerekirse,
- Mahkemece sabit görülen suçun unsurları, niteliği ve cezası hükümde doğru gösterilmiş olduğu hâlde sadece kanunun madde numarası yanlış yazılmış ise.
- Hükümden sonra yürürlüğe giren kanun, suçun cezasını azaltmış ve mahkemece sanığa verilecek cezanın belirlenmesinde artırma sebebi kabul edilmemiş veya yeni bir kanun ile fiil suç olmaktan çıkarılmış ise birinci hâlde daha az bir cezanın hükmolunması ve ikinci hâlde hiç ceza hükmolunmaması gerekirse.
- Sanığın açıkça saptanmış olan doğum ve suç tarihlerine göre verilecek cezanın belirlenmesinde gerekli indirim yapılmamış veya yanlış indirim yapılmış ise.
- Cezada yapılacak artırma veya indirim sonucunda verilecek ceza süresi veya miktarının belirlenmesinde maddî hata yapılmış ise.
- Türk Ceza Kanununun 61 inci maddesindeki sıralamanın gözetilmemesi yüzünden eksik veya fazla ceza verilmiş ise.
- Harçlar Kanunu ile yargılama giderlerine ilişkin hükümlere ve Avukatlık Kanununa göre düzenlenen ücret tarifesine aykırılık mevcutsa.
- Cumhuriyet savcısının istinaf yoluna başvurma nedenine uygun olarak mahkumiyete konu suç için kanunda yazılı cezanın en alt derecesinin uygulanmasını uygun görmesi hâlinde, hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine,
- Başka bir araştırmaya ihtiyaç duyulmadan cezayı kaldıran veya cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsî sebeplere ya da şahsî cezasızlık sebeplerine bağlı olarak daha az ceza verilmesini veya ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesini gerektiren hâllerde, hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine,
- Olayın daha fazla araştırılmasına ihtiyaç duyulmadan davanın reddine karar verilmesi veya güvenlik tedbirlerine ilişkin hatalı kararın düzeltilmesi gereken hâllerde hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine, karar verir.
7.4 Yerel Mahkeme Kararının Kaldırılması ve Davanın Yeniden Görülmesi
Bölge Adliye Mahkemesi, yukarıda sıralanan durumlar dışında kalan hallerde, gerekli usuli işlemleri yerine getirerek davayı yeniden incelemeye karar verir.
8. Hükmün Bozulmasının Diğer Sanıklara Etkisi
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen bozma kararının sanık lehine olması durumunda, bu hükümler istinaf başvurusunda bulunmamış diğer sanıklar için de geçerli olabilir. Bu durumda, diğer sanıklar, sanki istinaf başvurusunda bulunmuş gibi, verilen kararın avantajlarından yararlanabilirler.
9. İstinaf Başvurusunda Vazgeçilmesi ve Etkisi Nedir?
Diğer kanun yollarında olduğu gibi istinaf kanun yolundan da feragat ve vazgeçme mümkündür. Ancak istinaftan feragat için kanunda bir süre sınırlaması söz konusudur. Karar verilinceye kadar istinaftan feragat edilmesi mümkündür.
Sanık müdafinin veya katılanın vekilinin istinaftan feragat edebilmesi için, bu konuda özel olarak yetkilendirildiği bir vekâletnameye sahip olması gerekmektedir.
10. İstinaf Mahkemesi Kararlarına Karşı Kanun Yolu
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen bazı kararlara karşı tekrardan kanun yoluna başvurularak Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın Yargıtay tarafından denetlenmesi sağlanabilir.
10.1 Direnme Yasağı
Genel kural olarak Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararlarına ve hükümlerine karşı direnme hakkı bulunmamaktadır.
10.2 İtiraz
Bölge Adliye Mahkemesi ceza dairelerinin kesin nitelikteki kararlarına karşı, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı, resen veya istem üzerine, kararın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde kararı veren daireye itiraz edebilir. Ancak, Cumhuriyet Başsavcılığı sanığın lehine bir itirazda bulunacaksa, itiraz yapmak için belirli bir süre sınırı bulunmamaktadır.
Sanık aleyhine itiraz edilebilmesi için kararı etkileyecek nitelikte esaslı bir hatanın bulunması zorunludur.
Bölge Adliye Mahkemesi ilgili dairesi, itirazı mümkün olan en kısa sürede inceler ve eğer itiraz yerindeyse, kararı düzeltebilir. Ancak, ilgili daire itiraz üzerine kararda değişiklik yapmamaya karar verirse, dosyayı Ceza Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderir. Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu tarafından verilen kararlar kesindir.
10.3 Temyiz
Temyiz, istinaf mahkemeleri ve kanunda sayılan istisnai durumlarda hâkim tarafından verilen kararların Yargıtay tarafından usul yönünden yeniden incelenmesini sağlayan kanun yoludur. Temyiz kanun yolunda çoğunlukla hukuksal hata denetimi yapılarak ilk derece ve istinaf yargılamalarında hukukî bir hata bulunup bulunmadığı incelenir.
Bölge Adliye Mahkemelerince verilen kararın kaldırılması (bozma) kararı dışında kalan ve kesin nitelikte olmayan kararlar temyiz edilebilir. Ayrıca, hükme esas teşkil eden veya başka bir kanun yoluna başvurma seçeneği olmayan mahkeme kararları da hükümle birlikte temyiz edilebilir.
Daha detaylı bilgi için internet sitemizde yer alan Ceza Davalarında Temyiz Kanun Yolu başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.