Özel belgede sahtecilik suçu 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 207. maddesinde “Kamu Güvenine Karşı Suçlar” başlığı altında düzenlenmiştir. Bir kimse özel bir belgeyi sahte olarak düzenlerse ve kullanırsa veya sahte olmayan gerçek bir özel belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştirip kullanırsa özel belgede sahtecilik suçu oluşur. Sahte bir özel belgeyi kendisi düzenlememiş olmasına rağmen sahte olduğunu bilerek kullanan kişi de özel belgede sahtecilik suçunu işlemiş gibi ceza tehdidi ile karşılaşır. Özel belgede sahtecilik suçunun cezası bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıdır. Sahte olmayan, gerçek bir özel belgenin bozulması, yok edilmesi ya da gizlenmesi halinde de 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile karşılaşılacaktır. Ancak özel belgede sahtecilik suçu sözleşme gibi bir hukuki ilişkiden kaynaklanan alacağın ispatı ya da gerçekte olan bir durumun belgelenmesi amacıyla işlenirse verilecek ceza yarı oranında indirilecektir. Bir başka suçun işlenmesi sırasında özel belgede sahtecilik suçunun da işlenmesi halinde her bir suç için ayrı ayrı cezaya hükmedilecektir.
Yazı İçeriği
1. Belge Kavramı ve Özel Belge
2. Özel Belgede Sahtecilik Suçu ve Cezası
2.1. Özel Bir Belgenin Sahte Olarak Düzenlenip Kullanılması
2.2. Gerçek Bir Özel Belgenin Başkalarını Aldatacak Şekilde Değiştirilip Kullanılması
2.3. Bir Özel Belgenin Sahte Olduğunu Bilerek Kullanılması
3. Özel Belgede Sahtecilik Suçunda Daha Az Cezayı Gerektiren Hal
4. Özel Belgeyi Bozmak, Yok Etmek Veya Gizlemek Suçu
5. Kamu Görevlisi Olmayan Sağlık Görevlilerinin Gerçeğe Aykırı Belge Düzenlemesi
6. Özel Belgede Sahtecilik Suçunda İçtima
7. Özel Belgede Sahtecilik Suçu Şikayete Tabi midir?
8. Özel Belgede Sahtecilik Suçunda Görevli Mahkeme ve Dava Zamanaşımı Süresi
Özel belgede sahtecilik suçu seçimlik hareketli bir suçtur. Kamu güvenine karşı işlenen suçlar başlığı altında düzenlenmiş olmasının bir gereği olarak şikayete bağlı bir suç değildir. Bu suç için kanunda ayrıca kamu görevlisi olma gibi fail bakımından özellik arz eden durumlar öngörülmemiştir.
1. Belge Kavramı ve Özel Belge
Belge, yazılı kağıt anlamına gelmektedir. Eski dilimizdeki “evrak” kelimesinin karşılığı olarak belge sözcüğü kullanılmaktadır.
Bir şeyin belge olabilmesi şu unsurları taşıması gereklidir:
- Belge, yazılı olmalıdır. Ayrıca bu yazıların okunabilir olması gereklidir. Yazılı olmayan bir şey, ispat kuvveti ne olursa olsun belge niteliği taşımaz. Örneğin bir video somut olayı kesin bir şekilde ispatlıyor olsa dahi yazılı olmadığı için belge olarak kabul edilemez.
- Belge, hukuki değere sahip olmalıdır. Bir belgeden söz edilebilmesi için belgede yer alan yazının içeriğinin hukuki bir kıymet taşıması, hukuki sonuç doğurmaya elverişli olması gereklidir.
- Belgeyi kimin düzenlediği belgeden anlaşılabilir olmalıdır. Ancak, bu kişilerin gerçekten mevcut kişiler olması gerekmez. Gerçek veya hayalî belli bir kişiye izafe edilemeyen yazılı kağıt, belge niteliği taşımaz. Kağıt üzerindeki yazının belli bir kişiye izafe edilebilmesi için, bu kişinin ad ve soyadının kağıda eksiksiz bir şekilde yazılması ve kağıdın bu kişi tarafından imzalanmış olması şart değildir.
Kamu görevlisinin görevinin gereği düzenlediği belgeler resmi belgedir. Ancak bu belgenin resmi belge olarak kabul edilebilmesi için usulüne ve mevzuata uygun düzenlenmiş olması gereklidir. Kamu görevlisinin usulüne ve mevzuata uygun olarak düzenlediği belgeler dışında kalan tüm belgeler özel belge olarak kabul edilir. Örneğin fatura, satış sözleşmesi, sınav cevap kağıdı, tediye fişi, ibraname yargı kararlarına konu olmuş bazı özel belgelerdir.
Kamu görevlisi tarafından düzenlenme zorunluluğu olmayan ve özel kişiler tarafından düzenlenen emre veya hamile yazılı kambiyo senedi, emtiayı temsil eden nitelikteki belge, hisse senedi, tahvil veya vasiyetname özel belgede sahtecilik suçunun konusunu oluşturursa, resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin hükümler uygulanır. Yani bu belgeler özel belge olmasına rağmen TCK bakımından resmi belge hükmünde kabul edilmiştir.
Özel belgede sahtecilik suçunun konusunu oluşturacak özel belgenin hukuki sonuç doğurabilecek nitelikte bir belge olması gereklidir. Dolayısıyla bu belge okunabilir ve anlaşılabilir olmalıdır.
2. Özel Belgede Sahtecilik Suçu ve Cezası
Özel belgede sahtecilik suçu Türk Ceza Kanunu’nun 207. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre bu suç 3 farklı hareketle işlenebilir.
2.1. Özel Bir Belgenin Sahte Olarak Düzenlenip Kullanılması
TCK’ya göre bir özel belgeyi sahte olarak düzenleyen ve bu sahte belgeyi kullanan kişi 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Özel belgenin sahte olarak düzenlenmiş olmasından aslında mevcut olmayan bir belgenin sanki mevcutmuş gibi meydana getirilmesi durumu anlaşılmalıdır.
Bu seçimlik hareketin yapılması suretiyle suçun oluşabilmesi için bir özel belgenin sahte olarak düzenlenmesi yeterli değildir. Sahte olarak düzenlenmiş bu belgenin ayrıca kullanılması gereklidir. Yani bir kişi özel bir belgeyi, örneğin bir faturayı sahte olarak düzenlemiş ancak bu faturayı hiçbir yerde kullanmamışsa suç oluşmayacaktır. Kişinin özel belgede sahtecilik suçundan cezalandırılabilmesi için ayrıca bu faturayı hukuki etki doğurabilecek şekilde kullanması gereklidir. Bu niteliğiyle özel belgede sahtecilik suçu çok hareketli bir suç olarak karşımıza çıkmaktadır.
2.2. Gerçek Bir Özel Belgenin Başkalarını Aldatacak Şekilde Değiştirilip Kullanılması
TCK’ya göre sahte olmayan bir özel belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştirip sahte bir belge haline getiren ve bu belgeyi kullanan kişi 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Bu seçimlik hareketin yapılması suretiyle suçun işlenmesi için aslında gerçekten var olan bir özel belge gereklidir. Bu özel belge üzerinde bazı kısımları silmek veya eklemeler yapmak suretiyle bir takım değişiklikler yapılmaktadır. Bu yapılan değişikliklerin aldatıcılık etkisi bulunması gereklidir. Eğer yapılan değişikliklerin bir aldatıcılık etkisi yoksa bu durumda özel belgede sahtecilik suçu oluşmayacaktır. Yani bu belgenin doğuracağı hukuki sonucun yapılan değişiklikler ile farklılaşması gereklidir.
Gerçek bir özel belgeyi düzenleyen kişi daha sonradan bu belgede silmeler veya ilaveler yaparak bu belgeyi sahte hale getirebileceği gibi belgeyi düzenleyen kişi dışında başka kişiler de bu gerçek belgeyi sahte hale getirip bu suçun faili olabilir. Gerçek bir özel belgenin değiştirilmesi bu suçun oluşması için yeterli değildir. Suçun oluşması için değiştirilen bu özel belgenin ayrıca kullanılması da gereklidir.
2.3. Bir Özel Belgenin Sahte Olduğunu Bilerek Kullanılması
TCK’ya göre sahte bir özel belgeyi sahte olduğunu bilmesine rağmen kullanan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Bir kimse özel bir belgeyi kendisi sahte olarak düzenlememiş olsa bile başkasının sahte olarak düzenlediği bir belgeyi sahtelik niteliğini bile bile kullanırsa özel belgede sahtecilik suçundan cezalandırılacaktır. Yani suçun bu şeklinin oluşabilmesi için belgenin sahte olarak düzenlenmesine iştirak edilmemiş, başkaları tarafından sahte olarak düzenlenmiş belgenin kullanılmış olması gereklidir. Eğer sahte belgenin düzenlenmesine iştirak edilmişse suçun diğer bir seçimlik hareketi olan “özel belgenin sahte olarak düzenlenip kullanılması” hali söz konusu olacaktır.
3. Özel Belgede Sahtecilik Suçunda Daha Az Cezayı Gerektiren Hal
TCK m.211’e göre özel belgede sahtecilik suçu bir hukuki ilişkiye dayanan alacağın ispatı veya gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla işlenirse, verilecek ceza, yarı oranda indirilir.
Özel belgede sahtecilik suçunu işleyen fail, bu suçu işlerken bir hukuki ilişkiye dayanan alacağını ispatlamak için veya gerçek olan bir durumun kanıtlanması için bu suçu işlemişse özel belgede sahtecilik suçunun temel halinden daha az miktarda ceza tehdidi ile karşı karşıya olacaktır. Kanun koyucu, bu amaçla işlenmiş olan özel belgede sahtecilik suçunun haksızlık içeriğini, suçun temel halinin işleniş şeklinin haksızlık içeriğinden daha az kabul etmiştir. Zira burada suçun faili hakkı olanı elde etmeye çalışmakta veya gerçekten var olan bir durumu ispatlamaya çalışmaktadır.
Örneğin yazılı olmayan bir iş sözleşmesi ile bir işverenin emri altında çalışan işçi, alacağını ispatlamak amacıyla gerçek olmayan bir iş sözleşmesi düzenleyerek bu belge gerçekmiş gibi kullanmış olsun. Bu durumda özel belgede sahtecilik suçunun daha az cezayı gerektiren nitelikli hali oluşacaktır.
Bir Yargıtay kararı ile örnek verecek olursak:
“…Sanıkların mağdur Ö….’a ait birçok tarım arazisini onun rızası ile fiilen kullandıkları, mağdur Ö….’ın arazilerin kullanımı konusunda önceden rızası olduğunu ancak kimseyle kira sözleşmesi yapmadığını ve bu yönde izin vermediğini beyan etmesi karşısında, sanıkların gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla sahte kira sözleşmesi düzenlemeleri ve kullanmaları nedeniyle eylemin TCK’nın 211. maddesi kapsamında kaldığı …”
4. Özel Belgeyi Bozmak, Yok Etmek veya Gizlemek Suçu
Özel belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçu TCK m.208’de ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Bu maddeye göre gerçek bir özel belgeyi bozan, yok eden veya gizleyen kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Bu suçun işlenebilmesi için ilk aşamada, hukuken hüküm doğurabilecek nitelikte, sahte olmayan gerçek bir belgenin var olması gereklidir. Sahte bir özel belgenin bozulması, yok edilmesi veya gizlenmesi bu suçu oluşturmaz.
Bu suç, aynı özel belgede sahtecilik suçu gibi seçimlik hareketli bir suçtur. Fail, özel belgeyi bozabilir(örneğin okunamayacak şekilde karalanması) , yok edebilir (örneğin yakılması) veya gizleyebilir. (örneğin varlığı sabit olan özel belgenin mahkemeden istenmesine rağmen mahkemeye ibraz edilmemesi)
Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nin 23.09.2021 tarihli, 2021/12174 Esas, 2021/7178 Karar sayılı ilamı:
“Bir kamu görevlisinin göreviyle ilgili olarak düzenlediği bir elektronik belgenin sahte olarak düzenlenmesi, değiştirilmesi ya da kullanılması durumunda TCK m. 204’te düzenlenen “resmi belgede sahtecilik” suçu, bu nitelikte bir elektronik belgenin bozulması, yok edilmesi ya da gizlenmesi (örneğin kriptolanarak kilitlenmesi) durumunda TCK m. 205’te yer alan “resmî belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek” suçu oluşacaktır. …”
5. Kamu Görevlisi Olmayan Sağlık Görevlilerinin Gerçeğe Aykırı Belge Düzenlemesi
TCK m.210/2’ye göre gerçeğe aykırı belge düzenleyen tabip, diş tabibi, eczacı, ebe, hemşire veya diğer sağlık mesleği mensubu, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Düzenlenen belgenin kişiye haksız bir menfaat sağlaması ya da kamunun veya kişilerin zararına bir sonuç doğurucu nitelik taşıması halinde, resmi belgede sahtecilik hükümlerine göre cezaya hükmolunur.
Kamu görevlisi olmayan sağlık görevlilerinin düzenlediği belgeler de özel belge hükmündedir. Örneğin kamu görevlisi olmayan bir tabipin okula gitmek istemeyen öğrenci için hazırladığı sahte rapor özel belge hükmündedir. Bu durumda tabip 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Öğrenci, bu belgeyi kullanarak haksız bir menfaat sağlarsa veya kamunun ya da kişilerin zararına sonuç doğurucu nitelikte kullanırsa bu durumda tabip, resmi belgede sahtecilik suçunun cezasıyla karşı karşıya kalacaktır. Bu sahte raporu bile isteye kullanan öğrenci ise özel belgede sahtecilik suçundan cezalandırılacaktır.
6. Özel Belgede Sahtecilik Suçunda İçtima
TCK m.212’ye göre özel bir belge başka bir suçun işlenmesi sırasında kullanılırsa bu işlenen suç ile özel belgede sahtecilik suçundan ayrı ayrı cezaya hükmolunur.
Örneğin dolandırıcılık suçunun işlenmesi sırasında fail özel bir belgeyi sahte olarak düzenleyip kullanmışsa dolandırıcılık suçu ve özel belgede sahtecilik suçundan ayrı ayrı cezalandırılır.
Yargıtay 23. Ceza Dairesi’nin 2015/3415 Esas, 2015/6293 Karar sayılı ilamı:
“…Sanığın, Kumluca ilçesindeki bazı narenciye bahçelerinin mahsulünü bahçe sahiplerinden satın almış gibi sahte satış sözleşmeleri düzenlediği ve bu sözleşmelerle bahçelerdeki mahsulde tasarruf yetkisi varmış gibi katılanın iradesini fesada uğratarak bahçelerdeki mahsulleri satıp haksız menfaat temin ettiği anlaşıldığından özel belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarının oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. …”
7. Özel Belgede Sahtecilik Suçu Şikayete Tabi Midir?
Özel belgede sahtecilik suçu için soruşturma ve kovuşturma yapılması şikayete bağlı değildir. Dolayısıyla bu suçun mağdurunun yetkili mercilere şikayet bildirimi yapmasına gerek yoktur. Suçun mağduru, suçtan zarar gören veya herhangi bir üçüncü kişi tarafından yetkili mercilere yapılan ihbar, savcılığın harekete geçmesi için yeterli olacaktır. Bunun dışında yetkili mercilerin bu suçunun varlığını herhangi bir şekilde öğrenmesi ile de maddi gerçeğe ulaşmak için savcılık harekete geçecektir. Özel belgede sahtecilik suçu uzlaşma kapsamında da değildir.
Şikayet hakkı ile ilgili daha fazla bilgi için ‘’Şikayet Hakkı ve Şikayetten Vazgeçmenin Sonuçları’’ başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
8. Özel Belgede Sahtecilik Suçunda Görevli Mahkeme ve Dava Zamanaşımı Süresi
Özel belgede sahtecilik suçu için kamu davası açılması hususunda görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise suçun işlendiği yer mahkemesidir.
Özel belgede sahtecilik suçu için 8 yıllık bir dava zamanaşımı süresi öngörülmüş olup, 8 yıl içinde soruşturma ve kovuşturma sürecinin savcılık tarafından gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla ilgililerin her zaman ilgili mercilere ihbar yoluyla bu suçun işlendiğini bildirme hakkına sahip olsalar da bu hakkı suçun işlenmesinden itibaren 8 yıl içinde kullanmaları gerekmektedir.