Aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesi, bir kişinin eşinin ölümü durumunda, ölen eşin adına kayıtlı olan ve eşlerin birlikte yaşadıkları konutun, hayatta kalan eşin kullanımına tahsisi veya mülkiyetine geçirilmesi işlemidir. Bu uygulama, özellikle ölen eşin mirasçılarından bağımsız olarak, hayatta kalan eşin barınma ve konut ihtiyacının sağlanması için yapılmaktadır. Bu şekilde, sağ kalan eş, eşinin vefatından sonra da konutu kullanmaya ve varsa mülkiyet hakkını devralmaya devam edebilir. Aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesi, hayatta kalan eşin yaşam standardını koruma açısından önemli bir hukuki düzenlemedir.
Sağ kalan eşin aile konutunun kendisine özgülenmesi (tahsis edilmesi) talebi iki farklı hukuki gerekçeye dayalı olarak yapılabilir.
Birincisi Medeni Kanunumuzun 240. Maddesinde düzenlenen edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklı alacağa mahsuben aile konutunun sağ kala eşe tahsis talebidir.
İkincisi ise Medeni Kanunumuzun 652. Maddesinde düzenlenen miras payı alacağına mahsuben aile konutunun sağ kala eşe tahsis talebidir.
Yazı İçeriği
- 1. Aile Konutu Nedir?
- 2. Aile Konutunun Miras Payı Nedeniyle Sağ Kalan Eşe Özgülenmesi
- 3. Aile Konutunun Katılma Alacağı Nedeniyle Sağ Kalan Eşe Özgülenmesi
- 4. Aile Konutu ve Ev Eşyasının Sağ Kalan Eşe Özgülenmesinin Koşulları
- 4.1. Sağ Kalan Eşin Özgüleme Talebinde Bulunması
- 4.2. Eşler Arasındaki Evlilik Birliğinin Ölümle Sona Ermiş Olması
- 4.3. Sağ Kalan Eşin Miras Hakkına Sahip Olması
- 4.4. Aile Konutu Tereke Malları Arasında Bulunmalıdır
- 4.5. Aile Konutunun Değerinin Miras Payı ya da Katılma Alacağından Fazla Olması Halinde Değer Farkının Sağ Kalan Eş Tarafından Ödenmesi
- 4.6. Miras Bırakan Tarafından Aile Konutuna İlişkin Ölüme Bağlı Tasarrufta Bulunulmaması
- 4.7. Haklı Sebebin Varlığı
- 5. Aile Konutunun Sağ Kalan Eşe Özgülenmesi Nasıl Gerçekleşir?
- 6. Aile Konutunun Sağ Kalan Eşe Özgülenme Talebinde Süre
- 7. Aile Konutunun Sağ Kalan Eşe Özgülenmesi Talebinde Görevli ve Yetkili Mahkeme
Evlilik sırasında edinilen aile konutu, eşlerin ortak mülkiyetine girer. Ancak, bir eşin ölümü durumunda, ölen eşin mirasçıları veya diğer aile üyeleri, aile konutunun sahipliği konusunda hak iddia edebilirler. Bu durum, sağ kalan eşin maddi ve duygusal açıdan zor durumda kalmasına neden olabilir. Aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesi, bu gibi durumları önlemek ve hayatta kalan eşin konutunu güvence altına almak amacıyla düzenlenmiştir. Medeni Kanunumuzda yer alan düzenlemeler, durumu ele alır ve evlilik birliği süresince edinilen aile konutunu, ölen eşin mirasçılarından korumayı amaçlar.
1. Aile Konutu Nedir?
Aile konutu, evlilik birliği içindeki çiftin ve aile bireylerinin ortak olarak kullandığı ve barındığı konutu ifade eder. Bu konut, evli çiftin veya aile üyelerinin birlikte yaşadığı ve genellikle aile yaşantısının merkezi olan yerdir.
Evlilik sırasında edinilmiş taşınmaz aile konutu olabileceği gibi, evlilik öncesi edinilmiş ve sadece eşlerden birine ait bir taşınmazda aile birliğinin ortak yaşam alanı olarak kullanıldığında aile konutu olarak kabul edilmektedir.
Hukuki açıdan, aile konutunun statüsü, evlilik birliği süresince edinilmiş olan diğer mal varlıklardan farklı bir yapıya sahiptir. Aile konutu, çiftlerin veya aile üyelerinin ortak değeri olarak kabul edildiğinden yasal düzenlemelerle koruma altına alınmıştır.
Özellikle evlilik birliğinin sona erdiği durumlarda, yani boşanma veya ölüm gibi durumlarda, aile konutu önemli bir hukuki konu haline gelir. Medeni kanunumuzda, aile konutunun korunması ve diğer eş veya aile üyeleriyle paylaşılacağı koşullara dair ayrıntılı yasal düzenlemeler bulunmaktadır.
Miras hukukunda oldukça geniş bir uygulama alanı olan aile konutu konusu Aile Konutu Nedir? Aile Konutu Şerhi Nasıl Konulur? başlıklı yazımızı teferruatlı bir şekilde incelenmiştir.
2. Aile Konutunun Miras Payı Nedeniyle Sağ Kalan Eşe Özgülenmesi
Türk Medeni Kanunun Üçüncü Kitabı Miras Hukukuna ilişkin hükümleri düzenlemektedir. Bu kitabın üçüncü bölümü ise mirasın paylaşılması başlığını taşımaktadır. Bu bölümde yer alan TMK 652. maddesi uyarınca, sağ kalan eş, aile konutu ve ev eşyası üzerinde kendisine, miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını talep edebilir. Yani hayatta kalan eş, miras payı olarak evin ve evdeki eşyaların kendine bırakılmasını isteyebilmektedir. Madde metni konuyu son derece ayrıntılı ve açık bir şekilde düzenlemiştir.
D. Aile konutu ve ev eşyasının sağ kalan eşe özgülenmesi
Madde 652-
Eşlerden birinin ölümü hâlinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir.
Haklı sebeplerin varlığı hâlinde, sağ kalan eşin veya mirasbırakanın diğer yasal mirasçılarından birinin istemi üzerine, mülkiyet yerine intifa veya oturma hakkı tanınmasına da karar verilebilir.
Mirasbırakanın bir meslek veya sanat icra ettiği ve altsoyundan birinin aynı meslek ve sanatı icra etmesi için gerekli olan bölümlerde, sağ kalan eş bu hakları kullanamaz. Tarımsal taşınmazlara ilişkin miras hukuku hükümleri saklıdır.
3. Aile Konutunun Katılma Alacağı Nedeniyle Sağ Kalan Eşe Özgülenmesi
Türk Medeni Kanunun İkinci Kitabı Aile Hukukuna ilişkin hükümleri düzenlemektedir. Bu kitabın dördüncü bölümü ise eşler arasındaki mal rejimi başlığını taşımaktadır. Bu bölümün ikinci ayırımı ise edinilmiş mallara katılma rejimini düzenlemektedir. Bu bölümde yer alan TMK 240. Maddesi uyarınca sağ kalan eş katılma alacağına mahsuben yetmez ise bedel ödemek suretiyle aile konutunun intifa, oturma ve mülkiyet hakkını talep edebilmektedir. Bu maddede son derece açık ve ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir.
2. Aile konutu ve ev eşyası
Madde 240-
Sağ kalan eş, eski yaşantısını devam ettirebilmesi için, ölen eşine ait olup birlikte yaşadıkları konut üzerinde kendisine katılma alacağına mahsup edilmek, yetmez ise bedel eklenmek suretiyle intifa veya oturma hakkı tanınmasını isteyebilir; mal rejimi sözleşmesiyle kabul edilen başka düzenlemeler saklıdır.
Sağ kalan eş, aynı koşullar altında ev eşyası üzerinde kendisine mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir.
Haklı sebeplerin varlığı hâlinde, sağ kalan eşin veya ölen eşin yasal mirasçılarının istemiyle intifa veya oturma hakkı yerine, konut üzerinde mülkiyet hakkı tanınabilir.
Sağ kalan eş, mirasbırakanın bir meslek veya sanat icra ettiği ve altsoyundan birinin aynı meslek veya sanatı icra etmesi için gerekli olan bölümlerde bu hakları kullanamaz. Tarımsal taşınmazlara ilişkin miras hukuku hükümleri saklıdır.
4. Aile Konutu ve Ev Eşyasının Sağ Kalan Eşe Özgülenmesinin Koşulları
Sağ kalan eşin katılma alacağı ve miras payına mahsuben, aile konutu ve ev eşyası üzerinde mülkiyet hakkı talep edebilmesi için gereken koşullar, Medeni Kanunumuzda belirtilmiştir ve bu şartlar aşağıda açıklanmaktadır.
4.1. Sağ Kalan Eşin Özgüleme Talebinde Bulunması
Türk Medeni Kanunu’nun 652. maddesi uyarınca, sağ kalan eş, aile konutu ve ev eşyası üzerinde kendisine, miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını talep edebilir. Yani hayatta kalan eş, miras payı olarak evin ve evdeki eşyaların kendine bırakılmasını isteyebilmektedir.
Bu bağlamda, aile konutunun ve ev eşyasının sağ kalan eşe özgülenmesi kendiliğinden gerçekleşmez, sağ kalan eşin bu yönde bir istemde bulunması gerekmektedir. Kural olarak, aile konutu ve ev eşyasının özgülenmesi talebi, miras ortaklığına yönlendirilir.
Ayrıca, talebin şu kişilere karşı ileri sürülebilmesi de mümkündür:
- Vasiyeti yerine getirme görevlisi,
- Atanmış temsilci,
- Terekeyi resmen yönetmekle görevlendirilmiş tereke temsilcisi
Ayrıca, terekenin miras bırakanın borçlarını ödemeye yetmemesi durumunda da, tereke Sulh Mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceğinden özgüleme istemi yine Sulh Hukuk Hâkimine yöneltilecektir.
4.2. Eşler Arasındaki Evlilik Birliğinin Ölümle Sona Ermiş Olması
Sağ kalan eşin aile konutu ve ev eşyalarına ilişkin olarak talepte bulunabilmesi için evlilik birliğinin ölümle sona ermiş olması gerekmektedir. Evliliğin ölüm dışındaki başka bir nedenle sona ermiş olması durumunda, bahse konu madde hükmü uygulama alanı bulamayacaktır. Örneğin, evlilik birliğinin boşanma kararı ile sona ermiş olması halinde, eşlerden herhangi birinin bu talepte bulunması mümkün değildir.
Ancak ölüm hali kesin olmasa da, ölüme benzer hukuki sonuçlar doğuran gaiplik ve ölüm karinesi gibi durumlar söz konusu ise bu madde hükmü uygulanabilecektir.
4.3. Sağ Kalan Eşin Miras Hakkına Sahip Olması
Türk Medeni Kanunu konuya ilişkin olarak “… eşin miras hakkına mahsuben…” ifadesini kullanmıştır. Bu ifadeden de anlaşıldığı üzere, aile konutu ve ev eşyasının sağ kalan eşe özgülenebilmesi için eşin mirasçı sıfatını haiz olması gerekmektedir. Bu nedenle, eşin mirastan yoksunluk, mirasçılıktan çıkarma, mirasın reddi, mirastan feragat gibi sebeplerle mirasçılık sıfatını kaybetmemiş olması gerekir.
Miras hukukunda, mirasçı olmaya engel olan durumlar, “Mirastan Feragat”, “Mirasçılıktan Çıkarma” ve “Mirasın Reddi” başlıklı yazılarımızda detaylı bir şekilde incelenmiştir.
4.4. Aile Konutu Tereke Malları Arasında Bulunmalıdır
Sağ kalan eşin, aile konutu ve ev eşyalarına ilişkin olarak özgülenme talebinde bulunabilmesi için, mirasbırakanın bahse konu mal varlıkları üzerinde mülkiyet hakkı sahibi olması gerekir. Mirasbırakanın terekesinde yer almayan aile konutu veya ev eşyalarına ilişkin olarak özgülenme talebinde bulunulamaz. Miras bırakan özgülenme talebine konu malvarlıkları üzerinde tek başına malik olabileceği gibi, sağ eş ile birlikte de malik olabilir. Yani, aile konutu ve ev eşyası üzerinde eşler paydaş olarak veya elbirliği ile mülkiyet hakkına sahip olabilirler.
Eşlerin paylı mülkiyet veya el birliğiyle mülkiyet hakkı sahibi oldukları durumda da, sağ kalan eşin Türk Medeni Kanunu madde 240 ve madde 652 uyarınca özgüleme talebinde bulunabilir.
4.5. Aile Konutunun Değerinin Miras Payı ya da Katılma Alacağından Fazla Olması Halinde Değer Farkının Sağ Kalan Eş Tarafından Ödenmesi
Aile konutunun değerinin miras payı veya katılma alacağından fazla olması halinde aradaki değer farkı özgüleme talebinde bulunan sağ kalan eş tarafından ödenmelidir.
Bu durum, özellikle aile konutunun değerinin mirasçıların payını aşması durumunda ortaya çıkabilir. Sağ kalan eşin, aile konutunun değerindeki bu farkı ödeyerek diğer mirasçıların haklarını koruması amaçlanır.
4.6. Miras Bırakan Tarafından Aile Konutuna İlişkin Ölüme Bağlı Tasarrufta Bulunulmaması
Türk Medeni Kanunu, aile konutunun ölüme bağlı tasarruflara konu edilemeyeceğine dair herhangi bir hüküm içermemektedir. Dolayısıyla, aile konutuna ilişkin olarak da Türk Medeni Kanunu madde 647/1 uyarınca ölüme bağlı bir tasarrufta bulunulabilir.
Miras bırakanın aile konutuna ilişkin olarak ölüme bağlı tasarrufta bulunmuş olması durumunda sağ kalan eş özgülenme talebinde bulunamayacaktır. Çünkü ölüme bağlı tasarruflar, miras bırakanın vefatından sonra gerçekleşecek olaylara bağlı olarak tasarrufta bulunmasını sağlar. Bu tür bir tasarruf, aile konutunun paylaşımını dolaylı yoldan etkileyebilir ve sağ kalan eşin özgüleme talebinin önüne geçebilir. Dolayısıyla, miras bırakanın aile konutuna ilişkin ölüme bağlı bir tasarrufta bulunmuş olması, sağ kalan eşin özgülenme talebinin engellenmesine neden olacaktır.
4.7. Haklı Sebebin Varlığı
Türk Medeni Kanunun konuya ilişkin düzenlemeler içeren her iki maddesi de aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesi için haklı sebebin varlığı şartını aramaktadır.
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 10.02.2020 tarihinde verdiği 2016/13748 E. 2020/ 1526 K. Sayılı kararında haklı sebepleri değerlendirmiş olup, bu karar ışığında haklı sebeplerin neler olduğu aşağıda açıklanmıştır.
Haklı sebeplerin neler olduğu her somut olayda hakim tarafından değerlendirilecektir.
- Aile konutunun değeri,
- Ölen eş ile sağ kalan eşin mirasçılarının aynı olup olmadığı,
- Sağ kalan eşin yaşı,
- Mali gücünün konutun ve ev eşyasının değerini karşılayıp karşılamayacağı,
- Adına kayıtlı taşınmaz olup olmadığı,
- Sağ kalan eşin altsoyunun olup olmadığı,
Haklı sebebin tayininde hakim tarafından değerlendirilmesi gereken hallerdir.
5. Aile Konutunun Sağ Kalan Eşe Özgülenmesi Nasıl Gerçekleşir?
Daha önce de ifade edildiği gibi, sağ kalan eş katılma alacağı ve/veya miras payına mahsuben aile konutu ve ev eşyasının kendisine özgülenmesini (tahsis edilmesini) isteyebilir.
Aile konutu ve ev eşyası, sağ kalan eşin miras hakkına mahsup edilerek özgülenebileceği için, eşin miras payında bir artış olmaz. Hatta, özgüleme konusu ayni hakların değeri, sağ kalan eşin miras payını aşarsa, diğer mirasçılara bir denkleştirme bedelinin ödenmesi gerekebilir.
Sağ kalan eşin aile konutu ve ev eşyası üzerinde özgüleme talebi, diğer mirasçıların da muvafakat göstermesi halinde, bu durum yazılı bir miras taksim (paylaşma) sözleşmesine bağlanmalıdır.
Ancak, özgüleme talebine mirasçılardan biri ya da birkaçının itiraz etmesi durumunda, sağ kalan eş paylaşma davası açarak özgüleme talebini ileri sürebilir.
Konu ile ilgili daha detaylı bilgi için Sağ Kalan Eşin Mirasçılığı başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
6. Aile Konutunun Sağ Kalan Eşe Özgülenme Talebinde Süre
Kanunda sağ kalan eşin aile konutuna ilişkin özgüleme talebi için herhangi bir süre öngörülmemiştir. Dolayısıyla, sağ kalan eş, eşinin ölümü üzerine mirasın açılmasından terekenin tasfiyesinin tamamlanmasına kadar geçecek süre içerisinde bu talepte bulunabilir.
Ancak, aile konutunun veya ev eşyalarının sağ kalan eşin bilgisi ve onayı dahilinde tasfiye edilmesi veya devredilmesi durumunda, bu hak artık kullanılamaz. Yani, eşin ölümü sonrasında, aile konutu veya ev eşyaları sağ kalan eşin bilgisi ve onayıyla başka birine devredilirse veya tasfiye edilirse, sağ kalan eş artık bu özgüleme hakkını kullanamaz.
7. Aile Konutunun Sağ Kalan Eşe Özgülenmesi Talebinde Görevli ve Yetkili Mahkeme
Görevli Mahkeme:
Aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesinde görevli mahkeme, Sulh Hukuk Mahkemesidir. Yargıtay’da bu tür davalara ilişkin olarak Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu kabul etmektedir.
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 26.05.2021 tarih ve 2019/3590 E., 2021/3537 K. Sayılı kararı
“…..Somut olayda; davanın Türk Medeni Kanunu 652. maddesinde yazılı aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesine ilişkin olması, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 4/1-b maddesi gereğince davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesine ait olduğu gözetilmeden görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulmasına karar verilmiştir….”
Yetkili Mahkeme:
Aile konutu ve ev eşyasının sağ kalan eşe özgülenmesi davalarında yetkili mahkeme, miras bırakanın son yerleşim yeri mahkemesidir.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 28.12.2016 tarih ve 2015/9724 E., 2016/17525 K. Sayılı kararı
“….Somut olayda; mahkemece davanın TMK’nun 255.maddesi uyarınca tapu iptal-tescil davası olduğu, gayrimenkulün aynına ilişkin olduğu, taşınmazın bulunduğu yer olan İstanbul Anadolu Mahkemesi’nin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmişse de, bu karara katılma olanağı bulunmamaktadır. Az yukarıda açıklanan kanun maddesi uyarınca TMK’nun 240.maddesine dayalı ölüme bağlı mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan aile konutunun özgülenmesi, olmadığı takdirde katkı payı alacağı isteğine ilişkin davada, ölenin son yerleşim yeri mahkemesi yetkili olup, mahkemece ölenin son yerleşim yeri tespit edilerek karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır….”
Eşimle ev almak istiyoruz
Eşimin ilk evliliğinden 2 çocuğu var.
Eğer eşime bir şey olursa ortak aldığımız ev sağ kalan eşe mi kalır? Yoksa satılıp Paylaştırılır mı?
Merhaba,
Benim babam 1987 senesinde arsa aldı. O zamanlar tapu yoktu, daha yeni tapular çıkmaya başladı.
Benim sorum babam o arsaya 1989 ev yaptı mahallede su alt yapısı olmadığı için 1994 senesinde su aboneliği annesinin üstüne yapmış.
Babaannem de babam da vefat etiği için babaannemin çocukaları annemi evden çıkartıyorlar.
Su aboneliği babanemin üstüne ise ev babanemin mi oluyor? Ne yapmamız lazım?
Dava açsak kazanabilir miyiz?
İkinci evlilik sonrası edinilen taşınmaz kendi adına olan bayanın üvey çocuklarla pay oranı nedir? Başka oturacak evi yok.
Yasal olarak çocuğu olan kadın eşinin ölümü halinde her hakka sahip,çocuğu olmayan kadın yarım kadın sayılıyor.Sözun özü bu,eşiyle iyi günde kötü günde,hastalıkta her şeyi paylaşıp ölünce her şey değışiyor,erkek içinde aynı şey geçerli,senelerce tedavisi süren hastalık sürecinde birbirine kenetlenen,erkeğin ailesi tarafından aranıp sorulmayan,evlilikleri süresince üç defa ziyarete gelen,ölünce defin yapılmadan mal ve para peşine düşen insanlar bu malı hak atmıştı oluyor.Hastaĺik sürecinde mal benim olsun demeyen bir kadın,ancak eşi kendisine biraz toparlanıp onlara mal bırakmayacağını,biraz toparlayınca kendimi halledelim diyen bir eş,bir anda her şey tersine dönünce yoğun bakımda öldükten sonra yaşananlar,yasal olarak doğrumu,kanunda değişiklik yapılamazmı medya kullanılarak,evlilikleri örnek gösterilen bir çift ,hastaĺıgı sırasında büyük fedakarlıklar yapmış bir kişi diğer kadınlar ve erkekler için böyle davalar gündeme getirilip emsal gösterilmeli teşekkürler.
Merhabalar
Babamin evli iken vefat eden ilk hanimindan intikal eden taşınmaza babamin 2. Yani suanki esinden olan 3 cocuguna pay nasil düşüyor? Annelerinden haklarini alan ilk esinden olan tek kardesim babama intikal eden bu haktan tekrar pay sahibi olabiliyor mu yoksa hakkini aldigi icin babamin hissesinden sadece ikinci esinden cocuklari mi hak sahibi oluyor? Şimdiden Tesekkurler
cocukları olmayan cıftlerden bırısının olumu halınde,sag kalan esın uzerınde bulunan tasınmazda vefat edenın mırascıları hak ıddıa edeblılermı,(2006 tarıhınde tapuda vefat eden es tarafından esıne satısı yapılan daıre ıle ılglı sorum)