Şüpheli ve sanık kavramları ceza hukukuna özgü terimler olup suç şüphesi altında olan kişilere ceza yargılamasının farklı aşamalarında verilen sıfatları ifade eder. Şüpheli ve sanık terimleri çok sık karıştırılıp birbiri yerine kullanılsa da birbirinden farklı kavramlar olup aynı anlama gelmemektedirler. Şüpheli ve sanık kavramlarının doğru kullanılabilmesi için öncelikle ceza yargılamasının iki temel aşaması olan soruşturma ve kovuşturma aşamalarından bahsetmek gerekir. Şüpheli ve sanık terimleri ceza hukukuna özgü terimler olup suç şüphesi altında olan kişilere ceza yargılamasının farklı aşamalarında verilen sıfatları ifade etmektedir. Ceza yargılamasının soruşturma aşamasında “şüpheli”; kovuşturma aşamasında ise “sanık” terimi kullanılmaktadır. Şüpheli ve sanık kavramlarının anlamlarının tam olarak anlaşılabilmesi için ceza yargılamasının iki temel aşaması olan soruşturma ve kovuşturma aşamalarından da bahsetmek gerekir.
Yazı İçeriği
1. Şüpheli Kavramı
2. Şüphelinin Hakları
3. Sanık Kavramı
4. Sanığın Hakları
5. Müdafi – Şüpheli ve/veya Sanık Avukatı
6. Sonuç
1. Şüpheli Kavramı
Şüpheli; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun(CMK) 2/1-a bendinde “soruşturma evresinde, suç şüphesi altında bulunan kişiyi ifade eder” şeklinde tanımlanmıştır. Diğer bir deyişle, ceza hukuku bakımından hakkında suç şüphesi olan kişi, soruşturma evresinde şüpheli olarak adlandırılmaktadır. Savcılık tarafından hakkında soruşturma faaliyeti yürütülen kişi, soruşturma evresi bitene kadar şüpheli olarak nitelendirilmektedir ve bu kişi hakkındaki delillerin niteliği ne olursa olsun, suçu işlediği delillerden açıkça anlaşılsa bile, iddianame vasıtasıyla hakkında dava açılana kadar kişi şüpheli olarak adlandırılır.
Soruşturma Ne Demektir?
CMK’da soruşturma aşaması; “yetkili mercilerce suç şüphesinin öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar geçen süre” şeklinde tanımlanmıştır. Yani soruşturma aşaması, kişinin suç işlediği şüphesinin savcılık, polis gibi yetkili merciler tarafından öğrenilmesinden yada müştekinin şikayetinden itibaren başlayıp savcı tarafından hazırlanan iddianamenin mahkemece kabul edildiği ve kamu davasının açıldığı ana kadar geçen süredir.
2. Şüphelinin Hakları
- Şüpheliye hakkında başlatılan soruşturmanın konusu ve detayları anlatılmalıdır.
- Şüphelinin avukat tutma ve hukuki yardımından yararlanma hakkı vardır. Eğer avukat tutmak için mali imkânı yoksa kendisine baro tarafından ücretsiz bir avukat görevlendirilmesi konusunda bilgi verilmelidir.
- Yakalanan ve/veya gözaltına alınan şüphelinin ailesi veya yakınlarından istediği kişiye haber verebilme hakkı bulunmaktadır.
- Şüpheden kurtulmak için somut delillerin toplanmasını isteme ve lehine olan delilleri ileri sürme hakkı vardır.
- Şüphelinin bağımsız ve tarafsız mahkemelerde, makul sürede ve aleni olarak yargılanma hakkı vardır.
- Gereken durumlarda şüphelinin tercümandan yararlanma hakkı mevcuttur.
- Şüphelinin savunmada hazır bulunma savunma hazırlamak için zaman ve imkân talep etme hakkı bulunmaktadır.
- Şüphelinin susma hakkı vardır.
3. Sanık Kavramı
Sanık ise CMK’nın 2/1-b bendinde; “kovuşturmanın başlamasından itibaren hükmün kesinleşmesine kadar, suç şüphesi altında bulunan kişiyi ifade eder” şeklinde tanımlanmıştır. Hakkında soruşturma faaliyeti yürütülen şüpheli ile ilgili hazırlanan iddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesi ile birlikte artık kovuşturma aşamasına geçilmekte ve bu aşamada kişi, sanık olarak nitelendirilmektedir. Suç şüphesi altında olan kişinin soruşturma aşamasında “şüpheli”; kovuşturma aşamasında ise “sanık” olarak adlandırıldığının ifade edilmesi mümkündür.
Kovuşturma Ne Demektir?
Kovuşturma; hakkında soruşturma faaliyeti yürütülen şüpheli ile ilgili iddianamenin kabulüyle başlayıp hükmün kesinleşmesine kadar geçen süreye verilen addır. Ceza yargılamasında kural olarak doğrudan dava açılması imkânı bulunmadığından suç şüphesi ile karşılaşılması halinde, öncelikle savcı tarafından soruşturma aşaması yürütülür ve bu soruşturma sürecinin bitiminde savcı tarafından bir iddianame hazırlanıp mahkemeye sunulur. Mahkeme tarafından iddianamenin kabul edilmesi ile kamu davası açılmış sayılır ve kovuşturma aşamasına geçilir. Kovuşturma aşamasında kişi hakkında yargılama faaliyeti yürütülür, duruşmalar yapılır ve nihayetinde kişi hakkında bir hüküm verilir. Kişi hakkında verilmiş olan bu hükmün kesinleştiği an ise kovuşturma aşaması sona erer.
4. Sanığın Hakları
Sanık, soruşturma aşamasındaki şüphelinin sahip olduğu haklardan yararlanabilmektedir. Buna göre;
- Sanığa yapılan suç isnadı anladığı dil ile açıkça anlatılmalıdır.
- Sanığın avukat tutma ve hukuki yardımından yararlanma hakkı vardır. Eğer avukat tutmak için mali imkânı yoksa kendisine baro tarafından ücretsiz bir avukat görevlendirilmesi konusunda bilgi verilmelidir.
- Sanığın ailesi veya yakınlarından istediği kişiye haber verme hakkı bulunmaktadır.
- Sanık, somut delillerin toplanmasını isteme ve lehine olan delilleri ileri sürme hakkına sahiptir.
- Sanığın ve tarafsız mahkemelerde, makul sürede ve aleni olarak yargılanma hakkı vardır.
- Sanığın susma hakkı vardır.
5. Müdafi – Şüpheli ve/veya Sanık Avukatı
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 2/1-c bendinde müdafi kavramı tanımlanmış olup bu tanıma göre müdafi, “şüpheli veya sanığın ceza muhakemesinde savunmasını yapan avukatı” ifade eder. Zorunlu veya ihtiyari olarak müdafilik gerçekleşebilir. İhtiyari müdafilikte, şüpheli veya sanık tarafından seçilen müdafiin hukuki yardımından yararlanılıyorken; zorunlu müdafilikte, kanunlar gereği müdafi ataması söz konusudur.
149. maddesinin birinci fıkrasına göre; “Şüpheli veya sanık, soruşturma ve kovuşturmanın her aşamasında bir veya birden fazla müdafiin yardımından yararlanabilir; kanunî temsilcisi varsa, o da şüpheliye veya sanığa müdafi seçebilir.” İşbu maddeden açıkça anlaşıldığı üzere müdafi yardımından faydalanmak herkesin hakkıdır ve şüpheli veya sanık, zorunlu olmasa bile müdafi desteği alabilir. Belirtmek gerekir ki kanunlarca müdafi ile temsil edilmesi zorunlu kılınmış haller mevcut olup kişi müdafi yardımından faydalanmak istemese dahi kendisine müdafi ataması yapılır. Kanunen zorunlu olarak müdafi gereken bu haller;
- Şüpheli veya sanığın talep etmesi halinde (CMK m.150/1)
- Şüpheli veya sanığın çocuk, kendisini savunamayacak derecede malul veya sağır ve dilsiz olması halinde (CMK m.150/2)
- Alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmanın varlığı halinde (CMK m.150/3)
- Fiili işlediği yolunda kuvvetli şüpheler bulunan şüpheli veya sanığın akıl hastası olup olmadığı ve bazı hususları saptamak için gözlem altına alınırken (CMK m.74/1)
- Gözaltına alınan kişi gözaltı süreleri sonunda bırakılmazsa, bu süre sonunda sulh ceza hâkimi önüne çıkarılıp sorguya çekildiğinde (CMK m.91/7)
- Şüpheli veya sanık hakkında tutuklama istenildiğinde (CMK m.101/3)
- Tutukluluk süresi uzatılırken (CMK m.102/3)
- Sanığın davranışları nedeniyle duruşma salonundan çıkarılması halinde (CMK m.204/1)
- Sanığın kaçak olduğu ve duruşma yapılan hallerde (CMK m.247/4)
şeklinde olup bu durumlarda zorunlu müdafilik söz konusu olabilir.
6. Sonuç
Sonuç olarak; suç işlediği iddia edilen kişi, hakkında dava açılmadan önce soruşturma aşaması esnasında “şüpheli” olarak adlandırılırken; kovuşturma aşamasına geçilip hakkında dava açılmasıyla “sanık” olarak adlandırılmaktadır.
Yorumlar (01)