Temyiz bir dava sonucunda tarafların veya her iki tarafın, hem ilk derece mahkemesi hem de istinaf mahkemesi tarafından verilen kararı haksız veya hatalı bulduğunda kullanabileceği bir yasal yol olarak öne çıkar. Temyiz, hukuk davalarının sonuçlarının daha yüksek bir yargı mercii olan Yargıtay’da incelenmesi amacıyla yapılan bir başvuruyu ifade eder. Temyiz başvurusu, daha yüksek bir yargı mercii olan temyiz mahkemesi veya temyiz yolu olarak adlandırılan bir süreçle değerlendirilir.
Temyiz, hukukun adaleti sağlama misyonunun bir parçasıdır ve hatalı veya haksız kararların düzeltilmesine yardımcı olur. Ancak, temyiz süreci her dava için otomatik olarak uygulanmaz. Hangi davaların temyiz edilebileceği, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) tarafından belirlenmiş ve sınırlandırılmıştır.
Hukuk davalarında verilen kararlar her zaman taraflar veya adalet arayışındaki bireyler için tatmin edici olmayabilir. İşte bu noktada “temyiz” kavramı devreye girer. Temyiz, hukuk sistemlerinin ayrılmaz bir parçasıdır ve davaların sonuçlarına Yargıtay nezdinde itiraz etme hakkını sunar. Bu sürecin önemi, hukuk dünyasında adaletin sağlanmasına önemli bir katkı sağlar.
Yazı İçeriği
- 1. Temyiz Kanun Yolu
- 2. Temyiz Edilebilecek Kararlar Nelerdir?
- 3. Temyiz Sebepleri
- 4. Temyiz Başvuru Süresi
- 5. Temyiz Harcı ve Temyiz Giderleri
- 6. Temyiz Başvuru Sınırı Nedir? (2023)
- 7. Temyiz İncelemesinin Aşamaları
- 8. Temyiz İncelemesi Neticesinde Verilebilecek Kararlar Nelerdir?
- 9. Yargıtay Bozma Kararına Karşı Mahkemece Verilen Direnme Kararı
- 10. Temyiz Hakkından Feragat Edilebilir mi?
- 11. Temyiz Başvurusunun İcraya Etkisi ve Tehiri İcra
- 12. Sıkça Sorulan Sorular
Bu blog yazısında, temyiz kavramını daha yakından inceleyecek ve hukuk davalarında temyiz kanun yolunun nasıl işlediğini ayrıntılı olarak ele alacağız. Ayrıca, temyiz başvurusu yaparken nelere dikkat etmeniz gerektiği ve bu sürecin hukuki dünyadaki önemini tartışacağız. Adaletin yerine getirilmesi sürecinde yolunuzu bulmanıza yardımcı olacak bu önemli hukuki süreç hakkında bilgi edinmek için okumaya devam edin.
1. Temyiz Kanun Yolu
1.1. Kanun Yolu Nedir?
Hukuk sistemimizde, hâkimlerin hatalı kararlar verebileceği gerçeği göz önünde bulundurularak, taraflara hatalı olduğunu düşündükleri kararları bir üst mahkemenin incelemesine sunabilme imkanı tanınmıştır. Bu sürece “kanun yolu” denmektedir. Kanun yolu incelemesinde, bir üst merci, kararın hukuka uygunluğunu farklı açılardan değerlendirir. Kanun yolları, geniş anlamda “olağan kanun yolları” ve “olağanüstü kanun yolları” olarak iki kategoriye ayrılır.
Olağan kanun yolları, kararın henüz kesinleşmeden başvurulan kanun yollarıdır ve aslında kararın kesinleşmesini önlüyorlar. Olağanüstü kanun yolları ise nispeten istisnai olanlar ve yalnızca kanunda belirtilen nedenlerle başvurulabilen kanun yollarıdır.
Olağan kanun yolları, hukuk davalarında “istinaf” ve “temyiz” olmak üzere iki türlüdür. Bu nedenle, hukuk sistemimizde birinci derece yargılama, istinaf ve temyiz olmak üzere üç aşamalı bir inceleme sürecini benimsemektedir.
İstinaf kanun yolu ile ilgili detaylı bilgi almak için İstinaf – Hukuk Davalarında İstinaf Kanun Yolu başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
1.2. Temyiz Nedir?
Temyiz, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 361. Maddesinde hukuki dayanağını bulan ve Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından verilen nihai kararların hukuka uygunluğunun denetlendiği bir kanun yoludur. Temyiz kanun yolu bu yönüyle hükmün kesinleşmesinden önce son aşamayı oluşturmaktadır. Temyiz mahkemesi ise adli yargıda en üst yargı mercii olan Yargıtay’dır. Temyiz incelemesinde, istinaftan farklı olarak vakıa denetimi yapılmamaktadır.
Temyiz, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. Maddesi tarafından düzenlenen ve Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından verilen nihai kararların hukuka uygunluğunun denetlendiği bir kanun yoludur. Bu süreç, hükmün kesinleşmesinden önceki son aşamayı temsil eder. Temyiz başvuruları, en üst yargı mercii olan Yargıtay’da incelenir.
Dolayısıyla temyiz incelemesinde, istinaf mahkemesi tarafından verilmiş karar yalnızca hukuki yönden denetlenir ve kanunun doğru uygulanıp uygulanmadığı incelenir. Bir başka deyişle temyiz kanun yolu incelemesinde istinafta olduğu gibi bir tahkikat aşaması gerçekleşmez, delil toplanamaz, tanık dinlenemez. Dolayısıyla temyiz incelemesinin hukukta içtihat birliğini ve yargı yeknesaklığını sağlama amacı güttüğü söylenebilir. Zira temyiz incelemesi, hukukun doğru uygulanıp uygulanmadığı denetlemekten ibarettir.
2. Temyiz Edilebilecek Kararlar Nelerdir?
Usul ekonomisi ilkesi gereği her türlü karar için temyiz başvurusu yapılamaz. Kanunda, temyiz edilebilecek kararlar konusunda belirli sınırlamalar getirilmiştir. Bu sınırlamaların amacı, çok küçük miktarlarda olan davaların bile Yüksek Mahkeme’ye taşınarak gereksiz bir yargı yükünün oluşmasını önlemektir.
2.1. Hangi Kararlar Temyiz Edilebilir?
Dolayısıyla bu hükümde geniş bir kapsam belirlenmiş olup Bölge Adliye Mahkemesi’nin temyizi kabil olmayan kararları dışındaki tüm kararlar temyiz edilebilecektir. Bu sebeple temyize kabil olmayan kararların bilinmesi önem taşımaktadır.
Hangi kararların temyiz edilebileceği Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. Maddesi’nde ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Kanun hükmüne göre, Bölge Adliye Mahkemesi hukuk dairelerinden verilen temyize kabil nihai kararlar ile hakem kararlarının iptali talebi üzerine verilen kararlara karşı, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir. Dolayısıyla, bu maddede yer alan düzenleme gereğince Bölge Adliye Mahkemesi’nin temyiz edilemeyecek kararları dışında kalan tüm kararlar temyiz edilebilecektir. Bu yüzden temyiz edilemeyecek kararların bilinmesi oldukça önemlidir.
2.2. Hangi Kararlar Temyiz Edilemez?
Temyiz yolu kapalı olan kararlar Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. Maddesinde sınırlı sayıda sayılmıştır. Söz konusu hükme göre istinaf mahkemesinin vermiş olduğu aşağıdaki kararlar kesin olup bu kararlara karşı temyiz kanun yoluna başvurulamaz;
- Miktar ve değeri 2023 yılı için 238,730.-TL’yi geçmeyen davalara dair verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararları,
- HMK 4. Maddesinde gösterilen davalar ile (Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanına giren davalar) özel kanunlarda Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girdiği belirtilen davalar, (Kira ilişkisinden doğup miktar veya değeri itibarıyla temyiz edilebilen alacak davaları kira ilişkisinden doğan diğer davalardan üç aylık kira tutarı temyiz sınırının üzerinde olanlar hariçtir.)
- Yargı çevresi içinde bulunan ilk derece mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek için verilen kararlar ile merci tayinine ilişkin kararlar Çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar,
- Soy bağına ilişkin sonuçlar doğuran davalar hariç olmak üzere, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davalarla ilgili kararlar,
- Yargı çevresi içindeki ilk derece mahkemeleri hâkimlerinin davayı görmeye hukuki veya fiili engellerinin çıkması halinde, davanın o yargı çevresi içindeki başka bir mahkemeye nakline ilişkin kararlar,
- Geçici hukuki korumalar hakkında verilen kararlar temyize kabil değildir. (ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz gibi)
Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, 238.730.-TL’lik kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. Alacağın tamamının dava edilmiş olması hâlinde, kararda asıl talebin kabul edilmeyen bölümü 238.730.-TL’yi geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur.
Ancak, karşı taraf temyiz yoluna başvurduğu takdirde, diğer taraf da düzenleyeceği cevap dilekçesiyle kararı katılma yoluyla temyiz edebilir.
3. Temyiz Sebepleri
Temyizde kararın hukuka uygunluğu ile sınırlı bir inceleme yapılmaktadır. Bu nedenle ileri sürülebilecek temyiz sebepleri aşağıdaki sebepler gibi olabilir;
- Hukuka Aykırılık: Kararın hukuka aykırı olduğu iddiası temyiz sebeplerinden biridir. Yargılama sürecinde kanunun yanlış uygulandığı veya yasaya aykırı bir şekilde delil toplandığı iddia edilebilir.
- Hükümde İşlenen Hatalar: Kararda hüküm verilirken usul ve esaslara uyulmamışsa veya hükmün gerekçesi yasaya aykırı ise temyiz yoluna başvurulabilir.
- Delil Değerlendirmesi: Delillerin yanlış değerlendirildiği veya eksik değerlendirildiği iddiası temyiz sebeplerinden biridir. Delillerin hatalı bir şekilde değerlendirildiğine inanılıyorsa temyiz başvurusu yapılabilir.
- Kanuni Yetkiye Aykırılık: Mahkeme kararının verildiği sırada mahkemenin yetki alanına girmeyen bir konuyla ilgili bir hüküm verilmişse temyiz yoluna başvurulabilir.
- Gerekçesiz Karar: Kararın yeterli gerekçeye sahip olmaması durumunda temyiz başvurusu yapılabilir. Gerekçesiz kararlar, temyiz mahkemesi tarafından iptal edilebilir.
4. Temyiz Başvuru Süresi
Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk dairelerince verilen temyizi kabil kararlar için temyiz süresi, gerekçeli kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 haftadır. Temyiz süresi HMK madde 361 de açıklanmıştır.
MADDE 361-
(1) Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinden verilen temyizi kabil nihai kararlar ile hakem kararlarının iptali talebi üzerine verilen kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir.(46)
(2) Davada haklı çıkmış olan taraf da hukuki yararı bulunmak şartıyla temyiz yoluna başvurabilir.
Bu süre hak düşürücü etkiye sahiptir. Sürenin son günü hafta sonuna yahut resmi tatile denk geliyorsa sonraki ilk iş günü temyize başvurulmalıdır.
5. Temyiz Harcı ve Temyiz Giderleri
Yargıtay tarafından temyiz incelemesi yapılabilmesi için, temyiz harç ve giderlerinin ödenmesi zorunludur. Temyiz giderleri, dava dosyasının Yargıtay’a gönderilmesi, temyiz incelemesinin tamamlanmasının ardından dosyanın yerel mahkemeye iadesi için gereken posta masrafları ve temyiz incelemesi sürecinde Yargıtay’da ve sonrasında yerel mahkemede yapılması gereken tebligatları içerir. Temyiz harçları ise başvuru harcı ile karar ve ilam harcını içerir. Bu ücretlerin eksiksiz ödenmesi, temyiz başvurusunun geçerli sayılabilmesi için gereklidir. Temyiz başvuru harcı 2023 yılı itibari ile 1.330,20.-TL’dir.
6. Temyiz Başvuru Sınırı Nedir? (2023)
Temyiz başvurusu yapabilmek için, dava konusunun belirli bir miktarın üzerinde olması gerekmektedir ve bu miktar her yıl güncellenmektedir. 2023 yılında geçerli olan temyiz başvuru sınırı 238,730 TL olarak belirlenmiştir.
Temyiz incelemesinin duruşmalı yapılabilmesi mümkündür. Ancak, sadece kanunda belirtilen sınırları aşan davaların temyiz incelemesi duruşmalı olarak yapılabilir. 2023 yılında temyiz incelemesinin duruşmalı yapılabilmesi için başvuru sınırı 358,150 TL olarak belirlenmiştir. Yani, bu sınırı aşan davaların temyiz incelemesi duruşma şeklinde gerçekleştirilebilir.
7. Temyiz İncelemesinin Aşamaları
Yargıtay hukuk daireleri, farklı türdeki davalara göre özel olarak görevlendirilmişlerdir. Temyiz başvurusu yapılan bir dava dosyasının temyiz incelemesi de, davanın niteliğine uygun olarak görevlendirilmiş olan ilgili Yargıtay hukuk dairesi tarafından yürütülür. Örneğin, boşanma davalarının temyiz incelemesi Yargıtay 2. Hukuk Dairesi tarafından yapılırken, iş ve işçilik davalarının temyiz incelemesi Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tarafından yapılmaktadır.
Temyiz incelemesi, Yargıtay tarafından aşamalı bir süreç olarak gerçekleştirilir. İnceleme, aşağıdaki aşamalardan oluşur:
7.1. Ön İnceleme Aşaması
Yargıtay ilgili hukuk dairesi, temyiz başvurusu yapılan hukuk dosyasını ön incelemeden geçirir. Bu aşamada, dosyada herhangi bir usul eksikliği olup olmadığı, temyiz süresine uyulup uyulmadığı, harç ve giderlerin yatırılıp yatırılmadığı gibi hususları kontrol edilir. Eğer temyiz süresi geçmişse veya dosyada usul eksikliği varsa, Yargıtay esastan incelemeye geçmeden temyiz başvurusunu reddeder. Ancak, harç veya giderler eksik yatırılmışsa, temyiz başvurucusuna bu eksiklikleri tamamlaması için süre verir.
7.2. Esastan Temyiz İncelemesi Aşaması
Ön inceleme aşamasında herhangi bir eksiklik tespit edilmezse, Yargıtay temyiz başvurusunu esastan incelemeye geçer. Bu aşamada, davanın hukuki yönleri, mahkeme kararının hukuka uygunluğu detaylı olarak gözden geçirilir. Yargıtay, temyiz başvurusunda ileri sürülen hukuki iddialara bağlı olmaksızın (re’sen), dosyayı kapsamlı bir şekilde değerlendirir.
7.3. Temyiz İncelemesinde Duruşma
Gerekli koşullar sağlandığında, temyiz incelemesi duruşma şeklinde de yapılabilir. Bu durum, belirli davalar için istisnai bir uygulamadır. Bu davaların bir tarafı temyiz veya cevap dilekçesinde duruşma talep etmişse, Yargıtay bir gün belirler ve taraflara davetiye gönderir. Duruşma, sadece bu istisnai durumlarda bir defaya mahsus olarak gerçekleşir.
Temyiz incelemesi çoğunlukla dosya üzerinden yani duruşmasız olarak yapılmaktadır. Ancak;
- Miktar veya değeri 2023 yılı itibari ile 358.150,00 Türk Lirasını aşmayan alacağa,
- Tüzel kişiliğin feshine veya genel kurul kararlarının iptaline,
- Evlenmenin butlanına veya iptaline,
- Boşanma veya ayrılığa,
- Velayete,
- Soy bağına,
- Kısıtlamaya,
- Ayni haklara,
İlişkin davalarda temyiz incelemesi talep üzerine duruşmalı olarak yapılabilir.
8. Temyiz İncelemesi Neticesinde Verilebilecek Kararlar Nelerdir?
Yargıtay’ın temyiz incelemesi, temyiz incelemesine konu kararın hukuki yönüyle ilgilenir ve mahkeme kararının hukuka uygunluğunu değerlendirir. Temyiz incelemesi sürecinde Yargıtay, mahkeme kararının hukuk normlarına, kanunlara ve içtihatlarına uygunluğunu titizlikle değerlendirir ve bu çerçevede kararını verir. Mahkeme kararının hukuki açıdan hatalı veya hukuka aykırı olduğunu belirlerse, kararı bozma veya düzeltme yetkisine sahiptir.
Ancak, Yargıtay’ın temyiz incelemesi sırasında olayın mahiyeti veya delil değerlendirmesi gibi vakıa incelemesi yapma yetkisi yoktur; bu tür değerlendirmeler, daha alt mahkemelerin sorumluluğundadır. Yargıtay’ın temyiz incelemesi, hukukun üstünlüğünü koruma ve doğru hukuki kararların uygulanmasını sağlama amacı taşır.
8.1. Yargıtay Onama Kararı
Yargıtay, Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararını ilk aşamada usul ve kanuna uygun bulduğu durumlarda onama kararı verebilir. Onama kararında, neden onandığına dair gerekçeler ve kararın hukuka uygun bir şekilde değerlendirilmesinin sebepleri detaylı bir şekilde açıklanmalıdır.
8.2. Yargıtay Düzelterek Onama Kararı
Yargıtay, Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararında hukuka aykırılık tespit ederse Bozma kararı vermek suretiyle dosyayı Bölge Adliye Mahkemesi’ne geri gönderir. Yargıtay, bu aşamada Kendisi bir inceleme yaparak yeni bir karar vermez ve dosyanın yeniden incelenmesini sağlar. Ancak bazen, dosyanın gönderilmesini gerektirmeyecek küçük hatalar veya düzeltilmesi gereken maddi unsurlar bulunabilir. Bu tür durumlarda Yargıtay, düzelterek onama kararı verebilir.
Örneğin, kararın temelindeki hukuki nedenler ve sonuçlar doğru olmasına rağmen kararın gerekçesinde yanlışlık varsa, Yargıtay bu gerekçeyi düzelterek kararı onaylayabilir. Ayrıca, yazı veya hesap hataları, avukatlık ücretlerinin yanlış yazılması, tarafların isimlerinin hatalı yazılması veya faiz oranlarının yanlış uygulanması gibi, yeniden yargılama gerektirmeyecek hataların düzeltilmesi amacıyla Yargıtay düzelterek onama kararı verebilir. Bu, dosyanın tekrar mahkemeye gönderilmeden düzeltilmesi gereken küçük hataların düzeltilmesi anlamına gelir.
8.3. Yargıtay Bozma Kararı
Yargıtay, tarafların ileri sürdüğü temyiz sebeplerini yerinde görürse veya kendi incelemesi sonucunda kararda hukuka aykırılık tespit ederse, kararı kısmen veya tamamen bozma yetkisine sahiptir. Ancak Yargıtay, sadece kararı bozmakla sorumlu olup, kararı veren mahkemenin yerine geçip yeni bir karar verme veya yeniden yargılama yapma yetkisine sahip değildir. Ayrıca, bozma kararında bozma gerekçelerini açıkça belirtmek zorundadır.
Yargıtay bozma kararı sonrası kararın dosyanın hangi mahkemeye gönderileceği Bölge Adliye Mahkemesinin verdiği karara göre değişmektedir. Buna göre;
- Yargıtay’ın bozma kararı, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından esas hakkında verilen bir karara ilişkinse, dosya ilgili Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilir.
- Ancak bozma kararı, ilk derece mahkemesi kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından esastan reddine ilişkin ise, Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararı kaldırılır ve dosya, kararı verecek olan ilk derece mahkemesine gönderilir.
9. Yargıtay Bozma Kararına Karşı Mahkemece Verilen Direnme Kararı
Yargıtay tarafından kararı bozulan mahkeme, bozma kararına karşı direnme kararı vermesi halinde, verdiği ilk kararı değiştiremez. Ancak, kararın gerekçesini direnme kararında farklı bir şekilde açıklayabilir veya vurguları değiştirebilir.
Direnme kararı, nihai bir karar olduğundan, bu karara karşı da temyiz yoluna başvurulabilir. Bu durumda temyiz incelemesini Hukuk Genel Kurulu yapar. Hukuk Genel Kurulu kararlarına karşı ise direnme kararı verilemez, mahkeme bu karara uymak zorundadır. Ancak unutulmamalıdır ki temyize başvurmayan taraf, direnme kararına karşı temyiz başvuru hakkına sahip değildir.
10. Temyiz Hakkından Feragat Edilebilir mi?
Temyiz hakkı, taraflara tanınmış bir kanun yoludur ve taraflar bu hakkı kullanma konusunda serbesttirler. Taraflar, temyiz hakkını sonuna kadar kullanabilecekleri gibi, istedikleri zaman kararın mevcut haliyle bir an önce kesinleşmesi için temyizden feragat etme seçeneğine de sahiptirler. Temyizden feragat, mahkemenin veya karşı tarafın iznine bağlı değildir ve tarafların kendi iradelerine bağlı bir tercihidir.
Temyizden feragat, iki farklı aşamada gerçekleşebilir.
Bölge Adliye Mahkemesi aşamasında temyizden feragat: Bazı durumlarda taraflar, kararın bir an önce kesinleşmesi konusunda anlaşarak temyiz hakkından feragat edebilirler. Bu durumu mahkemeye iletecekleri bir dilekçe ile yapabilirler ve bu durumda mahkeme kesinleşme şerhi ekleyecektir.
Yargıtay aşamasında temyizden feragat; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın tebliğini müteakip, kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay’a gönderilir. Bu aşamadan yani dosyanın Yargıtay’a gönderilmesinin ardından yapılacak temyizden feragat talepleri, temyiz incelemesini yapan daireye iletilmelidir. Kararı temyiz eden tarafın temyizden feragat talebi üzerine temyiz incelemesi sonlandırılır ve kararın kesinleşmesi için dosya mahkemesine gönderilir.
Konu ile ilgili detaylı bilgi için Temyizden Feragat isimli yazımızı inceleyebilirsiniz.
11. Temyiz Başvurusunun İcraya Etkisi ve Tehiri İcra
Mahkemeler tarafından verilen kararlar, uygulanması veya icra takibi açısından iki kategoriye ayrılabilir: kesinleşmesi gerekenler ve kesinleşmesi gerekemeyenler.
Kesinleşmesi Gerekmeden İcra Edilebilen Kararlar: Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 367. maddesine göre temyiz, bu tür kararların icrasını durdurmaz. Yani, bu tür kararların icra edilebilmesi için kararın kesinleşmesini beklemek gerekmez. Ancak, İcra ve İflas Kanunu’nun 36. maddesi, bu kuralı istisna tutar. Buna göre, kararı temyiz eden borçlu, teminat göstererek bölge adliye mahkemesi veya Yargıtay’dan icranın geri bırakılması (tehiri icra) kararı alabilir. Bu şekilde, borçlu kararın yerine getirilmesini geçici olarak durdurmuş olur ve icra işlemi, bölge adliye mahkemesi veya Yargıtay tarafından verilecek karara kadar ertelenir.
Kesinleşmeden İcra Edilemeyen Kararlar: Bazı mahkeme kararları, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, İcra İflas Kanunu ve özel kanunlardaki düzenlemelere tabi olarak kesinleşmeden icra edilemez. Örnekler arasında aile hukukuna ilişkin kararlar, kira tespit davalarında verilen kararlar, gayrimenkulün aynına ilişkin kararlar ve hizmet tespitine ilişkin kararlar yer alır.
Bu iki tür karar arasındaki fark, icra işlemlerinin başlatılması sürecinde dikkate alınmalıdır. Kesinleşmesi gereken kararlar için kesinleşme beklenmelidir, ancak kesinleşmesi gerekemeyen kararlar için ilgili düzenlemelere uygun şekilde icra yoluna başvurulmalıdır.
Konuya ilişkin detaylı bilgi almak için Kesinleşmeden İcraya Konulamayacak Kararlar başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
12. Sıkça Sorulan Sorular
Temyiz hukukumuzda kanun yollarından birisi olup, kural olarak Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının hukuka aykırı olduğunu düşünen tarafça başvurulur. Hukukumuzda sıçramalı temyiz kabul edilmemekle birlikte ilk derece, istinaf ve temyiz olmak üzere üç dereceli bir kanun yolu sistemi kabul edilmiştir
Kural olarak, bölge adiye mahkemelerinden verilen temyizi kabil nihai kararlar ile hakem kararlarının iptali üzerine verilen kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir.
Nihai kararlar temyiz başvurusuna konu olabilirken ara kararlar tek başına temyiz başvurusuna konu olamazlar. Örneğin yargılamanın esası hakkında hüküm içermeyen görevsizlik, yetkisizlik, hâkimin reddi gibi yargılamanın usulüne dair ara kararlar tek başına kanun yolu incelemesine konu olmamaktadır ancak nihai kararla birlikte temyiz edilebilir.
Öncelikle davalı sayısından bir fazla olacak şekilde temyiz dilekçesi hazırlanmalı ve mahkemeye verilir. Ardından dosya ilgili Yargıtay dairesine giderek temyiz incelemesi yapılarak dosya hakkında onama, bozma yahut düzelterek onama kararı verilir.
Temyiz dilekçesi kararı veren mahkemeye veya başka yer mahkemesine verilebilir. Temyiz dilekçesinde aşağıdaki hususlar bulunur;
* Temyiz eden ile karşı tarafın davadaki sıfatları, adı, soyadı, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası ve adresleri,
* Bunların varsa kanuni temsilci ve vekillerinin adı, soyadı ve adresleri,
* Temyiz edilen kararın hangi bölge adliye mahkemesi hukuk dairesinden verilmiş olduğu, tarihi ve sayısı,
* Yargıtay’ın bozma kararı üzerine, bozmaya uygun olarak ilk derece mahkemesince verilen yeni kararın veya direnme kararına karşı temyizde direnme kararının, hangi mahkemeye ait olduğu, tarihi ve sayısı,
İlamın temyiz edene tebliğ edildiği tarih,
* Kararın özeti,
* Temyiz sebepleri ve gerekçesi,
* Duruşma istenmesi halinde bu istek,
* Temyiz edenin veya varsa kanuni temsilci yahut vekilinin imzası.
Temyiz dilekçesinin, temyiz edenin kimliği ve imzasıyla temyiz olunan hükmü yeteri kadar belli edecek kayıtları taşıması halinde dilekçe reddedilmeyip temyiz incelemesi yapılır.
Temyiz başvurusunun sonuçlanma hızı davanın konusu, mahkemenin dosya sayısı ve iş yüküne göre değişebilmektedir. Ortalama 2 yıl sürebilmektedir.
Temyize başvuru şartları, temyize kabil bir karar olması ve dava konusu miktarın 2023 yılı itibariyle 238,730 TL’yi geçmesidir. Bunun dışında başvuran tarafın başvurmada hukuki yararı olmalıdır.
Temyiz sürecinde avukat zorunlu değildir temyize başvurmak isteyen taraf bir dilekçe ile temyiz yoluna başvurabilir. Ancak herhangi bir hak kaybına uğramamak adına dilekçenin gerekli unsurları taşıması önemlidir. Nitekim temyizde hukuka aykırılıklar ileri sürüleceğinden ve dilekçede sebep belirtmek zorunlu olduğundan bir avukat ile birlikte ilerlemek faydalı olacaktır.
Temyiz harçları ise başvurma harcı ile karar ve ilam harcından oluşmaktadır. Başvurma harcı 2023 yılı itibari ile 1.330,20 TL’dir.
Temyiz kararları üzerine başvurulabilecek bir üst merci bulunmamaktadır. Dolayısıyla kararlar kesindir. Ancak temyiz sonucu kararı bozulan mahkeme bu karara uymak zorunda değildir, kararında direnebilir bu durumda Hukuk Genel Kurulu karar verir.
Temyiz kararı üzerine dosya, kararı veren mahkemeye gitmekte ve kararın gereği mahkemece yapılmaktadır.
Temyiz incelemesi hukuka uygunluk denetimi ile sınırlı olmasına rağmen istinaf incelemesinde mahkeme ilk derece mahkemesi gibi vakıa denetimi de yapmakta, tahkikat aşaması yürütmekte ve delil toplayabilmekte, tanık dinleyebilmektedir.
Temyiz başvurusu sonucunda mahkemece temyiz sebepleri ile bağlı kalınmaksızın resen bir inceleme yapılır ve hukuka aykırı bir durumun olup olmadığı incelenir bu nedenle kararın değişme olasılığı yüksektir denebilir.
Kural olarak, yargılama aşamasında sunulmayan deliller, temyiz veya karar düzeltme aşamasında sunulamazlar. Bu kuralın tek istisnası, dayanılıp sunulan delilin o davaya konu olan borcu kesin olarak ortadan kaldıran bir nitelik taşımasıdır. Borcun ödendiğini gösteren makbuz veya ibraname bu istisnanın tipik örneğidir.
Temyiz başvurusu için kararı veren mahkemeye yani kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine başvurulur.
Temyiz başvurusu sonucunda davanın kesinleşmesi artık başvurulacak bir üst mahkeme olmadığını ve kararın taraflar açısından kesin olduğu anlamına gelir. Bunun anlamı aynı taraf, konu ve sebebe ilişkin tekrar dava açılamayacağıdır.
Temyiz dilekçesinde, temyiz edilen sebepler açıkça gösterilmelidir. Bu dilekçede aranan zorunlu bir unsurdur.