Teknolojinin gelişmesi ile Türkiye’nin küçük bir ilçesindeki amatör takımın maçı veya güreş müsabakasının dünyanın her yerinden takip edilmektedir. Bu teknolojik gelişme beraberinde ekonomik büyümeyi de sağlamıştır. Bu ekonomik büyümenin etkisi ile sporda adaleti ve hakkaniyeti sağlamak daha da zor hale gelmiştir. Ayrıca yerel ve uluslararası bahis firmaları tarafından, her türlü spor karşılaşmasına bahis oynatılması, bu eşitliğin sağlanmasını daha zorlaştırmıştır. Bu kapsamda spor müsabakalarının eşit ve adil koşullarda gerçekleşmesi için şike ve teşvik primini engelleyecek hukuki düzenlemelerin yapılması mutlak bir zorunluluk haline gelmiştir.
Yazı İçeriği
1. Şike ve Teşvik Primi Nedir?
2. Şike ve Teşvik Primi Suçunun Faili ve Mağduru
3. Şike ve Teşvik Primi Suçunun Unsurları
1. Şike ve Teşvik Primi Nedir?
14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’unun 11. maddesinde şike ve şikeye teşvik suç olarak düzenlenmiştir. Bu düzenleme ile spor alanında yaygınlaşan şike ve teşvik primi uygulamaları önlenmek istenmiştir. Bu suçlar için kanunun ilk halinde öngörülen cezalar, 15.12.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6250 Sayılı Kanun’la yapılan değişiklik sonucu azaltılmıştır. Keza, Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’da TFF’nin amaçları arasında “Şiddet, şike, teşvik primi, ırkçılık, doping ve her türlü ayrımcılıkla mücadele etmek” sayılmıştır. Yine şike ve teşvik primine ilişkin TFF’nin düzenlediği Futbol Disiplin Talimatı’nın 55. maddesi ile Futbol Müsabaka Talimatı’nın 25. maddesinde düzenleme yapılmıştır. Futbol dışındaki diğer federasyonlarda kendi düzenlemeleri ile şike ve teşvik primine karşı önlem almıştır.
TDK’ya göre şike,
“Bir spor karşılaşmasının sonucunu değiştirmek için maddi veya manevi bir çıkar karşılığı varılan anlaşma” olarak tanımlanmaktadır. Şike spor alanına özgü bir terim olup sözlük anlamı ile spor hukuku alanındaki anlamı aynıdır. Nitekim 6222 Sayılı Kanunda da “belirli bir spor müsabakasının sonucunu etkilemek amacıyla bir başkasına kazanç veya sair menfaat temin… “
edilmesi olarak tanımlanmıştır.
Teşvik veya teşvik primi ise TDK’da,
“Belirli bir iktisadi veya sosyal amaca ulaşabilmek için maddi destek ve hukuki kolaylıklar biçiminde verilen ödül”
şeklinde tanımlanmıştır.
Bu tanımdan yola çıkarak spor hukuku açısından bir teşvik primi tanımı yapmak gerekirse
“başka bir takımın oyuncularına oynayacakları müsabakayla ilgili, üçüncü takımlar yararına bir performans ortaya koymaları ile oynayacakları maçı kazanmaya yönelik motive etme çalışmasına karşı verilen kayıt dışı para veya menfaatlerdir.”
6222 Sayılı Kanunda ise “bir müsabakada bir takımın başarılı olmasını sağlamak amacıyla teşvik primi verilmesi veya vaat edilmesi” teşvik olarak tanımlanmıştır.
2. Şike ve Teşvik Primi Suçunun Faili ve Mağduru
6222 Sayılı Kanun’un 11. maddesinde açıkça görüleceği üzere suçun faili bakımından bir özellik veya nitelik belirtilmediğinden herkes bu suçun faili olabilir. Ancak suçun failinin kamu görevlisi olması ve kamu görevinin sağladığı güven veya nüfuzun kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi halinde daha ağır cezaya hükmedileceği düzenlenmiştir. Yine suçun federasyon veya spor kulüpleri ile spor alanında faaliyet gösteren tüzel kişilerin, genel kurul ve yönetim kurulu başkan veya üyelerinin, teknik veya idari yöneticiler ile kulüplerin ve sporcuların menajerleri veya temsilciliğini yapan kişiler tarafından işlenmesi halinde daha ağır cezaya hükmedilmektedir. Ayrıca kendisine menfaat temin edilen kişi ve şike anlaşmasının varlığını bilerek spor müsabakasının anlaşma doğrultusunda sonuçlanmasına katkıda bulunan kişiler de bu suçtan dolayı cezalandırılır.
Şike ve teşvik primi suçu topluma karşı işlenebilen suçlardan olup bu suçların mağduru da topluma karşı işlenen diğer suçlarda olduğu gibi toplumdur. Şike veya teşvik primi fiillerinden zarar gören kişiler, kulüpler ve federasyonlar açılan kamu davasına katılabilmektedirler.
3. Şike ve Teşvik Primi Suçunun Unsurları
Spor müsabakasının sonucunu etkilemek amacıyla, bir başkasına kazanç veya sair menfaat temin edilmesi suçun fiil unsurunu oluşturur. Şike suçu kanunun açık lafzı uyarınca menfaat temin edilmesine gerek kalmadan anlaşmaya varılması halinde dahi gerçekleşmiş kabul edilir. Bu sebeple müsabakanın amaçlanan şekilde sonuçlanmamış olmasının suçun gerçekleşmesine bir etkisi yoktur. Kanunda yer alan kazanç ve menfaatin maddi veya maddi olmayan (transfer anlaşması) bir yarar olması önem arz etmemektedir.
6222 Sayılı Kanun uyarınca müsabakada bir takımın başarılı olmasını sağlamak amacıyla teşvik primi verilmesi veya vaat edilmesi halinde şike suçunun cezasının yarı oranında ceza verilir. Teşvik, şikeden farklı olarak müsabakada yer alan taraflardan birisinin performansından menfaat elde etmeyi hedefleyen 3. şahısla müsabakada yer alan taraflardan birisinin yaptığı anlaşmayı ifade eder. Kanununa göre suçun oluşması için teşvik priminin verilmesi şart olmayıp, primin verileceğinin vaat edilmesi yeterlidir. Teşvik primi verileceği vaat edilmesine rağmen, istenen sonuç yerine gelmemiş olsa bile suç tamamlanmış olacaktır.
Şike veya teşvik fiillerinin daima hukuka aykırı olacağından hiçbir hukuka uygunluk nedeninin yoktur. Ayrıca şike ve teşvik primi suçu kasten işlenebilen bir suç olup taksirle işlenmesi mümkünde değildir.
Diğer taraftan şike ve teşvik suçu işlendiğinin tespit edilmesi halinde uygulanacak cezai ve idari yaptırımlara ilişkin detaylı bilgi için “Şike ve Teşvik Suçu Yaptırımları” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
İlgili Mevzuat