Toplumun temel yapı taşı olan aile, yalnızca duygusal bağlarla değil, aynı zamanda ekonomik dayanışma ile de ayakta kalır. Türk hukukunda da bu dayanışmanın bir yansıması olarak yardım nafakası düzenlenmiştir. Yardım nafakası, yardıma muhtaç durumda olan kişilerin, maddi durumu daha iyi olan yakın hısımlarından destek almasını sağlayan bir hukuki yükümlülüktür.
Birçok kişi nafakanın sadece boşanma sonrası çocuk veya eşe verilen bir ödeme olduğunu düşünse de, aslında yardım nafakası, geniş bir kapsama sahiptir. Yaşlı bir anne-baba, ekonomik zorluk çeken bir kardeş ya da kendi geçimini sağlayamayan bir ergin çocuk, maddi durumu uygun olan yakın akrabalarından yardım nafakası talep edebilir.
Peki, yardım nafakası kimler için geçerlidir? Hangi şartlarda talep edilebilir ve nasıl sona erer? Bu yazıda, yardım nafakasına ilişkin tüm önemli detayları ele alıyoruz.
Yazı İçeriği
1. Yardım Nafakası Nedir?
Yardım nafakası, yakın hısımlar arasında ekonomik olarak güçsüz durumda olan kişilere, maddi durumu daha iyi olan kişiler tarafından yapılan düzenli ödemeler olarak tanımlanabilir. Bu nafaka türü, Türk Medeni Kanunu’nun 364. maddesi kapsamında düzenlenmiştir ve aile içi dayanışma ilkesine dayanır.
Hukuki Tanımı ve Yasal Dayanakları
Türk Medeni Kanunu Madde 364
“Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyuna, altsoyuna ve kardeşlerine, gücü oranında yardım etmekle yükümlüdür.”
Bu hüküm doğrultusunda, ekonomik açıdan zor durumda olan anne, baba, çocuk veya kardeşler, maddi durumu daha iyi olan yakın akrabalarından yardım nafakası talep edebilir. Mahkeme, tarafların maddi durumunu ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak yardım nafakasının miktarına karar verir.
Yardım Nafakasının Amacı
Yardım nafakasının temel amacı, aile bireyleri arasında sosyal ve ekonomik dayanışmayı sağlamak ve yoksulluğa düşen kişilere asgari geçim desteği sunmaktır. Devlet, aile bağlarını güçlendirmek ve sosyal yardımlaşmayı teşvik etmek için bu tür bir nafaka yükümlülüğünü yasalarla düzenlemiştir. Yardım nafakası, özellikle aşağıdaki durumlar için önemli bir güvence sağlar:
- Geliri olmayan yaşlı ebeveynler çocuklarından yardım nafakası talep edebilir.
- Ekonomik olarak güçsüz durumda olan kardeşler, diğer kardeşlerinden destek isteyebilir.
- Eğitimine devam eden ve iştirak nafakası kesilen çocuklar, belirli koşullar altında yardım nafakasından faydalanabilir.
Yardım nafakası, bireylerin ekonomik gücüne ve ihtiyaçlarına göre belirlenir ve mahkeme tarafından bir hükme bağlanarak zorunlu hale getirilebilir. Ancak, nafaka yükümlüsü kişinin maddi durumu bu desteği sağlayacak seviyede değilse, mahkeme yardım nafakası ödenmesine hükmetmeyebilir.
2. Yardım Nafakası Şartları Nelerdir?
Yardım nafakası, her ekonomik sıkıntı yaşayan bireyin talep edebileceği bir hak değildir. Türk Medeni Kanunu’nun 364. maddesi uyarınca, yardım nafakasının talep edilebilmesi için belirli şartların sağlanması gerekmektedir. Mahkemeler, bu şartların mevcut olup olmadığını inceleyerek karar verir.
- Yardım Nafakası Talep Eden Kişinin Yoksulluk İçinde Olması: Yardım nafakası, talepte bulunan kişinin yoksulluğa düşecek durumda olması koşuluna bağlıdır. Bu kişi, temel ihtiyaçlarını karşılamaktan aciz olmalı ve geçimini kendi imkanlarıyla sürdürememelidir. Kendi geliri olmayan, çalışamayan veya çalışmasına rağmen geçimini sağlayamayan kişiler yardım nafakası talep edebilir. Öğrenciler, yaşlılar, engelliler veya hasta bireyler için nafaka talebi daha güçlü bir hukuki dayanağa sahiptir.
- Nafaka Talep Edilen Kişinin Maddi Gücünün Olması: Yardım nafakası, nafaka verecek kişinin ödeme gücü olması şartıyla hükmedilir. Eğer nafaka yükümlüsünün de ekonomik durumu kötü ise, mahkeme nafaka ödeme yükümlülüğü getirmez. Eğer nafaka yükümlüsü kişinin geçimini sağlayacak asgari geliri yoksa veya bakmakla yükümlü olduğu kişiler varsa, nafaka talebi reddedilebilir.
- Nafaka Yükümlüsü ile Talep Eden Kişi Arasında Yakın Hısımlık İlişkisi Olmalı: Yardım nafakasını ancak yakın akrabalar birbirlerinden talep edebilir. Daha uzak akrabalar (hala, amca, teyze, kuzen vb.) yardım nafakası talep edemez.
- Tarafların Ekonomik Durumuna Göre Hakkaniyetli Bir Değerlendirme Yapılması: Mahkemeler, nafaka yükümlüsünün ve talep eden kişinin ekonomik durumunu hakkaniyet ilkesi çerçevesinde değerlendirir. Nafaka yükümlüsü kişi, kendi ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin geçimini riske atacak bir yükümlülük altına sokulmaz.
3. Yardım Nafakası Miktarı Nasıl Belirlenir?
Yardım nafakasının miktarı ve ödeme şekli, mahkeme tarafından tarafların ekonomik durumu ve ihtiyaçları göz önüne alınarak belirlenir. Mahkeme, hem nafaka talep edenin geçimini sağlayamayacak durumda olup olmadığını hem de nafaka yükümlüsünün mali gücünü değerlendirerek hakkaniyet çerçevesinde bir karar verir. Yardım nafakasının miktarı belirlenirken dikkate alınan başlıca ölçütler şunlardır:
Nafaka Talep Edenin Ekonomik Durumu ve İhtiyaçları:
Mahkeme, nafaka isteyen kişinin gerçekten yardıma muhtaç olup olmadığını araştırır ve şu unsurları değerlendirir:
- Düzenli bir geliri olup olmadığı
- Kira, gıda, sağlık ve eğitim gibi temel yaşam giderleri
- Çalışma gücünün olup olmadığı (yaşlı, engelli veya öğrenci olması)
Eğer nafaka talep eden kişi, kendi geçimini sağlayabilecek durumda değilse ve bu durumunu maddi delillerle ispat ederse, mahkeme uygun bir nafaka miktarına hükmedebilir.
Nafaka Ödeyecek Kişinin Mali Durumu:
Nafaka yükümlüsü kişinin ekonomik gücüne göre ödeme yapması gerektiğinden, mahkeme şu faktörleri göz önünde bulundurur:
- Düzenli maaşı, taşınmazları, banka hesapları ve diğer gelir kaynakları
- Kendi ailesinin veya başka kişilerin bakım yükümlülüğü olup olmadığı
- Gelirinin nafaka ödemeye yetip yetmediği
Eğer nafaka yükümlüsünün maddi durumu nafaka ödemeye elverişli değilse, mahkeme düşük bir miktar belirleyebilir veya nafaka talebini reddedebilir.
Tarafların Sosyal ve Ekonomik Statüsü:
Mahkeme, nafaka miktarını belirlerken sadece mevcut gelirleri değil, aynı zamanda tarafların genel yaşam standartlarını da değerlendirir. Nafaka yükümlüsü lüks bir yaşam sürüyorsa ve yüksek bir gelire sahipse, nafaka miktarı buna uygun şekilde artırılabilir. Ancak yükümlünün kendi temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığı bir durumda, mahkeme düşük bir nafaka miktarına hükmedebilir.
Asgari Geçim Şartları ve Güncel Ekonomik Koşullar:
Mahkeme, nafaka miktarını belirlerken ülkenin ekonomik durumu, enflasyon oranları ve asgari geçim koşullarını göz önünde bulundurur. Asgari ücret seviyesinin altında geliri olan bir nafaka yükümlüsü için yüksek bir nafaka miktarı belirlenmez. Enflasyon veya yaşam maliyetlerindeki artışlar nedeniyle, zamanla nafaka miktarının artırılması veya azaltılması talep edilebilir.
4. Yardım Nafakasının Süresi
Yardım nafakasının süresi, nafaka talep edenin ekonomik durumuna ve ihtiyaçlarının devam edip etmediğine göre belirlenir.
- Süresiz nafaka: Yardıma muhtaç kişi uzun süre veya sürekli olarak desteklenmeye ihtiyaç duyuyorsa, mahkeme süresiz nafaka bağlayabilir.
- Belirli süreli nafaka: Örneğin, öğrenci olan bir kardeş eğitimini tamamlayana kadar yardım nafakası alabilir.
Ancak, nafaka ödeyen kişinin mali durumu değiştiğinde veya talep eden kişinin ekonomik durumu iyileştiğinde, nafaka kaldırılabilir veya azaltılabilir.
5. Yardım Nafakası Ödeme Yükümlülüğünün Sona Ermesi
Yardım nafakası, süresiz bir ödeme yükümlülüğü değildir. Belirli koşulların gerçekleşmesi halinde, nafaka ödemesi sona erebilir veya mahkeme kararı ile kaldırılabilir. Bu durumlar aşağıdaki gibi sıralanabilir:
Nafaka Alan Kişinin Ekonomik Durumunun İyileşmesi:
Yardım nafakası, nafaka alan kişinin yoksulluk içinde olması şartına bağlıdır. Eğer bu kişi çalışmaya başlar, düzenli bir gelire sahip olur veya ekonomik açıdan rahat bir duruma gelirse, nafaka yükümlülüğü ortadan kalkar.
Örneğin, bir öğrenci mezun olup çalışmaya başladıysa veya yardıma muhtaç bir birey önemli bir miras aldıysa, yardım nafakası sona erdirilebilir.
Nafaka Ödeyen Kişinin Mali Durumunun Kötüleşmesi:
Nafaka yükümlüsü kişinin ekonomik durumu kötüleşirse, mahkemeye başvurarak nafakanın azaltılmasını veya tamamen kaldırılmasını talep edebilir. İş kaybı, iflas, ağır hastalık gibi durumlarda nafaka yükümlüsünün ödeme gücü düşebilir ve bu durum mahkeme tarafından dikkate alınır. Mahkeme, her iki tarafın da ekonomik durumunu göz önünde bulundurarak adil bir karar verir.
Nafaka Alan Kişinin Evlilik veya Evlenmeye Denk Bir Hayat Sürmesi
Eğer nafaka alan kişi resmi olarak evlenirse, nafaka hakkı sona erer. Bazı durumlarda, resmi evlilik olmadan da evlilik benzeri bir hayat sürdüğü tespit edilirse (örneğin, biriyle uzun süre birlikte yaşaması veya fiilen bir aile hayatı kurması), mahkeme nafakayı kaldırabilir.
Nafaka Alan veya Nafaka Yükümlüsü Kişinin Vefat Etmesi:
Nafaka alan kişinin vefat etmesi durumunda, nafaka yükümlülüğü otomatik olarak sona erer.
Nafaka yükümlüsü kişi vefat ettiğinde, bu borç mirasçılara geçmez. Ancak, mirasçılar nafaka ödemesi yapmaya rıza gösterirse, mirasçıların ödeme yükümlülüğü doğabilir.
Mahkeme Kararı ile Nafakanın Kaldırılması:
Nafaka yükümlüsü veya nafaka alan kişi, nafaka şartlarının değiştiğini gerekçe göstererek mahkemeye başvurabilir. Mahkeme, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarını inceleyerek nafakanın devamına veya kaldırılmasına karar verebilir.
Nafaka Alan Kişinin Haksız Fiil veya Suistimali:
Yardım nafakası alan kişi, nafaka yükümlüsüne karşı ağır bir suç işler veya kötü niyetli davranışlar sergilerse, mahkeme nafakanın kaldırılmasına karar verebilir. Nafaka alan kişi, nafaka parasını kötüye kullanıyorsa (örneğin, lüks harcamalar yapıyorsa), nafaka yükümlüsü mahkemeye başvurup ödemenin kaldırılmasını talep edebilir
6. Yardım Nafakası Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Yardım nafakası talep eden veya nafakanın kaldırılmasını isteyen kişi, yetkili ve görevli mahkemeye başvurarak dava açmalıdır. Türk hukukunda görevli ve yetkili mahkeme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) ve Türk Medeni Kanunu (TMK) hükümlerine göre belirlenir.
Görevli Mahkeme:
Yardım nafakası ile ilgili davalarda görevli mahkeme Aile Mahkemesi’dir. Türk Medeni Kanunu’nun 366. maddesi gereğince, yardım nafakası davalarına Aile Mahkemesi bakar. Eğer davanın açılacağı yerde Aile Mahkemesi bulunmuyorsa, Asliye Hukuk Mahkemesi “Aile Mahkemesi sıfatıyla” görevlidir.
Yetkili Mahkeme:
Yardım nafakası davasında yetkili mahkeme, Türk Medeni Kanunu’nun 365. maddesi uyarınca belirlenir. Davacı, nafaka davasını şu mahkemelerde açabilir:
- Davalının (nafaka yükümlüsünün) yerleşim yeri Aile Mahkemesi
- Davacının (nafaka talep edenin) yerleşim yeri Aile Mahkemesi
Örnek: Yardım nafakası talep eden kişi İstanbul’da, nafaka ödemesi istenen kişi Ankara’da yaşıyorsa, dava hem İstanbul’da hem de Ankara’da açılabilir.