Herhangi bir belgeye veya mahkeme kararına dayanmaksızın, yalnızca alacaklı olduğunu ileri süren kişinin borçlu aleyhine icra takibi başlatmasına “ilamsız icra” denir. Bu takip türü, özellikle genel haciz yolu ile ilamsız takip şeklinde karşımıza çıkar ve İcra ve İflas Kanunu’nda alacaklı lehine tanınmış önemli bir imkândır.
Ancak bu kolaylık, borçlu olduğu iddia edilen kişinin haklarını ortadan kaldırmaz. İcra ve İflas Kanunu’nun 62. maddesiuyarınca borçlu, kendisine ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde ilamsız icra takibine itiraz ederek takibi durdurma hakkına sahiptir. İtiraz, ödeme emrini gönderen icra dairesine yapılır ve takip sürecini durdurucu etki doğurur.
Borçlu, bu süre içerisinde;
- Borca,
- Faize,
- İmzaya,
- İcra dairesinin yetkisine,
itiraz edebilir.
Yazı İçeriği
- 1. İlamsız İcra Takibi Nedir?
- 2. İlamsız Takibin Başlatılması ve Ödeme Emrinin Tebliği
- 3. İlamsız İcra Takibinde Borca İtiraz Nasıl Yapılır?
- 4. İlamsız İcra Takibinde Borca Kısmi İtiraz
- 5. İlamsız İcra Takibinde Faize İtiraz
- 6. İlamsız İcra Takibinde Yetkiye İtiraz
- 7. İlamsız Takibe İtirazın Hukuki Sonuçları
- 8. Haksız İtirazın Yaptırımı: İcra İnkar Tazminatı
- 9. İlamsız İcra Takibine Karşı Gecikmiş İtiraz
Bu yazımızda, ilamsız icra takibine karşı borçlu tarafından ileri sürülebilecek itiraz yollarını, itirazın süresi, şekli ve kapsamını; ayrıca itirazın takibe hukuki etkilerini ve kötüye kullanılmasının doğurabileceği sonuçları, İcra ve İflas Kanunu hükümleri çerçevesinde ayrıntılı şekilde ele alacağız.
1. İlamsız İcra Takibi Nedir?
İlamsız icra takibi, alacaklının herhangi bir mahkeme kararı, resmi belge ya da ilam sunmaksızın, yalnızca alacak iddiasına dayanarak başlattığı icra takip yoludur. Bu takipte, borçluya bir ödeme emrigönderilir ve borçlu yedi gün içinde itiraz etmediği takdirde takip kesinleşerek haciz aşamasına geçilebilir.
İlamsız Takip ile İlamlı Takip Arasındaki Fark
İlamlı takipte, bir mahkeme kararı veya mahkeme ilamı bulunur ve bu kararın icrası istenir. Buna karşılık, ilamsız takipte böyle bir karar gerekmez; yalnızca alacaklının beyanı yeterlidir. Bu yönüyle ilamsız takip, daha çabuk ve pratik bir takip yoludur; ancak borçlunun süresi içinde itiraz etmesi halinde takip durur ve alacaklının mahkemeye başvurması gerekir.
2. İlamsız Takibin Başlatılması ve Ödeme Emrinin Tebliği
İlamsız icra takibi, çoğunlukla herhangi bir resmi belgeye dayanmayan ya da ispat yükü alacaklıda olan para alacakları için tercih edilen takip yoludur. Takip süreci, alacaklının icra dairesine yaptığı başvuruyla başlar ve borçluya ödeme emri gönderilmesiyle devam eder.
Takip Talebinin Hazırlanması
Alacaklı, borçlunun kimlik ve adres bilgileriyle birlikte talep edilen alacak miktarını içeren bir takip talebini ilgili icra dairesine sunar. Bu talepte, alacağın dayanağı varsa belirtilir; ancak belge ibrazı zorunlu değildir.
Ödeme Emrinin Gönderilmesi
İcra dairesi, alacaklının başvurusu üzerine borçluya bir ödeme emri gönderir. Bu emirde;
- Talep edilen borç miktarı,
- Varsa alacağın dayandığı işlem veya ilişki,
- Borçlunun yedi gün içinde borca, faize, yetkiye veya imzaya itiraz edebileceği bilgisi açıkça belirtilir.
Tebligatın Usulü ve Sürelerin Başlangıcı
Ödeme emri, borçlunun adresine Tebligat Kanunu ve ilgili mevzuat çerçevesinde usulüne uygun şekilde tebliğ edilir. Tebligatın usulüne uygun yapılması, itiraz ve ödeme süresinin başlayabilmesi açısından kritik öneme sahiptir. Borçlu süresi içinde itiraz etmezse takip kesinleşir ve haciz işlemleri başlatılabilir.
3. İlamsız İcra Takibinde Borca İtiraz Nasıl Yapılır?
İlamsız icra takibinde borçluya gönderilen ödeme emrine karşı, borcun mevcut olmadığı yönünde yapılan itiraz, borca itiraz olarak adlandırılır. Bu takip türünde, alacaklının alacağını belgeyle ispatlama zorunluluğu bulunmadığından, borçluya da süresi içinde itiraz etmesi hâlinde takibi durdurma imkânı tanınmıştır.
Borçlu, borcun hiç doğmadığını, daha önce ödendiğini ya da artık borçlu olmadığını düşünüyorsa, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi ( 7 ) gün içinde ilgili icra dairesine başvurarak borca itiraz edebilir. İtiraz dilekçesinde;
- “Borcum yoktur.”
- “Bu borcu daha önce ödedim.”
- “Borca itiraz ediyorum.”
gibi kısa ve açık beyanlarda bulunulması yeterlidir. Borca yapılan bu itiraz, başkaca bir yargı kararına gerek kalmaksızın takibi kendiliğinden durdurur.
4. İlamsız İcra Takibinde Borca Kısmi İtiraz
Borçlu, icra takibine konu edilen borcun tamamının değil, yalnızca belirli bir kısmının itiraz edilebilir olduğunu düşünüyorsa, borca kısmi itiraz yoluna başvurabilir. Bu durum, genellikle borcun bir kısmının daha önce ödendiği ya da henüz muaccel olmadığı hâllerde gündeme gelir.
Borçlu, borcun tümünü değil, sadece fazla görülen kısmını reddederek kalan kısmını kabul edebilir. Bu durumda, itiraz edilen miktar yönünden takip durur, ancak itiraz edilmeyen kısım bakımından takip devam eder.
Örnek: Alacaklı tarafından 50.000 TL’lik bir borç için ilamsız takip başlatılmışsa ve borçlu, bu borcun 20.000 TL’sini daha önce ödediğini belirterek yalnızca bu kısmına itiraz ediyorsa, kalan 30.000 TL için takip işlemleri devam eder.
Kısmi İtirazda Açıklık ve Belirlilik Şartı
Borca kısmi itiraz, borca itirazdan farklı olarak mutlaka açık ve belirli bir şekilde yapılmalıdır. “Borcumun bir kısmını ödedim” ya da “borç bu kadar değil” gibi soyut ve belirsiz ifadeler geçerli sayılmaz. Borçlu, itiraz ettiği kısmı rakamsal olarak açıkça belirtmelidir.
Örneğin: “50.000 TL’lik borcun 20.000 TL’sini daha önce ödedim. Bu nedenle yalnızca kalan 30.000 TL’lik kısma itiraz ediyorum.”
Bu şekilde yapılan kısmi itiraz, sadece belirtilen tutar için takibi durdurur.
5. İlamsız İcra Takibinde Faize İtiraz
İlamsız icra takibinde, alacaklı yalnızca ana para alacağını değil, aynı zamanda bu alacağa ilişkin faizide talep edebilir. Ancak bu faiz talebi her zaman hukuka uygun olmayabilir. Borçlu, ödeme emrinde belirtilen faiz oranının yasal sınırları aştığını, fazla hesaplandığını ya da faiz istenmesini gerektiren bir durum bulunmadığını düşünüyorsa, sadece faize yönelik olarak da itiraz edebilir.
Faize İtiraz Edilmezse Ne Olur?
Ödeme emrinde yer alan faiz kalemine ayrı bir itirazda bulunulmazsa, bu kalem kesinleşmiş sayılır. Bu durumda, borca itiraz edilip takip durdurulsa dahi, faiz yönünden takip işlemeye devam eder. Eğer açılan itirazın iptali davası sonucunda borca yönelik itirazın iptaline karar verilirse, takip itiraz edilmeyen faiz kalemi üzerinden kaldığı yerden devam eder.
Özellikle yüksek veya fahiş oranlı faiz talepleri, itiraz edilmediği takdirde borçlu açısından ciddi mali sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle, ödeme emrinde yer alan faiz kaleminin dikkatle incelenmesi ve gerektiğinde açık şekilde “faize de itiraz ediyorum” şeklinde belirtilerek itiraz edilmesi önem arz eder.
6. İlamsız İcra Takibinde Yetkiye İtiraz
6.1. Yetki Nedir?
İlamsız icra takibinde yetki, takibin hangi icra dairesinde başlatılabileceğini ifade eder. Genel haciz yoluyla yapılan takiplerde, genel yetkili icra dairesi, kural olarak takip tarihindeki borçlunun yerleşim yeri icra dairesidir.
Ancak her durumda yalnızca bu genel kural uygulanmaz. Taraflar arasında yapılmış bir sözleşmeyle özel yetkikararlaştırılmış olabilir. Sözleşmede açıkça ifa yeri belirlenmişse, ilgili ifa yerindeki icra dairesi de yetkili sayılır.
Buna ek olarak, bazı durumlarda doğrudan kanundan kaynaklanan özel yetki kuralları da geçerlilik kazanır.
6.2. Yetkisiz İcra Dairesinde Başlatılan Takip ve Yetki İtirazı
Borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde, icra dairesinin yetkisiz olduğu yönünde yetki itirazında bulunabilir. Yetki itirazı;
- Tek başına,
- Veya borç, faiz ya da imzaya itirazla birlikteyapılabilir.
Bu durumda borçlunun “Borca, faize ve yetkiye itiraz ediyorum.” gibi açık bir beyanla tüm itirazlarını belirtmesi gerekir. Ayrıca, borçlu itiraz dilekçesinde yetkili olduğunu düşündüğü icra dairesini de açıkça göstermelidir.
Süresi içinde yetki itirazında bulunulmadığı takdirde, takip o icra dairesinde devam eder ve yetki kesinleşmiş sayılır.
6.3. Alacaklının Yetki İtirazına Karşı Tutumu
Borçlunun yetki itirazı üzerine alacaklı iki şekilde hareket edebilir:
Yetki İtirazını Kabul Etmesi:
Alacaklı, borçlunun yetki itirazını kabul ederek dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesini talep edebilir. Bu durumda:
- Yetkili icra dairesi yeni bir ödeme emri gönderir.
- Borçlu, bu yeni ödeme emrine karşı yeniden yetki itirazında bulunamaz. Aksi davranış, dürüstlük kuralına aykırılık teşkil eder.
Yetki İtirazını Reddetmesi:
Alacaklı, borçlunun yetki itirazını kabul etmezse ve borçlu sadece yetki itirazında bulunduysa, takip durur. Bu durumda alacaklı:
- “İtirazın Kaldırılması için icra mahkemesine başvurabilir.
- Mahkeme icra dairesinin yetkili olduğuna karar verirse, takip kaldığı yerden devam eder.
Not: Borçlu yalnızca yetki itirazında bulunduysa, alacaklı İtirazın İptali Davası açamaz. Açarsa, bu dava görevsizlik nedeniyle reddedilir.
6.4. Yetki ve Esasa İlişkin İtirazların Birlikte Yapılması
Yetki ve Esasa İlişkin İtirazların Birlikte Yapılması
İlamsız icra takibinde borçlu, ödeme emrine karşı hem yetki hem de esasa (borç, faiz, imza) ilişkin itirazlarını birlikte ileri sürebilir. Bu itirazların, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde ve aynı anda yapılması gerekmektedir. Ayrı zamanlarda yapılan itirazlar dikkate alınmaz.
İtirazların İncelenme Sırası
Borçlu tarafından hem yetki hem de esasa ilişkin itirazlar yapıldığında, öncelikle yetki itirazı incelenir. Yetki itirazı reddedilmeden esasa ilişkin itirazlar değerlendirilemez.
Alacaklının Başvurabileceği Yollar
Borçlunun hem yetki hem de esasa ilişkin itirazlarda bulunması durumunda, alacaklı:
- İcra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılmasını talep edebilir.
- Genel mahkemede itirazın iptali davası açabilir.
Her iki durumda da mahkeme, öncelikle yetki itirazını değerlendirir. Yetki itirazı reddedilirse, esasa ilişkin itirazlar incelenir.
7. İlamsız Takibe İtirazın Hukuki Sonuçları
İlamsız icra takibinde borçlunun ödeme emrine süresi içinde yaptığı itiraz, hem takibin ilerlemesini durdurur hem de alacaklının bundan sonraki hukuki yollarını şekillendirir. Bu itirazın sonuçları aşağıdaki şekilde özetlenebilir:
Takibin Durması
Borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde borca, faize, imzaya veya yetkiye itiraz ederse, takip kendiliğinden durur. İcra dairesi herhangi bir karar almadan işlemleri durdurmak zorundadır. Bu aşamadan sonra haciz, satış gibi cebri icra işlemlerine geçilemez.
Takibin Kesinleşmemesi ve Haciz Uygulanamaması
Borçlunun süresinde yaptığı itiraz,takibin kesinleşmesini engeller. Takip kesinleşmeden:
- Haciz yapılamaz,
- Borçlu aleyhine icra dosyası üzerinden cebri tahsil yoluna gidilemez,
- Alacaklı, bu takip dosyasına dayanarak mal beyanı talep edemez.
İtiraz nedeniyle duran takip ancak yukarıda belirtilen yargı yollarıyla alacaklı lehine sonuçlandığında kaldığı yerden devam edebilir.
8. Haksız İtirazın Yaptırımı: İcra İnkar Tazminatı
İlamsız icra takibine karşı borçlu tarafından yapılan itiraz, takibin derhâl durmasına neden olur ve alacaklının haciz veya tahsil gibi cebrî icra yollarına başvurmasını engeller. Ancak bazı durumlarda borçlu, gerçekten borçlu olduğunu bildiği hâlde, yalnızca süreci uzatmak veya kötü niyetli bir amaçla itiraz edebilir. Bu tür haksız ve dayanaksız itirazlar, alacaklı bakımından zaman, emek ve maddi kayıp anlamına gelir.
İşte bu zararın telafisi amacıyla, İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesi kapsamında icra inkar tazminatı düzenlenmiştir. Bu hükme göre; alacaklı, itirazın iptali davası açar ve dava sonunda haklı bulunursa, mahkeme borçlunun itirazını haksız olarak değerlendirirse, borçlunun alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere tazminat ödemesine karar verebilir.
İcra inkar tazminatı, cezai değil; alacaklının itiraz nedeniyle maruz kaldığı zararları gidermeye yönelik bir özel hukuk tazminatıdır. Tazminat oranı, hâkim tarafından somut olayın özellikleri dikkate alınarak belirlenir. Kanun yalnızca alt sınırı belirlemiştir; bu oran alacak miktarının en az %20’si olup, üst sınır konusunda takdir yetkisi mahkemeye aittir.
Bu tazminata hükmedilebilmesi için iki temel şart aranmaktadır:
- Alacaklının, icra takibine konu alacağını kısmen veya tam olarak kazanmış olması,
- Borçlunun itirazının, haksız olduğunun mahkemece açıkça belirlenmesi.
9. İlamsız İcra Takibine Karşı Gecikmiş İtiraz
Yukarıda açıklandığı üzere, borçluya gönderilen ödeme emrine karşı itiraz süresi kural olarak 7 gündür. Ancak bazı durumlarda borçlu, bu süreyi kendi kusurundan kaynaklanmayan ve öngörülemeyen nedenlerle kaçırmış olabilir. Örneğin, borçlunun aniden hastalanması, ciddi bir kaza geçirmesi ya da mücbir sayılabilecek başka bir mazereti bulunabilir. Bu gibi durumlarda hak kaybının önüne geçmek amacıyla, İcra ve İflas Hukuku uygulamasında gecikmiş itiraz (diğer adıyla “mazeretli itiraz”) imkânı tanınmıştır.
Gecikmiş İtirazın Süresi
Gecikmiş itiraz, borçlunun mazeretinin ortadan kalktığı tarihten itibaren en geç 3 gün içinde yapılmalıdır. Ancak bu itiraz, icra takibinin malların paraya çevrilmesi aşamasından önce ileri sürülmelidir. Aksi takdirde gecikmiş itiraz yapılamaz; bu aşamadan sonraki talepler dinlenmez.
Gecikmiş İtirazın Usulü
Süresi içinde yapılan olağan itirazdan farklı olarak, gecikmiş itiraz:
- İcra dairesine değil, doğrudan icra mahkemesine yapılır.
- Takibi kendiliğinden durdurmaz. Borçlunun icra mahkemesine ayrıca takibin durdurulması talebinde bulunması gerekir.
Bu nedenle, borçlunun yalnızca mazeretini belirtmesi yeterli olmayıp, mahkemeden ayrıca takibin geçici olarak durdurulmasını da talep etmesi gerekir. Mahkeme, ileri sürülen mazereti yerinde ve haklı bulursa, takibin durdurulmasına karar vererek itiraz hakkını tanır. Aksi takdirde takip işlemleri, haciz ve satış dâhil olmak üzere kaldığı yerden devam eder.
Merhaba, benim bir arsam var. Ben Antalya’da yaşıyorum, arsa Maraş’ta.
Bu arsayla ilgili kaçak su kullanmakla suçlanıyorum.
Önce ceza aldım, sonra beraat ettim.
Şimdi tekrar istinafa gitti.
Kurum KASKİ beni icraya vermiş.
Ben konuyu anlamadım, süreyi kaçırdım ama kaçak su kullanmadım.
Ben bu icra masrafını ödemek zorunda mıyım?
Yapacağım bir şey yok mu? Lütfen yardım edin, cevaplarsanız sevinirim.
Teşekkürler.
Merhabalar, Merak ettiğim husus şu: diyelim ki böyle bir borcumuz yok ama biri ilamsız takip başlattı, O esnada şehir dışındayım, tatildeyim vs., icra emri teslim edilemedi, muhtarlığa bırakıldı ve 7 gün süre geçti, ayrıca 3 günlük gecikmiş itiraz hakkımızda geçti diyelim. Taşınmaza haciz koydu, banka bloke koydu, hatta tahsilat yaptı diyelim; peki borçlu bu saatten sonra ne yapabilir? Ne davası açabilir, yada nasıl şikayetçi olabilir? Tek yapabileceği “haksız icra takibi” diyerek maddi ve manevi tazminat davası mı açabilir?
Eski eşim vefat etti. Oğlum mirası reddetti.
Bankadan icra gelmiş, bila tebliğ yani elimize geçmedi, e-Devlet’te gördük.
İtiraz ettik, icra durduruldu.
İtiraz ettiler, adresin tekrar tespiti için; o da reddedildi.
7 gün içinde Temmuz var diyor ama 2 ay oldu.
E-Devlet’te değişiklik yok ama dava açık gözüküyor.
Ne yapmalıyız kapanması için?
Saygılarımla.
Kamu kurumuna ilamsız icra takibi açılabilir mi?
İtiraz sonucu durdurulmuş ilamsız icra dosyası ne zaman kapanır?
Merhabalar
Benim size bir sorum olacaktı ve yanıtlarsanız sevinirim.
Benim 2 bankaya borcum var.
4 aydır ödeyemedim ve haliyle bana icra yolladılar. Bende zaman kazanmak maksatlı itiraz ettim.
İtirazım haliyle reddedildiğime ve borcumu %20 oranından fazla artacağına dair bir yazı geldi.
İtirazı ben 1 ay önce yaptım. İtiraz iptali için mahkeme kağıdı elime 26 Ekim çarşamba günü elime geldi.
Sormak istediğim tebligat elime ulaştıktan 7mgün sonra icra başlayacağımı. Yoksa sadece bilgilendirme amaçlı ve tekrar icra başlatılması için banka bana dava açtığının belgesi mi?
S.A.
Bir sorum var sorsam yardımcı olabilir misiniz?
Merhaba bu gün bana ilamsız takiplere ödeme emri başlığında bir kağıt geldi. İcraya verilmişim adıma dava açılmış ama benim hiç bir şekilde haberim yok. İstanbul küçük çekmecede gönderilen kağıt 06.10.22 tarihinde yazılmış olup Erzurum’da ikamet etmekte olan bana 14.10.22 tarihinde ulaşmıştır. Ne yapabilirim nasıl itiraz edebilirim bana yardımcı olur musunuz lütfen