İcra ve İflas Kanunu (İİK) uyarınca, icra takibinin nihai aşaması, paraların paylaştırılması, bir diğer ifadeyle ödeme aşamasıdır. Birden fazla alacaklının bulunduğu durumlarda, borçlunun malvarlığının haczedilip satılması sonucunda elde edilen bedel, alacakların tamamını karşılıyorsa paylaştırma doğrudan yapılır. Ancak satış bedeli yetersizse, alacaklılar arasında hangi sırayla ve hangi oranda ödeme yapılacağı, kanuni kurallar çerçevesinde belirlenir.
Bu gibi durumlarda, icra müdürlüğü re’sen sıra cetveli düzenlemekle yükümlüdür. İflas tasfiyesi halinde ise sıra cetveli, her durumda zorunlu olarak hazırlanır. Sıra cetveli, alacakların türlerine, sahip oldukları imtiyazlara ve rehinli olup olmadıklarına göre belirli bir öncelik sırasına göre oluşturulur.
İcra müdürü, sıra cetvelini düzenlerken İcra ve İflas Kanunu’nun hükümlerine, takip hukukuna ve usul kurallarına uygun hareket etmek zorundadır. Aksi takdirde, alacaklılar veya ilgililer, icra mahkemesine şikâyet yoluyla başvurarak usulsüzlükleri ileri sürebilir. Ayrıca, sıra cetvelinde yer alan başka bir alacaklının alacak tutarına veya sırasına karşı, alacaklılar tarafından sıra cetveline itiraz davası açılması da mümkündür.
Yazı İçeriği
1. Sıra Cetveli Nedir?
Sıra cetveli; haciz veya iflas yoluyla yürütülen icra takibi sonucunda, borçlunun malvarlığının paraya çevrilmesiyle elde edilen bedelin birden fazla alacaklı arasında hangi sırayla ve hangi oranda paylaştırılacağını gösteren, icra müdürlüğü veya iflas idaresi tarafından düzenlenen resmi bir belgedir.
Sıra cetveli, yalnızca borçlunun malvarlığının alacakların tamamını karşılamadığı durumlarda gündeme gelir. Bu durumda alacaklıların taleplerinin hangi sıraya göre karşılanacağı, kanunda öngörülen öncelik hükümleri çerçevesinde belirlenir. Bu itibarla, sıra cetveli gerek haciz yoluyla takiplerde gerekse iflas tasfiyelerinde alacaklılar arasında adil paylaşımı sağlamaya yönelik temel bir hukuki araçtır.
İcra Müdürünün Görevi ve Usul
Sıra cetveli, hacizli malların satışından elde edilen bedelin alacaklılara dağıtılmasından önce, icra müdürlüğü tarafından re’sen düzenlenir. Bu, kanundan doğan bir görevdir ve herhangi bir talep gerektirmez. İcra müdürü, cetveli oluştururken; satış bedelinin yeterliliğini, alacakların hukuki dayanaklarını, varsa rehin haklarını, kamu alacaklarını ve imtiyaz durumlarını dikkate alarak sıralama yapar.
Alacaklıların Bildirimi ve Sıra Cetvelinin İçeriği
Sıra cetveli hazırlanırken, icra dosyasına kayıtlı alacaklıların yanı sıra, süresi içinde alacaklarını bildiren diğer alacaklılar da cetvele dahil edilir. Alacaklılar, dayandıkları belgeyi, alacak miktarını, varsa rehin haklarını açıkça belirtmek suretiyle alacaklarını bildirir.
Düzenlenen sıra cetvelinde şu hususlar yer alır:
- Alacaklının adı ve kimlik bilgileri
- Alacağın tutarı ve hukuki niteliği
- Alacağın dayanağı (ilam, senet, takip talebi vb.)
- Alacağın rehinle veya imtiyazla teminat altına alınıp alınmadığı
- Alacaklıya hangi sırada ve ne oranda ödeme yapılacağı
Bu bilgiler doğrultusunda hazırlanan sıra cetveli, paraların paylaştırılması için bağlayıcı niteliktedir. Cetvelin ilgili kişilere tebliğinden sonra yasal itiraz ve şikâyet süreci başlar.
2. Sıra Cetvelinin Düzenlenmesi
2.1. Hacizli Malların Satışında Sıra Cetvelinin Düzenlenmesi
Haciz yoluyla yapılan icra takiplerinde, borçlunun mallarının paraya çevrilmesinden elde edilen tutarın birden fazla alacaklının alacaklarını tamamen karşılamadığı durumlarda icra müdürü tarafından re’sen sıra cetveli düzenlenir. Sıra cetveli, her bir alacaklının alacağı, alacağın dayanağı ve alacaklıya hangi sırada ödeme yapılacağını gösteren bağlayıcı bir listedir.
Sıra cetveli düzenlendikten sonra ilgililere tebliğ edilir. Alacaklılar bu tebligattan itibaren 7 gün içinde, cetvelin içeriğine karşı şikâyet veya itiraz yoluna başvurabilir. Bu süre içinde herhangi bir başvuru yapılmazsa sıra cetveli kesinleşir ve ödeme bu cetvele göre gerçekleştirilir.
2.2. İflas Tasfiyesinde Sıra Cetvelinin Düzenlenmesi
İflas yoluyla takipte, sıra cetveli düzenlenmesi zorunludur. Sıra cetvelinin süresi içinde düzenlenmemesi durumunda, iflas dairesi bu durumu icra mahkemesine bildirir; mahkeme de iflas idaresi üyelerinin görevine son verebilir.
İflasın adi tasfiye ile yürütüldüğü durumlarda, alacaklılar iflas idaresine, basit tasfiyede ise iflas müdürlüğüne alacaklarını yazılı olarak bildirirler. İflas idaresi, bildirimde bulunan kişinin gerçekten alacaklı olup olmadığını, alacağın hukuki dayanağını ve miktarını değerlendirerek sıra cetvelini oluşturur.
Sıra cetveline, yalnızca kabul edilen alacaklar dahil edilir. Kabul edilmeyen veya kısmen kabul edilen alacaklılar sıra cetveline karşı itiraz davası açabilir. Ayrıca, başka bir alacaklının cetvele alınmasına veya sıralamasına karşı çıkan alacaklılar da aynı şekilde itiraz yoluna başvurabilir.
İtiraz davası, iflasın açıldığı yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde açılır. Bunun dışında, iflas idaresinin hukuka aykırı şekilde hareket etmesi durumunda, İcra Mahkemesi nezdinde şikâyet yoluna da başvurulabilir.
Burada ayırt edici nokta şudur:
- Alacaklı, kendi alacağının reddine veya kısmen kabulüne karşı çıkıyorsa itiraz davası,
- Başka bir alacaklının sırasına veya alacak miktarına karşı çıkıyorsa şikâyet yolu tercih edilmelidir.
3. Alacaklılar Arasında Öncelik Sırası
Borçlunun malvarlığının satışından elde edilen bedelin tüm alacaklılara yetmemesi halinde, hangi alacaklının önce tahsil edileceği konusu önem kazanır. Alacaklılar arasındaki öncelik sıralaması, alacağın türüne ve sahip olduğu teminat veya imtiyaza göre belirlenir. Alacaklılar arasındaki sıralamaya ilişkin kurallar:
- Haciz yolu ile takipte, İİK m.206 uygulanır. Bu hüküm, alacakların sınıflandırılmasını ve hangi sırada ödeneceğini belirler.
- İflas tasfiyesi hâlinde, İİK m.140 devreye girer ve yine benzer şekilde alacaklılar arasında sıralama yapılır. Ancak iflasta rehinli alacaklar, masa mallarından ayrı tutulur ve genellikle önce tahsil edilir.
3.1. Rehinli Alacakların Durumu
Rehinle temin edilmiş alacaklar, sıra cetvelinde her şeyin önünde gelir. Rehin hakkı, alacaklının alacağını, borçlunun taşınır veya taşınmaz malı üzerinde öncelikli olarak tahsil etmesini sağlayan ayni bir haktır. Satışa konu olan mal bir rehine konuysa, satış bedelinden öncelikle rehinli alacak ödenir. Rehin bedeli alacağı karşılamaya yetmiyorsa, kalan kısım için alacaklı, diğer alacaklılarla birlikte genel sıraya dahil edilir.
3.2. Kamu Alacaklarının Önceliği
Rehinli alacaklardan sonra gelen ikinci sırada, devletin kamu alacakları yer alır. Bunlar genellikle vergi borçları ve sosyal güvenlik primleri gibi kamuya olan yükümlülüklerden kaynaklanan borçlardır. Kamu alacaklarının önceliği, kamu hizmetlerinin sürdürülebilirliği açısından kanunen korunmaktadır.
3.3. İmtiyazlı Alacaklar
Üçüncü sırada yer alan imtiyazlı alacaklar, borçlunun işçilerine olan ücret borçları, nafaka alacakları ve bazı özel kanunlardan doğan belirli alacakları kapsar. Bu tür alacaklara özel bir koruma sağlanmış olup, adi alacaklılara göre önceliklidirler. İmtiyazlı alacaklar genellikle, sosyal adalet ilkesi gereği korunur.
3.4. İmtiyazsız Alacaklar
İmtiyazsız (adi) alacaklar, yukarıda belirtilen rehinli, kamu ve imtiyazlı alacakların ardından gelen sıradaki alacaklardır. Bu grupta, herhangi bir teminat veya özel önceliği bulunmayan genel alacaklar yer alır. Bu alacaklılar arasında eşitlik ilkesi geçerlidir: aynı sırada yer alanlar, tahsil edilen miktar oranında alacaklarını paylaşırlar.
4. Sıra Cetvelinin Alacaklılara Tebliği ve Kesinleşme Süreci
Sıra cetvelinin hukuki sonuç doğurabilmesi, ilgili alacaklılara usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesine ve cetvelin kesinleşmesine bağlıdır. Cetvelin düzenlenmesinin ardından, içerisinde yer alan tüm alacaklılara; haciz yoluyla takipte icra müdürlüğü, iflas tasfiyesinde ise iflas idaresi tarafından yazılı tebligat yapılır.
Bu tebligatla birlikte alacaklılara:
- Cetvelin içeriğini inceleme,
- Alacaklarının sırasını ve miktarını görme,
- Hukuka aykırı gördükleri hususlara karşı başvuru yapma
olanağı tanınır.
Tebligat, İcra ve İflas Kanunu hükümlerine uygun olarak yapılır ve tebliğ tarihinden itibaren 7 günlük hak düşürücü bir süre başlatır. Bu süre içinde alacaklılar, sıra cetveline karşı şikâyet veya itiraz yoluna başvurabilirler.
Yasal sürede herhangi bir başvuru yapılmaması hâlinde, sıra cetveli kesinleşir. Sıra cetvelinin kesinleşmesi, alacaklılara ödeme yapılabilmesinin ön koşuludur. Zira kesinleşmeyen bir cetvele dayanılarak paylaştırma yapılamaz; bu durum icra sürecini durduran temel bir engel teşkil eder.
5. Sıra Cetveline Şikâyet Yoluyla İtiraz
Sıra cetveline karşı başvuru yollarından biri, şikâyet yoludur. Şikâyet, icra dairelerinin kanuna aykırı işlemlerine karşı İcra ve İflas Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca icra mahkemelerine yapılabilen bir başvuru yoludur. Bu kapsamda, icra müdürünün sıra cetvelini düzenlerken kanuna veya takip hukukuna aykırı işlem tesis etmesi hâlinde, ilgililer icra mahkemesine başvurarak söz konusu işleme karşı şikâyet hakkını kullanabilir.
5.1. İcra Mahkemesi Nezdinde Şikâyet Usulü
Şikâyet, yazılı olarak veya duruşmada sözlü beyanda bulunmak suretiyle icra mahkemesine yapılır. Bu başvurunun 7 gün içinde gerçekleştirilmesi gerekir. Süre, ilgiliye sıra cetvelinin tebliğiyle başlar.
Şikâyet yoluyla incelenen hususlar sadece hukuka aykırılıkla sınırlıdır; icra mahkemesi, maddi hakka dair bir değerlendirme yapmaksızın, sadece usul ve şekil yönünden inceleme yapar. Konuya ilişkin detaylı bilgi almak için İcra Müdürlüğü İşlemini Şikayet başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
5.2. Şikâyet Sebepleri ve Sonuçları
Sıra cetveline karşı şikâyet, aşağıdaki durumlarda gündeme gelebilir:
- Sıra cetvelinin kesinleşmeden ödeme yapılması: Kural olarak sıra cetveli kesinleşmeden alacaklılara ödeme yapılamaz. Bu kurala aykırı biçimde paraların paylaştırılması aşamasına geçilmesi durumunda, şikâyet yoluyla müdahale mümkündür.
- Alacaklının yanlış sıraya yazılması veya hiç dahil edilmemesi: Alacaklının, talep ettiği sıraya dahil edilmemesi ya da hiç yer verilmemesi hâlinde, İİK m.142/3 uyarınca şikâyet hakkı doğar.
- Usule aykırı tebligat yapılması veya sıra cetvelinin eksik düzenlenmesi: Cetvelin ilgililere tebliğ edilmemesi, usule aykırı hazırlanması veya bilgi eksiklikleri içermesi durumunda da şikâyet mümkündür.
Şikâyet haklı bulunursa, icra mahkemesi icra müdürlüğünün işlem veya kararını iptal eder ve gerekirse sıra cetvelinin yeniden düzenlenmesini emreder. Şikâyet reddedilirse cetvel kesinleşir ve paylaştırma işlemi devam eder.
6. Sıra Cetveline Dava Yoluyla İtiraz
Sıra cetveline karşı başvuru yollarından biri de, itiraz davasıdır. Bu yol, icra müdürlüğü veya iflas idaresi tarafından düzenlenen sıra cetvelinde başka bir alacaklının alacağına veya sırasına ilişkin itirazlarda kullanılır. Zira bu tür itirazlar, şikâyet değil, genel hükümlere tabi bir hukuk davası niteliği taşır.
İlgili kişi, sıra cetveline alınmış bir alacaklının gerçekte bu cetvele hiç dahil edilmemesi gerektiğini, alacak miktarının hatalı olduğunu veya sırasının yanlış belirlendiğini ileri sürüyorsa, itiraz davası açarak sıra cetveline karşı koyabilir. Bu davada, icra müdürünün işlemi değil, sıra cetveline dahil edilmiş başka bir alacaklının alacak hakkı ve sırası maddi hukuk yönünden tartışma konusu yapılır.
6.1. İtiraz Süresi (İİK m.142)
Hacizli malların satışı sonrasında hazırlanan sıra cetveline itiraz davası, sıra cetvelinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde açılmalıdır. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup, sürenin kaçırılması hâlinde sıra cetveline karşı dava hakkı ortadan kalkar. Süre, sıra cetvelinin ilgili alacaklıya tebliğiyle başlar.
İflasta sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesine dava açmaya mecburdurlar.
6.2. Görevli ve Yetkili Mahkeme
Sıra cetveline karşı açılacak itiraz davasında:
- Görevli mahkeme: Hacizli malların satışı sonrasında hazırlanan sıra cetveline itirazda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. İflasta sıra cetveline itiraz davasında görevli ve yetkili mahkeme iflasa karar verilen yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesidir
- Yetkili mahkeme: Sıra cetvelini düzenleyen icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesidir.
Bu davalar, maddi hukuka ilişkin değerlendirmeleri içerdiğinden, icra mahkemesi yerine genel mahkemelerin görev alanına girer. Bu yönüyle, şikâyet yolundan ayrılır.
6.3. Dava Şartları ve Taraf Ehliyeti
İtiraz davası açabilmek için davacının:
- Sıra cetvelinde yer alan bir başka alacaklının alacağına veya sırasına karşı hukuki yararının bulunması,
- Süresinde açılmış bir dava ile birlikte taraf ehliyetine sahip olması,
- Dava dilekçesinde itiraz gerekçelerini somut biçimde belirtmesi gerekir.
Alacaklı, kendi sırasına ilişkin şikayetleri için icra mahkemesine başvurmalı; ancak başka bir alacaklının sıra cetveline alınmasına ya da sırasına karşı çıkmak istiyorsa itiraz davası açmalıdır. Örneğin, “ben dördüncü sıraya yazıldım ama üçüncü sırada olmalıydım” diyen alacaklı şikâyet yoluna başvurur; ancak “üçüncü sırada yazılan kişi aslında dördüncü sırada olmalıydı” diyen alacaklı itiraz davası açmalıdır.
6.4. Delillerin Sunulması ve Yargılama Usulü
İtiraz davası, basit yargılama usulüne tabidir. Davacı, sıra cetveline itirazını dayandırdığı somut delilleri (belgeler, tanıklar, bilirkişi incelemesi vb.) dava dilekçesiyle birlikte sunmalı; dava boyunca iddiasını ispat etmelidir.
Mahkeme, dosya üzerinde veya duruşmalı şekilde inceleme yaparak, sıra cetvelinde değişiklik gerekip gerekmediğine karar verir. Mahkemenin vereceği karar kesinleşmeden icra müdürlüğü, sıra cetveline göre ödeme yapamaz (İİK m.142/a’daki teminatlı ödeme hali hariç).
7. İtiraz Davasının Sonuçları
Sıra cetveline karşı açılan itiraz davası, yalnızca ilgili alacaklının hukuki durumunu değil, sıra cetvelinin bütününü etkileyebilecek niteliktedir. Mahkeme tarafından verilecek karar, alacaklıların ödeme sıralarını, paylarını ve hatta cetvelin tamamını değiştirebilir. Bu nedenle itiraz davaları, paylaştırma aşamasının durmasına veya ertelenmesine yol açabilecek önemli sonuçlar doğurur.
7.1. Sıra Cetvelinin Değişmesi
İtirazın mahkemece haklı bulunması hâlinde, yalnızca ilgili alacaklının sırası değiştirilebilir. Örneğin, dördüncü sırada gösterilen bir alacaklının aslında ikinci sırada yer alması gerektiği tespit edilirse, mahkeme kararıyla sıra cetvelindeki konumu düzeltilir. Bu durumda icra müdürlüğü, mahkeme kararına uygun şekilde sıra cetvelini kısmen yeniden düzenler.
7.2. Sıra Cetvelinin Kısmen veya Tamamen İptali
Mahkeme, itiraz konusu edilen alacaklının alacağının tamamen geçersiz olduğunu veya haksız yere belirli bir sıraya yazıldığını tespit ederse, sıra cetvelinin ilgili kısmını iptal edebilir. Eğer cetvelde birden fazla ciddi usulsüzlük veya hukuka aykırılık varsa, cetvelin tamamının iptaline de karar verilebilir.
İptal kararı doğrultusunda icra müdürlüğü, yeni bir sıra cetveli düzenlemekle yükümlüdür. Bu süreç, alacaklılar arasında yeni bir tebligat ve itiraz sürecini de beraberinde getirebilir.
7.3. Paylaştırmanın Ertelenmesi ve Diğer Hukuki Sonuçlar
İtiraz davası açılması, kural olarak sıra cetveline göre yapılacak paylaştırma işlemlerini durdurur. Bu durum, alacaklıların tahsilat sürecinin uzamasına neden olur. Ancak İİK m.142/a hükmü uyarınca, itirazla karşılaşan alacaklının kesin teminat mektubu sunması hâlinde, payına düşen bedel ödenebilir.
Bunun dışında:
- İtiraz davasının kabulü hâlinde, ödeme planı yeniden şekillenir.
- İtiraz davasının reddi hâlinde, sıra cetveli kesinleşir ve ödemeye geçilir.
- Mahkeme kararı kesinleşmeden, cetvelin ilgili kısmı esas alınarak ödeme yapılması mümkün değildir (teminat mektubu hariç).
Sonuç olarak, sıra cetveline karşı açılan itiraz davaları yalnızca bireysel alacaklıların değil, tüm alacaklıların ödeme sırasını ve oranını etkileyebileceğinden, icra hukuku açısından son derece önemli bir dava türüdür.

