Alacaklının başlattığı ilamsız icra takibine borçlunun yaptığı itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verilecektir. Alacağın tahsili için icra işlemlerine devam etmek isteyen alacaklının itirazı hükümden düşürmesi gerekmektedir. İtirazın hükümden düşürülmesi ise ancak İtirazın İptali veyahut İtirazın Kaldırılması davaları ile mümkündür. İcra takibin İcra ve İflas Kanunu (İİK) m.68’de sayılan belgelere dayanması halinde, alacaklı itirazın (kesin) kaldırılması davası açabilir. İtirazın kesin olarak kaldırılması davasında görevli ve yetkili mahkeme icra takibinin açıldığı icra müdürlüğünün bağlı olduğu yer İcra Mahkemesidir. Davanın açılması gereken hak düşürücü süre ise itirazın alacaklıya tebliği tarihinden itibaren altı aydır.
Yazı İçeriği
1. İlamsız İcra Takibi ve Takibe İtiraz
2. İcra İflas Kanunu Madde 68’de Düzenlenen Belgeler
3. İtirazın Kaldırılması Davası Açılmasının Şartları
4. İtirazın Kaldırılması Davası Yargılama Usulü ve İspat
5. İtirazın Kaldırılması Davasında İcra – İnkar ve Kötüniyet Tazminatı
6. İtirazın Kaldırılması Davasında Verilen Hükmün İcrası
7. İtirazın Kaldırılması Davasında Harç ve Masraf
8. İtirazın Kaldırılması Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
9. İtirazın Kaldırılması Davasının Açılmasında Hak Düşürücü Süre ve Zamanaşımı
1. İlamsız İcra Takibi ve Takibe İtiraz
İlamsız icra takibinin ortada bir alacak söz konusu değilken bile açılması mümkün olup, takip için, alacaklının icra dairesine takip talebi vermesi ve icra harç ve masraflarını ödemesi yeterlidir. Alacaklının bu takibi başlatabilmesi için herhangi bir senet, belge ya da ispat aracını icra dairesine sunmasına gerek yoktur.
Ancak ilamsız icra takibi, İİK m.68’de düzenlenen imzası ikrar edilmiş adi senet, imzası noterlikçe onaylı senet, resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri belgelere, kredi kurumları ile ilgili belgelere ve borçlunun resmi daireler veya memurlar huzurunda borç ikrarında bulunması ilişkin belgelere de dayalı olarak yapılabilmektedir.
Her iki durumda da borçlunun icra takibine itiraz ederek icra takibini durdurulması talep hakkı bulunmaktadır. Borçlunun süresinde yaptığı itirazı üzerine takip durur.
Alacaklı genel hükümlere dayalı olarak itirazın iptali davası açabileceği gibi, elinde İİK 68 sayılan belgelerden birinin olması halinde itirazın kaldırılması talepli dava açabilir.
Alacaklı açacağı itirazın kaldırılması davası ile itirazı, diğer ilamsız takiplere yapılan itirazlara nazaran daha kolay hükümden düşürebilecektir. Zira İİK m. 68’de düzenlenen belgelere dayanmayan takiplere yapılan itirazın hükümden düşürülmesi ancak itirazın iptali davası ile mümkündür. İtirazın iptali davasında da genel hükümler uygulanacağı için taraflar iddialarını kanunca makbul her türlü delille ispat etmeye çalışacak bu da yargılamayı uzatacaktır. Ancak itirazın kaldırılması davası İcra Hukuk Mahkemesi’nde görülen bir dava olup basit yargılama usulüne tabi olduğundan yargılama daha kısa sürecektir.
2. İcra İflas Kanunu Madde 68’de Düzenlenen Belgeler
İİK m. 68’de bazı belgelere dayanarak yapılan icra takiplerine karşı edilen itirazın hükümden düşürülmesi için daha basit ve hızlı bir yol olarak itirazın kaldırılması davası düzenlenmiştir. İİK m.68’de düzenlenen belgeler şunlardır;
İmzası İkrar Edilmiş Adi Senet
Kayıtsız şartsız belli bir borç ikrarını içeren imzası borçlu tarafından ikrar edilmiş senettir. Takibin İİK. m. 68 düzenlenen belgelerden imzalı adi senede dayanması ve bu senetteki imzaya borçlu tarafından itiraz edilmesi halinde itirazın kesin olarak kaldırılması yoluna gidilemez. Ancak alacaklı bu durumda borçlu tarafından imzaya itirazın geçici olarak kaldırılması yoluna başvurulabilir. Bu durumda mahkeme sadece imzanın borçluya ait olup olmadığını değerlendirecektir.
Bu konuda daha detaylı bilgi için İlamsız İcra Takibine Yapılan İtirazın Geçici Kaldırılması Davası isimli yazımızı inceleyebilirsiniz.
İmzası Noterlikçe Onaylı Senet
Kayıtsız şartsız belli bir borç ikrarını içeren imzası noterlikçe onaylanan senetlerdir. Noter senetleri üzerindeki imza borçlu tarafından inkar edilemez.
Resmi Dairelerin veya Yetkili Makamların Yetkileri Dâhilinde Verdikleri Belgeler
Bu belgeleri resmi daireler tarafından düzenlendiği için üzerinde borçlunun imzası bulunmaz. En yaygın örneği aciz vesikasıdır.
Kredi Kurumları ile İlgili Belgeler
Kredi kurumları tarafından gönderilen kredi sözleşmesi veyahut hesap özetine borçlunun banka nezdinde bir ay içerisinde itiraz etmesi gerekmektedir. Borçlunun bu belgelere itiraz etmemesine karşın icra takibine itiraz ederse bu belgeler itirazın kaldırılması davasında kullanılır. En yaygın örneği kredi kartı hesap özetidir.
Borçlunun Resmi Daireler ve Memurlar Huzurunda Borç İkrarında Bulunduğu Belgeler
Bu belgelerde ise borçlu bir resmi daire veya memur huzurunda borcu kabul etmektedir. En yaygın örnekleri icra taahhüdü, haciz tutanaklarıdır.
Alacaklının bu belgeleri dayanak göstererek açtığı icra takibi ile belgesiz açtığı icra takibine itiraz sürecinde hiçbir farklılık bulunmamaktadır. Ancak takibin bu belgelere dayanması halinde alacaklı itirazın kaldırılması davası açabilecek ve kısa süre içerisinde itirazı bertaraf edebilecektir.
Alacaklının bu belgelere dayalı takip talebi üzerine hazırlanan ödeme emri ve dayanak belge borçluya tebliğ edilir. Borçlu icra dairesine giderek dosya hesabı yaptırıp borcu ödeyebileceği gibi ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde borca, takibe, yetkiye ve faize itiraz edebilir. Bu itiraz süresinde ise icra dairesi takibin durdurulmasına karar verir.
İtirazın nasıl ne şekilde yapılacağı, içeriği ve sonuçları hakkında detaylı bilgi için İlamsız İcra Takibine İtiraz (Borca, Faize ve Yetkiye) yazımızı inceleyebilirsiniz.
3. İtirazın Kesin Kaldırılması Davası Açılmasının Şartları
Borçlunun ilamsız icra takibine itiraz etmesi ile duran takibe, itirazın kaldırılması davası ile devam edilebilmesi için takibin İİK. m.68 düzenlenen belgelere müstenit olması gerekmektedir. Aksi halde itirazın kesin kaldırılması davası açılması mümkün değildir. İtirazın kaldırılması davası sadece kanunda sayılan sınırlı sayıdaki belge ile mümkün olduğundan uygulamada daha çok itirazın iptali davası açılmaktadır.
İtirazın İptali Davası hakkında detaylı bilgi için İlamsız İcra Takibine Yapılan İtirazın İptali Davası isimli yazımızı inceleyebilirsiniz.
İtirazın Kesin Kaldırılması Davası açılabilmesi için;
- Hukuka uygun ve geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunması,
- Borçlu tarafından süresinde yapılmış geçerli bir itirazın bulunması,
- Davanın itirazın tebliği tarihinden itibaren altı ay içerisinde açılması,
- Alacaklının, itirazın iptali için mahkemede dava açmamış olması,
- Davacının hukuki yararının bulunması
- Kesin hüküm bulunmaması,
- Takibe konu borcun miktarının kesin olarak belirli olması, diğer bir ifade ile alacak miktarının belirlenmesinin yargılamayı gerektirmemesi,
- Takibin İİK. m.68/1’de düzenlenen belgelere müstenit olması,
gerekmektedir. Aksi halde açılan davanın reddine karar verilecektir.
4. İtirazın Kaldırılması Davası Yargılama Usulü ve İspat
İtirazın kaldırılması yoluna başvuracak olan alacaklı, dilekçeyle yetkili icra mahkemesine başvurur. İcra mahkemesi, basit yargılama usulüne göre inceleme yapar. Dava açıldıktan sonra dava dilekçesi borçluya tebliğ edilecektir. Borçlu iki haftalık süre içerinde vereceği dilekçe delil ve belgelerini dosyaya sunabilecektir. Nasıl ki alacaklı, alacağını İİK m. 68/1’de düzenlenen belgelerle ispat etmek zorundaysa borçlu da itiraz sebeplerini ancak İİK. madde 68’de öngörülen senet veya makbuz veya belge ile ispatlaması gerekmektedir. Aksi halde alacaklının yukarıda şartları taşıyan itirazın kaldırılması davasının kabulüne karar verilir.
Borçlunun itirazını ispat etmek için ibraz ettiği belgenin altındaki imza alacaklı tarafından inkar ediliyorsa, icra mahkemesi imzanın alacaklıya ait olup olmadığını 68/a maddesindeki prosedüre göre inceleyecektir. İmzanın alacaklıya ait olduğuna karar verilirse itirazın kaldırılması talebinin reddi ile sözü edilen belgedeki tutarın yüzde onu oranında para cezasına hükmedilir. Borçlunun gösterdiği belgedeki imzaya itiraz eden alacaklının duruşmada bizzat hazır olması gerekmektedir. Aksi halde borçlunun dayandığı belgede yazılı miktar hakkındaki itirazın kaldırılması talebinden vazgeçmiş sayılır.
5. İtirazın Kaldırılması Davasında İcra – İnkar ve Kötüniyet Tazminatı
İİK madde 68/5’de yer alan;
“İtirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü hâlinde borçlu, talebin aynı nedenlerle reddi hâlinde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine yüzde yirmiden aşağı olmamak üzere tazminata mahkûm edilir. Borçlu, menfi tespit ve istirdat davası açarsa, yahut alacaklı genel mahkemede dava açarsa, hükmolunan tazminatın tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve dava lehine sonuçlanan taraf için, daha önce hükmedilmiş olan tazminat kalkar.”
hüküm ile itirazın kaldırılması davasından icra takibine konu alacak dışında ayrıca tazminata hükmedileceği hüküm altına alınmıştır. Bu hükmün getiriliş amacı alacaklının alacaklı olmamasına rağmen haksız olarak icra takibi yapmasını, borçlunun ise borçlu olduğunu bildiği tutarı ödememek veyahut sürüncemede bırakmak için haksız itiraz etmesini engellemektir.
İtirazın Kaldırılması Davasında alacaklı lehine tazminatına hükmedilmesi için;
- Borçlunun itirazında haksız olması
- İtirazın Kaldırılması Davasının kısmen veya tamamen kabulüne karar verilmiş olması,
- Tazminat talep edilmiş olması,
yeterlidir.
Borçlu lehine tazminata hükmedilebilmesi için,
- Alacaklının takip yapmakta haksız olması,
- İtirazın Kaldırılması Davasının kısmen veya tamamen reddine karar verilmiş olması,
- Tazminat talep edilmiş olması,
gerekmektedir. Alacaklının kötü niyetli olması şart değildir.
Ayrıca itirazın kaldırılması davasından sonra borçlu, menfi tespit ve istirdat davası açarsa yahut alacaklı genel mahkemede dava açarsa, hükmolunan tazminatın tahsili dava sonuna kadar ertelenir. Genel mahkemelerde dava lehine sonuçlanan taraf için, daha önce hükmedilmiş olan tazminat kalkar.
6. İtirazın Kaldırılması Davasında Verilen Hükmün İcrası
İcra mahkemesinin bu yargılama sonucu verdiği kararlar maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmez. Talebin reddi halinde alacaklı alacak davası açarak alacaklı olduğunu, talebin kabulü halinde ise borçlu ise menfi tespit davası açarak borçlu olmadığını ispat ettirebilir.
İtirazın Kaldırılması Davası yargılaması sonunda mahkeme davanın kabulüne, kısmen kabul kısmen reddine veyahut reddine karar verebilecektir. Verilen hüküm dava değerine bağlı olarak kesin olabileceği gibi İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere de verilmiş olabilir. Ancak verilen karar kesinleşmeden icra konulamayacak kararlardan olmadığı için kararın kesin olup olmamasının icra edilebilirlik açısından önemi yoktur.
Kesinleşmeden icraya konulamayacak kararlar için Kesinleşmeden İcraya Konulamayacak Mahkeme Kararları isimli yazımızı inceleyebilirsiniz.
Alacaklı Yönünden İtirazın Kaldırılması Davasında Verilen Kararın Etkisi ve İcrası
Davanın kabulüne karar verilmesi halinde borçlunun yaptığı itiraz ortadan kalktığı için ilamsız icra takibine konu alacak bütün ferileriyle birlikte kesinleşmiş olacak tebligat yapılmasına gerek olmaksızın haciz işlemi yapılabilecektir. İtirazın kaldırılması davasında hüküm altına alınana yargılama gideri, vekalet ücreti ve tazminat için öncelikle itiraz edilen icra dosyasından borçluya bu alacaklar için icra emri gönderilmesi ve icra emrinin borçluya tebliğinden itibaren 7 günlük süre geçmesi gerekmektedir. Borçlunun menfi tespit davası açması halinde tazminatın icrası yargılama sonuna kadar duracaktır.
Haciz hakkında daha detaylı bilgi için Haciz Nedir? isimli yazımızı inceleyebilirsiniz.
Davanın kısmen kabul kısmen reddi halinde de ise kabul edilen kısım yönünden itirazlı icra takibine devam edilebilecek olup bu kısmen kabul edilen asıl alacak ve hesaplanacak ferileri için icra takibi kesinleşmiş olacaktır.
Borçlu Yönünden İtirazın Kaldırılması Davasında Verilen Kararın Etkisi ve İcrası
Davanın reddine karar verilmesi halinde itirazlı takip durmaya devam edecektir. Kararın kesinleşmesi halinde icra dosyası kapatılacaktır. Borçlu/davalı, davanın reddi veyahut kısmen kabul kısmen reddi halinde lehine hükmedilecek yargılama gideri, vekalet ücreti ve tazminat için yeni bir ilamlı icra takibi başlatarak alacaklı/davacıdan talep edebilecektir. Alacaklının, alacak davası açması halinde tazminatın icrası yargılama sonuna kadar duracaktır.
7. İtirazın Kaldırılması Davasında Harç ve Masraf
İtirazın Kaldırılması Davası maktu harca ve maktu vekalet ücretine tabi bir davadır. Dava açılırken ödenen harç davanın sonunda haksız çıkan tarafa yükletilecektir. Masraf ise tarafların dayandığı delile ve yargılamaya göre değişmektedir. Yargılamada bilirkişi incelemesi varsa bunların masrafının bu delile dayanan tarafça ödenmesi gerekmektedir. Her iki taraf da bu delillere dayandıysa ispat külfeti alacaklı üzerinde olduğundan alacaklı tarafından ödenmesi gerekmektedir. Yine yargılama masrafları da haksız çıkan tarafa yükletilecektir.
8. İtirazın Kaldırılması Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
İtirazın kesin olarak kaldırılması davasında görevli ve yetkili mahkeme icra takibinin açıldığı icra müdürlüğünün bağlı olduğu İcra Mahkemesidir.
9. İtirazın Kaldırılması Davasının Açılmasında Hak Düşürücü Süre ve Zamanaşımı
İİK m.68’de alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kesin kaldırılması için İcra Mahkemesi’ne başvurabileceği düzenlenmiştir.