Ekonomik şiddet nedeniyle boşanma davası, eşlerden birinin diğerine karşı maddi baskı, mali kontrol ve ekonomik bağımlılık oluşturma amacıyla uyguladığı davranışların, evlilik birliğini temelinden sarsması gerekçesiyle açılan bir davadır. Bu tür davalarda, eşin zorunlu ihtiyaçları karşılamaması, mal varlığına el koyması, çalışmasını engellemesi veya aşırı borçlandırarak mağdur etmesi gibi ekonomik şiddet içeren eylemler boşanma sebebi olarak ileri sürülür.
Türk Medeni Kanunu’nda ekonomik şiddet, doğrudan düzenlenmiş bir boşanma sebebi olarak yer almamakla birlikte, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.07.2008 tarihli kararı ile hukuki bir dayanak kazanmıştır. Bu karar, ekonomik şiddetin boşanma davalarında dikkate alınması gereken bir olgu olduğunu ortaya koymuş ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması kapsamında değerlendirilebileceğini göstermiştir.
Bu makalede, Yargıtay kararları ışığında ekonomik şiddetin farklı türleri incelenecek ve bu durumun boşanma davalarındaki yeri detaylandırılacaktır.
Yazı İçeriği
1. Ekonomik Şiddet Nedir?
1.1. Ekonomik Şiddetin Tanımı ve Kapsamı
Ekonomik şiddet, bireyin mali kaynakları üzerinde kontrol kurulması, ekonomik bağımsızlığının kısıtlanması veya zorunlu ihtiyaçlarının karşılanmaması yoluyla uygulanan bir şiddet türüdür. Bu tür şiddet, fiziksel ya da psikolojik baskı içermese de bireyin yaşam standartlarını doğrudan etkileyerek önemli mağduriyetlere yol açabilir.
Yargıtay kararlarında ekonomik şiddet, “zorunlu ihtiyaçların, koşullar elverdiği halde, karşılanmaması” olarak tanımlanmıştır. Ancak, öğretide ekonomik şiddet yalnızca temel ihtiyaçların karşılanmamasıyla sınırlı tutulmamakta, aynı zamanda bireyin mali kaynaklarının kısıtlanması, gelirine el konulması veya çalışmasının engellenmesi gibi eylemleri de içermektedir.
Ekonomik şiddet, evlilik birliği içinde ya da sonrasında farklı biçimlerde ortaya çıkabilir:
- Eşin gelirini kontrol altında tutmak, banka hesaplarına erişimini engellemek
- Eşin çalışmasını yasaklamak ya da onu zorla çalıştırmak
- Eşin maaşına veya mal varlığına el koymak
- Eşin harcamalarını aşırı denetlemek veya ona harçlık dahi vermemek
- Eşin ekonomik bağımsızlığını kazanmasına izin vermemek
Bu tür davranışlar, bireyin ekonomik anlamda güçsüzleşmesine ve evlilik birliği içinde bağımlı hale gelmesine neden olur. Ekonomik şiddete maruz kalan kişi, kendi temel ihtiyaçlarını karşılayamaz hale gelebilir ve bu durum boşanma davalarında önemli bir hukuki gerekçe olarak öne sürülebilir.
1.2. Ekonomik Şiddetin Diğer Şiddet Türleriyle İlişkisi
Ekonomik şiddet, çoğu zaman diğer şiddet türleriyle iç içe geçmiş bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Şiddet türleri arasında doğrudan bir bağlantı bulunmakta olup, ekonomik şiddete maruz kalan bireyler genellikle psikolojik, sözlü veya fiziksel şiddete de uğramaktadır.
Ekonomik şiddetin diğer şiddet türleriyle ilişkisi şu şekilde özetlenebilir:
- Psikolojik Şiddet ile İlişkisi: Eşin maddi kaynaklarını kısıtlamak, ona para vermemek veya çalışmasına izin vermemek, bireyin özgüvenini zedeleyerek psikolojik baskı oluşturur. Mağdur, zamanla kendini çaresiz ve bağımlı hissederek özgüven kaybı yaşayabilir.
- Fiziksel Şiddet ile İlişkisi: Ekonomik bağımsızlığı olmayan bireyler, fiziksel şiddete maruz kaldıklarında ekonomik sebeplerle evliliği sürdürmek zorunda kalabilirler. Maddi gücü olmayan birey, şiddet gördüğü ortamdan uzaklaşamamakta ve bu durum döngüsel bir şiddet ortamı yaratmaktadır.
- Sosyal Şiddet ile İlişkisi: Ekonomik şiddet, bireyin sosyal çevresinden izole edilmesine de yol açabilir. Kendi gelirini elde edemeyen veya ekonomik olarak kısıtlanan birey, sosyal etkinliklere katılamaz, kişisel gelişimine yatırım yapamaz ve toplumsal hayattan kopabilir.
Sonuç olarak, ekonomik şiddet tek başına bir şiddet türü olmasının ötesinde, diğer şiddet biçimlerini besleyen ve mağdurun yaşamını daha da zorlaştıran bir faktördür. Evlilik birliği içinde eşitlik ilkesinin ihlali anlamına gelen bu durum, boşanma davalarında önemli bir gerekçe olarak değerlendirilmektedir.
2. Ekonomik Şiddetin Hukuki Dayanağı
Hukuki Dayanaklar (Türk Medeni Kanunu ve Yargıtay Kararları)
Türk Medeni Kanunu’nda ekonomik şiddet açık bir boşanma sebebi olarak düzenlenmemiştir. Ancak, Yargıtay kararları ve hukuki yorumlar ışığında ekonomik şiddet, evlilik birliği içerisindeki eşlerin yükümlülüklerine aykırılık teşkil eden bir durum olarak kabul edilmektedir.
Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) ilgili hükümleri:
Türk Medeni Kanunu Madde 185/III
“….Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadır.”
Bu madde, ekonomik şiddet kavramına hukuki bir temel sunmaktadır. Eşler, yalnızca duygusal ve fiziksel anlamda değil, ekonomik olarak da birbirlerine destek olmakla yükümlüdür. Bu yükümlülüğün ihlali boşanma sebebi olarak değerlendirilebilir.
Türk Medeni Kanunu Madde 166
“Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmışsa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.”
Ekonomik şiddet, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olabilir. Özellikle eşin ekonomik özgürlüğünün kısıtlanması, zorunlu ihtiyaçlarının karşılanmaması ve mali baskı altında tutulması, ortak hayatı çekilmez hale getirebilir.
Yargıtay Kararlarında Ekonomik Şiddet:
Yargıtay, ekonomik şiddeti genellikle “eşin ekonomik özgürlüğünü kısıtlaması, maddi kaynaklarına el koyması veya temel ihtiyaçlarını karşılamaktan kaçınması” olarak değerlendirmektedir.
Özellikle Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.07.2008 tarihli kararı, ekonomik şiddeti “eşin zorunlu ihtiyaçlarını karşılamaması ve onu ekonomik olarak güçsüz bırakması” şeklinde tanımlamıştır.
3. Ekonomik Şiddet Türleri
Bağımsız Konut Sağlamamak:
Türk Medeni Kanunu’na göre eşler, ortak konutu birlikte seçmeli ve evlilik birliğinin gerektirdiği şekilde bir yaşam alanı oluşturmalıdır. Ancak eşin uygun bir konut sağlamaması veya konutun koşullarını bilinçli olarak kötü tutması, ekonomik şiddet olarak değerlendirilir.
Örnek:
- Eşin maddi gücü olduğu halde eşini ailesiyle birlikte yaşamaya zorlaması
- Eşin bilinçli olarak kötü yaşam koşulları sunması (örneğin, kirayı ödememek, eve temel ihtiyaçları almamak)
Eve Bakmamak ve Temel İhtiyaçları Karşılamamak:
Evlilik birliği içinde eşlerin, ortak yaşadıkları evi düzenli tutmaları ve temel ihtiyaçları karşılamaları gerekir. Ancak eşin, evi ihmal etmesi, ortak yaşam alanının bakımına katkı sunmaması ekonomik şiddetin bir türü olarak kabul edilir.
Örnek:
- Eşin eve erzak, temizlik malzemesi veya faturaları ödememesi
- Eşin, evin tamirat ve bakımını yapmaması ya da sürekli ertelemesi
Aşırı Tutumlu ve Baskıcı Tasarruflu Olmak:
Tasarruf yapmak normal bir durumken, eşin maddi imkanları olduğu halde aşırı derecede cimri davranması ve diğer eşin temel ihtiyaçlarını karşılamaması ekonomik şiddettir.
Örnek:
- Elektrik faturası fazla gelmesin diye eşini karanlıkta oturtmak
- Yiyeceklerin tüketimine aşırı müdahale etmek, eşin yemek yemesini kısıtlamak
- Ev harcamalarını aşırı kontrol altında tutarak eşin özgürce harcama yapmasını engellemek
Eşin Mal Varlığını Kontrol Etmek:
Eşin, kendi mal varlığını özgürce kullanmasına izin verilmemesi, maddi kaynaklarına el konulması veya onun adına finansal kararlar alınması ekonomik şiddettir.
Örnek:
- Eşin mirastan kalan mülkünü veya parasını yönetmesine izin vermemek
- Eşin banka hesabını veya maaşını kontrol etmek
- Eşin kendi adına açılmış banka hesaplarını kullanmasını engellemek
Ekonomik Güçsüzlük Nedeniyle Aşağılama:
Eşin, maddi durumu üzerinden sürekli küçük düşürülmesi, hor görülmesi veya değersiz hissettirilmesi ekonomik şiddet kapsamına girer.
Örnek:
- “Senin paran yok, ben olmasam aç kalırsın” gibi ifadelerle aşağılamak
- Eşin çalışmadığı veya yeterince kazanmadığı için değersiz hissettirilmesi
- Maddi gücü olmayan eşin sürekli borç istemeye mecbur bırakılması
Aşırı Borçlanma ve Mali Sorumluluklardan Kaçınmak:
Eşin, gereksiz borçlar yaparak veya borçlarını ödemeyerek aileyi maddi sıkıntıya sürüklemesi ekonomik şiddettir.
Örnek:
- Bilinçsiz harcamalar yaparak aileyi büyük borç altına sokmak
- Alacaklıların sürekli eşe baskı yapmasına neden olmak
- Kumar veya gereksiz lüks harcamalar nedeniyle ev ekonomisini sarsmak
Eşin Çalışmaması veya Sürekli İş Değiştirmesi:
Eşin sürekli olarak işsiz kalması veya maddi yükümlülüklerini yerine getirmemesi, diğer eşin tüm yükü üstlenmesine neden olur ve ekonomik şiddet kapsamında değerlendirilebilir.
Örnek:
- Keyfi olarak çalışmayı reddetmek
- Sürekli işten ayrılmak ve maddi sorumluluktan kaçınmak
- Eşin tüm ekonomik yükü sırtlamasına rağmen ona destek olmamak
Eşin Çalışmasını Engellemek:
Çalışmak isteyen bir eşin, ekonomik bağımsızlık kazanmasını engellemek ekonomik şiddetin yaygın bir türüdür.
Örnek:
- Kadının çalışmasına izin vermemek ve onu evde kalmaya zorlamak
- Eşin iş görüşmesine gitmesini engellemek
- Eşin çalışmasını engellemek için çocuk veya ev işleri gibi sorumlulukları zorla yüklemek
Eşi Zorla Çalıştırmak veya İstemediği Bir İşe Zorlamak:
Eşin, istemediği veya uygun olmayan bir işte çalışmaya zorlanması da ekonomik şiddettir.
Örnek:
- Eşi, ailesine maddi destek sağlamak için ağır şartlarda çalışmaya zorlamak
- Eşin, mesleğini yapmak yerine farklı bir işte çalışmasını talep etmek
- Eşin fiziksel veya psikolojik olarak zorlanacağı bir işte çalışmaya mecbur bırakılması
Eşin Maaşına veya Mal Varlığına El Koymak:
Çalışan eşin maaşının tamamına veya mal varlığına el konulması, onun ekonomik özgürlüğünü tamamen ortadan kaldırır ve ciddi bir ekonomik şiddet örneğidir.
Örnek:
- Maaş kartını almak ve eşin harcama yapmasını engellemek
- Eşin kazandığı paraya tamamen el koymak ve ona sadece belirli bir miktar para vermek
- Eşin mal varlığını onun rızası olmadan satmak veya kullanmak
Eşi Habersiz Borçlandırmak veya Kefil Yapmak:
Eşin, rızası olmadan finansal yükümlülük altına sokulması da ekonomik şiddet kapsamına girer.
Örnek:
- Eşin haberi olmadan adına kredi çekmek
- Eşin kefil olarak gösterildiğini ona söylememek
- Eşin adına kredi kartı çıkarıp bilinçsiz harcamalar yapmak
Eşin Sosyal Hayatını Ekonomik Baskıyla Kısıtlamak:
Eşin ekonomik bağımsızlığını kısıtlayarak, onun sosyal hayata katılmasını engellemek psikolojik ve ekonomik şiddeti bir arada barındırır.
Örnek:
- Eşe kişisel harcamaları için para vermemek
- Sosyal etkinliklere katılımını ekonomik baskıyla sınırlandırmak
- Ulaşım veya iletişim araçlarını kısıtlayarak eşin dış dünyayla bağlantısını engellemek
Eşi Maddi Tehditlerle Baskı Altına Almak:
Eşin ekonomik açıdan bağımlı hale getirilerek baskı uygulanması da ekonomik şiddetin yaygın bir türüdür.
Örnek:
- “Boşanırsan beş kuruş vermem” diyerek tehdit etmek
- Eşin mali güvencesiz bırakılacağını söyleyerek onu evlilik içinde tutmaya zorlamak
- Eşin parasız ve güvencesiz kalacağını ima ederek kararlarını etkilemeye çalışmak
4. Ekonomik Şiddet Nedeniyle Açılacak Boşanma Davasında Deliller
Ekonomik şiddet, diğer şiddet türleri gibi fiziksel izler bırakmadığından, mahkemede kanıtlanması daha zor olabilir. Ancak, çeşitli belgeler ve tanık beyanları ile ekonomik şiddet davada güçlü bir şekilde ispat edilebilir. İşte mahkemede delil olarak kullanılabilecek unsurlar:
Banka Kayıtları ve Mali Belgeler
Eşin maddi kaynaklara erişimini engellediğini, gelirini kontrol altında tuttuğunu veya zorunlu harcamaları karşılamadığını göstermek için banka kayıtları önemli bir delildir.
Örnek deliller:
- Eşin maaşının tamamına el koyduğunu gösteren banka hesap hareketleri
- Eşin harcama yapmasını kısıtlayan finansal işlemler (örneğin, kredi kartı limitinin eşin rızası dışında düşürülmesi)
- Eşin temel ihtiyaçlarını karşılamadığına dair faturalar, alışveriş fişleri veya banka ekstreleri
- Eşin üzerine kayıtlı olup kullanmasına izin verilmeyen mülkler ve mal varlığı belgeleri
Tanık Beyanları
Ekonomik şiddetin kanıtlanmasında tanık ifadeleri oldukça önemlidir. Ekonomik şiddete doğrudan veya dolaylı olarak tanık olan kişiler, mahkemeye beyan verebilir.
Tanık olabilecek kişiler:
- Eşin ekonomik baskıya maruz kaldığını bilen aile bireyleri (anne, baba, kardeşler)
- Ev içindeki maddi sıkıntıları gözlemleyen yakın arkadaşlar
- Komşular veya ekonomik şiddet nedeniyle yaşanan olaylara şahit olan kişiler
- Eşin çalışmasına engel olunup olunmadığını görebilecek iş arkadaşları veya işverenler
Tanıklar, eşin harçlık dahi verilmediğini, çalışmasına izin verilmediğini veya ekonomik baskı altında bırakıldığını mahkemeye anlatabilirler.
WhatsApp Mesajları, E-postalar ve Yazılı Belgeler
Eğer eş, ekonomik şiddet içerikli WhatsApp mesajları, e-postalar veya yazılı belgelerle baskı uyguluyorsa, bu kayıtlar mahkemede güçlü delil olarak kullanılabilir. Konuyla ilgili detaylı bilgi almak için WhatsApp Mesajları Delil Olarak Kullanılabilir mi? Başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Örnek mesaj içerikleri:
- “Bu kadar para harcamana izin vermiyorum, hesabını bana vereceksin!”
- “Boşanırsan sana tek kuruş vermem, aç kalırsın.”
- “Çalışmana izin vermiyorum, eve bakmak benim işim değil senin işin.”
- “Harcama yaparsan kartını iptal ederim.”
Bunlar gibi mesajlar ekonomik baskıyı ve şiddeti gösteren yazılı deliller olabilir.
Sosyal ve Ekonomik Durum Araştırmaları
Mahkeme, tarafların ekonomik durumlarını araştırmak için sosyal ve ekonomik durum araştırması talep edebilir.
Bu araştırma kapsamında:
- Eşlerin gelir durumları ve mal varlıkları incelenir.
- Eşin ekonomik durumu iyi olduğu halde, diğer eşin mağdur edilip edilmediği araştırılır.
- Resmi kurumlar ve muhtarlıklar aracılığıyla eşlerin mali durumu hakkında bilgi alınabilir.
Bu araştırmalar sonucunda, eşin ekonomik şiddet uyguladığı resmi belgelerle ispatlanabilir. Ekonomik şiddet nedeniyle açılan boşanma davalarında, delillerin güçlü olması büyük önem taşır. Banka kayıtları, tanık beyanları, mesaj ve e-posta kayıtları ile sosyal ve ekonomik durum araştırmaları, mahkemede ekonomik şiddetin ispatlanmasını sağlar. Bu deliller, boşanma davasında eşin kusurlu bulunmasına ve nafaka veya tazminat gibi taleplerin kabul edilmesine yardımcı olabilir.


Eşim tam olarak bu şekilde ekonomik şiddet uyguluyor.
İstemediğim halde çalışmak zorunda kaldım ve sürekli tartışmalar yaşanıyor.
Beni terk ediyor ve maddi baskı uyguluyor. Şu an boşanmayı düşünüyorum.