Oynadığı kulüp tarafında kadro dışı bırakılma ya da maçlarda oynatılmama gibi sorunlar ile futbolcular sıkça karşılaşmaktadır. Çaresiz kalan futbolcular, kendileri için çekilmez hale gelen sözleşmeyi sona erdirerek futbol kariyerlerini sürdürebilmek için, çoğu zaman hak ve hakkedişlerinden vazgeçmek zorunda kalmaktadırlar. Kulüpler, futbolcuların alacaklarından vazgeçmesi karşılığında sözleşmeyi karşılıklı olarak fesih etme taahhüdüyle zorla ibraname imzalatmaktadırlar. Emsal nitelikteki yargı kararları, bu şekilde ibra edilen alacaklar için, hukuki çerçevede hak arayışı imkanı sağlamaktadır.
Yazı İçeriği
1. Profesyonel Futbolcu Sözleşmesinin Hukuki Niteliği
2. Profesyonel Futbolcu Sözleşmesini Sona Erdiren İbranamenin Geçerlilik Şartları
3. Profesyonel Futbolcu Sözleşmesinin İbranameyle Sona Erdirilmesinde Yargıtay ve UÇK Kararları
4. Profesyonel Futbolcunun İbranameyle Vazgeçtiği Alacaklarının Tahsili Usulü
Uygulamada, bir anlamda köşeye sıkışan futbolcular, kendilerine sorun çıkaran kulüple yollarını ayırabilmek için aslında istemeyecekleri hükümleri içeren ibranameler imzalamaya zorlanabilmektedir. Bu ibranamelerle çoğu zaman, vadesi geçmiş alacaklarının büyük bir kısmından ya da tamamından feragat ettiklerini beyan etmeye mecbur bırakılırlar. UÇK ve TFF Tahkim Kurulu’nun münhasır yetkisinin Anayasa Mahkemesi kararıyla kaldırılması üzerine futbolcu alacakları için genel mahkemelerde dava açılabilmektedir. Açılan bu davaların ve Yargıtay’ın emsal kararlarının neticesinde, alacaklarından ibranameyle vazgeçmek zorunda kalan futbolcular için, ibranamelerin geçersiz kılınması yoluyla geçmişe dönük alacaklarını tahsili mümkün olabilmektedir.
1. Profesyonel Futbolcu Sözleşmesinin Hukuki Niteliği
Hukukumuzda “Profesyonel Futbolcu Sözleşmeleri” nin hukuki niteliğine ilişkin olarak farklı görüşler bulunmakla beraber baskın görüş, Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenen hizmet sözleşmesi niteliğinde olduğu yönündedir. Nitekim Yargıtay da istikrarlı olarak profesyonel futbolcu sözleşmelerinin nitelikleri itibariyle bir hizmet sözleşmesi olduğu yönünde kararlar vermektedir.
Yine 4857 sayılı İş Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca futbolcular İş Kanunu kanun kapsamının dışında tutulmuş olsa da profesyonel futbolcuların kulüplerle olan ilişkisi bir iş ilişkisidir. Yargıtay da;
“Sporcular, kulüplerinin (işverenlerinin) gösterdiği yerlerde tespit edilmiş çalışma saatlerine tâbi olarak ve işverenin emir ve gözetimi altında antrenman ve müsabakalar yaptıkları ve karşılığında önceden kararlaştırılmış bir ücret aldıklarına göre, kulüpleri ile bağları iş sözleşmesine dayanmaktadır. Faaliyetin sporla ilgili oluşu sporcu ile kulüp arasındaki bağın iş ilişkisi sayılmasına engel oluşturmaz”
şeklindeki kararıyla faaliyetin sporla ilgili oluşunun sporcu ile kulüp arasındaki bağın iş ilişkisi sayılmasına engel olmayacağına karar vermiştir.
2. Profesyonel Futbolcu Sözleşmesini Sona Erdiren İbranamenin Geçerlilik Şartları
Profesyonel futbolcu sözleşmenin, karşılıklı anlaşarak sona ermesi Profesyonel Futbolcuların Statüsü ve Transferleri Talimatının 26. maddesinde düzenlenmiştir. Uygulamada sona erdirme ibraname olarak da bilinen ibra sözleşmesi ile yapılmaktadır. Talimatta ibraname için herhangi bir şekil şartı veya geçerlilik şartı öngörülmediğinden TFF nezdinde geçerlilikleri için herhangi bir şekil şartı aranmamaktadır. Ancak yukarıda da ifade ettiğimiz üzere futbolcu ile kulüp arasındaki ilişki iş ilişkisi olup profesyonel futbolcu sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklara TBK’da hizmet sözleşmesine ilişkin hükümler uygulanacaktır. Karşılıklı sona erdirmenin genellikle ibra sözleşmesiyle yapıldığı nazara alınarak sırasıyla,
- Genel olarak ibra sözleşmesi,
- Hizmet sözleşmesi özelinde ibra sözleşmesi
- Profesyonel futbolcu sözleşmesinde ibra sözleşmesi
kavramlarının incelenmesi gerekir.
Hizmet sözleşmesi niteliğinde olan profesyonel futbolcu sözleşmesini karşılıklı olarak sona erdiren ibra sözleşmesinin geçerli olabilmesi için TBK’nın 420. maddede yer alan geçerlilik koşullarını taşıması gerekir. Maddeye göre,
- İbranamenin yazılı olması,
- İbra tarihi itibariyle sözleşmenin sona ermesinden başlayarak en az bir aylık sürenin geçmiş bulunması,
- İbra konusu alacağın türünün ve miktarının ibranamede açıkça belirtilmesi,
- Ödemenin tam ve banka aracılığı ile yapılması
gerekmekte olup, bu şartları taşımayan ibraname geçersiz olacaktır.
3. Profesyonel Futbolcu Sözleşmesinin İbranameyle Sona Erdirilmesinde Yargıtay ve UÇK Kararları
UÇK, TFF tarafından talimatla kurulmuş, TFF bünyesinde yer alan ve futboldan kaynaklanan uyuşmazlıkları çözüme bağlayan bir tahkim mahkemesidir. Anayasa Mahkemesi’nin 18.01.2018 tarih, E.2017/136, K.2018/7 sayılı kararıyla; 5894 Sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanunun 5. maddesinin 2. fıkrası iptal edilmiştir. Bu iptal kararı neticesinde TFF tarafından yeni talimatlar hazırlanmış olup bu talimatlarda sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda Uyuşmazlık Çözüm Kurulu’nun yetkisi münhasır olmaktan çıkarılmıştır.
Yine Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı neticesinde UÇK’nın verdiği kararlara karşı TFF Tahkim Kurulu’na yapılan başvuru sonucunda verilen kararların iptali için genel mahkemelerde dava açılabilir. Bu sebeplerle spor hukukunda istisnalar dışında kesin kararı verme yetkisi artık Yargıtay’da olup açılacak bir davada Yargıtay içtihatlarının nazara alınması gerekir.
Yargıtay, profesyonel futbolcu sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda taraflara eşit yaklaşmakta, hakkaniyete ve maddi hukuka göre karar vermektedir. Nitekim Yargıtay profesyonel futbolcu sözleşmesinin hizmet sözleşmesi niteliğinde olduğundan bahisle, imzalanacak ibra sözleşmesinin de ancak TBK m. 420’ye göre yapılması halinde geçerli sayılacağına karar vermektedir. Yani Borçlar Kanunu’ndaki geçerlilik şartlarına aykırı yapılan ibra sözleşmesinin geçersiz olacağına ve futbolcunun ibranameyle vazgeçmek zorunda kaldığı alacaklarını talep edebileceğine karar vermektedir.
Nitekim konuya ilişkin olarak açılan davayı reddeden yerel mahkeme kararı temyizi sonucu verilen kararda; futbolcu ile kulüp arasında yapılan ibra sözleşmesinin,
“Somut uyuşmazlığa konu olayda, taraflar arasında yapılan 04.08.2012 tarihli Profesyonel futbolcu sözleşmesi ile hizmet ilişkisinin kurulduğu, bu sözleşmenin devamı sırasında 14.01.2015 tarihli fesihname ile sözleşmenin karşılıklı anlaşma ile sonlandırılarak, aynı tarihli ibraname düzenlenmiş olup, uyuşmazlığın davacı tarafından davalıya verilen 14.01.2015 tarihli ibranamenin geçerli olup olmadığı hususunda toplandığı anlaşılmaktadır. Dava konusu ibranamenin yasal unsurları yönünden TBK 420. maddesine göre yapılan değerlendirmede, ibraname tarihi ile sözleşmenin fesih tarihinin aynı olduğu, fesih sözleşmesi ile ibra sözleşmesi arasında yasal bir aylık sürenin bulunmasına ilişkin şartın gerçekleşmediği, ayrıca ibra konusu alacağın miktarının ibranamede açıkça belirtilmediği ve ibra konusu bedelin banka aracılığıyla ödenmesine ilişkin yasal şartların bulunmadığı tespit edilmiştir. Hal böyle olunca mahkemece davalının savunmasına konu 14.01.2015 tarihli ibranamenin geçerli olmadığı gözetilerek, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacı alacağı hesaplanarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeye dayalı olarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.”
futbolcu ile kulüp arasında düzenlenen ibranamenin geçersiz olduğu gerekçesiyle bozma kararı vermiştir.
Görüleceği üzere futbolcular ile kulüpler arasında yapılan ibra sözleşmesi TBK m. 420 sayılan şartlara göre yapılmamışsa geçersizdir.
4. Profesyonel Futbolcunun İbranameyle Vazgeçtiği Alacaklarının Tahsili Usulü
Uygulamada, karşılıklı fesih ve ibranamelerin neredeyse tamamına yakını yukarıda belirtilen şartları taşımamaktadır. Bu nedenle, alacaklarından vazgeçerek sözleşme feshi yapmak durumunda kalan futbolcular UÇK veya genel mahkemeler nezdinde dava açarak vazgeçtikleri alacaklarını tahsil edebilirler. Ayrıca, bu durumdaki futbolcuların doğrudan ilamsız icra takibi yaparak kulüpte bıraktıkları alacaklarına kavuşmaları mümkün olabilmektedir.
Diğer taraftan, kimi durumlarda, kulüpler futbolcusu hakkında para cezası vererek bu bedeli doğrudan futbolcunun alacağından keserek tahsil etmektedir. Bu gibi durumlarda, futbolcunun aleyhinde verilen para cezasını iptal ettirerek alacağından mahsup edilen bedelin iadesini sağlaması mümkün olabilmektedir. Futbolcunun kulüpten bir diğer alacağı olan bu duruma ilişkin detaylı bilgi için “Futbolcuya Kulüp Tarafından Kesilen Para Cezasının İptali” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.