Marka, bir teşebbüsün ürün ve hizmetlerini başka bir teşebbüsün ürün ve hizmetlerinden ayırt etmek için kullanılan her türlü işarettir. Marka sahibinin, izni olmaksızın markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak, taklit edilen markayı içeren ürünleri satmak ve benzer nitelikteki eylemler, marka hakkına tecavüz sayılır. Marka hakkına tecavüz edilmesi durumunda, marka sahibi, tecavüz fiilinin tespitini, önlenmesini, durdurulmasını veya kaldırılmasını talep edebilir. Marka hakkına tecavüz nedeniyle, hakkı ihlal edilen ve zarara uğrayan hak sahibi, tazminat davası açabileceği gibi, tecavüz fiilini işleyen kişiye karşı ceza davası da açabilir.
Yazı İçeriği
1. Marka Nedir?
2. Marka Hakkına Tecavüz Sayılan Filler
3. Marka Hakkına Tecavüz Halinde İzlenebilecek Hukuki Yollar ve Açılabilecek Davalar
4. Tecavüzün Tespiti Davası
5. Muhtemel Tecavüzün Önlenmesi Davası
6. Tecavüz Fiilinin Durdurulması Davası
7. Tecavüz Fiilinin Kaldırılması ve Tazminat Davaları
8. Marka Hakkına Tecavüz Halinde Açılabilecek Ceza Davaları
9. Marka Hakkına Tecavüz Davalarında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Marka hakkına tecavüz davalarında görevli mahkeme, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi ve Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesidir. Marka hakkına tecavüz nedeniyle açılabilecek hukuk davalarında yetkili mahkeme; hak sahibinin yerleşim yeri veya hukuka aykırı fiilin gerçekleştiği yahut bu fiilin etkilerinin görüldüğü yer mahkemesidir. Marka hakkına tecavüz nedeniyle açılabilecek ceza davalarında yetkili mahkeme ise, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu‘nda açıkça belirtilmemiştir. Bu nedenle, yetkili mahkeme 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’ndaki genel ve özel yetki kurallarına göre belirlenecektir.
1. Marka Nedir?
Marka kavramı, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 4. maddesinde tanımlanmıştır. Buna göre; Marka, bir teşebbüsün ürün ve hizmetlerini başka bir teşebbüsün ürün ve hizmetlerinden ayırt etmek için kullanılan her türlü işareti ifade eder. Sınai Mülkiyet Hukukunda oldukça önemli bir uygulama alanı bulan marka kavramı ve marka tesciliyle ilgili açıklamalarımıza “Marka Seçimi ve Marka Tescili” başlıklı yazımızdan ulaşabilirsiniz.
2. Marka Hakkına Tecavüz Sayılan Fiiller
Sınai Mülkiyet Kanununda, marka hakkına tecavüz sayılan filler örnekleme yoluyla sayılmış, bu fiillerin gerçekleştirilmesi durumunda birtakım yaptırımlara hükmedilmiştir. Marka hakkına tecavüz sayılan filler:
- Markayı, Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 7. maddesinde belirtilen biçimlerde kullanmak.
- Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
- Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak.
- Tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal etmek, ihraç etmek ve ticari amaçla elde bulundurmak.
- Tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünlere dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
- Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.
3. Marka Hakkına Tecavüz Halinde İzlenebilecek Hukuki Yollar ve Açılabilecek Davalar
“Markanın Tescili ve Markanın Sağladığı Haklar” başlıklı yazımızda detaylarına yer verdiğimiz üzere, tescil edilmiş markanın sahibine birtakım hak ve yetkiler tanınmaktadır. Bunların içinde en yaygın olarak görülen örnek, marka hakkına tecavüz edildiğini düşünen marka sahibinin, işlenen fiilin kapsamının belirlenebilmesi için tespit davası açabilmesidir. Marka hakkı sahibi, marka hakkına tecavüz fiilinin tespiti için dava açabileceği gibi, tecavüz fiilinin önlenmesini, durulmasını yahut tecavüz fiilinin kaldırılmasını da mahkemeden talep edebilir. Aynı şekilde, hakkı ihlal edilen marka sahibinin maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilir.
Marka hakkı tecavüze uğrayan kimse tecavüzlü ürün veya üretim araçlarına el konulmasını ve bu araçların mülkiyet hakkının tesisini ve tecavüzlü ürünlerin imhasını isteyebilmektedir. Bunlara ek olarak marka hakkı tecavüze uğrayan kişi, tecavüzün devamını önlemek üzere tedbir kararı isteminde de bulunabilir.
Marka hakkına tecavüz fiili aynı zamanda suç da teşkil etmektedir. Bu nedenle hakkına tecavüz edilen kimse, tecavüz fiilini işleyen kimseye karşı ceza davası da açabilir.
4. Tecavüzün Tespiti Davası
Tespit davası, bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının tespiti amacıyla açılmaktadır. Marka hakkına karşı işlenebilecek tecavüz fiili hakkında, hak sahibi kişi bu fiilin tecavüz fiiline vücut verip vermediğinin tespitini mahkemeden talep edebilir. Marka hakkına tecavüz durumunda, marka hakkı sahibinin ya da lisans sahibinin haklarının zedelendiği veya risk altına girdiği hallerde, bu konuyu tespit ettirmekte hukuki yararları vardır. Ancak tespit davası icrai bir nitelik arz etmediğinden, uygulamada tecavüzün tespiti davası, tecavüzün önlenmesi, durdurulması veya tazminat davaları gibi eda davaları ile birlikte açılmaktadır.
5. Muhtemel Tecavüzün Önlenmesi Davası
Muhtemel tecavüzün önlenmesi davası, henüz gerçeklememiş, ancak gerçekleşmesi beklenen tecavüz fiilinin önlenmesi için açılabilecek dava türüdür. Tecavüz fiili için elverişli araçların temin edilmesi gibi tecavüz fiili hazırlıklarının gerçekleştirildiği durumlarda, bu davanın açılabilmesi mümkündür.
6. Tecavüz Fiilinin Durdurulması Davası
Tecavüz fiillerinin durdurulması davasının, muhtemel tecavüzün önlenmesi davasından farkı; hali hazırda devam etmekte olan tecavüz fiillerinin durdurulmasının amaçlanmasıdır. Burada bir tecavüz fiili işlenmeye başlanmış ve etkileri görülmeye devam etmektedir. Marka hakkı tecavüze uğrayan hak sahibinin tecavüze neden olan fiillerin durdurulması için işbu davayı açabilmesi mümkündür.
Tecavüz fiilinin durdurulması davası açılabilmesi için mütecavizin kusurlu olması veya davacının zarara uğramış olması şartı aranmaz. Ancak kusur unsurunun mevcudiyeti halinde hakkı ihlal edilen kimse, tecavüz fiilinin durdurulması talebinin yanı sıra tazminat talebinde de bulunabilir.
7. Tecavüz Fiilinin Kaldırılması ve Tazminat Davaları
Son bulan tecavüz fiilinin etkileri devam etmekteyse, tecavüz fiilinin kaldırılması davası açılabilir. Bu davanın açılabilmesi için söz gelimi haksız işaretli ürünlerin üretilmiş olması, sergide gösterilmiş olması, satışa sunulmuş olması gibi hukuka aykırı sonuçların doğmuş olması gerekir.
Sınai mülkiyet hakkına tecavüz fiili aynı zamanda haksız fiil mahiyetinde olduğundan, işlenen tecavüz fiili neticesinde zarara uğrayan hak sahibi, maddi, manevi ve itibar tazminatı talebinde bulunabilir.
8. Marka Hakkına Tecavüz Halinde Açılabilecek Ceza Davaları
Marka hakkına tecavüz fiilini gerçekleştiren kimsenin hukuki sorumluluğu ile birlikte cezai sorumluluğu da vardır. Bu bağlamda marka hakkı ihlal edilen hak sahibinin , tecavüz fiilini gerçekleştirenlere karşı suç duyurusunda bulunabilmesi ve bu kimselerin cezalandırılmasını talep edebilmesi mümkündür. Sınai Mülkiyet Kanununda, tecavüz fiilini işleyen kimselerin hapis cezası ile cezalandırılabileceği ve bu kimselere karşı adli para cezasına hükmedilebileceği belirtilmiştir.
Manevi, mali veya bağlantılı haklara tecavüz
FSEK Madde 71
Bu Kanunda koruma altına alınan fikir ve sanat eserleriyle ilgili manevi, mali veya bağlantılı hakları ihlal ederek:
- 1. Bir eseri, icrayı, fonogramı veya yapımı hak sahibi kişilerin yazılı izni olmaksızın işleyen, temsil eden, çoğaltan, değiştiren, dağıtan, her türlü işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma ileten, yayımlayan ya da hukuka aykırı olarak işlenen veya çoğaltılan eserleri satışa arz eden, satan, kiralamak veya ödünç vermek suretiyle ya da sair şekilde yayan, ticarî amaçla satın alan, ithal veya ihraç eden, kişisel kullanım amacı dışında elinde bulunduran ya da depolayan kişi hakkında bir yıldan beş yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.
- 2. Başkasına ait esere, kendi eseri olarak ad koyan kişi altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezasıyla cezalandırılır. Bu fiilin dağıtmak veya yayımlamak suretiyle işlenmesi hâlinde, hapis cezasının üst sınırı beş yıl olup, adlî para cezasına hükmolunamaz.
- 3. Bir eserden kaynak göstermeksizin iktibasta bulunan kişi altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezasıyla cezalandırılır.
- 4. Hak sahibi kişilerin izni olmaksızın, alenileşmemiş bir eserin muhtevası hakkında kamuya açıklamada bulunan kişi, altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
- 5. Bir eserle ilgili olarak yetersiz, yanlış veya aldatıcı mahiyette kaynak gösteren kişi, altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
- 6. Bir eseri, icrayı, fonogramı veya yapımı, tanınmış bir başkasının adını kullanarak çoğaltan, dağıtan, yayan veya yayımlayan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasıyla cezalandırılır.
- Bu Kanunun ek 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında bahsi geçen fiilleri yetkisiz olarak işleyenler ile bu Kanunda tanınmış hakları ihlâl etmeye devam eden bilgi içerik sağlayıcılar hakkında, fiilleri daha ağır cezayı gerektiren bir suç oluşturmadığı takdirde, üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
- Hukuka aykırı olarak üretilmiş, işlenmiş, çoğaltılmış, dağıtılmış veya yayımlanmış bir eseri, icrayı, fonogramı veya yapımı satışa arz eden, satan veya satın alan kişi, kovuşturma evresinden önce bunları kimden temin ettiğini bildirerek yakalanmalarını sağladığı takdirde, hakkında verilecek cezadan indirim yapılabileceği gibi ceza vermekten de vazgeçilebilir.
Koruyucu programları etkisiz kılmaya yönelik hazırlık hareketleri
FSEK Madde 72
“Bir bilgisayar programının hukuka aykırı olarak çoğaltılmasının önüne geçmek amacıyla oluşturulmuş ilave programları etkisiz kılmaya yönelik program veya teknik donanımları üreten, satışa arz eden, satan veya kişisel kullanım amacı dışında elinde bulunduran kişi altı aydan iki yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.“
Ayrıca FSEK kapsamındaki fikri ve sınai eserlerdeki hak tecavüzlerinde de, eser sahiplerinin savcılığa suç duyurusunda bulunarak ilgilileri hakkında ceza yargılaması başlatılmasını sağlama imkanı vardır. Konuyla ilişkili olarak detaylı bilgi için “Fikir ve Sanat Eserlerinde Hak İhlaline Karşı Açılabilecek Ceza Davaları” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
9. Marka Hakkına Tecavüz Davalarında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Marka hakkına tecavüz nedeniyle açılabilecek hukuk davalarında görevli mahkeme Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesidir. Eğer o yerde Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi yok ise görevli mahkeme, Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise, marka hakkı sahibinin yerleşim yeri veya hukuka aykırı fiilin gerçekleştiği yahut bu fiilin etkilerinin görüldüğü yer mahkemesidir.
Marka hakkına tecavüz nedeniyle açılabilecek ceza davalarında görevli mahkeme Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesidir. Eğer ki bahse konu yargı yerinde Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi yok ise görevli mahkeme, Asliye Ceza Mahkemesidir. Yetkili mahkeme hususunda ise, Sınai Mülkiyet Kanunu’nda açık bir düzenleme bulunmadığından, Ceza Muhakemesi Kanunu’ndaki genel ve özel yetki kuralları göz önünde bulundurulmaktadır.
Merhaba, “Marka hakkının tükenmesi” ilkesini ve bunun SMK md.152’deki yansımasını gözönünde bulundurmak lazım.. Bu kapsamda marka koruması kalkmıştır denebilir (piyasaya araz olduğunu varsayıyorum, ki artık uluslararası arz ilkesi benimsenmiş durumda, herhangi bir ülkede arz dahi yeterli). Biliyorsunuz paralel ithalata bile bu çerçevede izin verilmekte.
MADDE 152 – (1) Sınai mülkiyet hakkı korumasına konu ürünlerin, hak sahibi veya onun izni ile üçüncü kişiler tarafından piyasaya sunulmasından sonra bu ürünlerle ilgili fiiller hakkın kapsamı dışında kalır.
(2) Marka sahibi, birinci fıkra hükmü kapsamına giren ürünlerin üçüncü kişiler tarafından değiştirilerek veya kötüleştirilerek ticari amaçlı kullanılmasını önleme hakkına sahiptir.
Merhaba hocam. İthalatcı bir firmadan faturalı kozmetik bir ürün alıp internetten satışa sundum.Marka sahibi yetkilileri bilirkişi ile birlikte ve sivil ekiplerle birlikte dükkanımda arama yaptılar ve ürünlere tutanak tuttular.Tespit davası açıldığını ve bana dava açacaklarını ilettiler.İzlemem gereken yol nedir hocam yardımcı olurmusunuz
Merhaba;
Bir markaya ait logosunu sitemizde kullandık lakin kulandığımız markanın ürünlerini sadece satışa sunduk ve ürünleri faturalı olarak gene markanın sahibinden tedariğini faturalı olarak sağladık.
Firma ile ters düşme durumumuzda bize Patentli markalarının logolarını kullandığımıza dair sattığımız dönemde ekran görüntüsü alıp ters düştüğümüzde logosu mutlaka kalkacaktır lakin önceden alınmış ekran görüntüsünü sunarak tarafımıza şikayette bulunması halinde bir sıkıntı yaşarmıyız.