İştirak Nafakası: Çocuğun Geleceği İçin Maddi Destek
Boşanma süreci yalnızca eşler arasındaki bir ayrılık değil, aynı zamanda çocukların da yaşamını doğrudan etkileyen önemli bir değişimdir. Ebeveynler, evlilik birliği devam etsin ya da etmesin, ortak çocuklarının bakım ve eğitim masraflarını karşılamakla yükümlüdür. İşte tam bu noktada, çocuğun maddi ihtiyaçlarının her iki ebeveyn tarafından da karşılanmasını sağlamak amacıyla devreye giren iştirak nafakası önemli bir hukuki düzenlemedir.
İştirak nafakası, boşanma davasının kesinleşmesinin ardından, çocuğun temel ihtiyaçlarını karşılamak için velayet hakkını elinde bulundurmayan ebeveynden talep edilen bir nafaka türüdür. Boşanma davası devam ederken çocuğun geçimini sağlamak için hükmedilen tedbir nafakası ile karıştırılmamalıdır.
Bu yazımızda, iştirak nafakasının koşullarını, kimler tarafından talep edilebileceğini ve hangi durumlarda değiştirilebileceğini detaylarıyla ele alacağız.
Yazı İçeriği
1. İştirak Nafakası Nedir?
İştirak Nafakası Tanımı
İştirak nafakası, boşanma veya ayrılık kararı verilmesi durumlarında, velayet hakkı kendisine bırakılmayan ebeveynin, müşterek çocuğun bakım, eğitim, sağlık ve diğer temel giderlerine katkıda bulunmasını sağlamak amacıyla ödemekle yükümlü olduğu nafakadır.
Türk Medeni Kanunu’nun 182. maddesi uyarınca, çocuğun velayeti eşlerden birine bırakıldığında, diğer ebeveynin çocuğun ihtiyaçlarına mali katkı sağlaması zorunludur. İştirak nafakası, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder ve nafaka miktarı, ebeveynlerin ekonomik durumları ile çocuğun gereksinimleri göz önünde bulundurularak belirlenir.
Türk Medeni Kanunu’nun 327. maddesi uyarınca, ana ve baba, çocuğun bakım, eğitim ve korunmasını sağlamakla yükümlüdür ve bu yükümlülük çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Ebeveynler arasındaki hukuki ilişki nasıl şekillenir ise şekillensin—ister evlilik devam etsin, ister boşanma gerçekleşsin, isterse evliliğin geçersiz olduğuna karar verilmiş olsun—anne ve baba, çocuğun temel ihtiyaçlarını karşılamakla sorumludur.
İştirak Nafakasının Amacı
İştirak nafakası, çocuğun yaşamsal ihtiyaçlarını ve gelecekteki gelişimini güvence altına almak amacıyla hükmedilen bir nafaka türüdür ve çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Ancak bazı özel durumlarda, çocuğun eğitimi veya sağlık durumu gibi sebeplerle ergin olduktan sonra da iştirak nafakası talep edilebilir.
2. Kimler İştirak Nafakası Talep Edebilir?
İştirak nafakası, çocuğun bakım, eğitim, sağlık ve diğer temel giderlerini karşılamak amacıyla talep edilen bir nafaka türüdür. Bu nedenle, nafaka talep etme hakkı doğrudan çocuğun bakımını üstlenen ve onun velayet hakkına sahip olan kişiye aittir.
İştirak nafakasını talep edebilecek kişiler şunlardır:
- Velayet hakkına sahip olan ebeveyn
- Ayırt etme gücüne sahip çocuk
- Ayırt etme gücüne sahip olmayan küçüğün kayyımı veya vasisi
Ayrıca, evlilik dışı doğan çocuklar açısından da iştirak nafakası talep edilebilir. Evlilik dışı doğmuş bir çocuğun velayeti, annesinde bulunduğundan, annenin çocuğun giderlerine diğer ebeveynden katkı istemesi mümkündür.
Bunun yanı sıra, boşanma davasının sona ermesinden ve kararın kesinleşmesinden sonra doğan çocuklar için de iştirak nafakası talep edilebilir. Bu durumda, velayet hakkına sahip ebeveyn, çocuğun giderlerinin karşılanması amacıyla ayrı bir dava açarak iştirak nafakası talebinde bulunabilir.
3. İştirak Nafakasının Miktarının Belirlenmesi
İştirak nafakasının miktarı belirlenirken, hem nafaka yükümlüsü hem de nafaka alacaklısının ekonomik ve sosyal durumu dikkate alınır. Bunun yanı sıra, nafaka alacaklısı olan çocuğun temel ihtiyaçları göz önünde bulundurularak hakkaniyete uygun bir miktar belirlenir.
İştirak nafakasının belirlenmesinde dikkate alınan faktörler şunlardır:
- Nafaka yükümlüsü ebeveynin gelir durumu ve ekonomik gücü
- Nafaka alacaklısı olan çocuğun eğitim, sağlık, barınma, ulaşım ve genel bakım masrafları
- Velayet hakkı kendisinde olan ebeveynin maddi imkânları
- Çocuğun varsa kendi geliri
Türk Medeni Kanunu’nun 330. maddesi uyarınca, iştirak nafakası her ay peşin olarak ödenir.
Ayrıca, anlaşmalı boşanma davalarında taraflar iştirak nafakasının miktarı, ödeme şekli ve para birimi gibi hususlarda anlaşmaya varabilir. Ancak bu anlaşma tek başına yeterli olmayıp, hâkimin onayıyla hükme bağlanması gerekmektedir. Hâkim, çocuğun yüksek yararını göz önünde bulundurarak tarafların anlaşmasını uygun bulmazsa, nafaka miktarını kendisi belirleyebilir.
4. İştirak Nafakasının Artırılması ve Azaltılması
İştirak nafakası, hükmedildiği tarihteki ekonomik ve sosyal koşullara göre belirlenir. Ancak zamanla hem nafaka yükümlüsünün hem de nafaka alacaklısının maddi durumu değişebilir. Aynı şekilde, çocuğun yaşı, eğitim ve sağlık gibi ihtiyaçları da farklılaşabilir. Bu gibi durumlarda, nafakanın artırılması, azaltılması veya tamamen kaldırılması talep edilebilir.
Türk Medeni Kanunu’nun 331. maddesi uyarınca:
“Durumun değişmesi halinde hâkim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.”
Bu düzenleme doğrultusunda, nafaka miktarının yeniden belirlenmesi için ilgili taraflar mahkemeye başvurmalı ve değişen koşulları kanıtlamalıdır. Örneğin:
- Nafaka yükümlüsü ebeveynin gelirinde önemli bir artış veya azalma olması
- Nafaka alacaklısı çocuğun eğitim, sağlık veya barınma giderlerinin artması
- Çocuğun kendi gelir elde etmeye başlaması gibi nedenler mahkemeye sunulabilir.
Önemli bir nokta olarak, iştirak nafakasına hâkim re’sen hükmedebilir ancak nafaka miktarının değiştirilmesi veya kaldırılması için talep gereklidir.
Konuyla ilgili detaylı bilgi almak için “Nafaka Artırım Davası” ve “Nafaka Kaldırılabilir Mi?” başlıklı yazılarımızı inceleyebilirsiniz.
5. İştirak Nafakasının Sona Ermesi
İştirak nafakası, kural olarak nafaka alacaklısı çocuğun ergin olmasıyla kendiliğinden sona erer. Çocuğun erginlik kazanması ise şu şekillerde gerçekleşebilir:
- 18 yaşını doldurarak reşit olması
- Evlilik yoluyla ergin sayılması
- Mahkeme kararıyla ergin kılınması
Bununla birlikte, çocuğun 18 yaşını doldurmadan önce meslek veya sanat edinerek kendi geçimini sağlayabilmesi durumunda, nafaka yükümlüsü mahkemeye başvurarak nafakanın sona erdirilmesini talep edebilir. Ancak çocuğun 18 yaşını doldurmasına rağmen eğitimine devam etmesi halinde, anne ve babanın bakım yükümlülüğü yardım nafakası kapsamında devam edebilir. Bu durumda, çocuğun kendisi, anne veya babasından eğitim giderlerinin karşılanması için ‘yardım nafakası’ talep edebilir. Önemle belirtmek gerekir ki, 18 yaşından büyük çocuklar için hükmedilecek bu nafaka, iştirak nafakası değil, yardım nafakasıdır.
Öte yandan, boşanan eşlerden birinin diğerine ödediği yoksulluk nafakası iştirak nafakasından farklıdır. Bu konuya ilişkin detaylı bilgiye Yoksulluk Nafakası ve Şartları başlıklı yazımızdan ulaşabilirsiniz.
6. İştirak Nafakasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Görevli Mahkeme : İştirak nafakasına ilişkin talepler, yani nafakanın belirlenmesi, artırılması, azaltılması ve sona erdirilmesi gibi konularda görevli mahkeme aile mahkemeleridir. Ancak, aile mahkemesi bulunmayan yerlerde, bu davalar asliye hukuk mahkemesi tarafından, aile mahkemesi sıfatıyla görülür.
Yetkili Mahkeme: İştirak nafakasına ilişkin davlarda yetkili mahkeme ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda düzenlenen genel yetki kuralına göre davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Bununla birlikte, iştirak nafakası davalarına ilişkin özel yetki kuralları da bulunmaktadır:
- Boşanma sonrası açılacak iştirak nafakası davalarında yetkili mahkeme, nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesidir.
- Evlilik dışı doğan çocukların iştirak nafakası taleplerinde, yetkili mahkeme çocuğun oturduğu yer mahkemesidir.
Bu düzenlemeler, nafaka alacaklısı olan çocuğun korunmasını sağlamak ve hukuki süreci kolaylaştırmak amacıyla getirilmiştir.
7. İştirak Nafakası Talebinde Zamanaşımı
İştirak nafakası, çocuğun bakım, eğitim ve temel giderlerini karşılamak amacıyla düzenlenen bir nafaka türü olduğundan, çocuğun ergin olmasına kadar her zaman talep edilebilir. Bu nedenle, iştirak nafakası talebine ilişkin kesin bir zamanaşımı süresi bulunmamaktadır.
Ancak, geriye dönük iştirak nafakası talepleri için zamanaşımı söz konusu olabilir. Türk Borçlar Kanunu’nun genel zamanaşımı hükümleri gereği, geriye dönük nafaka taleplerinde 5 yıllık zamanaşımı süresi uygulanmaktadır. Yani, talep eden taraf en fazla 5 yıl geriye dönük iştirak nafakası isteyebilir. Bunun yanı sıra, nafakanın artırılması, azaltılması veya kaldırılması taleplerinde herhangi bir süre sınırı yoktur. Taraflardan herhangi biri, ekonomik ve sosyal durumlar değiştiğinde her zaman mahkemeye başvurarak nafaka miktarının yeniden düzenlenmesini talep edebilir.


Selamün aleyküm,
2021 yılında boşandık. 4 çocuğumun velayeti de bendedir. Eşimin zoruyla anlaşmalı boşanma olarak açtık davayı. Kendisi bana aylık yardım yapıyordu, fakat 7 aydır hiçbir para göndermiyor.
Çocukların babası 2023’te cezaevine girdi, 2024’te yurt dışına kaçmış. Şu an Fransa’da ama Türkiye’de şirketi var, faal durumda ve aylık 250 bin TL geliri var.
İştirak nafakası açsam kazanma şansım var mı?
20 yaşında oğlum, 19 yaşında kızım, 8 yaşında oğlum ve 5 yaşında kızım var. Küçükler için iştirak nafakası açabilir miyim? Ve küçük çocuklardan dolayı şu an çalışamıyorum.
Lütfen yardımcı olur musunuz?