
Değerli müvekkillerimiz,
Dünya genelinde yaşanan Koronovirüs (Covid-19) salgını riski nedeniyle, hukuki soru ve sorunlarınız için mobil ve online iletişim kanallarımızı kullanmanızı öneririz.
Evlilik süresince eşler, bakım yükümlülükleri dolayısıyla, birbirlerinin ve çocuklarının geçimlerini sağlamak zorundadırlar. Esasen bu yükümlülük aile birliği içerisinde yaşamanın getirdiği olağan bir durumdur ve çoğu zaman bir yükümlülük olarak dahi görülmemektedir. Evliliğin olağan seyrinde, bir anlamda kanıksanarak göz ardı edilen bakım yükümlülüğü, eşlerin boşanma sürecine girmesiyle birlikte farklı şekilde önem kazanır. Zira, boşanma sonucunda, eşlerden en az birinin yoksulluğa düşmesi, yahut en azından, evlilik birliği içindeki hayat kalitesinin ciddi şekilde azalması söz konusu olabilir. Boşanma davası sürerken talepte bulunan eş için gerçekten böyle bir durumun oluşabileceğinin öngörülmesi halinde, boşandığı eşinin kendisine aylık olarak bir miktar para ödemesine karar verilebilir. Maddi olarak zor durumda olan tarafa yapılan bu ödemeye yoksulluk nafakası denmektedir.
Yazı İçeriği
1. Yoksulluk Nafakası Nedir?
2. Yoksulluk Nafakasının Diğer Nafaka Türlerinden Farkı
3. Kimler Yoksulluk Nafakası Talebinde Bulunabilir?
4. Yoksulluk Nafakasının Miktarının Belirlenmesi
5. Yoksulluk Nafakasının Artırılması ve Azaltılması
6. Yoksulluk Nafakasının Sona Ermesi
7. Yoksulluk Nafakası Talebinde Zamanaşımı
8. Yoksulluk Nafakasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Yoksulluk nafakası, Türk Medeni Kanunu (TMK) m. 175’te düzenlenmiştir. Buna göre yoksulluk nafakası, boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecek tarafa, boşanmada kusuru daha ağır olmamak koşuluyla, diğer tarafça ödenen nafakadır. Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için bunun mahkemeden talep edilmiş olması gerekir. Boşanma davasında talep edilebileceği gibi boşanma sonrası ayrı bir dava ile talep edilmesi de mümkündür. Yoksulluk nafakasının miktarı, eşlerin mali güçleri dikkate alınarak mahkemece belirlenecektir.
Yoksulluk nafakası, belirli şartların bir arada bulunması durumunda, boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecek olan eşe, diğer eş tarafından ödenmesi kararlaştırılan nafakadır. Bu nafakaya hükmedilebilmesi için belirli şartların bir arada bulunması gerekmektedir. Bu şartlar sırasıyla;
Taraflardan Birinin Talepte Bulunması
Mahkemenin yoksulluk nafakasına hükmedebilmesi için yoksulluğa düşecek eşin talepte bulunması gerekir. Talepte bulunulmadığı takdirde mahkemece re’sen yoksulluk nafakasına hükmedilmesi mümkün değildir. Ayrıca talepte açıkça ve belirgin olarak nafaka miktarı da belirtilmelidir. Zira mahkeme, nafaka talebinde belirtilen miktarla üst sınır olarak bağlı olup, mahkemece talepten fazlasına hükmedilememektedir.
Talep Eden Eşin Kusurunun Daha Ağır Olmaması
Yoksulluk nafakası talep eden eşin, boşanmada daha az kusurlu veya kusursuz olması gerekmektedir. Talepte bulunan eşin daha kusurlu olması halinde lehine nafakaya hükmedilmesi mümkün değildir.
Talep Eden Eşin Yoksulluğa Düşmesi
Nafaka talep eden eşin gelir durumu, serveti, çalışma gücü gibi kıstaslar değerlendirilerek yoksulluğa düşüp düşmediği tespit edilmelidir. Yoksulluğun ağır olması gerekmez. Talep eden eşin, evlilik birliği esnasındaki hayat standartlarında fahiş değişim olmasını engelleyecek ve ortalama bir hayat sürmesine yetecek mali güce sahip olmadığının tespit edilmesi yeterlidir.
Nafaka Ödeyecek Eşin Mali Gücü İle Orantılı Olma
Mahkemece kararlaştırılacak nafaka, bunu ödeyecek olan eşin mali gücü ile orantılı olmalıdır. Şayet nafaka ödeyecek olan eşin mali gücü yoksa yoksulluk nafakası ödenmesine karar verilemez.
Tüm şartların bir arada bulunması durumunda mahkemece yoksulluk nafakasına hükmedilmesi mümkündür.
Türk Medeni Kanunu uyarınca, bakım yükümlülüğünden doğan nafaka türleri; tedbir nafakası, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası olarak üçe ayrılmaktadır. Yukarıda da açıkladığımız üzere yoksulluk nafakası, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren yoksulluğa düşen eşe ödenen bir nafaka türüdür. Ancak boşanma davası sürerken yani henüz taraflar boşanmadan önce de eşlerden birinin maddi anlamda zor duruma düşmesi mümkündür. Bu durumda hâkim boşanma kesinleşmeden önce eşin ihtiyaçlarının karşılanması için tedbir nafakasına hükmedebilir. Aynı şekilde boşanma davası sürerken müşterek çocuğun bakım, eğitim ve sağlık giderlerinin oluşabileceği, hayatın olağan akışının doğal bir sonucudur. Bu sebeple henüz boşanma davası sürerken müşterek çocuğun giderleri için çocuğun geçici velayetine sahip eş lehine tedbir nafakasına hükmedilmesi mümkündür.
Gerek eşin geçimi gerekse müşterek çocuğun ihtiyaçları için mahkemece re’sen kararlaştırılan tedbir nafakası dava süresince hükmedilen geçici bir nafakadır. Boşanma kararı kesinleştikten sonra şartları sağlandığı takdirde tedbir nafakası yerine eş için yoksulluk, çocuğun bakım, eğitim ve sağlık giderleri için iştirak nafakasına hükmedilir.
Yoksulluk nafakasını boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecek olan eş talep edebilir. Nafakanın temel amacı da nazara alındığında, nafaka bir zenginlik aracı olmayıp, boşanma neticesinde eşlerin geçimlerini sağlayabilmesi için öngörülmüş bir düzenlemedir. Gerçekten yoksulluğa düşmeyecek, kendi malvarlığı veya geliri ile kendisini idame ettirebilecek taraf, yoksulluk nafakası talebinde bulunamayacaktır.
Ancak talepte bulunan eşin yoksulluğa düşmesi dışında diğer şartları da sağlaması gerekir. Buna göre talepte bulunan eş, diğer eşe göre daha kusurlu olmamalıdır. Ayrıca nafaka ödeyecek olan tarafın, mali gücünün bulunması gerekmektedir.
Önemle belirtmek gerekir ki yoksulluk nafakasına ilişkin olarak talepte bulunma hakkı, gerekli koşulların mevcut olması halinde her iki eşe de tanınmıştır. Toplumumuzda yerleşmiş olan genel kanının aksine, yoksulluk nafakasına ilişkin düzenlemeler kadın-erkek ayrımı yapılmaksızın eşlere eşit olarak uygulanmaktadır. Önemli olan yasada belirtilmiş koşulların mevcudiyeti olup, bu talebin hangi eşten geldiğinin bir önemi bulunmamaktadır.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 20.12.2016 tarihli kararıyla “boşanma sonucunda yoksulluğa düşecek olan ‘ağır kusurlu olmayan’ ‘erkeğe’ ekonomik durumu yeterli olan ‘karısının’ yoksulluk nafakası vermesine” hükmetmiştir.
Talepte bulunan eşin, maaşlı ve sigortalı bir işte çalışması, düzenli gelirinin olması gibi gerekçeler, tek başlarına, nafaka alamayacağı anlamına gelmez. Nafaka talebinde bulunan eşin, maaşının ve kira geliri, emekli aylığı gibi diğer gelirlerinin, kendisini yoksulluktan kurtaracak düzeyde olup olmadığı önem taşır. Bu noktada çalışan eşin de yoksulluk nafakası talep etmesi mümkündür.
Konu ile ilgili detaylı bilgi için “Çalışan Eş Nafaka Talep Edebilir Mi?” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Yoksulluk nafakası, talep edenin geçinmesi için gerekli miktarda ve diğer tarafın ekonomik durumuna uygun olarak hâkim tarafından belirlenir. Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, mal varlıkları, aylık gelir ve giderleri araştırarak hukuka ve hakkaniyete uygun olarak nafaka miktarına karar verilir.
Bununla birlikte nafaka ödeyecek eşin mali gücü yoksulluk nafakasının üst sınırını teşkil edecektir. Nafaka ödeyecek olan eşin mali gücünün bulunmaması durumunda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi mümkün değildir. Yoksulluk nafakasının amacı, nafaka talep edeni yoksulluktan kurtarmak olup talep edenin zenginleşmesi değildir.
Mali gücün tespitinde, ödeme yapacak olan eşin giderleri ve bakmakla yükümlü olduğu örneğin yeni eşi ve çocuklarının ihtiyaçları da göz önünde bulundurulmalıdır.
Ayrıca tarafların anlaşmalı boşanma davasında da, yoksulluk nafakasına ilişkin olarak miktar, para cinsi gibi belirlemelerde bulunmaları ve bunlara anlaşmalı boşanma protokolünde yer vermeleri mümkündür. Önemle belirtmek gerekir ki, anlaşmalı boşanmada nafaka talebinden vazgeçilmişse boşanma sonrası nafakaya ilişkin olarak ayrı bir dava açılması mümkün değildir.
Yoksulluk nafakasına hükmedildikten sonra, nafaka yükümlüsünün veya nafaka alacaklısının sosyal ve ekonomik durumları değişebileceği gibi dönemin ekonomik koşulları da farklılaşabilir. Bu gibi durumlarda talep üzerine hâkim değişen koşulları göz önünde bulundurarak nafakanın arttırılmasına, azaltılmasına veya nafakanın kaldırılmasına hükmedebilir. Ancak, bunun için, talepte bulunan eşin, dava açması gerekir.
TMK’nın 175. maddesine göre yoksulluk nafakası kural olarak süresizdir. Ancak bazı hallerde nafakanın sona ermesi mümkündür. TMK m. 176’ya göre irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden sona erecektir.
Yoksulluk nafakası taraflardan birinin ölümü ile sona erer. Mirasçıların nafaka ödenmesini talep etme hakları olmadığı gibi sağ kalan tarafa nafaka ödemekle de yükümlü değildirler. Bununla birlikte ölüm anına kadar muaccel olmuş ancak ödenmemiş olan nafaka alacaklarının mirasçılar tarafından talep edilebilmesi mümkündür.
Nafaka alacaklısının yeniden evlenmesi, nafakayı kendiliğinden sona erdirir. Ancak borçlu tarafın yeniden evlenmesi nafaka ödemesine engel değildir. Borçlu taraf, evlendiği gerekçesiyle geçiminin zorlaştığını ve mali gücünün nafaka vermeye elverişli olmadığını iddia ederek nafakada indirim talep edebilir.
Alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde ise mahkeme kararıyla kaldırılması mümkündür. Bu durumların varlığı halinde mahkemeye başvurularak nafakanın kaldırılması talep edilmelidir. Söz konusu durumların ispatlanması durumunda hâkim nafakanın kaldırılmasına karar vermek zorunda olup bu konuda herhangi bir takdir hakkı bulunmamaktadır.
TMK m. 178’e göre; “Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.” Bu hüküm gereği boşanma davası dışında müstakil bir dava ile nafaka talep edildiği takdirde 1 yıllık zamanaşımı süresine dikkat edilmesi gerekmektedir.
Yoksulluk nafakasının boşanma davası ile birlikte talep edilmesi halinde görevli ve yetkili mahkeme, ilgili davaya bakan mahkeme olacaktır. TMK m. 168’e göre boşanma davalarında, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer aile mahkemesi yetkilidir.
Boşanma davasından ayrı talep edilen yoksulluk nafakası içinse görevli ve yetkili mahkeme eşlerden birinin yerleşim yerinde bulunan aile mahkemesidir. Aile mahkemesinin olmadığı yerlerde ise asliye hukuk mahkemesi görevli mahkemedir.
Değerli müvekkillerimiz,
Dünya genelinde yaşanan Koronovirüs (Covid-19) salgını riski nedeniyle, hukuki soru ve sorunlarınız için mobil ve online iletişim kanallarımızı kullanmanızı öneririz.
KİŞİSEL VERİLERİN İŞLENMESİ HAKKINDA
“AYDINLATMA METNİ”
İnternet sitemizi kullanmanız dolayısıyla, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında birtakım verilerinizin toplanması, saklanması, işlenmesi, aktarılması ve KVKK kapsamına dahil başkaca işlemlerin detayı ve amacı hakkında, veri sorumlusu olarak sizleri bilgilendirmek isteriz.
Genel Bilgiler
İlgili mevzuata göre, “kişisel veri” kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgidir. “Özel nitelikli kişisel veri” ise kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileridir. İşbu Aydınlatma Metninde, özel ve/veya genel nitelikli olma ayrımı yapılmaksızın, her neviden veri için “Kişisel Veri” ifadesi kullanılacak olup durumun gereğine göre özel nitelikli kişisel verilerin de bu ifade kapsamına dahil edilebileceğini belirtmek isteriz. Keza, internet sitemizi kullanırken size daha efektif hizmet sağlayabilmek adına çerezler, web işaretçileri ve benzeri uygulamaları da kullanabilmekteyiz. Çerez kullanımının durdurulmasını tarayıcı ayarlarınızı değiştirerek her zaman sağlayabilirsiniz. Çerez kullanımının durdurulması, internet sitemizdeki bazı fonksiyonların kullanımını sınırlandırabilecektir.
Kişisel veriler toplandıktan sonra silme, yok etme ya da anonim hale getirme işlemlerine kadar olan süreçte gerçekleştirilen elde etme, kaydetme, depolama, muhafaza etme, değiştirme, yeniden düzenleme, açıklama, aktarılma, sınıflandırılma ya da kullanılmasını engelleme ve sair kapsamda veriler üzerinden gerçekleştirilen her türlü işlem ise KVKK kapsamında “kişisel verilerin işlenmesi“ olarak değerlendirilmektedir.
Kişisel veri veya özel nitelikli kişisel veri tanımına uygun bilgilerinizi Kulaçoğlu Hukuk Bürosu (Veri Sorumlusu) olarak bizimle paylaşmanız durumunda, onay kutucuğunu işaretleyerek bu verilerinizin işlenmesi için açık rıza verdiğinizi belirtmek isteriz.
Kişisel Verilerin Toplanması ve Hukuki Sebepleri
İnternet sitemizi kullanırken birtakım kişisel verilerinizi, Veri Sorumlusu sıfatımız ile bizimle paylaşmanızı talep edebilmekteyiz. İşbu kişisel verileriniz fiziksel olarak sözlü veya yazılı şekilde toplanabileceği gibi, elektronik ortamda da toplanabilir. Keza, kişisel verileriniz, Veri Sorumlusu sıfatıyla doğrudan tarafımızca toplanabileceği gibi, Veri Sorumlusu adına veri işleyen gerçek veya tüzel kişiler tarafından veya ifa ettiğimiz iş ve hizmetin bir gereği olarak destek aldığımız ulusal/uluslararası kişi ve kuruluşlar ile diğer 3.kişiler tarafından, sayılanlarla sınırlı olmamak üzere, internet sitemiz, blog mesajları, iletişim formları, iş/staj ve sair başvuru formları, bilgi formları, video konferans ve/veya online hukuki danışmanlık hizmeti esnasında kaydedilebilen ses ve/veya video kayıtları, telefon görüşmesi ve/veya telekonferans esnasında kaydedilebilen ses kayıtları, kısa mesajlar, WhatsApp, sosyal medya vs kanallarıyla gerçekleştirilenler başta olmak üzere her türlü iletişim kanalları aracılığı ile toplanabilmektedir. Bu verileriniz elektronik ya da internet tabanlı araçlar ve sair vasıtalar kullanılarak otomatik yöntemlerle elde edilebildiği gibi, tarafımıza sunduğunuz formlar, sözleşmeler, bildirimler, adli veya idari merci kararları gibi yöntemlerle de elde edilebilmektedir.
Kişisel Verilerin İşlenme Amacı ve Aktarımı
Kişisel verileriniz, yürürlükteki ilgili mevzuat uyarınca, hukuka, iyi niyet ve dürüstlük kurallarına uygun, doğru ve güncel olarak, belirli, açık ve meşru amaçlarla ve bu amaçlarla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olarak işlenmekte olup ilgili mevzuatta öngörülen ve işlendikleri amaç için gerekli olan süre kadar muhafaza edilmektedir.
KVKK uyarınca, Veri Sorumlusu olarak bizimle paylaşmış olduğunuz kişisel verileriniz, yerine getirmekte olduğumuz her türlü hizmet ve faaliyet amaçlarımız ile gerektiğinde işe/staja alım süreçleriyle bağlantılı ve ölçülü olarak söz konusu hizmetlerden faydalanmanız, hak ve menfaatlerinizin korunması ve sair amaçlar ile KVKK ve yasal düzenlemelere uygun olarak işlenebilecek, hizmetlerimiz kapsamında ve ilgili mevzuata uygun olarak UYAP sistemi başta olmak üzere, adli, idari vb. kurumlara ve/veya yetkili kıldıkları kişi ya da merciler ile somut olayın şartlarına göre yurtdışında olup olmamasından bağımsız olarak ilgili üçüncü kişi ve kurumlara aktarılabilecek ve ilgili mevzuatta belirlenen süreler boyunca saklanıp gerekli işlemlere tabi tutulabilecektir.
Ağ Sunucusu Veri Günlüğü
İnternet sitemize giriş yapmanızın kaçınılmaz bir sonucu olarak, veri günlüğü olarak tanımlanan ve aşağıda listelenmiş olan verileriniz, ağ tarayıcınız tarafından internet sunucumuza otomatik olarak aktarılmakta ve onayınız aranmaksızın veri günlüğü kayıtlarına kaydedilmektedir:
Veri günlüğü internet sitemizin sizin için daha kullanışlı hale getirilebilmesi amacıyla istatistiki bilgi sağlamak için kullanılmakta olup, takiben derhal silinir.
Kişisel Verilerin Güvenliğinin Sağlanması İçin Alınan Tedbirler
6698 Sayılı Kişisel Verileri Koruma Kanun’un ilgili maddesine uygun olarak, kişisel veri güvenliğinizin sağlanması için hukuka aykırı olarak işlenmelerini ve erişilmelerini önlemek ve muhafazalarının sağlamak amacıyla gerekli teknik ve idari tedbirler Veri Sorumlusu olarak tarafımızca alınmaktadır.
Veri Sahibinin Hakları
Kişisel veri sahipleri KVKK uyarınca aşağıda yer alan haklara sahiptir:
Yukarıda belirtilen hakların kullanımıyla veya genel olarak Aydınlatma Metnimizle alakalı daha detaylı bilgi talepleriniz için “İletişim” sayfamızdan ulaşılabileceğiniz “İletişim Formu” aracılığıyla veya ıslak imzalı olarak “Esentepe Mah. Eser İş Merkezi B Blok Kat:8 No:63 Şişli/İstanbul/Türkiye” adresine ulaştırmanız ya da info@kulacoglu.av.tr e-posta adresine konu kısmında “Kişisel Veri Bilgi Talebi” ifadesi ile iletebilirsiniz.
Kişisel veri sahipleri olarak, haklarınıza ilişkin taleplerinizi Kulaçoğlu Hukuk Bürosu’na yukarıdaki şekillerde iletmeniz durumunda talebiniz, niteliğine göre en kısa sürede sonuçlandıracaktır. İlgili işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi durumunda, Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nca belirlenen tarifedeki ücret, Kulaçoğlu Hukuk Bürosu olarak tarafınızdan tahsil edilecektir.
Merhaba ..
Ben 4 yıllık evliyim. Eşimle kaçarak evlendik. Ailesi düğün yapmadı hiç bir şekilde takı bir yüzük bile alınmadı bu 4 yıl içerisinde. Eşim kişisel ihtiyaçlarımı hiç bir zaman karşılamadı. 8 aylık çalışma dönemim oldu kendisi çalıştığı maaşından bir bölümü kendi ailesine veriyordu. Benim paramla geçiniyorduk. Sonra bir oğlumuz oldu ben işten çıktım. Sürekli çalışmam için baskı yapıyordu . Para gücü olduğu için her konuda sözü geçiyordu. Ailesi sürekli her şeyimize karışıyordu evime ailesinden habersiz bir şey alamıyordum. Biz kendi çabalarımızla eşyalarımızı aldık borca girdik. Taksitlerini ailesine her ay veriyorduk yatırmaları için. Fakat birde öğrendik ki ödememişler . Bu iş ortaya çıkmasın diye kredi çekip borcu kapattılar. Şimdi biz ailesi yüzünden anlaşamıyoruz ve boşanma kararı aldık . Ben kendi şahsi eşyalarımı sadece alarak ailemin yanına geldim. Eşim ev eşyalarını satmış. benim bilgim olmadan ve sonradan bu paranın yarısını talep ettim. Fakat ailesi kredi çekip ödediği için vermeyeceğini söyledi. Bende kendim ve 2 buçuk yalındaki oğlum için nafaka istediğimi söyledim sadece oğlumuza vereceğini bana hiç bir şey vermek zorunda olmadığını vermeyeceğini söyledi. Şimdi ben bu 4 yıl içinde çok yıprandım sürekli küfür hakaret . Hakkim olan ne barsa sonuna kadar almak istiyorum . Çok istiyorsan avukat tut diyor . Fakat ailemin maddi durumu buna elverişli değil. Bunu bildiği için de bir şekilde davranıyor. Ben ne yapabilirim bu süreçte .
Eşimden boşandım. Nafaka alabilir miyim?
Eşimden boşanalı 23 sene oldu ondan hiç nafaka almadım sadece çocuk için 18 yaşına kadar aldık. Şu anda maddi durumum ciddi bozulma var nafaka talep edebilir miyim? Bu arada bi daha hiç evlenmedim. 23 yaşında boşandım şimdi 45 yaşındayım.
Teşekkür ederim 🙂
Eşim iş yerinde 200 bin tl hırsızlık yaptı savcılık mahkemeye sefketmedi.bu konu beni çok küçük düşürdü Yuvam dağıldi boşanma davası açtım, bir çocuğum var aileme taşındım kendisine Madi ve manevi tazminat istedim çünkü evliliğin süresince beni de maddi anlama kulandi.tüm düğün takılarını vermediğim halde zorla aldı şu an davamiz devam ediyor. Kendisi beni adıma kredi çekmiş internet Bankacılığı üzerinde ve kendi hesabına göndermiş ben benu biliyordum işsiz kalınca odeyemedigi için bana beni ardiginda öğrendim. Savcılığa gidip suç duyurusundan bulundum fakat eşim olduğu için karar çıkmadı. Bu aratlarimi tek tek tespit edip avukata gönderdim dokumanlarimda tanımadığım isimlere paralar gönderilmiş. evliligimi in bitiş sebebi eşimin dolandırıcılık yapmasidir benim için bu davayı yorumlatabirmisiniz?haziran da ilk duruma olacak. Teşekkürler
Babamın kusuru yok . Annem durduk yere boşanıcak babam nafaka veriyor mu ?
Annemin işi yok ama arabası var 50.000₺
Evi var 100.000₺
Babamın sabit 4.000₺ geliri var