Cari hesap, sürekli iş ilişkisi içinde olan taraflar arasında gerçekleşen gereksiz ödeme ve takas işlemlerinin önüne geçen ve iş hayatında pratiklik sağlayan bir ödeme aracıdır. Taraflar alacak ve borçlarının ortak bir hesapta toplanmasını kabul ederler, cari hesap sözleşmesi sona erip, hesap kesildikten sonra bakiye hangi taraf için alacak vermişse ona ödeme yapılır. Ayrıca bir tarafın alacağı diğer tarafın borcu ile güvence altına alındığından cari hesabın güvence sağlama fonksiyonunun olduğunu da belirtmemiz gerekmektedir.
Yazı İçeriği
1. Cari Hesap Nedir?
2. Cari Hesap Sözleşmesini Kimler Yapabilir?
3. Cari Hesap Sözleşmesinde Şekil
4. Hangi Alacaklar Cari Hesaba Geçirilebilir?
5. Cari Hesap Sözleşmesinde Süre Nasıl Belirlenir?
6. Hesap Devresi Sonunda Bakiye İstenebilir Mi?
7. Cari Hesap Sözleşmesinin İşleyişi Nasıldır?
8. Cari Hesabın Sona Ermesi
9. Cari Hesapta Zamanaşımı
Türk Ticaret Kanunu’nun 89 – 99. maddelerinde cari hesabın esaslarına yer verilmiştir.
1. Cari Hesap Nedir?
Türk Ticaret Kanunu m. 89/1 Cari Hesap; “İki kişinin herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden doğan alacaklarını teker teker ve ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarı isteyebileceklerine ilişkin sözleşme” şeklinde düzenlenmiştir.
2. Cari Hesap Sözleşmesini Kimler Yapabilir?
TTK’da cari hesap sözleşmesinin taraflarıyla ilgili özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Sözleşmenin tarafları gerçek ya da tüzel kişiler olabilir. Sözleşme tacirler arasında düzenlenebileceği gibi tacir olmayan herhangi iki hukuk süjesi arasında da karşılıklı olarak düzenlenebilir. Tacir olmayan gerçek veya tüzel kişiler arasında yapılan sözleşmeden doğan ilişki TTK m.3’e göre ticari iş sayılacağı için ticari işlerde uygulanan hükümler geçerli olacaktır.
Önemle belirtilmek gerekir ki cari hesap sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda; tacir olmayan kişiler, cari hesabı düzenleyen hükümlerle (TTK md. 87-99) birlikte, ticari iş sayılmaya bağlanan sonuçlarla da karşı karşıya kalacaklardır. Cari hesap TTK’de düzenlendiği için işbu sözleşmeden doğan uyuşmazlıklar tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari davaya konu olacaktır.
Bankaların kredi açma sözleşmeleri genellikle cari hesap kaydını da içerdiğinden uygulamada bir tarafı banka olan cari hesap sözleşmelerine sıklıkla rastlanmaktadır. Bankalarda uygulanan cari hesaplar, banka ve müşteri arasındaki borç ve alacakların mahsup edilmesine ve çekle işlemesine imkan verdiğinden, nakit hareketliliğini azaltarak ödeme kolaylığı sağlamaktadır. Ancak banka cari hesaplarının cari hesap sözleşmesi niteliğinde olup olmadığı hususu TTK m. 89 gereğince tartışmalı bir konudur.
3. Cari Hesap Sözleşmesinde Şekil
Cari hesap sözleşmesi her iki tarafın karşılıklı birbirine uygun irade beyanıyla kurulur.
TTK m. 89/2; “Bu sözleşme yazılı yapılmadıkça geçerli olmaz.”
Cari hesap sözleşmesinin yazılı olarak yapılması bir geçerlilik şartı olup ispat şartı değildir. Bu durumda cari hesap sözleşmesine ilişkin bir uyuşmazlıkta hakim, taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin olup olmadığını re’sen araştırmakla yükümlüdür.
Konuyla ilgili detaylı bilgi için Sözleşmenin İrade Bozukluğu Nedeniyle Geçersizliği başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
4. Hangi Alacaklar Cari Hesaba Geçirilebilir?
TTK’da hangi alacakların cari hesaba gireceği değil, hangi alacakların cari hesaba giremeyeceği düzenlenmektedir.
TTK m. 93; “Takas edilemeyen alacaklarla, belirli bir amaca harcanmak veya ayrıca emre hazır tutulmak üzere teslim olunan para ve mallardan doğan alacaklar cari hesaba geçirilemez.”
TTK m. 90/1-b; “Cari hesap sözleşmesinin yapılmasından önce doğmuş bulunan bir alacak, tarafların onayıyla cari hesaba kaydedilirse, aksi kararlaştırılmamışsa bu alacak yenilenmiş olmaz.”
İlgili hüküm uyarınca, kural olarak cari hesap sözleşmesinin yapılmasından önce doğmuş olan alacaklar cari hesaba geçirilemez. Bununla birlikte taraflar, aralarında anlaşarak cari hesap sözleşmesinin yapılmasından önce doğmuş bir alacağın, cari hesaba geçirilebileceğini hüküm altına alabilirler. Ayrıca TTK m. 92’de belirtilen komisyon ücreti ile masraflar da cari hesaba geçirilmeden, her zaman istenebilir.
TTK m. 92; “Taraflar arasında cari hesap sözleşmesinin bulunması, komisyon sözleşmesinden kaynaklanan ücretin ve her türlü giderin istenmesine engel oluşturmaz.”
Belirtilen bu alacakların dışında hangi alacakların cari hesaba kaydedilmeyeceğine ilişkin taraflar kendi aralarında anlaşarak sözleşme düzenleyebilirler.
Cari hesaba genellikle para alacakları geçirilir. Ancak, para dışındaki alacakların hesaba kaydedilmesinin önünde de bir engel yoktur. Cari hesaba kural olarak muaccel alacaklar kaydedilir. Çünkü yalnızca muaccel alacaklar ifa ve takas konusu edilebilir. Şarta bağlı alacakların da cari hesaba geçirilmesi mümkündür. Fakat, hesabın kapatılması aşamasında şartın gerçekleşmiş olması gereklidir. Eğer hesap kapatılırken şart gerçekleşmemişse, şarta bağlı alacak hesaptan çıkartılır.
Tahsil kabiliyeti bulunana kambiyo senetlerinin de hesaba geçirilmesi mümkündür. Ancak kambiyo senedinin bedeli tahsil edilemezse hesaptan kaydı silinir.
5. Cari Hesap Sözleşmesinde Süre Nasıl Belirlenir?
Cari hesap sözleşmesinde, sözleşme süresi ve hesap devresi olmak üzere iki farklı süre söz konusudur. Sözleşme süresi hesap devresinden daha uzun olup cari hesapta bir sözleşme süresi birden fazla hesap devresi bulunmaktadır. Hesap devresi, iki kapatma tarihi arasında geçen süredir. Başka şekilde tanımlamak gerekirse tarafların alacak ve borçlarını hesaba kaydettikleri ve karşılıklı olarak istemekten vazgeçtikleri süredir.
Cari hesap sözleşmelerinin süresi, belirli veya belirsiz süreli yapılabilir. Belirli süreli cari hesap sözleşmesi, sürenin sona ermesi ile belirsiz süreli (süre belirtilmemişse) cari hesap sözleşmesi ise taraflardan birinin feshi ihbar etmesi ile sona erer.
6. Hesap Devresi Sonunda Bakiye İstenebilir Mi?
Cari hesap sözleşmelerinde, çeşitli hesap devreleri vardır. Taraflar hesap devresini diledikleri gibi kararlaştırabilirler. Bu hesap devrelerinin sonunda ise hesap kapatılıp borç ve alacak kalemleri arasındaki fark tespit edilir. Ancak bu aşamada kimin alacaklı kimin borçlu olduğunun belirlendiğinden söz edilemez.
Cari hesabın devamı sırasında hesap devrelerinin sonunda tespit edilen bakiye ara bakiye olup, cari hesap sözleşmesinin sonunda tespit edilen bakiye nihai bakiyedir. Ara bakiye, yeni hesap devresine alacak olarak kaydedilir ve
ödenmesi istenemez; ödenmesi talep edilebilecek bakiye nihai bakiyedir.
Hesap devresi sözleşme ile ya da ticari örf ve adet kurallarıyla belirlenemiyorsa, her takvim yılının son günü hesap kapatma günü sayılır. Buna göre, hesap devresinin süresi, cari hesap sözleşmesinin yapıldığı günden itibaren ilk sene, bir yıl veya daha kısa; daha sonraki seneler bakımından ise bir yıldır.
TTK m. 8/2 ve TTK m. 96/1 gereğince, cari hesaba kaydedilen alacaklara ve bakiyeye bileşik faiz uygulanabilmesi için en az üç aylık bir sürenin geçmesi gerekmektedir. Yargıtay da üç aydan daha kısa sürelerle bileşik faiz uygulanması ile borçlunun durumunun ağırlaştırılmasına engel olmak amacıyla, hesap devrelerinin süresinin üç aydan daha kısa olarak kararlaştırılamayacağına karar vermiştir. Konuyla ilgili detaylı bilgi almak için Ticari İşlerde Faiz başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
7. Cari Hesap Sözleşmesinin İşleyişi Nasıldır?
Cari hesap sözleşmesinin işleyişinden bahsetmek gerekirse; üç aşamalı bir işleyişin söz konusu olduğu söylenebilir. İlk olarak alacakların hesaba geçirilmesi, sonrasında bu alacakların takası ve en nihayetinde ise bedelin tespiti ve kabulü aşaması gelmektedir. Bu aşamalardan kısaca bahsetmek gerekirse:
- Hesaba Geçirme
Taraflar bu sözleşme ile karşılıklı olarak alacaklarını hesaba yazmayı kabul ederler. Bu hesaba yazılmanın en önemli sonucu ise; hesaba yazılan alacakların artık ayrıca talep ve dava edilmesi imkanının ortadan kalkması ve bu alacaklar hakkında artık zamanaşımının işlemeyecek olmasıdır.
- Takas
Cari hesap sözleşmesi ile taraflar, hesaba geçirilen alacakların hesap devresi sonunda takas edilmesini kabul ederler. Cari hesapta takas için tarafların bir beyanda bulunmasına gerek olmadan hesap devresinin sona ermesiyle takas; alacak ve borçların birbirinden çıkarılması ile kendiliğinden gerçekleşir. Bu kapsamda, cari hesaba geçirilmiş alacaklar, daha az olanı tutarında sona erer. Sonuçta, borçlu olan tarafın bütün alacakları sona ermiş olur.
- Bakiyenin Tespiti ve Kabulü
Bakiyenin ne zaman ve nasıl tespit edileceği TTK’da düzenlenmiş olduğu halde, hangi tarafça tespit edileceği öngörülmemiştir. Hakim görüşe göre; bakiye, hesabı tutan tarafından tespit ve tebliğ edilir. Cari hesabı kimin tutacağı sözleşme ile belirlenebilir. Ancak banka cari hesaplarında hesap, banka tarafından tutulmaktadır.
Hesap devreleri sonunda, karşılıklı olarak alacakların takas edilmesi sonucunda bakiye tespit edilmiş olur. Bu tespit işleminin hukuki sonuç doğurabilmesi ise kabul edilmesi şartına bağlıdır. Cari hesap sözleşmesi yazılı şekil şartına tabi olduğu halde, bakiyenin kabulü için herhangi bir geçerlilik şartı öngörülmemiştir. Bu sebeple bakiye yazılı veya
sözlü olarak kabul edilebileceği gibi zımnen de kabul edilebilir.
TTK m. 94/1; “Sözleşme veya ticari teamül uyarınca, belirli hesap devreleri sonunda devre hesabı kapatılır ve alacak ile borç kalemleri arasındaki fark belirlenir.
(2) Hesap devresi hakkında sözleşme veya ticari teamül yoksa, her takvim yılının son günü taraflarca hesabın kapatılması günü olarak kabul edilmiş sayılır. Saptanan artan tutarı gösteren cetveli alan taraf, aldığı tarihten itibaren bir ay içinde, noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza içeren bir yazıyla itirazda bulunmamışsa, bakiyeyi kabul etmiş sayılır.”
İlgili hüküm uyarınca; tespit edilen bakiyeyi gösteren cetveli alan taraf, aldığı tarihten itibaren bir ay içinde noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza içeren bir yazıyla itirazda bulunmamışsa, bakiyeyi kabul etmiş sayılır.
8. Cari Hesabın Sona Ermesi
Cari hesap sözleşmesinin hangi hallerde sona ereceği TTK’da düzenlenmiştir. Buna göre belirli süreli sözleşmelerde;
- TTK m. 98/1-a’ya göre; Belirli süreli cari hesap sözleşmelerinde, kararlaştırılan sürenin sona ermesi ile cari hesap sözleşmesi sona erer.
- TTK m. 98/1-c’ye göre; Taraflardan birinin iflas etmesi halinde cari hesap sözleşmesi sona erer.
- TTK m. 99’a göre; Taraflardan biri bu süre içinde ölür veya kısıtlanırsa her iki taraf ve kanuni temsilcileriyle halefleri on gün önceden haber vermek şartıyla cari hesap sözleşmesini feshedebilir. Bakiyenin ödenmesi hesap devresinin sonuna kalır.
Belirsiz süreli cari hesap sözleşmelerinde ise;
- Taraflardan birinin fesih ihbarında bulunması ile sözleşme sona erer. Ancak fesih ihbar kuralının iyi niyet hükümleri çerçevesinde kullanılması gerekir.
9. Cari Hesapta Zamanaşımı
TTK m. 101’e göre; “Cari hesabın tasfiyesine, kabul edilen veya mahkeme kararıyla saptanan artan tutara ya da faiz alacaklarına, hesap hata ve yanılmalarına, cari hesabın dışında tutulması gereken veya haksız olarak cari hesaba geçirilmiş olan kalemlere veya tekrarlanan kayıtlara ilişkin bulunan davalar, cari hesap sözleşmesinin sona ermesinden itibaren beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrarlar.”
İlgili hüküm uyarınca; cari hesaba kaydedilen alacaklar, daha uzun veya kısa zamanaşımı süresine tabi olsalar bile, hesap devresi veya sözleşme sonunda belirlenen bakiye alacağı, söz konusu alacakların zamanaşımı sürelerinden farklı olarak, beş yılda zamanaşımına uğrar.