Boşanma süreci, sadece eşler arasındaki hukuki bir ayrılık değil, aynı zamanda varsa ortak çocuklar açısından da önemli sonuçlar doğuran bir süreçtir. Bu süreçte en hassas konulardan biri ise çocuğun velayetinin kime verileceğidir. Türk hukukunda velayet, çocuğun üstün yararı ilkesi çerçevesinde değerlendirilir ve mahkeme, çocuğun sağlıklı bir ortamda büyümesini sağlayacak ebeveyni belirler.
Velayet konusunda karar verilirken, çocuğun yaşı, ebeveynlerin bakım ve maddi olanakları, çocuğun psikolojik ve duygusal gelişimi gibi pek çok faktör dikkate alınır. Peki, mahkemeler çocuğun velayetini belirlerken hangi kriterleri göz önünde bulundurur? Ortak velayet mümkün müdür? Velayet kararı sonradan değiştirilebilir mi? Bu yazımızda, boşanma sürecinde velayetle ilgili en sık sorulan soruların yanıtlarını ve hukuki süreçleri detaylı bir şekilde ele alacağız.
Yazı İçeriği
- 1. Velayet Nedir? Hukuki Tanımı
- 2. Boşanma Davasında Velayet Nasıl Belirlenir?
- 2.1. Çocuğun Yaşına Göre Velayet Hakkının Belirlenmesi
- 2.2. Çocuğa Sunulan Yaşam Koşullarına Göre Velayetin Belirlenmesi
- 2.3. Çocuğun Kardeşleriyle Olan İlişkisine Göre Velayetin Belirlenmesi
- 2.4. Çocuğun Görüşü Alınarak Velayetin Belirlenmesi
- 2.5. Anne ve Babanın Taleplerine Göre Velayetin Belirlenmesi
- 3. Boşanmada Ortak Velayet Kararı Verilebilir mi?
- 4. Babanın Velayeti Alabileceği Durumlar
1. Velayet Nedir? Hukuki Tanımı
Velayet, reşit olmayan çocuğun bakım, eğitim, korunma ve temsil edilmesiyle ilgili hak ve sorumlulukları kapsayan hukuki bir yetkidir. Anne ve baba, çocukları ergin olana kadar velayet hakkına sahiptir ve çocuğun her türlü ihtiyacını karşılamakla yükümlüdür.
Türk Medeni Kanunu Madde 335 – Velayet Hakkı
Türk Medeni Kanunu Madde 335 – Velayet Hakkı
“Ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velâyeti altındadır. Yasal sebep olmadıkça velâyet ana ve babadan alınamaz…..”
2. Boşanma Davasında Velayet Nasıl Belirlenir?
Boşanma davalarında çocuğun velayeti, çocuğun üstün yararı ilkesi doğrultusunda Türk Medeni Kanunu’nun 336. maddesine göre mahkeme tarafından belirlenir. Eğer ortak hayat sona ermiş veya eşler arasında ayrılık gerçekleşmişse, hâkim velayeti eşlerden birine verebilir.
Mahkemenin Velayet Kararını Belirlerken Dikkate Aldığı Faktörler
Hâkim, velayetin kime verileceğine karar verirken aşağıdaki kriterleri değerlendirir:
- Çocuğun yaşına ve gelişim düzeyine uygun bakım ve eğitim imkânlarının sağlanması,
- Ebeveynlerin çocuğa gösterdiği ilgi ve duygusal bağlılık
- Ebeveynlerin yaşam koşulları ve çocuğun sosyal çevresinin korunması
- Ebeveynlerin psikolojik ve fiziksel sağlığı
- Ebeveynlerin çocuğun eğitimine ve gelişimine katkı sağlama durumu
- Ebeveynlerden herhangi birinin çocuğa zarar vermesi veya ihmalde bulunması
- Çocuğun görüşü (12 yaş ve üzeri için)
Hâkimin çocuğun üstün yararını belirlerken dikkate aldığı temel kriterlere aşağıda ayrıntılı olarak yer verilmiştir.
2.1. Çocuğun Yaşına Göre Velayet Hakkının Belirlenmesi
Velayetin belirlenmesinde en önemli kriterlerden biri de çocuğun yaşıdır. Çocuğun yaşına bağlı olarak gelişimsel ve duygusal ihtiyaçları değiştiği için, hâkim karar verirken çocuğun hangi ebeveyne daha fazla ihtiyaç duyduğunu göz önünde bulundurur. Özellikle küçük yaşlardaki çocukların bakım ve şefkat ihtiyacı nedeniyle anneyle kalma eğiliminde olduğu görülmektedir. Ancak her durumda mahkeme, çocuğun üstün yararını esas alarak karar verir.
- 0 – 3 Yaş Aralığındaki Çocuğun Velayeti: Türk hukuku uygulamalarında, 0-3 yaş arasındaki çocukların anne bakımına mutlak olarak muhtaç olduğu kabul edilmektedir. Bu nedenle, annenin iş durumu, ekonomik koşulları veya yaşam tarzı gibi faktörler dikkate alınmaksızın, Yargıtay içtihatlarına göre bu yaş grubundaki çocukların velayeti genellikle anneye verilmektedir. Anne ancak çocuğa bakamayacak durumda olması veya çocuğun sağlığına zarar verecek bir yaşam sürmesi gibi olağanüstü hâllerde velayet hakkını kaybedebilir.
- 3 – 6 Yaş Aralığındaki Çocuğun Velayeti: Çocuğun 3 ila 6 yaş arasında olması durumunda, annenin bakım ve şefkatine olan ihtiyacın devam ettiği kabul edilmekle birlikte, bu gereklilik mutlak bir kural olarak görülmemektedir. Eğer anne, çocuğun bakımını üstlenmekten acizse, sağlık durumu kötüye gitmişse veya çocuğa zarar verecek bir yaşam tarzına sahipse, mahkeme çocuğun üstün yararını gözeterek velayeti babaya verebilir. Ancak, bu yaş aralığında çocuğun velayetinin babaya verilmesi istisnai bir durumdur.
- 6 – 12 Yaş Aralığındaki Çocuğun Velayeti: Okul çağı olarak nitelendirilen 6-12 yaş aralığında, velayet kararlarında çocuğun sadece duygusal ihtiyaçları değil, eğitimi ve geleceği de dikkate alınmaya başlanır. Mahkeme, ebeveynlerin çocuğa sunabileceği maddi ve manevi olanakları değerlendirir. Bu yaş grubunda velayet kararı verilmeden önce, mahkeme genellikle bir pedagog aracılığıyla çocuğu dinler ve görüşünü alır. Ancak, çocuğun fikri hâkim için bağlayıcı değildir. Son kararı verirken hâkim, çocuğun menfaati doğrultusunda en uygun ebeveyni belirler.
- 12 Yaş Üstü Çocukların Velayeti: 12 yaş ve üzerindeki çocuklar, kendilerini daha iyi ifade edebildikleri ve belirli bir olgunluğa eriştikleri kabul edilen bir yaş grubundadır. Bu nedenle, mahkemeler çocuğun kendi isteğini dikkate alır ve genellikle yanında kalmak istediği ebeveyni seçmesine izin verir.
Bu yaş gruplarına göre velayet belirlenirken, hâkim her durumda çocuğun sağlığı, psikolojik gelişimi ve genel refahını ön planda tutarak karar vermektedir.
2.2. Çocuğa Sunulan Yaşam Koşullarına Göre Velayetin Belirlenmesi
Mahkemeler, velayet kararını verirken çocuğun alıştığı yaşam alanını koruma ilkesine büyük önem verir. Çocuğun büyüdüğü, eğitim gördüğü ve sosyal çevresini oluşturduğu ortamın ani ve köklü değişikliklere uğraması, psikolojik gelişimi açısından olumsuz etkiler yaratabilir. Bu nedenle, velayet değerlendirilirken çocuğun mevcut yaşam koşullarının ne ölçüde korunabileceği göz önünde bulundurulur.
Hâkim, çocuğun eğitim hayatının, sosyal çevresinin ve yaşam düzeninin devamlılığını sağlamak amacıyla, velayeti çocuğun alışkın olduğu ortamı en iyi şekilde sürdürebilecek ebeveyne verebilir. Bu kapsamda şu faktörler dikkate alınır:
- Çocuğun şu anki ikametgahı ve çevresine olan bağlılığı,
- Eğitim hayatının sekteye uğramaması için mevcut okuluna devam edebilmesi,
- Çocuğun sosyal çevresi, arkadaş ilişkileri ve alışkanlıkları,
- Yaşadığı ortamın güvenli ve sağlıklı olması.
2.3. Çocuğun Kardeşleriyle Olan İlişkisine Göre Velayetin Belirlenmesi
Boşanma sürecinde velayet kararı verilirken, birden fazla çocuğun olması durumunda kardeşlerin bir arada tutulmasının çocuğun üstün yararı açısından önemli olduğu kabul edilmektedir. Çocuklar, boşanmanın getirdiği duygusal zorluklarla başa çıkarken kardeşleriyle birlikte olmanın sağladığı destekten büyük ölçüde faydalanır. Bu nedenle, mahkemeler mümkün olduğunca kardeşleri birbirinden ayırmamaya özen gösterir.
Yargıtay içtihatlarına göre de genel eğilim, kardeşlerin birbirinden ayrılmaması ve çocukların velayetinin aynı ebeveynde toplanması yönündedir. Ancak, bazı durumlarda çocukların yaş farkı, ihtiyaçları ve gelişim düzeyleri farklı olduğundan, kardeşlerin bir arada kalmasının mümkün olmadığı haller de olabilir. Böyle durumlarda hâkim, her çocuğun üstün yararını gözeterek en uygun kararı verir.
2.4. Çocuğun Görüşü Alınarak Velayetin Belirlenmesi
Çocuğun velayetinin belirlenmesi sürecinde, çocuğun görüşünün alınması önemli bir husustur. Ülkemizin taraf olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi, yeterli idrak yetisine sahip çocukların kendileriyle ilgili davalarda görüşlerini ifade etme hakkına sahip olduğunu kabul etmektedir. Bu doğrultuda, Türk yargısında da çocuğun görüşü velayet davalarında dikkate alınan unsurlardan biri haline gelmiştir.
Ancak, çocuğun görüşü her ne kadar önemli olsa da, hakim esas olarak çocuğun üstün yararını gözeterek karar vermektedir. Çocuk, velayet davası sürecinde ebeveynlerinden etkilenebilir, yönlendirme veya baskı altında kalabilir. Bu nedenle, mahkemeler çocuğun beyanlarını incelerken, çocuğun idrak seviyesini ve duygusal gelişimini göz önüne alarak onun görüşüne ne ölçüde önem verilmesi gerektiğini takdir eder. Çocuğun yaşı ilerledikçe ve idrak yetisi arttıkça, mahkemeler onun beyanlarına daha fazla ağırlık verebilir.
2.5. Anne ve Babanın Taleplerine Göre Velayetin Belirlenmesi
Mahkeme, velayet kararını verirken ebeveynlerin taleplerini dikkate alır. Ancak, esas olan çocuğun üstün yararıdır. Bu nedenle, ebeveynlerin velayet talep edip etmemesi, nihai karar açısından belirleyici olsa da hakimin geniş takdir yetkisi çerçevesinde çocuğun menfaatleri doğrultusunda bir değerlendirme yapılır.
- Her İki Ebeveynin de Velayeti Talep Etmesi: Boşanma sürecinde her iki ebeveynin de çocuğun velayetini talep etmesi oldukça yaygın bir durumdur. Böyle bir durumda, hâkim ebeveynlerin taleplerini dikkate almakla birlikte, çocuğun fiziksel, duygusal ve sosyal gelişimi açısından en uygun kararı vermekle yükümlüdür.
- Ebeveynlerin Velayeti Talep Etmemesi: Velayeti istemeyen bir ebeveyne zorla velayet verilmesi, çocuğun fiziksel ve duygusal gelişimi açısından olumsuz sonuçlar doğurabileceği için genellikle uygulanmaz. Eğer her iki ebeveyn de çocuğun velayetini almak istemezse, hâkim 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu kapsamında çocuğun devlet koruması altına alınmasına karar verebilir. Bu durumda çocuk, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın gözetiminde bir bakım kuruluşuna veya uygun bir koruyucu aile yanına yerleştirilebilir.
- Velayet Konusunda Tarafların Anlaşması: Velayet, anlaşmalı veya çekişmeli boşanma davalarında tarafların karşılıklı olarak üzerinde mutabık kalabilecekleri bir husustur. Taraflar, velayetin kimde olacağına dair kendi aralarında bir karar verebilir ve bunu anlaşmalı boşanma protokolüne ekleyebilir. Ancak, tarafların yaptığı bu anlaşma, hâkim açısından bağlayıcı değildir.
3. Boşanmada Ortak Velayet Kararı Verilebilir mi?
Ortak velayet, boşanmış ebeveynlerin çocuğun bakım, eğitim, sağlık ve diğer temel konulardaki sorumlulukları eşit şekilde paylaşması anlamına gelir. Bu sistemde, çocuk yalnızca bir ebeveynin yanında kalmak yerine, her iki ebeveynin de aktif olarak karar süreçlerine dahil olması sağlanır.
Türk hukuk sisteminde, boşanma sonrası ortak velayet açıkça düzenlenmemiştir. Ancak, Yargıtay içtihatları ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler doğrultusunda, ortak velayetin bazı durumlarda mümkün olduğu kabul edilmektedir.
Özellikle anlaşmalı boşanma davalarında, tarafların karşılıklı rızasıyla ortak velayet talep etmeleri halinde, mahkeme çocuğun üstün yararını gözeterek bu talebi kabul edebilir. Ancak, çekişmeli boşanma davalarında genellikle ortak velayet kararı verilmez ve velayet ebeveynlerden birine bırakılır.
4. Babanın Velayeti Alabileceği Durumlar
Türk hukukunda ve Yargıtay içtihatlarında, küçük yaştaki çocukların (özellikle 0-3 yaş arası) anne bakımına muhtaç olduğu kabul edilse de, babanın velayet hakkı kazanabileceği durumlar da mevcuttur. Mahkeme, çocuğun üstün yararını gözeterek annenin velayet hakkının çocuğun gelişimi açısından sakıncalı olup olmadığını değerlendirir. Eğer annenin çocuğa uygun bir bakım sağlayamayacağı tespit edilirse, velayet babaya verilebilir.
- Annenin çocuğa fiziksel veya psikolojik zarar vermesi: Anne, çocuğa fiziksel veya psikolojik şiddet uyguluyorsa, velayet babaya geçebilir.
- Annenin alkol, uyuşturucu madde bağımlılığı veya kumar alışkanlığı: Bu gibi durumlar varsa, çocuğun sağlıklı bir ortamda büyümesi için velayet babaya verilebilir.
- Annenin çocuğun bakımını ihmal etmesi: Anne, çocuğun temel ihtiyaçlarını karşılamıyorsa (örneğin, beslenme, sağlık, barınma gibi konularda ciddi ihmalkârlık yapıyorsa), velayet babaya verilebilir.
- Annenin fiziksel veya ruhsal sağlığının velayeti engellemesi: Anne, çocuğa bakamayacak derecede ciddi bir fiziksel veya ruhsal hastalığa sahipse veya çocuğun güvenliğini tehlikeye atan bir hastalık söz konusuysa, çocuğun velayetini babaya verebilir.
- Anne, çocuk için tehlike arz eden bir yaşam sürüyorsa: Anne suça eğilimli bir çevrede bulunuyorsa, mahkeme çocuğun velayetini babaya verebilir.
- Annenin çocuğu bırakması veya terk etmesi: Anne, çocuğu terk edip ilgilenmiyorsa, boşanma sürecinde veya sonrasında çocuğun bakımını reddediyorsa, çocuğun uzun süre başka kişiler tarafından bakılmasına neden oluyorsa, velayet babaya verilebilir.
- Annenin yeni evliliğinin çocuğun gelişimine olumsuz etki etmesi: Anne, yeni bir evlilik yapmışsa ve bu evlilik çocuğun gelişimini olumsuz etkiliyorsa (örneğin, üvey baba çocuğa kötü davranıyorsa), yeni evlilik nedeniyle çocuk ihmal ediliyorsa veya çocuğun yaşam koşulları kötüleşiyorsa, mahkeme velayeti babaya verebilir.
- Babanın çocuğa daha iyi bir gelecek sunabilecek olması: Baba, çocuğun eğitim, sağlık ve genel yaşam standartlarını anneden daha iyi sağlayabilecek durumdaysa, Babanın çocuğun duygusal gelişimini olumlu etkileyeceği tespit edilirse, Mahkeme, çocuğun üstün yararını göz önünde bulundurarak velayeti babaya verebilir.
Velayet, her durumda çocuğun üstün yararını koruyacak şekilde belirlenir. Genel olarak küçük yaşlardaki çocukların velayeti anneye verilse de, annenin çocuğa zarar vermesi, ilgisiz kalması veya bakım sorumluluğunu yerine getirememesi durumunda, mahkeme velayeti babaya verebilir. Babanın çocuğun fiziksel, zihinsel ve duygusal gelişimi için daha uygun bir ortam sağladığı kanıtlanırsa, velayet hakkı babaya geçebilir.


Merhaba eşimle 4 yıllık evliyiz iki oğlum var biri 3 biri 1 yaşında ben eşimden eşimden benden ayrılmak istiyor fakat ben anne olarak büyük oglumu almak istiyorum iki çocuga bakıcak durumum yok evimim kredili büyük oglum bende kalırsa onu kreşe verip işe girmek istiyorum 1 yaşında oğlumu babasına vermek istiyorum mahkeme böle kabul edermi yoksa 1 yaşında oglumuda banamı verir
Merabalar benim esimle aramizda siddetli gecimsizligimiz var bi kizimiz var 1 yasinda biz bosanmak istiyoruz lakin ikimizde kizin velayetini istiyoruz ama esim cocuga bakma konusunda yeterli bilgiye sahip degil birinin hep onu yonetmesi gerekiyorki isini dogru duzgun yapabilsin su an annemlerle yaşıyorum esim cok kucukken bi hastalik gecirmis bu hastaligi gecirdiginden dolayi bi seyi dusunerek yapmiyor ben su an bosanirsam cocugun velayitini alma imkanim olabilirmi
Merhaba. 5 yıllık evliliğimden olan 3 buçuk yaşında bir erkek evladım var. 22.03.2019 tarihinde anlaşmalı bi şekilde tek celsede boşandık ve oğlumun velayeti annede yani bende. Ayrı yaşamaya başlayalı henüz 5 ay olmuşken eski eşimin dayısının eşiyle birlikte olduğunu öğrendim ve hiç sesimi çıkartmadım. Çünkü boşanmıştım ve oğlum yanımdaydı. Evliliğim sürecindede defalarca aldatıldım. Hakim kararda görüş günlerini herayın 1 ve 3. cumartesi alış pazar akşamı dönüş yazdı oğlum için ama yaşı küçük babasından kopmasın soğumasın diye istediği gibi görmesine müsaade ettim. Haftanın 3 günü alıyordu. Taki 2 gün öncesine kadar. Bi başka birlikteliği olduğun ve çocuğumu o insanlarla tanıştırdığını öğrendim. Çocuğumun psikolojisini ben toparlamaya çalıştıkça o saçma hareketleriyle kötü duruma getiriyor. birde beni kötülemeye çalıştığını anlayınca çocuğun görüş günlerini tekrar düzenlememiz gerektiğini yavaş yavaş mahkeme kararına dönmesi gerektiğini sözlediğimde beni çocuğumla sınama dava açar alırım çocuğumu dedi. ve bu hafta dava açıcakmış. Ben ailemle yaşıyorum ve çalışıyorum. Maddi durumumda gayet iyi ayrıca ondanda iştirak nafakası alıyorum çocuğum için. Çalıştığım için annanesi bakıyo ve herşey çocuğumun rahat edebilmesi için yerleştirilde evde. Çocuğumun velayetini alabilirmi? yoksa beni korkutmak içinmi yapıyor. Ben görüşmelerini engellemiyorum. Mahkeme kararına göre gör dedim diye açıcak davayı. Yardımlarınız ve anlayışınız için teşekkür ederim.
2014 doğumlu oğlum var 3 buçuk yıldır da resmi olarak ayriyim çocuğumun velayeti ni ben aldım fakat babaannesi bakıyordu çocuğuma şimdi aldım çocuğu okula başlayacak çünkü kadının okur yazarlığı yok hiç birşey öğretmiyorlar di çocuğuma babası velayet davası açmış şimdiye kadar oğlum diyip elinden tutup park a goturmuslugu yok 20 gündür bende oğlum ve aramadı hiç konuşmak için oğlum la şimdi dava yi kazanma şansı varmı çocuk benim yanıma geldi geleli kendine geldi okula da başlayacak burda
Merhaba ben ve eşim engelliyiz güç koşullarda yaşam sürdürmeye çalışıyoruz
Benim sorum şöyle ikimizde okumuş insanlarız aramızda bir kavga oldu sonrada eşimin hamile olduğu ortaya çıktı aile büyükleri yüzünden birbirimize girdik tam iyiyiz derken yine büyükler arayı bozdu şimdi eşim ve ben boşanma aşamasına geldik çocuğumuz doğunca velayet kime verilir
Merhabalar esimle anlasamiyoruz 10 aylik bir kizim var hamileligimde siddet gordum polise haber verdim ancak daha sonra davaci olmadim acaba bosanma asamasinda bu gun yuzune cikar mi delil olarak sunabilir miyim ikinci kez siddet gordugumde yine polise haber verdim ancak yine aile baskisindan sikayetci olmadim bunlar davayi actigimda gun yuzune cikar mi bir de esimin isi sigortali degil nafaka alma sansim var mi benim isim var aramizda asla saygi kalmadi
Merhabalar ben esimden bosanmak istiyorum fakat beni cocukalrimla tehdit ediyor 2.5 yasnda bi kizim ve 10 aylik da bir oglum var 4 yillik evliyim darp gormedim fakat soz konusi kendi ailesi oldugu zaman bana fazlasiyla psikolojik siddet uyguluyor kendi ailesine cok gidip gelmiyorum diye kendi ailemle gorusmemi kisitliyor 4 yil icinde maddi manevi yiprandigimi da saymiyorum bile ben ondan bosandigim zaman cocuklari benden alirmi cunku ben evlatlarimdan asla ama asla ayrilmak istemiyorum lutfen bana bu oonu da yardimci olun
Merhaba.Ben 14 yıllık evliyim.2çocuğum var.Biri 12 diğeri 7 yaşında.Eşimin kıskançlık,kavgacılık problemi var.Ayrıca kızdığında çocuklarımıza üzüleceklerini göz ardı ederek beni kötülüyor.”bana tekmeyi vuracak.Sonra sıra size gelecek “gibi.Ayrıca onun tayinci olmadı nedeniyle işimi bırakmak zorunda kaldım.Para ile ilgili olarak beni aşağılayıcı ve küçük düşürücü tavırları var.şiddette gördüm.polise şikayet ettim.Fakat sonra şikayetimi aldım.Şiddetten gördüğüm zararla ilgili ameliyat oldum.Ayrılmaya yanaşmıyor.Çalışmaya başlayacağım.Ailemde destek olur.Fakat bu yola nasıl birlikte gireceğimizi bilemiyorum.Ayrılmayı konuşmaya bile yanaşmadığı için.Velayeti de almak istiyorum.ona da zorluk çıkarıyor
Merhaba. Eşimle anlaşmalı bir boşanma düşünüyoruz kendisinin avukatı var sözlü olarak koşulları konuştuk ikimizde hiç bir şey talep etmeyeceğiz. Bu konuda sözlü benim avukat tutmam zorunlu mudur. Ve sözlü beyanların dışında istekleri olursa avukat tutmadığım için sorun olur mu ve daha sonra tutma şansım var mıdır ? 2 aylık çocuğumuz var velayet için en erken 12 yaşı mıdır. İstediğm zamanda görebilmem için dava açmam gerekir mi ?
Merhaba 3 yıllık evliyim evlendiğim günden beri bir erkek olarak eşime fazlasıyla yardımcı oldum ev işleri, çocuk bakımı vb her konuda 3 yılda bir kez bile çöp artırmadım, bir küçük eşya bile taşıtmadım, akşamları çayını bile Ben hazırladım. Hic bir zaman bana yemek yap bile demedim. Ailesi tarafından hakarete maruz kaldığım halde gelip gitmelerini kısıtlamadım ama ailem ne zaman gelecek olsa evde olay çıkardı, her konuda maddi manevi destek olsalarda yinede ailemi istemedi, 3 yılda 2 defa misafirim geldi olay oldu. Kahve, arkadaş, içki, ve benzeri bir alışkanlığım yok işten eve evden işe sosyal hayatımı yok saymışım buna rağmen sevdiremedim kendimi11 aylık oğlum var eşimle 18 aydır kardeş gibiyiz şimdi evi terketti babasının evine gitti. Oğlumu mahkeme bana verir mi piskolojisi iyi değil eşimin. Ne olur yalvaririm bir yol gösterin.
Çocuklar sizde kalacak inşallah
Merhaba 8 yıllık evliyim 6 yaşında 1 kızım var.eşimle severek evlendikten ama evlendigimiz günden beri maddi manevi ve hakaret cocugumla beni sinamalar boşanmaya yanasmiyor akli dengemi bozmaya çalışıyor önceliği hep kendi ailesi.ne yapacağımı bilmiyorum çalışıyorum ve ailem çok uzakta kimsemde yok caresizim.
Merhaba. Yaklaşık 4 yıldır evliyim. 2 yaşında bir oğlum var. eşimin psikolojik sorunları var. Yaygın anksiyete bozukluğu(F.41.1) ve Depresif Nöbet Tanımlanmamış(F32.9) Eşim öfke nöbetleri ve sinir krizleri geçiriyordu. Çocuğumuzun önünde tartışmaya başlıyordu. Bende sakinleşmesini ve çocuğumuzun önünde tartışmak istemediğimi söyleyince sinir krizi geçirip bana darp uygulamasına engel olunca kendini tokatlıyordu. Psikilojik tedavisine devam etmedi. Bana; beni sevmediğini, mantık evliliği yaparak benimle evlendiğini ve benimle boşanmak istediğini soyleyince boşanmaya karar verdim. Evlilik Birlikteliğinin Temelden Sarsılması nedeniyle boşanma davası açtım. Çocuğumun velayeti geçici olarak annesine verildi.Sorum şu olacak. Annesinin bu psikolojik rahatsızlarla anneye verilmesi söz konusu olur mu? Babaya velayet hangi konularda verilir?
Merhaba ben 24 yasında bir gencim. Gençlik hatası bir hayat kadınıyls birlikteydım ama ciddi bir ilişki değil kadından cocugum oldu aldırmasını istedim ama aldırmamış cocuğu doğurmuş ve cocuk suan 6 aylık beni mahkemeye vermiş soyadını için ve nafaka istemiş ben zaten cocuk bendense emın oldugumda cocugumu almak istiyorum öyle bir kadınla öyle bir pavyon ortamında büyümesini istemem asla sahip cıkarım ama böyle birşeyde nasıl yol izlemeliyim bilmiyorum kadın cok rezil bir kadın ne desem anlamıyo işi yokuşa sürüyor mahkeme cocugu bana verir mi acil cvp verirseniz cok mutlu olurum teşekkürler
merhaba abimin oğlunun velayeti şuanda annesinde fakat annesi çocukla ilgilenmiyor aç birakiyor ustunu basini degistirmiyor cocuk gece cis yapiyor üzerinde kuruyor bunlar hep sahit oldugumuz şeyler fakat bunlar devede kulak kalan kısmı akrabalarimizin birtanesi internetre gezerken pornografi videolarina denk gelmisler ve elimizde boyke bir videosu var mahkemeye boyle bir video sunsak gecerli olurmu mahkeme kabul edermi boyle bir durumu velayeti kolaylikla alabilirmiyiz
Öncelikle iyi çalışmalar. 25 yaşındayım 3 yıllık evliyim. 2 yaşında ve 7 aylık dunya güzeli iki evlâdım var. Eşimle severek evlendim hatta ilk aşkımdı tek sevdiğim di. Ama ne yazık ki hayal ettiğim gibi bir evlilk olmadı. Başlarda oda beni seviyor sandım ama sanırım gençliğine heyecanına denk geldi. Evlenmeden önce de çok tartışıyorduk ama sürekli böyle devam edeceğini kestiremedim. öfke kontrol problemi var eşimin. Ne olursa olsun kim canını sıkarsa sıksın acısı hep benden çıkıyor. Hiçbirşey olmasa bile su isterken dahi küfürlü argo bir üslup. Kızlarım büyüdükçe bu durum iyice ağırıma gidiyor. Toplumda da sürekli aşalığıyor küfür ediyor. 2 yaşındaki kızıma bile canavar gibi kızıyor. Zor olan sevilmediğini kabullenmekmiş. Sürekli ite kaka hayat geçmiyor. Eğer bir boşanma yoluna başvurursam çocuklarımın bende kalmamasından endişe ediyorum. Ki gözüm gördüğü halde dört dörtlük bi babalığını görmedim. Ölcek olsam bile kızlarım sana emanet diyemem ben ona. Küçük çaplı bir psikopat. Hiç-bir şekilde kızlarımı bana vermeyeceğini söylüyor. Bu durumda hukuki süreç nasıl işler
Merhaba. 8 yıllık evliyim. 7 yaşında bir oğlum 2 yaşında bir kızım var. Boşanma kararı aldım.eşimle bunu paylaştım ve sonucunda boğazıma yapışıp öldürmeye kalktı. Herşeye rağmen boşanma gerçekleşecek. Tahammülüm kalmadı çünkü. Çocukları alamazsın diyor. Mahkeme çocukları bana verir dememe rağmen o zaman boşanmam gene bu evi terk edersin diyor. Mahkemenin boşamama ihtimali söz konusumu? Çalışıyorum uzun yıllardır.Gelirim yeterli. Baba 8 yıllık evlilik boyunca sorumsuz davrandı sürekli iş değiştirdi çalışmadı. Ssk kayıtlarında gözüküyor bu. Ayrıca şuan ki çalıştığı yerde de sabah 7 gece 12 çalışıyor. Böyle bir durumda hakimin çocukları babaya verme ihtimali nedir? Ya da çocukların birini babaya birini bana verme durumu söz konusu olur mu? Şimdiden teşekkür ediyorum.
Merhaba 2 yıllık evliyim ve 9 aylık oğlum var. Eşimin ailesiyle bir yaşıyoruz ve şahsıma kötü cümleler kurarak çocuğumu elimden almayı tehtid ederk beni korkutuyorlar. Bir kaç gün önce evi terkettim. Mahkemeye başvurdum. Ve bana oğlunuda al defol git dediler. Şimdi mahkemede oğlumu elimden alma gibi bir duumları olur mu.
merhabalar bırsey sormak ıstıyorum cocuk kımde kaldı benım esimde aynı sekılde yaptı ses kaydı var 23 mayısta dava var
Mrb 10 senelik evliyim 7 yaşında bir oğlum 3 yaşında bir kızim var ve eşimin beni aldattığıni öğrendim ve boşanma davası acicam yanlız tek sıkıntı ettiğim yaşadığım tranvadan çok çocuklarımin velayeti kime verilir.eşimin düzenli bir işi yok sigortası yok evlendigimjzd3 ben altınları mi kattım babasi kredi 0çekti ev aldık orda yaşıyoruz acaba velayetleri kime verilir