Elinde imzalı adi (bono veyahut çek vasfına haiz olmayan) bir senet olan alacaklı, bu senede dayanarak ilamsız icra takibi yapabilir. Borçlu bu ilamsız icra takibine konu senetteki imzaya, ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde itiraz edebilir. Borçlunun senetteki imzaya itiraz etmesi icra takibini durmasına neden olacaktır. Alacaklı borçlunun itirazını kaldırıp takibe devam edebilmek için İtirazın İptali Davası veyahut İcra ve İflas Kanunu (İİK) m.68/a’da düzenlenmiş İtirazın Geçici Kaldırılması Davası açabilir. Alacaklı, senetteki imza inkar edildiği için İtirazın Kesin Kaldırılması Davası açamaz. İtirazın Geçici Kaldırılması Davasında mahkeme senetteki imzanın borçluya ait olup olmadığını değerlendirecektir.
Yazı İçeriği
1. İmzalı Adi Senetteki İmzaya İtiraz
2. İtirazın Geçici Kaldırılması Davası Açılmasının Şartları
3. İtirazın Geçici Kaldırılması Davasında Yargılama Usulü ve İspat
4. İtirazın Geçici Kaldırılması Davasında Para Cezası, İcra – İnkar Tazminatı ve Kötüniyet Tazminatı
5. Borçtan Kurtulma Davası
6. İtirazın Geçici Kaldırılması Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
7. İtirazın Geçici Kaldırılması Davasında Hak Düşürücü Süre ve Zamanaşımı
Kayıtsız şartsız belli bir borç ikrarını içeren imzalı bir senede dayalı olarak başlatılan takipte borçlu borca itiraz edebileceği gibi senetteki imzanın kendisine ait olmadığından bahisle imzaya da itiraz edebilir. Borçlu imzaya itiraz ettiğinde artık senet bu senet İİK m. 68’de düzenlenen belgelerden kabul edilmeyeceği için alacaklının İtirazın Kesin Kaldırılması Davası açarak itirazı kaldırması mümkün değildir. Ancak alacaklı bu durumda borçlu tarafından imzaya yapılan İtirazın Geçici Olarak Kaldırılması yoluna başvurulabilir. İtirazın Geçici Kaldırılması Davası; haksız çıkan tarafa para cezası hükmedilmesi, duruşmaya borçlunun bizzat gelme zorunluluğu, imza incelemesi ve borçtan kurtulma davası gibi kendi bünyesinde birçok farklılık barındırmaktadır.
1. İmzalı Adi Senetteki İmzaya İtiraz
Genellikle kayıtsız şartsız para borcunu içeren senet denildiğinde akla bono, çek ve poliçe gelmektedir. Ancak tarafların iradesi ile kambiyo vasfına sahip olmayan kayıtsız şartsız para borcu içeren senet düzenlenmesi mümkündür. Yine bono ve çekin şekil şartlarına aykırı olarak düzenlenmesi sebebiyle hiç kambiyo vasfına sahip olmaması veyahut sonradan kambiyo vasfını yitirmesi mümkündür. Bu hallerde elinde adi bir senet olan alacaklı alacağına kavuşmak için bu senede dayalı olarak ilamsız icra (genel haciz yoluyla, örnek-7) takibi yapmak durumundadır.
Alacaklının bu senede dayalı takip talebi üzerine hazırlanan ödeme emri ve adi senet borçluya tebliğ edilir. Borçlu icra dairesine giderek dosya hesabı yaptırıp borcu ödeyebileceği gibi ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde borca, takibe, yetkiye, imzaya ve faize itiraz edebilir. İmzaya itiraz edilmesi durumunda açıkça takibe dayanak senetteki imzaya itiraz edildiğinin yazması gerekmektedir. Aksi halde sadece borca itiraz edilmiş kabul edilecek ve alacaklı bu senede dayanarak İtirazın Kesin Olarak Kaldırılması Davası açabilecektir. Borçlu bu davada imzaya itiraz edemeyecektir. Ancak genel mahkemelerde açacağı imzanın sahteliği davası ile bu iddiasını ileri sürebilecektir.
İtirazın nasıl ne şekilde yapılacağı, içeriği ve sonuçları hakkında detaylı bilgi için İlamsız İcra Takibine İtiraz (Borca, Faize ve Yetkiye) yazımızı inceleyebilirsiniz
2. İtirazın Geçici Kaldırılması Davası Açılmasının Şartları
Alacaklının, adi yazılı senede dayanarak başlattığı ilamsız icra takibinde borçlunun senetteki imzaya itiraz etmesi üzerinde takip duracaktır. İmzanın borçlu tarafından inkar edilmesi halinde senet İcra ve İflas Kanunu m. 68 düzenlenen imzası ikrar edilmiş adi senet kabul edilmeyecek ve alacaklı İtirazın Kesin Kaldırılması Davası açamayacaktır.
Bu konu hakkında daha detaylı bilgi için İtirazın (Kesin) Kaldırılması Davası isimli yazımızı inceleyebilirsiniz.
Ancak alacaklı bu durumda borçlu tarafından imzaya İtirazın Geçici Olarak Kaldırılması veyahut İtirazın İptali Davası yoluna başvurulabilir.
İtirazın Geçici Kaldırılması Davası açılabilmesi için;
- Adi yazılı senede dayanılarak geçerli bir ilamsız icra takibinin yapılması,
- Borçlu tarafından süresinde senetteki imzaya itiraz edilmiş olması,
- Senedin kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını içermesi,
- Davanın itirazın tebliği tarihinden itibaren altı ay içerisinde açılması,
- Alacaklının, itirazın iptali için mahkemede dava açmamış olması,
gerekmektedir. Aksi halde açılan davanın reddine karar verilecektir.
İtirazın İptali Davası hakkında detaylı bilgi için İtirazın İptali Davası isimli yazımızı inceleyebilirsiniz.
3. İtirazın Geçici Kaldırılması Davasında Yargılama Usulü ve İspat
İtirazın Geçici Kaldırılması, İcra Hukuk Mahkemesi’nde basit yargılama usulüne göre ve duruşmalı olarak incelenir. Borçlu duruşmada hazır bulunmak zorunda olup mazereti olmaksızın duruşmaya katılmazsa başka bir inceleme yapılmaksızın itirazın geçici kaldırılmasına karar verilir. Ayrıca borçlu, imzasını inkâr ettiği senetteki miktarın %10’u oranında para cezasına mahkum edilir.
Borçlunun duruşmaya gelmesi halinde ise mahkeme tarafların iddia ve savunmalarını dinler. Borçlu mahkemede senet metninde anlaşılan diğer itirazlarını da ileri sürebilir. Mahkeme borçlunun imza örneklerini alır ve borçlunun imzasının bulunduğu kurumlardan yakın tarihli imzalarını celp eder. Eksiklikler tamamlanınca imzanın borçluya ait olup olmadığının tespiti için dosyayı bilirkişiye gönderir. Bilirkişi raporu göz önüne alınarak karar verilir. Borçlu, alacaklının takipte dayandığı senet hakkında ayrıca imzanın sahteliği konusunda sahtelik davası açmışsa, icra mahkemesinin sahtelik davasının sonucunu bekletici mesele yapması gerekmektedir.
4. İtirazın Geçici Kaldırılması Davasında Para Cezası, İcra – İnkar Tazminatı ve Kötüniyet Tazminatı
İİK m. 68/a-6,7’de yer alan;
“İcra hakimi, imzanın borçluya aidiyetine karar verdiği takdirde borçluyu sözü edilen senede dayanan takip konusuna alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder. Borçlu, borçtan kurtulma, menfi tespit veya istirdat davası açarsa, bu para cezasının infazı dava sonuna kadar tehir olunur ve borçlu açtığı davayı kazanırsa bu ceza kalkar.
Borçlu inkar ettiği imzayı, itirazın kaldırılması duruşmasında ve en geç alacaklının senedin aslını ibraz ettiği celsede kabul ederse, hakkında para cezası hükmolunmaz ve kendisine yargılama giderleri yükletilmez”
hükmü uyarınca mahkeme imzanın borçluya ait olduğu kanaatine varırsa, itirazın geçici kaldırılması kararı ile borçlu aleyhine takip konusu alacağın %10’u oranında para cezasına hükmeder.
Yine İİK m. 68/a-8’de yer alan;
“ İtirazın muvakkaten kaldırılması talebinin kabulü halinde borçlu, bu talebin reddi halinde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine yüzde yirmiden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilir. Borçlu, borçtan kurtulma, menfi tespit veya istirdat davası açarsa, yahut alacaklı genel mahkemede dava açarsa hükmolunan tazminatın tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve dava lehine sonuçlanan taraf için, daha önce hükmedilmiş olan tazminat kalkar.”
hüküm ile itirazın geçici kaldırılması davasında icra takibine konu alacak dışında ayrıca tazminata hükmedileceği hüküm altına alınmıştır. Bu hükmün getiriliş amacı alacaklının alacaklı olmamasına rağmen haksız olarak icra takibi yapmasını, borçlunun ise borçlu olduğunu bildiği tutarı ödememek veyahut sürüncemede bırakmak için haksız itiraz etmesini engellemektir.
İtirazın Geçici Kaldırılması Davasında alacaklı lehine tazminatına hükmedilmesi için;
- Borçlunun imzaya itirazında haksız olması,
- İtirazın Geçici Kaldırılması Davası’nda imzanın borçluya ait olduğunun tespit edilmesi,
- Tazminat talep edilmiş olması,
yeterlidir.
Borçlu lehine tazminata hükmedilebilmesi için,
- Alacaklının imzası borçluya ait olmayan bir senetle takip yapmakta haksız olması,
- İtirazın Geçici Kaldırılması Davası’nda imzanın borçluya ait olmadığının tespit edilmesi,
- Tazminat talep edilmiş olması,
gerekmektedir. Alacaklının kötüniyetli olması şart değildir.
Ayrıca itirazın kaldırılması davasından sonra borçlu, menfi tespit ve istirdat davası açarsa yahut alacaklı genel mahkemede dava açarsa, hükmolunan tazminatın tahsili dava sonuna kadar ertelenir. Genel mahkemelerde dava lehine sonuçlanan taraf için, daha önce hükmedilmiş olan tazminat kalkar.
5. Borçtan Kurtulma Davası
Borçlu, İtirazın Geçici Kaldırılması Davası’nda verilen geçici kaldırma kararının kesin kaldırmaya dönüşmesini engellemek için geçici kaldırma kararının kendisine tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde genel mahkemelerde Borçtan Kurtulma Davası açabilir. Borçtan kurtulma davası, menfi tespit davası olarak genel hükümlere göre görülür. Davacı borçlu, dava konusu alacağın %15’ni ilk duruşma gününe kadar mahkeme veznesine nakden depo etmesi veya mahkemece kabul edilecek aynı değerde teminatı göstermezse, dava başkaca inceleme yapılmaksızın reddedilir.
Mahkeme borçluyu haklı bulursa, borçlunun borcu olmadığı tespit edilmiş olur ve icra takibi hükümsüz kalır. Dava sonunda haksız çıkan alacaklı dava konusunun %20’si oranında tazminata mahkûm edilir. Mahkeme alacaklıyı haklı bulursa, davayı reddeder, borçlu daha önce icra mahkemesinde mahkum olduğu para cezası ile tazminatı ödemek zorundadır. Ayrıca borçlu, ikinci kez dava konusunun %20’si oranında tazminata mahkûm edilir.
6. İtirazın Geçici Kaldırılması Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
İtirazın Geçici Kaldırılması Davası’nda görevli ve yetkili mahkeme icra takibinin açıldığı icra müdürlüğünün bağlı olduğu İcra Mahkemesidir.
7. İtirazın Geçici Kaldırılması Davasında Hak Düşürücü Süre ve Zamanaşımı
İİK m.68’de alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde İcra Mahkemesi’ne İtirazın Geçici Kaldırılması Davası için başvurabileceği düzenlenmiştir.