Tehdit suçu, failin bir başkasını, kendisine veya yakınına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğini, malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağını veya sair bir kötülük edeceğini ifade etmesiyle gerçekleşir. Tehdit suçunun oluşabilmesi için muhakkak yüz yüze yapılması şart değildir. Failin telefon ya da mesajla yaptığı eylemler de tehdit suçu kapsamında değerlendirilmektedir.
Yazı İçeriği
- 1. Tehdit Suçu Nedir?
- 2. Tehdit Suçunun Telefon ve Mesaj Yoluyla İşlenmesi
- 3. Gizli Numara Kullanılarak İşlenen Tehdit Suçu
- 4. WhatsApp veya Telegram Yoluyla İşlenen Tehdit Suçu
- 5. Mesaj Yoluyla Tehdit Suçunda İspat Vasıtaları
- 6. Telefon Yoluyla Tehdit Suçunda İspat Vasıtaları
- 7. Telefonla Tehdit Suçunda Ses Kaydı Hukuka Uygun Delil midir?
- 8. Telefon ve Mesaj Yoluyla Tehdit Manevi Tazminat Davasına Konu Olur mu?
- 9. Tehdit Suçunda Şikâyet
- 10. Tehdit Suçunun Cezası
Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte iletişim araçlarının çeşitlenmesi ve bu araçların suç amaçlı kullanımının da artmasına neden olmuştur. Özellikle internet, sosyal medya platformları, telefon ve mesajlaşma gibi iletişim yolları, tehdit suçu gibi suçların işlenmesi için kolaylık sağlayan araçlar haline gelmiştir.
1. Tehdit Suçu Nedir?
Tehdit Suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) ’nun 106. maddesinde iki fıkra halinde düzenlenmiştir. Tehdit suçu failin; henüz meydana gelmemiş ama meydana gelme ihtimalinin varlığı ile ilgili belli bir kişiye ya da bu kişinin yakınına, maddi veya manevi kişilik değerlerinin bir zarara uğratılacağının ifade etmesi ile meydana gelir.
İlgili kanun maddesine göre tehdit suçu; hayata, cinsel dokunulmazlığa, malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratılacağına veya sair bir kötülük edeceğine ilişkin olabilir.
Tehdit suçu, haksız bir zarara veya kötülüğe uğratılacağının bir kimseye bildirilmesiyle meydana gelir. Tehdit suçunun meydana gelmesi için ağır ve haksız bir zarara uğratılacağının muhatabın bilgi ve görgüsüne sunulması yeterlidir. Ayrıca bu ağır ve haksız zararın gerçekleşmesi gerekmez. Tehdit suçunun oluşabilmesi için ‘’mutlaka yüz yüze işlenmesi’’ gibi bir şart söz konusu değildir. Telefon ya da mesaj yoluyla yapılan eylemler de bu suçun oluşmasına sebebiyet vermektedir.
Tehdit suçu ile ilgili ayrıntılı bilgi almak için Tehdit Suçu ve Cezası başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
2. Tehdit Suçunun Telefon ve Mesaj Yoluyla İşlenmesi
Tehdit suçunun telefonla ve mesaj yoluyla işlenmesi de mümkün olup bu suçun yüz yüze iken işlenmesi ile telefonda işlenmesi arasında hukuken bir fark bulunmamaktadır. Yani bir kimsenin telefon konuşması esnasında ya da mesajlaşma esnasında tehdit içeren ifadeler kullanmış olması halinde, yine tehdit suçunun oluştuğunun kabul edilmesi gerekmektedir. Önemli olan fiilin objektif olarak kişinin iç huzurunu ve hürriyetini bozucu nitelik taşımasıdır.
Tehdit suçunu oluşturan mesaj içeriklerinin veya telefon görüşmelerinin kavga esnasında, kızgınlıkla söylenmiş olması suçun oluşumuna engellemeyecektir. Ancak böyle bir durum söz konusu ise koşulları oluşuyorsa faile haksız tahrik indiriminin uygulanması mümkün olacaktır.
3. Gizli Numara Kullanılarak İşlenen Tehdit Suçu
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte telekomünikasyon araçları çeşitlenmeye ve suç vasıtası olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bu kapsamda telefon ve mesaj aracılığıyla işlenen suç sayıları ve çeşitliliği de maalesef ki günbegün artmaktadır. Özellikle bazı kişiler tarafından ‘’gizli numara’’ yolu kullanılmak suretiyle bu suç kendilerinin tanınmayacağına olan cesaret duygusu ile daha pervasızca ve daha şiddetli işlenebilir. Bu kapsamda tehdit suçu, telefonda gizli numaradan arayarak veya gizli numaradan mesaj atmak suretiyle gerçekleştirilir. Failin bu şekilde tehdit suçunu işlemesi halinde, tehdit suçunun nitelikli hallerinden birisi olan ‘’Kendini Tanınmayacak Hale Koyarak Tehdit Suçu’’ işlenmiş olur.
Mağdurun, failin kim olduğunu bilmemesinden ötürü kendisini savunma kapasitesi düşecek olduğundan dolayı, failin kendini tanınmayacak hale koyarak tehdit suçunu işlemesi daha fazla ceza verilmesini gerektiren bir nitelikli hal olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu suretle gizli numara kullanarak tehdit suçunu işleyen fail, tehdit suçunun nitelikli hallini işlediğinden dolayı iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Failin kendini gizlemek suretiyle gerçekleştirdiği tehdit eylemlerinde hakaret etmelerine de sıklıkla rastlanılmakta olup, hakaret ve tehdit eylemleri ayrı ayrı suç teşkil etmekte ve cezalandırılmaktadır. Detaylı bilgi almak için sahte sosyal medya hesapları üzerinden hakaret suçu başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Eğer fail telefon ve mesaj aracılığıyla bir kişiyi tehdit ederken yukarıda sayılan şekilde gizli numara kullanmamışsa, sesini değiştirmemişse, kısaca kişinin eylemi gerçekleştirirken kim olduğu belli ise; bu takdirde suçun yukarıda bahsi geçen nitelikli halinin değil de temel şeklinin işlendiği söylenecektir.
İnternet ve sosyal medyadaki sahte hesaplar üzerinden yapılan tehditlerde tehdit suçunun nitelikli halini oluşturmakta ve bu kapsamda değerlendirilmektedir. Konuyla ilgili ayrıntılı bilgi almak için İnternet ve Sosyal Medya Hesapları Üzerinden Tehdit başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
4. WhatsApp veya Telegram Yoluyla İşlenen Tehdit Suçu
Günümüzde çokça kullanılan bir mesajlaşma uygulamaları olan WhatsApp ve Telegram aracılığı ile de tehdit suçu işlenebilmektedir.
Unutmayalım ki internette yapılan her şeyin kayıtları tutulmaktadır ve istenildiğinde hepsine ulaşılabilme imkânı vardır. Özellikle de mesaj yoluyla yapılan tehdit hareketlerinde ispat da çok kolay olacağından failin bu suçu işlediğini kanıtlamak çok rahat olacaktır. WhatsApp/Telegram gibi uygulamalar üzerinden fail tarafından gönderilen ‘’seni öldüreceğim’’, ‘’senin arabanı yakacağım’’ benzeri mesajlar tehdit suçunu oluşturmaktadır. Bu gibi bir durumda mağdurun derhal bu mesajların ekran görüntüsünü alması ve savcılık veya kolluğa bildirmesi gerekmektedir.
Nitekim T.C. Yargıtay 4. Ceza Dairesi Tarih: 27.10.2021 Esas: 2019/5488 Karar: 2021/25542 Sayılı İlamında mesaj ile tehdit suçunun oluşabileceği karara bağlanmıştır:
‘’Tehdit fiili, kişinin ruh dinginliğini bozan, iç huzurunu, bilinç ve irade özgürlüğünü ihlal eden bir olgudur. Fiilin mağdur üzerinde ciddi bir korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olması gerekir. Tehdit suçunun manevi öğesi genel kasttan ibaret olup suçun yasal tanımındaki unsurlarının bilerek ve istenerek işlenmesini ifade eder. Olayda tasarlamanın varlığı aranmadığı gibi, saikin de önemi yoktur. Kavga ve tartışma sırasında haksız bir fiilin kendisinde husule getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi failin iradesini etkileyen bir etken olarak kusur yeteneğinde meydana getirdiği azalma nedeniyle koşulları varsa ancak yasal indirim nedeni olarak kabul edilebilmesi olanaklı ise de, önceden ilke boyutunda kastı kaldıran ve suçun oluşumunu engelleyen bir husus olarak kabulü mümkün değildir.
Bu açıklamalar doğrultusunda, sanığın mağdurlara ait cep telefonlarına mesajlar göndererek 19/02/2015 tarihli tutanaklarda belirtilen sözlerle tehdit ettiği şeklinde kabul olunan olayda, sanığın mesajı kendisinin gönderdiğini kabul etmesi karşısında, sözlerin objektif olarak elverişli ve yeterli olması nedeniyle olayda tehdit suçunun oluştuğu… ‘’
5. Mesaj Yoluyla Tehdit Suçunda İspat Vasıtaları
Tehdit suçunun telefon ve mesaj yoluyla işlenmesi durumunda ispat sorunu ortaya çıkacaktır. Bu tip suçların nitelikleri itibariyle ispatlanmasının diğer suçlara nazaran daha zor olduğundan dolayı, ispat sorununu çözerken Yargıtay kararları referans alınmaktadır.
Eğer tehdit suçu mesaj yoluyla işlenmiş ise, mağdurun söz konusu mesajları silmeyip saklaması, eğer imkân varsa ekran görüntüsü alınması gerekmektedir. İlgili bu mesajlar delil niteliğine sahip olup, savcılığa ibraz edilerek delil olarak kullanılabilirler.
Nitekim Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesi E: 2018/4084 K: 2020/660 Sayılı İlamında ekran görüntüleri delil olarak kullanılmış ve sanığın tehdit suçundan cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Müşteki A.K.: ‘’ Baktığımda bir kişi tarafından bana yönelik şerefsiz, can alma Allaha mahsus ama bu kişinin cezası sorulacak şeklinde hakaret ve tehdit sözlerini gördüm. Bende daha önce silinmesini düşünerek ekran görüntüsünü aldım. Sanıktan şikayetçiyim.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Katılanın Vakfıkebir Devlet Hastanesinde doktor olarak görev yaptığı, sanık E. G.’nin yeğeni olan D. A. G.’nin yüksek ateş şikayeti sebebiyle 06.03.2018 tarihinde Vakfıkebir Devlet Hastanesine yatışının yapıldığı, çocuğun ateşinin düşmemesi sebebiyle doktor olan müşteki tarafından hastanın bir başka hastaneye gitmeleri gerektiğini söylediği, sanık E. G.’nin sosyal paylaşım sitesi olan facebook hesabından E. M. ismiyle11.03.2018 tarihinde KTU 2. EL EŞYA VE EV ALIM SATIM TAKAS PLATFORMU TRABZON isimli grupta paylaşım yaptığı, bu paylaşımda “Vakfıkebir Devlet Hastanesinde çocuk doktoru A. bey, boğaz enfeksiyonu ve bademciklerinde kanama olan masun çocuğa çıkış vermiştir, bu haberi ve bu saygısızlığı sosyal medyada yayınlayacağım, aynenn ve yazmadığım önemli bir konuda bu çocuk devamlı bu şekilde hastalanır ve 3 kez yüksek ateşten havale geçirdi ve doktoru da bu serefsuz, can almak Allaha mahsus ama cezası sorulacak” şeklinde yorumlar yapmak suretiyle gerçekleşen eylemde Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin 25/02/2015 tarih ve 2013/8531-2015/22024 E.K. Sayılı ilamı da dikkate alındığında atılı tehdit suçunun oluştuğu dikkate alınarak sanığın atılı suçtan dolayı cezalandırılmasına… karar verilmiştir.’’
6. Telefon Yoluyla Tehdit Suçunda İspat Vasıtaları
Eğer tehdit suçu mesaj yoluyla değil de telefon görüşmesi esnasında işlenmişse, ispat aracı olarak Yargıtay kararlarına göre tanık kullanılabilecektir. Bu kapsamda eğer telefonla yapılan tehdit sözlü olarak yapılmışsa, mağdurun telefonu hoparlöre alarak tehdit suçuna konu olan sözlerin odadaki diğer kişilere de duyurulması gerekmektedir. Bu takdirde Yargıtay tarafından benimsenen görüşe göre tehdit suçunu oluşturan kelimeleri duyan kişilerin tanıklığı ile bu suçun ispatlanabilmesi mümkün olacaktır.
Ancak eğer mağdurun tehdide uğradığı esnada bu olaya ilişkin herhangi bir tanık bulunmamaktaysa, tehdit suçunun ispatlanabilmesi için GSM operatörlerinden destek alınması gerekecektir. Bu kapsamda yargılamayı yapan Mahkemeden, mağdurun o gün ve saatte telefonunu arayan numaraların GSM operatöründen getirtilmesi talep edilecektir. GSM operatöründen gelen cevaba göre ise mağduru o saatler aralığında arayan kişiler belirlenecek ve bu doğrultuda mağdurun beyanlarının tutarlı olup olmadığı incelenebilecektir.
Nitekim Yargıtay 4. Ceza Dairesi Esas: 2013/6460 Karar: 2015/17449 Sayılı ilamında telefon yoluyla hakaret suçu işlenirken buna telefonun hoparlöründen şahit olan tanıkların dinlenmesi gerektiğine karar vermiştir:
‘Soruşturma aşamasında beyanı alınan tanık B…’ın, sanığın kendisine ait cep telefonunu arayıp babası olan katılanı istediğini, telefonda babasına “başına bela olacağım, mahvedeceğim, rahat uyuyamayacaksın, üç kağıtçı beleşe konan dolandırıcı” diyerek hakaret ve tehdit ettiğine ve telefonun hoparlörünün açık olması sebebiyle bu sözleri duyduğuna ilişkin anlatımı karşısında, olayın tek tanığı olan B…’ın beyanına başvurulmalıdır…….”
7. Telefonla Tehdit Suçunda Ses Kaydı Hukuka Uygun Delil midir?
Eğer ki fail, tehdit suçunu telefon vasıtasıyla sözlü şekilde işlemekteyse ve yukarıda ifade edildiği gibi etrafta buna şahit olacak tanıklar bulunmamaktaysa Yargıtay mağdurunun aldığı ses kaydının hukuka uygun delil olacağını kabul etmektedir. Bu kapsamda mağdurun kendisine karşı işlenen tehdit suçunu başka delille ispat etmesine olanak bulunmamaktaysa, ani gelişen durumlar söz konusuysa ses kaydı alması ve bunu delil olarak kullanması mümkündür.
Nitekim Yargıtay 18. Ceza Dairesi Tarih: 16.05.2017 Esas: 2015/33931 Karar: 2017/5905 Sayılı ilamında bu hususu karara bağlamıştır:
‘’Kişinin kendisine karşı işlenmekte olan bir suçla ilgili olarak, bir daha kanıt elde etme olanağının bulunmadığı ve yetkili makamlara başvurma imkanının olmadığı ani gelişen durumlarda karşı tarafla yaptığı konuşmaları kayda alması halinin hukuka uygun olduğunun kabulü zorunludur. Aksi takdirde kanıtların kaybolması ve bir daha elde edilememesi söz konusudur.’’
Ancak bu şekilde ses kaydı alındığında hukuka uygun delil kabul edilebilmesi için olayların ani gelişmesi gerekmektedir. Örnek vermek gerekirse bir arkadaşınızın siz evde yalnızken sizi telefonla arayıp tehdit içeren fiiller söylemeye başlaması durumu, ani gelişen bir durumdur. Bu durumda ses kaydı deliline başvurmak da hukuka uygun olacaktır. Ancak sırf daha önceden bu arkadaşınız sizi tehdit etti ve bunu kanıtlayamadınız diye, arkadaşınızın yanına bizatihi gidip onu kışkırtarak sizi tehdit etmesini sağlamanız üzerine almış olduğunuz ses kaydı, olaylar ani gelişmediğinden hukuka uygun olmayacaktır.
8. Telefon ve Mesaj Yoluyla Tehdit Manevi Tazminat Davasına Konu Olur mu?
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesine göre kişilik hakları zedelenmesinden zarar gören kişiler, uğramış oldukları manevi zararlarına karşılık Manevi Tazminat Davası açabilirler. Bu kapsamda mahkeme tarafından mağdura, zarar oranınca bir miktar paranın ödenmesine hükmedilir.
Tehdit suçu ile mağdurun huzurlu yaşantısı bozulmuş olup hayatını sukün içinde sürdürebilmesi fail tarafından engellenmiştir. Bu kapsamda kişilik değerleri zedelenen tehdit suçunun mağduru, uğramış olduğu manevi zararının giderilmesi için hukuk mahkemelerinde Manevi Tazminat davası açabilir. Bunun için mağdurun uhdesinde maddi bir zararın doğmuş olmasına gerek olmayıp yalnızca tehdit suçu dolayısıyla kişilik haklarının zedelenmiş olması yeterlidir.
Tehdit suçu sebebiyle açılmış manevi tazminat davası ile tehdit suçuna ilişkin yürütülen kamu davası birbirinden çok farklı şeylerdir. Kamu davası ile failin cezalandırılması amaçlanırken ondan tamamen bağımsız olan manevi tazminat davasında ise mağdurun kişilik haklarının ihlalinin tazmin edilmesi sağlanır. Bu kapsamda eğer ki tehdit suçunun soruşturma – kovuşturma evresinde savcılık veya mahkeme nezdinde bir uzlaştırma prosedürü gerçekleşmiş ise, mağdurun uğramış olduğu manevi zarar zaten tazmin edilmiş olacağından ayrıca bir Manevi Tazminat davası açılamaz.
Manevi Tazminat davasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Mahkemece takdir edilecek tazminat miktarı ise her somut olaya göre ayrı ayrı değerlendirme yapılacağından değişiklik göstermektedir.
T.C. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi E. 2016/6656 K. 2016/8136 T. 21.6.2016 Sayılı İlamında mesaj yoluyla tehdit suçunu işlediği sabit olan davalı hakkında manevi tazminata hükmedilmiştir:
‘’ÖZET : Dava haksız fiil sebebiyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; davaya konu olayla ilgili ceza davalarının Sulh Ceza Mahkemelerinde farklı dosyalarda görüldüğü anlaşılmaktadır. Anılan davalarda davalı tarafından davacıya çekilen mesajlar tutanakla kayıt altına alınmış, davalı da bu mesajların kendisi tarafından çekildiğini ikrar etmiştir. Davalının ikrarı ve kayıt altına alınan mesajlar doğrultusunda davalının eylemi sabit görülmüş ve koşulları da oluştuğundan HAGB kararı verilmiştir.
Niteliği gereği HAGB kararının hukuk mahkemesi yönünden bağlayıcı olmadığı yönündeki tespit doğru ise de ceza davalarında davalının ikrarı ve mesaj tutanakları ile iddia edilen tehdit ve hakaret içeren sözlerin söylendiği kanıtlanmıştır. Mahkemece açıklanan olgular gözetilerek uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerekir.’’
9. Tehdit Suçunda Şikâyet
Kişinin kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştirileceğinden bahisle tehdit suçu işlenmişse, mağdurun şikayeti aranmaz. Suçun bu sertle işlenmesi halinde soruşturma ve kovuşturmanın yapılması kişinin şikayetine bağlı olmayıp, bu suçun soruşturma ve kovuşturması, re’sen yani kendiliğinden yapılır.
Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratılacağından veya sair bir kötülük edileceğinden bahisle tehdit suçu hakkında ceza yargılamasına başlanabilmesi için, öncelikle mağdurun şikâyetçi olması gerekmektedir. Suçun bu suretle işlenmesi halinde soruşturma ve kovuşturmanın yapılması kişinin şikâyetine bağlı olup Savcılığın resen harekete geçmesi söz konusu değildir. Şikâyet süresi fiilin ve failin öğrenilmesinden itibaren 6 (altı) aydır.
Şikâyet hakkı ile ilgili daha fazla bilgi için “Şikâyet Hakkı ve Şikâyetten Vazgeçmenin Sonuçları” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
10. Tehdit Suçunun Cezası
Tehdit suçunun temel hali için Türk Ceza Kanunu’nda altı aydan iki yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür. Yani bir başkasını, kendisinin veya yakının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Kişinin malvarlığı itibariyle büyük bir zarara uğratılacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte (sair tehditte) ise altı aya kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur.
Bu suç bakımından daha ağır ceza verilmesini gerektiren nitelikli hallerin bulunması halinde ise; kişi hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Yargıtay mesaj yoluyla işlenen tehdit suçunda korkutuculuğu arttırdığı için alt sınırdan uzaklaşmayı hukuken isabetli bulmuş ve yerel mahkeme kararını onamıştır. Dolayısıyla mesaj yoluyla işlenen tehdit suçunda uygulamada üst sınıra daha yakın ceza verilmektedir.
T.C. Yargıtay 2. Ceza Dairesi E. 2010/11064 K. 2012/2092 Sayılı İlamında
“Sanığa atılı hakaret ve tehdit suçlarında korunan hukuki değerler birbirinden farklı olduğu gibi, telefonla mesaj yoluyla işlenen tehdit suçunun katılan üzerinde bu şekilde işlenmesinin daha fazla korku ve endişe yaratacağı gözetildiğinde, mahkemenin tehdit suçundan alt sınırdan uzaklaşma gerekçesinde isabetsizlik bulunmadığı ve mahkemenin 08.02.2007 tarih, 578-15 sayılı kararının katılan vekili tarafından da temyiz edilmesi üzerine hükmün Dairemizin 09.10.2007 tarih, 9514-12768 sayılı bozma ilamıyla sanık aleyhine de bozulduğu anlaşılmakla bozma ilamından sonra sanık hakkında 765 sayılı TCK’nın 80. ve 81. maddelerinin uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki bozma düşüncelerine katılınmamıştır.”
Merhaba
Devlet memuruyum ben.
Telefonda memur arkadaşım bana aileme küfür tehdit ve hakaret etti.
Ama telefonumun ses kayıt özelliği yok.
Şikayetçi olursam ceza alabilir mi?
Evimden çıkmaktan korkuyorum.
Merhabalar efendim konu şu benim oğlum cezeevine girdi iki kızı var ve oğlum altı aydır içerde çocuklarına hasret eşi bile neredeyse hiç görüşe gelmedi torunlarımı altı ay oldu göremiyorum İstanbul’da bir kızım var eşi memur dört evlat annesiyim eşim hayatta değil cezaevinde olan oğlumun eşi memur Malatya’da ben de diğer çocuklarım da Malatya’da yaşıyoruz diğer oğlum da iş yerimize bakıyor gelinim olacak şahıs İstanbul’daki kızımı sabah saat altıda arayarak bizim iş yerimize gidip oğluma saldiracagini söylemiş malatyadaki damadim da arayıp mani olmuş çünkü sonuçta abisi cezaevinde ve morali bozuk ve bunun akabinde damadım kızımı ve diğer gelinimi alarak öğlen molasında iş yerine gitmemizi söyledi birlikte yemeğe çıkıp konuşmak maksadı ile malatyadaki diğer kızım gelinim altı aylık bebek ile iş yerine saat 12.07 de gittik bizi görür gormez saldırıya geçti ve darp etti ben sakinleştirmeye çalıştım sen bir annesin dedim vesaire çok uğraştım yavrum içerde bırak bu kötülükleri vesaire ne yaptımsa olmadı beni kızımı ve diğer gelinimi darp etti ve karakolluk olduk istanbuldaki kızım da benim darp edildigimi duyunca aramış anneme nasıl vurursun abim zaten içerde vesaire derken telefonda kavga etmişler kavga sırasında o öfke ile 25 yaşında olan kızım anneme karisirsan seni öldürürüm diye bir söz kullanmış ve bugün kızımin tehdit yüzünden ifadeye cagirildigini duydum kocası cezaevinde olan gelinim oğlumu önceden bıçakla yaralamıştır ve eğer telefon dökümleri çıksa onuru zedeleyici erkekliğini bile diline aldığı binlerce belki milyonlarca mesajı ortaya çıkar bu durumda kızım bir ceza alır mı sonuçta babaları vefat etmiş ve anne ve babalik yükü bende bulunmaktadır çocuklarımın tek dayanağı benim çünkü hangi evlat olursa olsun anasına vurulmasini darp edilmesini kaldıramaz bu şekilde hatta ve hatta araştırma yapılsa anneye saldırı sonucu pek çok kişi ya vurulmuş hatta öldürülmüş bile olabilir sizce sonuç ne olur
adliye personeli olarak görev yapan bir şahsın benim isim adres kimlik bilgilerim ile birlikte telefon numaramı gayrı yasal yollardan edindiğini beyan ederek birisi hakkında suç duyrusunda bulunduğum için şikayetimi geri almam için çeşitli şekillerde tehdit edildim ölüme varan tehditler savurdu hakaret aşşağılama gerekeni yaparız gibi ifadeler bu şahsın adliye de memur olması evimi dinlediğini ses kaydımı aldıgını beyan etmesi toplamda ne alnama gelir ve ben bu şahıs hakkında tehditten sikayetci oldum bana bir bilgi vermeniz mümkün müdür ?teşekkür ederim ilginiz için
Kardeşim beni devamlı SMS yoluyla tehdit ediyor, bana hakaret ediyor.
Hakkında suç duyurusu yapabilir miyim? Yaparsam kardeşim ceza alır mı?
Şikayetimi nereye etmem gerekir? tşk ederim