Üniversite hastaneleri, hem sağlık hizmeti sunan hem de tıp eğitimi veren önemli kamu sağlık kurumları arasında yer alır. Bu hastanelerde gerçekleştirilen tıbbi müdahaleler, toplum sağlığını koruma ve hastaların iyileşmesi amacı taşır. Ancak her tıbbi müdahale gibi, üniversite hastanelerinde yapılan işlemler de belirli riskler taşır. Bu tür müdahalelerde meydana gelen hatalar sonucunda hastaların zarar görmesi durumunda hukuki sorumluluk gündeme gelebilir.
Anayasa‘nın 129. maddesi uyarınca, kamu görevlilerinin görevlerini ifa ederken yaptıkları hatalardan kaynaklanan tazminat sorumluluğu doğrudan idareye yüklenmiştir. Bu bağlamda, üniversite hastanelerinde meydana gelen tıbbi müdahale hatalarıyla ilgili olarak doğrudan hekim veya sağlık personeline değil, idareye karşı dava açılabilir. Tazminat talepli tam yargı davalarına ilişkin ayrıntılı bilgiler Devlet Hastanelerinde Yapılan Tıbbi Müdahale Hatalarında Tazminat Sorumluluğu başlıklı yazımızda detaylı olarak incelenmiştir. Tekrarları önlemek adına bu yazıda konuyla ilgili temel hususlara değinilecektir.
Yazı İçeriği
- 1. Devlet ve Vakıf Üniversitesi Hastanelerinin Hukuki Niteliği
- 2. Üniversite Hastanesi ile Hasta Arasındaki Hukuki İlişki
- 3. Üniversite Hastanelerinin Hizmet Kusuru Nedeniyle Sorumluluğu
- 4. Üniversite Hastanelerinin Kusursuz Sorumluluğu
- 5. Sorumluluğu Azaltan veya Ortadan Kaldıran Nedenler
- 6. Üniversite Hastanelerine Karşı Açılabilecek Davalar
- 7. Tıbbi Müdahale Hatalarından Kaynaklı Tam Yargı (Tazminat) Davalarında Yargılama Usulü
1. Devlet ve Vakıf Üniversitesi Hastanelerinin Hukuki Niteliği
- Devlet Üniversitesi Hastaneleri
Devlet üniversitesi hastaneleri, devlet hastaneleri gibi, sağlık hizmetlerinin sunumunda devletin denetimi altındadır. Bu hastanelerdeki hekimler, devlet memuru statüsündedir ve yaptıkları işlemlerden doğan zararlardan idare sorumludur. Bu nedenle, hekimlerin mesleki sorumlulukları, hem bireysel hem de kurumsal düzeyde önem taşımaktadır.
- Vakıf Üniversitesi Hastaneleri
Vakıf üniversitesi hastaneleri ise 24708 Sayılı Özel Hastaneler Yönetmeliği’ne tabidir. Bu bağlamda, özel sağlık kuruluşlarının işleyişlerine ilişkin mevzuat hükümleri vakıf üniversitesi hastaneleri hakkında da uygulanmaktadır.
Vakıf üniversitesi hastanelerinin tıbbi sorumluluğu, tıbbi hatalar ve ihmaller nedeniyle hastalara karşı tazminat yükümlülüklerini içermektedir. Ancak vakıf üniversitelerinin bu zararlardan sorumluluğu idari hükümlere dayanır. Zira vakıf üniversiteleri hastaneleri her ne kadar özel sağlık kurumları mevzuatlarına tabi olsa da aslında vakıf üniversiteleri kanun gereği birer kamu tüzel kişisidir. Bu nedenle, vakıf üniversitesi hastanelerinin tıbbi müdahalelerinden doğan sorumluluklarına idari hükümler uygulanır.
T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 2014/13-566 K. 2015/1339 T. 13.5.2015
“Kamu tüzel kişisi olarak kanunla kuruldukları ve kamu hizmeti sundukları tartışmasız olan vakıf üniversitelerinin hastanelerinin, Devlet üniversiteleri hastanelerinden farklı tutulması hukuken olanaksızdır.”
2. Üniversite Hastanesi ile Hasta Arasındaki Hukuki İlişki
2.1. Üniversite Hastanesi ile Hasta Arasındaki Hukuki İlişkinin Niteliği
Devlet üniversitesi hastanelerinde hekimler, kamu görevlisi statüsündedir ve bu hastanelerde verilen sağlık hizmetleri kamu hukuku çerçevesinde değerlendirilir. Vakıf üniversitesi hastaneleri ise her ne kadar özel hastane niteliğinde gibi görünse de kamu tüzel kişiliği statüsündedir ve benzer hukuki düzenlemelere tabidir.
2.2. Hasta ile Hekim Arasındaki Hukuki İlişkinin Niteliği
Üniversite hastanelerinde hasta ile hekim arasındaki ilişki, doğrudan bir sözleşmeye dayanmaz. Hekim, hastaya yönelik eylemleri devlete ya da üniversite yönetimine karşı ifa eder; dolayısıyla hukuki sorumluluk doğrudan hekime değil, idareye aittir.
2.3. İdarenin Hukuki Sorumluluğu
Üniversite hastanelerindeki hizmet kusuru, idareyi doğrudan sorumlu kılmaktadır. Hasta, uğradığı zarara ilişkin olarak doğrudan idareye karşı tam yargı davası açabilir. Zarara yol açan hekime ise idare, kusur oranında rücu edebilir.
3. Üniversite Hastanelerinin Hizmet Kusuru Nedeniyle Sorumluluğu
3.1. Sağlık Hizmetinin Kuruluşunda ve İşletilmesinde Yetersizlik
Hizmetin geç, kötü veya hiç sunulmaması, hastanın sağlığını etkileyen önemli etkenlerdir. Bu durumlarda üniversite hastanelerine karşı tam yargı davası açılabilir.
3.2. Tıbbi Uygulama Hataları
Üniversite hastanelerindeki tanı, tedavi veya bilgilendirme eksikliği gibi hatalı tıbbi uygulamalardan kaynaklanan zararlar nedeniyle idareye karşı sorumluluk doğar.
4. Üniversite Hastanelerinin Kusursuz Sorumluluğu
Üniversite hastanelerinde hastanın zarar görmesi durumunda idarenin kastı veya ihmali olmasa bile sorumluluk doğabilir. Risk ilkesi gereğince, tıbbi müdahale sırasında meydana gelen özel ve olağan dışı zararların tazmini talep edilebilir.
5. Sorumluluğu Azaltan veya Ortadan Kaldıran Nedenler
Mücbir sebep, üçüncü kişinin kusuru veya hastanın kendi kusuru gibi durumlar idarenin sorumluluğunu azaltabilir veya tamamen ortadan kaldırabilir.
6. Üniversite Hastanelerine Karşı Açılabilecek Davalar
6.1. Maddi Tazminat Davası (Tam Yargı)
Hasta, üniversite hastanesinde meydana gelen hatalı müdahaleler sonucu uğradığı zararlar için idari yargıda maddi tazminat talebinde bulunabilir. Maddi tazminat talepli tam yargı davası, tıbbi müdahale hataları sonucunda hastanın veya yakınlarının yaşadığı ekonomik kayıpların karşılanması amacıyla açılır. Bu dava, hastanın vefatı veya fiziksel zarara uğraması durumunda talep edilebilecek çeşitli tazminat kalemlerini içerir.
Hastanın Vefatı Halinde Talep Edilebilecek Tazminatlar: Vefat eden hastanın cenaze işlemleri için gerekli defin masrafları, ölümden önceki tedavi sürecine dair tüm tıbbi giderler (ilaç, hastane ücreti vb.) ve hastanın vefatı nedeniyle yaşanan gelir kaybı maddi tazminat kapsamında talep edilebilir. Ayrıca, ölen kişiden maddi yardım alanlar, destekten yoksun kalma tazminatı talep etme hakkına sahiptir.
Hastanın Fiziksel Zarara Uğraması Halinde Talep Edilebilecek Tazminatlar: Fiziksel zarara uğrayan hastanın tedavi sürecindeki tüm tıbbi giderler tazminat kapsamındadır. Tıbbi hata nedeniyle kaybedilen gelir ve hastanın mesleki kariyerinin olumsuz etkilenmesinden kaynaklanan ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zararlar da tazminat talebine konu edilebilir.
6.2. Manevi Tazminat Davası (Tam Yargı)
Manevi tazminat davaları, tıbbi müdahale hataları nedeniyle hastanın veya yakınlarının yaşadığı duygusal acı ve üzüntünün karşılanması amacı taşır. Manevi tazminat talebi, hastanın sağlığında meydana gelen istenmeyen bir durum sonucunda ortaya çıkar. Tıbbi hata hastanın ölümüne yol açmışsa, hastanın ailesi de manevi tazminat talep edebilir. Mahkeme, tazminat miktarını belirlerken olayın ciddiyetini ve yaşanan manevi kaybı dikkate alarak “uygun bir miktarda” tazminat ödenmesine karar verir.
7. Tıbbi Müdahale Hatalarından Kaynaklı Tam Yargı (Tazminat) Davalarında Yargılama Usulü
Üniversite hastanelerinde gerçekleşen tıbbi müdahale hatalarından kaynaklanan tazminat davaları, tam yargı davası niteliğinde olup idari yargıda görülmektedir.
7.1. İdari Başvuru Zorunluluğu
Üniversite hastanesinde meydana gelen hatalı tıbbi müdahale nedeniyle zarara uğranması durumunda, belirli bir süre içinde ilgili sağlık kurumunun bağlı olduğu üniversitenin rektörlüğüne başvuru yapılması zorunludur. Bu süre, zararı öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl ve olay tarihinden itibaren en fazla 5 yıl olarak belirlenmiştir. Başvuruda, hakların yerine getirilmesi talep edilmelidir. Başvuru kısmen veya tamamen reddedilirse, ret kararının tebliğinden sonra dava açma süresi başlar. İdare 30 gün içinde yanıt vermezse, bu sürenin bitiminden itibaren de dava açılabilir.
Tam yargı davası, idari yargıda açılması gerekirken adli yargıda açılırsa dava görev yönünden reddedilir. Bu durumda, görev yönünden reddedilen davalar için idareye başvuru zorunluluğu aranmaz.
7.2. Davanın Tarafları
- Dava Açma Hakkı: Tıbbi müdahale sonucu hasta zarar görmüş ve hayatta kalmışsa, dava açma hakkı hastanın kendisine aittir. Eğer hasta yaşamını yitirmişse, dava açma hakkı ölenin yakınlarına geçer ve bu kişiler taraf sıfatına sahip olur.
- Kimlere Karşı Dava Açılabileceği: Tıbbi müdahale hatası nedeniyle açılacak tam yargı davası, yalnızca ilgili idareye karşı açılabilir. Hatalı müdahale üniversite hastanesinde gerçekleşmişse, dava ilgili üniversitenin rektörlüğüne karşı açılmalıdır; üniversitelerin tüzel kişiliğe sahip olmaları nedeniyle, doğrudan üniversite yönetimi sorumlu tutulur.
7.3. Tıbbi Müdahale Hatasının İspatı
İdarenin sunduğu sağlık hizmetinde kusur bulunduğunu, hizmetin gereği gibi yerine getirilmediğini veya hiç yapılmadığını hasta ispatlamakla yükümlüdür. İdare ise kamu hizmetini gereği gibi yerine getirdiğini ispat etmelidir. Bu ispat sürecinde uzman bilirkişiler tarafından yapılan değerlendirmeler ve tıbbi kayıtlar, müdahalenin hatalı olup olmadığını belirlemede büyük önem taşır.
7.4. Tıbbi Müdahalelerde Zamanaşımı Süreleri
Tıbbi müdahale hatalarına karşı açılacak davalarda zamanaşımı sürelerine dikkat edilmesi gereklidir; bu sürelere uyulmaması hak kaybına neden olabilir. İdareye yapılan başvurunun kısmen veya tamamen reddedilmesi durumunda, ret işleminden itibaren veya 30 gün içinde cevap verilmemesi halinde bu sürenin sona erdiği tarihten itibaren dava açma süresi 60 gündür.
7.5. Yetkili ve Görevli Mahkeme
Görevli Mahkeme: Üniversite hastanelerindeki tıbbi müdahale hatalarına karşı açılacak tam yargı davalarındaidare mahkemeleri görevlidir.
Yetkili Mahkeme: Tam yargı davalarında, hizmetin görüldüğü veya eylemin yapıldığı yerin bağlı bulunduğu idare mahkemesi yetkilidir.
Sonuç ve Değerlendirme
Son olarak, devlet ve üniversite hastanelerinde yapılan tıbbi müdahalelerde sorumluluğun hukuki çerçevesi, hastaların sağlık hizmetlerinden yararlanma haklarının korunmasına yönelik bir güvence sağlar. İdarenin, sağlık hizmetlerinin sunumu sırasında ortaya çıkabilecek riskleri minimize etme yükümlülüğü, toplumun genel yararını gözeten bir kamu hizmeti anlayışının gereğidir. Böylece, sağlık sisteminin etkinliğinin artırılması ve hasta haklarının korunması sağlanmış olur. İdare, yalnızca bir hizmet sunucusu değil, aynı zamanda topluma karşı sorumlu bir aktör olarak, sağlık alanındaki hukuki yükümlülüklerini yerine getirmeye özen göstermelidir.
Bu yazı yalnızca bilgilendirme amaçlı yayımlanmış olup, tüm hakları Kulaçoğlu Hukuk Bürosu’na aittir. Hak kaybına uğranılmaması açısından, herhangi bir işlem yapılmadan önce “Sağlık Hukuku” alanında hizmet veren avukatlardan hukuki destek alınmasını tavsiye ederiz.