İlk olarak 2009 yılında ortaya çıkan Bitcoin, o dönemde sadece para birimi olarak anılmakta ve çok az kişi tarafından bilinmekteydi. Zamanla, Bitcoin’in dayandığı blockchain teknolojisinin geniş kullanım alanları olduğu fark edilerek Ethereum, Binance Coin, Tether, Cardano, Solana, Polkadot gibi binlerce yeni kripto para çeşidi türedi. Hali hazırda, Bitcoin’i de kapsayan kripto paralar, bir anlamda dijital döviz olarak kabul edilerek, yaygın olarak kullanılan bir yatırım aracı haline gelmiştir. Bunun doğal bir sonucu olarak da kripto paralara ilişkin hukuki düzenlemelere ve yaptırımlara ihtiyaç oluşmuştur.
Yazı İçeriği
1. Blockchain Nedir?
2. Blockchain ve Kripto Paraların Var Olan ve Beklenen Kullanım Alanları
3. Dijital Paralar
4. Akıllı Sözleşmeler (Smart Contract)
5. Finansal Hizmetlerde Blockchain Teknolojisi Kullanımı
6. Kamu Sektöründe Blockchain Teknolojisi Kullanımı
7. Blockchain ve Kripto Paralar Hakkında Dünyadaki Hukuki Düzenlemeler
8. Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik
9. Dijital Kimlik Üzerine Hukuki Düzenlemeler
10. Akıllı Sözleşme İle İlgili Hukuki Düzenlemeler
11. Blockchain ve Bitcoin Kullanımıyla Ortaya Çıkabilecek Riskler
Günümüzde gelinen noktada, Bitcoin, devletin egemenliğinden bankacılık sektörünün geleceğine kadar birçok konuda köklü sayılabilecek değişikliklere sebep olmuştur. Ne var ki, kripto paralar ve blockchain teknolojisi, henüz gelişmekte olan ve hiçbir ülkenin egemenliği altında bulunmayan bir alan olduğundan hukuki durumu henüz netlik kazanamamıştır. 20.04.2021’de, yani Yönetmeliğin yayımlanmasının hemen ardından, kripto para borsalarından birinin kurucusunun, şirket hesabında bulunan kripto paraları da alarak yurtdışına kaçması, gündemi uzun süre meşgul etmişti.
1. Blockchain Nedir?
Blokchain, günümüzdeki temel problemlerden biri olan tek merkeze dayalı güvenlik sistemini kaldırarak dağınık bir şifreleme kayıt sistemi oluşturulmasını sağlamaktadır. Teknik olmayan anlatımıyla blockchain kayıtlar ve bloklardan oluşmaktadır. Kayıtlar, tasarıma göre değişen, para transferinden müşteri bilgisine kadar her türlü içerik bilgisidir. Kayıtlar, işlenerek blokların içerisine yazılır ve bir önceki bloğun özet bilgisi hemen ardından gelen bloğa bağlanır. Böylece son bloğa uzanan bir zincir oluşturulmaktadır.
Blockchain; Eşler arası ağ (Peer to Peer Network), dağıtılmış defter (distributed ledger), mutakabat mekanizması (Consensus Mechanism), kriptografi (Cryptography) gibi teknolojilerden oluşmaktadır. Blockchain teknolojisinin anılan bu özelliklerinden dolayı değiştirilemez bir yapısı bulunmaktadır.
2. Blockchain ve Kripto Paraların Var Olan ve Beklenen Kullanım Alanları
Küreselleşme ile birlikte ekonomik sistemler karmaşık hale gelmiştir. Bu karmaşıklığın risklerini azaltmak için blockchain teknolojisi daha yüksek hız ve daha düşük maliyet sunmaktadır. Özellikle kriptografi teknolojisi sayesinde güvenirlik artmakta ve riskler oldukça azalmaktadır.
Blockchain teknolojisi farklı şekilde tasarlanabilmektedir. Genel/izinsiz ve özel/izinli kullanım türleri bulunmaktadır. Genel/izinsiz kullanımda herkes ağa girebilmekte işlemleri takip edip, kendisi için işlem yapabilmektedir. Örnek olarak Bitcoin ve altcoinler verilebilir.
Özel/izinli kullanımda ise sadece tek bir kullanıcı tarafından ağ kontrol edilmekte ve girişine izin verilen kişiler tarafından sisteme girilebilmektedir. Örnek olarak da akıllı sözleşmeler verilebilir.
3. Dijital Paralar
Blockchain teknolojisi ilk olarak Bitcoin olarak adlandırılan paralarda görülmektedir. Bu kullanım tipinde ağ, işlem yapmak isteyen her kullanıcıya açıktır ve ağa dâhil olan katılımcılar block zincirindeki tüm işlemleri görebilme yetkisine sahiptir. Kullanıcılar tarafından gerçekleştirilen işlemler, kriptografi aracılığıyla blok zincirine eklenir. Katılımcılar yaptıkları veya yapacakları işlemlerin doğruluğunu sistemin mutabakat mekanizmasına güvenerek gerçekleştirirler. Burada en tipik özellik paranın yaratılmasını sağlayan merkezi otoritenin bulunmamasıdır. Paranın yaratılması için iki temel fonksiyon tasarlanmıştır: işlemi onaylayıp kayıt tutma, belirli ağda blok oluşturma.
Blockchain teknolojisi ile her geçen gün yeni dijital paralar ortaya çıkmaktadır. Dijital paralar 2021 yılında 6737 adet olmakta ve piyasa değeri 2.5 Trilyon dolara ulaşmaktadır. Dijital paraların aynı teknolojiye dayansa da işlem süreleri ve mutabakat mekanizması açısından önemli farklılıkları bulunmaktadır. Günümüzde, kripto para piyasasında Bitcoin, Ethereum, Ripple BNB gibi digital paraların yoğun işlem hacmi alarak öne çıktığı görülmektedir.
4. Akıllı Sözleşmeler (Smart Contract)
Akıllı sözleşmeler, normal bir sözleşmenin bütün hüküm ve sonuçlarını doğurmaktadır. Fakat akıllı sözleşmeler, geleneksel sözleşmelerin aksine, aracı kurumları ortadan kaldıran, sözleşmelerin her aşamasının ağ üzerinden takip edilebildiği, riskin ve maliyetin düşük seviyede olduğu sözleşmelerdir. Uluslararası ticarette akreditif ödeme yönteminin oluşturabileceği riskleri elimine etmektedir. Fiziki sözleşmelerdeki, sözleşmenin kaybolma riski, yahut tarafların fiziken buluşma zorunluluğu gibi kısıtlar akıllı sözleşmeler açısından yoktur. Tüm süreçler kriptografik olarak imzalanıp blok zincirine kaydedilmektedir. Böylece sahtekarlık riskleri azalmaktadır. Uluslararası ölçekli birçok banka bu sözleşmeleri kullanmaya başlamıştır. Anlık veri akışının yapılmasından ve takibin kolaylığından ötürü kamu hizmetlerinde, imalat, sanayi, enerji, kimya telekomünikasyon sektörü ve daha birçok sektörde blockchain teknolojisi günbegün yaygınlaşmaktadır.
5. Finansal Hizmetlerde Blockchain Teknolojisi Kullanımı
Ülkede para transferi banka aracı kurumu sayesinde gerçekleştirilmektedir. Ülkelerarası para transferi ise birden çok aracı kurum sayesinde gerçekleştirilmektedir. Blockchain teknolojisinin kullanılması, bu alanda kullanıcının girdiği özel izinli ağ ile mümkün olabilmektedir. Böylece işlem hızı artmakta ve maliyet düşmekte, işlem riskleri azalmaktadır.
Blockchain teknolojisinin sunmuş olduğu kriptografi tekniği kullanılarak bankalar ve devlet kurumlarının da bulunacağı ortak bir ağda her bir müşteri için dijital kimlik oluşturmak mümkündür. Bireyin birden fazla kurumda hesabı veya varlıkları olsa bile kendine ait tek bir dijital kimliği, yani imzası olacağından kimlik doğrulama işlemleri çok kısa sürede gerçekleşecektir.
6. Kamu Sektöründe Blockchain Teknolojisi Kullanımı
Dubai, İsviçre, İngiltere, Estonya, Singapur ve Kıbrıs bu alanda öncülük eden ülkeler olup kripto paranın kamu sektörünün yaygın kullanım alanları şu şekildedir:
Dijital Oylama: Böylece demokratik seçimler sağlanmış olacaktır. Hata toleransı düşürülecek tekillik sağlanacaktır. Özellikle Türkiye gibi seçim sonuçlarının sayılmasının oldukça tartışmalara yol açan ülkelerde blockchain teknolojisi üzerinden oy kullanmak sonuçların doğru şekilde elde edilmesine katkı sağlayabilecektir.
Dijital Pasaport / Kimlik Yönetimi: Dubai gibi bazı ülkeler dijital pasaportlar üzerine çalışmaktadır. İlk olarak Avusturya’da dijital kimlik kullanılmaya başlanmıştır. Bu uygulama hem kişilerin yaşamını kolaylaştırmakta hem de güvenli bir ortam oluşturmaktadır.
Vergi Takibi /Gümrük ve Sınır Kontrolü: Fiziki prosedürleri meşakkatli olan, zaman ve maliyet kaybına ilaveten, adilane olmayan uygulamalara rastlanabilen vergi kontrolü yahut gümrük ve sınır kontrolü işlemlerinde de dijital kimlik kullanılabilmektedir.
Noterde Yapılan İşlemler: İşlemlerin noterde yapılmasının amacı delil elde edilmesinin sağlanması ve işlemin bir örneğinin tarafsız bir mercide saklanmasıdır. Bu noktada blockchain teknolojisi tam bu işlemlere göredir.
7. Blockchain ve Kripto Paralar Hakkında Dünyadaki Hukuki Düzenlemeler
Blockchain teknolojisinin en popüler görünümü kripto paralardır. Kripto paraları değerli kılan bu teknolojinin kullanılmış olması ile merkeziyetçi olmayan yapısı ve arkasındaki şifreleme yöntemidir. Fakat merkeziyetçi olmayan yapı, devlet otoriteleri tarafından şüpheyle karşılanmaktadır.
Bitcoin 2009 yılında ortaya çıkmıştır. Bu tarihten önce de kripto paralar bulunmakta ama Bitcoin seviyesinde olgunluğa erişememektedir. Bitcoin’in ilk alım satımı 2010 yılında olmaktadır. Şu anki pazar payının yarısını Bitcoin oluşturmaktadır. Daha çok yeni bir teknoloji olduğu için bu alanda doğrudan düzenleme yok denecek kadar azdır. Blockchain hakkında var olan hukuki düzenlemeler ise daha ziyade, kripto paraların devletler için risk oluşturabilecek alanı olan kara para aklamada ve müşterini tanı alanında görülmektedir. Bahse konu hukuki düzenlemelerin, kripto para sistemine uygulanması, ancak dolaylı şekilde olabilmektedir.
Bu konuda bekle-gör ve düzenleyici olmak üzere iki farklı yaklaşım bulunmaktadır. Avrupa Birliği’nin bekle-gör yaklaşıma sahip olduğu söylenebilir. Avrupa Menkul Kıymetler ve Piyasalar Otoritesi (European Securities and Markets Authority; “ESMA”) ‘nin açıklamasında, blokzinciri teknolojisinin henüz bir düzenleyici faaliyeti gerektirecek kadar gelişmediği ifade edilmiştir. Bahse konu açıklamanın devamında, şu aşamada gelişmeleri izlemenin daha doğru olacağı kanaatinde olunduğu açıkça belirtilmiştir.
Keza, Avrupa Komisyonu da blokzinciri teknolojisine ilişkin güncel gelişmeleri takip etmekte olduğunu ve konuyla ilgili çalışma grupları oluşturulduğunu, pilot projeler yürütüldüğünü ifade etmiştir.
Blockchain teknolojisinin yeni gelişmesine rağmen doğrudan düzenleme yapan birçok ülke bulunmaktadır. Malta bu konuda çok iyi bir örnektir. 4 Temmuz 2018 tarihinde Parlamentosu’ndan geçirdiği 3 Kanun ile düzenlemiş bulunmaktadır. Malta Dijital Yenilik Otoritesi Kanunu (Malta Digital Authority Act; “MDIA”) ile dijital inovasyon otoritesi oluşturulmuştur. Teknoloji Anlaşmaları ve Hizmetleri Kanunu (Innovation Technology Arrangements and Services Act; “TAS”) ile dağınık defter teknolojisi düzenlenmiştir. Dijital Finansal Varlıklar Yasası (Virtual Financial Assets Act: “VC”) ile dijital para arzı düzenlenmiştir.
Kripto paralar hakkında devletlerin farklı yaklaşımları bulunmaktadır. Farklı ülkelerin hukuki düzenlemelerine genel hatları ile bakarak yaklaşımları anlayabiliriz.
Rusya’da bu konu hakkında regülasyon çalışmaları bulunmakla birlikte kripto paralar kanuni bir ödeme aracı olarak kabul edilmeyip eşya sınıfına dahil edilmiştir. Finans Bakanlığı tarafından 20 Ocak 2018 tarihinde dijital finansal varlıklara ilişkin taslak kanun metni 20 Mart 2018’de parlamentoya sunulmuştur.
Çin’de kripto para ve kripto para madenciliğe açıkça yasaklanmıştır. ICO ve token satışları (STO) da açıkça yasaklanmıştır. Ama blockchain teknolojisi özelinde çalışmalar sürmektedir.
Japonya, blockchain teknolojisini desteklemektedir. Bu konu hakkında hukuki düzenlemeler mevcuttur ve kripto paralar kanuni bir ödeme aracı olarak kabul edilmektedir. Ama 26 Ocak 2018 tarihinde Japonya’da kripto para ticareti platformu Coincheck büyük bir saldırıya uğramıştır. Bu yüzden kripto para ticareti Japonya otoriteleri tarafından sıkı bir kontrol altındadır.
Hindistan’da kripto paraların ödeme aracı olmamasına ilişkin hükümetin yönelimi söz konusudur. Hukuki düzenleme olmamakla birlikte mahkeme kararlarında düzenlemelerin yapılması gerekliliği belirtilmektedir.
12 Şubat 2018 tarihinde Avrupa Birliği finans kurumları, sanal para birimlerinin halen tam anlamıyla regülasyona kavuşmamış olması ve riskli doğası sebebiyle vatandaşlara yönelik uyarı yayınlamıştır. 4 nolu Kara Para Aklama Direktifi’nin getirileri bir yana Avrupa Bankacılık Otoritesi (Eurepean Banking Authority; “EBA”) kriptoparaların yarattığı riskleri en aza indirebilmek amacıyla ayrı bir regülasyonun gerekliliğine de vurgu yapmaktadır. 11 Avrupa Konseyi “FinTech Aksiyon Planı” hazırlamıştır. Bu planla birlikte birlik üyesi ülkelerinin genel olarak Avrupa Adalet Divanı’nın 22 Ekim 2015 tarihli C-264/14 sayılı “Hedqvist” kararındaki yaklaşımını takip ettiği söylenebilir. Bu karar İsveç’te Bitcoin’den KDV alınıp alınmayacağına yöneliktir. Bu kararla Bitcoin sanal para olarak nitelendirilmekte ve KDV’den muaf tutulmaktadır.
İsviçre’de kripto paralar kanuni para birimi olarak kabul edilmektedir. Hatta taşımacılık ücretleri gibi birçok alanda ödeme aracı olarak kullanılmaktadır. Kripto paralar kara para aklama regülasyonuna tabidir.
Fransa’da blockchain teknolojisi teşvik edilmekle birlikte hakkında hukuki düzenleme mevcut değildir. Aralık 2017 tarihinde daha geniş kapsamda finansal araçlar için blokzinciri teknolojisi kullanımına müsaade edilmiştir.
Almanya’da hukuki düzenlemeler bulunmamaktadır. Ama devlet organların nitelendirmesi ile kripto paralar finansal araç olarak nitelendirilmekte, kripto para platformlarının yetkilendirilme alması gerektiği ve kripto paralarla yapılan ticari faaliyetin vergilendirilmesi gerektiği belirtilmektedir.
Güney Afrika’da fiziksel formda basılmadığı için kanuni bir para birimi olarak görülmemektedir. Bu yüzden kripto paralarla yapılan hukuki işlemler tanınmamaktadır. Ancak Merkez Bankası tarafından yapılan bildiride ileride kanuni ödeme aracı olarak görülebileceğinin sinyalleri verilmiştir.
Amerika Birleşik Devletleri’nde blockchain teknolojisinin ve kripto paraların yaygın bir şekilde kullanımı söz konusudur. Blockchain teknolojisi desteklenmektedir. Devlet kuruluşları tarafından kripto paralar farklı şekillerde tanımlanmaktadır. Eyalet bölgelerine göre kripto paraların hukuki statüsü farklılık göstermektedir.
Kanada’da kripto paralar kanuni bir ödeme aracı olarak kabul edilmemektedir. Buna rağmen ticari hayatta yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Takas ürünü olarak kabul edilmekte, borsada işlem görmekte, internet üzerindeki mal ve hizmet alımında para birimi olarak kullanılmaktadır.
Avustralya’da kripto paralar desteklenmekte ve mevzuat çalışmaları devam etmektedir. Vergilendirme üzerine devlet otoriteleri tarafından rehber duyurular bulunmaktadır.
İran’da blockchain teknolojisine olumlu bakılmakla birlikte kripto paralar hakkındaki duruş net değildir. Başlarda terör örgütlerince kullanım ve kara para aklama nedeni ile yasaklanmışken sonraları bu yasak kaldırılmıştır. Hatta son zamanlarda ABD başkanı Trump’ın yürüttüğü ekonomik yaptırımların aşılması adına Riyal destekli ulusal bir kripto para çıkarılacağı da belirtilmiştir.
8. Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik
Konuya ilişkin ilk yasal mevzuatımız, 16.04.2021 tarihli ve 31456 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik‘tir. Yönetmelik’te kripto paraların hukuki niteliği tartışmasına Türk Hukuku bakımından yön verebilecek bazı düzenlemeler getirilmiş olup kripto varlıklar ilk kez yönetmelikte tanımlanmıştır.
Kripto varlıklar Yönetmelik md. 3/f.1’de,
“Bu Yönetmeliğin uygulanmasında kripto varlık, dağıtık defter teknolojisi veya benzer bir teknoloji kullanılarak sanal olarak oluşturulup dijital ağlar üzerinden dağıtımı yapılan, ancak itibari para, kaydi para, elektronik para, ödeme aracı, menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracı olarak nitelendirilmeyen gayri maddi varlıkları ifade eder”
şeklinde tanımlanmıştır. Bu yönetmeliğin temel amacı, kripto paralarla yapılan işlemlerin ödeme ve elektronik para kuruluşları aracılığıyla yapılmasını önlemektir. Kripto paralara ilişkin genel ve kapsamlı bir düzenleme değildir.
Yönetmelik dışında kripto paralara ilişkin TCMB, BDDK ve SPK’nın ICO özelinde açıklamaları bulunmaktadır. Ancak bu açıklamalar Bitcoin’in elektronik para olmadığını ve muhtemel risklerini belirtmekten ibarettir. “Kripto Para Satışı” olarak bilinen blok-zinciri teknolojisiyle para toplamaya yönelik uygulamaların birçoğunun SPK’nın denetim ve gözetimi altında bulunmadığına ve spekülatif yatırımlar olduğuna ilişkin birtakım uyarılardır.
Türk doktrininde ise kripto paraların hukuki niteliği itibarıyla para olup olmadıkları yönünden yapılan değerlendirmelerde, para niteliği taşımadığı konusunda fikir birliği mevcuttur. Yine son dönemde kripto paralar üzerinden elde edilen gelirlerde vergi alınıp alınamayacağı tartışılmaya başlanmıştır.
9. Dijital Kimlik Üzerine Hukuki Düzenlemeler
Blockchain teknolojisi ile verilerin dijital ortama işlenmesi söz konusu olmaktadır. Bu sayede daha sistemli ve güvenilir veri işlenmesi ve korunması meydana gelmektedir.
Türkiye’deki gelişmelere bakıldığında ise Dijital ID konusunda mevzuat çalışmalarının devam ettiği ve dünyadaki gelişmelerin yakından takip edildiği söylenebilir. Türkiye’de dijital kimlik uygulamaları, 03 Aralık 2019 Tarihli ve 30967 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Kartı Yönetmeliği ile yasal zemin kazanmıştır.
Yönergenin tanım maddesi olan madde 4(ç) uyarınca;
“Biyometrik veri: Elektronik sistemler aracılığı ile kimlik tespiti ve kimlik doğrulama işlemlerinin gerçekleştirilmesini sağlamak amacıyla alınan kişiye özgü verileri,”
ifade etmektedir.
Böylece Türkiye’de oluşturulan yeni vatandaşlık kimliklerinin bu bağlamda dijital kimlik vasfını haiz olduklarını ve bunun da yasal bir düzenleme ile getirilmiş olduğunu belirtmek gerekir.
10. Akıllı Sözleşme İle İlgili Hukuki Düzenlemeler
Akıllı sözleşmeler; sözleşme sürecinin her aşamasının otomatikleştirmesinden, tarafların bir araya gelmesine gerek olmamasından dolayı geleneksel sözleşmelerden ayrılmaktadır. Ama geleneksel sözleşmenin bütün hüküm ve sonuçlarını doğurmasının kabul edilmesi muhtemeldir.
Dünyada akıllı sözleşmelerin kullanımı yaygınlaşmaya başlamıştır. Örneğin, Nestle ve Walmart akıllı sözleşme kullanmaya başlamıştır. Rotterdam Limanı’nda deniz lojistiğinde akıllı sözleşmeler dahil edilmiştir.
Akıllı sözleşmelerin nasıl kurulacağı veya hüküm ve sonuçlarının nasıl doğuracağı hakkında dünyada ve Türkiye’de henüz bir hukuki düzenleme bulunmamaktadır. Genel yaklaşım akıllı sözleşmeleri mevcut kanuni düzen üzerinden yorumlamaktır.
ABD’nin Emtia Vadeli İşlemler Ticaret Komisyonu (Commodity Futures Trading Commission; CFTC) bu konu hakkında bir rapor yayınlamıştır. Akıllı sözleşmelerin kullanım usul ve esaslarına göre bankacılık ve kara para aklama mevzuatı da dahil olmak üzere mevcut düzenlemelere tabi olabileceği belirtilmiştir.
11. Blockchain ve Bitcoin Kullanımıyla Ortaya Çıkabilecek Riskler
Özellikle Bitcoin’in kara para aklama ve vergi kaçırma aracı olarak kullanılma riski bulunmaktadır. Fakat Bitcoin alım satımını yasaklayan yasal mevzuat söz konusu değildir.
MASAK‘ın Şüpheli İşlem Bildirim Rehberi’nde “şüpheli işlem tipleri” arasında “Müşteri hesaplarından Bitcoin satan aracı kuruluşlara Bitcoin alımına yönelik para transferi yapılması” sayılmıştır. Bundan dolayı aracı bankalar bu işlemleri MASAK’a bildirmek zorundadır.
Detaylı bilgi için İnternet Suçları ve Cezaları Hakkında Bilgi Sahibi misiniz? başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
İşlemin kim tarafından yapıldığının bilinmemesi riski bulunmaktadır. Kimin tarafından, hangi tür üzerinden vergilendirileceği problemleri çözüm beklemektedir. Aynı zamanda sanal paranın varlığı suç işlenmesini kolaylaştıracak ve işlenen suç sayılarını artıracaktır. Alımı satımı yasaklanan ürünlerin sanal para aracılığı ile alınıp satılması riski bulunmaktadır. Şeffaf olması her ne kadar oldukça avantajlı olsa da ticari sırlar ve kişisel verilerin güvenliği konusunda ciddi endişeler uyandırmaktadır. Diğer bir tartışmalı konu ise blockchain teknolojisi üzerinden yapılan işlemlerde yargılama yetkisine hangi devletin sahip olacağıdır. Blockchain üzerinden yapılan bir işleme yürütmenin durdurulması kararı verilmesi üzerine teknolojinin değiştirilemez yapısından dolayı ne olacağı hala belirsizliğini korumaktadır.