Tescil edilebilen bir hak olan marka, bir teşebbüsün mal ve hizmetlerinin başka bir teşebbüsün mal ve hizmetlerinden ayırt edilmesine yarayan her türlü işareti ifade eder. Markanın tescil işlemiyle, marka sahibine birtakım hukuki korumalar ve haklar sağlanır. Ancak bazı mutlak ve nispi ret nedenlerinin varlığı halinde işaretin marka olarak tescil edilmesi mümkün değildir. Bu nedenlerin varlığına rağmen tescil edilen bir marka, markanın hükümsüzlüğü davası açılarak hükümsüz hale getirilebilir. Markanın hükümsüzlüğü davasını açma hak ve yetkisi; markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesinde menfaati olan kişilere, Cumhuriyet savcılarına veya ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına aittir. Markanın hükümsüzlüğü davasında görevli ve yetkili mahkeme ise; davalının yerleşim yerinde bulunan Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesidir.
Yazı İçeriği
1. Marka Nedir?
2. Markanın Hükümsüzlüğünün Sebepleri
3. Markanın Hükümsüzlüğü Davası
4. Markanın Hükümsüzlüğü Davasını Kimler Açabilir?
5. Markanın Hükümsüzlüğü Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
6. Markanın Hükümsüzlüğü Davası için Zamanaşımı
7. Markanın Hükümsüzlüğü Kararının Sonuçları
Markanın hükümsüzlüğü davası, temelinde hukuka aykırı bir işlemle tescil edilen bir markanın hükümsüz kılınması için açılmaktadır. Bu nedenle, hükümsüzlük davası için herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süre öngörülmemiştir. Bu dava neticesinde verilen markanın hükümsüzlüğü kararı ise bozucu yenilik doğuran ve inşai nitelikte bir karardır.
1. Marka Nedir?
Marka kavramı, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK)’nun 4. maddesinde tanımlanmıştır. Buna göre; marka, bir teşebbüsün ürün ve hizmetlerini başka bir teşebbüsün ürün ve hizmetlerinden ayırt etmek için kullanılan her türlü işareti ifade eder. Anlaşılabilirliği kolaylaştırmak adına, SMK’da belirtilen ve görece teknik sayılabilecek marka tanımlamasının, ‘’ayırt edici nitelikteki her tür işaret’’ olarak sadeleştirilmesi mümkündür.
Diğer taraftan, mevzuatımızdaki marka tanımında yalnızca “mal” ifadesi kullanılmakla yetinilmemiş, belirtilen şart ve unsurları taşımak kaydıyla, “hizmet” kavramı da marka tanımının içine dahil edilmiştir. Eş söyleyişle, uygulamada daha ziyade bir malın üzerinde yer alan basit bir işaret olarak düşünülen marka kavramı, hizmet markaları da denilen hizmet üreticilerini de kapsamaktadır.
Sınai Mülkiyet Hukukunda önemli uygulama alanlarına sahip olan marka kavramı ve marka tesciliyle ilgili detaylı bilgi için “Marka Seçimi ve Marka Tescili” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
2. Markanın Hükümsüzlüğünün Sebepleri
Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 5. ve 6. maddelerinde markanın tescil edilmesine engel olan mutlak ve nispi ret nedenleri hükme bağlanmıştır. Sınai Mülkiyet Kanununun 5. maddesinde markanın tesciline engel oluşturan mutlak ret nedenleri düzenlenmiştir. Marka tescilinde mutlak ret nedenleri kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle Türk Patent ve Marka Kurumu (TPMK) tarafından re’sen dikkate alınır.
Örneğin; tescil edilmek istenen işaretin ayırt edicilik unsurunun olmaması ya da dini değerler veya semboller içermesi gibi durumlarda işaretin marka olarak tescil edilmesi mümkün değildir.
SMK’nın 6. maddesinde ise markanın tesciline engel oluşturan nispi ret nedenleri hükme bağlanmıştır. Nispi ret nedenleri, mutlak ret nedenlerinden farklı olarak TPMK tarafından re’sen dikkate alınmaz. Bu nedenler, marka hakkının ihlal edilebileceğini düşünen marka sahibi veya ilgilileri tarafından ileri sürülmelidir. Örneğin; tescil edilmek istenilen işaret, önceki tarihli bir marka ile aynı ya da benzerse, tescilli marka hakkı sahibi tescil edilmek istenilen işarete itiraz edebilir. Bu itirazın TPMK nezdinde haklı görülmesi halinde markanın tescil edilmesi mümkün değildir.
Mutlak ve nispi ret nedenleri her ne kadar bir işaretin marka olarak tescil edilmesini engellese de, bu nedenler tescil başvurusu aşamasında ileri sürülebilir ve dikkate alınır. Başvuru aşamasında mutlak ve nispi ret nedenlerinin varlığına rağmen, bir işaret marka olarak tescil edilirse, özünde hukuka aykırı olarak tescil edilmiş bir markadan bahsedilir. Bu aşamada tescile engel oluşturan nedenlerin varlığına rağmen gerçekleştirilen tescil işleminin hükümsüz kalması için mutlak ve nispi ret nedenlerinin hükümsüzlük nedeni olarak ileri sürülmesi mümkündür.
Marka hukukunda tescile engel oluşturan mutlak ve nispi ret nedenleri ile ilgili detaylı bilgi için “Hangi Kelime veya İşaretler Marka Olarak Tescil Edilemez” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
3. Markanın Hükümsüzlüğü Davası
Mutlak ve nispi ret nedenleri mevcut olmasına rağmen tescil edilmek istenen işaretin, kural olarak, tescil edilmemesi gerekir. Ancak bazı durumlarda esasen tescil edilmesi hukuka aykırı olan bu işaretler marka olarak tescil edilmiş olabilir. Bu durumda, mutlak ve nispi ret nedenleri ileri sürülerek hükümsüzlük davası açılabilir ve hukuka aykırı olarak tescil edilmiş olan bu markanın hükümsüz hale gelmesi sağlanabilir. Markanın hükümsüz kılınması ile daha önce elde edilmiş olan marka hakkı son bulur.
4. Markanın Hükümsüzlüğü Davasını Kimler Açabilir?
Markanın hükümsüzlüğü davasını, markanın hükümsüz kılınmasında menfaati olan kişiler, Cumhuriyet savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları açabilirler.
5. Markanın Hükümsüzlüğü Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında açılabilecek hukuk davalarında görevli mahkeme, Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemeleri’dir. Markanın hükümsüzlüğü davası da Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında açılabilecek bir hukuk davası olduğundan, bu dava türünde görevli mahkeme, Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemeleri olacaktır. Eğer ilgili yargı çevresinde Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi yok ise, bu davalara Asliye Hukuk Mahkemesi, Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakar.
Markanın hükümsüzlüğü davasında yetkili mahkeme ise aleyhine hükümsüzlük davası açılan davalının yerleşim yeri mahkemesidir.
6. Markanın Hükümsüzlüğü Davası için Zamanaşımı
Sınai Mülkiyet Kanunu’nda markanın hükümsüzlüğü davası için bir zamanaşımı süresi veya hak düşürücü süre öngörülmemiştir. Zira hükümsüzlük davasının konusu temelinde hukuka aykırı bir tescil işlemi olan bir markanın hükümsüz kılınmasıdır. Bu nedenle tescil devam ettiği sürece, haksız tescilin hükümsüzlüğü için markanın hükümsüzlüğü davası açılması mümkündür.
7. Markanın Hükümsüzlüğü Kararının Sonuçları
Markanın hükümsüzlük davasının yargılama sürecinde, iddia edilen hükümsüzlük halinin varlığı tespit edilirse dava kabul edilir. Bu durumda davanın kabulü ile davaya konu markanın hükümsüz kılınmasına karar verilmiş olacaktır.
Markanın hükümsüzlüğü yönünde verilen karar; bozucu yenilik doğuran, inşai nitelikte bir hükümdür. Yani, kural olarak davanın kabulü ile verilen hükümsüzlük kararı geleceğe etkili olarak hüküm ve sonuç doğuracaktır.
Ancak tartışmalı olsa da, SMK’nın 5. maddesinde yer alan mutlak ret nedenlerine rağmen tescil edilen bir marka için verilen hükümsüzlük kararı geçmişe etkili olarak da sonuç doğurabilecektir. Zira bu hüküm, başvuru aşamasında TPMK tarafından re’sen dikkate alınması gereken ve bir markanın hiç tescil edilmemesi gerektiğine ilişkin düzenlemeler içerir. Burada hükümsüzlük kararının geçmişe etkili olarak sonuç doğurması sağlanarak, aslında hukuk âleminde hiç var olmaması gereken bir işlem hukuken ortadan kaldırılmış olur.
Diğer taraftan, yazımızın başında belirtildiği üzere, tescil edilmiş bir marka, sahibine çeşitli hak ve yetkiler sağlamaktadır. Dolayısıyla, hükümsüzlüğüne karar verilmeyen bir markanın, sahibine sağladığı hak ve yetkiler varlığını sürdürmektedir. Dolayısıyla, sahibinin, izni olmaksızın markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak, taklit edilen markayı içeren ürünleri satmak gibi bazı fiiller marka hakkına tecavüz sayılır.
Marka hakkına tecavüzün tanımı ve marka hakkına tecavüz edilen marka sahibinin başvurabileceği hukuki yollar ile ilgili detaylı bilgi için “Marka Hakkına Tecavüz” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Mrb benim marka hakinda orenmem gereken şu ki bana hükümsüzluk davası açıldı ve dava şuanda yargıtayda marka tanınmış bi marka deyil ve 29.43 sınıf tescili var benim markam ise 30. Sinif ve yaklaşık 5 yil süredir kulaniyoruz ve bu şahıs şuanda benim olan 30. Sınıftan işletme kurdu ve haksiz kazanc elde etmektedir yeni basvuru yapatilar 30. Itiraz ettim ve alamadilar kazanma ihtimali varmı acaba