Yabancıların Türkiye’de İkamet ve vize işlemlerine ilişkin düzenlemeler Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununda yer almaktadır. Kanunda yabancının Türkiye’de oturma iznine ilişkin birden fazla oturma izni türü düzenlenmiştir. Bu oturma izinlerinden birisi de aile birliğinin korunması amacıyla verilen aile oturma iznidir. Aile oturma izni, bir Türk vatandaşı, mavi kart sahibi yahut oturma izni ile Türkiye’de kalan bir yabancının aile fertlerine ilişkin düzenlenmektedir. Söz gelimi bir Türk vatandaşının yabancı eşi için aile oturma izni düzenlenebilmektedir. Bu örnek bakımından aile oturma izni verilebilmesi için eşin ve aile oturma izni talebinde bulunan yabancının sağlaması gereken birtakım şatlar bulunmaktadır. Örneğin Türk vatandaşı olan eşin toplam geliri asgari ücretten az olmamak üzere, ailede bulunan kişi başına asgari ücretin üçte birinden az olmayacak şekilde aylık geliri bulunmalıdır. Bunun yanı sıra Kanun’da belirtilen diğer şartların da sağlanması halinde yabancıya aile oturma izni verilebilecektir. Fakat hemen belirtmek gerekir ki, kanunda belirtilen şartların sağlanamaması yahut sonradan ortadan kalkması halinde aile oturma izni başvurusu reddedilebilir, iptal edilebilir yahut süresi uzatılmayabilir. Bu durumda başvuruda bulunan idarenin ret, iptal ya da uzatmama işlemine karşı idare mahkemesi nezdinde iptal davası açabilecektir.
Aile oturma izni, aile birliğinin korunması amacıyla Türkiye’de oturma etmek isteyen yabancılara tanınan kısa dönem oturma iznidir. Oturma izni başvurusu ve oturma izninin alınmasına ilişkin detaylı bilgi için “Kısa Dönem Oturma İzni (İkamet İzni) Nasıl Alınır?” başlıklı makalemizi inceleyebilirsiniz.
1. Aile Oturma İznini Kimler Alabilir?
Kanun’un 34. maddesinin ilk fıkrasında kimler hakkına aile oturma izni düzenlenebileceği belirtilmiştir. Buna göre;
Bir Türk vatandaşının yabancı eşine, kendisinin veya eşinin ergin olmayan yabancı çocuğuna, kendisinin veya eşinin bağımlı yabancı çocuğuna aile oturma izni verilebilir.
5091 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 28. maddesinde çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybeden kişilere ilişkin düzenlemeler yer almaktadır. Bu kişiler istisnai bazı haklar dışında Türk vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanırlar. Nitekim bu kimseler hakkında resmi bir belge niteliğinde mavi kart düzenlenmektedir. Mavi kart sahibinin yabancı eşi, kendisi veya eşinin ergin olmayan yabancı çocuğu ve kendisinin veya eşinin bağımlı yabancı çocuğuna aile oturma izni verilebilir.
Kanunda belirtilen bir oturma izniyle Türkiye’de kalan bir yabancının eşi, kendisi veya eşinin ergin olmayan yabancı çocuğu ve kendisinin veya eşinin bağımlı yabancı çocuğuna aile oturma izni verilebilir. Örneğin; öğrenci oturma izni yahut uzun dönem oturma izni ile Türkiye’de kalan bir kimsenin yabancı eşi ve çocukları için aile oturma izni düzenlenebilecektir.
Son olarak; mültecilerin ve ikincil koruma statüsü sahiplerinin yabancı eşi, kendisi veya eşinin ergin olmayan yabancı çocuğu ve kendisinin veya eşinin bağımlı yabancı çocuğuna aile oturma izni verilebilecektir. Mültecilik ve insani oturma iznine ilişkin detaylı bilgi için “Mültecilik ve İnsani Oturma İzni Talepleri” başlıklı makalemizi inceleyebilirsiniz.
Yukarıda sayılan kimselere her defasında üç yılı aşmayacak şekilde aile oturma izni verilir. Ancak aile oturma izninin süresi hiçbir şekilde destekleyicinin oturma izni süresini aşamaz.
Yabancı, vatandaşı olduğu ülkenin hukukuna göre birden fazla eş ile evli olabilir. Bu durumda eşlerden yalnızca birine aile oturma izni verilebilmektedir. Fakat varsa diğer eşlerden olan çocuklar hakkında da aile oturma izni düzenlenebilir.
2. Aile Oturma İzninin Şartları
Kanunda aile oturma izninin verilebilmesi için arana şartlar destekleyiciye ilişkin şartlar ve aile oturma izni talep edilene ilişkin şartlar olmak üzere iki başlık altında düzenlenmiştir. Burada destekleyici ile kastedilen Aile birliği amacıyla Türkiye’ye gelecek yabancıların masraflarını üstlenen ve oturma izni talebinde bulunanlar tarafından başvuruya dayanak gösterilen Türk vatandaşını veya Türkiye’de yasal olarak bulunan yabancıdır. Örneğin aile oturma izni talep eden yabancının Türk vatandaşı eşi, destekleyici olarak adlandırılmaktadır.
2.1. Destekleyicinin Sağlaması Gereken Şartlar
Destekleyicinin toplam geliri asgari ücretten az olmamak üzere, ailede bulunan kişi başına asgari ücretin üçte birinden az olmayacak şekilde aylık geliri bulunmalıdır.
Ailenin bulunan kişi sayısına göre, aile fertleri genel sağlık ve güvenlik standartlarına uygun barınma şartlarına sahip olmalı ve tüm aile fertlerini kapsayan sağlık sigortası yaptırılmış olmalıdır.
Destekleyici başvuru tarihi itibarıyla, beş yıl içinde aile düzenine karşı suçlardan herhangi birinden hüküm giymemiş olduğunu adli sicil kaydıyla belgelemelidir.
Destekleyici kural olarak Türkiye’de en az bir yıldır oturma izniyle kalıyor olmalıdır. Fakat bilimsel araştırma amaçlı oturma izni ya da çalışma izni sahipleri ile mavi kartlı olanlar ve Türk vatandaşlarıyla evli olan yabancılar bakımından bu şart aranmaz.
Destekleyicinin Adres Kayıt Sisteminde (AKS) kaydı bulunmalıdır.
Kanunda bu kurallara genel bir istisna getirilmiştir. Buna göre Türkiye’de bulunan mülteciler ve ikincil koruma statüsü sahiplerinde, yukarıda belirtilen şartlar aranmayabilir.
2.2. Aile Oturma İzni Talep Edenin Sağlaması Gereken Şartlar
Türkiye’de, destekleyicinin yanında kalmak üzere aile oturma izni talebinde bulunan yabancılarda aşağıdaki şartları sağlaması gerekir.
Aile oturma izni başvurusunda bulunan yazımızın Aile Oturma İznini Kimler Alabilir? başlıklı bölümünde belirtilen kimselerden olduğunu gösterir bilgi ve belgeleri ibraz etmelidir. Örneğin, Mavi Kart sahibinin eşi olduğunu gösterir evlilik cüzdanının ibraz edilmesi.
Yine aile oturma izni başvurusunda bulunan, Aile Oturma İznini Kimler Alabilir? başlıklı bölümünde belirtilen kişilerle birlikte yaşadığını veya yaşama niyeti taşıdığını ortaya koyan bilgi ve belgeler ibraz etmelidir. Örneğin, aile oturma izni başvurusunda bulunan uzun dönem oturma izni sahibi olan babası ile birlikte yaşadığını veya yaşama niyeti taşıdığını göstermelidir.
Evlilik, aile oturma izni alabilmek amacıyla yapılmamış olmalıdır. Aksi takdirde aile oturma izni verilmesi mümkün değildir.
Aile oturma izni başvurusunda bulunan ile eşinin on sekiz yaşını doldurmuş olması gerekir.
Başvuruda bulunan Kanun’un 7. maddesinde belirtilen Türkiye’ye girişlerine izin verilmeyecek yabancılardan olmamalıdır.
3. Aile Oturma İzni ve Vatandaşlık
Türk vatandaşı ile evlenilmesi halinde aile oturma izni alınabileceği gibi kanunda belirtilen şartların sağlanması halinde evlilik yoluyla vatandaşlık hakkı da kazanılabilmektedir. Evlilik yoluyla Türk vatandaşlığın kazanılması ve şartlarına ilişkin detaylı bilgi için “Evlilik Yoluyla Türk Vatandaşlığın Kazanılması” başlıklı makalemizi inceleyebilirsiniz.
4. Anlaşmalı Evliliklerde Aile Oturma İzni
Evliliğin sırf oturma izni alabilme amacıyla yapıldığına ilişkin makul şüphenin oluşması halinde valilik tarafından evliliğin bu amaçla yapılıp yapılmadığı araştırılır. Araştırma sonucunda, evliliğin bu amaçla yapıldığı tespit edilirse aile oturma izni verilmez, verilmişse iptal edilir.
Aile oturma izni verildikten sonra da evliliğin anlaşmalı olup olmadığı konusunda valiliklerce denetim yapılabilir.
5. Aile Oturma İzninin Reddi, İptali veya Uzatılmaması
Kanun’un 36. maddesinde aile oturma izninin verilmeyeceği, verilmişse iptal edileceği ve süresinin uzatılmayacağı haller düzenlenmiştir. Buna göre;
Destekleyici ve başvuru sahibi bakımından aranan şartların karşılanmaması veya ortadan kalkması halinde aile oturma izni başvurusu reddedilebilir, iptal edilebilir veya uzatılmaz.
Hakkında geçerli sınır dışı etme veya Türkiye’ye giriş yasağı kararı bulunması yahut aile oturma izninin, veriliş amacı dışında kullanıldığının belirlenmesi halinde de oturma izni uzatılmayacak yahut iptal edilecektir. Konuya ilişkin detaylı bilgi almak için “Sınır Dışı (Deport) İşlemine İtiraz” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
6. Aile Oturma İzni Başvurusunun Reddi Kararının İptali Davası
Yukarıda detaylıca izah edildiği üzere, mevzuatın konuya ilişkin şartlarını sağlayan yabancı kişilerin aile oturma izni başvuruları, idare tarafından incelenip bir karara bağlanır. Kimi durumlarda, idare, çeşitli gerekçelerle bu başvuruların reddine karar verebilmektedir. Başvurunun reddi gerekçesi, mevzuatta düzenlenen şartların sağlanamaması, eksik ya da yanlış evrakla başvuru gibi sebepler olabildiği gibi, idare takdir yetkisi dahilinde de ret kararı verebilir.
Aile oturma izni başvurusu reddedilen yabancı kişiler, bahse konu ret kararının hukuka aykırı olduğunu düşünüyorlarsa, bu kararın iptali talebiyle dava açabilirler. Bu davalar, kararı veren idarenin bulunduğu yerdeki idare mahkemesinde açılmalıdır. Dava açma süresi ise, başvurunun reddi kararının ilgilisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 60 gündür.
Aile oturma izni başvurusuna ilişkin idare tarafından verilen başvurunun reddi ya da kabulü kararları, esasen birer idari işlem niteliğindedir. Bu sebeple, idari işlemlerin hukuka uygun olabilmesi için sahip olmaları gereken tüm unsurları taşıması olmazsa olmaz bir zorunluluktur. “İdari İşlemlerin İptali” yazımızda açılandığı üzere, amaç, konu, sebep, yetki ve şekil unsurlarından en az birinin sakat olduğu tespit edilen idari işlemler, mahkemece iptal edilebilirler.
7. Sıkça Sorulan Sorular
Türk Hukuku, tarafların mahkemelerde kendilerini bizzat savunmalarına ve temsil etmesine imkan tanımakta olup, tarafların mahkemelerde temsil edilmek için avukat tutması, bazı istisnalar dışında zorunlu değildir. Bu kapsamda İdare Mahkemelerinde de idare hukuku avukatı tutma zorunluluğu bulunmamaktadır.
Ancak İdare Hukuku mevzuatının karmaşık yapısı, İdari Yargılama Usul Kanununda yer alan sürelerin kesin ve kısa oluşu gibi nedenlerle, dava sürecinin hukukçu olmayan kişiler tarafından yürütülmesi halinde, gerek şekil, gerekse de esas açısından telafisi mümkün olmayan hatalı işlemler yapılabilir. Son derece ayrıntılı düzenlemeler içeren idari yargı sürecinde hak kaybına uğranılmaması için, herhangi bir işlem yapılmadan önce “İdare Hukuku” alanında hizmet veren avukatlardan hukuki destek alınmasını tavsiye ederiz.
Boşanma halinde aile ikamet izni gerekli şartlarında sağlanması durumunda kısa dönem ikamet iznine çevrilir ve iptal edilmeyecektir. Ancak, kısa dönem ikamet izni şartları sağlanmıyorsa boşanma halinde aile ikamet izni doğrudan iptal edilecektir.
Destekleyicinin ölmesi halinde, vefat eden destekleyiciye bağlı aile ikamet izniyle kalanlara kısa dönem ikamet izni verilecektir.
Aile ikamet izni en fazla 3 yıllık süre için verilebilir. 3 yıllık sürenin dolmasının ardından aile ikamet izninin yenilenmesi için başvuruda bulunulması gerekmektedir.
Aile oturum iznine sahip yabancı uyruklu kişilerin ilk ve ortaöğretim kurumlarında 18 yaşına kadar geçerli olacak şekilde eğitim alma hakları mevcuttur. Bu hakkın kullanılabilmesi için ayrıca öğrenci ikamet izni almak gerekmez.
Bu yazı yalnızca bilgilendirme amaçlı yayımlanmış olup, tüm hakları Kulaçoğlu Hukuk Bürosu’na aittir. İdare Hukuku mevzuatı ve özellikle de İdari Yargılama Usul Kanunu, diğer hukuk alanlarına nazaran daha ayrıntılı sayılabilecek kurallar içermekte olup, hak kaybına uğranılmaması açısından, herhangi bir işlem yapılmadan önce “İdare Hukuku” alanında hizmet veren avukatlardan hukuki destek alınmasını tavsiye ederiz.