Anonim şirket, sermayesi belirli ve paylara bölünmüş olan, borçlarından dolayı yalnız malvarlığıyla sorumlu bulunan şirkettir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 365’te anonim şirketin yönetim kurulu tarafından yönetilip temsil olunacağı düzenlenmiştir. Kanun, yönetim kurulu üyesi olarak seçilecek kişilerde çeşitli nitelikler aramaktadır. Bununla birlikte şirket esas sözleşmesi ile de yönetim kurulu üyeleri için Kanun’da yer alanların dışında çeşitli nitelikler aranabilir. Yönetim kuruluna seçilecek kişilerin tüm bu niteliklere sahip olması gerekmektedir. Yönetim kurulu üyelerinin yükümlü oldukları birçok görev ve yükümlülük söz konusudur. Bu görev ve yetkilerden kimisi devredilebilir nitelikte iken kimileri taşıdıkları önem gereği devredilemez niteliktedir. Yönetim kurulunun devredilebilir nitelikteki görev ve yetkilerini murahhas üye veya murahhas müdüre devretmesi mümkündür.
Yazı İçeriği
1. Anonim Şirket Yönetim Kurulu
1.1. Anonim Şirket Yönetim Kurulu Üyelerinin Nitelikleri
1.2. Anonim Şirket Yönetim Kurulunun Yetki ve Görevleri
1.3. Anonim Şirket Yönetim Kurulu Üyelerinin Hakları
1.4. Anonim Şirket Yönetim Kurulu Üyeliği Sıfatının Kaybedilmesi
2. Anonim Şirket Yönetim Kurulu Üyelerinin Yükümlülükleri
3. Anonim Şirket Yönetim Kurulu Toplantısı
3.1. Anonim Şirket Yönetim Kurulu Toplantı Yeter Sayısı
3.2. Anonim Şirket Yönetim Kurulu Karar Yeter Sayısı
4. Anonim Şirket Temsil Yetkisinin Kullanımı
5. Anonim Şirket Temsil Yetkisinin Sınırları
6. Anonim Şirket Temsil Yetkisinin Devri
7. Anonim Şirket Yönetim Yetkisinin Bölünmesi ve Murahhaslara Bırakılması
8. Anonim Şirket Yönetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğu
8.1. Yönetim Kurulu Üyelerinin Hukuki Sorumluluğu
8.2. Yönetim Kurulu Üyelerinin Cezai Sorumluluğu
Anonim şirketi temsil yetkisi çift imza ile kullanılmak üzere yönetim kuruluna aittir. Esas sözleşmede aksi yönde bir hüküm getirilmiş olması ya da yönetim kurulunun tek kişiden oluşması halinde çift imza kuralı uygulanmayacaktır. Anonim şirketi temsile yetkili olanlar şirketin amacına ve işletme konusuna giren her türlü işi ve hukuki işlemi şirket adına yapma ve şirket unvanını kullanma yetkisine sahiptir.Yönetim kurulu üyelerinin gerçekleştirdikleri iş ve işlemler için sorumlulukları doğabilir.Yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu hukuki sorumluluk ve cezai sorumluluk olmak üzere temelde iki gruba ayrılmaktadır.
1. Anonim Şirket Yönetim Kurulu
Anonim şirket, sermayesi belirli ve paylara bölünmüş olan, borçlarından dolayı yalnız malvarlığıyla sorumlu bulunan şirkettir. Anonim şirketlerde esas sözleşmeyle atanmış veya genel kurulca seçilmiş bir veya daha fazla kişiden oluşan bir yönetim kurulu bulunması zorunludur. TTK madde 365’te anonim şirketin yönetim ve temsilinde görevli organın yönetim kurulu olduğu açıkça düzenlenmiştir.
1.1. Anonim Şirket Yönetim Kurulu Üyelerinin Nitelikleri
Anonim şirkette görev yapacak ilk yönetim kurulu üyeleri anonim şirketin esas sözleşmesiyle atanırlar. Sonraki yönetim kurulu üyeleri ise genel kurul tarafından seçilerek görev başına gelirler. Yönetim kurulu üyelerinin seçimi genel kurulun devredilemez yetkilerindendir.
TTK’da yönetim kurulu üyesi olmak için aranan şartlar şu şekilde düzenlenmiştir:
Ehliyet Şartı;
Öncelikle belirtmek gerekir ki gerçek kişilerin yönetim kurulu üyesi olarak seçilmesi mümkün olduğu kadar tüzel kişilerin de yönetim kurulu üyesi olarak seçilebilmeleri mümkündür. Bu durumda tüzel kişiyi temsilen bir gerçek kişinin görevlendirilmesi gerekmektedir. Kanun’a göre yönetim kuruluna seçilecek gerçek kişilerin tam ehliyetli olmaları şarttır. Aynı şekilde tüzel kişi yönetim kurulu üyesi adına tescil edilecek gerçek kişinin de tam ehliyetli olması gerekmektedir.
Görevi Sona Erdiren Nedenlerin Bulunmaması;
Kanun’da hangi hallerde yönetim kurulu üyesinin görevinin sona ereceği düzenlenmiştir. Görevin sona ermesine neden olacak hallerin yönetim kurulu üyesinde bulunması istenmediği için bu niteliklere sahip olan kişilerin yönetim kurulu üyesi olarak seçilmeleri mümkün değildir. Bu nedenle Kanun, görevi sona erdiren sebeplerin seçilmeye de engel olacağını düzenlemiştir. Görevi sona erdiren nedenler iflas, fiil ehliyetinin kısıtlanması ve Kanun ve esas sözleşmeyle getirilen şartların sonradan kaybedilmesi olarak düzenlenmiştir. Dolayısıyla aranan şartları sağlamayan ve tam ehliyetli olmayan kişiler yönetim kurulu üyeliğine seçilemeyeceği gibi iflasına karar verilen gerçek veya tüzel kişilerin de yönetim kuruluna seçilmeleri mümkün değildir.
Özel Kanunlarda ve Esas Sözleşmede Belirtilen Niteliklere Sahip Olunması;
TTK’da belirtilen şartlar dışında kimi özel kanunlarla da seçilecek yönetim kurulu üyeleri için çeşitli şartlar düzenlenebilir. Örneğin Bankacılık Kanunu, Sigortacılık Kanunu gibi kanunlarda, ilgili alanlarda kurulmuş anonim şirketlerin yönetim kuruluna seçilecek kişiler için çeşitli özel nitelikler aranmıştır. İşte bu gibi özel hükümlerin söz konusu olması halinde yönetim kuruluna seçilecek kişilerin belirtilen bu nitelikleri de taşımaları gerekmektedir.
Her anonim şirketin kendine has bir esas sözleşmesi bulunur. Kanunda yer alan emredici düzenlemelere aykırı olmamak kaydı ile esas sözleşme ile de yönetim kurulu üyelerinde bulunması gereken nitelikler düzenlenebilir. Böyle bir ihtimalde seçilecek kişilerin belirlenen bu niteliklere de sahip olmaları gerekecektir.
Bununla birlikte belirtmek gerekir ki Eski Türk Ticaret Kanunu’nda yönetim kurulu üyesinin pay sahibi olması zorunlu tutulmuştu. Yeni Türk Ticaret Kanunu ile bu hüküm kaldırılmıştır. Dolayısıyla mevcut düzenleme çerçevesinde pay sahibi olmayan kişilerin de yönetim kurulu üyesi olarak seçilmesi mümkündür.
Gerekli şartları sağlayarak yönetim kurulu üyeliğine seçilen kişiler ticaret siciline tescil ettirilip Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan ettirilir. Ancak tescil ve ilan kurucu değil açıklayıcı niteliktedir. Bu nedenle yönetim kuruluna seçilmiş kişilerin eylemleri seçimden itibaren şirketi bağlar. Esas sözleşme hakkında detaylı bilgi almak için Anonim Şirketlerde Esas Sözleşme başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
1.2. Anonim Şirket Yönetim Kurulunun Yetki ve Görevleri
Yönetim kurulu en temelde şirketi yönetme ve temsil etme görev ve yetkisi altındadır. TTK madde 371’de şirketi temsile yetkili olanların şirketin amacına ve işletme konusuna giren her tür işi ve hukuki işlemi şirket adına yapabileceği düzenlenmiştir.
Anonim şirket yönetim kurulu üyelerinin görev ve yetkileri TTK’nın çeşitli hükümlerinde düzenlenmiştir. Bu görev ve yetkilerin kimileri devredilebilir nitelikte iken kimilerinin devredilmesi mümkün değildir.
TTK madde 375’te yönetim kurulunun devredilemez görev ve yetkileri düzenlenmiştir. Bahsi geçen görev ve yetkiler aşağıda belirtilenlerden oluşmaktadır:
- Şirketin üst düzeyde yönetimi ve bunlarla ilgili talimat verilmesi
- Şirket yönetim teşkilatının belirlenmesi
- Finansal planlama için gerekli düzenin kurulması
- Müdürlerin ve imza yetkisini haiz bulunan kişilerin atanmaları ve görevden alınmaları
- Yönetimle görevli kişilerin yükümlülüklerine uygun hareket edip etmediklerinin üst gözetimi
- Pay, yönetim kurulu karar ve genel kurul toplantı ve müzakere defterlerinin tutulması
- Yıllık faaliyet raporu ile kurumsal yönetim açıklamasının düzenlenip genel kurula
sunulması
- Genel kurul toplantılarının hazırlanması
- Genel kurul kararlarının yürütülmesi
- Borca batıklık halinde mahkemeye bildirimde bulunulması
1.3. Anonim Şirket Yönetim Kurulu Üyelerinin Hakları
Yönetim kurulu üyelerinin hakları mali ve yönetimsel haklar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
Yönetimsel Haklar;
Yönetim kurulu üyelerinin yönetimsel hakları yönetim hakkı, temsil hakkı ve bilgi alma hakkı olarak temelde üç grupta ele alınabilir.
Şirketi yönetme ve temsil etme yönetim kurulu üyelerinin en temel görevi olduğu kadar aynı zamanda en temel hakkıdır. Bu kapsamda yönetim kurulu üyeleri şirketin amacına ve işletme konusuna giren her tür işi ve hukuki işlemi şirket adına yapabilme hakkına sahiptir.
Yönetim kurulu üyelerini yönetimsel haklarından bir diğeri ise bilgi edinme ve inceleme hakkıdır. Bu hak kapsamında yönetim kurulu üyeleri şirketin tüm iş ve işlemleri hakkında bilgi isteyebilir, soru sorabilir ve inceleme yapabilir. Bir üyenin istediği herhangi bir belgenin kurula getirilmesi, kurulca veya üyelerce tartışılması veya herhangi bir konuda bilgi alınması talepleri reddedilemez. Yönetim kurulu başkanı bu yöndeki talepleri reddettiği takdirde konu iki gün içinde yönetim kurulunun önüne getirilir. Kurul toplanamazsa veya talepte bulunan yönetim kurulu üyesinin istemini reddederse üye, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesine başvurabilir. Mahkemenin vereceği karar kesindir. Bilgi alma hakkı şirket esas sözleşmesi ile genişletebilir ancak daraltılamaz. Zira bu hak emredici niteliktedir; kısıtlanması ve kaldırılması mümkün değildir.
Mali Haklar;
TTK madde 394’te yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı, ücret, ikramiye, prim ve yıllık kârdan pay ödenebileceği düzenlenmiştir. Ancak ödenecek olan mali hakların ve bunların tutarın esas sözleşmeyle veya genel kurul kararı ile belirlenmiş olması şarttır.
Huzur hakkı, toplantıya katılma karşılığı olarak yapılan bir ödemedir.
Ücret, periyodik olan belirli zaman dilimlerinin geçmesi üzerine ödenen maaş niteliğinde bir ödemedir.
İkramiye, belirli bir sürenin tamamlanması sonucunda ve genellikle ücrete oranlanarak yapılan bir ödemedir.
Prim, yönetim kurulu üyesinin performansına dayalı olarak, belirli hedeflere ulaşılması halinde yapılan ödemedir.
Kâr payından ödeme, şirketin faaliyet sonucunda kar elde etmesi halinde ve öncesinde ortaklara %5’lik kâr payının dağıtılmış olması şartıyla yapılan ödemedir.
1.4. Anonim Şirket Yönetim Kurulu Üyeliği Sıfatının Kaybedilmesi
Yönetim kurulu üyeliğinin sona ermesi azil, istifa, seçilebilme şartlarının kaybedilmesi ve görev süresinin sona ermesi olmak üzere temelde dört durumda meydana gelebilir.
Azil;
Yönetim kurulu üyeleri ister esas sözleşme ile atanmış olsun ister genel kurul kararı ile seçilmiş olsunlar genel kurulda alınacak bir karar ile görevden alınabilirler.
Yönetim kurulunun azli her zaman için mümkündür. Ancak azil haklı bir nedene dayanmıyorsa şirketin azledilen yönetim kurulu üyesinin uğradığı zararları tazmin etmesi gerekebilecektir.
Azil genel kurulun devredilemez yetkilerindendir. Dolayısıyla yönetim kurulunun görevden alınması yalnızca genel kurulca alınacak bir karar ile gerçekleştirilebilir. Azil kararı alınabilmesi için genel kurulca toplantı ve karar alma kurallarına uyulması gerekir. Bu noktada temel kural ise gündeme bağlılık ilkesidir. Yani genel kurulun yönetim kurulu üyesinin azline ilişkin karar alabilmesi için genel kurul gündeminde konuya ilişkin açık maddenin bulunması gerekir. Ancak bu kurala iki istisna getirilmiştir.
İlk istisnai düzenleme TTK madde 413/3’te yer almaktadır. İlgili düzenlemeye göre gündemde yer alan yılsonu finansal tablolarının müzakeresi maddesi yönetim kurulu üyelerinin görevden alınmaları ile ilgili olarak kabul edilir. Dolayısıyla gündemde yönetim kurulu üyesinin azline ilişkin bir madde olmasa dahi yılsonu finansal tablolarının müzakeresi ile ilgili bir madde varsa yönetim kurulu üyesi hakkında azil kararı alınabilecektir. Zira finansal tabloların görüşülmesi esasen yönetim kurulu üyelerinin genel kurula hesap verme yükümlülüğü ile bağlantılıdır. Aynı şekilde yönetim kurulu üyelerinin ibrası da hesap verme yükümlülüğü ile ilgili olduğundan gündemde ibraya ilişkin bir madde olması halinde de yönetim kurulu üyesinin azline karar verilebilecektir.
Bir diğer istisnai durum ise haklı bir nedenin bulunmasıdır. Haklı sebebin varlığı halinde genel kurul toplantı gündeminde yönetim kurulu üyesinin azli ile ilgili doğrudan veya bağlantılı bir madde bulunmasa dahi azil kararı verilebilecektir. Haklı nedene örnek olarak yönetim kurulu üyesinin görevin ifasında yetersiz kalması, birçok farklı şirkette yönetim kurulu üyeliği yapması, uzun süreler boyunca yurtdışında bulunması, rekabet yasağını ihlal etmesi, yolsuzluk yapması durumları verilebilir.
İstifa;
Yönetim kurulu üyesi görevinden istifa edebilir. İstifa tek taraflı ve karşı tarafa ulaşmakla sonuç doğuran bir işlemdir. Yönetim kurulu üyesinin istifası her zaman için mümkündür. Ancak istifa haklı bir nedene dayanmıyorsa kusura dayalı bir sorumluluk olarak kabul edilir ve zamansız istifa nedeniyle şirket bir zarara uğramışsa istifa eden yönetim kurulu üyesinin bu zararı tazmin etmesi gerekebilir.
Seçilebilme Şartlarının Kaybedilmesi;
Yönetim kurulu üyesi olarak seçilebilmek için çeşitli şartları taşımak gerektiğinden yukarıda bahsetmiştik. Aranan bu şartların üyeliğe seçildikten sonra kaybedilmesi halinde yönetim kurulu üyeliği sona erecektir.
Görev Süresinin Sona Ermesi;
Esas sözleşmede yönetim kurulu üyelerinin görev süresinin ne kadar olacağı belirlenebilir. Ancak bu süre üç yılı aşamaz. Zira Kanun yönetim kurulu üyelerinin görev süresinin en çok üç yıl olabileceğini emredici şekilde hükme bağlamıştır. Görev süresinin başlangıcı yönetim kurulu üyesinin göreve ne şekilde başladığına göre değişecektir. Buna göre yönetim kurulu üyesi esas sözleşme ile atanmışsa ortaklığın tescil tarihi, genel kurul kararı ile seçilmişse karar tarihi görev süresinin başlangıç anı olarak kabul edilecektir. Görev süresi sona eren yönetim kurulu üyesinin üyelik sıfatı da sona erecektir. Ancak esas sözleşmede aksine bir hüküm olmaması kaydıyla aynı kişinin yeniden üye olarak seçilmesi mümkündür.
2. Anonim Şirket Yönetim Kurulu Üyelerinin Yükümlülükleri
Özen Yükümlülüğü
Yönetim kurulu üyeleri görevlerinin ifası sırasında gerekli dikkat ve özeni göstermek ile yükümlüdürler. Aranan özen düzeyi, benzer konuda faaliyet gösteren bir şirkette basiretli bir yöneticinin göstermesi gereken özen olarak kabul edilir. Yönetim kurulu üyesinin özen borcuna uygun davrandığının kabul edilebilmesi için ilgili işlemi çeşitli ölçütlere uygun olarak gerçekleştirmiş olması gerekir. Bu ölçütler; yönetim kurulu üyesinin kararın alınmasından önce yeterince bilgilendirilmiş olması, konunun yeterince tartışılmış olması, gerek duyulması halinde konunun uzmanlarından destek alınmış olması, sadakat borcuna uygun olmayan davranışlardan kaçınılması olarak kabul edilmektedir.
Sadakat Yükümlülüğü
Sadakat yükümlülüğü uyarınca yönetim kurulu üyesi şirketin çıkarlarını üstün tutmakla yükümlüdür. Bu kapsamda yönetim kurulu üyesinin kişisel çıkarları ile şirket çıkarlarının çatışmasına sebebiyet verecek davranışlardan kaçınması gerekmektedir. Sadakat borcu; şirketin malvarlığının korunması, malvarlığının azalmasına sebebiyet verecek eylemlerden kaçınılması ve kazanç elde etme amacına yönelik gayret sarf edilmesi hususlarını kapsamaktadır.
Şirketle İşlem Yapma Yasağı
TTK madde 395’te yönetim kurulu üyesinin genel kuruldan izin almadan şirketle kendisi veya bir başkası adına herhangi bir işlem yapamayacağı düzenlenmiştir. Aksi halde şirket ilgili işlemin batıl yani geçersiz olduğunu ileri sürebilir. Ancak işlemi gerçekleştiren yönetim kurulu üyesinin işlemin geçersiz olduğunu ileri sürmesi mümkün değildir. Bu yasak dolayısıyla yönetim kurulu üyesi örneğin kendi taşınmazını şirkete satamayacaktır. Şirketle işlem yapma yasağının amacı şirketle yönetim kurulu üyesi arasındaki çıkar çatışmasına engel olmak olduğundan dolayı çıkar çatışması ve şirketin zarara uğrama riski olmayan hallerde işlem yasağı söz konusu olmaz. Örneğin yönetim kurulu üyesinin genel kuruldan izin almadan taşınmazını şirkete bağışlaması mümkündür.
Şirketle Rekabet Yasağı
TTK madde 396’da yönetim kurulu üyelerinin genel kuruldan izin almadan şirketin işletme konusuna giren ticari iş türünden bir işlemi kendisi veya başkası hesabına yapamayacağı düzenlenmiştir. Maddenin devamında yönetim kurulu üyesinin aynı tür ticari işlerle uğraşan bir şirkete sorumluluğu sınırsız ortak sıfatıyla giremeyeceği de düzenlenmiştir.
Rekabet yasağı yönetim kurulu üyesinin görev süresi ile sınırlıdır. Bu nedenle Kanun’dan kaynaklanan rekabet yasağı görevin sona ermesi ile ortadan kalkar. Ancak şirket ve yönetim kurulu üyesi arasında, görevin sona ermesinden sonrasını da kapsayacak şekilde bir rekabet yasağı sözleşmesi de akdedilebilir. Böyle bir ihtimalde yönetim kurulu üyesinin görevi sona erse dahi üye sözleşmeden kaynaklanan rekabet yasağı ile bağlı olacaktır.
Rekabet yasağının ihlal edilmesi halinde şirket;
- Yönetim kurulu üyesinden tazminat isteyebilir;
- Yapılan işlemin şirket adına yapılmış olduğunu kabul edebilir;
- Üçüncü kişiler hesabına yapılmış olan sözleşmelerden doğan menfaatlerin şirkete ait olduğunu ileri sürerek dava açabilir.
Belirtilen bu haklar seçimlik haktır ve içlerinden yalnızca biri tercih edilebilir. Hangi hakkın seçileceğine rekabet yasağını ihlal eden yönetim kurulu üyesinin katılımı olmamak kaydıyla yönetim kurulu karar verir. Hakların kullanımı için zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Belirtilen bu haklar, söz konusu ticari işlemlerin yapıldığını veya yönetim kurulu üyesinin diğer bir şirkete girdiğini, diğer üyelerin öğrendikleri tarihten itibaren üç ay ve her hâlde belirtilen durumların gerçekleşmesinden itibaren bir yıl geçince zamanaşımına uğrayacaktır.
Müzakerelere Katılma Yasağı
TTK madde 393’te yönetim kurulu üyesinin kendisinin, alt ve üst soyunun, eşinin ya da üçüncü derece dâhil olmak üzere üçüncü dereceye kadar kan ve kayın hısımlarının kişisel menfaati ile şirket menfaatinin çatıştığı konulara ilişkin müzakerelere katılamayacağı düzenlenmiştir. Yönetim kurulu üyesinin müzakerelere katılmasının dürüstlük kuralına uygun olmayacağı hallerde de ilgili üyenin müzakerelere katılmaması gerekecektir. Yönetim kurulu üyesinin müzakereye katılma yasağına tabi olup olmadığı hususunda bir tereddüt olduğu takdirde yönetim kurulu konuya ilişkin karar alır. Bu kararın alındığı toplantıya ilgili üyenin katılması mümkün değildir.
Menfaat yasağı yönetim kurulunca bilinmese dahi ilgili üyenin durumu açıklaması ve yasağa uyması gerekmektedir.
Yasağı kusuruyla ihlal eden yönetim kurulu üyesi şirketin uğrayacağı zararı tazminle yükümlüdür. Bununla beraber menfaat çatışması nesnel olarak mevcutken ve biliniyorken diğer üyeler yasak kapsamındaki üyenin müzakereye katılmasına itiraz etmemişlerse itirazda bulunmayan bu üyelerin de tazmin sorumluluğu söz konusu olur. Ancak tazminat sorumluluğunun doğması için sorumluluğun diğer koşullarının da bulunması gerekmektedir. Dolayısıyla ancak hukuka aykırı bir eylem (müzakerelere katılma yasağının ihlal edilmesi), kusur, zarar, zarar ve eylem arasında illiyet bağı unsurlarının tamamının gerçekleşmesi halinde tazminat sorumluluğu doğacaktır.
Şirkete Borçlanma Yasağı
TTK madde 395/2’de pay sahibi olmayan yönetim kurulu üyelerinin ve yönetim kurulu üyelerinin pay sahibi olmayıp 393. maddede sayılan yakınlarının şirkete nakit borçlanamayacağı düzenlenmiştir. Maddenin devamında şirketin bu kişiler için kefalet, garanti ve teminat veremeyeceği, sorumluluk yüklenemeyeceği ve bu kişilerin borçlarını devralamayacağı da düzenlenmiştir.
Şirkete borçlanma yasağı tek taraflıdır. Yani yönetim kurulu üyesinin ve yakınlarının şirketten borç olması mümkün değilken şirkete borç vermeleri mümkündür.
Yasağın ihlali halinde şirket alacaklıları, yönetim kurulu üyesini veya yakınlarını şirkete borçlanılan tutar miktarında doğrudan takip edebilme hakkına sahip olacaklardır.
Şirketin Finansal Durumunun Bozulmasından Doğan Yükümlülükler
Son yıllık bilançodan sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının yarısının zarar sebebi ile karşılıksız kaldığının anlaşılması halinde yönetim kurulunun, genel kurulu derhal toplantıya çağırması gerekmektedir. Aynı zamanda yönetim kurulunun uygun gördüğü iyileştirici önlemleri de genel kurula sunması gerekmektedir.
Şirketin borca batık durumda bulunduğu şüphesini uyandıran işaretlerin bulunması halinde yönetim kurulunun bir ara bilanço çıkarması gerekmektedir. Ara bilançonun, aktiflerin hem işletme devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları üzerinden çıkarılması gerekir. Çıkarılan bilançodan aktiflerin şirket alacaklarını karşılamaya yetmediği anlaşıldığı takdirde yönetim kurulu şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesine durumu bildirmeli ve şirketin iflasını istemelidir.
Eşit İşlemde Bulunma Yükümlülüğü
TTK madde 357’de pay sahiplerinin eşit şartlarda eşit işleme tabi tutulacakları düzenlenmiştir. Dolayısıyla yönetim kurulu üyeleri pay sahiplerine yönelik olarak gerçekleştirilecek işlemlerde eşit işlemde bulunma yükümlülüğü altındadır.
Toplantılara Aslen Katılma Yükümlülüğü
Yönetim kurulu üyelerinin birbirlerini temsilen oy vermeleri mümkün olmadığı gibi toplantılara vekil aracılığıyla katılmaları da mümkün değildir. Dolayısıyla yönetim kurulu üyelerinin toplantılara bizzat katılmaları gerekmektedir.
3. Anonim Şirket Yönetim Kurulu Toplantısı
Yönetim kurulu, kurul olarak çalışır ve karaları toplantı yapmak suretiyle alır. Toplantılar fiziken yapılabileceği gibi elektronik ortamda da yapılabilir. Bununla birlikte yönetim kurulu kararları sirküler yoluyla, yani üyelerden birinin yazılı olarak sunduğu bir önerinin diğer üyelerce de yazılı olarak uygun bulunması yoluyla da alınabilir.
3.1. Anonim Şirket Yönetim Kurulu Toplantı Yeter Sayısı
TTK madde 390’da yönetim kurulu toplantı yeter sayısının yönetim kurulu üye tam sayısının çoğunluğu olduğu düzenlenmiştir. Kanun’da yer alan bu yetersayı şirket esas sözleşmesi ile ağırlaştırılabilir ancak hafifletilemez.
3.2. Anonim Şirket Yönetim Kurulu Karar Yeter Sayısı
TTK madde 390’da yönetim kurulu karar yeter sayısının toplantıda hazır bulunan üyelerin çoğunluğu olduğu düzenlenmiştir. Kanun’da yer alan bu yetersayı şirket esas sözleşmesi ile ağırlaştırılabilir ancak indirilemez. Toplantılarda her yönetim kurulu üyesinin tek oy hakkı vardır.
4. Anonim Şirket Temsil Yetkisinin Kullanımı
Anonim şirketi temsil yetkisi çift imza ile kullanılmak üzere yönetim kuruluna aittir. Esas sözleşmede aksi yönde bir hüküm getirilmiş olması ya da yönetim kurulunun tek kişiden oluşması halinde çift imza kuralı uygulanmayacaktır.
Temsile yetkili kişilerin ve bunların temsil şekillerini gösterir kararın noterce onaylanmış sureti, tescil ve ilan edilmek üzere ticaret siciline verilmelidir.
Şirket adına imza atma yetkisine sahip olan kişilerin, imzalarını şirketin unvanı altına atmaları gerekmektedir.
5. Anonim Şirket Temsil Yetkisinin Sınırları
Anonim şirketi temsile yetkili olanlar şirketin amacına ve işletme konusuna giren her türlü işi ve hukuki işlemi şirket adına yapma ve şirket unvanını kullanma yetkisine sahiptir.
Temsile yetkili olan kişilerin şirketin amacı ve işletme konusu dışında yaptıkları işlemler de şirketi bağlar. Ancak işlemin karşı tarafı olan üçüncü kişi işlemin işletme konusu dışında bulunduğunu biliyorsa veya bilmesi gerekiyorsa şirket bu işlemle bağlı olmayacaktır. Şirket esas sözleşmesinin ilan edilmiş olması üçüncü kişinin durumu bildiğinin ispatı için tek başına yeterli değildir.
6. Anonim Şirket Temsil Yetkisinin Devri
TTK madde 370/2’de yönetim kurulunun temsil yetkisini bir veya daha fazla murahhas üyeye veya murahhas müdüre devredebileceği düzenlenmiştir. Murahhas üye yönetim kurulu üyelerinden biri iken murahhas müdür yönetim kurulu üyesi olmayan bir üçüncü kişidir. Dolayısıyla temsil yetkisinin yönetim kurulu üyesi olmayan kişilere de bırakılması mümkündür. Ancak Kanun en az bir yönetim kurulu üyesinin temsil yetkisine sahip olmasını şart tutmuştur.
Yönetim kurulunun devredilemez nitelikteki görev ve yetkilerine dâhil olan konularda temsil yetkisinin devredilmesi mümkün değildir.
7. Anonim Şirket Yönetim Yetkisinin Bölünmesi ve Murahhaslara Bırakılması
Yönetim kurulu, yönetimi kısmen veya tamamen bir veya birkaç yönetim kurulu üyesine veya üçüncü kişiye bırakabilir. Bunun için esas sözleşmede bu yönde bir hükmün bulunması ve yönetim kurulu tarafından bir iç yönerge düzenlenmesi gerekmektedir. İç yönergede şirketin yönetimine ilişkin düzenlenmenin yapılması ve kimin kime bağlı olup bilgi sunmakla yükümlü olduğunun belirlenmesi gerekmektedir.
8. Anonim Şirket Yönetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğu
Anonim şirket yönetim kurulu üyelerinin gerçekleştirdikleri iş ve işlemler için sorumlulukları doğabilir.Yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu hukuki sorumluluk ve cezai sorumluluk olmak üzere temelde iki gruba ayrılmaktadır.
8.1. Yönetim Kurulu Üyelerinin Hukuki Sorumluluğu
Hukuki sorumluluk, yönetim kurulu üyelerinin Kanun’dan ve şirket esas sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerini gerekli dikkat ve özeni göstermemeleri dolayısıyla ihlal etmeleri halinde söz konusu olur.
Yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu kusur sorumluluğudur. Bu nedenle yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna gidilebilmesi için Kanun’dan veya da esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerin kusurlu bir şekilde ihlal edilmiş olması gerekmektedir. Bununla beraber yükümlülüklerin kusurlu şekilde ihlal edilmiş olması tek başına sorumluluğu doğurmamaktadır; sorumluluğun doğması için genel hükümlerde aranan diğer şartların da sağlanması gerekir. Tüm şartların varlığı halinde yönetim kurulu üyeleri şirkete, şirketin pay sahiplerine ve şirket alacaklılarına verdikleri zararlardan dolayı sorumlu olurlar. Yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu zamanaşımının dolması veya da genel kurul tarafından ibra kararı alınması ile sona erer.
Yönetim kurulu üyelerinin hukuki sorumluluğu hakkında detaylı bilgi almak için Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulu Üyelerinin Hukuki Sorumluluğu başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
8.2. Yönetim Kurulu Üyelerinin Cezai Sorumluluğu
Yönetim kurulu üyelerinin cezai sorumluluğu, suçta ve cezada kanunilik ilkesi gereğince çeşitli kanunlarda yer alan fiillerin gerçekleştirilmesi halinde gündeme gelmektedir.
Anonim şirketler birer tüzel kişidir. Tüzel kişilerin cezai sorumlulukları bulunmadığından anonim şirketler hakkında yalnızca güvenlik tedbiri uygulanabilir. Bu nedenle şirket nezdinde vukuu bulan bir suç dolayısıyla cezai sorumluluk altında olan kişiler şirketi yönetme ve temsil etme yetkisine sahip olan yönetim kurulu üyeleridir. Yönetim kurulu üyelerinin cezai sorumluluğu çeşitli kanunlarda düzenlenmiş olup yaptırım olarak kimi suçlar için para cezası kimi suçlar için ise hapis cezası düzenlenmiştir.
Yönetim kurulu üyelerinin cezai sorumluluğu hakkında detaylı bilgi almak için Anonim Şirket Yönetim Kurulu Üyelerinin Cezai Sorumluluğu başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.