Babalık davası, evlilik dışı doğan bir çocuğun biyolojik babasının hukuken belirlenmesi, soybağının tespit edilmesi ve tarafların hak ve yükümlülüklerinin netleştirilmesi amacıyla açılır. TMK madde 301, babalık ilişkisinin kurulması veya reddedilmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemekte olup, bu süreçte DNA testi gibi bilimsel deliller büyük bir rol oynar.
Evlilik dışı doğan çocuk ile baba arasındaki soybağı, farklı yollarla kurulabilir. Baba, resmi tanıma beyanında bulunarak çocuğu hukuken kendi soybağına dahil edebilir. Ancak, babanın çocuğu tanımaktan kaçınması veya inkar etmesi durumunda, anne ve/veya çocuk mahkemeye başvurarak babalık davası açabilir ve soybağının mahkeme kararıyla tespit edilmesini sağlayabilir.
Babalık davası kimler tarafından açılabilir, süreç nasıl işler ve hangi hukuki sonuçları doğurur? Konuyla ilgili detaylı bilgi almak için yazımızın devamını okuyabilir veya uzman bir aile hukuku avukatına danışabilirsiniz.
Yazı İçeriği
1. Babalık Davasının Hukuki Tanımı
Babalık davası, bir çocuğun biyolojik ya da hukuki babasının mahkeme kararıyla belirlenmesi amacıyla açılan bir aile hukuku davasıdır. Bu dava, çocuğun doğumuyla birlikte başlayan soybağı ilişkisinin resmiyet kazanmasını sağlar ve çocuğun kişisel, miras ve nafaka gibi haklarını güvence altına alır.
Türk Medeni Kanunu’nun ilgili hükümleri çerçevesinde düzenlenen babalık davası, hem evlilik içi hem de evlilik dışı durumlarda ortaya çıkabilecek soybağına ilişkin iddiaların incelenmesini kapsar. Mahkeme sürecinde DNA testi gibi bilimsel yöntemler kullanılarak babalık bağı kesin olarak belirlenir. Bu davanın temel amacı, taraflar arasındaki soybağı ilişkisinin hukuki, objektif ve bilimsel verilerle tespit edilmesini sağlamaktır.
2. Babalık Davasının Tarafları
Babalık davasında, davanın konusu ve sonuçlarından doğrudan etkilenecek olan tarafların belirlenmesi büyük önem taşır. Tarafların kimler olabileceği ve dava sürecinde nasıl bir rol oynayacakları aşağıda detaylandırılmıştır.
2.1. Babalık Davasını Kimler Açabilir?
Babalık davası, evlilik dışı doğan bir çocuğun babasıyla soybağını hukuken kurmak amacıyla açılan bir aile hukuku davasıdır. Türk Medeni Kanunu’na göre, bu davayı açma hakkı anne ve çocuğa tanınmıştır.
- Anne: Anne, çocuğun babasıyla soybağını kurmak ve çocuğun hukuki haklarını güvence altına almak için babalık davası açabilir. Anne, yalnızca kendi adına babalık davası açma hakkına sahiptir. Çocuk ergin olana kadar, anne onun adına babalık davası açamaz. Bunun nedeni, bazı durumlarda annenin menfaatleri ile çocuğun menfaatlerinin örtüşmeyebileceğidir. Bu tür olası çıkar çatışmalarını önlemek için, çocuk adına açılacak babalık davasında kayyım atanması gerekmektedir.
- Çocuk: Çocuk, reşit olduktan sonra kendi adına babalık davası açabilir. Ancak, reşit olmadan önce açılacak davalarda çocuk kayyım tarafından temsil edilir.
- Birlikte veya Ayrı Ayrı Dava Açma: Anne ve çocuk, babalık davasını birlikte açabileceği gibi, farklı zamanlarda da açabilir. Eğer iki ayrı dava açılırsa, bu davalar birbirini etkilemez. Örneğin, çocuğun davadan feragat etmesi, annenin açtığı davayı geçersiz kılmaz. Çocuğun ölmesi halinde dahi annenin dava hakkı bulunmaktadır.
Babalık davası, şahsa sıkı sıkıya bağlı haklardan biri olduğu için bir avukat aracılığıyla açılacaksa, vekâletnamede özel yetki verilmesi zorunludur. Avukatın genel vekâletnamesi yeterli olmayıp, babalık davası açma yetkisinin açıkça belirtilmesi gerekmektedir
2.2. Babalık Davası Kime Karşı Açılır?
Babalık davaları, çocuğun biyolojik babası olduğu halde nüfus kaydında adı geçmeyen gerçek babaya karşı açılır. Bu davada, davalı kişi biyolojik baba olduğu iddia edilen kişidir. Eğer bu kişi hayatını kaybetmişse, babalık davası, babanın mirasçılarına karşı açılır.
3. Babalık Davasının Şartları
Babalık davası, çocuğun biyolojik babası ile hukuki soybağının tespit edilmesi amacıyla açılır. Ancak, bu davanın açılabilmesi için belirli hukuki şartların sağlanması gerekir. Türk Medeni Kanunu’na göre, bu şartlardan birinin eksik olması halinde dava reddedilir. İşte babalık davası açmanın temel şartları:
- Çocuğun Annesinin Belli Olması Gereklidir
Babalık davası açılabilmesi için, çocuğun annesi belli olmalıdır. Eğer çocuğun annesi bilinmiyorsa, öncelikle anne tespiti davası açılmalı ve anne nüfus kaydına tescil edilmelidir. Anne tespit edildikten sonra babalık davası açılabilir. Yargıtay kararlarında, annenin kimliğinin belirlenmesi, babalık davasının açılabilmesi için temel bir koşul olarak vurgulanmıştır.
- Çocuğun Başka Bir Erkekle Soybağı Olmamalıdır
Babalık davası, çocuğun başka bir erkekle soybağı ilişkisi bulunmadığı takdirde açılabilir. Eğer çocuğun nüfus kaydında başka bir erkek babası olarak yer alıyorsa, önce soybağının reddi davası açılmalıdır. Soybağı reddedildikten sonra, biyolojik baba ile soybağı tespit edilerek babalık davası açılabilir. Bu süreç, özellikle evli kadınların başka bir erkekten çocuk sahibi olması durumunda önemlidir. Şayet TürkMedeni Kanunu’na göre, evli bir kadının kocasından başka bir erkekten çocuk doğurması durumunda, çocuğun soybağı otomatik olarak kocayla bağlı kabul edilir.
- Babalık Davasının İhbar Yükümlülüğü
Babalık davası, Cumhuriyet savcısına ve Hazineye bildirilmelidir. Bu bildirim, davanın hukuki geçerliliği ve sürecin şeffaflığı açısından büyük önem taşır. Ayrıca, davanın kim tarafından açıldığına göre, belirli ek bildirimler yapılması gerekmektedir. Eğer dava anne tarafından açılmışsa, çocuğun menfaatlerinin korunabilmesi için kayyıma bildirim yapılması gerekir. Kayyım tarafından açılan babalık davalarında ise, annenin bilgilendirilmesi gerekmektedir. Yargıtay, ihbar yükümlülüğüne uyulmadığı durumlarda, davanın bozulabileceğine karar vermektedir.
4. Babalık Davasında İspat
Babalık davalarında, çocuğun babası olduğu iddia edilen kişinin babalığının ispat edilmesi gerekir. Türk Medeni Kanunu’na göre, babalık davası açan taraf (anne ya da çocuk), davalı kişinin babalığını ispatlamakla yükümlüdür. Babalık iddiası, genellikle kan ve DNA testleri gibi bilimsel yöntemlerle desteklenebilir. Bununla birlikte, babalık karinesi, davacı tarafın işini kolaylaştıran önemli bir yasal araçtır.
4.1 Babalık Karinesi ve İspat Yöntemleri
Türk Medeni Kanunu’na göre, babalık karinesi, belirli bir zaman diliminde, davalının çocuğun annesiyle cinsel ilişkiye girmiş olmasını, çocuğun biyolojik babalığına delil olarak kabul eder. Babalık davasında, babalık karinesinin uygulanabilmesi için belirli koşulların sağlanması gerekmektedir. Bu koşullar, davanın içeriğini ve ispat sürecini doğrudan etkileyen önemli faktörlerdir.
- Cinsel İlişkinin Zaman Aralığı
Babalık karinesi, çocuğun doğumundan önceki 300. gün ile 180. gün arasında davalı ile anne arasında cinsel ilişkinin olduğu durumlarda geçerlidir. Bu zaman aralığında gerçekleştirilen bir ilişki, babalığı kanıtlamak için yeterli bir delil teşkil eder.
- Fiili Gebe Kalma Dönemi
Bununla birlikte, babalık karinesi yalnızca belirli günlerle sınırlı değildir. Eğer davalı, çocuğun annesiyle fiili gebe kalma döneminde herhangi bir zamanda cinsel ilişkiye girmişse, bu da babalığa karine sayılır. Bu durum, biyolojik baba tespitinde önemli bir rol oynar.
Babalık karinesi uyarınca, çocuğun doğumundan önceki 300 ile 180 gün arasında anne ile cinsel ilişkiye girildiği tespit edilirse, bu durum babalığa karine oluşturur. Bu tür bir ilişkinin varlığını ispatlamak için çeşitli deliller kullanılabilir:
- Tanık ifadeleri
- Mektuplar veya sosyal medya mesajları
- Davalının, ananın doğum masraflarını ödeme gibi davranışları
Bu deliller, cinsel ilişkinin varlığını ortaya koyabilecek güçte olmalıdır. Ayrıca, gebelik önleyici ilaçların kullanılması veya ilişkinin tam olarak gerçekleşmemesi gibi durumlar, babalık karinesinin oluşumuna engel teşkil etmez. Ancak, babalık karinesi her zaman çürütülebilir. Babalık karinesinin geçersiz kılınması için iki ana seçenek mevcuttur:
- Çocuğun anayla olan cinsel ilişkiden olmasının imkânsız olduğunun kanıtlanması
- Başka bir erkeğin babalık ihtimalinin daha yüksek olduğunun ispatlanması
4.2. Babalık Karinesini Çürütme
Başlangıçta davacı taraf, babalık karinesini destekleyen delilleri mahkemeye sunmak zorundadır. Eğer davacı, babalık karinesini ispatlamışsa, ispat yükü artık davalıya geçer. Davalı, babalık karinesini çürütmek için her türlü delili mahkemeye sunabilir. Örneğin:
- Kısır olduğunu kanıtlayan tıbbi raporlar
- Ananın başka bir erkekten çocuk sahibi olduğu ispatlanabilir
Bu durumda, DNA testi, tıbbi raporlar ve tanık ifadeleri gibi deliller, babalık davasının sonucunu belirleyen en güçlü araçlardır.
4.3. DNA Testi ve Kan Testi: Bilimsel İspat Yöntemleri
Babalık karinesinin çürütülmesi için davalı taraf bilimsel yöntemlere başvurabilir. Bu, en çok başvurulan yöntemlerden biri olan DNA testi ile mümkündür. DNA testi, çocuğun biyolojik babasını belirlemede kesin sonuçlar verir ve günümüzde en güvenilir ispat aracıdır. Ayrıca, kan testiyle de bazı durumlarda babalık ispatlanabilir. Ancak, kan testi tek başına yeterli bir delil değildir; DNA testi çok daha sağlam bir sonuç verir.
Babalık davası, resen araştırma ilkesine dayanır. Yani, tarafların talep etmemesi durumunda bile, hâkim soybağının tespit edilmesi için gerekli kan ve doku örneklerinin alınmasına karar verebilir. Tarafların ya da üçüncü kişilerin bu karara karşı itiraz etmesi, ancak örnek alımının sağlık açısından herhangi bir tehlike yaratmaması durumunda mümkündür.
DNA testi, ancak ve ancak Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmış moleküler genetik laboratuvarlarında yapılabilmektedir. Bu bağlamda, herhangi bir mahkeme kararı olmadan DNA testi yapılması, ancak özel laboratuvarlar aracılığıyla mümkündür. Bunun dışında özel veya devlet hastanelerinde böyle bir hizmet verilememektedir.
5. Babalık Davasının Hukuki Sonuçları
Babalık davasının nihai kararı, hem tarafların hem de çocuğun yaşamını doğrudan etkileyen sonuçlar doğurur. Bu sonuçlar; maddi, manevi ve kişisel ilişkiler açısından kapsamlı düzenlemeleri içerir.
5.1. Annenin Mali Hakları
Babalık davası açan ana, bu davayla birlikte veya ayrı olarak, baba veya mirasçılarından, şu giderlerin karşılanmasını isteyebilir:
- Doğum giderleri
- Doğumdan önceki ve sonraki altışar haftalık geçim giderleri
- Gebelik ve doğumun gerektirdiği diğer giderler
Çocuk ölü doğsa dahi hâkim, bu giderlerin karşılanmasına karar verebilir. Ancak; üçüncü kişiler ya da sosyal güvenlik kuruluşlarınca anaya yapılan ödemeler, hakkaniyet ölçüsünde tazminattan indirilecektir. Bu talepler harca tabi değildir.
5.2. Çocuğun Nafaka Hakkı
Babalık davası, yalnızca soybağının tespitini sağlamakla kalmaz, aynı zamanda nafaka yükümlülüğünü de gündeme getirir.
- Tedbir Nafakası ve İştirak Nafakası
Babalık davası açıldığında, mahkeme babalık ihtimalini kuvvetli görürse, dava sonuçlanana kadar çocuk için tedbir nafakası ödenmesine karar verebilir.
Tedbir nafakası, babalık kararı kesinleşene kadar çocuğun temel ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik geçici bir ödemedir. Dava sonuçlandıktan sonra ve babalık tescillendikten sonra, tedbir nafakası iştirak nafakasına dönüşür. İştirak nafakası, çocuğun bakım, eğitim ve diğer ihtiyaçlarının karşılanması için babanın mali katkısını içerir.
- İştirak Nafakasının Belirlenmesi
İştirak nafakasının miktarı belirlenirken, çocuğun ihtiyaçları ile babanın ekonomik durumu göz önünde bulundurulur. Mahkeme, çocuğun yaşam standartlarını koruyacak şekilde nafakayı belirler. Nafaka, çocuğun eğitim masrafları, sağlık giderleri ve günlük yaşam ihtiyaçlarını kapsar.
Bu süreçte, mahkemenin amacı çocuğun en iyi şekilde bakımının sağlanması ve babanın katkısının çocuğun geleceğini güvence altına alacak şekilde belirlenmesidir.
5.3. Çocukla Kişisel İlişki Kurulması
Babalık davası sürecinin sonunda, mahkeme soybağını tespit ettikten sonra çocuğun velayet düzenlemesini yapar ve baba ile çocuk arasında kişisel ilişkinin kurulmasını sağlar. Mahkeme, çocuğun menfaatlerini göz önünde bulundurarak, en uygun çözümü belirler.
- Velayet Hakkı ve Kişisel İlişki Kurma
Babalık davası sonucu babanın, çocuğun velayetini alıp almaması farklı olabilir. Çoğu durumda velayet, anneye verilse de, mahkeme çocuğun menfaatine en uygun kararı almakla yükümlüdür. Yani, çocuğun duygusal ve psikolojik gelişimi, ebeveynleriyle ilişkisi ve güvenliği dikkate alınarak bir karar verilir.
Ancak, babanın velayet hakkına sahip olmaması durumunda dahi, çocukla düzenli bir şekilde kişisel ilişki kurma hakkı vardır. Mahkeme, bu kişisel ilişkinin nasıl şekilleneceğini, baba ile çocuğun etkileşimde bulunacağı sıklığı, yerleri ve şekliyle belirler. Örneğin, belirli günler ve saatler içinde çocukla görüşme düzenlemeleri yapılabilir.
5.4. Soyadı ve Mirasçılık Hakları
Babalık davası sonucunda davanın kazanılması, çocuğun sadece soyadını taşıma hakkı kazanmasını sağlamakla kalmaz, aynı zamanda mirasçılık hakkı da elde etmesine yol açar. Türk Medeni Kanunu’na göre, çocuğun babası olarak tespit edilen kişi, çocuğun hem hukuki hem de mali haklarını güvence altına alır. Bu durum, çocuğun baba tarafından miras hakkına sahip olmasını sağlar. Yani, babalık kararı kesinleştiğinde çocuk, babasının mirasından faydalanabilecek ve babasının soyadını taşıma hakkı kazanacaktır. Bu hak, çocuğun hukuki statüsünü sağlamlaştırarak, babanın ona karşı olan sorumluluklarını da yerine getirmesini sağlar.
6. Babalık Davasında Süreler
- Anne için dava açma süresi:
Babalık davası, çocuğun doğumundan önce veya sonra açılabilir. Ancak, babalık davası açma süresi belirli kurallara tabidir. Anne, çocuğun doğumundan itibaren bir yıl içinde bu davayı açmak zorundadır. Bu süreyi geçiren anne, dava açma hakkını kaybeder. Ancak, çocuğun başka bir erkekle soybağı ilişkisi bulunuyorsa, bir yıllık süre, bu ilişkinin ortadan kalktığı tarihten itibaren işlemeye başlar.
Eğer gecikmeye haklı bir sebep varsa, bir yıllık süre geçtikten sonra da, bu sebeplerin ortadan kalktığı tarihten itibaren bir ay içinde dava açılabilir.
- Çocuk için dava açma süresi:
Buna karşın, çocuğun açacağı babalık davası ise, herhangi bir hak düşürücü süreye tabi değildir.
Bu durum, babalık davası sürecinde dikkat edilmesi gereken önemli hususlardan biridir. Anne ve çocuğun, dava açma süreleri konusunda bilgi sahibi olmaları, hak kaybı yaşamamaları için önemlidir.
7. Babalık Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Babalık davası açarken doğru mahkemeye başvurmak, davanın hızla ve düzgün bir şekilde ilerlemesi için kritik öneme sahiptir.
- Görevli Mahkeme: Babalık davaları, aile hukukundan kaynaklanan davalar olduğundan, bu davaların görevli mahkemesi aile mahkemesidir. Ancak, aile mahkemesinin bulunmadığı durumlarda, dava asliye hukuk mahkemesinde açılacaktır.
- Yetkili Mahkeme: Babalık davası için yetkili mahkeme, davanın taraflarından birinin doğum sırasındaki veya dava sırasındaki yerleşim yeri mahkemesidir.