
Değerli müvekkillerimiz,
Dünya genelinde yaşanan Koronovirüs (Covid-19) salgını riski nedeniyle, hukuki soru ve sorunlarınız için mobil ve online iletişim kanallarımızı kullanmanızı öneririz.
Mevzuatımıza göre, evlilik birliği içinde veya evlilik birliği dışında doğmuş olması önem arz etmeksizin çocuk ile anne arasındaki soy bağı, doğumla kurulur. Ancak evlilik birliği dışında doğan çocuğun baba ile soy bağının kurulabilmesi için babalık davası, tanıma gibi kanunen öngörülmüş olan yollara başvurulması şarttır. Çocuğun, baba ile soy bağının kurulabilmesi için öncelikle aralarındaki biyolojik ilişkinin tespit edilmesi gerekir. Teknolojik gelişmeler ile birlikte baba ile çocuk arasında biyolojik bağ olup olmadığı DNA testi ile tespit edilebilmektedir. Çocuğun baba ile soy bağına ilişkin davalarda, DNA testi yaptırılmasına mahkemece verilmekteyse de, mahkeme kararı olmaksızın özel laboratuvarlarda da DNA testi yaptırılması mümkündür.
Yazı İçeriği
1. DNA Testi – Babalık Testi
2. Mahkeme Kararı Olmadan DNA Testi Yaptırılması Mümkün müdür?
3. DNA Testi Hangi Numuneler ile Gerçekleştirilmektedir?
4. DNA Testinin Kesinlik Oranı Nedir?
5. Gebelikte DNA Testi Yapılması Mümkün müdür?
6. Ana veya Babanın Çocuğa DNA Testi Yapılmasına İzin Vermemesi
7. Mahkeme Kararı ile DNA Testi Yapılması
8. Mahkeme Kararına Rağmen Kişi DNA Testi Yaptırılmasına İzin Vermeyebilir mi?
Çocuk ile baba arasındaki biyolojik bağın tespitinde DNA testi son yıllarda yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Zira neredeyse kesin sonuç veren bu test, babalık davası gibi soy bağının belirlenmesine ilişkin davalarda, büyük bir ispat kolaylığı sağlamaktadır.
Hukukumuzda çocuk ile ana arasındaki soy bağı, doğum ile kurulur. Çocuk, evlilik birliği içerisinde doğmuş ise, karine olarak kocanın baba olduğu kabul edilir. Fakat gerçek hayattaki durum her zaman böyle olmayabilir. Zaman zaman, birtakım şüpheli durumların olduğunu düşünen kişiler, çocukların kendilerinden olup olmadığının tespiti için, DNA testi yaptırmayı isteyebilmektedirler.
DNA testi, ancak ve ancak Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmış moleküler genetik laboratuvarlarında yapılabilmektedir. Bu bağlamda, herhangi bir mahkeme kararı olmadan DNA testi yapılması, ancak özel laboratuvarlar aracılığıyla mümkündür. Bunun dışında özel veya devlet hastanelerinde böyle bir hizmet verilememektedir.
Özel laboratuvarlarda DNA testi gerçekleşmesi için analiz yapılacak kişilerin kimlik bilgileri ile birlikte, DNA testinin yapılmasına onay vermeleri gerekmektedir. DNA testi yapılacak kişilerin yaşlarının 18’den küçük olması durumunda ise resmi baba veya annenin izninin alınması mecburidir.
DNA testleri kişinin DNA özelliklerini taşıyan her türlü biyolojik madde ile yapılabilmektedir. Uygulamada, yaygın olarak, kişinin rızası ile alınan kan ya da yanak içi tükürük örnekleri ile gerçekleştirilmektedir. Bununla birlikte çoğu özel laboratuvar, kime ait olduğu bilinmeyen saç, tırnak, diş fırçası gibi örnekler üzerinden DNA testi yapılmasını, etik kurallar gereği kabul etmemektedir.
Test sonuçları özel laboratuvarlarda örneğin verilmesinden sonra ortalama 10 iş günü içinde ve %99.99 kesinlikle sonuçlanmaktadır.
Gebelik durumunda anne karnındaki bebeğe DNA testi yapılması mümkündür. Burada önemli olan gebeliğin en erken 9. haftasında olunmasıdır.
Mahkeme kararıyla değiştirilmediği sürece çocuğun velayeti, anne ve babaya aittir ve birlikte kullanılır. Buna göre çocuğun temsili de anne ve baba tarafından birlikte gerçekleştirilmelidir. Diğer bir ifadeyle, çocuk adına yapılacak hukuki işlemlerde her iki ebeveynin de rızasının bulunması gerekir. Durum bu olmakla beraber, uygulamada, özel laboratuvarların çoğunda, anne veya babanın birisinin izni ile DNA testi işlemi gerçekleştirilebilmektedir. Burada özel laboratuvarlar eşlerden her birinin diğerinin rızasıyla işlem yaptığı karinesine dayanmaktadırlar.
Fakat eşlerden herhangi birinin DNA testi yapılmasına açıkça karşı olması ve/veya izin vermemesi durumunda, hukuken özel laboratuvarlar aracılığıyla DNA testi yapılması mümkün olamayacaktır.
Hukukumuzda, sadece biyolojik soy bağının belirlenmesi talebini içeren bir dava söz konusu değildir. Yani hukuken baba veya anne olan kişi, mahkemeden sadece biyolojik baba veya anne olduğunun açıklığa kavuşturulmasına ilişkin bir talepte bulunamamaktadır.
Hukukumuzda mahkeme kararı ile DNA testi yapılabilmesinin tek yolu, bu hususun farklı bir davada ön sorun teşkil etmesidir. Örneğin, boşanma davası sırasında çocukların velayeti hakkında, yahut soy bağının reddi davasında veya bir miras davasında hüküm verilebilmesi için, çocuk ile biyolojik birlikteliğin netlik kazanması gerekir. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarıyla sabit olduğu üzere soy bağının tespiti kamu düzenini ilgilendirmesi sebebiyle bu tür durumlarda DNA testi yaptırılmasında yarar bulunmaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/1922 Esas, 2018/1305 Karar, 04.07.2018 Tarihli Kararı:
“Öte yandan, davalılar… ve… (Külünk)’ün anne ve baba isimlerinin değişmesi durumunda miras durumunun da değişikliğe uğrayacağı, bir başka anlatımla davalıların mirasçılıktan çıkarılması durumunun gündeme geleceği, bu itibarla ortaya çıkacak hukuki sonuçlar karşısında ve nüfus kayıtlarının kamu düzenini de ilgilendirdiği dikkate alındığında, DNA testinin yaptırılmasında yarar bulunduğu da unutulmamalıdır.”
Bunların yanı sıra babalık davasında da mahkeme kararı ile DNA testi yaptırılabilir. Mahkeme tarafından DNA testi yaptırılmasına karar verildiği takdirde DNA testi Adli Tıp Kurumu tarafından gerçekleştirilecektir.
Mahkemece DNA testi yapılmasına hükmedilmesine rağmen, bu kişi, kendisine DNA testi uygulanmasına onay vermezse, hâkim, incelemenin zor kullanılarak yapılmasına karar verebilir. Test yapılacak kişi 18 yaşından küçükse, DNA testi yaptırılabilmesi için anne ve babanın rızasına ihtiyaç vardır. Anne ve baba test yapılmasına rıza göstermezlerse hâkim yine zor kullanarak test yapılmasına karar verebilir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK), soy bağının tespiti amacıyla vücuttan kan veya doku alınmasına rıza gösterilmesi gerektiğini düzenlemiştir.
HMK m. 292:
“Uyuşmazlığın çözümü bakımından zorunlu ve bilimsel verilere uygun olmak, ayrıca sağlık yönünden bir tehlike oluşturmamak şartıyla, herkes, soy bağının tespiti amacıyla vücudundan kan veya doku alınmasına katlanmak zorundadır. Haklı bir sebep olmaksızın bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde, hâkim incelemenin zor kullanılarak yapılmasına karar verir.”
Kişi mahkeme kararına rağmen DNA testi yaptırılmasına rıza göstermediği takdirde HMK ve Yargıtay’ın yerleşik uygulaması gereğince zor kullanılarak test yapılmasına karar verilir.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2018/12715 Esas, 2019/6954 Karar, 04.07.2019 Tarihli Kararı:
“Kamu düzeni ile yakından ilgili olan nüfus kaydının düzeltilmesi davalarında, Türk Medeni Kanunu’nun 284. maddesinde belirtilen koşullar saklı kalmak kaydıyla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu uygulanır. Anılan madde uyarınca, hakim maddi olguları re’sen araştırır ve kanıtları serbestçe takdir eder. Hukuk Muhakemeleri Kanunu 292.maddesi uyarınca dava dilekçesindeki talep çerçevesinde mahkemece tarafların iddia ve savunmaları da dikkate alınarak iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırmak üzere davalılar … ve …’ya tekrar meşruhatlı davetiye çıkarılarak DNA testi için gerekli kan ve doku örneklerini vermesi, aksi taktirde zor kullanılarak bu incelemenin yaptırılacağı hususu ihtar edilmeli, buna rağmen davalılar gelmez veya gelir de kan ve doku örneklerini vermez ise bu incelemelerin zor kullanılarak yapılmasına karar verildikten sonra DNA testi yaptırılıp alınacak rapor doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, yukarıda gösterilen yasal düzenlemelere aykırı şekilde eksik incelemeyle davanın kabulü doğru görülmemiştir.”
Sonuç olarak, çocuğun biyolojik soy bağı hakkında şüpheleri bulunan ana veya baba, herhangi bir mahkeme kararına gerek olmadan özel laboratuvarlar aracılığıyla DNA testi yaptırılabilecektir. Mahkeme kararı ile DNA testi yaptırılabilmesi için ise, ortada uyuşmazlığın çözümünde soy bağının belirlenmesinin esas olduğu bir dava bulunmalıdır. Mahkemece DNA analizi yapılmasına karar verildikten sonra kişiler haklı bir sebep bulunmadıkça vücutlarından doku alınmasına katlanmak zorundadırlar. Aksi takdirde, mahkemece, kişilere DNA testi uygulanması için zor kullanılmasına karar verilebilir.
Değerli müvekkillerimiz,
Dünya genelinde yaşanan Koronovirüs (Covid-19) salgını riski nedeniyle, hukuki soru ve sorunlarınız için mobil ve online iletişim kanallarımızı kullanmanızı öneririz.
KİŞİSEL VERİLERİN İŞLENMESİ HAKKINDA
“AYDINLATMA METNİ”
İnternet sitemizi kullanmanız dolayısıyla, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında birtakım verilerinizin toplanması, saklanması, işlenmesi, aktarılması ve KVKK kapsamına dahil başkaca işlemlerin detayı ve amacı hakkında, veri sorumlusu olarak sizleri bilgilendirmek isteriz.
Genel Bilgiler
İlgili mevzuata göre, “kişisel veri” kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgidir. “Özel nitelikli kişisel veri” ise kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileridir. İşbu Aydınlatma Metninde, özel ve/veya genel nitelikli olma ayrımı yapılmaksızın, her neviden veri için “Kişisel Veri” ifadesi kullanılacak olup durumun gereğine göre özel nitelikli kişisel verilerin de bu ifade kapsamına dahil edilebileceğini belirtmek isteriz. Keza, internet sitemizi kullanırken size daha efektif hizmet sağlayabilmek adına çerezler, web işaretçileri ve benzeri uygulamaları da kullanabilmekteyiz. Çerez kullanımının durdurulmasını tarayıcı ayarlarınızı değiştirerek her zaman sağlayabilirsiniz. Çerez kullanımının durdurulması, internet sitemizdeki bazı fonksiyonların kullanımını sınırlandırabilecektir.
Kişisel veriler toplandıktan sonra silme, yok etme ya da anonim hale getirme işlemlerine kadar olan süreçte gerçekleştirilen elde etme, kaydetme, depolama, muhafaza etme, değiştirme, yeniden düzenleme, açıklama, aktarılma, sınıflandırılma ya da kullanılmasını engelleme ve sair kapsamda veriler üzerinden gerçekleştirilen her türlü işlem ise KVKK kapsamında “kişisel verilerin işlenmesi“ olarak değerlendirilmektedir.
Kişisel veri veya özel nitelikli kişisel veri tanımına uygun bilgilerinizi Kulaçoğlu Hukuk Bürosu (Veri Sorumlusu) olarak bizimle paylaşmanız durumunda, onay kutucuğunu işaretleyerek bu verilerinizin işlenmesi için açık rıza verdiğinizi belirtmek isteriz.
Kişisel Verilerin Toplanması ve Hukuki Sebepleri
İnternet sitemizi kullanırken birtakım kişisel verilerinizi, Veri Sorumlusu sıfatımız ile bizimle paylaşmanızı talep edebilmekteyiz. İşbu kişisel verileriniz fiziksel olarak sözlü veya yazılı şekilde toplanabileceği gibi, elektronik ortamda da toplanabilir. Keza, kişisel verileriniz, Veri Sorumlusu sıfatıyla doğrudan tarafımızca toplanabileceği gibi, Veri Sorumlusu adına veri işleyen gerçek veya tüzel kişiler tarafından veya ifa ettiğimiz iş ve hizmetin bir gereği olarak destek aldığımız ulusal/uluslararası kişi ve kuruluşlar ile diğer 3.kişiler tarafından, sayılanlarla sınırlı olmamak üzere, internet sitemiz, blog mesajları, iletişim formları, iş/staj ve sair başvuru formları, bilgi formları, video konferans ve/veya online hukuki danışmanlık hizmeti esnasında kaydedilebilen ses ve/veya video kayıtları, telefon görüşmesi ve/veya telekonferans esnasında kaydedilebilen ses kayıtları, kısa mesajlar, WhatsApp, sosyal medya vs kanallarıyla gerçekleştirilenler başta olmak üzere her türlü iletişim kanalları aracılığı ile toplanabilmektedir. Bu verileriniz elektronik ya da internet tabanlı araçlar ve sair vasıtalar kullanılarak otomatik yöntemlerle elde edilebildiği gibi, tarafımıza sunduğunuz formlar, sözleşmeler, bildirimler, adli veya idari merci kararları gibi yöntemlerle de elde edilebilmektedir.
Kişisel Verilerin İşlenme Amacı ve Aktarımı
Kişisel verileriniz, yürürlükteki ilgili mevzuat uyarınca, hukuka, iyi niyet ve dürüstlük kurallarına uygun, doğru ve güncel olarak, belirli, açık ve meşru amaçlarla ve bu amaçlarla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olarak işlenmekte olup ilgili mevzuatta öngörülen ve işlendikleri amaç için gerekli olan süre kadar muhafaza edilmektedir.
KVKK uyarınca, Veri Sorumlusu olarak bizimle paylaşmış olduğunuz kişisel verileriniz, yerine getirmekte olduğumuz her türlü hizmet ve faaliyet amaçlarımız ile gerektiğinde işe/staja alım süreçleriyle bağlantılı ve ölçülü olarak söz konusu hizmetlerden faydalanmanız, hak ve menfaatlerinizin korunması ve sair amaçlar ile KVKK ve yasal düzenlemelere uygun olarak işlenebilecek, hizmetlerimiz kapsamında ve ilgili mevzuata uygun olarak UYAP sistemi başta olmak üzere, adli, idari vb. kurumlara ve/veya yetkili kıldıkları kişi ya da merciler ile somut olayın şartlarına göre yurtdışında olup olmamasından bağımsız olarak ilgili üçüncü kişi ve kurumlara aktarılabilecek ve ilgili mevzuatta belirlenen süreler boyunca saklanıp gerekli işlemlere tabi tutulabilecektir.
Ağ Sunucusu Veri Günlüğü
İnternet sitemize giriş yapmanızın kaçınılmaz bir sonucu olarak, veri günlüğü olarak tanımlanan ve aşağıda listelenmiş olan verileriniz, ağ tarayıcınız tarafından internet sunucumuza otomatik olarak aktarılmakta ve onayınız aranmaksızın veri günlüğü kayıtlarına kaydedilmektedir:
Veri günlüğü internet sitemizin sizin için daha kullanışlı hale getirilebilmesi amacıyla istatistiki bilgi sağlamak için kullanılmakta olup, takiben derhal silinir.
Kişisel Verilerin Güvenliğinin Sağlanması İçin Alınan Tedbirler
6698 Sayılı Kişisel Verileri Koruma Kanun’un ilgili maddesine uygun olarak, kişisel veri güvenliğinizin sağlanması için hukuka aykırı olarak işlenmelerini ve erişilmelerini önlemek ve muhafazalarının sağlamak amacıyla gerekli teknik ve idari tedbirler Veri Sorumlusu olarak tarafımızca alınmaktadır.
Veri Sahibinin Hakları
Kişisel veri sahipleri KVKK uyarınca aşağıda yer alan haklara sahiptir:
Yukarıda belirtilen hakların kullanımıyla veya genel olarak Aydınlatma Metnimizle alakalı daha detaylı bilgi talepleriniz için “İletişim” sayfamızdan ulaşılabileceğiniz “İletişim Formu” aracılığıyla veya ıslak imzalı olarak “Esentepe Mah. Eser İş Merkezi B Blok Kat:8 No:63 Şişli/İstanbul/Türkiye” adresine ulaştırmanız ya da info@kulacoglu.av.tr e-posta adresine konu kısmında “Kişisel Veri Bilgi Talebi” ifadesi ile iletebilirsiniz.
Kişisel veri sahipleri olarak, haklarınıza ilişkin taleplerinizi Kulaçoğlu Hukuk Bürosu’na yukarıdaki şekillerde iletmeniz durumunda talebiniz, niteliğine göre en kısa sürede sonuçlandıracaktır. İlgili işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi durumunda, Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nca belirlenen tarifedeki ücret, Kulaçoğlu Hukuk Bürosu olarak tarafınızdan tahsil edilecektir.
Babalık testinin olumlu çıkması hangi yüzde dilimlerinde geçerlidir?
Merhaba eşim evlatlık verilmiş bebekken evlilik dışı bir ilişki sonucu uzun zaman sonra biyolojik anne ve babayı buluyor.
Fakat baba kaçıp DNA testi yaptırmak istemiyor nasıl bir yol izleyebiliriz?
Hocam benim de soybağı mahkemem sürmektedir ve son DNA mahkemesi aşamasındadır.
Örnekler alındı fakat sözde baba cezaevinde olduğu için tüm haklarından mahrum olduğu için süreç biraz daha uzamış bulunmaktadır.
Benim şuan evli olduğum eşim yani esas olan babanın işi yurt dışında olduğundan benim bir an evvel geri dönüş yapmam lazım dışardan DNA testi yaptırılabiliyor mu?
Veyahut yapılıyor ise bunun için herhangi bir izin almam gerekiyor mu?
Çünkü DNA testi sonucu için mahkeme 7 ay kadar uzun bir süre atmış bulunuyor ve bizim bu kadar zamanımız yok yardımcı olursanız çok sevinirim şimdiden teşekkürler..
Merhaba, annem ile babam resmiyette evli değil, babamın resmiyette başka bir kadın ile evliliği sürmektedir. Babamın soyadını taşıyoruz ancak babam olarak kayıtlı değil resmiyette. Şimdi ise babamın başka bir kadından daha çocuğu olduğunu öğrendim. Bu durumda hangi davayı açabilirim ne yapabilirim?
Merhaba 2017 Aralık’ta boşandım.
2018 Şubat’ta doğum yaptım ama boşandığım eşi babası değil.
Nüfus boşandığım eşim üzerine kayıt etti.
Öz babası soyadına almak istiyor ama boşandığım eşim soybağı red davası açmadan alamıyormuş.
Biz oğlumu nasıl öz babasının kimliğine alabiliriz?
Nasıl mahkeme açabiliriz?
Hocam benim sevgilim vefat etti o olmadan nasıl DNA yaptirabilirim
Babam vefat etti ama benim şüphem var nasıl yapabilirim?
MK 321 uyarınca çocuk evlilik içi doğmuş ise aile soyadını taşıyacaktır.
173. Madde boşanan kadının ve çocuğun hukuki durumunu düzenlemektedir. Madde 173. boşanma hâlinde kadın, evlenme ile kazandığı kişisel durumunu korur; ancak, evlenmeden önceki soyadını yeniden alır. Eğer kadın evlenmeden önce dul idiyse hâkimden bekârlık soyadını taşımasına izin verilmesini isteyebilir.
Boşanma sonrası çocuğun soyadının annenin soyadı ile aynı olması için dava açılmasına gerek kalmaksızın, direkt olarak annenin soyadı çocuğa verilmektedir. Evlilik dışı dünyaya gelen çocuğun soyadı ise, baba ile soy bağı kurulmadığı sürece annenin soyadı olmaktadır. Sonrasında ise baba ile soy bağı kurulması halinde babanın soyadının verilebilmesi mahkemece belirlenen gerekli şartlar içerisinde hukuka uygun olacak şekilde yasalaştırılmış olmakla beraber bu haller şöyledir: anne ile evlilik, babalık davası ve tanımadır. Boşanma davası sonrası doğan çocuk için DNA testi ile beraber babalık davası açılması mümkündür çocuk ile baba arasında soybağının kurulmasına ilişkin bir dava şeklinde düzenlenen babalık hükmü, yenilik doğurucu bir karardır ayrıca sıra çocuğun ana rahmine düştüğü lahzaya kadar geçmişe etkili olmakla birlikte herkese karşı etki doğuran bir hükümdür.
Özellikle belirtmek isteriz ki, yazı ve yorumlar, kişisel hukuki yorum ve genel bilgilendirme niteliğinde olup, hak kaybına uğranılmaması açısından, hukuki destek ve detaylı bilgi için avukat bir meslektaşımıza müracaat etmenizi tavsiye ederiz.
Türk Medeni Kanunu’nun 285. Maddesi uyarınca ‘’Evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır.’’ Bu madde uyarınca evliliğin sona ermesinden itibaren 300 gün içerisinde doğan çocuk ile koca arasında soy bağı olduğu karine olarak kabul edilir. İşbu sebeple bir çocuk boşanmanın kesinleştiği tarihten itibaren 300 gün içinde doğarsa çocuk annenin boşandığı kocanın nüfusuna kaydedilir, baba olarak eski eş kayıtlarda görünür.
Çocuk iddet müddeti içerisinde doğarsa çocuk kocanın hanesine kaydedilir. Burada çocuğun babası koca değilse soy bağının düzeltilmesi davası açabilmesi mümkündür. İddet müddeti içerisinde doğan çoğunun velayeti askıdadır. Bu sebeple koca dava açarak velayetin kendisine verilmesini talep edebilir. Nitekim Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Esas No:2016/11503 Karar No:2016/12563 ve Karar Tarihi:28.06.2016 karında;
‘’Toplanan delillerden, tarafların 03.05.2001 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları, dava konusu küçük…’un boşanmadan sonra 05.01.2002 tarihinde doğduğu ve baba hanesinde nüfusa kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak 300 gün geçmeden doğan çocuğun babası kocadır (TMK m. 285/1). Davacı annenin boşandığı eşi davalı ile küçük…arasında annenin beyanına göre soy bağı kurulmuştur. Davalı baba tarafından dava konusu küçüğün soy bağı da reddedilmediğine göre, küçüğün askıda olan velayetinin düzenlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.’’
Özellikle belirtmek isteriz ki, yazı ve yorumlar, kişisel hukuki yorum ve genel bilgilendirme niteliğinde olup, hak kaybına uğranılmaması açısından, hukuki destek ve detaylı bilgi için avukat bir meslektaşımıza müracaat etmenizi tavsiye ederiz.