Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB), 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ile düzenlenmiş bir müessesedir. Buna göre sanığa verilen ceza 2 yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası ise, verilecek hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına karar verilebilecektir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları, mahkûmiyet olarak değerlendirilemeyeceği ve gerekli denetim süresi içerisinde şartlar sağlandığında hiç suç işlenmemişçesine etki doğuracağından 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na göre memuriyete engel teşkil etmeyeceklerdir.
Yazı İçeriği
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması, bir daha suç işlemeyeceği yönünde mahkemede bir kanaat oluşması, kamunun uğradığı zararın; aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekir. Açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükümde, mahkûm olunan hapis cezası ertelenemez ve kısa süreli olması halinde seçenek yaptırımlara çevrilemez.
Hakkında ceza davası açılan ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen kişi memur ise memurluğa devam edip edemeyeceği veya hakkında verilen bu kararın memur olmaya engel olup olmadığına dair sorular, birçok insanı yakından ilgilendirmektedir. Bu soruya cevap verebilmek adına öncelikle 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun ilgili hükümleri incelenmeli ve daha sonrasında ise Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı’nın niteliği açıklanmalıdır.
1. Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) Nedir?
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK)’nun 231. maddesinin 5. fıkrasında hükmün açıklanmasının geri bırakılması;
“Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Uzlaşmaya ilişkin hükümler saklıdır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder.”
şeklinde tanımlanmıştır. Buna göre; yargılama sonucunda hükmolunan ceza iki yıl veya daha az süreli, hapis veya adli para cezasıysa, HAGB kararı verilebilir ve HAGB kararı, mahkûmiyet kararı olmadığından sanık hakkında hukuki sonuç doğurmaz.
Konuya ilişkin detaylı bilgi almak için Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması – HAGB Nedir? başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
2. HAGB Kararı Verilmesinin Şartları
CMK madde 231’in 6. Fıkrasında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesinin şartları düzenlenmiştir. Buna göre HAGB kararının şartları;
- Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmaması,
- Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması,
- Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi,
- Sanığın HAGB kararı verilmesini kabul etmesidir.
Kanunda sayılan bu şartların sağlanması halinde sanık hakkında HAGB kararı verilebilir.
3. HAGB Kararının Memuriyete Etkisi
HAGB kararının memuriyete etkisini açıklayabilmek için 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun ilgili hükümleri incelenmelidir.
Devlet Memurları Kanunu’nun 48. maddesinde memur olmak için gerekli şartlar ayrıntılı şekilde açıklanmış olup Kanun’un 98. maddesinde işbu şartlardan herhangi birinin taşınmadığının sonradan anlaşılması veya memurluk sırasında bu şartlardan birinin kaybedilmesi halinde, memuriyete son verileceği hüküm altına alınmıştır.
Buna göre 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun, ceza hukukuyla yakından bağlantılı 48. maddesinin “Genel Şartlar” kenar başlıklı 5. fıkrası aşağıdaki gibidir:
“Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak”
Görüldüğü üzere 657 sayılı Kanun’da sayılan belirli suçların (yüz kızartıcı suçlar olarak da adlandırılmaktadırlar) varlığı halinde, mahkûm olunan ceza ne olursa olsun memuriyete son verileceği ve bu suçlar haricinde, kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla hapis cezasına hükmedilmesi halinde memur olma şartlarının ortadan kalkacağı belirtilmiştir.
Belirtmek gerekir ki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, bir mahkûmiyet kararı değildir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ise bir yıl veya daha fazla hapis cezasına ilişkin mahkûmiyet kararını memuriyete engel olarak tanımlamaktadır. 657 sayılı Kanun’un 48. maddesinde sayılan katalog suçlara ilişkin olsa dahi tek başına HAGB kararı memuriyete engel değildir.
Konuya ilişkin olarak; Devlet Personel Başkanlığı’nın 08.07.2013 tarihli 9571 sayılı görüşünde;
“adı geçenin işlemiş olduğu suçların 657 Sayılı Kanun’un 48/A – 5 kapsamında memuriyete engel bir suç niteliğinde olduğu ancak 5271 sayılı Kanunun 231. Maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinden bu durumun memuriyete engel teşkil etmediği, bu kapsamda ilgilinin memuriyet görevine son verilmesinin mümkün bulunmadığı değerlendirilmektedir.”
şeklinde konu hakkında görüş belirtilmiştir.
HAGB kararının memuriyete etkisi hakkında Danıştay 12. Dairesi’nin 09.07.2008 tarihli 2007/2534 E. 2008/ 4502 K. sayılı kararında ise:
“Davacı hakkında mahkûmiyet kararını veren Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yapılan inceleme ve değerlendirmede; davacının durumunun Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. Maddesi kapsamında olduğu ve bu maddede aranılan koşulların gerçekleşmiş olduğu sonucuna ulaşılarak sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına hükmedilmesi karşısında, hükmün sanık hakkında sonuç doğurmayacağının anılan maddede açıkça belirtilmiş olması nedeniyle davacının memuriyetine engel bir mahkûmiyet hükmünün bulunduğundan söz etme olanağı kalmamıştır.”
İfadelerine yer verilmiştir. İşbu kararın 657 Sayılı Kanun’da sayılan suçlardan biri olan dolandırıcılık suçu hakkında verilmesi, ayrıca önem arz etmektedir.
4. Düşen HAGB Kararının Memuriyete Etkisi
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanık, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlemez ve yükümlülüklerine uygun davranır, HAGB’nin tüm şartlarını yerine getirirse 5 yılın sonunda dava düşer. HAGB’nin 5 yılın sonunda düşmesiyle sanığa herhangi bir ceza verilmeyecek dolayısıyla ilgili suç herhangi bir hukuki sonuç doğurmayacaktır. Sayılan sebeplerle düşmüş HAGB kararları da memuriyete herhangi bir engel teşkil etmeyecektir.
5. Sonuç
Görüleceği üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları mahkûmiyet olarak değerlendirilemeyeceği ve gerekli denetim süresi içerisinde şartlar sağlandığında hiç suç işlenmemişçesine etki doğuracağından memuriyete engel teşkil etmeyeceklerdir. Yani hakkında HAGB kararı verilen bir kişi memur olma şartlarını kaybetmeyeceğinden memurluk yapmaya devam edebilecektir. Ancak disiplin hukuku açısından, eylemin görevle ilişkili olması halinde, ayrıca disiplin soruşturması yapılacağını ve eylemle uyumlu olarak disiplin cezası verilebileceğini belirtmek gerekir.
Memur hakkında yürütülen disiplin soruşturmasında ceza yargılamasının ve verilen HAGB kararının etkisi hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz, “Ceza Yargılamasının Memurun Disiplin Soruşturmasına Etkisi” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
6. Sıkça Sorulan Sorular
Güvenlik soruşturması, kişinin kamu görevine alınırken, memuriyete engel bir hususun olup olmadığına dair yetkili mercilerce yapılan araştırmaya denir. Güvenlik soruşturması neticesinde kişinin kamu görevini gereklerine uygun yerine getirip getiremeyeceği, kişinin yeterli güvenilirliğe sahip olup olmadığı tespit edilir.
Güvenlik soruşturması sırasında HAGB kararlarına erişim sağlanamaz. Keza hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kararları kişinin adli sicil kaydında yer almayıp, özel başkaca bir sicilde tutulur.
Hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kararı, memura disiplin cezası verebilmek için tek başına yeterli değildir. Ancak bu karar sanığın suçu işlediğini hüküm altına almış olacağından ilgili suç disiplin cezasının uygulanmasını gerektirecek bir suç ise gerekli şartların halinde memur hakkında disiplin cezası uygulanmasına karar verilebilir.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları, kurulan hükmün sanık hakkında hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade edeceği için HAGB kararlarının kişinin memuriyetten çıkarılmasına neden olmaması gerekir. Ancak kişi, kanun hilafına HAGB kararı sebebiyle memuriyetten çıkarılırsa, idare mahkemesinde açacağı bir İptal Davası ile ilgili memuriyetten çıkarılma kararını iptal ettirebilir.
5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine dair Kanunu’nun 10. maddesinde sayılan suçları işleyen kişiler, ilgili suç dolayısıyla HAGB kararı almış olsalar dahi özel güvenlik olamayacaklardır. Buna göre: Anayasal düzene, bu düzenin işleyişine, özel hayata ve hayatın gizli alanına, cinsel dokunulmazlığa, uyuşturucu ve uyarıcı madde suçlarından dolayı hakkında soruşturma ve kovuşturma açılmış olunan kimseler özel güvenlik olamayacaklarıdır.
Bina altında muhafaza edilmiş eşya hakkında davam.vardı fakat soruşturma aşamasında mağdurun zararını karşıladım ve şikayetinden de vazgeçti şuan savcı mütalaa verdi biz avukatım hagb alırız diyor ama sizin görüşünüz ne olur yorumunuz