Çifte vatandaşlık, kişinin aynı anda birden fazla devlet ile vatandaşlık bağıyla bağlı olması anlamına gelmektedir. Mevzuatımıza göre vatandaşlık, hiçbir din, ırk, cinsiyet ve benzeri ayrım yapmaksızın devlet ile insan arasında kurulan hukuki bir bağ olarak nitelendirilmektedir. Keza Türk vatandaşlığı doğumla kendiliğinden kazanılabildiği gibi, çeşitli şartların varlığı halinde sonradan kazanılması da mümkündür. Diğer taraftan, tek millet vatandaşı olma durumu, değişen dünya koşulları ve erişimin oldukça hızlı olması sebebiyle giderek etkisini yitirmekte ve çifte vatandaşlık gittikçe yaygınlaşmaktadır. Türk Hukukunda çifte vatandaşlık, 5901 Sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu m.3/b’de “çok vatandaşlık” olarak tanımlamış ve kabul etmiştir.
Her devlet, kendi vatandaşlık koşullarını belirleme kudretine sahip olduğu gibi, kendi vatandaşlığının yanında başka vatandaşlıklara izin verip vermemek konusunda da iç hukukunda düzenleme yapabilme yetkisine sahiptir. Başka bir deyişle, kişinin istediği devlet vatandaşlıklarına aynı anda sahip olması, vatandaşlık başvurusunda bulunduğu devletin konuya ilişkin düzenlemeleri uyarınca her zaman mümkün olamayabilir. Kimi devletler, çoklu vatandaşlığa hiçbir engel koymazken kimileri bunu doğrudan yasaklamış kimileriyse ancak karşılıklı olarak izin veren devlet vatandaşlıklarının yanında kendi vatandaşlığını vermekle sınırlı tutmuştur.
1. Vatandaşlık Nedir?
Esasen “vatandaşlık” kavramı, geçmişten günümüze doğru sürekli değişen bir olgudur. Aynı dine mensup olmak, belli bir soydan gelmek, belirli bir cinsiyette olmak gibi kıstaslar tarih boyunca bu kavramın belirlenmesinde rol almıştır. Bununla birlikte, günümüzde, vatandaşlık tanımlaması, “bir devlete vatandaşlık bağı ile bağlı olmak” olarak tanımlanmaktadır.
Hemen hemen bütün devletlerin yasa ile düzenlediği bu kavram, bizim ülkemizde de 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 3. maddesinde Türk vatandaşının tanımı yapılarak yer edinmiştir.
Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 3. maddesinin ç bendinde yer bulan Türk vatandaşlığı tanımı;
“Türkiye Cumhuriyeti Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan kişiyi ifade eder.”
şeklindedir. Vatandaşlık bağının ne şekilde ve ne zaman kurulacağı, devletlerin, egemenlik yetkisi kapsamında hazırladıkları kanunlarla belirlenmektedir.
2. Vatandaşlık Nasıl Kazanılır?
5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’na göre Türk vatandaşlığı temelde iki şekilde kazanılabilir. Bunlardan ilki Türk vatandaşlığının doğumla kazanılması iken, ikincisi sonradan kazanılmasıdır. Türk vatandaşlığının sonradan kazanılması da kendi içinde üç gruba ayrılmaktadır. Bunların ilki yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığın kazanılması, ikincisi bir Türk vatandaşı tarafından evlat edinilme ile Türk Vatandaşlığının kazanılması üçüncüsü ise seçme hakkının kullanılması ile Türk vatandaşlığının kazanılmasıdır. Türk vatandaşlığının yetkili makam kararı ile kazanıldığı haller ise kendi içinde ayrı bir alt grubu oluşturmaktadır. Genel yoldan kazanma, istisnai yoldan kazanma, yeniden kazanma, evlilik yolu ile kazanma hallerinin tamamı Türk vatandaşlığının yetkili makam kararı ile kazanılması kapsamındadır.
Vatandaşlığın ne surette kazanılacağı, her bir ülkenin kendi kanunları ile düzenlenmekte olup, vatandaşlığın kazanılmasına ilişkin ülke mevzuatlarındaki bu çeşitlilik, çifte(çok) vatandaşlık olgusunu gündeme getirmektedir.
Türk vatandaşlığının kazanılma şartları ile ilgili daha detaylı bilgi almak isterseniz ‘’Türk Vatandaşlığının Kazanılması’’ isimli makalemizi inceleyebilirsiniz.
3. Çifte (Çok) Vatandaşlık Nedir ?
Çifte vatandaşlık, kişinin aynı anda birden çok devlet ile arasında vatandaşlık bağı bulunduğu durumu ifade etmektedir. Yukarıda belirttiğimiz üzere vatandaşlık bağı, nasıl ve ne zaman kurulacağını devletlerin egemenlik yetkilerini kullanarak hazırladıkları yasalarla düzenledikleri hukuki bağdır. Kişinin aynı zaman diliminde birden çok devletle bu hukuki bağa sahip olması halinde çifte vatandaşlık veya kanundaki ifadesi ile ‘’çok vatandaşlık’’ dediğimiz statü ortaya çıkar.
Çok vatandaşlık kavramı, 5901 sayılı kanunun 3. maddesinde şu şekilde tanımlanır:
“Çok vatandaşlık: Türk vatandaşının aynı anda birden çok vatandaşlığa sahip olmasını, ifade eder.”
Bizim kanunlarımız çifte vatandaşlığa izin verebilmekle birlikte, vatandaşlık bağı kurulmaya hak kazanılan diğer devletin yasaları, çifte vatandaşlığa imkan tanımıyorsa, çifte vatandaşlık statüsünün kurulması mümkün değildir.
4. Çifte Vatandaşlık Statüsü Hangi Durumlarda Elde Edilebilir ?
Vatandaşlık bağı hukuki bir bağ olup bu bağın nasıl, ne zaman ve hangi koşullarda kurulacağı devletlerin yetkisi altındadır. Yani her devlet kişiler ile devlet arasında kurulacak bu hukuki bağın evlilik, evlat edinme, yetkili makam kararı gibi oluşma şartlarını kendisi belirlemektedir. Devletlerin mevzuatlarındaki bu çeşitlilik, bir kişinin birden çok vatandaşlığa sahip olmasına yol açmıştır.
Bir Türk vatandaşının çifte vatandaş statüsüne sahip olması için gerekli şartlar şunlardır;
Bir Başka Devletin Vatandaşlığına Hak Kazanmış Olmak
Çifte vatandaşlıktan söz edebilmek için öncelikle kişinin hali hazırda vatandaşlık bağı ile bağlı olduğu devlet dışında başka bir devlet ile vatandaşlık bağını kurması gerekmektedir. Kurulacak bu vatandaşlık bağı, vatandaşlık bağı kurulmak istenen devletin yasaları çerçevesinde gerçekleşecek olup, bir başka devletle vatandaşlık bağı kurulmadan çifte vatandaşlık statüsü söz konusu olmayacaktır.
Her İki Devletin Birden Çifte Vatandaşlık Statüsünü Tanımış Olması
Çifte vatandaşlık için gerekli şartlardan birisi de vatandaşlık bağı kurulmuş olan her iki devletin de çifte vatandaşlık statüsünü tanımış ve bu statüye izin vermiş olması gerekmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, çifte vatandaşlığı, Türk Vatandaşlığı Kanunu m.3/b’de “çok vatandaşlık” olarak tanımlamış ve kabul etmiştir.
Bildirimde Bulunmuş Olmak
Çifte vatandaşlık statüsüne sahip olmak için gerekli son şart ise ilgili kurumlara başka bir devletin vatandaşlığının kazanıldığının bilgisinin verilmesidir.
Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun konuya ilişkin 44. maddesi şu şekildedir;
“Herhangi bir nedenle yabancı bir devlet vatandaşlığını kazanan kişilerin, bu durumlarına ilişkin belgeleri ibraz etmeleri ve yapılacak inceleme sonucunda kayden aynı kişiler olduklarının tespiti halinde, nüfus aile kütüklerindeki kayıtlarına çok vatandaşlığa sahip olduklarına dair açıklama yapılır.”
Bu hüküm gereği, yabancı bir devletin vatandaşlığını kazanan kişiler, ilgili belgeleri sunarak, devlete gerekli bilgilendirmeleri yapmalıdır. Bu bilgilendirme üzerine yapılan inceleme sonucunda, bu kişilerin, kayden aynı kişi oldukları tespit edilince, nüfus aile kütüklerine, çok vatandaşlık kaydı düşülür.
5. Çifte Vatandaşlık Başvurusunun Reddi Kararının İptali Davası
Yukarıda izah edildiği üzere, mevzuatın konuya ilişkin şartlarını sağlayan kişilerin çifte vatandaşlık kazanmak için yaptıkları başvurular, idare tarafından incelenip bir karara bağlanır. Kimi durumlarda, idare, çeşitli gerekçelerle bu başvuruların reddine karar verebilmektedir. Başvurunun reddi gerekçesi, mevzuatta düzenlenen şartların sağlanamaması, eksik ya da yanlış evrakla başvuru gibi sebepler olabildiği gibi, idare takdir yetkisi dahilinde de ret kararı verebilir.
Vatandaşlık başvurusuna ilişkin idare tarafından verilen, başvurunun reddi ya da kabulü kararları, esasen birer idari işlem niteliğindedir. Bu sebeple, idari işlemlerin hukuka uygun olabilmesi için sahip olmaları gereken tüm unsurları taşıması olmazsa olmaz bir zorunluluktur. “İdari İşlemlerin İptali” yazımızda açılandığı üzere, amaç, konu, sebep, yetki ve şekil unsurlarından en az birinin sakat olduğu tespit edilen idari işlemler, mahkemece iptal edilebilirler.
Çifte vatandaşlık başvurusu reddedilen kişiler, bahse konu ret kararının hukuka aykırı olduğunu düşünüyorlarsa, bu kararın iptali talebiyle dava açabilirler. Bu davalar, kararı veren idarenin bulunduğu yerdeki idare mahkemesinde açılmalıdır. Dava açma süresi ise, vatandaşlık başvurusunun reddi kararının ilgilisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 60 gündür.
Konuya ilişkin detaylı bilgi için “Vatandaşlık Başvurusunun Reddi Kararlarının İptali Davası” başlıklı makalemizi inceleyebilirsiniz.
6. Sıkça Sorulan Sorular
Türk Hukuku, tarafların mahkemelerde kendilerini bizzat savunmalarına ve temsil etmesine imkan tanımakta olup, tarafların mahkemelerde temsil edilmek için avukat tutması, bazı istisnalar dışında zorunlu değildir. Bu kapsamda İdare Mahkemelerinde de idare hukuku avukatı tutma zorunluluğu bulunmamaktadır.
Ancak İdare Hukuku mevzuatının karmaşık yapısı, İdari Yargılama Usul Kanununda yer alan sürelerin kesin ve kısa oluşu gibi nedenlerle, dava sürecinin hukukçu olmayan kişiler tarafından yürütülmesi halinde, gerek şekil, gerekse de esas açısından telafisi mümkün olmayan hatalı işlemler yapılabilir. Son derece ayrıntılı düzenlemeler içeren idari yargı sürecinde hak kaybına uğranılmaması için, herhangi bir işlem yapılmadan önce “İdare Hukuku” alanında hizmet veren avukatlardan hukuki destek alınmasını tavsiye ederiz.
Çifte vatandaşlığın hak sahiplerine sağlamış olduğu en büyük avantaj iki pasaporta sahip olunmasıdır. Çifte vatandaş olan hak sahibi vatandaşı olduğu ülkelerin pasaportuna sahip olarak işbu iki ülke arasında vizesiz şekilde seyahat edebilmektedir. Bunun yanında bir diğer avantaj olarak ise çifte vatandaşların vatandaş oldukları ülkelerde mülk sahibi olabilmeleri gösterilebilir.
Çifte vatandaşlığın 4 adet türü bulunmaktadır. Bunlar; düzenli çifte vatandaşlık, göreceli çifte vatandaşlık, örtülü çifte vatandaşlık, düzensiz çifte vatandaşlıktır. Günümüzde çifte vatandaşlığın en yaygın olarak kullanılan türü ise düzenli çifte vatandaşlıktır.
Çifte vatandaşlık statüsüne sahip erkeklerin vatandaşlıklarından bir tanesinin Türk Vatandaşlığı olması halinde askerlik ödevinin nasıl olacağı 7179 Sayılı Askeralma Kanunu ile düzenlenmiştir. Buna göre Türk vatandaşlığını sonradan kazanan çifte vatandaşlık sahibi erkekler askerliklerini, vatandaşlığı kazandıkları tarihteki yaş ve öğrenim durumlarına göre o yıl askerlik çağına giren yükümlüler gibi yaparlar. Ancak bu kişilerin talepleri halinde askerlikleri 2 yıl ertelenebilir.
Turkuaz kart Türkiye’de süresiz olarak ikamet etme ve çalışma hakkı veren bir statü sağlamaktadır. Ne var ki işbu kart kişiye doğrudan vatandaşlık hakkı vermemektedir. Bu sebeple turkuaz kart sahibi kişilerin askerlik ödevi bulunmazken, çifte vatandaşlık sahiplerinin askerlik ödevi bulunmaktadır.
Türkiye çifte vatandaşlık statüsüne izin veren bir ülke olmakla birlikte Türkiye ile özel olarak çifte vatandaşlık anlaşması bulunan 4 adet ülke bulunmaktadır. Bunlar: Almanya, Bulgaristan, Arnavutluk ve İngiltere’dir.
Bu yazı yalnızca bilgilendirme amaçlı yayımlanmış olup, tüm hakları Kulaçoğlu Hukuk Bürosu’na aittir. İdare Hukuku mevzuatı ve özellikle de İdari Yargılama Usul Kanunu, diğer hukuk alanlarına nazaran daha ayrıntılı sayılabilecek kurallar içermekte olup, hak kaybına uğranılmaması açısından, herhangi bir işlem yapılmadan önce “İdare Hukuku” alanında hizmet veren avukatlardan hukuki destek alınmasını tavsiye ederiz.
Merhaba. Eşimin büyükbabası 1923 Bulgaristan doğumlu. Büyükbaba Türkiye ye göç edenlerden. Eşimin büyükbabası ve eşimin babası vefat etti. Eşim ve çocuklarım Bulgaristan vatandaşlığına başvurabilir mi?