5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK)’na göre eser, yaratıcısının kişisel niteliklerini taşıyan fikir ve sanat ürünleridir. Mevzuatımıza göre bir ürünün, eser olarak kabul edilebilmesi için, musiki, güzel sanatlar, sinema eserleri veyahut ilim ve edebiyat alanlarından birine ait olması gerekir. Bu kapsamda, yasal düzenlemeler ile koruma altında sayılan her eser, sahibine, gerek mali gerekse manevi olmak üzere çeşitli haklar sağlamaktadır. Fikri hakların ihlali durumunda, eser sahibinin, ihlalciye karşı çeşitli hukuk davaları açma hakkı olduğu gibi, savcılığa suç duyurusunda bulunarak haklarında ceza yargılaması sürecini başlatması da mümkündür. FSEKm.71-72’de hangi fiillerin suç oluşturduğu ve bu suçu işleyen kişiler hakkında öngörülen cezai yaptırımların neler olduğu açıkça düzenlenmiştir. Fikir ve sanat eserlerine ilişkin hak ihlallerine ilişkin ceza davalarında görevli mahkeme, Fikri Sınai Haklar Ceza Mahkemesidir.
Yazı İçeriği
1. Fikir ve Sanat Eserlerinde Eser Sahibinin Hakları
1.1. Fikir ve Sanat Eseri Üzerindeki Manevi Haklar
1.2. Fikir ve Sanat Eseri Üzerindeki Mali Haklar
2. Eserlere İlişkin Hak İhlalleri İçin Öngörülen Cezai Yaptırımlar
2.1. Manevi, Mali veya Bağlantılı Haklara Tecavüz
2.2. Koruyucu Programları Etkisiz Kılmaya Yönelik Hazırlık Hareketleri
3. Şikayet
4. Ceza Davasında İzlenecek Usul
Hakları ihlal edilen eser sahibinin başvurabileceği çeşitli hukuki yollar mevcuttur. Eser sahibi, ihlalciye karşı Tecavüzün Ref’i Davası, Tecavüzün Men’i Davası, Temin Edilen Karın Devri Davası gibi davalar açabilir. Keza, mevzuatımızda aranan şartlar oluşmuşsa maddi ve/veya manevi tazminat talep edebilir. Ancak eser sahibinin, eser üzerindeki haklarının ihlali halinde başvurabileceği yargısal yollar bunlardan ibaret değildir. İhlalci kişinin, ihlale konu eylemleri yüzünden yargılanarak ceza alması da mümkündür. Şikayete bağlı bu suçlara ve öngörülen cezalara ilişkin detaylara yazımızın devamında yer verilmektedir.
1. Fikir ve Sanat Eserlerinde Eser Sahibinin Hakları
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK)‘na göre eseri meydana getiren gerçek ya da tüzel kişi, eser sahibi olarak kabul edilir. FSEK’in kapsamına dahil edilen her eser, eserin ortaya çıkışı ile eş zamanlı olarak, eser sahibine bazı haklar vermektedir. Yani, eser sahibinin, eseri üzerinde hak iddia edebilmesi için herhangi bir tescile ihtiyacı bulunmamaktadır.
Konuya ilişkin detaylı bilgi için “Eser Sahibinin Hakları, Hakkın Korunması ve Devri” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Diğer taraftan, eser sahibine FSEK uyarınca tanınan haklar, mali ve manevi haklar olmak üzere iki kategoriye ayrılmıştır. Uygulamada, bu hakların birbirileriyle beraber kullanıldığı yahut bir hak kullanılırken bunun doğal bir sonucu olarak diğer hakkın da kullanıldığı durumlara sıklıkla rastlanmaktadır.
1.1. Fikir ve Sanat Eseri Üzerindeki Manevi Haklar
Eser sahibinin, FSEK kapsamında sahip olduğu manevi hakları, doğrudan kişinin kendisine bağlı olan ve başkasına devri mümkün olmayan haklardır. Hakkın başkasına doğrudan devri mümkün olmamakla beraber, eser sahibinin hakkı kullanma yetkisini bir başkasına devretmesi mümkün olabilmektedir. Bahse konu manevi haklar;
- Umuma arz hakkı,
- Adın belirtilmesi yetkisi,
- Eserde değişiklik yapılmasını önleme yetkisi ile
- Malik ve zilyede karşı haklardır.
1.2. Fikir ve Sanat Eseri Üzerindeki Mali Haklar
Eser sahibinin mali hakları, mevzuatımızda sınırlı sayıda sayılmıştır. İşleme hakkı, çoğaltma hakkı, yayma hakkı, temsil hakkı, işaret, ses/görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkı ile pay ve takip hakkı, eser sahibinin mali haklarındandır. Mevzuatın tahdidi olarak tek tek belirlediği mali haklara ilaveten başka bir mali hak yaratılamaz. Ayrıca, manevi haklardan faklı olarak bu hakların devir ve intikali mümkündür.
2. Eserlere İlişkin Hak İhlalleri İçin Öngörülen Cezai Yaptırımlar
Hakları ihlal edilen eser sahibinin, tecavüzü sonlandırmak yahut maddi-manevi zararını telafi etmek amacıyla başvurabileceği hukuki yollar mevcuttur. Diğer taraftan, koruma altındaki eserlere ilişkin manevi, mali veya bağlantılı hakları ihlal eden kişiler aleyhine, FSEK m.71 ve 72’de çeşitli cezai yaptırımlar öngörülmüştür.
2.1. Manevi, Mali veya Bağlantılı Haklara Tecavüz
FSEK Madde 71-
Bu Kanunda koruma altına alınan fikir ve sanat eserleriyle ilgili manevi, mali veya bağlantılı hakları ihlal ederek:
- 1. Bir eseri, icrayı, fonogramı veya yapımı hak sahibi kişilerin yazılı izni olmaksızın işleyen, temsil eden, çoğaltan, değiştiren, dağıtan, her türlü işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma ileten, yayımlayan ya da hukuka aykırı olarak işlenen veya çoğaltılan eserleri satışa arz eden, satan, kiralamak veya ödünç vermek suretiyle ya da sair şekilde yayan, ticarî amaçla satın alan, ithal veya ihraç eden, kişisel kullanım amacı dışında elinde bulunduran ya da depolayan kişi hakkında bir yıldan beş yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.
- 2. Başkasına ait esere, kendi eseri olarak ad koyan kişi altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezasıyla cezalandırılır. Bu fiilin dağıtmak veya yayımlamak suretiyle işlenmesi hâlinde, hapis cezasının üst sınırı beş yıl olup, adlî para cezasına hükmolunamaz.
- 3. Bir eserden kaynak göstermeksizin iktibasta bulunan kişi altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezasıyla cezalandırılır.
- 4. Hak sahibi kişilerin izni olmaksızın, alenileşmemiş bir eserin muhtevası hakkında kamuya açıklamada bulunan kişi, altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
- 5. Bir eserle ilgili olarak yetersiz, yanlış veya aldatıcı mahiyette kaynak gösteren kişi, altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
- 6. Bir eseri, icrayı, fonogramı veya yapımı, tanınmış bir başkasının adını kullanarak çoğaltan, dağıtan, yayan veya yayımlayan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasıyla cezalandırılır. Bu Kanunun ek 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında bahsi geçen fiilleri yetkisiz olarak işleyenler ile bu Kanunda tanınmış hakları ihlâl etmeye devam eden bilgi içerik sağlayıcılar hakkında, fiilleri daha ağır cezayı gerektiren bir suç oluşturmadığı takdirde, üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Hukuka aykırı olarak üretilmiş, işlenmiş, çoğaltılmış, dağıtılmış veya yayımlanmış bir eseri, icrayı, fonogramı veya yapımı satışa arz eden, satan veya satın alan kişi, kovuşturma evresinden önce bunları kimden temin ettiğini bildirerek yakalanmalarını sağladığı takdirde, hakkında verilecek cezadan indirim yapılabileceği gibi ceza vermekten de vazgeçilebilir.
2.2. Koruyucu Programları Etkisiz Kılmaya Yönelik Hazırlık Hareketleri
FSEK Madde 72-
Bir bilgisayar programının hukuka aykırı olarak çoğaltılmasının önüne geçmek amacıyla oluşturulmuş ilave programları etkisiz kılmaya yönelik program veya teknik donanımları üreten, satışa arz eden, satan veya kişisel kullanım amacı dışında elinde bulunduran kişi altı aydan iki yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.
3. Şikayet
Yukarıda izah edilen suçlardan ötürü, ilgilileri aleyhinde soruşturma ve kovuşturma sürecinin başlatılabilmesi için, şikâyet şartı aranır. Mevzuatımız uyarınca, şikayete hakkı olan kişilerin başlıcaları şu şekilde listelenebilir:
- Hakları tecavüze uğrayan kimseler
- Milli Eğitim Bakanlığı
- Kültür ve Turizm Bakanlığı
- Basın Yayın Genel Müdürlüğü
- Türk Basınını Temsil Eden Kuruluşlar
- Meslek birlikleri
Bir şikâyetin geçerli kabul edilebilmesi için, eser üzerinde hak sahibi olan kişilerin veya üyesi oldukları meslek birliklerinin, bu haklarını kanıtlayan belgeleri de sunmaları gerekir.
Usulüne uygun şekilde yapılan şikayet başvurusu üzerine, kolluk makamınca suça konu olay incelenerek deliller toplanacaktır. Bu noktada, suça konu olayın niteliği gereği acele işlerden olması dolayısıyla, derhal harekete geçilmesi, yargılama sürecinin sağlıklı yürütülebilmesi adına son derece önemlidir.
4. Ceza Davasında İzlenecek Usul
Yukarıdaki açıklamalarımıza uygun şekilde yapılan şikâyete binaen, savcılık makamınca suç konusu eşyaya ilişkin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) uyarınca el koyma koruma tedbiri alınabilir. Yapılan ihlalin, eserlerin izinsiz çoğaltılmasına ilişkin olması halinde, savcılık makamınca, suça konu çoğaltma faaliyetiyle sınırlı olacak şekilde faaliyetin durdurulması kararı verilebilir. Savcılık Makamınca verilen bu kararın 24 saat içinde Sulh Ceza Hakimliği tarafından onaylanması gerekmekte olup, aksi durumda onaylanmayan karar hükümsüz kalır.
Diğer taraftan, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) uyarınca, işletmenin mal/hizmetlerinin diğer işletmelerinkinden ayırt edilmesini sağlamak koşuluyla tasarlanan kimi işaretler, marka olarak kabul edilmektedir. Markanın sahibine tanınan hakların ihlal edildiği durumlarda da tıpkı bu yazımızda açıklandığı gibi, ihlalcilere karşı cezai yaptırım uygulanması mümkün olabilmektedir. Markanın tanımına, sağladığı hak ve korumalar ile ihlalinin hukuki ve cezai neticelerine ilişkin incelememize “Markanın Tescili ve Markanın Sağladığı Haklar” yazımızdan ulaşabilirsiniz.
Hakları ihlal edilen eser sahibinin başvurabileceği hukuki yollar ile ilgili detaylı bilgi için “FSEK Kapsamında Eser Sahibi Tarafından Açılabilecek Davalar” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.